POLİTİKA - 01 Haziran 2022 Çarşamba 12:32

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Güney sınırlarımız boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararımızın yeni bir safhasına geçiyoruz. Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Partisinin Grup Toplantısında konuştu. Erdoğan, ”Sadece yılbaşından bugüne yaptığımız işler bile 20 yılda asırlık eser ve hizmetleri nasıl ülkemize kazandırdığımızı göstermeye yeterlidir” dedi. 2022 yılında hizmete açılan projelere değinen Erdoğan, 560 bin kişinin katılımıyla Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin açılışının yapıldığını söyledi. Erdoğan, ”İstanbul’a sahip çıkılacak bir emanet yerine talan edilecek bir nimet olarak bakanlar sadece fethin sırrını değil, sadece Osmanlı’yı değil, Cumhuriyet'i de anlayamaz, bugün bizim yaptıklarımızı da anlayamazlar.

Bugün ecdadımızdan aldığımız ilhamla kendi vatandaşımızı ve bayrağımızı dalgalandırdığımız her yeri esenlik yurdu haline getirmenin mücadelesini veriyoruz. Ayasofya'yı 84 yıl sonra asli hüviyetine yeniden kavuşturarak fethin bağrında açılan yarayı Allah'a hamdolsun kapattık. Ayasofya, İstanbul'un kalbinde yükselen sancak olarak medeniyetimizdeki yerini tekrar almıştır.

Çamlıca Tepesi geldiğimizde kirlilik abidesiydi. O kulelerle tamamen rezaletti. Çevrecilik adına konuşanlar 'Burada çevre katliamı var' demediler. Biz geldik demir yığınlarını kaldırdık, oraya şu andaki muhteşem bir tasarım olan Çamlıca Kulesi'ni diktik. İstanbul hala yedi tepesi, boğazı, yeni inşa edilen ve tarihten miras eserleriyle şairlerin, bestekarların, ressamların ilham kaynağı olmayı sürdürüyor” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

"İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz"

Ana muhalefeti eleştiren Erdoğan, ”Ana muhalefet bunlar kaçkın, bunları buraya alamayız' diyor. 'Geldiğimizde bunları geldikleri yere göndereceğiz' diyor. Aramızdaki fark bu, bunlar gayrimedeni. İstanbul'a ne yapsak, hangi hizmeti getirsek borcumuzu ödeyemeyiz. Adını Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi olarak tescillediğimiz eser şehrin bir vahası olarak insanımıza hizmet verecek. İstanbul Havalimanı ülkemizin yüz akı olarak faaliyetlerine devam ediyor. Atatürk Havalimanı ise kısmen bu vasfını sürdürüyor, sürdürecek. Yurt içi ve yurt dışı seyahatlerimizde Atatürk Havalimanı'nı kullanıyoruz. Havalimanı içindeki Acil Durum Hastanesi'ne yapılan uçuşlar da buradaki pistten gerçekleşiyor” dedi.

Atatürk Havalimanı’na yapılan bin 6 yataklı Şehir Hastanesi'ni anımsatan Erdoğan, ”Biz, Atatürk Havalimanı’na bin 6 odalı şehir hastanesi yaptık, 3 ayda yaptık. Biz, ana muhalefetin affedersiniz kalkıp da hal binasını hastane diye takdim etmek suretiyle milleti aldatmak düşüncesinde değiliz. Onlara o yakışır, bize de Atatürk Havalimanı'nda bin 6 odalı hastane yapmak yakışır” diye konuştu.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Hastanenin her şeyiyle eksiksiz sayılabilecek bir hastane olduğunu söyleyen Erdoğan, aynı süre içinde Sancaktepe’de de aynı donanıma, oda sayısına sahip şehir hastanesi yapıldığını anımsattı. Erdoğan, ”Her ikisinde de havalimanı var. Yurt dışından hani Hollanda, Almanya, şurada burada ölüme terk edilen vatandaşlarımız vardı ya. Artık kurtulmaz dediklerini bizler oradan alıp ülkemize getirdik. Tedavileri devam ediyor. Dün yeni bir haber daha geldi, Almanya’da yaşlı ama bunun için ölüm vaki dedikleri bir hastamız var. Bakanımız onu takip ediyordur. Biz elimizden geleni yapacağız. Biz Batı’nın veya Batılı'nın yaptığı gibi ölümü gözleyenlerden değil, biz her an ölecekmiş gibi hazırız ama kalkıp bir hasta için bu entübedir, dolayısıyla her an gidebilir diye ağıtlar yakmayız. Rabbimin bize verdiği emaneti en güzel şekliyle kullanmaya mecburuz. Şehrin en yoğun yerleşim yerlerinin ortasında kalan Atatürk Havalimanı'nı eski fonksiyonuyla devam ettirmeye çalışmak hem İstanbul'a hem İstanbullulara büyük haksızlık olacaktı. Türkiye’nin ve İstanbul’un artık daha uygun bir yerde yeni bir havalimanına ihtiyacı vardı. Bu eseri yap-işlet-devret yöntemiyle hazineye yük getirmeden girdi sağlayarak ülkemize kazandırdık. Bu havalimanımız dünyada ilklerden” dedi.

“İGA belki dünyada bir numara olacak”

İstanbul Havalimanı’na otel yapılacağını söyleyen Erdoğan, “Bu havalimanımızı gelen giden yolcularla ilgili otel ihtiyaçlarıyla ilgili yüklenici firmaya gerekli desteği vereceğiz. Otelleri yapmak suretiyle İGA çok daha güçlü hale gelecek. Pistler noktasındaki eksikleri de giderilecek. İGA belki dünyada bir numara olacak. Sadece siyasetin bel kemiği olan kargo kısmı Atatürk Havalimanı kadar olan yeni havalimanımızı etap etap büyütmeye devam ediyoruz” ifadelerini kullandı.

Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi'nin devasa büyüklükte bir alanda hizmet vereceğini ifade eden Erdoğan, ”145 bin 300 fidan ve ağaç dikiyoruz. Vatandaşlarımızı kitap okumadan müzeye, spordan pikniğe her türlü ihtiyacını karşılayacak altyapı kuruyoruz. Her kesimden kardeşimizin huzur içinde vakit geçireceği, günde 1 milyon insanın yararlanacağı bir eser ortaya çıkarıyoruz. 350 yaşında bir zeytin ağacının dikimini yaptık” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

"Van'ı adeta sıfırdan, yeniden inşa ettiğimizden bile Kılıçdaroğlu'nun haberi yok"

Millet Bahçesi açılışına 560 bin vatandaşın katılım sağladığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:
“Bay Kemal 'Zulüm 1453’te başladı' dediniz, senin avenen İstanbul’umuzun başta Kadıköy olmak üzere bütün duvarlarına bunları yazdı. Yalan ve iftira ile millet bahçesi üzerinden bize saldıranlara pazar günü en güzel cevabı verdik. Dünyanın hiçbir yerinde böylesi bir yeşil alan kazandırılmasına karşı çıkacak bir kişi bulamazsınız. Ülkemizde birileri böyle bir hizmeti ile siyasi husumet aracı haline getirebilecek kadar akıllarını kaybetmişlerdir. İşi çevrenin korunmasını savunmak olan, projeler üretmek olan birçok kurum var. Bunlar, çevrecilik ve ağaç sevgisi adına bizim yaptığımız her projede hayırlı yatırımlarda karşımıza dikilmiştir. Beklerdik ki aynı çevreler, Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi konusunda yanımızda olsun, karşı çıkanlara ‘böyle bir projeye karşı mı çıkılır ‘desin. Biz, inşallah bu süreci çalışarak, durmadan, yılmadan, usanmadan devam ettireceğiz.”

“Bu ülkede bizde daha samimi gayretli çevreci yoktur” diyen Erdoğan, ”Ağaç sevgisi bizden daha fazla kimsede yoktur. Biz kimin ne dediğine, kendini nasıl paraladığına bakmadan eser hizmet siyasetimizi sürdürüyoruz” dedi.

Gelecek yıl Fetih Şenliği'nin Atatürk Havalimanı Millet Bahçesi’nin tamamlanan alanlarında yapılacağını ifade eden Erdoğan, Kılıçdaroğlu’nun açıklamalarıyla ilgili, “Bizim yaptığımız her eser gibi İstanbul’daki millet bahçesine çamur atan Kılıçdaroğlu Kandil’e selam çakıyor. Van'ı adeta sıfırdan, yeniden inşa ettiğimizden bile Kılıçdaroğlu'nun haberi yok. O depremden sonra Van’ın ne halde olduğunu biliyor musun Bay Kemal. Biz Van’a kesin rakam vermeyeyim en az 35 milyar harcama yaptık. Bay Kemal’e sorsanız Kâğıthane’ye 'kağıttepe' dediği gibi buraya benzer bir şey söyler. Haritada yerini bile gösteremez. Siyasi ömrümüzün bir kısmı oraya yaptığımız ziyaretlerle geçti. Van’da eğer bu PKK uzantısı olanlar görevde olmuş olsaydı inanın şu anda suyu olan bir Van bulamazdınız. Biz onların döneminde bile kurumumuzun görevi olmadığı halde Van’a suyu götürdük. İstanbul’u aldığımızda su var mıydı. CHP’den almıştık.

CHP’den aldığımız İstanbul’da susuzluğu en kısa sürede giderdik. Bay Kemal bunları bilmez. O bilgi fukarasıdır, siyasetin fukarasıdır. CHP’ye gönül veren vatandaşlarımıza sesleniyoruz. İstanbul’u, Ankara’yı yaşadınız, Van’daki kardeşlerimize sesleniyorum ilk geceden itibaren sizin yanınızda olan kimlerdi. Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarıydı. Bunların gözleri vardır görmez, kulakları vardır duymaz. Ağzı dili var konuşamaz. Niye? Kalpleri mühürlüdür. Devletin kaynaklarının terör örgütlerine aktarılmaması için kullandığımız belediye başkanvekilliğini öyle anlatıyor ki sanırsınız ses Kandil'den geliyor. Öyle rakamlar veriyor ki toplamı bizim bir ilçe belediyemizin yaptığına denk gelmiyor. Bay Kemal suyu akmayan musluğu açmak suretiyle çok büyük yatırım yaptığını söyleyecek kadar zavallı” dedi.

