POLİTİKA - 05 Temmuz 2021 Pazartesi 15:02

Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında fark yok'

A
A
A
Cumhurbaşkanı Erdoğan: 'Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında fark yok'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Ülkemizde içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan biri kayıp kaçak oranının yüksekliğidir. Belediyelerimizin su kayıp kaçak oranını şu anki yüzde 38 seviyesinden yüzde 25’e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Mahalli idarelerimizin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade öncelikle mevcut şebekedeki su kayıpları azaltmaları gerekiyor” dedi.

Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından organize edilen ve Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde düzenlenen “Suyun Gücü Milletle Buluşuyor Toplu Açılış Töreni”ne katılan Cumhurbaşkanı Erdoğan, Ankara başta olmak üzere Çankırı ve Kırıkkale’de açılışı yapılan projeler hakkın bilgi verdi.

Erdoğan, iklim değişikliği ve kuraklık nedeniyle önemi giderek artan depolama alanlarına ilaveten yeraltı barajları yaptıklarını, bu sayının 2023 yılına kadar 150’ye yükseltileceğini söyledi.

“Ankara'da şimdiye kadar içme suyu sıkıntısı çekilmemesinin sebebi işte bu projedir”

Bugün açılışı yapılan tesislerden en önemlisinin Ankara İçme Suyu İkinci Merhale Gerede Sistemi projesi olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, bu projenin Ankara'nın nüfusa bağlı olarak artan içme suyu ihtiyacını uzun vadede karşılamak amacıyla atılan kritik bir adım olduğunu ifade ederek, 1,2 milyar liralık toplam yatırım rakamıyla su alanında Türkiye’nin vizyon eserlerinden biri olan Gerede Sistemi’nin, bünyesinde Türkiye'nin en uzun, dünyanın da sayılı su iletim tünelini barındırdığını ifade etti.

Uzunluğu 31,5 kilometre olan ve 4,5 metre çapı olan tünelin Türkiye’de ilk defa aynı anda 3 tünel delme makinesi kullanılarak inşa edildiğini açıklayan Erdoğan, “Projenin su kaynağı Gerede havzasındaki Ilusu Çayı üzerinde yapılan Işıklı regülatörüdür. Buradan temin edilen su, Gerede tüneli vasıtasıyla hiçbir enerji tüketmeden cazibeli olarak Çamlıdere Barajı'na iletilmektedir. Gerede Sistemi ile Ankara’mıza memba kalitesinde içme suyu sağlamanın yanında, şehrimizin 2050 yılına kadarki içme suyu ihtiyacını da gideriyoruz. Projeden şu ana kadar Ankara'ya verilen suyun miktarı toplam 312 milyon metreküp, ekonomik karşılığı ise 1 milyar lirayı buluyor. 5 milyon 663 bin nüfuslu Ankara'da halihazırda 2 milyon 550 bin kişi Gerede Sistemi ile tedarik edilen suyu kullanıyor.

Salgına ve yaşanan kuraklığa rağmen hamd olsun Ankara'da şimdiye kadar içme suyu sıkıntısı çekilmemesinin sebebi işte bu projedir. Gerede Sistemi’ne ilaveten bugün Işıklı Regülatör Havzası Atıksu Arıtma Tesisi ve Atık su Toplama Kolektör Hattı’nı da hizmete veriyoruz. Bu tesislerle Gerede'nin ev ve sanayi kaynaklı atık suları 19 kilometre uzunluğundaki kolektör hatlarıyla regülatör mansabına iletilecek, günlük 8 bin 200 metreküp kapasiteli atık su arıtma tesisinde atılacaktır. Böylece atık suların Işıklı Regülatör Havzasındaki Ankara'nın en büyük içme suyu kaynağını kirlenmesinin önüne geçilecektir” diye konuştu.

Ankara’ya bu tesisleri kazandırırken komşu şehirleri de ihmal etmediklerini belirten ve Çankırı'da 70 milyon liralık bir yatırımla inşa edilen Dereçatı Barajını, Kırıkkale'de toplam yatırım tutarı 63 milyon lira olan Sulakyurt Sulamasını da bugün devreye aldıklarını kaydeden Erdoğan, “Temel'den 50,5 metre yüksekliğe sahip Dereçatı Barajı ile 6 bin 910 dekar tarım arazisinin basınçlı borulu sistemle sulanması sağlanacaktır.

