POLİTİKA - 06 Temmuz 2021 Salı 23:30

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, yarın KKTC’ye geliyor

A
A
A
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Oktay, yarın KKTC’ye geliyor

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay, yarın temaslarda bulunmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti (KKTC) Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Ankara’dan KKTC’ye gelecek.

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay yarın temaslarda bulunmak üzere Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ne (KKTC) geliyor. KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar ile Ankara’dan KKTC’ye gelecek olan Oktay’ın 17.00’de başkent Lefkoşa’daki Ercan Havalimanına inmesi bekleniyor. İki gün sürecek olan ziyaret kapsamında Oktay’ın, Lefkoşa Kuzey Çevre Yolu çalışmaları ile yeni KKTC Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’ni ziyaret etmesi ve Başbakan Hamza Ersan Saner ile bir araya gelmesi planlanıyor.

Oktay, perşembe günü ise İskele ilçesine bağlı Yeni Erenköy ile Bafra köyünde vatandaşlarla bir araya gelecek, ardından Kapalı Maraş'taki Bilal Ağa Mescidi'nde restorasyon çalışmalarını yerinde inceleyecek.

Tatar ile görüşecek olan Oktay, daha sonra "Polis Müdürlüğü Araç ve Malzeme Teslim Töreni" ile Lefkoşa Büyük Han'da düzenlenecek olan Gençlik Buluşmasına katılacak.

Emir Abdurrahman Bulut
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Uzman çavuşun çarpıp şehit ettiği polis memuru son yolculuğuna uğurlandı Adana’da uygulama noktasından aracıyla kaçmaya çalışan uzman çavuşun çarpıp şehit ettiği polis memuru Mustafa Akgül, son yolculuğuna uğurlandı. Kaza, gece merkez Sarıçam ilçesi Sezai Karakoç Bulvarı’nda meydana geldi. Sarıçam İlçe Emniyet Müdürlüğü Devriye Ekipler Emirliği’nde görevli polis memuru Mustafa Akgül, 31 AED 634 plakalı otomobilin sürücüsüne ‘dur’ ihtarında bulundu. Murat A. (34) yönetimindeki otomobil, hızla çarptığı Akgül’ü altına alıp, yaklaşık 70 metre sürükledi. Otomobil sinyalizasyon direklerine çarparak dururken, ihbar üzerine bölgeye sağlık ekipleri sevk edildi. Sağlık ekiplerince yapılan kontrolde polis memuru Akgül’ün şehit olduğu belirlendi. Murat A.’nın ise yaklaşık 2.00 promil alkollü olduğu tespit edildi. Yaralı Murat A.’nın hastanedeki tedavisinin ise sürdüğü öğrenildi. Tören düzenlendi Mustafa Akgül’ün cansız bedeni, yapılan otopsinin ardından Adana Adli Tıp Kurumu’nun morgundan alınarak Adana Emniyet Müdürlüğü’ne getirildi. Şehit Akgül’ün Türk bayrağına sarılı tabutu, silah arkadaşlarının omuzlarında katafalka konuldu. Saygı duruşunda bulunulmasının ardından Mustafa Akgül’ün öz geçmişi okundu, dualar edildi ve helallik alındı. Yakınları güçlükle ayakta durabildi Tören sırasında şehidin eşi Ayşe, babası Selim (80), çocukları Şamil (27), Yavuz Selim (23), Malik Enes (20) ve Sabiha (18) güçlükle ayakta durabildi. Törenin ardından şehit Mustafa Akgül’ün cenazesi Buruk Mezarlığı’nda kılınan cenaze namazının ardından toprağa verildi. Törene kent protokolü, askeri erkan ve Mustafa Akgül’ün yakınları katıldı.
