KENT HABERLERİ - 28 Ocak 2018 Pazar 08:24

Çavuşoğlu, 'Kimse afra tafra yapmasın'

A
A
A
Çavuşoğlu, 'Kimse afra tafra yapmasın'

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Operasyonu üzerinden ABD'nin tutumunu eleştirerek, "Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından, bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın'' dedi

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, Zeytin Dalı Operasyonu üzerinden ABD'nin tutumunu eleştirerek, "Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından, bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın. Bizim üzerimizden iç siyaset popülizmi yapmasın kimse. Hele hele söylemediklerini Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyemediklerini, söyledik gibi sonra açıklamalara da koymasınlar. Türk milleti de tüm dünyada bilir ki Recep Tayyip Erdoğan kimsenin lafının altında kalmaz" dedi.

Çavuşoğlu, partisinin Antalya Kültür Merkezinde(AKM) düzenlenen İl Danışma Meclisi Toplantısı’na katıldı. Bakan Çavuşoğlu’na, AK Parti Antalya Milletvekilleri Hüseyin Samani, Mustafa Köse, Gökçen Özdoğan Enç, Atay Uslu, İbrahim Aydın, Sena Nur Çelik, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, İl Başkanı Rıza Sümer, ilçe belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda partili eşlik etti.

Toplantıda konuşan Çavuşoğlu, buralarda yapılacak istişarelerle yola çok daha güçlü devam edeceklerini kaydetti. AK Parti’de görevlerin bir bayrak değişimi olduğunun altını çizen Mevlüt Çavuşoğlu, "Bayrak değişimi yapan arkadaşlar yönetimdeymiş gibi bizimle omuz omuza yürümeye devam edecektir. Bizim hep söylüyorum her zamankinden daha fazla çalışmamız lazım. Gece gündüz çalışmamız lazım. Hasbi çalışmamız lazım. Sonuç odaklı çalışmamız lazım. Esas 2109’un Mart'ının 2019 Kasım'ın çalışmalarını bugünden yaparsak sonuç alırız. 2023 hedeflerine inanırsak, bu yolda gayret edersek hedeflerimize ulaşırız. Eskiden köy dediğimiz mahallelerde, yaylalarda her bir vatandaşın derdi nedir, sorunu nedir, onu da bileceğiz. Her bir mahallenin, her bir sokağın ihtiyacı nedir onu da bileceğiz. Bir fotoğraf çektirerek oradan ayrılamayız. Her bir vatandaşın isteği ne sorunu onu alacağız, efendim oradan oy gelmez o aileden bize destek gelmez demeyin arkadaşlar" diye konuştu.

"Kazanılmaz diye bir şey yok"

"Küçük Moskova denilen Gazipaşa’da, AK Parti bayrağını dikebiliyorsak Antalya’nın her yerinde bu bayrağı en güçlü şekilde dalgalandırabiliriz" diyen Bakan Çavuşoğlu, “Her geçen gün orada oyumuz artıyor. Gazipaşalılar hizmetin de insanın da kıymetini biliyor. İşte Akseki. Akseki'de bu dönemde belediye başkanlığını kazanıyorsak yıllardan sonra. Gündoğmuş zaten senin orası kale. Doğduğu yaylanın bağlı olduğu Gündoğmuş’a pozitif ayrımcılık yapar derler onun için bir şey demiyorum. İnanacağız kazanılmaz diye bir şey yok" ifadelerine yer verdi.

“Hayallerimiz var”

Türkiye’nin büyük hedefleri için çok çalışacaklarının altını çizen Çavuşoğlu, "Hastaneler yapıyoruz. Bu yılın Mayıs ayında da Antalya’ya bin yataklı denilmişti ama revize edildi bin 500’e çıktı yatak sayısı. Biz ne için siyaset yapıyoruz. Ne için bu yollara düşüyoruz. Neden bir davanın, çatının altında toplandık. Çünkü hayallerimiz var. Çünkü Türkiye sevdamız, millet aşkımız var. Türkiye’yi değiştirelim, dönüştürelim dedik. ‘Artık hiçbir şey eskisi gibi olmayacak’ diyen gibi koca yürekli bir liderin peşine düştük. Öyleyse Türkiye’yi hedeflerine ulaştırmamız lazım. Sorumluluk bizde. Millet bize yetki vermiş sorumluluk da vermiş. Bu güveni boşa çıkartamayız biz. Türkiye’nin hayallerini ve hedeflerini biz gerçekleştiremezsek başka hiç kimse gerçekleştiremez" dedi.

