RAMAZAN - 13 Mayıs 2019 Pazartesi 14:52

Buhar orucu bozar mı! Buhar banyosu orucu bozar mı!

A
A
A
Buhar orucu bozar mı! Buhar banyosu orucu bozar mı!

Buhar orucu bozar mı! Buhar banyosu orucu bozar mı! vatandaşlar tarafından merak ediliyor ve bu konu ile ilgili araştırmalar yapılıyor. İşte sizler için bu sorunun cevabını araştırdık...

Buhar orucu bozar mı! Buhar banyosu orucu bozar mı... Ramazan ayında bu soruların cevapları araştırılıyor. İşte orucu bozan ve bozmayan durumlar bu haberimizde detaylı bir şekilde yer alıyor...

Buhar orucu bozar mı! Buhar banyosu orucu bozar mı!

Orucu bozan şeyler

Sual: Ramazan orucunu bozan şeyler nelerdir?

CEVAP

Ramazan orucunu bozup, yalnız kaza gerektiren şeyler:

1- Boğaza kar ve yağmur kaçması,

2- Astım spreyi kullanmak,

3- Zorla bozdurulmak,

4- Buruna sıvı ilaç koymak,

5- Burnuna kolonya çekmek, [Koklamak bozmaz.]

6- Mukimken oruca başlayıp, sefere çıkınca yiyip içmek,

7- Ud ağacının, amberle tütsülenip dumanının çekilmesi,

8- Başkasının içtiği sigara dumanını isteyerek çekmek,

9- Kulağın içine ilaç damlatmak, kulağı ilaçlı suyla yıkamak,

10- Derideki açık yaraya konan sıvı veya katı ilacın sindirim yoluna girmesi,

11- Vücuda ilaç şırınga etmek,

12- İsteyerek, zorlayarak ağız dolusu kusmak,

13- Dişi kanayanın ağzındaki kanı yutması veya tükürükle eşit miktarda karışık kanı yutması,

14- İmsak vaktinin bittiğini bilmeden yiyip içmek,

15- Güneş battı zannederek orucunu bozmak,

16- Dişlerin arasında kalan nohut kadar şeyi yutmak,

17- Buruna çekilen suyun ağızdan çıkması,

18- Abdest alırken boğaza su kaçması, [Hanbelî’de bozmaz.]

19- Kâğıt, taş, pamuk, ot, pişmemiş pirinç gibi ilaç ve gıda olmayan şeyi yutmak,

20- Makattan veya kadınların önden fitil kullanması,

21- Oruçlu olduğunu unutup yediğinde, orucu bozuldu sanarak, bilerek yemeye devam etmek,

22- İmsak vaktinden sonra niyet edenin, gün içinde orucunu kasten bozması,

23- Denize girince veya guslederken makattan su girmesi, [Hanbelî’de bozmaz.]

24- Dil altına konan ilacı emmek,

25- Makata konan pamuğun veya başka şeyin hepsinin içeri girmesi,

26- Vücuda giren ultrason veya endoskopi cihazında ilaç, merhem olması,

27- Lavman yaptırmak, [Mâlikî’de bozmaz.]

28- Özel olarak su buharı teneffüs etmek,

29- Burundan genze giden kanı yutmak,

30- Bayılanı ayıltmak için veya uyuyanın ağzına su akıtmak,

31- Açlığa veya susuzluğa gerçekten dayanamayarak yiyip içmek. [Kefaret gerekip gerekmeyeceğini bilmeyen, ihtiyaten küçük bir kağıt parçasını veya çiğ pirinç tanesini susuz yutarak orucunu bozmalı. Sonra yiyip içebilir.]

32- Basur memesinin, taharetlendikten sonra, ıslak olarak içeriye girmesi,

33- Mastürbasyon yapmak,

34- Yaş parmağı, ön veya arka tarafa sokmak, [Hanbeli’de bozmaz.]

35- Seferde iken kasten orucunu bozana kefaret gerekmez, sadece kaza gerekir. Çünkü seferde oruç tutmak farz değildir.