İstanbul Ticaret Bakanı Ömer Bolat:” Türk otomotiv endüstrisi ülkemizin yüz akı sektörlerinden biri olarak öne çıkmaktadır” İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Lider Zirvesi programına katılan Ticaret Bakanı Ömer Bolat, “Yerli Teknolojiler, Ticaret ve İnovasyon” başlığı altında; yapay zeka ve inovasyon odaklı dönüşümü ele aldı. Bakan Bolat, “Savunma ve havacılık sektöründe gösterdiğimiz başarının yanı sıra, yıllık 35 milyar dolar üzerinde gerçekleşen ihracatı ile Türk otomotiv endüstrisi de ülkemizin yüz akı sektörlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. İleri teknoloji ve sağlam bir tedarik zincirinden yararlanan Türk otomotiv sektörü, yalnızca önemli ihracat gelirleriyle ulusal ekonomiyi desteklemekle kalmamakta, aynı zamanda ülkemizde inovasyonu ve rekabeti de teşvik etmektedir” dedi. Ticaret Bakanı Ömer Bolat, İstanbul Cerrahpaşa Üniversitesi’nin Avcılar Kampüsü’nde düzenlenen ’Liderler Zirvesi Yerli Teknolojiler Ticaret ve İnovasyon’ programına katıldı. Programda bir konuşma gerçekleştiren Bakan Bolat, “Dünyamız, tarihte görülmemiş bir biçimde inovatif bir dönemden geçmektedir. Şirketler ve endüstriler; yapay zeka, kuantum, biyoteknoloji, nanoteknoloji, blokzincir, sanal ve artırılmış gerçeklik gibi teknolojiler ile daha önce yaşanmamış bir dönüşümden geçmektedir. Bu süreç, inovasyon odaklı ilerleyenler ve AR-GE’ye daha çok yatırım yapanların önde koştuğu, kazandığı bir dönemdir. Bizler de, bu bilinçle, Saygıdeğer Cumhurbaşkanımızın belirlediği “Türkiye Yüzyılı” vizyonu çerçevesinde, ülkemizin inovasyon ekosistemini daha cazip bir hale getirmek için tüm kaynaklarımızı seferber ederek çalışmalarımızı sürdürüyoruz. Amacımız, ülkemizi ileri teknolojiler üreten inovatif firmalar açısından bir cazibe merkezi haline dönüştürmektir. Ticaret Bakanlığı olarak bu anlayışla, ülkemizin teknolojik dönüşümünü sağlayacak ve ihracat kapasitesini artıracak çalışmaları uygulamaya koyuyoruz” ifadelerini kullandı. “Türkiye, pandemi döneminde dahi büyüme performansını sürdürmeyi başardı” Pandemi döneminde Türkiye ekonomisinin büyüdüğünü belirten Bakan Ömer Bolat, “Şunu da özellikle vurgulamak isterim ki, pandemi sonrası dönemde, tarihsel gelişmelerden farklı olarak küresel ticaret hacmindeki artış, küresel ekonomik büyümenin altında seyretmektedir. Nitekim küresel ticaret hacmindeki artışın 2024’te yüzde 2,7, 2025 için ise yüzde 3 ile hem tarihsel ortalamanın (2000-2019 döneminde yüzde 3,5) altında hem de küresel büyümenin altında kalacağı öngörülmektedir. Zaten 2023 yılında da küresel ticaret yüzde 1,1 gerilemişti. Bunlara ek olarak, geçen yıl yüzde 4,3 oranında gerileyen nominal dünya mal ihracatı, bu yılın ilk yarısında da zayıf seyretmiştir. Dünya Ticaret Örgütü verilerine göre, yılın ilk yarısında küresel mal ihracatı yüzde 0,8 oranı ile oldukça sınırlı bir şekilde artmıştır. Tüm bu zorlu küresel konjonktüre rağmen, kararlılıkla uyguladığımız ekonomik programın olumlu sonuçlarını almaya devam ediyoruz. Bir taraftan, geçtiğimiz sene yaşadığımız deprem felaketinin yaralarını çok