"Gün birlik beraberlik günüdür"

"Türkiye’yi bugün kime teslim edebilirsiniz?" diye salona soran Çavuşoğlu şöyle konuştu:
"Objektif bakın. Türkiye’yi kime teslim edebilirsiniz başka. Bugün Türkiye’de maalesef kamplaşmayı, ayrışmayı ben sevmem ama milli duranlarla, milli olmayanların karşıtlığı görünüyor. MHP ile de ve bu milleti seven insanlarla da hizmet yolunda da Türkiye’nin hedefleri yolunda da işbirliği yapmamız lazım bundan da kaçınmayın arkadaşlar. Gün birlik beraberlik günüdür. Gün ayrışma günü değildir. Biz başkalarına da kapı kapatmıyoruz. Milli olan Türkiye sevdasını yüreğinde taşıyan her parti, her bir kişi ile Türkiye’nin menfaatleri konusunda işbirliği yaparız, gurur meselesi yapmayız, gocunmayız. Memnuniyetle yaparız."

"Her şeyi kurallarına göre yaptık"

Hizmetleri yaparken karşılarına çıkan tehditleri de yok edeceklerini vurgulayan Çavuşoğlu, "Bugün Afrin’de bu hareketi başlatıncaya kadar her türlü uyarıyı yaptık. Teröristlere yaptık. Onları uyardıkça, onlar bizim zafiyet gösterdiğimizi sandılar. Destek verenleri, silah verenleri uyardık. Onlara ideolojik olarak sempati duyanları da uyardık. ‘Bu bir terör örgütüdür’ dedik dinlemediler. Cumhurbaşkanımız, ‘Bir gece ansızın gelebiliriz’ dedi yine dinlemediler. Biz o zaman dedik ki biz de tepelerine bindik. Şundan emin olun yaptığımız iş hukukidir. Meşru müdafaadır. Uluslararası hukuka uygundur. BM Güvenlik Konseyinin kararlarına uygundur. Ne gerekiyorsa diplomasi için yaptık bilgilendirmeyi yaptık. Kimseden izin almadık. Herkese söyledik. BM, NATO komşu ülkelere, hatta ilişkilerimiz iyi olmadığı halde rejimin İstanbul başkonsolosluğuna bile nota verdik. Her şeyi kurallarına göre yaptık. Askerlerimiz girdi. Mehmetçiğimiz orada Rabbim onları korusun. ÖSO da orada. Dayanışma içinde nasıl Fırat Kalkanı bölgesini DAEŞ’ten temizlediysek Afrin’i de PKK ve YPG’den DAEŞ’ten temizleyeceğiz. Tertemiz edeceğiz" dedi.

"Bize afra tafra yapmasın"

"Bize kimse akıl vermesin" diyen Mevlüt Çavuşoğlu, "Hele hele ders hiç vermesin. İnsani konularda kimse bize bir hatırlatmada bile bulunmasın. İnsani konularda dünyada Türkiye’den daha hassas bir ülke, daha hassas bir millet yoktur. İnsani yardımlarda dünyada açık ara birinci ülkeyiz milli gelire göre. Türkiye’deki 3,5 milyon Suriyeli'ye ev sahipliği yaparken kimse bize siviller ne olacak diye soru sormasın. Dünyadaki mazlumların yardımına koşan ilk ülke olurken oradaki sivillerin hali ne olacak diye kimse soru sormasın. Varsa bir katkın gel yap. Varsa bir düşüncen gel söyle. Terör örgütüne karşı mücadelemize doğrudan eleştiri yapamayıp da dolaylı yönlerden kamuoyu baskısından bir şey söylemiş olmak için bize gelip de kimse afra tafra yapmasın. Bizim üzerimizden iç siyaset popülizmi yapmasın kimse. Hele hele söylemediklerini Recep Tayyip Erdoğan’a söyleyemediklerini söyledik gibi sonra açıklamalara da koymasınlar. Türk milleti de tüm dünya da bilir ki Recep Tayyip Erdoğan kimsenin lafının altında kalmaz" ifadelerine yer verdi.

