POLİTİKA - 01 Mayıs 2023 Pazartesi 15:57

Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli savaş uçağının adının 'KAAN' olduğunu açıkladı

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli savaş uçağının adının 'KAAN' olduğunu açıkladı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Biz Türkiye’yiz. Biz Türk milletiyiz. Bizi gerçeklikten kopmakla itham edenleri, umutlarını bağladıkları hayallerden uyandırmaya tek başına KAAN ve Hürjet bile yeter. Türkiye güçlendikçe bölgemizde ve dünyada barışın, adaletin, hakkaniyetin kökleştiğini hep birlikte göreceğiz. artık karada, denizde ve denizaltında, havada , uzayda her alanda varız” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Kahramankazan Merkez Yerleşkesi’nde gerçekleşen İstikbalin Yüzyılı Tanıtım Programı’nda konuştu.

Sözlerinin başında Ankara Emniyet Müdürlüğü’nde görevli polis Memuru Özgür Barçın, Emniyet Genel Müdürlüğü’nde görevli polis Memuru Resul Barutçu için rahmet dileyen Erdoğan, “ Şanlı direnişi ile kahraman unvanı alan Kazan ‘daki bu program vesilesi ile 15 temmuz Şehitlerimizi bir kez daha rahmetle, şükranla, minnetle yad ediyorum. Bugün, Savunma ve Havacılık alanındaki tarihi günlerimizden birini daha yaşıyoruz. Bugünkü gururu yaşatan TUSAŞ Çalışanlarımız nezdinde bütün işçilerimizin 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nü tebrik ediyorum. 1 Mayıs’ı Emek ev Dayanışma Günü olarak açıklayan biziz. Bizim iktidarımızda bunu yaptık" dedi.

Son aylarda Savunma sanayinde ardı ardına vatandaşları sevince boğan müjdeler verdiklerini dile getiren Cumhurbaşkanı Erdoğan, bunların arasında TCG Anadolu Gemi'sinin donanmaya katılması İMECE uydusunun uzaya fırlatılması, Altay Tankı'nın test için silahlı Kuvvetlere teslim edilmesi, Gökbey Helikopterinin yerli motorla uçması, ilk defa bir insansız deniz aracından torpido atılması gibi önemli işler olduğunun altınız çizdi.

Türkiye'nin artık karada, denizde ve denizaltında, havada , uzayda her alanda var olduğuna vurgu yapan Cumhurbaşkanı Erdoğan, bugün projelerin yeni bir safhası ile milletin karşısında olduklarını bildirdi.

Hayallerin birer birer gerçeğe dönüştüğünü söyleyen Erdoğan, "Yarın inşallah çok daha yenilerini göreceğiz. Milletimizin asırlardır peşinde koştuğu, Cumhuriyetimizin kuruluşundan itibaren hep peşinde olduğumuz hayalleri birer birer gerçekleştiriyoruz. Gazi Mustafa Kemal 1925’te Türk Tayyare Cemiyeti açılışında 'İstikbal Göklerdedir, göklerini korumayan milletler yarınlardan asla emin olamazlar' demişti. Aslında Gazi'nin işaret ettiği çalışmalara Vecihi Hürkuşlar, Nuri Demirağlar, teşebbüs etmişti ama bu vizyoner ve cesur girişimcilerimiz hem içerden hem dışarıdan engellendiler. Esasen Rahmetli Hocamız Necmettin Erbakan’a her ağır sanayi hamlesi deyişinde yapılan hücumlar da aynı habis zihniyet ürünüdür. Bu ülkenin daha çok pırıl pırıl beyinlerinin çabaları aynı yöntemle sabote edildi"diye konuştu.

Ülkenin savunma sanayinde üst sıralara çıkmasında emeği olan herkese teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, adım adım ilerleyerek bu günlere geldiğini söyledi. Erdoğan, göreve geldiklerinde savunma sanayindeki yerlilik oranının yüzde 20 seviyelerinde olduğunu hatırlatarak," Bu yerli olan savunma sanayini yüzde 80’e çıkardık. Cumhuriyetimizin ilk 80 yılı boyunca kimi iktidarların beceriksizliği kimilerinin gayri milliği sebebi ile engellenen açıkça dinamitlenen istikbali hamdolsun milletimiz bugün yaşıyor. Osmanlı’dan devraldığımız kurumlardan bugüne savunma sanayimizin inşası ve gelişmesi konusunda katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Son 20 yılda birikimleri, azimleri, çalışkanlıkları, kabiliyetleri ve dirayetleri ile ülkemizin savunma sanayinde hızla üst sıralara çıkmasında emeği olan herkese ayrıca teşekkür ediyorum" diye konuştu.