hızlı sarıyor; diğer taraftan enflasyonun düşürülmesi hedefi öncelikli olmak üzere; ekonomik büyüme, istihdam, ihracat, cari işlemler açığını hızla azaltma yolunda başarıyla ilerliyoruz. Pandemi döneminde dahi büyüme performansını sürdürmeyi başaran Türkiye ekonomisi 2020 yılında yüzde 1,9, 2021 yılında yüzde 11,4, 2022 yılında yüzde 5,5, 2023 yılında yüzde 5,1 oranında büyümeyi başarmıştır” diye konuştu. “Türkiye, Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi konumuna ulaşmıştır” IMF verilerine göre; 2023 yılı itibarıyla Türkiye’nin, Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi olduğunu söyleyen Bakan Bolat, “Ekonomimiz, 2023 yılında yüzde 5,1 oranında büyüyerek OECD ülkeleri içinde 1., Avrupa’da 2., G-20 ülkeleri içinde ise 3. sırada yer almıştır. Kişi başına düşen milli gelirimiz de buna paralel olarak yüzde 24,2 oranında artarak 13 bin 243 dolara yükselmiştir. 2024 yılı birinci çeyreğinde ekonomimiz yüzde 5,3 oranında; ikinci çeyreğinde yüzde 2,4 oranında; üçüncü çeyreğinde ise yüzde 2,1 oranında büyümüştür. 2024 yılının ilk 9 ayındaki yüzde 3,2’lik büyüme oranına, net mal ve hizmet ihracatının katkısı tam 1,9 puan olarak gerçekleşmiştir. (1. çeyrekte 1,9 puan, 2. çeyrekte 1,5 puan, 3. çeyrekte 2,2 puan) 2024 yılı üçüncü çeyrek sonuçları itibarıyla, Türkiye ekonomisi son 17 çeyrektir kesintisiz büyüme kaydetme başarısını göstermektedir. Ayrıca, 2024 yılı üçüncü çeyreğinde ekonomik büyüklüğümüz 1 trilyon 260 milyar dolara (2023: 1 trilyon 130 milyar dolar) ulaşmış ve böylece rekor yenilenmiştir. IMF verilerine göre 2023 yılı itibarıyla Türkiye, cari fiyatları ve döviz kurları üzerinden dünyanın 17’nci, satın alma paritesine göre ise dünyanın 11’inci, Avrupa’nın 4’üncü büyük ekonomisi konumuna ulaşmıştır” dedi. “Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artmaktadır” Türkiye olarak TOGG’un yollara çıkışının tetiklediği ilgi ile hızla gelişen bir elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda kararlı adımlarla ilerlediklerini ifade eden Ticaret Bakanı Bolat, “Türkiye, bugün, kendi savaş gemisini inşa eden, insansız hava taşıtları ve hava taşıtlarının aksam ve parçalarından, katmanlı üretim için gerekli olan makinelere kadar birçok yüksek katma değerli ve teknolojili ürünü üretebilen bir ülke konumundadır. Özellikle savunma sanayimizin son yıllarda büyük bir ivmeyle büyümekte olduğunu, küresel oyuncular arasındaki konumunu güçlendirdiğini memnuniyetle görmekteyiz. Dünyada 11. sırada olduğumuz savunma sanayinde üretim hacmimiz 12,2 milyar dolar, ihracatımız ise 5,5 milyar dolar seviyesindedir. İnşallah bunu 2024 yılının sonunda 6,5 milyar dolara çıkaracağız. Savunma ve havacılık sektöründe gösterdiğimiz başarının yanı sıra, yıllık 35 milyar dolar üzerinde gerçekleşen ihracatı ile Türk otomotiv endüstrisi de ülkemizin yüz akı sektörlerinden biri olarak öne çıkmaktadır. İleri teknoloji ve sağlam bir tedarik zincirinden yararlanan Türk otomotiv sektörü, yalnızca önemli ihracat gelirleriyle ulusal ekonomiyi desteklemekle kalmamakta, aynı zamanda ülkemizde inovasyonu ve