"Korkusundan başkonsolosum diyemeyen korkak"

Operasyonları hazmedemeyenler olduğuna işaret eden Bakan Çavuşoğlu, "Peki içeride hazmedemeyenlere ne diyeceksiniz. Milletin bazıları açık açık cüret gösterip hainliği ortaya koyuyor. Terör örgütü oradan roket atacak camilerde vatandaşları şehit edecek, evlerinde huzursuz edecek, evi yıkacak, kamplara atacak,’ neymiş efendim barış hakim olacak’ Kime karşı? Barış dediğin şey ülkeler arasında olur. Terör örgütüne uyarıyı yaparsın silahı bırak dersin bırakmazsa tepesine inersin gömersin. Yapılacak iş bu. Tıpkı Türkiye’nin dağlarında, inlerine gömdüğümüz gibi. Orada da gömeceğiz. Sonra harekatı destekliyoruz deyip de, harekatı küçümsemek için iktidarı suçlamak için değişik yollardan saldırı yapanlar var. CHP’nin Genel Başkan Yardımcısı var, benim memurumdu önceden kısa sürelik bana gelip bunları söylemek istemezdim bu bakanlıkta bir AK Partili varsa benim diye yalvaran zavallı şimdi partinin ismini bile söyleyemiyor. Musul Başkonsolosluğumuz DAEŞ tarafından ele geçirilince bu zat bana oradaki korumalar özel harekatçılar ve çalışanlar söylüyor. İfade kayıtları da bakanlıkta. Korkusundan 'başkonsolos ben değildim' diyen bir korkak bu. Biz bunları yani kimseye saldırmamak için kimseyle uğraşmamak için bunları bugüne kadar söylemedim. Ama sen teröre karı mücadelemde beni zayıf düşürmek için böyle alçakça açıklamalar yaparsan ben de bunları söylerim. Tüm Türkiye bilsin. Ayrıca bu zat 15 gün Avrupa Birliği Bakanlığında görev yaptı, kovuldu sonra onu da Volkan Bozkır’a sorun. Girmek istemiyorum" açıklamasında bulundu.

"Askerlerimizle omuz omuza yürüyenlere nasıl DAEŞ'çi diyorsun"

Bakan Çavuşoğlu konuşmasını şöyle tamamladı:  "Be gafil sen nasıl oluyor da bugün askerimizle omuz omuza yürüyen kişilere DAEŞ’çi diyorsun. Senin problemin ne. Onlar ilerledikçe zafer kazandıkça, Allahu Ekber dedikçe mi rahatsız oluyorsun. Biz de Allahu Ekber diyoruz. Biz de mi DAEŞ’çiyiz. Bizim dinimiz DAEŞ gibi teröristlere mi kalmış. Biz de Allahu Ekber diyoruz senin geçmişin gibi tanrı uludur demiyoruz. İşte muhalefetin hali. Böyle zavallılar kalkmış askerimize ve teröre karşı. Ama takiye yapma. Sen o bölgedeki Kars, Ardahan, Iğdır bölgesindeki yiğitlerimizden hiç ders almadın mı? O bölgede Azeri asıllı kardeşlerimiz var onlardan mertlik öğrenmedin mi? Siz bu ülkeyi böyle kişilere teslim eder misiniz? İçinde DHKP-C’li, PKK’lılara sempati duyan, destekleyen partiye Türkiye’yi emanet eder misiniz? O zaman daha çok çalışmamız lazım dimi. Onlar ne derse desin bizim Mehmetçiğimizin ümmetin umudu Recep Tayyip Erdoğan ve arkadaşlarının önünde hazreti Hızır yürüyor. Unutmasınlar bunu. Madem emanet etmeyeceksek sevgili hemşehrilerim her zamankinden daha fazla çalışmamız gerekmez mi? Dünyanın her yerinde dik duruyorsak arkamızda sizlerin olduğunu bildiğimiz Türk milletinin olduğunu bildiğimiz için dik duruyoruz" diye konuştu.

