KÜLTÜR SANAT - 08 Haziran 2021 Salı 18:28

Da Vinci hakkında bugüne kadar bilinmeyen gerçek!

A
A
A
Da Vinci hakkında bugüne kadar bilinmeyen gerçek!

Araştırmacı Yazar S. Haluk Uygur, sanat tarihinin gelmiş geçmiş en büyük ustalarından, dünyanın en önemli isimleri arasında yer alan Leonardo Da Vinci hakkında bugüne kadar bilinmeyen bir gerçeği ortaya çıkardı. Uygur'un incelediği belgelere göre, sel afetine çare olabilmesi için Adana'ya davet edilen Leonardo Da Vinci'nin bölgeye gelerek incelemelerde bulunduğu ve özellikle Toroslar'ı ele aldığı ortaya çıktı.

S. Haluk Uygur araştırmasında, o zamanki ismi ile Klikya’ya, Toros Dağları’ndan gelen sel afetine çare bulması için davet edilen Leonardo Da Vinci'nin Adana’yı işaretlediği bir Türkiye haritası çizdiğini belirtti.

Altınoran atölyelerinde anlatacağı Sanat Tarihi dersi için Da Vinci’nin sanatsal ve bilimsel gözlemlerini anlattığı defterlerinin tercümelerini karıştırırken; birçok kişinin dikkat etmediğini düşündüğü uzunca yazılmış bazı notlara, çizimlere ve üzerinde Adana’yı özellikle işaretlediği bir Türkiye haritasına rastladığını vurgulayan Uygur, "Dokuz bin sayfa olduğu söylenen defterlerinin dört sayfasını ayırdığı bölümde, Suriye Defterdarı’na hitaben yazılmış iki mektubun kopyası vardı.

Belli ki Defterdar; Toroslar’dan gelen ve tufan gibi yok edici bir sele karşı, nasıl bir önlem almaları gerektiğini Da Vinci’ye sormuştu, usta da mektubunda ona yanıt veriyordu. Mektubunda öncelikle Toroslar’dan gelen sel felaketinin tüm dünyada yaşandığından bahsederek defterdarı rahatlatmaya çalışıyor, arkasından da devam ediyordu, "(...) ülkenizin bu bölgesinde, beni görevlendirdiğiniz konuda çalışmak üzere amacımıza en uygun olan şehre, Calindra şehrine girdim. Bu şehir Toros Dağları’nın eteklerinde yer alır ve batıya doğru büyük Toros Dağları’nın zirvelerini görür" dedi.

Da Vinci hakkında bugüne kadar bilinmeyen gerçek!

Da Vinci'nin birinci mektubunu Toros Dağları’nın zirvelerini, bu zirvelerde güneşin nasıl doğup, nasıl battığını uzun uzadıya anlatarak bitirdiğini ifade eden Uygur şöyle devam etti:

"Serge Bramly’nin Leonardo Da Vinci’yi anlattığı kitabın Türkçe versiyonunun 391. sayfasında da, yazarın 1514 yılında sel felaketleri ve tufanla uğraştığı, özellikle Suriye’deki sel felaketinin onu etkilemesi üzerine defterine tufan resimleri çizdiğini yazdığını fark edince, Calindra diye bahsettiği ve Toros Dağları eteğinde bulunan o şehrin peşine düştüm.

Calindra ile Aydıncık Karşıma ise elli yıl önceki ismi Gilendere, eski dönemdeki ismi ise Calyndra olan, günümüzde Mersin’in bir ilçesi olarak yaşayan Aydıncık çıktı. Gerçekten de Da Vinci’nin bahsettiği yıllarda Aydıncık, Avrupalı tacirlerin sıkça uğradığı bir limanmış. Tam o yılları bilemem ama bölgenin (tabi ki bu arada Adana’nın) tarih boyunca çok sel yaşadığını, hatta aynı bölgede olan Adana’nın selden yok olacağının efsane edildiğini bilmeyen yoktur. Leonardo ikinci mektubunda ise Suriye Defterdarı’ndan özür dilemektedir; 'Saygıdeğer Defterdar, sitemlerinizde ima ettiğiniz üzere, beni tembellikle suçlamayınız. Bana gösterdiğiniz teveccüh ve sağladığınız yararlar beni bu kadar büyük ve dehşet verici olayın sebebini itina ile ve sabırla anlatmaya yöneltti.

