KENT HABERLERİ - 28 Ocak 2018 Pazar 08:24

Çavuşoğlu, 'Kimse afra tafra yapmasın'

A
A
A
Çavuşoğlu, 'Kimse afra tafra yapmasın'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Operasyonu üzerinden ABD'nin tutumunu eleştirerek, "Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından, bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın'' dedi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Operasyonu üzerinden ABD'nin tutumunu eleştirerek, "Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından, bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın. Bizim üzerimizden iç siyaset popülizmi yapmasın kimse. Hele hele söylemediklerini Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyemediklerini, söyledik gibi sonra açıklamalara da koymasınlar. Türk milleti de tüm dünyada bilir ki Recep Tayyip Erdoğan kimsenin lafının altında kalmaz" dedi.

Çavuşoğlu, partisinin Antalya Kültür Merkezinde(AKM) düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Bakan Çavuşoğlu’na, AK Parti Antalya Milletvekilleri Hüseyin Samani, Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç, Atay Uslu, İbrahim Aydın, Sena Nur Çelik, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, İl Başkanı Rıza Sümer, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda partili eşlik etti.

Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, buralarda yapılacak istişarelerle yola çok daha güçlü devam edeceklerini kaydetti. AK Parti’de görevlerin bir bayrak değişimi olduğunun altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, "Bayrak değişimi yapan arkadaşlar yönetimdeymiş gibi bizimle omuz omuza yürümeye devam edecektir. Bizim hep söylüyorum her zamankinden daha fazla çalışmamız lazım. Gece gündüz çalışmamız lazım. Hasbi çalışmamız lazım. Sonuç odaklı çalışmamız lazım. Esas 2109’un Mart'ının 2019 Kasım'ın çalışmalarını bugünden yaparsak sonuç alırız. 2023 hedeflerine inanırsak, bu yolda gayret edersek hedeflerimize ulaşırız. Eskiden köy dediğimiz mahallelerde, yaylalarda her bir vatandaşın derdi nedir, sorunu nedir, onu da bileceğiz. Her bir mahallenin, her bir sokağın ihtiyacı nedir onu da bileceğiz. Bir fotoğraf çektirerek oradan ayrılamayız. Her bir vatandaşın isteği ne sorunu onu alacağız, efendim oradan oy gelmez o aileden bize destek gelmez demeyin arkadaşlar" diye konuştu.

"Kazanılmaz diye bir şey yok"

"Küçük Moskova denilen Gazipaşa’da, AK Parti bayrağını dikebiliyorsak Antalya’nın her yerinde bu bayrağı en güçlü şekilde dalgalandırabiliriz" diyen Bakan Çavuşoğlu, “Her geçen gün orada oyumuz artıyor. Gazipaşalılar hizmetin de insanın da kıymetini biliyor. İşte Akseki. Akseki'de bu dönemde belediye başkanlığını kazanıyorsak yıllardan sonra. Gündoğmuş zaten senin orası kale. Doğduğu yaylanın bağlı olduğu Gündoğmuş’a pozitif ayrımcılık yapar derler onun için bir şey demiyorum. İnanacağız kazanılmaz diye bir şey yok" ifadelerine yer verdi.

“Hayallerimiz var”

Türkiye’nin büyük hedefleri için çok çalışacaklarının altını çizen Çavuşoğlu, "Hastaneler yapıyoruz. Bu yılın Mayıs ayında da Antalya’ya bin yataklı denilmişti ama revize edildi bin 500’e çıktı yatak sayısı. Biz ne için siyaset yapıyoruz. Ne için bu yollara düşüyoruz. Neden bir davanın, çatının altında toplandık. Çünkü hayallerimiz var. Çünkü Türkiye sevdamız, millet aşkımız var. Türkiye’yi değiştirelim, dönüştürelim dedik. ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyen gibi koca yürekli bir liderin peşine düştük. Öyleyse Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmamız lazım. Sorumluluk bizde. Millet bize yetki vermiş sorumluluk da vermiş. Bu güveni boşa çıkartamayız biz. Türkiye’nin hayallerini ve hedeflerini biz gerçekleştiremezsek başka hiç kimse gerçekleştiremez" dedi.

