SAĞLIK - 23 Şubat 2018 Cuma 14:38

Bulgur mu Pirinç mi? Hangisi Daha Sağlıklı?

A
A
A
Bulgur mu Pirinç mi? Hangisi Daha Sağlıklı?

Türk mutfağının vazgeçilmez gıda maddesi pirinç yerine yerine lif kaynağı olan bulgur tüketin. Hayatınız boyunca hiç pirinç yemeseniz bile kaybınız olmaz.

Pirinç gerek pilavların gerek sütlaçların gerekse dolma ve sarmaların vazgeçilmez gıda maddesi.

Türk mutfağında özellikle bu kadar yemekte yeri olan pirinç ile ilgili aynı zamanda sağlık konusunda insan vücuduna faydası mı yoksa zararı mı var gibi sorular da hep tartışma konusu oldu. Uzmanlar hemen hemen aynı fikirde olup pirincin çok fazla tüketilmemesi konusunda uyarılarda bulunsa da pirinç yine de her akşam sofralarımıza ya ana yemek ya da ana yemek yardımcısı olarak kondu. İstanbul Esenyurt Üniversitesi Beslenme ve Diyetetik Bölüm Başkanı Yrd. Doç. Dr. Muhsin Öztürk de pirincin tüketilmesinin yanı sıra asıl büyük problemin hareketsizlik olduğuna değindi ve “Pirinç yerine lif kaynağı olan bulgur tüketilmeli. Yine de pirinç yemekten vazgeçemiyorsanız o zaman da pirincin ya da ona benzer karbonhidrat ağırlıklı yiyeceklerin fazladan bıraktığı enerjiyi atmanız gerekiyor” şeklinde uyarılarda bulunarak, günümüzde şehirlerde yaşayanların ve nüfusumuzun yüzde 80’ini oluşturan, hareketsiz yaşam sürdüren insanlara seslendi.

Hareketten uzak iseniz pirinçten uzak durun

Gelişen teknoloji ve şehir hayatındaki hareketsiz kalan insanlar için pirincin daha fazla zararlı olduğuna dikkat çeken Yrd. Doç. Dr. Muhsin Öztürk, “Pirinç glisemik indeksinin yüksek olması yani kan şekerini hızlı ve ani yükselttiğinden ve lif oranı düşük olduğundan dolayı şehir hayatı yaşayan insanlar tarafından fazla tüketilmemeli. Gelişen dünya ve teknolojinin ilerlemesi ile birlikte özellikle şehir hayatının içinde olan insanlar artık daha az hareket eder oldu. Bu yüzden yaşantı şeklinize ve fiziksel aktivitenize göre beslenme tarzınızı oluşturmalısınız. Bu bir zorunluluktur. Yeterli ve dengeli beslenmemiz sağlığımız için olmazsa olmaz bir olgudur. Bu yüzden şehir insanları aldığı enerjiyi harcamak için daha fazla çabalamalı. Türk toplumu olarak karbonhidrat ağırlıklı beslenmeye meyilliyiz, unlu mamulleri seviyoruz bir de sosyal yapımızdan kaynaklanan ikram kültürümüz var ve bir yere gittiğimizde bir şeyler yedirmeden bırakmıyorlar. Fakat bunların enerji fazlalığı olarak vücudumuzda kaldığını unutmayalım. Hareketsiz bünyelere sahibiz ve o yüzden pirinç ve benzeri karbonhidrat ağırlıklı gıdaların tüketimi sınırlanmalı” diye konuştu.

Beslenme şeklinizi kişisel özelliklerinize göre belirleyin

Beslenme şeklinin belirlenmesinde birçok kişisel faktörün önemli bir rol olduğunu da hatırlatan Muhsin Öztürk, “Doğada bulunan bütün maddelerin bir faydası var. Yalnız bunları bireysel özelliklerimizi, fiziksel aktivitemiz, yaşımız, cinsiyetimiz ve var ise kronik hastalığımız göz önüne alınarak tavsiye edilmesi, tüketilecek miktarının belirlenmesi gerekiyor. Aynı şekilde gıdaların nasıl pişirileceği de çok önemli ve bu unsurlar sağlığımızı etkileyecek unsurlar olarak karşımıza çıkıyor” ifadelerini kullandı.