36- Kasten orucunu bozan, sonradan oruç tutmamayı mubah kılacak bir hâl başına gelse, mesela kadının hayzı başlasa yahut oruç tutamayacak kadar hastalansa yalnız kaza gerekir. Fakat orucunu bozup sefere çıksa, kefaret gerekir; çünkü sefere çıkmak semavi bir özür değildir.

37- Oruçlunun ağzına giren gözyaşı veya ter, çok olur da, tuzluluğunu ağzının her yerinde duyar ve yutarsa orucu bozulur. Yutmayıp tükürürse bozulmaz.

Orucu bozan şeyler
Sual: Dinde reformcular, (Kolaylaştırın, güçleştirmeyin) hadisini, (Abdest alırken ağza bulaşan su orucu bozmadığı gibi, ağza sıkılan ilaçlı sprey de orucu bozmaz. Burun damlası da içeri girse bile bozmaz. İğne veya serumla ilaç vermek, makattan ve vajinadan fitil kullanmak, dilaltı hapını emmek ve kulağa damlatılan ilaç da orucu bozmaz) şeklinde yorumluyorlar. Bu yorumlar yanlış değil mi?
CEVAP
Elbette yanlıştır. Hepsi, dört mezhepte de orucu bozar. Fıkıh kitaplarında gıda veya deva [ilaç] olan bir şeyi yutmak orucu bozar deniyor. Kum, toprak, maden gibi gıda ve deva olmayanlar ise orucu bozar, fakat kefaret gerektirmez. (Redd-ül-muhtar)

Gıda ve deva olanların serumla, iğneyle verilmesi orucu bozar, kefaret değil kaza gerektirir. Mesela açık yaraya konulan sıvı veya katı ilaç emilirse, orucu bozar, fakat kefaret gerekmez. Astım spreyinin içinde ilaç olduğu için bozar. Ağza girip yutulan bir şeyin, az veya çok olmasının önemi yoktur. Bir damla ilaç veya bir damla su, isteyerek yutulursa oruç bozulur, kefaret de gerekir. Abdest alırken istemeden yutulursa kefaret gerekmez, çünkü bunda kasıt yoktur. Abdest alırken ağızda kalan yaşlığı yutmakla, ağza burna verilen ilacın yutulması mukayese edilemez, çünkü abdest almak zarurettir. İlaç almak da zarurettir denirse, zaten oruç tutamayacak kadar hasta olanın oruç tutmamasına ruhsat verilmiştir. İyileşince tutar. Reformcuların dediği gibi, (Hem ilacı alır, hem de oruçlu olurum) demek çok yanlıştır.

Dört mezhepte de ve bütün müctehid imamlara göre, yaraya konulan ilaç, cevfe [içeriye] giderse oruç bozulur. Şâfiî’de, dimağ [beyin], karın, bağırsak, mesane birer cevftir. Mesela, baştaki kemik yarılsa, buradaki yaraya konulan ilaç, cevfe yani beyne gideceğinden oruç bozulmuş olur.

Şafii’de karna bıçak saplansa, bıçağın ucu mideye, yani cevfe girdiği için oruç bozulur. Sağlam deriden bıçak, cevfe girince oruç bozulduğu gibi, iğneyle adaleyi veya damarı yırtarak verilen ilaç, cevfe ulaşınca oruç bozulmuş olur. Hanefi’deyse, bıçak tamamen midenin içine girerse oruç bozulur.

Bugün tıpta, serumun mesaneye, dimağa ve vücudun her yerine gittiği kesin olarak bilinmektedir. O halde serum, dört mezhepte de orucu bozar. Sadece kaza gerekir. Tıp, damardan veya adaleden verilen ilacın, dimağ ve mesaneye gittiğini bildirirken, hiç kimse, (Serum veya enjeksiyonla verilen ilaç, cevfe [yani dimağ ve mesane gibi yerlere] gitmez) diyemez. Derse de ilmî olmaz, indî olur ve hiç kıymeti olmaz. [Buradaki Hanefîyle ilgili bilgiler, Tahtâvi, Mebsut, Bedayi gibi, Şâfiîlerle ilgili bilgiler ise, Mecmû, Muğn-il-muhtaç, Tuhfe, Envâr, Kummesrâ, Bâcuri, Şerh-i İbni Bâcuri gibi muteber eserlerden alınmıştır.]