Kılıçdaroğlu’nun iddialarına yönelik konuşan Erdoğan, “Kimseye ayrım yapmadan veriyoruz dediği sosyal desteklerin toplamı bizim herhangi ortalama bir il veya büyükçe bir ilçe belediyemizin seviyesine çıkamıyor. Rahmetli Muhammed Ali'nin çiftliğini de aynı vakfımız vasıtasıyla öğrencilerimizin hizmetine sunarak, bu zatı daha da çatlatacağız, daha da kıvrandıracağız. Milletin parasını çalan hırsızdır, hırsızın sırtını sıvazlayan daha büyük hırsızdır. Belediyelerdeki yolsuzluklara sahip çıkarak safını belli etmiştir. Ülkemize gelen yabancı yatırımcıları en aşağılık şekilde tehdit eden de Kılıçdaroğlu. Bu zat inanın yalancı. Bu zat omurgasız, bu zat bir proje, bir aparat. Bu zatın partisinin başına kaset komplosuyla geçirildiğinden beri Türkiye’nin milli çıkarlarına karşı engellemeye çalışmaktan başka gayretine şahit olduğunuz mu. Ana muhalefet, yavru muhalefet 'biz gelirsek bunların işi verdiği müteahhitlere ödeme yapmayacağız.' Devlette devamlılık esastır. Bunu nasıl dersin. Söke söke bu ülkede yargı var. Nasıl vermezsin. Şakır şakır ödemeye mahkumsun. Biz CHP’nin müteahhitlerine ödeme yapmayız demedik, ödemesini yaptık. Bizde böyle bir kin yok. Bizde gerçekten samimi olan işini yapana her zaman destek var” diye konuştu.

"Kaçacak iddiasından yurt iddiasına kadar pek çok mesele etrafından dönüp durması ancak bir projenin parçası olarak yapılabilir"

Erdoğan, Muhammed Ali'nin çiftliğini öğrencilerin hizmetine sunacaklarını söyleyerek, "Bu zatın eğitim faaliyetini yürüten vakfımıza yaptığı her türlü iftirayı burnundan getirmek de, öteki dünyada yakasına yapışmak boynumuzun borcudur. Kaçacak iddiasından yurt iddiasına kadar pek çok mesele etrafından dönüp durması ancak bir projenin parçası olarak yapılabilir. Karşılarındaki kitlenin rengine göre her şeyi söylerler, sonra dönüp inkar ederler. Kapısından çevrildiği yerlerdeki sefil hallerini korkudan içeri kaçtılar diyecek kadar şahsiyet fukarası karikatür tip için harcadığımız zamana acıyoruz. Rabbim bu israfımızdan dolayı bizi affetsin” dedi.

Kılıçdaroğlu’na seslenen Erdoğan, ”2023 yılı haziran ayında yapılacak Cumhurbaşkanlığı seçimi için rakip gördüklerini ya aynı masa etrafında toplayarak kendine tabi kıldı ya da manevralarla saf dışı bıraktı. Konu kendi siyasi ikbali olunca ya benimle olun ya önümden çekilin diyerek nasıl şahinleştiğini ibretle takip ediyoruz.
Cezaevinden altılı masanın tüm taraflarına kendinize gelin diye ayar verdi. Süt dökmüş kedi gibi hiçbirinin sesi çıkmadı. Herhalde soluk borularını tutan el ses çıkarmalarına izin vermiyor. Bunların kimlerle hangi masa tarafına toplanacakları, kimi aday gösterecekleri onların sorunu. Bizim böyle bir derdimiz yok. Ben Kılıçdaroğlu’na buradan sesleniyorum. Birkaç soru sormak istiyorum. Öyle kıvırtarak yuvarlak sözlerle değil, kesin kati net cevap vermesini diliyorum. Bu delikanlılığı yaparsa kendisini muhatap almaya başlayabiliriz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Kılıçdaroğlu'na 10 soru yönelten Erdoğan şunları kaydetti:

“PKK'dan YPG'ye tüm terör örgütlerini en şiddetli şekilde lanetliyor mu lanetlemiyor mu? Türkiye'nin PKK ve YPG'ye karşı yürüttüğü sınır ötesi harekatlarını destekliyor mu desteklemiyor mu? İsveç ve Finlandiya'nın NATO üyeliği konusunda kendi devletinin izlediği politikaların yanında mı değil mi? Türkiye'nin Akdeniz ve Ege'de verdiği milli mücadelede ülkesinin safında mı, karşımızdakilerin safında mı? Dünyanın salgın ve savaş sebebiyle yaşadığı krizin ülkemize etkileri karşısında mücadelemize en azından ilkesel olarak destek veriyor mu, vermiyor mu? Siyaseti ülkenin ve milletin ali çıkarları üzerinde yürütmeye var mı yok mu? Siyasi stratejilerini yabancı ülke temsilcilerine onaylatmak yerine ülke kamuoyuyla belirlemeye yönelecek mi? 1000 yıldır kanlarımızla sulayarak ebedi vatanımızda tüm değerleri, sembolleriyle asil bir devletin evladı gibi hareket etmeyi kabul ediyor mu? Partisi içinde her türlü terör örgütü destekçisini, hırsızı, tacizciyi tasfiye etmeyi düşünüyor mu? 2023'te yüreği yetip cumhurbaşkanı adayı olacak mı olmayacak mı? Bu soruları uzatmak mümkün. Bunlara vereceği cevaplara razıyız. Bu soruların yanıtlarını açık bir şekilde verirse kendisi ile ilgili tutumumuzu gözden geçireceğiz.”

"Gezi olaylarının arkasında biz hangi güçlerin olduğunu zaten biliyoruz"

Gezi olaylarının Türkiye’yi birçok anlamda zarara uğrattığını ifade eden Erdoğan şunları kaydetti:

“Tarihimizde Gezi olayları adıyla bir ihanet, vandallık, utanç vesikası olarak geçen hadiselerin 9. yılındayız. Olaylar Gezi Parkı’nda birkaç ağaç kesildiği iddiasıyla alevlendirilmişti. Ağaç bahanesiyle çakılan kıvılcım Türkiye Cumhuriyeti'ni, uluslararası çıkarlarını hedef alan bir kalkışmaya dönüştü. Hatırlayın bu eşkıyalar, teröristler bira şişeleriyle, bira kutularıyla caminin içini pisletmişti. Bunlar böyle çürük. Gezi olaylarının arkasında biz hangi güçlerin olduğunu zaten biliyoruz. Bay Kemal orada mıydı. Çünkü başı çeken oydu. Bunlardan bu ülkeye hayır gelmez, bunlar terör sevicileriyle beraber. Bunların hepsi yaptıkları ihanetin farkında olan beşinci kol elemanıydı.”