"Gün birlik beraberlik günüdür"

"Türkiye’yi bugün kime teslim edebilirsiniz?" diye salona soran Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Objektif bakın. Türkiye’yi kime teslim edebilirsiniz başka. Bugün Türkiye’de maalesef kamplaşmayı, ayrışmayı ben sevmem ama milli duranlarla, milli olmayanların karşıtlığı görünüyor. MHP ile de ve bu milleti seven insanlarla da hizmet yolunda da Türkiye’nin hedefleri yolunda da işbirliği yapmamız lazım bundan da kaçınmayın arkadaşlar. Gün birlik beraberlik günüdür. Gün ayrışma günü değildir. Biz başkalarına da kapı kapatmıyoruz. Milli olan Türkiye sevdasını yüreğinde taşıyan her parti, her bir kişi ile Türkiye’nin menfaatleri konusunda işbirliği yaparız, gurur meselesi yapmayız, gocunmayız. Memnuniyetle yaparız."

"Her şeyi kurallarına göre yaptık"

Hizmetleri yaparken karşılarına çıkan tehditleri de yok edeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bugün Afrin’de bu hareketi başlatıncaya kadar her türlü uyarıyı yaptık. Teröristlere yaptık. Onları uyardıkça, onlar bizim zafiyet gösterdiğimizi sandılar. Destek verenleri, silah verenleri uyardık. Onlara ideolojik olarak sempati duyanları da uyardık. ‘Bu bir terör örgütüdür’ dedik dinlemediler. Cumhurbaşkanımız, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ dedi yine dinlemediler. Biz o zaman dedik ki biz de tepelerine bindik. Şundan emin olun yaptığımız iş hukukidir. Meşru müdafaadır. Uluslararası hukuka uygundur. BM Güvenlik Konseyinin kararlarına uygundur. Ne gerekiyorsa diplomasi için yaptık bilgilendirmeyi yaptık. Kimseden izin almadık. Herkese söyledik. BM, NATO komşu ülkelere, hatta ilişkilerimiz iyi olmadığı halde rejimin İstanbul başkonsolosluğuna bile nota verdik. Her şeyi kurallarına göre yaptık. Askerlerimiz girdi. Mehmetçiğimiz orada Rabbim onları korusun. ÖSO da orada. Dayanışma içinde nasıl Fırat Kalkanı bölgesini DAEŞ’ten temizlediysek Afrin’i de PKK ve YPG’den DAEŞ’ten temizleyeceğiz. Tertemiz edeceğiz" dedi.

"Bize afra tafra yapmasın"

"Bize kimse akıl vermesin" diyen Mevlüt Çavuşoğlu, "Hele hele ders hiç vermesin. İnsani konularda kimse bize bir hatırlatmada bile bulunmasın. İnsani konularda dünyada Türkiye’den daha hassas bir ülke, daha hassas bir millet yoktur. İnsani yardımlarda dünyada açık ara birinci ülkeyiz milli gelire göre. Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yaparken kimse bize siviller ne olacak diye soru sormasın. Dünyadaki mazlumların yardımına koşan ilk ülke olurken oradaki sivillerin hali ne olacak diye kimse soru sormasın. Varsa bir katkın gel yap. Varsa bir düşüncen gel söyle. Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın. Bizim üzerimizden iç siyaset popülizmi yapmasın kimse. Hele hele söylemediklerini Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyemediklerini söyledik gibi sonra açıklamalara da koymasınlar. Türk milleti de tüm dünya da bilir ki Recep Tayyip Erdoğan kimsenin lafının altında kalmaz" ifadelerine yer verdi.