Lavman yaptırmak, Maliki hariç, diğer mezheplerde bozar. (El-fıkh-u alel-mezahib-i erbaa)

Makattan ve vajinadan fitil kullanmak, hatta pamuğun girip kaybolması, parmağın yaş olarak girmesi, kulağa ilaç damlatmak ve burna sıvı ilaç çekmek de orucu bozar. (Redd-ül-muhtar, Hindiye, Hidaye)

Dilaltı hapı ise ilaçtır, mukoza denilen yumuşak dokudan emildiği için, deri altına iğneyle ilaç zerki gibi olup orucu bozar. Ağız içindeki mukozadan değil de, vücuttaki sağlam deriden emilen ilaçlar bozmaz.

Kulağa konan ilaç

Sual: (Kulağa veya buruna konan ilaç, tedavi amaçlı olduğu için orucu bozmaz) diyenler çıkıyor. Tedavi amaçlı olunca, bu ilaçlar ve serumlar orucu bozmaz mı?

CEVAP
Tedavi maksatlı olanlar da elbette orucu bozar. Oruçlu, kasten gıda yahut ilaç olarak bir şeyi yiyip içerse, kefaret de gerekir. Şırınga [enjeksiyon] yaptırır veya buruna ilaç akıtır yahut kulağa yağ damlatırsa veya ufak taş ve benzeri yenmeyen veya iğrenilen, tiksinilen bir şeyi yutarsa sadece kaza gerekir. (Redd-ül-muhtar)

Tedavi veya gıda maksadıyla da olsa, serum da, iğne yaptırmak gibi orucu bozar ve kaza gerekir. Kefaret gerektirmemesi, ağızdan verilmediği içindir.

Yaradılışta bulunan deliklerden içeri giren şey, gıda ve deva olmasa bile orucu bozduğu gibi, vücuttaki yaraya konulan ilaç, sindirim yollarına sızarsa, yine oruç bozulur. (Tahtavi)

Demek ki, tedavi maksadıyla yani ilaç olarak da olsa, zaruretsiz bir şey yiyip içmek, orucu bozduğu gibi kefaret de gerekiyor. Tedavi maksadı olsun olmasın, kulağa veya buruna akıtılan ilaç kazayı gerektiriyor. Tedavi amaçlı olunca orucu bozmaz demek, dinimize aykırıdır.

İlaç orucu bozmaz mı?
Sual: Bir dinde reformcu, (Kulağa ilaç damlatılsa, buruna sıvı ilaç çekilse, astım spreyi kullanılsa oruç bozulmaz, çünkü tedavi amaçlı ilaç ve damlalar orucu bozmaz. İlaç kullanılması bir beslenme işi değildir, oruca karşı direnç kazanma faaliyeti sayılmaz. Onun için orucu bozmaz) diyor. İlaç almak orucu bozmuyor mu?
CEVAP
Elbette bozar. (İlaç alınması orucu bozmaz) demek dini sulandırarak yıkmak demektir. Fıkıh kitaplarında deniyor ki:
Faydalı bir şey yiyip içince, gıda veya deva olarak veya keyif veren bir şey ağızdan mideye gidince oruç bozulmuş olur, kefaret de gerekir. Açık yaraya konulan sıvı veya katı ilaç emilirse oruç bozulur. Vücuda, gıda ve deva olmadığı hâlde, ağızdan yutulan, bir taş, bir kâğıt parçası da girse, orucu bozar. Suyun illa ağızdan burundan girmesi şart değildir, taharetlenirken makata su kaçarsa oruç bozulur. Bir kimse şırınga yaptırır, burnuna bir ilaç akıtır veya kulağına yağ damlatırsa yahut vücut veya baş yarasına ilaç akıtır da ilaç hakikaten içine ve beynine işlerse veya ufak taş ve benzeri insanın yemediği veya iğrenip tiksindiği bir şeyi yutarsa kaza lazım gelir. (Dürr-ül muhtar, Redd-ül muhtar, Hindiyye, S. Ebediyye)