rekabeti de teşvik etmektedir. Elektrik ve elektronik alanındaki gelişmeler ise hemen hemen tüm sektörlerce kendi içinde yaşanan değişimlere entegre edilmekte ve bu sayede daha hızlı ve teknolojik bir gelişim göstermektedirler. Bildiğiniz üzere, katlanarak büyüyen elektrikli ve hibrit araç üretiminde söz sahibi olmamızı sağlayacak yatırımlara özel önem veriyoruz. Tüm dünyada olduğu gibi ülkemizde de elektrikli araçlara olan ilgi giderek artmaktadır. Türkiye olarak TOGG’un yollara çıkışının tetiklediği ilgi ile hızla gelişen bir elektrikli araç piyasasına sahip olma yolunda kararlı adımlarla ilerliyoruz. Amacımız ülkemizi elektrikli araç ve batarya üretiminde dünyanın önde gelen oyuncularından biri haline getirmektir” diye konuştu. “Türkiye, 133 ülke içerisinde 37. sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini almıştır” Türkiye’nin 133 ülke içerisinde 37. sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini aldığını aktaran Bakan Bolat,“AR-GE ve inovasyona yönelik yürütmüş olduğumuz çalışmaların olumlu yansımalarını her alanda görmekteyiz. Bu kapsamda, Uluslararası Fikri Mülkiyet Kuruluşu (WIPO) tarafından oluşturulan “Küresel İnovasyon Endeksi (KİE)” 2024 yılı verilerine göre Türkiye, 133 ülke içerisinde 37. sırayı alarak en inovatif ilk 50 ülke arasında yerini almıştır. Bu konuma sahip olmamız; AR-GE’ye, inovasyona verdiğimiz büyük önem ve ayırdığımız kaynak sayesindedir. Nitekim, gayrisafi yurt içi AR-GE harcamamız, 2023 yılında bir önceki yıla göre 178 milyar 873 milyon TL artarak 377 milyar 542 milyon TL’ye yükseldi. Gayrisafi yurt içi AR-GE harcamamızın GSYH içindeki oranı da 2022 yılında yüzde 1,32 iken, 2023 yılında yüzde 1,42’ye yükseldi. Diğer yandan, 2023 yılında patent başvuruları dünya genelinde 14 yıldır ilk kez ekonomik belirsizlikler nedeniyle düşüş yaşarken Türkiye’de toplam patent başvuru sayısı yüzde 3,6’lık bir artışla 16.433 olmuştur. Bu noktada, Teknoparklara bir parantez açmak isterim. Bugün 91’i faal 104 Teknoparkımızda ülkemizin teknoloji alanında gizli kalmış cevherini açığa çıkarmak için 11 bine yakın firma, 115 bine yakın personeliyle çalışmalarını sürdürmektedir. Teknopark kaynaklı ulusal/uluslararası patent tescil sayımızı 2.106’ya; faydalı model tescil sayımızı 553’e yükseltmenin haklı gururunu yaşamaktayız” şeklinde konuştu.
Kocaeli Geyikler siteye girmişti, o anları anlattılar Kocaeli’de yaralı bulunarak tedavisi yapılan ve doğaya salınan geyikler şehre indi. Sitede gezen geyikleri gören vatandaşlar hem mutlu olduklarını hem de şaşırdıklarını belirtti. Kocaeli Büyükşehir Belediyesi, bakıma muhtaç halde bulunan geyikleri Ormanya’da tedavi edip, üremelerini de sağlayıp yeniden doğaya bırakıyor. Proje kapsamında 10 kızıl geyik, Eylül ayında doğaya salındı. Ormanya’da insanlara alışan geyiklerin bazıları ise yeniden şehre indi. Kartepe ve Başiskele ilçesinde görülen geyikler, sık sık hem vatandaş kamerasına hem de güvenlik kamerasına yakalanıyor. Geyikler, zaman zaman yerleşim yerlerine gelerek yiyecek arıyor. Başiskele ilçesinde bir sitenin önüne gelen