İl Başkanı Rıza Sümer ise, konuşmasına Afrin'de gerçekleştirilen Zeytin Dalı Harekatı'ndaki Mehmetçiklere başarılar diledi. 2019 seçimlerinin çok önemli olduğunu kaydeden Sümer, "Cumhurbaşkanımız her konuşmasında 2019'un ne kadar önemli olduğunu her konuşmasında teşkilat toplantılarında her zaman ifade ediyor, biz de bu değişikliği yapmak için yenilenme ve tazelenme döneminde kongrelerimizi tamamladık. 2019 seçimlerinde Antalya teşkilatı olarak hazırız. Bir hedef var hem Antalya için hem ülke geneli için yüzde 50'nin üzerinde oy alma hedefi. Antalya hiçbir zaman, hiçbir siyasi görüşün kalesi olmamıştır. Özellikle de solun kalesi olmamıştır. Antalya her zaman demokrasinin başkenti, demokratların baş şehri olmuştur. Bu bilinçle gece gündüz demeden çalışmaya devam edeceğiz. Antalya bu hizmetlerin kaşılığını 2019 seçimlerinde yüzde 50'nin üzerinde bir oyla bizlere bu karşılığı gösterecektir" ifadelerine yer verdi.

Konuşmaların ardından Çavuşoğlu, milletvekilleri ve belediye başkanları salondakileri selamladı. 

