POLİTİKA - 15 Haziran 2018 Cuma 20:06

Başbakan Yıldırım: 'Bizim için Konya, Yozgat, Sakarya, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır'

A
A
A
Başbakan Yıldırım: 'Bizim için Konya, Yozgat, Sakarya, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır'

Başbakan Binali Yıldırım, “Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz, bu kadar açık söylüyorum. Tarihte affetmeyecek biz de affetmeyeceğiz. Bizim için Konya, Yozgat, Sakarya, Erzincan neyse Dersim de aynısıdır, aynı şekilde olacak” dedi.

Tunceli’de Seyit Rıza Meydanı’nda partisi tarafından düzenlenen mitinge katılan Başbakan Binali Yıldırım, “15 Temmuz hain darbe kalkışmasından sonra meydanları sahipsiz bırakmayan Tuncelileri yürekten kutluyorum.Biz sadece Rabbimizin huzurunda eğiliriz. Değerli kardeşlerim ne diyor Dersimliler, ‘ Yiğit yiğittir, kadını da yiğittir, erkeği de yiğittir. Kadını da merttir, erkeği de merttir. 15 Temmuz ve sonrasında siz bunu 7 düvele gösterdiniz. Allah sizden razı olsun. Milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı alçak FETÖ’cülere yedirtmediniz. Ülkemizi darbecilere bırakmadınız. Biz beraber Türkiyeyiz. Alevi, Sünni, Türk, Kürt hepimiz bu ülkenin sahibiyiz. Her vatandaşımızın başımız gözümüz üzerinde yeri var. Şimdi bu birlik beraberliği 24 Haziran’a taşıyacak mıyız? Yeni bir desten yazacak mıyız? 24 Haziran’da Türkiye’yi şahlandırmaya hazır mısınız? Vakit demokrasi vakti diyor muyuz? Vakit bayram vakti, Vakit Tunceli Vakti, Çemişgezek vakti diyor muyuz? Hepinizden Allah Razı olsun” diye konuştu.

“Tunceli’ye mi geldik, Cenevre’ye mi karıştırdım” 

Konuşmasını sürdüren Yıldırım, “Doğuştan bize verilen dinimiz, dilimiz ırkımız Allah’ın bize lütuftur. Bu bizim zenginliğimizdir. Hepimiz aynı olmamız gerekmiyor. Farklılıklarımızla biz zenginiz. Biz tek bir insanın gönlünün kırılmasına ötekileştirilmesine asla rıza göstermeyiz. Geçmişte bazı yanlışlar olabilir, olmuştur bu ayıpları temizlemek için 15 yıldır AK Parti iktidarı olarak çaba sarf ediyoruz. Ben Tunceli’ye Erzincanlı biri olarak hemen şu Munzur’un öbür tarafından birisi olarak ilk geldiğimde 2004 yılında 1 metre kare bile sıcak asfalt yol yoktu, köy gibiydi. Şimdi bakıyorum her tarafta yollar, yem yeşil refüjler, peyzajlar Tunceli’ye mi geldik, Cenevre’ye mi geldik karıştırdım. Tunceli hepsini hak ediyor. Çünkü vaktiyle çok çekti. Dersim olaylarından neler çektik deği lmi? Büyüklerimiz ne kadar büyük bedel ödedi. Hala onun acılarını tamir ettirmeye küllendirmeye uğraşıyoruz” ifadelerini kullandı.

“Bu topraklarda bir daha Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz” 

Aşık Veysel’in değişini söyleyen Yıldırım konuşmasına şöyle devam etti: 