"Korkusundan başkonsolosum diyemeyen korkak"

Operasyonları hazmedemeyenler olduğuna işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Peki içeride hazmedemeyenlere ne diyeceksiniz. Milletin bazıları açık açık cüret gösterip hainliği ortaya koyuyor. Terör örgütü oradan roket atacak camilerde vatandaşları şehit edecek, evlerinde huzursuz edecek, evi yıkacak, kamplara atacak,’ neymiş efendim barış hakim olacak’ Kime karşı? Barış dediğin şey ülkeler arasında olur. Terör örgütüne uyarıyı yaparsın silahı bırak dersin bırakmazsa tepesine inersin gömersin. Yapılacak iş bu. Tıpkı Türkiye’nin dağlarında, inlerine gömdüğümüz gibi. Orada da gömeceğiz. Sonra harekatı destekliyoruz deyip de, harekatı küçümsemek için iktidarı suçlamak için değişik yollardan saldırı yapanlar var. CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı var, benim memurumdu önceden kısa sürelik bana gelip bunları söylemek istemezdim bu bakanlıkta bir AK Partili varsa benim diye yalvaran zavallı şimdi partinin ismini bile söyleyemiyor. Musul Başkonsolosluğumuz DAEŞ tarafından ele geçirilince bu zat bana oradaki korumalar özel harekatçılar ve çalışanlar söylüyor. İfade kayıtları da bakanlıkta. Korkusundan 'başkonsolos ben değildim' diyen bir korkak bu. Biz bunları yani kimseye saldırmamak için kimseyle uğraşmamak için bunları bugüne kadar söylemedim. Ama sen teröre karı mücadelemde beni zayıf düşürmek için böyle alçakça açıklamalar yaparsan ben de bunları söylerim. Tüm Türkiye bilsin. Ayrıca bu zat 15 gün Avrupa Birliği Bakanlığında görev yaptı, kovuldu sonra onu da Volkan Bozkır’a sorun. Girmek istemiyorum" açıklamasında bulundu.

"Askerlerimizle omuz omuza yürüyenlere nasıl DAEŞ'çi diyorsun"

Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:  "Be gafil sen nasıl oluyor da bugün askerimizle omuz omuza yürüyen kişilere DAEŞ’çi diyorsun. Senin problemin ne. Onlar ilerledikçe zafer kazandıkça, Allahu Ekber dedikçe mi rahatsız oluyorsun. Biz de Allahu Ekber diyoruz. Biz de mi DAEŞ’çiyiz. Bizim dinimiz DAEŞ gibi teröristlere mi kalmış. Biz de Allahu Ekber diyoruz senin geçmişin gibi tanrı uludur demiyoruz. İşte muhalefetin hali. Böyle zavallılar kalkmış askerimize ve teröre karşı. Ama takiye yapma. Sen o bölgedeki Kars, Ardahan, Iğdır bölgesindeki yiğitlerimizden hiç ders almadın mı? O bölgede Azeri asıllı kardeşlerimiz var onlardan mertlik öğrenmedin mi? Siz bu ülkeyi böyle kişilere teslim eder misiniz? İçinde DHKP-C’li, PKK’lılara sempati duyan, destekleyen partiye Türkiye’yi emanet eder misiniz? O zaman daha çok çalışmamız lazım dimi. Onlar ne derse desin bizim Mehmetçiğimizin ümmetin umudu Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının önünde hazreti Hızır yürüyor. Unutmasınlar bunu. Madem emanet etmeyeceksek sevgili hemşehrilerim her zamankinden daha fazla çalışmamız gerekmez mi? Dünyanın her yerinde dik duruyorsak arkamızda sizlerin olduğunu bildiğimiz Türk milletinin olduğunu bildiğimiz için dik duruyoruz" diye konuştu.

İl Başkanı Rıza Sümer ise, konuşmasına Afrin'de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı'ndaki Mehmetçiklere başarılar diledi. 2019 seçimlerinin çok önemli olduğunu kaydeden Sümer, "Cumhurbaşkanımız her konuşmasında 2019'un ne kadar önemli olduğunu her konuşmasında teşkilat toplantılarında her zaman ifade ediyor, biz de bu değişikliği yapmak için yenilenme ve tazelenme döneminde kongrelerimizi tamamladık. 2019 seçimlerinde Antalya teşkilatı olarak hazırız. Bir hedef var hem Antalya için hem ülke geneli için yüzde 50'nin üzerinde oy alma hedefi. Antalya hiçbir zaman, hiçbir siyasi görüşün kalesi olmamıştır. Özellikle de solun kalesi olmamıştır. Antalya her zaman demokrasinin başkenti, demokratların baş şehri olmuştur. Bu bilinçle gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Antalya bu hizmetlerin kaşılığını 2019 seçimlerinde yüzde 50'nin üzerinde bir oyla bizlere bu karşılığı gösterecektir" ifadelerine yer verdi.