Bulgur yiyin ya da en azından pirinci daha sağlıklı pişirin

Pirinç yerine bulgurun tüketilmesini tavsiye eden Öztürk aynı zamanda pirinçten vazgeçemeyenler için de daha sağlıklı pişirme önerilerinde bulunarak, “Bulgurda daha fazla lif oranı var. Lifli beslenmeyi biz genel olarak şehir insanına tavsiye ediyoruz. Hele hele diyabet gibi kronik hastalığı olanlar kesinlikle bulgur tüketmeli. Çünkü lifli gıdalar kan şekerinin yükseltilmesini yavaşlatıyorlar. Bulgurda da fazladan olduğu için pirinç yerine bulguru tercih edin diyoruz. Yine de pirinçten özellikle de pilavdan vazgeçmeyenler de pirinç pilavını yaparken şehriye tercih etmesinler. Pilavımızı az yağlı ve az tuzlu bir şekilde pişirmeliyiz. Uzun yıllardan bu yana toplumumuz için önemli bir yemek kategorisini kapladığı için en azından pirinci bu şekilde pişirerek daha sağlıklı yiyelim ya da baya azaltıp kendimizi sınırlayalım” dedi.

Vücut sağlığı için pirinç yemenize gerek yok

Son olarak da pirincin aslında vücut için vazgeçilemeyecek bir gıda olmadığından hatta hayat boyu yenmese bile herhangi bir eksiklik yaşanmayacağından bahseden Öztürk, “Pirincin tamamen bir faydası yok diyemeyiz fakat spesifik vazgeçilmeyecek bir faydası da yok. Pirinçlerdeki vitaminler ve mineraller başka gıdalardan da temin edilebilir. Bulgurdan ya da diğer tükettiğimiz besin maddelerinde de aynı faydayı sağlayan içerik var. Bu yüzden pirinci ömrümüzde hiç yemesek bile sağlığımız için herhangi bir kaybımız olmaz. Burada asıl olan aslında dengeli ve sağlıklı beslenme. Özellikle şehir hayatındaki kişiler çevre ve hava kirliliğine çok fazla maruz kalıyorlar. Maalesef hala daha bu sorunların önüne geçemiyoruz. Biz beslenmemize o yüzden daha fazla dikkat edeceğiz. Fiziksel aktivitemize, yaşımıza ve cinsiyetimize göre besleneceğiz. Dengeli beslenme ile birlikte hem birçok hastalığın önüne geçeriz hem de birçok kimyasal ilacı almamızı da engellemiş oluruz” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Büyükşehir’den liman içine balık restoranı Samsun Büyükşehir Belediyesi, Liman ile Tütün İskelesi arasında kalan sahil bandında hayata geçirdiği balık restoranı projesiyle kente, deniz manzarası eşliğinde yeni bir sosyal yaşam alanı kazandırıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi, sahil alanlarını daha işlevsel hale getirme hedefi doğrultusunda İlkadım ilçesi Fuar Caddesi üzerinde yer alan Liman ile Tütün İskelesi arasındaki bölgede balık restoranı inşa ediyor. Yapımına başlanan proje, Samsun’un sahil kimliğini güçlendirecek şekilde tek katlı ve hareketli bir mimari anlayışla tasarlandı. Yelpaze formundaki yapı, denizle bütünleşen estetik görünümüyle dikkat çekerken, 615,80 metrekare kapalı alanın yanı sıra 141,67 metrekarelik üstü açılıp kapanabilen teras alanını da barındırıyor. Minimum 240 kişi kapasitesiyle hizmet vermesi planlanan restoran, yalnızca yeme-içme alanı olarak değil, her yaştan ziyaretçiye hitap eden bir yaşam alanı olarak projelendirildi. Tesis bünyesinde çocuk oyun alanı, mescit, bebek bakım odası ve modern bir mutfak bölümü de yer alacak. İnşaat çalışmaları sürüyor Projede mimari detaylara da özel önem verildi. Cephede kullanılacak pul desenli titanyum kaplama, gümüş tonlarının hâkim olduğu modern bir görünüm sunarken, ön cephedeki renk dokunuşlarıyla balık teması ön plana çıkarılacak. İç ve dış mekânlarda ise ferah, modern ve doğayla uyumlu bir dekorasyon anlayışıyla ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunulması hedefleniyor. İnşaat çalışmalarının aralıksız sürdüğü proje tamamlandığında, sahil