Orucu bozanlar
Sual: Gözyaşları, yüzden akan terler, yağan yağmur yahut kar, ağzımızı kapattığımız hâlde boğazımıza kaçarsa orucumuz bozulur mu?
CEVAP
Evet, bozulur ve kaza gerekir. Eğer kasten ağzımızı açıp yağmurun, karın girmesini sağlarsak kefaret de gerekir. (Nimet-i İslâm)

Kulağa ilaç koymak
Sual: Hanefî’yim diyen biri, (Kulağa ilaç damlatmak orucu bozmaz) gibi yanlış bir hükmü nasıl verebiliyor?
CEVAP
Belki, mezhepsiz demesinler diye Hanefî’yim demiş olabilir. Çünkü mezhebi olan kimse, aklına göre kıyaslar yapmaz, mezhep kitaplarından nakiller yapar.

Kulağa damlatılan ilacın mideye veya boğaza gitme şartı yoktur. Kulağa damlatılan yağ veya ilaçlar orucu bozar. (Dürr-ül muhtar, Redd-ül muhtar, Mülteka, Fetâvâ-i Hindiyye, Hidaye, Nimet-i İslam, Mecmua-i Zühdiye, Dürer ve Gurer)

Şâfiî mezhebinde kulağının içine bir şey sokmak da orucu bozar. Çünkü kulağın içi mide hükmündedir, hattâ bir erkek idrar yoluna pamuk koysa bile orucu bozulur. Çünkü tabiî menfezden içeri girmiş oluyor. Şâfiî'de kulak da tabiî bir menfez yani deliktir. (El-fıkhü alel mezahibil-erbea)’da, (Şâfiî'de, bir çöpü kulağa sokmak da orucu bozar. Çünkü kulağın içi, vücudun iç kısmından sayılır) deniyor.

O kişi, (Astım spreyi ile ağza püskürtülen oksijenli ilaç orucu bozmaz, çünkü miktarı azdır) diyor. Hâlbuki hiçbir kitapta (Çoğu bozar, azı bozmaz) diye bir kayıt yok. Gıda değil veya deva değil, küçücük bir taş veya kum tanesi de boğaza girince bozduğu, yukarıda adı geçen kitapların hepsinde bildirilmektedir.

(Dil altı hapı, az ilaç emildiği için orucu bozmaz) diyor. Dil altı hapı ise ilaçtır, mukoza denilen yumuşak dokudan emildiği için, deri altına iğne ile ilaç zerki gibidir. Orucu bozar. Mezhebimizin hükmüne uymayıp da aklını ölçü alan kim olursa olsun itibar etmemelidir.

İğne yaptırmak orucu bozar mı?
Sual: (S. Ebediyye’de, iğne [enjeksiyon] yaptırmanın, serum vermenin İmameyn’in kavline göre orucu bozmadığı yazılıdır) deniyor. Doğru mu?
CEVAP
Doğru değil. Bir yanlış anlaşılma var. Serum ve iğne, dört mezhepte de orucu bozar. S. Ebediyye’de Merakıl-felah şerhinden alınarak şöyle deniyor:
(Başta ve gövdedeki yaraya konulan ilacın, sıvı olsun, katı olsun, beyne ve hazım yoluna gittiği bilinirse, oruç bozulur. İçeri gittiği iyi bilinmezse, ilaç sıvı ise, İmam-ı a’zam bozulur dedi. İki imam ise, içeri gittiği iyi bilinmeyince bozulmaz dedi. İçeri sızdığı iyi bilinmeyen ilaç katı ise, üç imam da, bozulmaz dedi.)

Bundan anlaşılıyor ki, sızdığı iyi bilinen ilaç, katı da olsa, sıvı da olsa, üç imam da (Orucu bozar) buyurmuştur. Koldan, bacaktan, her yerden deri altına, adaleye iğne ile yapılan aşı, ilaç enjeksiyonlarının orucu bozacağı, buradan anlaşılmaktadır. (S. Ebediyye)

Görüldüğü gibi, yapılan iğnelerin, serumların orucu bozduğu açıkça bildirilirken, (Bozmaz) diyenlere itibar etmemelidir.