“Bugünkü ihtiyacımız budur. Farklılıklarımız hep zenginlik olarak göreceğiz. Kimin Türk, kimin Kürt olacağına biz kendimiz karar mı veriyoruz, anamızı, babamızı biz mi seçiyoruz. O halde neyin kavgasını yapıyoruz. Hiçbir kavga yapmayacağız. Kardeş gibi olacağız, et tırnak gibi olacağız. Terörün emperyal devletlerin ülkemizin bölmesine, kardeşliğimizi bozmasına izin vermeyeceğiz. İnşallah terörü de bu ülkenin gündeminden çıkartacağız. Terör en fazla zararı buralara veriyor. Kürt kardeşlerimize, doğu güney doğuya veriyor. Buraya yatırım gelmiyor, geç geliyor. Ama şimdi artık Tunceli’de 4 tane tekstil fabrikası kuruldu. Hem de Avrupa’nın markalarından ihracat yapmaya başladı. İşte bu terörün yok edilmesi, artık huzur, güvenliğin sağlanması ile bu hale geldi. Bu ülkenin hiçbir evladını kaybetmeye rıza gösteremeyiz. Tek bir insanımızı dahi terör örgütlerine kaptıramayız, feda edemeyiz. Herkes her vatandaşımız kendini istediği gibi ifade edecek. Bu topraklarda bir daha Dersim yaşanmasına izin vermeyeceğiz, bu kadar açık söylüyorum. Tarihte affetmeyecek biz de affetmeyeceğiz. Bizim için Konya, Yozgat, Sakarya, Erzincan neyse Dersim’de aynısıdır, aynı şekilde olacak. Ayrımcılık yapan bizden değildir. Bizim hamurumuz beraber karılmıştır. Bizim birliğimizi bozmaya çalışanlar, özümüz o kadar sağlamdır ki asla buna Muaffak olamazlar, asırlardır bu topraklarda her renkten her inançtan beraberce yaşadık. Erzincan, Tunceli bir birine çok benzer. Alevisi de, Sünnisi de, kürdü de Türk’ü de kirve olurlar, beraber yaşarlar, alış veriş yaparlar hiçbir sorunumuz yok. Sorun nerede dışarıdan Türkiye’nin ilerlemesini istemeyen emperyal devletler aramıza fitne, düşmanlık tohumlarını atıyorlar. Bakın benim adım Binali. Binali ismi size neyi hatırlatıyor. Binali, Ali’nin oğlu. Benim adımı koyan alevi bir komşum. İşte Alevi Sünni ilişkisi bu kadar değerli bir ilişkidir. Bizim inancımızda bu böyledir.”

“Tunceli dağlarında hepsini imha ettik” 

Bu topraklar daima barışın, kardeşliğin esenliğin yurdu olduğunu vurgulayan Yıldırım, “Bu vatan zulümden kaçanlar için adeta güvenli bir yuva oldu. 1490 dünyada İspanya’da Yahudiler zulüm görürken, onları hiçbir ülke kabul etmezken, kucak açan misafir yapan Osmanlı devleti olmuştur. Medeniyet, insanlık bizdedir. Biz mazluma kapımızı açarken kimliğini, mezhebini sormayız. İnsan değil mi. Önemli olan insanlıktır. Peygamberimiz aynıdır. Onun ehlibeytidir. Kitabımız birdir. O halde neyin kavgasını yapıyoruz, neyi paylaşamıyoruz. Değerli kardeşlerim bizim muhabbetimiz asırlardan beri gelmekte, ilahi nahiye de devam edecektir. Bizim derdimiz Kürt Türk kardeşlerimizle değil. Bizim sorunumuz bu ülkeyi bölmek isteyen, genç beyinleri zehirlemek isteyen bölücü terör örgütüyledir. İşte Tunceli’nin dağlarında onlara rastlayabiliyor musunuz? Onların hepsini imha ettik ve vatandaşlarımızın canına kast etmesinin önüne geçtik. Kobani olaylarında Kürtlerin kanı üzerinden siyaset yapmaya kalkanlara, Kürt ve Alevi kardeşlerimizi istismar edenlere geçit vermeyeceğiz. Demokratik siyaset kılıfı ile toplumu çatışmaya sürükleyen terör uzantılarını asla aramıza sokmayacağız. Şimdi vakit huzur, kardeşlik vaktidir. Tunceli hazır mısın? Bolluk için bereket için AK Parti diyor muyuz? Türkiye’nin istikbali için Cumhurbaşkanlığı yeni sistemde milletin adamı Recep Tayyip Erdoğan’ı seçecek miyiz? Kalkınma için yükselmek için durmak yok. Maşallah Tunceli bu sefer bu iş oldu diyor. 2023 hedeflerine ulaşmak için emaneti ehline verecek miyiz? Güçlü meclis için Cumhur ittifakını meclise gönderecek miyiz? Güçlü hükümet için Recep Tayyip Erdoğan’ı seçiyor muyuz? Güçlü Türkiye’ye var mısınız? Güçlü Tunceli için hazır mısınız? Bugün hepimiz bir bayram yaşıyoruz. İnşallah 24 Haziran’da da yine bir bayramımız var. Kulağım, gözüm Tunceli’de olacak. Tunceli ‘den gelecek güzel haberde olacak. Tunceli tarihi değişime hazır mısınız?”şeklinde konuştu.