bölgesine önemli bir değer katması bekleniyor. "Sahil kimliğimizi güçlendirecek" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun’un Karadeniz’in en güzel sahillerinden birine sahip özel bir şehir olduğunu vurgulayarak, sahil alanlarını hemşehrilerin yaşam kalitesini artıracak şekilde değerlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Balık restoranı projesiyle sahilin, ailelerin birlikte vakit geçirebileceği, kaliteli ve sağlıklı deniz ürünlerinin güvenle tüketilebileceği bir sosyal yaşam alanına dönüşeceğini ifade eden Doğan, bu alanın aynı zamanda kente gelen misafirler için Karadeniz kültürü ve lezzetlerinin tanıtılacağı önemli bir durak olacağını belirtti. Doğan, restoran tamamlandığında Samsun’un sahil kimliğini güçlendiren ve vatandaşların keyifle vakit geçirdiği bir mekân olarak şehre hizmet edeceğine inandığını sözlerine ekledi.
İstanbul TMOK Türkiye Fair Play Ödülleri’nin töreni gerçekleştirildi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri sahiplerini buldu. Ataköy’deki Olimpiyatevi’nde düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri törenine TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Haldun Domaç, ödül almaya hak kazananlar ve davetliler katıldı. Törende; Tanıtım, Kariyer, Davranış ve Toplumsal olmak üzere dört ana kategoride birçok kişi ve kuruma ödül verildi. Etkinlikte Dünya Fair Play Ödülleri ve Avrupa Fair Play Ödülleri de sahiplerini buldu. TMOK Anma ve Onurlandırma Komisyonu tarafından milli atıcı Yusuf Dikeç’e tören öncesi özel bir ödül verildi. Dikeç’e ödülünü TMOK Başkanı Ahmet Gülüm takdim etti. Milli sporcu Dikeç, ödül takdimi sonrası yaptığı açıklamada, "Uzun yıllardır devam eden bir ödül töreni geleneğinde ilk defa böyle bir plaketin bana verilmesinden çok mutluluk duydum. İnsanların onurlandırılması için ölmelerini beklememize gerek yok. Gençler, ’Biz de senin gibi şampiyon olacağız’ diyor. Böyle hatırlandığım için TMOK’a teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Ahmet Gülüm: "Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri" TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, Yusuf Dikeç’in ülke için çok önemli bir sporcu olduğunu aktararak, "Olimpiyat oyunları, bir sporcunun hayatı boyunca ulaşmak istediği en önemli olgudur. Bu olguyu bir sporcu, bir kez yaşar. O bize bunu beş kez yaşattı. Her birinde de ayrı başarılara imza attı. Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri. Onu Anma ve Onurlandırma Komisyonu olarak onurlandırmamız çok değerli. Esas önemli olan ise onun alacağı madalyalar. Kazandığı madalyalarla ülkeyi onurlandırması çok değerli. Bunu da yapabilecek güce, iradeye ve sporcu disiplinine sahip" dedi. "Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" ’Fair Play’ mirasını daha ileri taşımak zorunda olduklarını dile getiren Gülüm, "Bu olgunun içerisinde çok büyük bir yeri olan Erdoğan Arıpınar’a teşekkür ediyorum. Yeni bir döneme başladık. TMOK’un da Fair Play Komisyonu yeni kuruldu. Bir mirası daha ileri taşımak zorundayız. Ben, sporun içerisinde 53 yıldır yer alıyorum. Bir sporcu eskisiyim. Bu işlerin nasıl yapıldığını gördüğümde heyecan duyuyorum. Heyecan duyamadığım bir bölüm ise spor denilince insanların aklına sadece bir olgunun gelmesi. Bu düşünce de negatif bir şekilde geliyor. Bizim dünya çapında çok önemli sporcularımız var. Yusuf Dikeç, İbrahim Çolak, Mete Gazoz ve A Milli Kadın Voleybol Takımımız var. Bütün gücümüzle, sporun bu değerlerini ve değerli sporcuları toplumun gözünün önüne sokmalıyız. Futbol denilen o kargaşanın dışına çıkmalıyız. Bugün 3,5 milyar dolarlık bir endüstriden bahsediyoruz. Bu endüstrinin yüzde 85’i de yabancı transferine gidiyor. Bu yüzde 85’in yüzde 80’i de işe yaramaz sporculardan oluşuyor. Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" diye konuştu. Haldun Doman: "Projelerle gençlere uzanmamız gerekiyor" Haldun Domaç ise Fair Play Komisyonu olarak çok önemli projeler ürettiklerini belirterek, "Geçen dönemden kalan ’Üniversiteler kervanı’ projesi vardı. Bu kervanın içerisinde yer almıştım. Bunun dışında 2 yeni proje başlattık. Bunlardan bir tanesi de ’Bir sporcu bir okul’ projesi. Yeni filizlenenlere uzanmamız gerekiyor. Bu projeyle ortaokul ve lise düzeyine indik. Bunun dışında ’Fair Play Buluşmaları’ düzenliyoruz. Bunların ikisini Muğla ve Kırklareli’nde yaptık. Orada da güzel işler yaptık. İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlüğünün ’Spor şehri İstanbul’ projesi var. Bu projenin bir ayağında da biz varız" cümlelerine yer verdi. Törende ödüle layık görülen kişi ve kurumlar şu şekilde: Kariyer Dalı Büyük Ödül: Umut Ünlü (Paralimpik yüzücü) Şeref Diploması Ödülü: Recep Uçar (Çaykur Rizespor Teknik Direktörü), Gençlerbirliği Kadın Futbol Takımı, Öznur Cüre Girdi (Paralimpik okçu) Kutlama Mektubu: Ata Atakul (Beden eğitimi öğretmeni), Gülşah Sırakaya (Beden eğitimi öğretmeni), Kuzey Tunçelli (Milli yüzücü) Tanıtım Dalı Büyük Ödül: Yusuf Dikeç (Milli atıcı) Şeref Diploması Ödülü: Alperen Şengün (Milli basketbolcu), Toprak Razgatlıoğlu (Milli motosikletçi), Ejder Sözen (Okçuluk antrenörü) Kutlama Mektubu: Ragıp Vural Tandoğan (Yüzücü), Alp Pehlivan (Yorumcu) Davranış Dalı Büyük Ödül: Daniele Santarelli (A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü) Şeref Diploması Ödülü: Denizli Çamlık FK, Sakine Küçükakyüz (Tekvando antrenörü), Melihşah Katman (Atletizm eğitmeni) Kutlama Mektubu: Sakarya Harmanlıkspor, Selçuk Erdoğan (17 Yaş Altı Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü), Boyabat Eğitimspor Kadın Futbol Takımı Toplumsal Ferhunde Tuba Üstünkal (Beden eğitimi öğretmeni), Tekirdağ Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu Avrupa Fair Play Ödülleri Bursaspor Taraftarları, Nizip SK, Bahri Vreskala Dünya Fair Play Ödülleri Ebru Kavzan, Doç. Dr. Recep Cengiz
Ankara Bakan Fidan, Hamas heyetiyle Ankara’da görüştü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle Ankara’da bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle bugün Ankara’da görüştü. Görüşmede Gazze’deki durum değerlendirildi ve Gazze barış planının ikinci aşamasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını her platformda en güçlü şekilde savunmaya devam ettiğini kaydetti; ayrıca Gazze’deki barınma ve insani yardım ihtiyacının giderilmesi için Türkiye’nin sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Hamas heyeti, ateşkesin şartlarını yerine getirdiklerini; buna rağmen İsrail’in Gazze’yi hedef almaya devam ettiğini ve bu tutumun barış planının ikinci aşamasına geçilmesini engellemeye yönelik olduğunu belirtti. Hamas heyeti ayrıca, Gazze’ye girişine izin verilen tırların yüzde 60’ının ticari mal taşıdığını, insani yardım miktarının ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmadığını ifade etti; özellikle temel ihtiyaç maddeleri, ilaç, barınma malzemesi ve yakıt tedariki konusundaki eksikliklerin sürdüğünü aktardı. Görüşmede, Filistinli gruplar arası uzlaşı süreciyle ilgili gelişmeler ve Batı Şeria’daki durum da değerlendirildi. İsrail’in Batı Şeria’daki uygulamalarının kabul edilemez olduğu vurgulandı.