ÇEVRE - 28 Mayıs 2021 Cuma 10:42

Büyük Menderes dinlenmek istiyor

A
A
A
Büyük Menderes dinlenmek istiyor

Ege’nin en önemli can damarı olan Büyük Menderes Nehri, yaşadığı kirlilik sorununun ardından son yıllarda kuraklığa karşı da büyük bir mücadele veriyor. Yok olma tehlikesi yaşayan nehrin yorulduğuna işaret eden TTKD Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, “Menderes’in dinlendirilmesi şart” diyor.

Afyonkarahisar'ın Dinar ilçesinden doğup Uşak, Denizli ve Aydın'dan geçerek Ege Denizi’ne dökülen 584 kilometre uzunluğundaki Büyük Menderes Nehri, kuraklık ve kirlilik dolayısıyla can çekişiyor. Ege’nin can damarı olan nehirdeki kirlilik, Afyonkarahisar, Uşak, Denizli ve Aydın’daki birçok sanayi tesisinin atıklarını arıtmadan nehre deşarj etmesinden dolayı giderek artıyor. Yeraltı su kaynakları kullanmak için açılan kuyuların ardından son yıllarda giderek etkisini artıran kuraklık nedeniyle, nehirdeki su seviyesi giderek azalıyor.

Uzun yıllar ortalamasının altına düşen yağış miktarı, bereketli toprakları ile ülke ekonomisine girdi sağlayan Menderes Havzası’nın Büyük Menderes Nehri'nde adacıklar oluşmasına neden oldu. Sulama sezonunda sıkıntı olmaması ve sezonun en az kayıpla atlatılabilmesi amacıyla bir takım önlemler alındı. Baraj kapaklarının kapanmasının ardından Büyük Menderes Nehri’nde de su debisi düştü. Nehirde dibe vuran su seviyesi, bölge genelinde üreticiler arasında endişe oluşturdu.

Büyük Menderes dinlenmek istiyor

“20 yıldır su seviyesi azalıyor”

Ege’nin can damarı Büyük Menderes Nehri’ndeki gelişmeleri yakinen takip eden Türkiye Tabiatını Koruma Derneği (TTKD) Bilim Danışmanı Dr. Erol Kesici, bölge insanını bekleyen tehlikeyi gözler önüne serdi. Bölgedeki verimli arazilerin oluşmasında nehrin büyük bir rol üstlendiğini kaydeden Kesici, “Büyük Menderes Nehri bulunduğu havzada tarıma, saniye, turizme katkı sunmasından yanı sıra taşımış olduğu alüvyonlar vasıtasıyla da verimli ovaları oluşturmaktadır. Fakat tarımda neredeyse yüzde 79’a varan, sanayide ise yüzde 21’e varan su kullanımı söz konusudur. Son 20 yıl içerisinde nehirdeki su seviyesi giderek azaldı.

Elbette bu azalmada kuraklığında katkısının bulunmasının yanı sıra aşırı su kullanımı da vardır. Neredeyse bölgede yılda 4 mevsim ürün yetiştirilebilecek bir durum vardır. Bölgede aşırı su isteyen bitkilerin üretimine halen daha devam edilmektedir. Örneğin pamuk ve yonca gibi. Su zaten az olmasına rağmen bu bitkilerin ısrar edilmesi, 4 mevsim ürün yetiştirilmesi Menderes Nehri’nin kurumasına neden olmuştur. Halen daha vahşi sulama devam etmektedir. Örneğin Aydın kesiminin nehrin bulunduğu bölgelerde bugün tamamen su çekilmiş vaziyettedir. Nehir boyunca çok sayıda oluşan savaların yönlendirilmesiyle suyun ulaşamaması da doğal bir durum olarak karşımıza çıkmakta” dedi.