“Muhalefet adaylarına hiçbir proje yok” 

Türkiye’nin AK Parti ile 20023 hedeflerine 2053 vizyonuna kararlılıkla yürüdüğünü dile getiren Yıldırım, “Bakıyorsunuz muhalefet adaylarına hiçbir proje yok. Hedeflerinde Recep Tayyip Erdoğan var. Erdoğan olmasında Türkiye ne olursa olsun. İşgalciler memlekete terörle gelsin, FETÖ ile gelsin, kumpasla gelsin, ondan sonra da Türkiye enerjisini gücünü, bu şer odakları ile mücadele için boşu boşuna harcasın. Onlar Türkiye’ye geri götürmek istiyor. Türkiye’yi muasır medeniyetler seviyesine taşıyacak hiçbir fikirleri yok. Ayinesi iştir kişinin lafa bakılmaz. Bugün cumhurbaşkanı adayıyım diye ortada dolaşan isimleri görüyorsunuz. Hangisinin bu memlekette bir dikili ağacı var söyleyin Allah aşkına. Hangisinin bu ülkede bir tek taş üstüne taş koyduğu eseri var. Hangisinin Türkiye’nin geleceğine yönelik projeleri, fikirleri var. Yol yapacağız deseler, AK Parti zaten 20 bin kilometre yolu yapmış bitirmiş. Okul yapacağız deseler, AK Parti okulları da yapmış bitirmiş. Tunceli’de bir öğretmene düşen öğrenci sayısı 10, bir sınıfta ki öğrenci sayısı 15’in altında. Daha ne yapacaksın. TEOG sınavında geçen sene 27 tane birinciyi Tunceli çıkardı, Türkiye’de rekor yaptı. AK Parti 15 yılda 131 tane üniversite kurdu. Sağlık için bir proje söyleme kalksalar yolda kalırlar. Sağlıkta muazzam dönüşümü değişim AK Parti yaptı. Ana muhalefet partisinin sağlıkla ilgili söyleyeceği bir şey var mı.SSK’daki kuyrukları unuttunuz mu. Gece yarısı muayene sırası almak için ayazda geçirdiğiniz unuttunuz mu. Eczanelerde ilaç için eczane eczane dolaştık unuttuk mu. Muayene olamayıp gün boyu bekleyip evimize döndüğümüz günleri unuttuk mu. 15 yılda AK Parti bin 245 tane hastane yaptı. Vatandaşımıza ev vaat ediyoruz deseler, bakıyorlar onu da AK Parti yapmış. 817 bin tane TOKİ konutun yaptık sahiplerine teslim ettik. Ulaşımda yenilik yapacağız deseler, AK Parti Türkiye’de 15 yılda 385 kilometre tünel yapmış. 80 yılda diğer iktidarlar 50 kilometre yapmış. Yüksek hızlı treni hayalden gerçeğe dönüştüren AK Parti. Sadece 9 vilayetimizde doğalgaz vardı şimdi 79 vilayetimizde doğalgaz var. Şimdi ilçelerde olacak, ilçelere de sıra geliyor. Ben genç bir mühendisken Keban gölü yapılırken, ilk feribotun projesini ben yaptım. O proje 25 sene Çemişgezek- Pertek arasında çalıştı. Bakan olunca yenisini yaptık başlattık. Bütün bunları gören muhalefet adayları bakıyorlar ki yapacak bir şey yok. Ne düşünseler AK Parti yapmış. O zaman kızıyorlar en iyisi mi biz bu AK Parti’nin yaptıklarını yıkalım diyorlar. Önümüzde bir yapım, bir de yıkım ekibi var. 24 Haziran’da tercih sizin yapım ekibiyle yola devam mı, yıkım ekibine dur demeye var mısınız” diyerek “Evet” cevabı aldı.

“Terörle mücadele cesaret ve mangal gibi yürek,Erdoğan gibi memleket sevdalısı ister” 

Muhalefet adaylarının terörle ilgili ağızlarından bir şey çıkmadığını söyleyen Yıldırım, “Terörle nasıl mücadele edecekler, bu ülkeyi teröre karşı nasıl koruyacaklar hiçbir şey söylediklerini gördünüz mü? FETÖ ile ilgili bir şey duydunuz mu, duyamazsınız” diye konuşurken, alandan bir kişinin “onlar teröristlerle geziyorlar” demesi üzerine kitabın ortasından konuşuyor, ben konuşmuyorum yüreği yanan analar konuşuyor” diye cevap verdi. 