Da Vinci hakkında bugüne kadar bilinmeyen gerçek!

Bunu yapabilmek için zamana ihtiyacımız vardı.' Arkasından da hem Küçük Asya’nın (yani Anadolu) hem de Toroslar’ın jeolojik özelliklerini anlatmaya başlıyor; Leonardo Da Vinci Toroslar’ı anlatıyor 'Haziran ayı ortalarında, güneşin geldiği belli bir noktada Toros Dağı’nın gölgesi öyle bir yükseğe ulaşır ki bu gölge 12 günlük mesafedeki Sarmatya (Kafkasya) sınırlarını; Aralık ayının ortasında ise kuzeye doğru bir aylık yol mesafesindeki Hiperborya (Sibirya) Dağlarını bulur. (...)

Toroslar’ın özellikle güneye bakan, bol ürünün alınabildiği, çok güzel su kaynaklarının ve nehirlerin bulunduğu eteklerinde, zengin bir halk yaşar (Çukurova ve halkından bahsediyor). Üç mil kadar yukarı çıkınca büyük köknar, kayın ve buna benzer ağaçların bulunduğu ormana ulaşırız. Bu ormanlardan üç mil kadar sonra ise geniş çayırlar ve otlak alanlar gelir. (...) Ormanlık alanın üstünde kalan her şey çıplak kayalıktır."

Leonardo Da Vinci’nin haritasındaki Adana ve Taşköprü yazdıklarından Da Vinci’nin Toroslar üzerinde dolaştığını ve çokça vakit geçirdiğinin anlaşıldığını belirten S. Haluk Uygur, daha sonra şunları kaydetti:

Da Vinci hakkında bugüne kadar bilinmeyen gerçek!

"Ustanın bölgeye geldiğinin en önemli kanıtı ise; İskenderun Körfezi’ni, Seyhan (belki de Ceyhan çünkü kenarında 'Chıanı' yazıyor. Ama İtalyancada “c” harfinin “s” diye okunduğunu dikkate alırsanız Seyhan da olabilir.) Nehrini ve hatta Adana’yı açıkça gösteren bir harita çizimi de yapmış olması. Ancak bölgede Seyhan ve Ceyhan isimli iki nehir olduğunu anlayamamış, ikisini tek nehir zannetmiş. İlginçtir bu harita üzerinde tam Adana’nın bulunduğu yerde bir de köprü var.

Biraz ötede bir köprü daha görülüyor. (Taşköprü ve Misis Köprüsü olma ihtimali yüksek) Daha uzun olan köprünün kenarında köprü 'ponte' yazıyor. Hatta köprünün adı da yazılı ama ben okuyamadım. Bu bilgilerden yola çıkarak dünya sanat tarihinin gelmiş geçmiş en büyük ustasının bölgemize, belki de Adana’ya ama tartışmasız bir şekilde Aydıncık’a geldiğini; bölgenin yöneticilerinden destek, belki de para aldığını ve bölgemizin hala sorunu olan sel felaketine çareler düşündüğünü öğreniyoruz."