Türkiye'nin bugünkü konuma gelmesinin ardında elde edilen başarılarının büyük payı olduğunu ifade eden Erdoğan,"Ülkemizin dostlarına güven, düşmanlarına korku veren savunma sanayi gücü siyasi, ekonomik ve diplomatik atılımlarımızın en önemli zemini olmaya devam ediyor.. Milletimizin canına kast eden DEAŞ’ından PKK, YPG’sine kadar eli kanlı terör örgütlerinin hiç birine nefes aldırmıyoruz, aldırmayacağız. Ne yazık ki birileri, başta Bay Bay Kemal olmak üzere Kandil’den görüşmeler yapıyorlar. Yazıklar olsun. Kandil bunları destekleyecek, Kandil’in desteği ile beraber bu ülkede cumhurbaşkanı olacak. Benim milletim Kandil’den aldığı destekle cumhurbaşkanı olana bu ülkeyi teslim etmez. Hemen her hafta bir terör elebaşının sınırlarımız içinde ve ya ötesinde etkisiz hale getirildiğinin haberini alıyoruz. Başarılı operasyonlarımız zaten uzun bir süredir devam ediyor. Önceki gün, DEAŞ’ın sözde lider Ebu Hüseyin El Kureyşi kod adlı teröristi etkisiz hale getirdik. Önümüzdeki dönemde de İstihbarat Teşkilatımız, Silahlı Kuvvetlerimiz, Polisimiz, jandarmamız, güvenlik korucularımızla terör örgütlerinin inlerini başlarına geçirmeyi sürdüreceğiz" açıklamasını yaptı.

Türk mühendislere seslenen Erdoğan," Bunun için sizlerden daha çok çalışmanızı, daha çok tasarım ve üretim gerçekleştirmenizi, daha çok alanda ülkemizi söz, etki ve kazanç sahibi yapmanızı istiyorum. Attığınız her adımda döktüğünüz her damla terde, geliştirdiğiniz her üründe devletimizin tüm imkanlarıyla sizlerin yanındayız. İnşallah Türkiye Yüzyılı'nı da birlikte inşa edeceğiz. Kazan’dan yükselen bu ışık dalga dalga tüm Türkiye’yi, tüm bölgemizi, tüm dünyayı kuşatarak Türkiye Yüzyılı yürüyüşümüzde bize yol gösterecek, rehberlik edecektir. Milletimiz 20 yıldır hayalden gerçeğe dönüşen sayısız projeye, sayısız politikaya, sayısız kazanıma şahit oldu. Bunların başında hiç şüphesiz savunma sanayindeki özellikle havacılıktaki başarılarımız geliyor. Türk havacılığında kritik bazı projelerimizde geçtiğimiz günlerde önemli km taşlarını geride bıraktık. Hava Kuvvetlerimizin ana savaş gücü olacak Milli Muharip uçağımızı hangardan çıkardık ve pist başı yaptırdık. Ülkemizin ilk insanlı süpersonic uçağı olan Hürjet’imizin ilk uçuşunu gerçekleştirdik. Atak taruz Helikopterimizin abisi diyebileceğimiz ATAK- 2’yi ilk kez havalandırdık. Dünyanın ilk uçan İnsansız savaş uçağı Kızılelma’dan sonra Anka- 3 Muharip İnsansız Savaş Uçağımız ilk yürüyüşünü yaptı. Adı KAAN, geçtiğimiz günlerde yaşadığımız bu gelişmelerin coşkusunu, topluca yaşamak istedik. İsim babası da Devlet Beydir. Bunlar birilerini çok rahatsız edecek. TCG Anadolu'ya Altay’a İMECE’ye diğer projelerimize neler dediler biliyorsunuz bunlara da herhalde maket diyeceklerdir. Dikkat ederseniz ülkemizin savunma sanayinde elde ettiği her başarıdan bunlar bir de suyun öte tarafındakiler rahatsız oluyor. Hiç kusura bakmasınlar biz bunları da suyun öteki tarafındakileri rahatsız etmeyi sürdüreceğiz" dedi.