Terörle mücadelenin cesaret ve mangal gibi yürek istediğinin altını çizen Yıldırım, “Recep Tayyip Erdoğan gibi memleket sevdalısı ister. O da bunlarda yok. Milletin aklına yatacak hiçbir söylemleri yok. Tek bir eserleri yok. Peki Çemişgezekli, Pertekli, Hozatlı, Ovacıklı, Pülümürlü Mazgirtli sana niye oy versin. Bu yolları, köprüleri, okulları hastaneleri yapanlar dururken bu güzelim Tunceli’yi pırıl pırıl yapanlar dururken hiçbir iş yapmayanlara niye oy vereceğiz, niye destek vereceğiz.Tunceli size inanır mı. Kalkınma için, istikrar için, güçlü meclis , güçlü hükümet, güçlü Türkiye için durmak yok. Harikasın Tunceli, Maşallah bayram bereketi var Tunceli’de. AK Parti hizmet siyaseti yapar. AK Parti 15 yılda Tunceli’ye ilçelerine 5 katrilyon 300 trilyon yatırım yaptı. Şu anda devam eden projelerin toplamı da 2 katrilyon 800 trilyon. 15 yılda 184 tane derslik yaptık. Yani 25’in üzerinde okul yaptık. 2008’de Munzur Üniversitesini kurduk. Şimdi üniversitede 7 fakülte 3 meslek yüksek okulu, 2 enstitü, 8 araştırma merkezi açtık. Kısa bir süre önce spor bilimleri fakültesi kurduk. Bu Tunceli’nin çok ihtiyacı olan bir fakülte. Buralar yüksek yerler, sporcularda yüksek yerde yetişir. Aynen Tunceli’nin dağ samur sağı gibi. Sadece Tunceli’de var. Üniversitemiz içinde Kültür merkezi, olimpik yüzme havuzu ve kütüphaneyi de yapıyoruz. Yurt kapasitesini 2100’e çıkarttık. Tunceli’nin sağlığı bizden sorulur dedik, sağlıkta büyük eserleri hayata geçirdik. 3 hastane, 9 tane de 1. Kademe sağlık tesisi yaptık. Koca Tunceli’de 6 tane uzman doktor vardı, şimdi 62 tane var. İşte sağlık bu, önem vermek bu. AK Parti geldiğinde 1 tane acil istasyonu, 1 tane de ambulans vardı. Bozuldu mu hasta kaderi ile baş başa. Şimdi 12 tane acil istasyonu var, 29 tane de ambulans var. Nereden nereye, işte hizmet işte Ak Parti.Ben ulaştırma bakanı olduğumda Tunceli’nin 1 metre bile bölünmüş yolu yoktu. Şehrin girişi yarım yamalak o da bölünmüş sayılmaz. 46 kilometre bölünmüş yol yaptık. Geldik büyük müjdeye Pertek köprüsünü de yapacağız. Boğaz’ın Yavuz Sultan Selim köprüsü vardı, Perteğin köprüsü olmaz mı elbette olur” diye konuştu.

“Hidroelektrik santrali yapılacaktı, durdurdum yapılmıyor” 

“Bir önemli proje daha var. Tuncelilerin çok önem verdiğini biliyorum. Munzur Çayı Tunceli için hayati öneme sahip. Bir doğa harikası. Dünyada böyle bir yer yok” diyen Yıldırım, “8 kilometrelik bütün güzergah boyunca berrak, pırıl pırıl sular akıyor, rafting yapmaya, dinlenmeye turizme müsait. Buraya hidroelektrik santrali yapılacaktı geçen sene geldiğimde söz verdim bunu durdum, yapılmıyor. Bundan sonra buranın doğal güzelliğinin bozulmaması için bu projeyi hayata geçirmeyeceğiz. Size burudan bunu da ilan ediyorum. Ama sizden de bir şey istiyorum. Tunceli’nin işlerini takip etmek için vekil lazım değil mi. Vekili siz seçeceksiniz işleri de onlar takip edecek. O halde Hakan Özer’i, Nazif Yıldırım’a da Ankara’ya gönderiyor muyuz? Böylece onlar bu işin takipçisi olacak. Biz iktidara geldiğimizde Tarıma verilen destek sadece 3,5 trilyon. Biz ne yapmışız 21,5 trilyona çıkartmışız. İktidarımız döneminde Tunceli’ye 194 trilyonluk tarım desteği vermişiz. Kırsal kalkınma destekleri devam ediyor. Tunceli’yi 6. bölge yaptık. Yatırım için en cazip iller arasına soktuk. Tunceli’de 4 tane tekstil fabrikası kuruldu, şimdi Tunceli Organize sanayi bölgesinde 2 bin 500 insan çalışıyor. Şimdi Tunceli’ye bir de çağrı merkezi kuruluyor. Bu da gençlerimize iş aş, gelecek demek. Tunceli’nin 2050 yılına kadar içme suyunu karşılayacak projede bu yıl sonunda tamamlanıyor” dedi.