Konuşmaların ardından Çavuşoğlu, milletvekilleri ve belediye başkanları salondakileri selamladı. 

İsa Akar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Dijital dünyada çocuk haklarına destek için Erzurum’da imza kampanyası Erzurum’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce, "Dijital Dünyada Çocuk Hakları" temasıyla imza kampanyası kapsamında kamuoyu farkındalık ve bilgilendirme stantları açıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği stantta, dijital ortamda çocukların haklarının korunmasına yönelik farkındalık oluşturuldu. Erzurum’da bir alışveriş merkezinde kurulan stantta, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi hakkında bilgilendirme yapılırken, vatandaşlar kampanyaya imza ve destek vererek çocukların dijital dünyada güvenli bir şekilde var olmasına katkı sundu. Ailelere ve ziyaretçilere güvenli internet kullanımı, çocuk mahremiyeti ve dijital riskler konusunda bilgilendirici materyaller de dağıtıldı. Stant alanını ziyaret eden Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, çocuklarla birebir ilgilenerek dijital dünyadaki hakları konusunda bilinçlendirme çalışmalarına katıldı. Çocuklara çeşitli hediyeler veren Aykut, farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekti. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İl Müdürü Hasan Aykut, "Dijitalleşen dünyada çocuklarımızın haklarının korunması her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. Amacımız, çocuklarımızın dijital ortamlarda karşılaşabileceği risklere karşı hem onları hem de ailelerini bilinçlendirmek. Bu imza kampanyasıyla çocuk hakları konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı ve güçlü bir kamuoyu desteği oluşturmayı hedefliyoruz" dedi. Hafta sonu da devam edecek olan kampanyaya vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gözlemlenirken, imza kampanyasının farklı noktalarda da sürdürüleceği belirtildi.
Bolu Bolu’da otel faciasında yaşamını yitiren 78 kişi için hatıra ormanı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangın faciasında hayatını kaybeden 78 kişi için D-100 kara yolu kenarında oluşturulan hatıra ormanına fidan dikildi. Fidanlara, faciada yaşamını yitirenlerin isimlerinin yazılı olduğu kartlar asıldı. Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak tarihinde meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasının acısı tazeliğini korurken, hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak amacıyla anlamlı bir projeye imza atıldı. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından, D-100 kara yolu üzerindeki Yumrukaya köyü mevkisinde belirlenen özel alanda bir hatıra ormanı oluşturuldu. Düzenlenen fidan dikim törenine; Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, Bolu Orman Bölge Müdürü Celal Kanbur, yangın faciasında ailelerini kaybeden Yüksel Gültekin ve Mehmet Güner ile hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince önceden hazırlanan alanda, faciada vefat eden 78 kişi için ayrı ayrı fidanlar hazırlandı. Her bir fidana, yangında hayatını kaybeden vatandaşların isimlerinin yer aldığı kartlar asıldı. Törende duygu dolu anlar yaşanırken, kederli aileler yakınları adına dikilen fidanlara ilk can suyunu verdi. Vali Abdulaziz Aydın ve beraberindeki protokol üyeleri, ailelerin acısını paylaşarak fidan dikimini gerçekleştirdi. Oluşturulan hatıra ormanı ile 78 kişinin isminin Yumrukaya’da yeşerecek ağaçlarla geleceğe taşınması hedefleniyor.