İsa Akar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Tasarruf Tedbirleri Genelgesi Resmi Gazete’de Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Cumhurbaşkanlığı Genelgesi Resmi Gazete’de yayımlandı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdopan’ın imzası ile yayımlanan Tasarruf Tedbirleri ile İlgili Genelge ile kamu kurum ve kuruluşlarının harcamalarında tasarruf sağlanması, bürokratik işlemlerin azaltılması ve kamu kaynaklarının etkili, verimli ve ekonomik kullanımına ilişkin yeni tedbirler alındı. Genelge ile kamu idareleri ve bu idarelere bağlı ilgili ve ilişkili kamu kurum ve kuruluşları ile il özel idareleri, belediyeler ve bunların bağlı kuruluşları ile kurdukları birlik, müessese ve işletmelerde tasarruf tedbirleri uygulanacak. Doğal afetlerde, salgın hastalıklarda ve orman yangınlarında acil olarak yapılması gereken mücadele ve müdahaleler, iç ve dış güvenlik ile istihbarat hizmetlerinin gerektirdiği zorunlu olan harcamalar ise genelge kapsamı dışında tutulacak. Kamu hizmetleri ve yatırım projeleri, bütçe sınırları içinde kalınarak yürütülecek. Yılı ve takip eden yılların bütçelerine ilave yük oluşturacak faaliyet genişlemesine ve iş artışına gidilmesine izin verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları kendi kuruluş mevzuatında belirtilen faaliyet alanları ile doğrudan ilgili olmayan herhangi bir harcama ve taahhütte bulunamayacak, ihale şartname ve sözleşmelerine idare tarafından kullanılmak üzere araç, makine, ekipman temini gibi alım ya da yapım konusuyla ilgisi olmayan unsurları dahil edemeyecek. Kamu kurum ve kuruluşları yapacakları alımlarda ihtiyaçların daha düşük maliyetle temini amacıyla ortak alım gerçekleştirecek. İdarelerin, Devlet Malzeme Ofisi (DMO) tarafından karşılanabilecek mal hizmetlerinin DMO aracılığıyla temin edilmesi sağlanacak. 3 yıl boyunca yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak Kamu kurum ve kuruluşları tarafından 3 yıl boyunca yurt içinde ve yurt dışında hiçbir şekilde yeni hizmet binası alınmayacak, kiralanmayacak, yapılmayacak veya bu amaçla arazi satın alınmayacak ve kamulaştırılmayacak. Ancak deprem riski nedeniyle yıkım kararı verilmesi halinde o hizmet için tahsis edilebilecek hazineye ait taşınmazın bulunmadığının belgelenmesi halinde yeni inşaat yapılabilecek. Hizmet binaları standartlar esas alınarak ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. İhtiyaç fazlası bina ve bölümler ihtiyacı olan kurumlara tahsis edilecek. Hizmet binaları kiralamaları belli bir takvim içerisinde sonlandırılacak. Yeni lojman ve her ne adla olursa olsun memur evi, kamp, kreş, eğitim, dinlenme ve benzeri sosyal tesis ve bunlarla ilgili arsa veya arazi satın alınamayacak, kamulaştırılamayacak ve yeni kiralama yapılamayacak. Savunma ve güvenlik hizmetlerinde kullanılanlar hariç mevcut lojman ve sosyal tesisler ise ekonomiye kazandırılacak. Lojman kiraları ve sosyal tesis ücretleri ise rayiç bedeller dikkate alınarak yeniden belirlenecek. Kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca yeni taşıt edinemeyecek Genelge ile birlikte kamu kurum ve kuruluşları 3 yıl boyunca zorunlu hallerde savunma ve güvenlik hizmetleri için ihtiyaç duyulan taşıtlar ile ambulans ve itfaiye araçları hariç her ne şekilde olursa olsun yeni taşıt edinemeyecek. Mevcut taşıtlar ile ihtiyaç analizleri ve tasarruf anlayışı çerçevesinde gözden geçirilecek. Ekonomik ömrünü tamamlamış araçlar tasfiye edilecekken ihtiyaç fazlası araçlar ise tasfiye edilmek ya da ihtiyacı olan kurumlara devredilmek üzere Hazine ve Maliye Bakanlığına bildirilecek. Kamu taşıtlarının yerli ve elektrikliye dönüştürülmesi amacıyla kullanımdaki araçların tasfiye edilmesi kaydıyla kamu alım garantisi kapsamında elektrikli taşıt alımı yapılabilecek. Kamuda hizmet alımı ile