“İnce’ye sorun, Tunceli’ye bir tane kavak diktiler ise başım gözüm üstünde yeri var” 

Pazar günü Muarrem İnce’nin Tunceli’ye geleceğini anımsatan Yıldırım, “Ben şimdi Tuncelilere şu soruyu sormalarını istiyorum. Tunceli’ye yaptığınız bir eseriniz varsa onu söyleyin, ikincisini istemiyoruz. Bunu bir sorun. Eğer bir şey söylüyorlarsa ona versin oylarını. 100 tane eser istemiyorum, 1 tane çınar ağacı, 1 tane Ladik fidanı, 1 tane kavak, söğüt ağacı diktiler ise başım gözüm üstünde yeri var. Var mı yok. Çünkü bunlar konuşur AK Parti yapar. Onlar konuşur AK Parti Yapar. Tunceli’yi Erzincan’a bağlayan Tunceli- Pülümür- Erzincan- yolunu da büyütüyoruz bölünmüş yol haline getiriyoruz” dedi. 

Başbakan Yıldırım’a, Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz’da Tunceli programında eşlik etti. 

Kamil Cankılıç - Mücahid Kantarcıoğlu - Ercan Topaç
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Van Van Kedi Villası’nda bu yıl 120 yavru dünyaya geldi Her yıl yerli ve yabancı on binlerce ziyaretçiyi ağırlayan Van Kedi Villası’nda bu yıl toplam 120 yavru dünyaya geldi. Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi (Van YYÜ) bünyesinde faaliyet gösteren Van Kedisi Araştırma ve Uygulama Merkezi’nce yürütülen çalışmalar kapsamında, Türkiye’nin milli ırkı olarak tescillenen Van kedilerinin neslinin korunması ve orijinalliğinin sürdürülmesi amacıyla kontrollü üretim çalışmaları titizlikle devam ediyor. Senkronize doğum yöntemiyle gerçekleştirilen doğumların büyük bölümünün, genetik özellikleri yüksek ve orijinale yakın yavrulardan oluştuğu belirtildi. Cana yakın tavırları, ipeksi beyaz tüyleri, biri mavi biri kehribar ya da her ikisi de mavi olabilen göz yapıları ve suya olan ilgileriyle bilinen Van kedileri, yalnızca Van’ın değil Türkiye’nin de önemli sembolleri arasında yer alıyor. Ünü yurt dışına da taşan Van kedileri, Van Kedi Villası’nı ziyaret eden turistlerin en fazla ilgi gösterdiği canlılar arasında bulunuyor. "Orijinalliğe çok yakın yavrular oldu" İHA muhabirine konuşan Van Kedisi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdürü Prof. Dr. Abdullah Kaya, merkezdeki doğumların üç parti halinde gerçekleştirildiğini hatırlattı. Geçtiğimiz yıl yeni yavru doğumu açısından 100 hedefi koyduklarını ifade eden Prof. Dr. Kaya, "Bu yıl ise yaklaşık 120 yavru elde ettik. Bunların yaklaşık 99-100’ü orijinalliğe çok yakın yavrular oldu. Bu yıl satıştan ziyade yavruların büyük bir bölümünü merkezin kendi ihtiyaçları için ayırmak durumunda kaldık. Bu nedenle 2025 yılı, Van Kedisi Araştırma Merkezi açısından kendi kedi sayısının yenilenmesi bakımından oldukça verimli bir yıl olarak geçti" dedi. "Süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor" Ücretli sahiplendirme konusunda da çalışmalarının devam ettiğini ifade eden Kaya, "İhtiyaç fazlası yavruları, belirli kriterler çerçevesinde hayvanseverlere ve kedi beslemek isteyen ailelere sahiplendiriyoruz. Ancak bu süreç, her isteyene kedi verme şeklinde ilerlemiyor. Van kedisinin kıymetini bilecek, ona iyi bakabilecek ve kesinlikle sokağa terk etmeyecek aileler tercih ediliyor. Bu şartlar sağlandığında, elimizde