Orucu bozup, kazayı gerektiren hâller
Sual: Ramazan ayında, sadece orucu bozup, kefareti değil de kazayı gerektiren hâller, durumlar nelerdir?
Cevap: Oruç, hata ile bozulsa, mesela, abdest alırken, boğaza su kaçsa veya zorla orucu bozdurulsa, ihtikan ederse, burnuna sıvı ilaç, kolonya veya duman, başkasının içtiği sigara dumanı yahut, ud ağacı, anber ile tütsülenip dumanını çekse, kulağına ilaç damlatsa, derideki yaraya koyduğu ilaç içeri girse ve iğne ile ilaç şırınga edilse, kağıt, taş, maden parçası, pamuk, ot, pişmemiş pirinç, darı, mercimek tanesi gibi, ilaç ve gıda olmayan şey yutulsa, zorlayarak ağız dolusu kusulsa, dişi kanayan, yalnız kanı veya tükürükle müsavi, eşit miktarda karışık kanı yutsa, fecir doğduğunu yani imsak vakti girdiğini bilmeyerek yese, güneş battı zannederek orucu bozsa, oruçlu olduğunu unutup yedikte, orucu bozuldu sanarak, bilerek yemeye devam etse, uyurken ağzına su akıtılsa veya cima olsa, niyet etmeden oruç tutsa veya Ramazanda sabaha kadar niyet etmeyip, sonra niyet etse bile, yani kuşluk namazı zamanından, dahveden sonra oruç tutmazsa, bunların hepsinde oruç bozulur ve bayramdan sonra, bir günü için yalnız bir gün kaza etmek lazım olur. Kefaret lazım olmaz. Boğaza yağmur, kar kaçsa, oruç da, namaz da bozulur, kaza lazım olur. Geceden dişleri arasında kalan şeyi, bilerek yutsa, nohut tanesi kadar ise, bozulup kaza lazım olur. Nohuttan küçükse bozulmaz. Unutarak yiyen kimse, orucu bozulmadığını bildiği hâlde, yine yer ve içerse, kaza ve kefaret lâzım olur.

Sual: Kulağa yağ damlatmak, lavman yaptırmak, orucu bozar mı?
Cevap: Bu konuda Fetâvâyı Hindiyyede deniyor ki:
“İhtikan, lavman yapmak, kulağına yağ damlatmak orucu bozar ise de, kefaret lazım olmaz. Helada taharetlenirken içeri su kaçarsa, orucu bozar.”

Sual: Tozlu, dumanlı şeyleri koklamak ve piyasadaki çiklet denilen sakızları çiğnemek orucu bozar mı?
Cevap: Tozlu dumanlı şeyleri koklamak ve çiklet çiğnemek orucu bozar.

Sual: Vücuttaki yaraya konan katı veya sıvı ilaçlar, orucu bozar mı?
Cevap: Konu ile alakalı olarak Merâkıl-felâh şerhinde deniyor ki:
“Başta ve gövdedeki yaraya konulan ilacın, sıvı olsun, katı olsun, beyne ve hazım, sindirim yoluna gittiği bilinirse, oruç bozulur. İçeri gittiği iyi bilinmezse, ilaç sıvı ise, İmam-ı a'zam bozulur dedi. İki imam ise, içeri gittiği iyi bilinmeyince bozulmaz dedi. İçeri sızdığı iyi bilinmeyen ilaç katı ise, üç imam da, bozulmaz dedi.”

Bundan anlaşılıyor ki, sızdığı iyi bilinen ilaç, katı da olsa, sıvı da olsa, üç imam da orucu bozar, buyurmuştur. Koldan, bacaktan, her yerden deri altına, adaleye iğne ile yapılan aşı, ilaç enjeksiyonlarının orucu bozacağı, buradan anlaşılmaktadır.