Biz Türkiye’yiz. Biz Türk Milletiyiz. Biz Türkiye’yiz. Biz Türk milletiyiz. Bizi gerçeklikten kopmakla itham edenleri, umutlarını bağladıkları hayallerden uyandırmaya tek başına KAAN ve Hürjet bile yeter.

Demek ki doğru yoldayız. Öyleyse durmak yok, yola devam diyerek daha fazlasını yapmak için daha çok çalışacağız. Kahraman ordumuzun arkasındaki en büyük güç milletimiz ve onun alın terinin mahsulü olan savunma sanayimizdir. Uzunca bir süre bu gücün sanayi tarafından mahrum bırakılan Türkiye artık yeni bir devrin eşiğindedir. Milli SİHA'larımız, uçaklarımız, İHA’larımız Akıncılar, Kızılelma, milli gemilerimiz, milli tankımız, tüfeğimiz daha niceleri için çok çalıştık ve başardık. Çok çalışmaya devam edeceğiz. Bugün burada ilk uçuşunu yapan, motorlarını çalıştıran uçaklarımız var. İHA’larımız, helikopterlerimiz var. Bunları yapan yürekli mühendislerimiz, gözü pek pilotlarımız, çalışkan işçilerimiz, gecesini gündüzüne katan savunma sanayimizin neferleridir. Sizlerle milletim adına gurur duyuyorum. Kahramankazan bu sürecin tüm safhalarını yaşamış bir yerdir. Burada çalışan mühendislerimizden işçilerimizden yıllarca şu serzenişi duyduk. Geçmiş on yıllarda yabancıları uçaklarını satın alıp onların çizimlerini üretirken iç geçirirdik. Bizim neyimiz eksik diye söylenip dururduk. Biz hükümete geldiğimizde mühendislerimizin, işçilerimizin, kahraman askerlerimizin bu serzenişlerine kulak verdik, artık yeter dedik. Bizim kendi mühendisimiz tasarlayacak, kendi pilotumuz uçuracak dedim. Bu iradeyi ortaya koyarak diğer alanlarla birlikte az zamanda çok yol aldık. Vakıf ve özel sektörden ana yüklenicilerimiz bu platformları hayata geçirirken yüzlerce yüklenici ve KOBİ’lerimiz alt sitemleri milli olarak geliştirip üreterek sistemdeki yerini alıyor. Hamdolsun verilen emeklerinin hepsinin karşılığını aldık, alıyoruz. Artık Akıncılar, Aksungur, Bayraktar TB’den her çeşidinden SİHA’mız dünyanın dört bir yanına ihraç ediliyor" diye konuştu.

Bir çok ülke ile ortak havacılık projeleri yürütüldüğünü kaydeden Erdoğan," Önümüzdeki yıllarda ordumuzu bu uçaklarla, İHA’larla helikopterlerle donatarak dosta güven, düşmana korku salmaya devam edeceğiz. Türkiye güçlendikçe bölgemizde ve dünyada barışın, adaletin, hakkaniyetin kökleştiğini hep birlikte göreceğiz.

Bunun için başlattığımız hiçbir işi yarım bırakmamız gerekiyor. Geçmişteki pek çok projenin başına gelenlerin bu ürünlerin başına gelmesine izin vermeyeceğiz, çok emek verdik, çok fedakarlık ettik. Hepimiz farkındayız bu işler öyle kolay değil. Yüzlerce mühendis, pilot, teknisyen bütün bu arkadaşlarımız gecesini gündüzüne katıp bize bu gururu yaşatıyor. Hürjet kahraman pilotlarımızı yetiştirecek, gerektiğinde silahla donatıp harp sahasına gidebilecek. Hürjet, kendi silahlarımız ve kendi radarlarımızla donatılarak kısmen F-16'larımızın da yerine geçilebilecek.. Çok yakında Hürjet’imiz hava kuvvetlerimiz envanterine katılacak Akrotim gösteri uçaklarımız da Hürjet filomuzdan oluşacak. Hürjet’i inşallah TCG Anadolu Gemimize ’de konuşlandıracağız. Milli Muharip Uçağımız Kaan bütün ihtişamı ile gözlerimizin önünde. Çok yakında o da uçacak. Öyle bir uçak düşünki harp ortamında radarlarına görünmeden düşmanın inine girecek. Silah yuvasını açıp füzesini, bombasını, düşmanının üzerine bırakacak.