kullanılan taşıtlar sözleşme süresi sonunda izin alınmadan yeniden kiralanamayacak. İlgili mevzuatta belirtilen makam ve hizmetler hariç hibe dahil olmak üzere yabancı menşeli araç kullanılamayacak. Bakanlıklarda hizmet taşıtlarının en fazla 3 adedi bakanlar tarafından belirlenecek esaslar çerçevesinde makam hizmetlerinde kullanılabilecek. Kamuda şoför ihtiyacı ise kadrolu şoför veya hizmet alımı yerine öncelikli olarak kamu görevlilerinin görevlendirilmesi ile karşılanacak. Kamuda kullanılan binek ve station wagon cinsi taşıtlarda bin 600 cc ve altındaki motor hacimli araçlar tercih edilecek. Ayrıca hizmet alımı ise edinilecek araçlarda model yılı yeni araçlar yerine ekonomik olması durumda binek ve station wagon araçlarda 10 diğer araçlarda ise 15 yaşını doldurmamış taşıtlar tercih edilecek. Taşıtların masraf ve giderleri kaydedilecek ve kamuda taşıt edinimi, kullanımı ve tasfiyesi Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından geliştirilen Kamu Filo Yönetim Sistemine kaydedilecek. Kamuda cep telefonu tahsisine sınırlama getirilecek. Cep telefonu tahsis edilen makamlar bakanlıklarda ve idarelerde Cumhurbaşkanlığına, belediyelerde ise Çevre, Şehircilik İklim Değişikliği Bakanlığına bildirilecek. Kamuda elektronik tebligat yaygınlaştırılacak ve kurum arşivleri elektronik ortama taşınarak fiziki arşiv tutulmayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında hizmet içi eğitim, konferans, seminer ve çalıştay gibi organizasyonlar uzaktan erişim yoluyla gerçekleştirilecek. Bu faaliyetlerin yüz yüze gerçekleştirilmesi gerektiği durumlarda ise kamu tesisler kullanılacak. Kamuda idareyi ve faaliyetleri tanıtmaya yönelik rapor, kitap, dergi ve bülten benzeri yayınlar basılmayacak. Kamu kurum kuruluşları hiçbir şekilde günlük gazete alımı yapmayacak ve görev alanı ile ilgili olmayan yayınlara abone olamayacak. Kamu kurum ve kuruluşlarında zorunlu haller dışında 3 yıl süreyle büro malzemesi, makine ve teçhizat, bilgisayar donanımı benzeri demirbaş alımı yapılmayacak. Fiziki olarak birbirine yakın makam ve birimler fotokopi, faks ve benzeri büro malzemelerini ortaklaşa kullanacak. Uluslararası toplantılar ve milli bayramlar harici konferans, seminer, yıl dönümü ve benzeri etkinlikler düzenlenmeyecek, hediye verilmeyecek. Kamu kurum ve kuruluşlarınca ajanda, takvim, plaket, hatıra ve hediye benzeri alım, basım ve dağıtımı yapılamayacak. Zorunlu tanıtım giderleri harici basın ve yayın organlarına ilan ve reklam verilemeyecek. Mevcut personelin verimli çalışması için önlemler alınacak ve atıl personel oluşmasına izin verilmeyecek. Kamuda emeklilik, istifa ve ölüm gibi durumlarda yeni kadro talebinde bulunulabilecek. Kamu personelleri zorunlu haller dışında fazla çalışma ücreti ve nöbet ücreti alacak şekilde çalıştırılmayacak. Kamu personellerinin yıl içerisinde hak kazandıkları yıllık ücretli izin süreleri ilgili yıl içerisinde kullandırılacak. Ayrıca personelin önceki yıllarda hak kazanıp kullanmadıkları yıllık ücretli izin süreleri aksamaya sebep olmayacak şekilde azami 3 sene içerisinde kullandırılacak. Kamu kurum kuruluşlarında enerji tasarrufu amacıyla genel aydınlatmada LED dönüşümü uygulanacak ve yenilenebilir enerji kaynaklarından faydalanılacak. Su israfını önleme amacıyla ise yeşil alanların sulanmasına mümkün olduğunda şebeke suyu kullanılmayacak. Savunma ve güvenlik hizmetleri hariç, kamu kurum ve kuruluşlarında toplu taşıma olan yerlerde personel servisi hizmeti sonlandırılacak. Hizmet alımı suretiyle sağlanan personel servisi hizmeti sözleşme süresi bitimine kadar devam edebilecek. Genelge hükümleri bakanlıklarda bakan veya bu konuda görevlendirilen bakan yardımcısı, kurumlarda üst yöneticiler, il özel idarelerinde ve illerde valiler, belediyelerde ise belediye başkanları tarafından denetlenecek. Bu yöneticiler genelgenin uygulanmasından öncelikle sorumlu olacak. Bu genelgede belirtilen hükümlere karşı çıkabilecek zorunlu ihtiyaçların karşılanabilmesi veya izin gerektiren durumlar için bakanlıklar Cumhurbaşkanlığından, il özel idareleri İçişleri Bakanlığından, belediyeler Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığından izin alacak. Bugünden itibaren kamuda sözleşmesi imzalanmamış tüm mal ve hizmet alımları ile yapım işleri ihaleleri gözden geçirilecek ve genelgeye uygun olmayanlar iptal edilecek.