"HDP ve CHP listelerinden Meclise sokulan bu siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıkları terbiyesizliğin hesabını hukuka ve milletimize vereceklerdir"

TİP Genel Başkanı Erkan Baş ve milletvekilleri Ahmet Şık ile Sera Kadıgil'i de hedef alan Erdoğan, ”Polislere hakaret ederek pankart asmaya çalışan tipler bunun somut örnekleridir. HDP ve CHP listelerinden Meclise sokulan bu siyasetçi kılıklı provokatörler yaptıkları terbiyesizliğin hesabını hukuka ve milletimize vereceklerdir. Bu ne densizliktir, ne edepsizliktir. Devletin polisine görevini yaparken sen millet vekili olsan ne yazar ya sen şehitler köprüsünde polise rağmen asamazsın, astırmazlar. Hukuk önünde de bunun hesabını vereceksiniz” dedi.

Konserlerin iptal edilmesine yönelik tartışmalarla ilgili de konuşan Erdoğan, ”Kültür sanat etkinliği üzerinden yaygara koparmaya çalışanları kendi sinsi tuzaklarında boğmakta kararlıyız. Beyoğlu Kültür Yolu Festivalleri hükümetinizin sanatçıya, sanata bakışını gösteren en güzel örneklerdir. 53 farklı kültür sanat kurumunun iştikakıyla 5 bine yakın sanatçının katılımıyla bin 500’den fazla etkinliğe ev sahipliği yapıyor. Aynı şekilde Başkent Kültür Yolu Festivali de 560 etkinlik, 6 bine yakın sanatçıyla gerçekleştirilecek. Çevre konusunda olduğu gibi kültür sanat konusunda da ülkemize bizden fazla hizmet getiren kimse olmadığına yürekten inanıyoruz” dedi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz'

Erdoğan sözlerini şöyle sürdürdü:

“Gezi olaylarının planlı alçak bir kalkışma olduğunu boşuna söylemiyoruz. Halen boğuştuğumuz pek çok sorunun başlangıç noktası Gezi hadisedir. Ülkemize yol açtığı 1,5 milyar dolar, dolaylı maliyeti yüzlerce milyar dolar. Gezi olaylarıyla yapamadıklarını FETÖ'nün emniyet-yargı darbe girişimiyle mili iradeyi devre dışı bırakıp ülkenin meşru hükümetini devirmeye çalışıp tekrar denediler. PKK ve siyasi uzantıları harekete geçirip çukurlar açmak suretiyle o bölgenin güzelliklerini rezil ettiler. Sinsi senaryoları sandıkta halkımızın iradesine çarpıp paramparça olunca 15 Temmuz’da askeri darbe cüretinde bulundular. Biz bu planı da bozunca oyunların merkezi yurt dışına taşındı. Sınırlarımız boyunca terör koridoru oluşturma düşüncelerini sınır ötesi operasyonlarla akamete uğrattık. Ekonomimizi kur, faiz, enflasyon şer üzerinden hedef alanlara karşı tüm kararlığımızla mücadele ettik. Ediyoruz. Ekonomide büyük bedeller ödedik, ödüyoruz. Kendimize yeni yollar, araçlar bularak, yatırım, istihdam, cari fazla yoluyla büyümeyi sürdürecek Türkiye ekonomi modelini hayata geçirmeyi başardık” dedi.

"İnşallah önümüzdeki haftalarda ve aylarda yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız"

Geçtiğimiz yılın yüzde 11 büyüme ile kapatıldığını hatırlatan Erdoğan, ”İlk çeyrek büyüme rakamı yüzde 7.3 olarak açıklandı. Hedeflerimize uygun bir seviyede açıklandı. Her kesimin sıkıntısına çare olacak paketler hazırlıyor, uygulamaya koyuyoruz. Gerek gençlerimize, kadınlarımıza, esnafımıza, başta devlet bankalarımız olmak üzere her türlü desteği vermeye devam edeceğiz. İnşallah önümüzdeki haftalarda ve aylarda yeni müjdelerle milletimizin karşısında olacağız. Bu ülkenin en garip insanın karnının tok, gönlünün huzurlu olduğunu görmeden bize uyku haram. Ülke içinde bu mücadeleye verirken bölgesel ve küresel krizleri bölgemiz için fırsata çevirecek fırsatları kaçırmıyoruz” ifadelerini kullandı.

"NATO terör örgütlerine destek kuruluşu değildir"

Türkiye’nin İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyeliği konusundaki tutumunun net olduğunu ifade eden Erdoğan, ”Her iki ülkenin NATO üyeliğine karşı olduğumuzu hemen ve açıkça ilan ettik. NATO bir güvenlik kuruluşudur, NATO terör örgütlerine destek kuruluşu değildir. Bu terör örgütlerine bu ülkenin polisleriyle beraber bunları koruma altına alıyorlar. Terör örgütü başının posterleriyle bu yürüyüşü yapıyorlar. Kendi parlamentolarında bunların başlarını konuşturuyorlar” dedi.