Geldiği gibi sessizce üssüne geri dönecek. Bu uçağı ülkemizin kendi mühendisleri yapacak. Kaan bu uçağın adıdır. Ana görev sistemlerinin tamamı yerli ve milli olacak. Kaan kendi silahlarımızla, kendi radarımızla, kendi haberleşme uçuç kontrol ve görev bilgisayarlarımızla donatılacak. Bu tablo karşısında duygulanmamak mümkün mü? Birkaç yıl içinde tüm testleri tamamlayıp üstün performansı ile Kaan’ ı Hava Kuvvetlerimize teslim edeceğiz. Dünya’da bu tipte 5. Nesil savaş uçağı üreten 5 ülkeden biri olacağız. Ayrıca başka insansız savaş uçağımız da bulunuyor. Bayraktar, Kızılelma, Dünyanın ilk insansız savaş uçağı olarak havalandı. Aynı şekilde çok önemli görevler üstelenecek. ANKA- 3 Muharip Savaş uçağımız da ilk uçuşunu yapacak. Kızılelma ve ANKA3 Kaan ile otonom şekilde kol uçuşu yapacak. Hepsi de yerli mühimmatlarımızla görev icra edecekler. Böylece silahlı insansız hava aracı standartlarını dünya çapında en üst düzeye çıkarmış olacağız. Dost ve müttefik ülkeler için de üretimine başladığımız Hürkuş şimdiden uluslararası bir platforma dönüştür. Yakında Nijer ve Çad’a ilk ürünleri veriyoruz. Milli helikopterimiz GÖKBEY ‘DEN de mutlu haberler alıyoruz. Artık Gökbey kendi mühendislerimizin tasarladığı türbinli motorla uçuyor. 10 ton ağırlığındaki Atak-2 Helikopterimiz de dünyada bu sınıfta helikopter üretebilen 3 ülkeden biri haline geldi. Burada ardı ardına sıraladığımız savunma sanayi projelerini dünyada yapabilen o kadar az ülke var ki" diye konuştu.

Yaşanan tarihi dönüşümün çok iyi farkında olunması gerektiğini belirten Erdoğan," Türkiye olarak nerden nereye geldiğimizi ve nereye gittiğimizi görmeden pek çok başlıkta maruz kaldığımız sinsi saldırıların nedenini anlamalıyız. Yıllarca bize uçak, helikopter, uçak satanlar bunları artık kendimizin tasarlaması, üretmesi, ihraç etmesi karşısında elbette sessizce beklemeyecekler. Çünkü biliyorlar ki yakında biz bu ürünleri onlara da satacağız. Hali hazırda bir çok ülke uçak, helikopterleri için parça üretiyor, sistem geliştiriyoruz. Yazılım üretiyoruz. THY’nin kullandığı uçaklarda bile ülkemizin imzası var. Hava araçlarına modernizasyon yapabilme konusunda da çok ileri kabiliyetlere sahibiz. Silahlı kuvvetlerimizin radar uçaklarını, F16 Uçaklarımızın hep yerli ve milli sistemlerle donattık. Uydu alanında da benzer adımlar atıyoruz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Yerli Savaş Uçağı KAAN’ı imzaladı. Erdoğan daha sonra Milli Muharip Uçağı KAAN’ın pilot koltuğuna oturarak vatandaşları selamladı. KAAN’ın Pilotu uçakla ilgili bilgileri Erdoğan’la paylaştı.