Büyük Menderes dinlenmek istiyor

“Büyük Menderes yoruldu”

Büyük Menderes Nehri’nin bilinçsiz açılan kuyular, kuraklık ve kirlilik nedeniyle yorulduğuna vurgu yapan Dr. Kesici, şu uyarılarda bulundu:

“Burada üzücü olan en önemli faktörlerden bir tanesi Menderes çevresinde sondajların aşırı bir şekilde yapılmasıdır. Halen daha yer altındaki suya ulaşmak için 50, 10 ve 40 metre derinliklere gidilmesi, birçok yerde sondajla suyun çıkmaması tehlikenin işaretidir. Zaten yer altı sularımız tamamen bitmese de çok azalmış bir durumdadır ve yer altı sularımız bizim cankurtaranlarımızdır. Eğer biz su bütçesini koruyamazsak çok ciddi sorunlarla karşılaşacağız. Bu nedenle suyun yönetimiyle ilgili akılcı ve bilimsel çözümlere başvurulması gerekecektir.

Doğayı biraz dinlendirmemizde fayda vardır. Büyük Menderes’in dinlendirilmesi ve ürün yetiştirilmesinde daha az su isteyen bitkilere doğru yönelinmesi şarttır. Yoksa Büyük Menderes’i çok büyük kuraklık, kirlilik ve bölgede açlık, kıtlık, sağlık konusunda çok ciddi sorunlar olabileceği gibi aynı zamanda biyolojik çeşitliliğin azalması da yaşamı zorlaştırma nedenlerindendir" dedi.

