KÜLTÜR SANAT - 12 Nisan 2022 Salı 16:28

Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

A
A
A
Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

Atatürk Kültür Merkezi’nde açılan “Kutsal Risâlet” Yazma Mushaf Sergisi’nde, her biri adeta birer sanat eseri olan 70’ten fazla el yazması Kur’an-ı Kerim bulunuyor. Serginin en kıymetli parçaları arasında ise bin yıllık Kuranlar ile Fatih Sultan Mehmet’in okuduğu ve sayfa kenarlarına not düştüğü Kur’an-ı Kerim’de yer alıyor.

Atatürk Kültür Merkezi’nde açılan “Kutsal Risâlet” Yazma Mushaf Sergisi’nde 70’ten fazla el yazması Kur’an-ı Kerim yer alıyor. Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı’na bağlı yazma eser kütüphanelerinde bulunan el yazması Kur’an-ı Kerimler, arasında Fatih Sultan Mehmet’in okuduğu ve sayfa kenarlarına not düştüğü Kur’an-ı Kerim ziyaretçilerin ilgisini çekiyor. Kur’an-ı Kerim’in indiği ay olan Ramazan’a özel hazırlanan sergide, kâğıdın henüz yazı malzemesi olarak kullanılmadığı 9. yüzyıldan (Abbasi Dönemi) 19. yüzyıla kadar her yüzyıl için seçilmiş bir eser bulunurken, 65 kilogramlık Kuran-ı Kerimi’de serginin en ağır musafı olarak yer alıyor.

Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

“Fatih’in vakfettiği bir musafı şerif var”

Sergiyi anlatan Yazma ve Nadir Eserler Dairesi Başkanı Hüseyin Kutan, “Kültür ve Turizm Bakanlığı’na bağlı Türkiye Yazma Eserler Kurumu Başkanlığı tarafından koleksiyonlarında bulunan yazma musafların açılmış olduğu Kutsal Risalet isimli sergideyiz. Sergimiz 8 Nisan’da açıldı ve 29 Nisan’da kısmetse AKM İstanbul Galeri’de devam edecek. İçinde bulunmuş olduğumuz ay Ramazan ayı Kuran-ı Kerim’in indiği ay, dolayısıyla Ramazan ayının içerisinde böyle bir sergi programı başkanlık olarak düşündük ve İstanbulluların beğenisine sunuyoruz. Bu sergide 70’in üstünde musaf-ı şerif var. Hiçbirini birinden ayıramıyoruz.

Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

Her biri birbirinden çok çok kıymetli ama hat ve tezhip açısından baktığımız zaman şahsen 13’ün asır musaflar bizim için çok değerli. Büyük üstat 2’inci Beyazıt’ın aynı zamanda hocası Şeyh Hamdullah’ın ve onun silsilesinden gelen hattatların musafların söz konusu. Sultan Fatih’in vakfettiği bir musaf-ı şerif var. Aslında kısacası burada sanatseverlerin beğenisine sunulan bütün eserler ve musaflar hepsi birbirinden çok kıymetli. İstanbulluları, İstanbul’a yakın illeri, İstanbul’a gün geçirmek için gelen herkesi sergimize ziyarete davet ediyoruz. Çünkü bin yıllık musaf-ı şerifler ilk defa gün yüzüne çıktı. 9’uncu asır itibariyle Kuran-ı Kerimler de mevcut” diye konuştu.

Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

Bin yıllık Kuran-ı Kerimler ilk defa gün yüzüne çıktı

Sümeyye İnal - Ahmet Faruk Sarıkoç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.