Ankara 28 Şubat davası sanıkları affedildi Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile aralarında 28 Şubat sanıkları da olan 14 kişi affedildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın imzası ile Resmi Gazete’de yayımlanan cezanın kaldırılması ile ilgili kararlar ile aralarında 28 Şubat sanıklarının da olduğu 14 kişi affedildi. Türkiye Cumhuriyeti İcra Vekilleri Heyetini cebren ıskat veya vazife görmekten cebren men etmek suçundan Ankara 5’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 13.04.2018 tarihli kararı ile müebbet hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilen Cevat Temel Özkaynak, Çevik Bir, Çetin Doğan ve Aydan Erol kocama hali nedeniyle, Yıldırım Türker ve Erol Özkasnak ise sürekli hastalık hali sebebiyle Anayasanın 104’üncü maddesinin 16’ncı fıkrası gereğince affedildi. Karar ile birlikte, kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle kasten öldürme suçundan Kırşehir Ağır Ceza Mahkemesinin 23.12.2019 tarihli kararıyla 2 kez müebbet hapis cezası, ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma suçundan 10 ay hapis cezası, kasten yaralama suçundan 1 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası ile cezalandırmasına karar verilen Haci Sülük, sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında affedildi. Silahlı terör örgütüne üye olma suçundan Ordu 1’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 31.01.2018 tarihli kararı ile 7 yıl 6 ay hapis cezasına çarptırılan Avni Yılmaz ve aynı suçtan Samsun 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 21.03.2018 tarihli kararı ile 6 yıl 10 ay 15 gün hapis cezası alan Gülbey Sarıoğlu ise sürekli hastalık hali kapsamında olduğu belirlenerek cezası kaldırıldı. Kasten öldürme suçundan Bakırköy 11’inci Ağır Ceza Mahkemesinin 24.12.2014 tarihli kararı ile ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan Sevda Yüksel’in cezası sürekli hastalık halinden dolayı kaldırıldı. Kasten öldürmeye teşebbüs etme suçundan Denizli 4’üncü Ağır Ceza Mahkemesinin 05.05.2016 tarihli kararı ile 11 yıl 8 ay hapis cezası alan Süleyman Tuna sürekli hastalık hali nedeniyle affedildi. Tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürme suçundan Zonguldak 2’nci Ağır Ceza Mahkemesinin 18.05.2015 tarihli kararı ile 3 kez ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası ve tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 18 yıl hapis cezası ve yine farklı mağdurlara karşı yönelik tasarlayarak kan gütme saiki ile öldürmeye teşebbüs suçundan 3 kez 13 yıl hapis cezası, Van 2’nci Asliye Ceza Mahkemesinin 05.12.2013 tarihli kararı ile zincirleme olarak resmi belgede sahtecilik suçundan 2 yıl 1 ay hapis cezasına çarptırılan Abdulhekim Yılmaz’ın kalan cezası da sürekli hastalık ve kocama hali kapsamında olduğu değerlendirilerek kaldırıldı.