“Biz, Yunanistan'la Yüksek Düzeyli Stratejik Konsey Anlaşmamızı bozduk” diyen Erdoğan, ”Bu anlaşmayı ortadan kaldırmak suretiyle bunlarla artık ikili görüşmeleri yapmıyoruz, yapmayacağız. Bu Yunanistan yola gelmeyecek. Dürüst olacaksan karşımızda koltuğun hazır ama dürüst olmayacaksan kusura bakma. Bu ülkelerin NATO‘ya üyeliği mümkün olmadığı için arayan arayana. AB üyeliği başta olmak üzere pek çok acı tecrübe ile belgeye dayanmamış sözlere inanmamız mümkün değildir. Biz bu ülkelerin sınırları içinde faaliyetleriyle izin verdiği terör örgütleriyle bağlantılı tüm kurumların kapısına kilit vurması gerekiyor. Avrupa’nın değişiklik ülkelerinde terör örgütü lideriyle, onların pankartlarıyla yürüyüş yapıyorlar” açıklamasında bulundu.

Güney sınırları boyunca 30 kilometre derinliğinde güvenli bölge oluşturma kararının yeni bir safhasına geçildiğini açıklayan Erdoğani, ”Tel Rıfat ve Münbiç’i teröristlerden temizliyoruz” dedi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Aydın Her yaştan vatandaş Aydın Kitap Fuarı’nda buluşuyor Aydın Kitap Fuarı, çevre illerden ve Aydın’ın tüm ilçelerinden gelen binlerce ziyaretçinin katılımıyla devam ediyor. Aydın Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde, Fuar Aydın alanında düzenlenen fuarı 7’den 70’e her yaştan vatandaş ziyaret ediyor. İlk ve ortaokul, lise ve üniversite öğrencileri de fuara yoğun ilgi gösteriyor. Aydın Kitap Fuarı’na katılan öğrenciler, severek okudukları yazarlar ile tanışma şansına erişiyor, kitaplarını imzalatarak unutulmaz hatıralara sahip oluyor. Aydın Kitap Fuarı’na katılarak söyleşiler düzenleyen yazar, sanatçı ve bilim insanlarının sunumları da vatandaşlar tarafından beğeniyle karşılanıyor. “Özlem Hanıma çok teşekkür ederim” Öğrencileri ile birlikte Aydın Kitap Fuarı’nı ziyaret eden sınıf öğretmeni Gamze Güngördü, Aydın Büyükşehir Belediye Başkanı Özlem Çerçioğlu’na teşekkür etti. Güngördü, “Çok güzeldi, beklediğimin çok üstündeydi. Yazarların burada olması muhteşem bir şey. Çocuklar kitapları okuyorlar mutlaka ama yazarlarını pek bilmiyorlar. Bizzat yazarlardan kitapları alıp imzalatmaları muhteşem bir şeydi, en değerlisi buydu bence. Kesinlikle okumayı özendirmek adına ve farkındalık oluşturmak adına muhteşem oldu, çocuklar 1’inci sınıf olmasına rağmen getirdim. Gerçekten güzel bir fırsattı, kaçırmalarını istemedim. Çok güzeldi, ben Özlem Hanıma da çok teşekkür ediyorum. En güzeli de bizleri ücretsiz bir şekilde okulumuzdan aldı, buraya kadar getirdi, fuarımızı gezdik. Bu hizmet için de ben Özlem Hanıma çok teşekkür ediyorum” dedi. Yerel yazarlar Aydın Kitap Fuarı’nda Birçok yerel yazar da Aydın Kitap Fuarı’na katılarak okurları ile buluştu. Efeler ilçesinde yaşayan ve serebral palsi hastalığı nedeniyle ellerini ve ayaklarını kullanamadığı için burnuyla yazdığı eseri ‘Herkes Beni Engelli Sanıyo!’ için imza günü düzenleyen Mustafa Erol, “Fuar çok güzel, çok beğendik fuarı. Özlem Başkanımıza çok teşekkür ederim, her yıl olmasını istiyoruz” diye konuştu.
İstanbul Bakan Uraloğlu: “Kalkınma Yolu projesi bitme noktasına geldi” Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, Turkuvaz Medya tarafından düzenlenen “Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi”ne katıldı. Kalkınma Yolu projesinin bitme noktasına geldiğini belirten Bakan Uraloğlu, "Gelecek sene içerisinde yapıma başlayabilir miyiz gayreti içerisindeyiz. Projede ilerliyoruz" dedi. Turkuvaz Medya Merkezi’nde düzenlenen zirvede havacılıktan karayollarına, denizcilikten demiryollarına ulaşım sektörü A’dan Z’ye masaya yatırıldı. Turkuvaz Medya Marka ve Pazarlama Grup Başkanı Sinan Köksal’ın açılış konuşmasıyla başlayan ‘Türkiye Yüzyılında Sürdürülebilir Ulaşım Zirvesi’nin ilk özel oturumunda Sabah Gazetesi Ankara Temsilcisi ve Köşe Yazarı Okan Müderrisoğlu ve Sabah Gazetesi Ekonomi Müdürü ve Köşe Yazarı Dilek Güngör, Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nu konuk etti. Ulaşımda Merkez Ülke Türkiye Oluyor Zirvede konuşan Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu, “Orta Koridor üzerinden Bakü-Tiflis-Kars demiryolu ile Çin’den ülkemize ulaşan yükleri Marmaray ile Avrupa’ya ulaştırıyoruz. Bugüne kadar Orta Koridor’un geliştirilmesi kapsamında; Avrasya Tüneli, Marmaray, Yavuz Sultan Selim Köprüsü ve Kuzey Marmara Otoyolu gibi mega projeleri hayata