Erdoğan, Türk Mühendislerle birlikte fotoğraf çektirdi. Cumhur İttifakı Ortakları MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli ve BBP Genel Başkanı Mustafa Destici de Cumhurbaşkanı Erdoğan'a eşlik etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan yerli savaş uçağının adının 'KAAN' olduğunu açıkladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Sivas Mehmet Altıparmak: "Takviye yapmamız lazım" Özbelsan Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, devre arasında transfer yapmaları gerektiğini söyleyerek, "Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da transfer çalışmalarına başlayacağız" dedi. Trendyol 1. Lig’in ilk devresinin son maçında sahasında Bandırmaspor ile karşılaşacak olan Sivasspor, bu maçın hazırlıklarına devam etti. Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Deplasmanda Iğdır FK ile 1-1 berabere kaldıkları maçı değerlendirerek sözlerine başlayan Altıparmak, "Çok zorlu bir Iğdır deplasmanı vardı. Maçtan önce oyun planımızı zaten belirlemiştik. Bu maçta özellikle rakibin iç sahadaki nasıl oynayacağını bildiğimiz için topu rakibe bıraktığınız zaman da çok öne çıkacaklarını, önde oynayacaklarını biliyorduk. Bütün hazırlığımızı buna göre yapmıştık. Maçın büyük bölümünde de top belki onlardaydı ama biz istediğimiz oyunu oynadık. Çok net pozisyonlara girdik" dedi. "Devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz" Bandırmaspor maçına 3 puan için çıkacaklarını söyleyen Mehmet Altıparmak, "İnşallah Bandırma’yı da 3 puanla kapatıp devre arasına girmek istiyoruz. Iğdır deplasmanı çok zor bir deplasman ama biz oynadığımız oyunla 3 puanı hak etmiştik. Artık o maçı unuttuk. İlk yarının son maçı Bandırmaspor ile. Bandırma maçını inşallah kazanacağız. Bütün çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Kazanıp devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz. Çünkü ikinci yarı lig çok daha zor olacak" ifadelerini kullandı. "Takviye yapmamız lazım" transfer çalışmalarına ilişkin de konuşan deneyimli teknik adam, "Biz ilk yarıyı şu andaki mevcut kadromuzla bitirmek zorundayız ama bütün oyuncularım elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizim kadar çoğu takım pozisyona girmiyor ama maç kazanıyorlar. Biz özellikle öne geçtiğimiz maçlarda bir türlü bunu koruyamadık. İkinci yarı açıkçası futbolcu almamız lazım. Takviye yapmamız lazım. Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da tabii ki transfer çalışmalarına başlayacağız. Muhakkak transfer çalışması yapmamız gerekiyor, bununla alakalı da yönetimimizle zaten görüştük. Transfer inşallah açılacak. Biz de transferlerimizi yapacağız" dedi. "Yeri dolmayacak oyuncu yok" Emirhan Başyiğit’in transfer teklifi gelmesiyle ilgili çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Mehmet Altıparmak, "Bu tür haberler iddia işte. Tabii ki biz bütün oyuncularımızın Süper Lig’de, Avrupa’da oynamasını istiyoruz. Emirhan da Süper Lig’i, büyük takımları yavaş yavaş hak eden oyunculardan biri. Bununla alakalı konular yönetimimizin tercihi. Bir oyuncunun değeri vardır. Bütün oyuncularımızı verebiliriz bununla alakalı şey yok. Yeri dolmayacak oyuncu yok ama Emirhan gibi bir oyuncuyu kaybetmek istemeyiz. Değerini de bulursa eğer Sivasspor için de parasal olarak gerçekten iyi bir getiri olacaksa neden olmasın" değerlendirmesinde bulundu. "Transfer açılacak dediler" 7 dosyadan kaynaklı transfer yasağıyla ilgili ise Altıparmak, "Ben bir şey söylemek istemem, bunu yönetim zaten biliyor. Yönetimle de konuştuk. Transfer açılacak dediklerine göre o 7 dosyayı da halledecekler demek ki" dedi. Çalışmalar devam ediyor Vali Lütfullah Bilgin Sivasspor Tesisleri’nde Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ve yardımcıları yönetiminde gerçekleştirilen antrenman yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Koşuyla başlayan antrenman, ısınma çalışmalarıyla devam etti. Daha sonra 5’e 2 top kapma çalışması yapan kırmızı-beyazlılar, yarım sahada çift kale maçla idmanını tamamladı.