Büyük Menderes dinlenmek istiyor

Mehmet Barlas - Onur Durmuş - Eren Elyesa Polat
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Dostları ‘Ahmet Arvasi’yi andı Gazeteci Mehmet Nuri Yardım’ın düzenleyip sunduğu Eyüpsultan’ın Ebedî Sakinleri programında Türk fikir adamlarından S. Ahmet Arvasi anıldı. Gazeteci yazar Hüdâvendigâr Onur, Ahmet Arvasi’nin kitaplarında anlattığı insan tahlilleri hakkında bilgi verdi Büyük Türk milliyetçisi ve Türk-İslâm Ülküsü’nün âbide şahsiyetlerinden Ahmet Arvasi, vefatının 37. yıldönümünde Eyüpsultan’daki Yeni Dünya Vakfı’nın salonunda yâd edildi. Yurtsever bir neslin yetişmesinde emeği olan Arvasi’yi, sinema oyuncusu Ahmet Yenilmez, öğrencilerinden Dr. Semih Uşaklıoğlu, merhumun oğlu Murat Arvasi ile gazeteci yazar Hüdâvendigâr Onur anlattı. Ahmet Yenilmez, Ahmet Arvasi’nin büyük bir düşünür olduğunu, bazılarının görmezden geldiğini belirterek, "Hocayla ilgili bir belgesel yapacağız. Doğu Anadolu Gerçeği adlı kitabı Doğu’da dağıtıldı ama kendisi Mamak zindanlarında yattı" dedi. "İslâm, ırkları ve töreyi inkâr etmez" Dr. Semih Uşaklıoğlu ise konuşmasında, son birkaç yıldır tüm dünyada milliyetçiliğin yükseldiğini, bunun iyi bir gelişme olduğunu ama bazı tehlikeleri beraber getirdiğini belirterek sözlerine şöyle devam etti: "Bu defa birileri bizim karşımıza ‘light’ ya da radikal milliyetçilik çıkarabilir. Unutmayın Müslüman olan kavim ve cemiyetler bazılarının sandığı gibi asla yok olmamış asla çökmemişlerdir. Aksine Müslüman olduktan sonra büyük medeniyetler kurmuşlardır. İslâmiyet, töreyi inkâr etmez. Allah istese idi tüm insanları aynı ırktan yaratır aynı dili konuşurduk. Tüm bunların çözümü Arvasi hocadır. ‘Yüzde yüz Türk, yüzde yüz Müslüman yüzde yüz çağdaş olun’ derdi." "Arvasi’ye göre üç tip insan var" Hüdâvendigâr Onur da Ahmet Arvasi’nin eğitimci, pedagog olduğunu belirterek kitaplarından ikisinin "Kendini Arayan İnsan" ve "İnsan ve İnsan Ötesi" adlı eserleri olduğunu söyledi. Arvasi’nin insanı üçe ayırdığını, bunları hayvan insan, dramatik insan ve ideal insan olarak sınıflara ayırdığını belirten Onur, şöyle konuştu: "Hayvan insan, dünyaya yaşamak için geldiğini, ne yaparsa kâr olduğunu, sonra da yok olacağını düşünür. Bunlar günümüzde de var. Hayvan insanlar bu yüzden sorumluluktan kaçarlar. Yalnız kalmak istemez kalabalıklardan hoşlanırlar. Çünkü yalnız kalırsa bu iç muhasebeyi gerektirir. Bu da hayvan insanı rahatsız eder." Arvasi hocaya göre bir de ‘dramatik insan’ olduğunu belirten Onur, "Dramatik insan bazen zalim bazen merhametli olur. İyi işler yapınca sevinir, zararlı bir faaliyet içine girerse üzülür. İkili bir periyot içindedir, bir alçalır bir de yükselir. Ne hayvan ne de ideal insandır. Arvasi burada Mevlana’nın bir sözünü hatırlatır. Mevlana’ya göre, ‘insan insanlığıyla melek melekliğiyle kurtuldu. İnsan ise ikisi arasında yalpalayıp duruyor.’ Buna rağmen insan ideal insan olmayı özlemektedir." Onur, Ahmet Arvasi’ye göre ‘ideal insanı’ ise şöyle anlattı: "İdeal insanlar ahlak kahramanıdır. Peygamberimiz başta olmak üzere tüm peygamberler en ön sıradadır. Bunları yakınlığıyla Ashab-ı Kiram ve İslâm büyükleri takip eder." Oğlu Mehmet Murat Arvasi de babasıyla ilgili anılarını anlattı, babasının her zaman ‘Türk ve Müslüman olmakla iftihar ettiğini, ömrünü Türk milletine hizmete adadığını’ söyledi.
Çorum Çorum Belediyesi Güreş Eğitim Merkezi açılış için gün sayıyor Çorum Belediyesi tarafından inşa edilen bölgenin en kapsamlı spor yatırımlarından biri olan Güreş Eğitim Merkezi kapılarını açmaya hazırlanıyor. Çorum Belediyesi tarafından yapımı tamamlanan Güreş Eğitim Merkezi, kapılarını genç sporculara açmaya hazırlanıyor. Yapım çalışmalarının sona erdiği tesiste tefrişat sürecine geçilirken, merkezin kısa süre içinde hizmete açılması planlanıyor. Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, Şehir Stadyumu yanında inşa edilen Güreş Eğitim Merkezi’nde incelemelerde bulunarak yürütülen çalışmalar hakkında bilgi aldı. Çorum’un güreş branşında köklü bir geçmişe sahip olduğunu vurgulayan Başkan Aşgın, şehirden geçmişten bugüne olimpiyat, dünya, Avrupa ve Türkiye şampiyonu sporcular yetiştiğini ifade etti. Yaklaşık 3 bin 750 metrekare inşaat alanı ve 1.240 metrekare oturum alanına sahip olan Güreş Eğitim Merkezi’nde; ofisler, 22 konaklama odası, etüt ve dinlenme alanları, ıslak hacimler, sığınak ve çamaşırhane bulunuyor. İdari binanın yanında ise sporcuların antrenmanlarını gerçekleştirebileceği modern bir spor salonu yer alıyor. Bölgenin en kapsamlı güreş eğitim merkezlerinden biri olma özelliği taşıyan tesisin 66 yatak kapasiteli olduğunu ifade eden Aşgın, merkezde eğitim sınıfları, etüt salonları ve sosyal alanların da yer aldığını söyledi. Başkan Aşgın, "Spor şehri Çorum için aşkla çalışmaya devam ediyoruz" dedi. Güreş Eğitim Merkezi’nin Çorum Belediyesi tarafından planlanan ve yapım süreci tamamen belediye tarafından yürütülen özel bir proje olduğunu belirten Çorum Belediye Başkanı Dr. Halil İbrahim Aşgın, "Projemizin finansmanı Gençlik ve Spor Bakanlığımız tarafından yüzde 100 oranında karşılanmıştır. Bakanlığımızın katkılarıyla Türkiye’ye örnek olacak bir spor tesisini daha Çorum’a kazandırıyoruz" diye konuştu.