Bu şekilde hem topraklarımızın verimi artacak hem de pompajlı sulamaya oranla daha tasarruflu olacağı için çiftçilerimizin enerji maliyetleri düşecektir. 51 metre yüksekliğindeki Sulakyurt Barajı ise 25 bin 690 dekar tarım arazisinin sulamaktadır. Şuan faal olarak çalışan sulama tesisi ile yıllık 17 milyon lira gelir artışı ve yaklaşık 2 bin 300 kişiye istihdam oluşturacaktır. Bu tesisimizde cazibeli sulama sistemiyle inşa edildiği için çiftçimizin enerji yükünü çok ciddi oranda hafifletmektedir. Toplam yatırım tutarı 1 milyar 470 milyon lira olan tüm tesislerin öncelikle bu şehirlerde yaşayan kardeşlerime hayırlı olmasını diliyorum” şeklinde konuştu.

“Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz”

Yürüttükleri çalışmalarla hem su israfını önlemeye hem su kirliliğinin önüne geçmeye hem de mevcut kaynaklardan azami derece istifade etmeye çalıştıklarının altını çizen Erdoğan, “Zira tüm dünyada olduğu gibi bizim de iklim değişikliği ve kuraklık sebebiyle su kaynaklarımız giderek azalıyor. Suyu açık kanalet sistemleri ile kullanmanın yanlış olduğu inancındayız. Zira açık kanalet sisteminde yüzde 60-70’lere varan buharlaşmanın suyu ne derece israfa yönelik hale getirdiğini görüyoruz. Bundan sonraki süreçte daha çok açık kanalet değil kapalı sistemle suyu kullanmanın gayreti içinde olacağız ve yatırımlarımızı buna yönelik yapacağız. Sosyal ve ekonomik gelişmeye bağlı olarak kişi başına içme ve kullanma suyu ihtiyacı günden güne artıyor. Dahası su kaynaklarına ziraat, endüstri ve evsel atıkların karışmasıyla birlikte sularımız her geçen gün kirleniyor.

Dünya genelinde 2025 yılına kadar su kıtlığı yüzünden 700 milyon insanın göç etmek zorunda kalacağı ifade ediyor. Su kaynaklarının azalması bizim gibi kişi başına kullanılabilir su bakımından su stresi çeken bir ülke için çok ciddi riskler içermektedir. Türkiye’nin her geçen gün daha da kötüleşen bu tablo karşısında gereken adımları şimdiden atması şarttır. Suyumuzu korumakla vatanımızı korumak arasında mahiyet itibariyle hiçbir fark görmüyoruz. Son 19 yılda ülkemizin su ve gıda güvenliğini garanti altına alacak pek çok önemli projeyi hayata geçirdik. Şehirlerimiz içme suyu sıkıntısı yaşamasın diye 81 il içme suyu eylem planı hazırladık. Bu eylem planı ile illerimizin 2040, 250 ve hatta 2071 yıllarına kadar içme suyu ihtiyacını planlamış durumdayız. Burada önemli bir hususu vurgulamakta fayda görüyorum, ülkemizde içme suyu temini konusundaki en büyük sorunlardan biri kayıp kaçak oranının yüksekliğidir.

Belediyelerimizin su kayıp kaçak oranını şu anki yüzde 38 seviyesinden yüzde 25’e düşürülmesi için çalışmalar devam ediyor. Mahalli idarelerimizin yeni su kaynağı araştırmadan daha ziyade öncelikle mevcut şebekedeki su kayıpları azaltmaları gerekiyor. Bu konuda tüm belediyelerimizin gereken hassasiyeti göstereceğini inanıyorum” ifadelerini kullandı.

“2023 yılına kadar tamamlanan yeraltı barajı sayısını 150’ye yükselteceğiz”

Suyun medeniyetin mihenk taşı olduğunu bilerek su yatırımlarına ağırlık verdiklerini söyleyen Erdoğan, “Toplam 277 milyar liralık yatırım ile 600 adet barajı, 423 adet göleti, 590 adet hidroelektrik santralini, bin 457 adet sulama tesisini, 262 adet içme suyu tesisini hizmete alarak bu alanda adeta destan yazdık. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemine geçtiğimiz son 3 yılda su alanında 41 milyar liranın üzerinde yatırım yaptık. 152 baraj ve gölet, 225 sulama tesisi, 46 içme suyu ve 401 taşkın koruma tesisi olmak üzere toplam bin tesisi bu dönemde tamamladık. Son 19 yılda 262 adet tesis ile 45 milyon kişiye ilave içme suyu sağladık. Yaptığımız tesislerle su depolama kapasitemizi 1777,2 milyar metreküpe yükselttik. Denizin içinden askıda borularla KKTC’ye içme suyu götürdük.