Kayseri Melikgazi’de Kayseri’nin havacılık serüveninin dünü ve bugünü konuşuldu Yaptığı yatırım ve projelerle havacılık sektörüne her zaman destek olan Melikgazi Belediyesi, Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin’in konuşmacı olduğu Kayseri Tayyare Fabrikası konulu söyleşi programını gerçekleştirdi. Melikgazi Belediyesi Mehmet Altun Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni hayata geçirerek Kayseri’de yarım kalan hikâyeyi yeniden yazacaklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu programda bir konuşma yaparak, "Havacılık ve Uzay Teknolojileri Lisesi gibi güzide bir liseyi Melikgazi Belediyesi olarak Kayseri’ye kazandırdık. 100 yıl önce başlayan hikâyenin tekrar hayata geçmesi, Kayseri’nin ve ülkenin sanayisine yön verecek yeni nesillerin, gençlerin burada yetişmesini sağlamak bizim gurur kaynağımız. Bu kapsamda havacılıkla ilgili birçok çalışma yapmayı arzu ediyoruz ve yapıyoruz. Çok başarılı 50 öğrenci Havacılık Lisesine başladı. İngilizce hazırlık okuyorlar. Onları motive etmek üzere İstanbul’daki TEKNOFEST ile birçok ziyaretlere götürdük. Ankara’da TUSAŞ ve ASELSAN’ı ziyaret ettiler. Belki bir çoğumuzun görmediği Gök Bey helikopterine dokundular. Kaan uçağını, Hürkuş’u gördüler, onu üreten mühendisler ve teknik elemanlarla görüşme imkanları oldu. Buradan mezun olacak gençlerimiz de Selçuk Bayraktar gibi ülkemizin geleceğine yön verecek nesiller olacaktır inşallah. Çocukluğumda bir Tayyare Fabrikası ismi geçerdi. Burada uçak üretilmiş derlerdi ama hikaye mi gerçek mi bilmezdim. Kayseri’yi nasıl kalkındırırız ile ilgili fikir alışverişinde bulunurken bir baktık ki savunma sanayinde, havacılıkta Kayseri Türkiye’de ilk temel taş. Burada uçak üretimleri olmaya başlamış. Ama tabii 1949-50 yılında Marshall yardımlarıyla birlikte maalesef bu uçak üretimi durmuş ve Hava İkmal Bakım Onarım Merkezi olarak devam etmiş. Hedefimiz tekrar Kayseri’nin havacılıkta, uçak üretiminde ve uçak parçalarının üretiminde söz sahibi olması. Özellikle TOMTAŞ’ın, KAYTEK’in ve Kim Teknoloji gibi firmaların burada kurulmuş olması; havacılık ve savunma sanayi ile ilgili Kayseri’nin tekrar yatırım yapmaya başladığının ve birçok sanayici firmanın da bu işe destek vereceğinin göstergesi. Melikgazi Belediyesi olarak, pandemi döneminde Tayyare Fabrikası ile ilgili bir ‘Kayseri Tayyare Fabrikası’ adında kitap yayınladık. Hemen akabinde Erciyes Üniversitesi’nden hocalarımız Büyükşehir Belediyemizde ikinci bir kitabı yayınladı. İnşallah üçüncüsü, dördüncüsü de çıkar ve Kayseri’nin havacılık kültürüne hep birlikte sahip çıkarız. Prof. Dr. Mehmet Şahin hocama bu söyleşi ve paylaşımları için teşekkür ederim." dedi. Kayseri Tayyare Fabrikası ve Türk havacılık tarihi hakkında önemli bilgi ve tecrübelerini katılımcılar ile paylaşan Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin konuşmasında; Kayseri’de 1926 yılında faaliyete başlayan TOMTAŞ’ın kuruluş sürecini, Kayseri Çıraklık Okulunu, Tayyare Fabrikasının Kayseri’ye olan iktisadi ve kültürel etkilerini anlatarak, havacılık sektörüne vermiş olduğu destekler için Başkan Palancıoğlu’na teşekkür etti.