geçirdik ve yenilerine de devam ediyoruz. Azerbaycan ile ülkemiz arasındaki mesafeleri kısaltacak Zengezur Yolu, Bakü Limanı’nı doğrudan ülkemize bağlayacak. Çin, Doğu Asya ve Hindistan’dan gelen yükleri Basra Körfezi üzerinden Avrupa’ya taşıyacak Kalkınma Yolu projesinde de uluslararası iş birliği çalışmalarımıza devam ediyoruz” dedi. Kalkınma Yolu 20 gün kısaltır Kalkınma Yolu kapsamında Türkiye’den geçen 2 bin 94 km demiryolu bağlantısı için 727 kilometre yeni hat yaptıklarını, bin 923 kilometre karayolu koridoru içinse 331 km yeni otoyol yatırımı planladıklarını belirten Bakan Uraloğlu, “Yeni İpek Yolu olarak nitelendirdiğimiz Kalkınma Yolu Projesi ile ülkemizin ekonomik ve jeopolitik statüsünü daha da güçlendireceğiz. Bu projenin hayata geçmesiyle Asya ile Avrupa arasındaki seyahat süresini Türkiye üzerinden önemli ölçüde azaltacağız. Şu anda Kalkınma Yolu’nun alternatifi olarak kullanılan Süveyş Kanalı bağlantılı uluslararası Güney Koridor üzerinden Çin ile Avrupa arasındaki taşımacılık 35 gün 7 saat sürüyor. Ancak 2023’ten itibaren Süveyş Kanalı’nda ticari gemi geçişleri sıkıntıya girdi. Bu güzergah artık küresel denizcilik şirketleri tarafından tercih edilmemeye başladı ve bunun yerine Ümit Burnu’na yöneldiler. Çin’den kalkıp Ümit Burnu’na dönen gemiler de 35 günde ulaştıkları Londra’ya yaklaşık 45 gün 22 saatte ulaşıyor. Dolayısıyla biz bugün Kalkınma Yolu Koridoru’nu bitirmiş olsaydık 45 günlük süre 25 güne düşerek maliyetleri de düşürecekti” diye konuştu. Bakan Uraloğlu, Kalkınma Yolu Projesi’nde Katar, BAE, Irak ve Türkiye’nin olduğunu, projenin bitme aşamasına geldiğini, ülkelerin finansmanı konuştuğunu, önümüzdeki yıl içinde başlama gayreti içinde olduklarını vurguladı. Yolları 2026’da akıllandırıyoruz Son 22 yılda karayollarına yapılan yatırımların günümüzdeki değeri 280.6 milyar dolara ulaştığını söyleyen Bakan Uraloğlu, “2002’de 6 bin 101 km uzunluğundaki bölünmüş yol ağımızı 29 bin 653 km’ye çıkardık. Sadece 6 il birbirine bölünmüş yolla bağlı iken, 77 ili birbirine bölünmüş yolla bağladık. 8.5 milyon araç trafiği 30.5 milyona çıktı. ‘Bunları yapmasak ne olurdu’ diye düşünmek istemiyoruz. Bin 714 km olan otoyol uzunluğumuzu 3 bin 796 kilometreye yükselttik. 2028’de de bölünmüş yol ağımızı 31 bin 250 km’ye çıkarmayı hedefliyoruz. Bugün bölünmüş yollarımız sayesinde seyahat konforunu arttırarak yollarımızdaki ortalama hızı 40 km‘den 88 km’ye yükselttik” dedi. Yola yerleşecek sensörler, kameralarla beraber aracın araçla ve yolla bağlantısını sağlayacaklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Güney Kore ve ABD’de modeller var. Biz kendi modelimizi yapıyoruz. TÜRKSAT, Karayolları Genel Müdürlüğü ve Aselsan çalışıyor. Hasdal-İstanbul Havalimanı arasında 30 kilometrelik bölümde deneme sürecini başlatıyoruz. 2026’da uygulamaya girer. Yollarımıza toplam 15 bin km karayolu ağına fiber kablo tesis edilmesi için çalışmalarımızı aşama aşama sürdürüyoruz” açıklamasında bulundu. Yavuz Sultan Selim’e demiryolu ihalesi seneye 2023’te 13 bin 919 km olan demiryolu ağını 2028’de 17 bin 287 km’ye, 2053’te ise 28 bin 590 km’ye çıkarmayı hedeflediklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Ankara - İstanbul Süper Hızlı Tren Projesi 344 km olup, saatte 350 kilometre hıza ulaşacak trenlerimizle seyahat süresini 80 dakikaya indireceğiz. Sabiha Gökçen ve İstanbul Havalimanları, yüksek standartlı bir demiryolu hattı ile birbirine bağlanacak. Samsun-Sarp Hızlı Tren Hattı için de proje çalışmalarına başladık. Ankara-İzmir treni 2026’nın sonunda bitecek. Mersin, Adana, Osmaniye ve Gaziantep’i tamamlayacağız. Şanlıurfa-Mardin-Ovaköy’e kadar olan bölümü bitireceğiz. Yavuz Sultan Selim Köprüsü üzerinde düşünülen çift demiryolu hattının finansmanıyla ilgili Dünya Bankası ile belirli bir noktaya geldik. Oranın ihalesini de önümüzdeki yıl yapacağız” dedi. Ülke genelindeki 1.015 km’lik şehir içi raylı sistem hattının 434 km’sinin bakanlık tarafından yapıldığını anlatan Uraloğlu, “Şu anda İstanbul’da bin km metro gerekiyor. Şu anda yapılan 400 kilometre. Bunun da 170 km’sini bakanlık olarak biz yapmışız. Sorumluluk belediyelerin kendilerinde. Yapılması gereken birçok iş var. Halkalı - Başakşehir - Arnavutköy-İstanbul Havalimanı Metrosu 2. Etabı 2025 yılı içerisinde hizmete açacağız. Altunizade - Çamlıca - Bosna Bulvarı Metrosu, Kocaeli Gebze Sahil - Darıca OSB Metrosu, Başkentray‘ın devamı niteliğindeki Sincan OSB - Yenikent-Kazan Soda Demiryolu’nu ve Konyaray’ı 2026 yılı içerisinde, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi Kuzey Hafif Raylı Sistem Hattını ise 2028 yılı sonunda tamamlayarak hizmete almayı hedefliyoruz” mesajı verdi. 