Ülkemizin yüz akı GAP projesinde 2002 yılına kadar 200 bin hektar arazi sulanırken, yapılan yatırımlarla bu rakamı 571 bin hektara çıkarttık. Hidroelektrik santral projelerinde kamu-özel sektör işbirliği sayesinde devletin sırtından 60 milyar dolar tutarında bir yatırım yükünü kaldırdık. Böylece ülkemizin 44 milyar kilovatsaatlik elektrik üretim kapasitesini 108 milyar kilowatt saate çıkarttık. İklim değişikliği ve nüfus artışı sebebiyle önemi giderek artan depolama yapılarına alternatif olarak, bu anlatacağım çok önemli, 26 adet yeraltı barajı inşa ettik. 2023 yılına kadar tamamlanan yeraltı barajı sayısını 150’ye yükselteceğiz.

Sanayi sektöründe suyun verimli kullanımı için gereken tedbirleri alıyoruz. Hedeflerimize daha hızlı ulaşabilmek ve su yönetimindeki çatışmaları önlemek amacıyla Meclis’te bir su kanunu hazırlıyoruz. Tüm bu adımları vakitlice atarak geleceğimize güvenle bakmaya başlıyoruz. Hükümetimizin 84 milyonun tüm fertlerinin huzuru, refahı için yürüttüğü bu çalışmalara belediyelerimizden farklı siyasi partilere kadar herkesin destek vereceğine inanıyorum” açıklamasında bulundu.

Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli, programın sonunda Cumhurbaşkanı Erdoğan’a suyun gücünü anlatan bir tabloyu hediye ederken, Cumhurbaşkanı Erdoğan Kırıkkale, Çankırı ve Ankara’ya canlı bağlantı ile bağlanarak tesislerin açılışını yaptı. Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş da programın sonunda dua etti.