İzmir İzmir’de silahla vurulan hastane personeli hayatını kaybetti İzmir’in Konak ilçesinde sokakta bulunduğu esnada tartıştığı kişiler tarafından tabancayla vurulan üç çocuk babası hastane personeli, kaldırıldığı hastanede hayatını kaybetti. Olayla ilgili kimliği tespit edilen 2 şüpheliyi yakalamak için çalışma başlatıldı. Olay, saat 22.00 sıralarında Emir Sultan Mahallesi 1192 Sokak’ta meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Suat Seren Göğüs Hastalıkları ve Cerrahisi Eğitim ve Araştırma Hastanesinde temizlik görevlisi olarak çalışan Yücel Ecelioğlu (37), sokakta tartıştığı iki kişi tarafından tabanca ile vuruldu. Ecelioğlu göğsüne isabet eden kurşunla yaralanırken şüpheliler olay yerinden kaçtı. İhbar üzerine olay yerine sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Polis çevrede güvenlik önlemleri alırken ağır yaralandığı belirlenen Yücel Ecelioğlu, Tepecik Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırıldı. Evli ve üç çocuk babası olduğu öğrenilen talihsiz adam, burada yapılan tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ecelioğlu’nun cenazesi yapılan incelemenin ardından İzmir Adli Tıp Kurumuna kaldırıldı. Şüpheliler belirlendi, polis peşine düştü Olayın ardından şüphelileri yakalamak için çalışma başlatan Konak İlçe Emniyet Müdürlüğü ve Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri olayı gerçekleştiren şüphelilerin B.E. (19) ve R.A. (22) olduğunu tespit etti. 2 şüpheliyi yakalamak için başlatılan çalışma sürüyor.
İzmir İzmir’de 4 gün eylem ve gösteri yasak Kobani Davası olarak da bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın sonuçlanmasının ardından İzmir Valiliği tarafından yapılan duyuruda, kentte 19 Mayıs’a kadar kentte toplantı, yürüyüş gibi eylemlerin yasaklandığı bildirildi. 18’i tutuklu 108 ismin yargılandığı ve kamuoyunda Kobani Davası olarak bilinen "6-8 Ekim Terör Olaylı Davası"nın 83’üncü duruşması bugün görüldü. Duruşmada açıklanan kararlara göre Selahattin Demirtaş’ın da içinde bulunduğu birçok isme hapis cezası verildi. İzmir Valiliğinin resmi sitesinde yapılan açıklamaya göre, kentte bu konu ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin yasaklandığı bildirildi. Duyuruda 16 Mayıs itibariyle başlayan yasaklama kararının 19 Mayıs saat 23.59’a kadar süreceği de aktarıldı. Yapılan açıklamada şu ifadelere yer verildi: "İlimiz farklı noktalarında terör örgütüne müzahir şahıs veya şahıslarca toplanılarak, PKK/KCK terör örgütünü ve elebaşı Abdullah Öcalan’ı övücü mahiyette eylemlerde bulunulabileceği, vatandaşların can ve mal güvenliğini olumsuz yönde etkileyecek fiillerin meydana gelebileceği, kanuna aykırı süreç işletileceği ve karşıt görüşlü grupların bir araya gelerek istenmeyen olaylara sebebiyet verilebileceği değerlendirilmektedir. Milli birlik ve beraberliğimizi zedeleyici provokatif eylemlerin önüne geçilebilmesi, milli güvenlik, kamu düzeni ve güvenliğinin tesisi, Cumhuriyetin temel nitelikleri ve Devletin ülkesi ve milleti ile bölünmez bütünlüğünün korunması, olası yasadışı eylemlerin önlenerek müessif olayların yaşanmaması amacıyla ve kamu düzeni ve güvenliğinin olağan hayatı durduracak veya kesintiye uğratacak şekilde bozulacağına ilişkin ciddi belirtilerin bulunduğu hususu göz önüne alındığında can ve mal güvenliğinin, kişi dokunulmazlığının, tasarrufa müteallik emniyetin ve kamu esenliğinin sağlanmasının amacıyla; 2911 Sayılı Toplantı ve Gösteri Yürüyüşleri Kanunun 17. ve 19. maddeleri ile 5442 Sayılı İl İdaresi Kanunun 11. maddesi hükümleri gereğince; ’Demokratik Siyasette Israrcıyız! Halkların Dayanışması ve Birleşik Mücadele İle Kumpasları Aşacağız, 6-8 Ekim Terör Olaylı davası’ ile ilgili yapılması muhtemel her türlü açık yer toplantıları ile gösteri yürüyüşleri, toplu olarak karşılama ve uğurlama merasimleri, basın açıklaması, oturma eylemi, miting, çadır kurma, imza kampanyası, stant açma, anma töreni, şenlik, konser, eğlence, oyun, gösteri vb. türdeki tüm eylem ve etkinliklerin İzmir il merkezi ve ilçeler dahil olmak üzere, tüm il sınırları içerisinde (Coğrafi Alan-İl Merkezi, İlçeler/Polis ve Jandarma sorumluluk bölgelerinin tamamı) 16.05.2024 günü saat 17.30’dan 19.05.2024 günü saat 23.59’a kadar 4 (dört) gün süreyle yasaklama kararı alınmıştır."