İstanbul Topkapı Sarayı’nda bir ilk: Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi ziyarete açıldı Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, kapsamlı bir hazırlık sürecinin ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Burada yaklaşık ilk etapta 250 parça çiniyi sergiliyoruz" dedi. Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, çalışmaların tamamlanmasının ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Sergi, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından ilk etapta basın mensuplarına tanıtıldı. Topkapı Sarayı’nın Harem bölümü ile Mabeyn’i birleştiren koridor, tarihi işlevine sadık kalınarak galeri düzeninde ele alındı. Tematik yerleşim sayesinde ziyaretçiler, saray mimarisindeki kullanım bağlamını ve çini üslubundaki değişimi adım adım takip edebilecek. Modern depolama, titiz tasnif ve belgelemeyle özenle düzenlendi Topkapı Sarayı çinilerinin önemli bir bölümü, 2018’e kadar Harem’de dağınık depolarda saklanıyordu. Milli Saraylar, 2 bini aşkın kasada muhafaza edilen çinileri, Aziziye yapılarında kurduğu iki depoya taşıyarak saklama alanını 700 metrekareye çıkardı. 2021’de kurulan Çini Restorasyon Atölyesi ile tasnif ve belgeleme çalışmaları başlatıldı. 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı Çalışmalar kapsamında 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı. Çini galerisi seçkisi de bu çalışmaların sonucunda oluşturuldu. Restorasyon ihtiyaçları için depolarda eşleşen parçaların tespiti ise sürdürülüyor. Eserler, 3 farklı yüzyıla ait çinilerden oluşuyor Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi; 16. yüzyılın İznik merkezli klasik üslubundan 17. yüzyıldaki dönüşüm ve çeşitlenmeye, 18. yüzyılda Avrupa etkilerinin belirginleştiği Kütahya üretimine uzanan çizgiyi bir arada sunuyor. Lale, karanfil, sümbül, hatâî gibi motifler ile dönemsel manzara ve figüratif sahneler, estetik evrim ve kültürel etkileşim perspektifiyle izlenebiliyor. "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası" Galeriyle ile ilgili bilgi veren Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, çini koleksiyonun Milli Saraylar Başkanlığının önemli parçası olduğunu söyleyerek, "Burası görmüş olduğunuz gibi Topkapı Sarayı’nın gizemli kalmış köşelerinden bir tanesi. Aslında sarayın tarihi içerisinde çok önemli bir yeri var. Burası Mabeyn Yolu olarak bilinen padişahın özel kullandığı dairelerle, haremi birbirine bağlayan çok önemli bir koridor. Ama daha sonraki yüzyıllarda kullanım dışında kalmış. Ve uzun yıllar unutulmuş bir mekandı. Mabeyn ile ilgili restorasyon projelerimiz çerçevesinde bu ara geçiş güzergahını da mekanda bulunan çinilere de atıfta bulunmak amacıyla bir çini galerisi olarak düzenledik. Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Buradaki çinilerden kastımız dekoratif olarak mekanlarda kullanılmış olan çinileri kapsıyor" dedi. "İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor" Topkapı Sarayı’nın oldukça zengin bir çini koleksiyonuna sahip olduğunu söyleyen Yıldız, "Bilhassa inşa edildiği dönemlerde ve 16. yüzyıldaki yeniden yapılanmasında Türk çini sanatının en zirve dönemi olduğu düşünülürse, bu çeşitlilik daha iyi anlaşılabilir. Bu noktada İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Bununla birlikte daha sonraki yüzyıllarda devreye giren Kütahya çiniciliğini çok özel örnekleri de var. Bunlarla ilgili tabi daha sonraki yüzyıllarda kullanım gereği bazı mekanlardan kaldırılmış çiniler, depolarımızda bulunuyordu. Bu çinileri ziyaretçilerin görme şansı pek fazla bulunmuyordu. Bu galeride bu çinileri bir bütün halinde bir seçki halinde ziyaretçiyle buluşturmayı hedefledik. Çünkü sarayın tarihinin ve koleksiyonlarının bu önemli parçası görülmeden bu saraya bir bütün olarak anlamak çok mümkün olmayacaktı" şeklinde konuştu. "Burada Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimlerinin olduğu çini eserleri var" Serginin galeri duvarlarında padişahların isimlerinin olduğu çinilerin olduğunu söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Yer