geyik, güvenliği atlatarak siteye daldı. O anlar güvenlik kamerası tarafından anbean kaydedildi. Geyiklerin girdiği sitenin müdürü Abdullah Boz, "Cuma günü akşam geç saatlerde bir geyik sitemize geldi. İlk defa böyle bir şeyle karşılaştık. Güvenlikteki arkadaşlar da şaşırdı. Geyikler büyük ilgi uyandırdı, mutluyuz. Umarım zarar görmez ve hayatına devam eder. Köseköy civarında da görüldüğü de söylenmişti, buraya kadar gelmiş olmaları ilginç. Geyiklerin zarar görmemesi için insanları bilinçlendirmek lazım. İnsanlar geyikleri sahipsiz sanıp sahiplenmek isteyebilir. Sokaklarımızda, sitelerimizde geyik görmek çok güzel. Geyikler insanlara zarar vermiyor. Bizim endişemiz geyiklerin insanlara zarar vermesinden ziyade, insanların geyiklere zarar vermesi. Burası yeşil bir alan, bu sebeple geyiklerin buraya geldiğini düşünüyoruz" şeklinde konuştu. "Geyiklere alıştık" Geyiğin sitelerinde tur attığını belirten Eyüp Koçal, "Geyik gececi arkadaşımızın vardiyasında girmiş. Önce karşı sitenin kapalı otoparkına girdi. Ardından araç giriş yerlerinden atlayarak içeri girdi. Geyik 8 dakika falan dolaştıktan sonra geri çıktı. Geyik daha önce Başiskele’nin diğer mahallelerinde de görülmüş. İnsanlar burada geyik görmeye alıştı" ifadelerini kullandı. Berkay Kadayıf ise "Gece balkondan aşağı baktığımda geyik gördüm. Bunun üzerine hemen bahçeye indim. Hemen videoya almak istedim. Şaşkınlıkla izledim" dedi.
Bolu Çeyrek asırlık ayakkabı koleksiyonuna gözü gibi bakıyor: Bolu’da uzun yıllardır ayakkabı satıcılığı yapan İlyas Çamurcuoğlu, dükkanında bulundurduğu çeyrek asırlık koleksiyon ayakkabılara gözü gibi bakıyor. Çamurcuoğlu, "Gözümün tutmadığı birine ayakkabı satmayı sevmem. Bu ayakkabıları taşıyabilecek insan olması benim için daha önemlidir” dedi. Bolu’da babasının yanında küçüklükten beri ticaret hayatında olan 56 yaşındaki İlyas Çamurcuoğlu, yurt içi ve yurt dışından topladığı yılan, timsah ve tay derisi gibi yaklaşık çeyrek asırlık özel ayakkabılarla koleksiyon oluşturdu. Ayakkabılara gözü gibi baktığını ve manevi değeri olduğunu dile getiren Çamurcuoğlu, herkese satış yapmadığını söyleyerek, "Bazı ürünleri çok tanıdıklarıma veririm, fakat bazılarını kızıma bile giydirmemişimdir. Mesele satmak değil, ayakkabılarımla aşk yaşıyorum” dedi. "Yaşım kadar esnafım" Doğma büyüme esnaf olduklarını ifade eden İlyas Çamurcuoğlu, “Bolu’nun yerlisiyim. Küçükten beri esnafız. Babam terziydi, yani biz doğma büyüme esnafız. Sonradan işletme açan biri değiliz. 56 yaşındayım ve 6 yaşımdan beri ticaretteyim. Yaşım kadar esnafım diyebilirim” dedi. "Gözümün tutmadığı birisine ayakkabı satmam" Ayakkabı koleksiyonuna değer veren Çamurcuoğlu, gözünün tutmadığı birisine ayakkabı satmayacağını belirtti, "Elbette eşyaların maddi değeri vardır, fakat benim için manevi değeri daha önemlidir. Bunlar koleksiyon ürünler. Ayakkabıları 20-25 yılda biriktirdim. Herkes bana, ’Onu ne yapacaksın da saklıyorsun?’ diyordu. Herkes benden ayakkabı alabilir, ama bu ayakkabıları taşıyabilecek insan olması benim için daha önemlidir. Benim ürünlerim biraz daha ekstrem, gündelik hayatta değil; daha çok düğünlerde, davetlerde, özel yemeklerde giyilecek elit ürünlerdir. Gözümü tutmadığım birine ayakkabı satmayı sevmem. Ayakkabıyı taşıyabilecek insan olması daha önemlidir, çünkü insanın üzerinde ne olursa olsun, asıl değer insandadır” diye konuştu. “Ürünleri fuarlardan topladım” Yaklaşık çeyrek asrı bulan ayakkabı koleksiyonunu fuarlardan topladığını söyleyen İlyas Çamurcuoğlu, “Bu ürünleri zamanla belirleyip dış fuarlardan topladım. Türkiye içindeki fuarlardan da aldıklarım var, fakat sanatsal açıdan daha değerli ürünler genelde dış fuarlardan geliyor. Koleksiyonumun ortalama yaşı çeyrek asrı buluyor. Bu yıl itibariyle tam 25 yıl dolacak” ifadelerini kullandı. "Kızıma bile giydirmemişimdir" Ürünlerinin tek adet olduğunu belirten Çamurcuoğlu, bazı ayakkabıları kızına bile giydirmediğini ifade ederek, “Mesela elimde bir tay derisi orijinal kovboy çizmesi var. Bu çizme Amerika’dan gelmiştir. Tay derisi en pahalı deridir, kanguru derisinden sonra gelir. Kanguru derisini genelde futbolcular giyer, hafiftir. Tay derisinin işçiliği ise çok zordur ve bu yüzden fiyatı da yüksektir. Bu ürün bende bir tanedir, zaten fuar modelleri çoğu zaman tek olur. Bazı ürünleri çok tanıdıklarıma veririm, fakat bazılarını kızıma bile giydirmemişimdir. Mesele satmak değil, çünkü bir ürünü sattığımda, onun yerine yenisini bulmam artık mümkün değil. Koleksiyonumun özelliğinin kaybolmasından korkuyorum” dedi. "Ayakkabılarımla aşk yaşıyorum" Dükkanda bulunan her ayakkabının yerini ezbere bildiğini ve ayakkabılarıyla aşk yaşadığını söyleyen İlyas Çamurcuoğlu, “Ben ufak tefek boş bilgileri aklımda tutmam, daha önemli bilgileri tutarım. Mesela eşimin ya da kızımın telefon numarasını bilmem. Standımda hangi ürün hangi köşede, hangi numarada onu bilmek benim için daha önemli. Ayakkabılarımla aşk yaşıyorum. Ayakkabı merakı olan bir insanın karakteri sağlam olur. Ayakkabı özel bir durumdur. Birinin ne giydiğine, hangi giyim tarzına uygun olduğuna bakarım. Hangi takım elbiseye hangi ayakkabı gider, hangi monta hangisi yakışır, bu konuda yaşım ve tecrübemle sahibim” diye konuştu. "Manevi değeri benim için büyük" Koleksiyon ayakkabılarının manevi değerinin olduğunu ifade eden Çamurcuoğlu, "İtalya’dan gelen anakonda derisinden çizmem var. Amerika’dan gelen kovboy çizmem var. Bunlar kesinlikle satılık değil, tamamen görsel ama manevi değeri benim için büyük. Bunlar benimle ölmek zorunda. Bunların parasal değeri yok. Tamamen ruhi duygusal değeri var” ifadelerini kullandı. “Ortopedi doktorlarına gitmek zorunda kalıyor” Yanlış ayakkabı kullanımının olduğunu belirten Çamurcuoğlu, “Spor ayakkabılar sadece spor yaparken giyilir, bilimsel gerçek budur. Ama şu an sıfır yaşındaki bebeklere bile spor ayakkabı alıyorlar. Çünkü yumuşak olduğu düşünülüyor, fakat bu yanlış. Çocukların kemik yapısı henüz süt kıvamındadır ve yumuşak ayakkabılar bu yapıyı bozar. Bunun sonucunda insanlar 40-45 yaşından sonra ortopedi doktorlarına gitmek zorunda kalıyor. Bu, tamamen hatalı ayakkabı tercihinden kaynaklanıyor” ifadelerine yer verdi.