Derya Yetim - Hülya Keklik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum İshak Paşa Sarayı, 2024 yılında 260 bin ziyaretçiyi ağırladı Türk saray mimarisinin Anadolu’daki en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen ve UNESCO Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İshak Paşa Sarayı, 2024 yılında 260 bin yerli ve yabancı turist tarafından ziyaret edildi. Osmanlı Devleti’nin en görkemli yapılarından biri olan İshak Paşa Sarayı, Ağrı’nın Doğubayazıt ilçesinin 7 kilometre güneyinde, bir tepenin üzerinde bulunuyor. Osmanlı, Selçuklu, barok ve rokoko mimari unsurlarını bir araya getiren saray, etkileyici süslemeleri ve zarafetiyle turistlerin ilgisini çekmeye devam ediyor. Yerleşkesinde cami, odalar, surlar, türbe, iç ve dış avlular, divan ile harem salonları bulunan İshak Paşa Sarayı, tarihi atmosferiyle ziyaretçilerine adeta geçmişe yolculuk yapma fırsatı sunuyor. Büyüleyici güzelliği ve tarihi dokusuyla bilinen sarayı 2024 yılında yoğun bir ziyaretçi akını yaşandı. Saray, dünyanın dört bir yanından gelen turistlerin uğrak noktası oldu. Ağrı Valisi Mustafa Koç, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, İshak Paşa Sarayı’nın hem ülkemiz hem de dünya için taşıdığı öneme dikkat çekerek, "Serhat Şehri Ağrı’mız; her mevsim ayrı bir güzellik sunan doğası, kültürel zenginlikleri ve tarihe tanıklık eden eşsiz yapılarıyla bizlere gurur veren bir şehir. Bu güzelliklerin başında, ihtişamı ve zarafetiyle sadece ülkemizin değil, dünyanın da dikkatini çeken İshak Paşa Sarayı geliyor. Her mevsim farklı bir çehreye bürünen bu eşsiz saray, tarihimizin ve medeniyetimizin önemli bir nişanesi olarak Ağrı’mızın en değerli miraslarından biri. Bizler, bu eşsiz güzellikleri koruyarak gelecek nesillere aktarmak ve Ağrı’mızın her yönüyle kalkınması için var gücümüzle çalışmaya devam ediyoruz. Türk saray mimarisinin Anadolu’daki en önemli örneklerinden biri olarak kabul edilen ve UNESCO’nun Dünya Mirası Geçici Listesi’nde yer alan İshak Paşa Sarayı’nı, 2024 yılında 260 bin yerli ve yabancı turist ziyaret etti. Sizleri de Ağrı’mızın doğal, kültürel ve tarihî güzelliklerini yakından görmeniz için ilimize bekliyoruz" dedi. İshak Paşa Sarayı, her mevsim farklı bir atmosfer sunarak ziyaretçilerini büyülemeye devam ediyor. Hem tarihî önemi hem de mimari zarafetiyle bölgenin en dikkat çeken yapılarından biri olan saray, yerli ve yabancı turistlerin ilgisini çekmeyi sürdürüyor.
Sakarya Kopan eli saatler süren ameliyat ile dikildi: “Doktoruma bu elimle mangal yapacağım” Sakarya’nın Akyazı ilçesinde evinin önüne getirdiği dalları kestiği esnada şerit testereye temas eden Nizam Acar’ın kopan sağ eli, Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde 5 saatlik müdahale ile yeniden yerine dikildi. Başarılı operasyonun ardından parmağını tekrar oynatabilmenin mutluluğunu yaşayan Acar, “Elimi ilk yerde gördüğüm zaman ‘artık benim sonum geldi dedim.’ Parmağımı tekrar oynatınca dünyalar benim oldu. Doktoruma bu elimle mangal yapacağım” dedi. Olay, 1 Aralık 2024 tarihinde Akyazı ilçesi Taşburun Mahallesi’nde meydana geldi. 3 çocuk babası Nizam Acar (75), evinin önüne getirdiği fındık dallarını kesmeye başladı. Acar, bir anlık dikkatsizlik neticesinde sağ elini kullandığı şerit testereye kaptırdı. Acar’ın sağ eli, bilek kısmından koptu. Talihsiz adamın çığlığı üzerine durumu fark eden çevredekiler, Acar’ı hastaneye yetiştirdi. Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne sevk edilen Acar, ameliyata alındı. El Cerrahisi Uzmanı Kutay Yılmaz ve ekibi tarafından acil ameliyata alınan Nizam Acar’ın kopan eli, zamana karşı yarışan doktorların 5 saatlik müdahalesi ile yerine dikildi. Başarılı operasyon neticesinde uzuv kaybı riskinden kurtularak sağlığına kavuşan Acar, yaklaşık 1 aylık tedavisinin ardından taburcu edildi. “5 saat süren ameliyatın ardından kopan eli yerine tekrar dikildi” Sakarya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde El Cerrahisi Uzmanı olan Kutay Yılmaz, “1 ay önce Nizam bey, elinden yaralanma şikayeti ile acil servisimize başvurdu. Kendisi gelmeden şerit testere ile el bileği seviyesinden kesi olarak. Hızlıca ameliyatını planladık ve operasyona aldık. 