17 Nisan’da üç pistte operasyon başlıyor Hava yolcu sayısının bu yıl 230 milyona çıkacağını, 2028’de hedefin 258 milyon olduğunu belirten Bakan Uraloğlu, şunları anlattı: “Bunlar durduk yere olmuyor. 26 tane havalimanını 58’e çıkardık. 32 tane yeni havalimanı yaptık. 15 tane sıfırdan havalimanı yaptık. 1.5 yılda bir havalimanı demek bu Geri kalanını da yeniledik. İç hatlarda 58 noktaya, dış hatlarda 131 ülkede 347 farklı noktaya havayoluyla ulaşıyoruz. Bu senenin sonunda dış hatlardaki sayımızı 349 uçuş noktasına çıkaracağız. 22 yılın sonunda Hava Ulaştırma Anlaşması yaptığımız ülke sayısını da 81’den 175’e ulaştırdık. İstanbul Havalimanımız Avrupa’da ikinci, dünyada yedinci sırada” dedi. Dünyada paralel üç pistte aynı anda operasyonun sadece ABD’de olduğunu, İstanbul Havalimanı’nda da bunu gerçekleştireceklerini söyleyen Uraloğlu, “17 Nisan’da İstanbul Havalimanı’nda bunu uygulamaya geçireceğiz” mesajı verdi. Karadeniz’e lojistik liman geliyor 2002’de 152 olan liman tesisi sayısını, 217’ye ulaştırdıklarını, 2028’de bu rakamı 220’ye çıkarmayı planladıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Ambarlı, Kocaeli, Mersin ve Tekirdağ, limanlarında bulunan konteyner limanlarımız dünyada ilk 100 liman arasına girmeyi başardı. 2003’te 8 bin 500 yat bağlama kapasitemiz varken, 2024’te bu sayı 25 bin 038’e ulaştırdık. 208 yat bağlama kapasiteli Gazipaşa Yat Limanımızın yapım çalışmalarını da bitirdik ve çok yakında hizmete açmayı planlıyoruz. Karadeniz’deki ticareti güçlendirecek Rize İyidere Lojistik Limanı’nın yapımına devam ediyoruz. Aydıncık Yat Limanı’nın altyapı çalışmalarını da 2025 yılında tamamlamayı hedefliyoruz. Demre Yat Limanını üstyapı çalışmalarının ardından 2026’da hizmete almayı planlıyoruz. Filyos Limanı’nı doğalgaz bulacağız diye yapmadık. Orayı özel sektöre açacağız” açıklamasında bulundu. X’te 119 Fetö hesabını kapattırdık 5G’ye daha çok yerli ve milli üretim yaparak geçmek istediklerini anlatan Bakan Uraloğlu, “Önümüzdeki günlerde net takvimi açıklarız. 2025 ilk çeyreğinde ihalesini yapmak, 2026’da ilk sinyali vermek gayretindeyiz. 30 tesiste 5G lisansı verildi. Buralarda deneyimleme şansınız var şu anda” dedi. Sosyal medyada 75 milyon kullanıcı olduğunu, bu alanda birçok düzenleme yaptıklarını anlatan Bakan Uraloğlu, “Şirketler ‘bizim kurallarımız var’ diyor. Ama Türkiye’nin kendi kuralları var. Her istediğimizi almadık ama bir aşamaya geldik. Bütün sosyal medya platformları ‘İşimizi düzgün yapmazsak, Türkiye kapatabilir, ayağımızı denk alalım’ noktasına geldi. X’te 119 tane FETÖ’cü hesabını kapattırdık. Biz yasakçı zihniyette olmak istemiyoruz. Esasında yasakçı zihniyette olan bu platformlar, paylaşımınızı yasaklıyor” dedi.
Ankara Bakan Kurum: "Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz" Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu, 2025 yılı sonunda ise 453 bin konutu depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” dedi. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, Malta Sosyal ve Ekonomik Barınma Bakanı Roderick Galdes ile Bakanlık’ta bir araya geldi. Bakan Kurum, deprem bölgesindeki yeniden inşa ve Türkiye genelindeki kentsel dönüşüm seferberliği ile ilgili bilgiler verdi. Konuk Bakan ise Türkiye’nin deprem bölgesindeki çalışmalarından övgüyle bahsetti. Bakan Yardımcısı Ömer Bulut ve Avrupa Birliği ve Dış İlişkiler Genel Müdürü İsmail Tüzgen’in de katıldığı görüşmede, iki ülke arasındaki iş birliği konuları ve Türkiye’nin 2026 yılında gerçekleşecek COP31 başkanlığına adaylığı ele alındı. “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu teslim edeceğiz” Malta’ya 6 Şubat depremleri sonrası gösterdiği dayanışma için teşekkür eden Bakan Kurum, “Deprem bölgesinde yıl sonuna kadar 200 bin konutu, 2025 yılı sonunda ise 453 bin konutu depremzede vatandaşlarımıza teslim edeceğiz” diye konuştu. Türkiye’nin “Her Yerinde Kentsel Dönüşüm Seferberliği” kapsamında 12 yılda yaklaşık 2 milyon bağımsız bölümde yaşayan 8 milyonu