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Manisa’da Genç Muhafızlar Hafızlık 3. Bölge Yarışması Finali Genç Muhafızlar Hafızlık 3. Bölge Yarışması Finali, Manisa’da Yunus Emre Anadolu İmam Hatip Lisesi ev sahipliğinde yapıldı. Ortaokullarda bölge birincisi Antalya’dan, liselerde ise bölge birincisi İzmir’den çıktı. Manisa’da düzenlenen Genç Muhafızlar Hafızlık 3. Bölge Yarışması Finali 11 ilden gelen ortaokul ve lise il birincilerinin katılımıyla gerçekleştirildi. Yunusemre Millet Çarşısı Konferans Salonunu’nda gerçekleştirilen ve gün boyu süren bölge finali yarışmasında İzmir, Burdur, Denizli, Muğla, Uşak, Aydın, Kütahya, Manisa, Afyon, Isparta ve Antlya’dan gelen öğrenciler birbirleriyle yarıştılar. Final yarışmasına Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, İl Tarım ve Orman Müdürü Metin Öztürk, Manisa Aile ve Sosyal Hizmetleri İl Müdür Vekili Mustafa Kılıç, okul müdürleri ve öğrenciler ile davetliler katıldı. Törende konuşan Manisa İl Milli Eğitim Müdürü Mehmet Uğurelli, "Kelamların en yücesine talip olmuş genç hafızlarımızın mücadelesine tanıklık etmek için bir araya geldik. Kur’an’a hizmet edenler, Allah’a hizmet edenlerdir. Ve bu kutlu hizmetin en özel yolcuları, işte burada huzurlarınızda duruyor. Bu yarışmanın adı çok manidar: ‘Muhafızlar’, çünkü sizler, sadece bir kitabı ezberleyenler değil o kitabın sancağını taşıyan neferlersiniz. O kitap ki çağları aydınlatan bir meşale, kalpleri nurlandıran bir rehberdir. Ve sizler, o nuru taşıyan bahtiyar gençlersiniz. Hafızlık, sadece bir hafıza gücü değildir. O, sabırdır, sadakattir, teslimiyettir. O her harfiyle bir ahlakı kuşanmak, her ayetiyle bir hayat inşa etmektir. Sizler sadece sözleri değil, o sözlerin ruhunu da koruyan muhafızlarsınız. Bugün buradan kim birincilikle ayrılırsa ayrılsın, hepiniz Allah’ın katında en güzel bir meşguliyetle meşgulsünüz. Çünkü en büyük ödül, hafız olmaktır. En büyük paye, O’nun kelamına sahip çıkmaktır. Ve en büyük kazanç, ömür boyu Kur’an ile yürümektir. Bu yarışmanın düzenlenmesinde emeği geçen tüm hocalarımıza, jüri üyelerimize ve siz kıymetli misafirlerimize şükranlarımı sunuyorum. Allah, hafızanızı bereketlendirsin, ilmimizi ziyade etsin ve hepimizi Kur’an’ın gerçek muhafızları eylesin." diye konuştu. Ortaokullarda bölge birincisi Antalya’dan çıktı Yarışmada ortaokullardan Anlatya Kepez Mahmut Celalettin Ökten İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Ali Furkan Tıraş bölge birincisi olurken, İzmir Karabağlar İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Ömer Talha Taşçı ikinci oldu. Üçüncü ise Kütahya Merkez İmam Hatip Ortaokulu öğrencisi Yusuf Toruk oldu. Liselerde bölge birincisi İzmir’den çıktı Yarışmada liselerde ise İzmir Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Abdullah Said Okuroğlu bölge birincisi olurken, Denizli Merkez Efendi Belediyesi Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Albaraa Elgabry ikinci oldu. Üçüncü ise Isparta Merkez Işıkkent Anadolu İmam Hatip Lisesi öğrencisi Muhammed Maccit Gülören oldu. Genç Muhafızlar Hafızlık 3. Bölge Yarışması Finali, dereceye giren öğrencilere ödül ve hediyeleri törene katılan protokol üyeleri tarafından verildi ve yarışma toplu fotoğraf çekimi ile sona erdi.