KAYNAK:DİNİMİZİSLAM

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Turgutlu Belediyespor’dan sosyal sorumluluk projesi Turgutlu Belediyespor, yeni bir sosyal sorumluluk projesine daha imza attı. Proje kapsamında Turgutlu’yu başarıyla temsil eden Kadın Basketbol ve Voleybol Takımları okullarda beden eğitimi derslerine katılarak öğrencileri bilgilendirecek. Turgutlu Belediyespor, önemli bir sosyal sorumluluk projesini daha hayata geçirdi. Projenin ilk gününde, Manisa’nın tek Kadın Basketbol Takımı olarak Türkiye Kadınlar Basketbol Ligi’nde şehrini 4 yıldır başarıyla temsil eden Lidya Garden City Turgutlu Belediyespor Kadın Basketbol Takımının teknik ekibi ve oyuncuları Zübeyde Hanım Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde beden eğitimi derslerine katılarak öğrencilerle buluştu. Takımın Başantrenörü İstemihan Örücü, Yardımcı Antrenör Ceyhan Önk, basketbol oyuncuları Deniz Üstün ve Yağmur Pirçek Zübeyde Hanım Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesinde beden eğitimi dersinde öğrencilerle basketbolun önemi, temel bilgileri, sporun hayattaki yeri ve sağladığı faydalar üzerine sohbet eden İstemihan Örücü ve ekibi, öğrencileri spor yapmaya da teşvik etti. Proje, ilerleyen günlerde Kadın Basketbol ve Voleybol Takımlarının öğrencilerle buluşmasını sağlamaya devam edecek. Öğrencilere maç daveti Etkinlik sonunda İstemihan Örücü ve ekibi, öğrencilere 24 Kasım Pazar günü saat 16.00’da Yıldırım Beyazıt Spor Salonu’nda oynanacak Emlak Konut Gelişim maçına özel olarak davet etti. Başantrenör Örücü, öğrencilerin maçı izleyerek, basketbolun gerçek anlamdaki heyecanını sahada görme fırsatı bulacaklarını ayrıca belirtti. Turgutlu Belediyespor Başkanı ve Belediye Başkan Yardımcısı Hüseyin Maliz, “Belediyespor olarak önemli bir sosyal sorumluluk projesine daha imza attık. Kadın basketbol ve voleybol takımlarımızın teknik ekibi ve oyuncuları kentimizdeki okullarda beden eğitimi derslerine katılarak evlatlarımızı spora teşvik edecek. Bu projeyi hayata geçirmemize vesile olan Milli Eğitim Müdürümüz Serdar Dinçer’e ve takımımıza kapılarını açan Zübeyde Hanım Kız Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi Müdürü Cevdet Özçetin’e, Beden Eğitimi Öğretmenimiz Murat Türker’e teşekkür ederiz. Projemiz ilerleyen günlerde de devam edecek” dedi. Turgutlu Belediyesi Kadın Basketbol Takımı Başantrenörü İstemihan Örücü, “Öğrencilerimizle bir araya gelmek, onlara basketbol hakkında bilgi vermek bizim için büyük bir keyif. Spor, sadece fiziksel sağlığı değil, aynı zamanda zihinsel gelişimi de destekler. Bu tür etkinliklerle gençlerimize sporun hayatlarında nasıl bir yer edinebileceğini göstermek istiyoruz. Ayrıca, öğrencilerimizi 24 Kasım Pazar günü Yıldırım Beyazıt Spor Salonu’nda oynayacağımız Emlak Konut maçına davet ettik. Maçı izleyerek hem takımı daha yakından tanıyacaklar hem de basketbolun heyecanını sahada daha iyi hissedecekler” dedi.