olarak buranın seçilmesinin önemi de buradan kaynaklanıyor. Bu içinde bulunduğumuz Mabeyn Yolunda hemen kameraların arkasındaki duvarda görmüş olduğunuz uzun bir yazı dizisi var. Burada Osman Gazi’den Sultan İkinci Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimleri bir bütün halinde dolayısıyla bir 16. yüzyıl çinisinde yazılmış olduğunu görüyoruz. Bütün bu boyutlarıyla ziyaretçilerimize özellikle harem bölümüyle mabeyni bir araya bağlayan bu önemli noktada böyle bir gazeleyi kazandırmış olmaktan dolayı fevkalade mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Çalışmalar, bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldı" Mabeyn Yolundaki restorasyon çalışmalarının 3 yılda yapıldığını söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Restorasyon çalışmaları oldukça uzun sürüyor. Mabeyndeki padişah daireleriyle ilgili çalışmalarımızda sona geldik. Padişahın kullanmış olduğu Aynalı Oda, Valide Sultan Dairesi bunların hepsi yakın zamanda ziyarete hazır hale gelecek. Burayı haremle bağlayan bu içinde bulunmuş olduğumuz galeri haline dönüştürdüğümüz koridor ise bugünden itibaren ziyaretçi tarafından gezilebilecek. Çalışmaların bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldığını söyleyebilirim" dedi. Sergide ilk etapta 250 eser sergileniyor Açılışı gerçekleştirilen sergide 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar ait eserlerden ilk etapta 250 eserin sergilendiğini söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Belki eser sayısından önce özellikle giriş bölümünde Nahvin’in yazmış olduğu ve 19. yüzyıl çinilerine işlenen çok önemli bir kaside var. Bu koleksiyonumuzun çok müstesna bir parçasıdır. Bir bütün halinde burada sergileyebiliyoruz, çok sayıda çiniden oluşuyor. Burada yaklaşık ilk etapta biz 250 parça çiniyi sergiliyoruz. Çiniler yaklaşık söylemiş olduğum gibi 16. yüzyıl ve 19. yüzyıl arasını kapsıyor. Dolayısıyla 19. yüzyıla varması nedeniyle bunların içinde bir miktar saraya ithal çinilerin geldiği dönemi de kapsadığını düşünürsek aslında Osmanlı sarayında kullanılmış olan bir bütün çini geleneğini burada yerli olsun yabancı olsun göstermiş oluyoruz" ifadelerini kullandı. "Hatıralar Yolu": Kitabeler ve Panolar Serginin galeri duvarlarında Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e uzanan padişah adlarının sıralandığı iri yazılı çiniler bulunuyor. "Mihrabiye" motifli üç pano arasında görülen "Soffa-i ali" ve "Hamam-ı âli" ifadeleri, bu panoların vaktiyle Hünkâr Sofası ve Hünkâr Hamamı’ndan taşındığını düşündürüyor. Böylece Mâbeyn Yolu, bir sergileme alanının ötesinde, saray hafızasını taşıyan bir "hatıra galerisi" işlevi de üstleniyor. "Kaside-İ Münferice" Çinileri de galeride yer alacak Ziyaretçiler, Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi boyunca Kaside-i Münferice’den seçilmiş beyitlerin işlendiği çinileri de görebilecek. 11. yüzyılda Tunuslu şair İbnü’n Nahvi tarafından kaleme alınan kaside, her sıkıntının ardından bir ferahlığın geleceğini vurgulayan mesajıyla tanınıyor. Halk arasında "kurtuluş getiren" bir metin olarak ün kazanan kaside, yüzyıllar boyunca zor zamanlarda dua niyetiyle okunmuş. Osmanlı döneminde de sevilen kasidenin Türkçe tercümeleri arasında 18. yüzyıl şairi Ebubekir Kani’nin manzum çevirisi öne çıkıyor. Çini Sanat Galerisi, Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç, haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Ziyaretçiler, Harem bölümünde yer alan Mabeyn Taşlığı’ndan Mabeyn Yolu’na girdikten sonra Topkapı Sarayı çinilerini ve Tekfur Sarayı’ndan günümüze ulaşan bazı çini örneklerini; bir sonraki bölümde ise "Kaside-i Münferice" çinilerini görebilecek. Galeri, Harem bölümü bileti ile gezilebilecek, ilave ücret ödemek gerekmeyecek.