Denizli Şampiyonaya giden kız öğrenciler faciayı yaşadı: 2 ölü, 26 yaralı Okul Sporları Halter Şampiyonası için İzmir’den Denizli’ye hareket eden öğrenci ve öğretmenlerini taşıyan midibüs önce karşı şeride geçti ardından tarlaya devrildi. 2 öğrencinin öldüğü, 26 kişinin yaralandığı kazaya ilişkin açıklama yapan Denizli Valisi Coşkun, kazanın meydana geliş nedenin çalışmaların ardından netlik kazanacağını ifade etti. Denizli’nin Buldan ilçesi Yenicekent Mahallesi Denizli - Salihli karayolunda meydana gelen kazada, Besim G., idaresindeki 35 BYZ 354 plakalı midibüs ile seyir halindeyken direksiyon hakimiyetini kaybetti. Besim G.’nin hakimiyetini kaybetmesi sonucu içerisinde öğrencilerin ve öğretmenlerin bulunduğu midibüs önce karşı şeride geçti, ardından yoldan çıkarak tarlaya devrildi. Yan yatan midibüsü gören çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye çok sayıda sağlık, itfaiye, AFAD, polis ve jandarma ekibi sevk edildi. Bölgeye sevk edilen ekipler ilk olarak midibüsten kendi imkanlarıyla çıkan öğrencilere müdahalede bulundu. Araçta sıkışan kişiler ise itfaiye ekipleri tarafından kurtarıldı. Yaralılar sağlık ekipleri tarafından kentteki farklı hastanelere sevk edildi. İzmir’den Denizli’ye şampiyonaya katılmak için geliyorlardı İzmir’den hareket eden midibüsün Okul Sporları Genç Kızlar Halter Şampiyonasına katılacak olan İzmir Çınarlı Endüstri Meslek Lisesi öğrencilerini ve öğretmenlerini taşıdığı öğrenildi. Yapılan incelemeler sonrasında kazada hayatını kaybeden iki genç ise kimlik tespitleri yapılması amacıyla Buldan Göğüs Hastalıkları Hastanesine sevk edildi. Burada yapılan ön incelemede kazada hayatını kaybedenlerin R.K. ve E.Y.K., olduğu belirlendi. Kazada hayatını kaybeden iki öğrencinin cenazesini otopsi yapılmak üzere Adli Tıp Kurumu Grup Başkanlığı morguna kaldırılması bekleniyor. "Kazanın sebebi çalışmaların ardından netlik kazanacak" Kazanın ardından Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun ve Denizli Büyükşehir Belediye Başkanı Bülent Nuri Çavuşoğlu olay yerine gelerek yetkililerden bilgi aldı. Kazanın meydana geliş nedeninin jandarma trafik ekipleri ve olay yeri inceleme ekiplerinin çalışmaları ve görgü şahitlerinin ifadeleri doğrultusunda netlik kazanacağını ifade eden Denizli Valisi Ömer Faruk Coşkun, "Hepimize geçmiş olsun. Başımız sağ olsun. Buldan ilçemizde maalesef üzücü bir kaza meydana geldi. Yarın ilimizde başlayacak olan Okul Sporları Genç Kızlar Halter Şampiyonasına İzmir ilinden katılmak üzere gelen bir ekibimiz maalesef tek taraflı olarak burada kazaya karıştı. Meydana gelen kazada ilk belirlemelere göre 2 öğrencimiz maalesef hayatını kaybetti. 26 da yaralımız var. Yaralılarımız tamamını kentteki çeşitli hastanelere sevk ettik. Yaralılarımızın tedavilerine başlanıldı. Vefat eden öğrencilerimizi Allah’tan rahmet diliyorum. Ailelerine ve yakınlarına baş sağlığı diliyorum. Bundan sonra temennimiz bu tür kazaların olmaması yönünde. Kazanın sebebini ise arkadaşımız çalışmalarını başladı. Henüz daha net bir bilgi yok. Tek taraflı meydana gelen bir kaza. Çalışmalar yapıldıktan sonra netleşecek. Jandarma teşkilatımız gerekli çalışmaları yapacak. 26 yaralımızın içinde edindiğimiz bilgilere göre ağır yaralılarımız var ama hastanedeki tetkikler neticesinde ortaya çıkacak" dedi. Öte yandan, bir süre tek şeritten yönlendirilen trafik, kaza yapan midibüsün vinç yardımıyla kaldırılmasının ardından normale döndürüldü. Öğrencilere ait eşyaların ise jandarma ekipleri tarafından adli emanete alınması ise dikkatlerden kaçmadı. (FK-MB-