aşkın kişinin güvenli konutlara kavuştuğunu belirten Bakan Kurum, çalışmalar kapsamında yaklaşık 2,3 milyon yeni bağımsız bölümün inşa edildiğini, 400 bin bağımsız bölümün de dönüşüm sürecinin devam ettiğini kaydetti. Bakan Kurum, dar gelirli vatandaşların ev sahibi olmasını sağlayan “Planlı Kentleşme ve Konut Üretimi Seferberliği” kapsamında ise 21 yılda yaklaşık 1,5 milyon konutun teslim edildiğini dile getirdi. Bakan Galdes’in depremde zarar gören Gaziantep’in Nurdağı ilçesine yaptığı ziyarete değinen Bakan Murat Kurum, Türkiye’nin planlı kentleşme çalışmaları ile ilgili bilgiler paylaştı. Maltalı Bakan Galdes: “İnsanlar kısa sürede evlerine taşınmış” Malta Sosyal ve Ekonomik Barınma Bakanı Roderick Galdes ise Türkiye’de çok iyi ağırlandığını belirterek Bakan Kurum’u ülkesine davet etti. Galdes, deprem bölgesindeki yeniden inşa çalışmalarından övgüyle bahsederek, “Gaziantep’e gittik. Evler bitmiş. Türkiye hükümeti sayesinde insanlar kısa sürede evlerine taşınmış. Yeni evlerin daha iyi bir yaşam kalitesi sunduğunu gördüm” açıklamasında bulundu. “Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak isteriz” Türkiye’nin tecrübelerinden faydalanmak istediklerini dile getiren Galdes, “Bizim de konut projemiz var. Afet müdahale planı hazırlıyoruz. Bu konuda Türkiye’nin bilgi birikiminden yararlanmak isteriz” şeklinde konuştu. Bakan Galdes, Türkiye’nin COP31 Başkanlığına adaylığı için destek vereceklerini beyan etti. Bakan Kurum da ziyaret için Bakan Galdes’e teşekkür ederek, Türkiye’nin her alanda iş birliğine hazır olduğunu belirtti. “Türkiye Cumhuriyeti büyük bir devlet” Bakan Galdes 2 gün önce ziyaret ettiği Gaziantep’in Nurdağı ilçesinde deprem konutlarını yerinde görüp Türkiye’den övgü ile bahsederek, “Bizim için muazzam bir tecrübe oldu. Bu kadar yıkıcı bir doğal afetin, depremin akabinde, bu kadar kısa bir süre içerisinde kalıcı konutların tamamlanmış ve hak sahiplerine teslim edilmiş olabilmesi bir yıl gibi çok kısa bir zamanda, ortaya konulan dayanışma, seferberlik ruhu, Türkiye Cumhuriyeti’nin büyük bir devlet olduğunu gösteriyor. Böyle zor zamanlarda vatandaşının dertlerine çare olabilme refleksinin çok yüksek olduğunu gösteriyor. Türkiye Cumhuriyeti Hükümeti’nin yetkililerini, Toplu Konut İdaresi’ni bu yaptıkları çok kaliteli iş için tebrik etmek isterim” ifadelerini kullandı.
Muğla Büyükşehir MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş’den Başkan Aras’a Ziyaret Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ın vaatlerinden biri olan, denizcilikle ilgili tüm faaliyetlerin tek bir çatı altında toplandığı MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş yönetimi ilk ziyaretini Başkan Aras’a gerçekleştirdi. Denizcilikle ilgili tüm faaliyetlerin tek bir çatı altında toplandığı MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş. Yönetim Kurulu Başkanı Uğur İlhami Özden ve Yönetim Kurulu Üyeleri Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras’ı makamında ziyaret ederek şirketin kuruluşundan itibaren yapılanlar hakkında bilgi verdi. Ziyarete Bodrum DTO Başkanı Orhan Dinç, Fethiye DTO Başkanı İlkay Tugay, Bodrum Meclis Üyesi Niyazi Atare, Fethiye Meclis Üyesi Ali Özgür Kullukçu, Marmaris Meclis Üyesi İlkay Şimşek, Büyükşehir Belediyesi Ulaşım Dairesi Başkanı Süleyman Özdemir, Denizcilik Şube Müdürü Cem Hodoğlugil katıldı. Başkan Aras’ı ziyarette limanların işletilmesi, tesislerde yapılacak iyileştirme çalışmaları, yeni yatırımlar, tekne karapark park yerleri, deniz araçlarının atıklarının alınması gibi konularda temel politikalar konuşuldu. Başkan Aras; “Deniz Hizmetleri A.Ş Muğlamızın denizleri için projeler üretecek” Muğla Büyükşehir Belediye Başkanı Ahmet Aras denizcilikle ilgili tüm faaliyetleri tek çatı altında topladıkları MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş’nin denizcilikten geçinen vatandaşların giderlerini azaltarak gelirlerini artırmak için birçok alanda çalışmalar yapacağını, Muğla’nın tekne bağlama kapasitesi ve karapark ihtiyacına yönelik yeni projeler de üreteceğini belirtti. Profesyonelce yönetilen, kamu mevzuatına uygun, piyasa şartlarında hayatını sürdürebilecek uygulamaları hayata geçirecek bir birliği Muğla’nın denizleri için kurduklarını söyleyen Başkan Aras MUTTAŞ Deniz Hizmetleri A.Ş yeni yönetimine ziyaretleri için teşekkür etti.