5 saat süren başarılı bir ameliyat sonrasında kopan eli yerine tekrar dikildi. Hastamız yoğun bakımdan çıktıktan sonra yara bakımı ve genel durum kontrolleri yapıldı. Durum stabil olduktan sonra 15’inci gün fizik tedavisine başladık. Fizik tedavisi de başarı ile devam ediyor, artık tedavinin sonlarına yaklaşıyoruz. Tabii ki fizik tedavi daha uzun bir süre daha devam edecek. Ama şuan için her şey yolunda gidiyor ve taburcu etme aşamasındayız. Total bir kesi olduğu için sinirlerin adapte olması, kasların yeniden güçlenmesi zaman alacaktır. Hastamızın yaklaşık 6 ay veya bir seneye kadar elini tekrar tam anlamı ile aktif şekilde kullanabileceğini düşünüyorum. “Bu tarz yaralanmalar ile çok sık karşılaşıyoruz” Bu tür vakalara karşı uyarılarda bulunan Yılmaz, “Sakarya, sanayi bölgesi olduğu için bölgemizde bu tarz yaralanmalar ile çok sık karşılaşıyoruz. Daha öncesinde de buna benzer karşılaştığımız vakalardan da başarılı sonuçlar aldık. Bu konudaki iş güvenliği önlemlerine dikkat etmek ve acele etmemek, yaralanmanın oluşmasını önlemek tedavi etmekten daha kolay olacaktır” diye konuştu. “Hastaneye kadar olan süreci hatırlıyorum” Yaşadığı olayı anlatan Nizam Acar, “Evimin önüne bir hafta öncesinden fındık dallarını getirmiştim. Orada çirkin görüntü oluşturuyordu, dalları kesip bodruma doldurmak istedim. Motoru çalıştırdım, başladım kesmeye hanımım da yardım ediyordu. Geriye 3-5 tane kalmıştı, hanıma sen içeri git dedim. Hanımım merdivene 1-2 adım attı o esnada elimi kaptırmışım, bir baktım elim yerde. O an acı ile bağırmaya başladım, mahallenin imamı yetişti. Hemen sağlık ekiplerine durumu bildirmiş. Ambulansla hastaneye gidene kadar olan süreci hatırlıyorum ama daha sonrasını hatırlamıyorum. Ameliyattan çıktıktan 2 gün sonra da kendime gelemedim, yoğun bakımdaydım. Kutay hocamız ve ekibi başta olmak üzere buradaki sağlık personelinden, temizlikçisine varana kadar herkesten Allah razı olsun” şeklinde konuştu. “Parmağımı tekrar oynatınca dünyalar benim oldu” Başarılı operasyonun ardından eline kavuşmanın mutluluğunu yaşayan Acar, “Cam sektöründen geldim becerikliyim, her türlü şeyi yapabiliyorum camdan. Hep sağ el ile yapıyorum tabi bu işleri de, elimi ilk yerde gördüğüm zaman ‘tamam dedim artık benim sonum geldi.’ Burada kendime geldikten sonra birkaç gün o odunlar ile uğraştım rüyamda. Çok etkiledi beni bu durum. Parmağımı tekrar oynatınca dünyalar benim oldu. Aşırı derecede sevindim, elsiz kalmadım ya düğmeni ilikleyemezsin o olmadıktan sonra. Allah’a şükür doktoruma tekrar teşekkür ediyorum. Doktorumu köye de bekliyorum bu elimle ona mangal yapacağım. Daire bu yerde olan bir makine, testeresi var dönüyor ve hiçbir koruması yok. Biraz dikkatsizlik hemen kolu yakalıyor. Bu makineyi kullanan diğer kişiler de çok dikkat esinler. Kimi parmağını, kolunu, ayağını koparmış. Ayağın takılıp üzerine düşsen ikiye böler insanı” ifadelerini kullandı. “Eşimin çığlığını duyarak ben de bağırmaya başladım” Nizam Acar’ın eşi Aysel Acar ise, “Eşim, evimizin bahçesinde odun keserken, yuvarlak şerit testereye kaptırdı elini. O arada ben bağırmaya başladım. Cami imamı ve çevredekiler hemen hastaneye yetiştirdiler. 1 aydır hastanede yatıyoruz buradaki herkese çok teşekkür ediyoruz. Allah’a çok şükür bugünümüzü gördük. Şuanda iyiye gidiyor inşallah” dedi.