Ordu Belediye Başkanı Türkcan’ın acı günü Ordu’da Tofaş otomobilin kontrolden çıkarak ağaca çarptığı kazada hayatını kaybeden Ulubey Belediye Başkanı İsa Türkcan’ın amcası Arslan Türkcan, son yolculuğuna uğurlandı. Kaza, Altınordu ilçesi Karacaömer Mahallesi’nde dün akşam saatlerinde meydana geldi. Edinilen bilgiye göre, Ekrem Türkcan’ın kullandığı 52 AEM 870 plakalı Fiat Tofaş otomobil, sürücüsünün kontrolünden çıkarak, refüjde bulunan ağaca çarptı. Kazada, otomobil sürücüsü ile birlikte araçta yolcu olarak bulunan Günay Türkcan ve Arslan Türkcan (82) yaralandı. İhbar üzerine olay yerine sevk edilen sağlık ekipleri tarafından ilk müdahalesi yapılan yaralılar, ambulans ile Ordu Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne kaldırıldı. Tedavi altına alınan Arslan Türkcan, hastanede yapılan tüm müdahalelere rağmen hayatını kaybetti. Arslan Türkcan’ın, Ulubey Belediye Başkanı İsa Türkcan’ın amcası olduğu ortaya çıktı. Hayatını kaybeden Arslan Türkcan için ilçenin Çağlayan Mahallesi’ndeki Merkez Camisi’nde cenaze töreni düzenlendi. Türkcan, cuma namazını müteakip kılınan cenaze namazının ardından aynı mahalledeki aile kabristanlığında toprağa verildi. Ulubey Belediye Başkanı İsa Türkcan, sosyal medya hesapların yaptığı paylaşımda, “Amcam Arslan Türkcan’ı ebediyete uğurladık. Allah’ım mekanını cennet eylesin. Cenazemize uzaktan yakından katılan, mesaj yoluyla ve arayarak ulaşan, taziyelerini sunup, acımızı paylaşan herkese Türkcan ailemiz adına teşekkür ederim” ifadelerine yer verdi. Cenaze törenine Ordu Valisi Muammer Erol, Büyükşehir Belediye Başkanı Dr. Mehmet Hilmi Güler, protokol üyeleri, Türkcan ailesi ve çok sayıda vatandaş katıldı.
Sakarya Öğretmenler doğa yürüyüşü etkinliğinde buluştular Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, Sakarya İl Milli Eğitim Müdürü Coşkun Bakırtaş, il, ilçe yöneticileri ve farklı okullardan katılım sağlayan öğretmen grubu; 24 Kasım Öğretmenler Günü etkinlikleri çerçevesinde şehrin başta gelen doğal güzellikleri arasında yer alan Poyrazlar Gölü’nde doğa yürüyüşü gerçekleştirdiler. Sabah saatlerinde göl kıyısında başlayan yürüyüşte katılımcılar, yaklaşık 5 kilometrelik doğal parkuru rehberler eşliğinde keşfetti. Göl çevresindeki yürüyüşte doğanın korunmasının ekolojik dengenin devamlılığı için hayatî öneme sahip olduğuna dikkat çekildi. Parkur tamamlandıktan sonra birlikte sohbet eden öğretmenler keyifli vakitler geçirdiler. Doğa yürüyüşü, eğitim camiasını bir araya getirmenin yanı sıra çevre sorunlarının nasıl iyileştirilebileceğinin konuşulmasına da imkan sundu. Yürüyüşün tamamlanmasının ardından Adapazarı Belediye Başkanı Mutlu Işıksu, “Öğretmenlerimiz, geleceğin mimarlarıdır. Onlara minnettarlığımızı ifade etmenin en güzel yollarından biri de böyle etkinliklerle bir araya gelmektir. Güzel doğa manzaralarını sakinlerine sunan şehrimizde öğretmenlerimizle birlikte olmaktan mutluluk duyuyoruz” dedi. İl Milli Eğitim Müdürü Coskun Bakırtaş öğretmenlerin fedakarca çalıştıklarına vurgu yaparak onların emekleri sayesinde toplumumuzun her geçen gün daha güçlü hâle geldiğini belirtti. “Türkiye Yüzyılı”nda dinamik, çağa ayak uyduran, sağlıklı yaşamın bilincinde olan, maharet sahibi öğretmenlerle gurur duyduğunu belirten Bakırtaş, kendilerine değer verildiğinin hissettirilmesinin öğretmenlerin motive olmasına katkı sağladığını ve öğretmenlerle bir arada olmanın aynı şekilde kendileri için de değerli olduğunu ifade etti.