Samsun Bilim Samsun ve Keşif Kampüsü bilim dolu bir yılı geride bıraktı Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Bilim Samsun ve Keşif Kampüsü bilim dolu bir nesil yetiştirilmesi adına binlerce öğrenciye ulaşarak 2024 yılında önemli başarılar elde etti. Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “2024 yılı, Bilim Samsun ve Keşif Kampüsü için bilimsel ve eğitsel anlamda büyük başarılarla dolu bir yıl oldu. 2025 yılı için de hedefimiz bu başarıyı daha da büyütmek, daha fazla evladımıza ulaşmak ve bilimsel eğitimle donanmış nesiller yetiştirmek” dedi. Samsun Büyükşehir Belediyesi tarafından hayata geçirilen Bilim Samsun ve Keşif Kampüsü 2024 yılında bilim ve teknolojinin yaygınlaştırılması, gençlerin bu alanlarda farkındalıklarının artırılması ve bilim dolu bir nesil yetiştirilmesi adına binlerce öğrenciye ulaşarak bilimin ışığında eğitici ve öğretici bir sene geçirdi. TEKNOFEST’in kalıcı izlerinden biri olarak Kent Park içinde hayata geçirilen Bilim Samsun 2024 yılı boyunca 80 bin 810 öğrenciye eğitim verdi. Bu süreçte birçok önemli etkinliğe imza atarak 8 farklı atölye ile öğrencilere deneyimsel öğrenme fırsatları sunarak bilimsel keşiflerine de katkı sağladı. Resim sergileri, veli çocuk etkinlikleri ay gözleme etkinlikleri gibi etkinliklerin yanı sıra ara tatil ve yaz tatillerinde düzenlenen atölye etkinlikleri öğrencilerin tatil boyunca bilimsel keşifler yaparak eğlenceli zaman geçirmelerini sağladı. Bilim Samsun daha geniş kitlelere tanıtıldı Yaz aylarında düzenlenen çocuk şenlikleri, Bilim Samsun bahçesinde dört farklı etkinlikle gerçekleştirildi. 2024 yılı boyunca Bilim Samsun, çeşitli TÜBİTAK projelerine ev sahipliği yaptı ve Erasmus+projesi kapsamında yurt dışından gelen öğrencilere ve öğretmenlere yönelik atölye etkinlikleri düzenlendi. Ayrıca, TÜBİTAK 4004 Çağrısı kapsamında iki merkez dört farklı projeyle başvuruda bulunurken yine her iki merkez, TEKNOFEST 2024’te Adana’da stant açarak eğlenceli atölye etkinlikleriyle Bilim Samsun ve Keşif Kampüsü’nü daha geniş kitlelere tanıttı. Keşif Kampüsü ile 33 bin 500 öğrenciye eğitim verildi Bilim ve teknolojiyi toplumun her kesimine ulaştırmak amacıyla kurulan Keşif Kampüsü, 2024 yılında 33 bin 500 öğrenciye eğitim vererek büyük bir başarı elde etti. Yıl boyunca düzenlediği atölyeler, etkinlikler ve projelerle öğrencilere bilimsel bilgi ve beceriler kazandırmaya devam etti. Keşif Kampüsü, ayrıca veli çocuk atölyeleri, proje şenlikleri, sömestr tatilinde gerçekleştirilen etkinlikler ve belirli gün ve haftalarda düzenlenen programlarla binlerce öğrenciye ulaşarak eğitim faaliyetlerini geniş bir kitleye yaydı. Bölgesel katılım ve atölye etkinlikleri Keşif Kampüsü, 2024 yılında etkinliklerini yerel bölgelere de taşıyarak Türkiye’nin farklı illerinden öğrencileri misafir etti. Yaz Okulu Programı, yaz aylarındaki çocuk şenlikleri ve farklı ilçelerde düzenlenen ilçe çocuk şenliklerindeki atölye etkinliklerine binlerce öğrenci katıldı. Ayrıca, Keşif Kampüsü, Köy Okulu Programı ve Veli Akademisi gibi projelerle öğrencilere ve velilere yönelik eğitimler düzenleyerek bilimsel bilgiyi daha geniş bir kitleye ulaştırmayı başardı. Samsun’da çocuklar bilimle büyüyor Daha fazla öğrenciye ulaşmayı hedeflediklerini belirten Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, “2024 yılı, Bilim Samsun ve Keşif Kampüsü için bilimsel ve eğitsel anlamda büyük başarılarla dolu bir yıl oldu. Binlerce öğrencimize ulaşarak bilim ve teknolojiyi toplumumuzun her kesimine yayma noktasında önemli adımlar attık. Bu merkezlerimiz sadece bir eğitim alanı olmanın ötesinde her bir evladımızı geleceğin bilim insanları, teknoloji liderleri ve yenilikçi düşünürleri olarak yetiştirmek amacıyla varlığını sürdürüyor. Bizler için en büyük yatırım çocuklarımıza yaptığımız yatırımdır. Çünkü biliyoruz ki bu yatırımlar hem onların hayatlarını dönüştürür hem de ülkemizi daha aydınlık bir geleceğe taşır. Bilimin ışığında, merkezlerimizdeki her bir öğrencimiz kendini geliştiren, sorgulayan, yenilikçi fikirler üreten bireyler olarak yetişiyor. Bizler evlatlarımızın daha fazla bilgiye ulaşmalarını, bilimi sevip bu yolda ilerlemelerini istiyoruz. 2025 yılı için de hedefimiz bu başarıyı daha da büyütmek, daha fazla evladımıza ulaşmak ve bilimsel eğitimle donanmış nesiller yetiştirmek” ifadelerine yer verdi.