ihtiyaç fazlası kedi varsa sahiplendirme yapıyoruz. Ancak 2025 yılında sahiplendirme oranı önceki yıllara göre biraz daha düşük kaldı" diye konuştu. "Temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır" "Her eve bir Van kedisi" projesinin tüm Türkiye’yi kapsayan ve uzun vadeli bir hedef olduğunu söyleyen Kaya, sözlerini şöyle sürdürdü: "Türkiye genelinde milyonlarca haneyi düşündüğümüzde, bu slogan bir vizyonu ifade ediyor. Yılda yalnızca bir Van kedisi bile sahiplendirmiş olsak, bu hedef doğrultusunda ilerleme kaydetmiş oluruz. Bu hedef; bize araştırma, geliştirme ve ıslah konusunda şevk veren bir motivasyon kaynağıdır. Bu hedeften kesinlikle sapma söz konusu değildir. Ancak süreç yavaş ve kontrollü ilerlemek zorundadır. Çünkü temel önceliğimiz Van kedisinin orijinalliğini korumaktır. Hızlı gitmek gibi bir niyetimiz yok; önemli olan, bütünlüğü bozmadan ve genetik yapıyı koruyarak ilerlemektir."
Kayseri Avukatların ’IBAN’ oyunu Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin, bazı avukatların mahkemeden para cezası alan vatandaşlara bilerek IBAN’larını vermeyerek icra takibi başlattıklarını ve bu sistemle iki tane vekalet ücreti alarak haksız kazanç elde ettiklerini dile getirdi. Şahin, avukatların IBAN’larının dava dosyasına konulmasını talep ederek, "Bu olay basit bir olay değil" dedi. Kayseri’de yaşayan Yusuf Metin, bir trafik kazası sonrasında aleyhine sonuçlanan mahkeme ile mahrumiyet bedelini ödemek için karşı tarafında avukatına ulaştı. Parayı ödemek için aradığı avukatın kendisini oyalayarak IBAN’ını vermediğini kaydeden Metin, bir gün sonra adına açılan icra dosyasını görünce şok oldu. Bunun üzerine avukatı arayan Metin, yapılanın yanlış olduğunu kaydederek, vatandaşların da buna dikkat etmeleri gerektiğini kaydetti. Başından geçen olayı anlatan Yusuf Metin, "Yaşamış olduğum bir trafik kazası sonucu birkaç ay sonra, tarafıma araç mahrumiyet tazminat bedeli adı altında bir tazminat davası açıldı. Bu davada aleyhime 38 bin TL’lik hüküm oldu ve bunu ödemek için taraf avukatına ulaştım. Mesaj atarak bana bir IBAN göndermesini aleyhime hüküm olan bu 38 bin TL araç mahrumiyet bedeli tazminatını ödemek isteğimi bütün iyi niyetimle ilettim. Karşı tarafın avukatı bana bir IBAN göndermedi. Acele etmeyin, yarın bakarım, emin olalım, ona göre ödeme yaparsınız şeklinde yönlendirmelerde bulundu. Bu yaptığımız konuşmalar mesajlarda kayıtları mevcuttur. 11 karım 2025 tarihinde tarafıma İstanbul 4. İcra Dairesi tarafından ilamlı icra takibi başlatıldığını gördüm ve avukata ulaştım. Kendilerine bu olayın etik olmadığını, benden ekstra faiz ve masraf almak için beni oyalayıp ilamlı icra takibi yapmak suretiyle haksız bir kazanç elde ettiklerini kendilerine söyledim. Sonrasında yaptığım araştırmalarda sadece kendim değil bir çok insanın daha mağdur olduğunu gördüm" diye konuştu. "Bu olay basit bir olay değil" Tüketiciler Birliği Genel Başkanı Mahmut Şahin de, birçok vatandaşın bu ve farklı yöntemler ile kötü niyetli avukatlar tarafından mağdur edildiğinin altını çizerek, "Bu olay o kadar basit bir olay değil. Gayet hesaplanmış bilgi sahibi olarak, kamu kurumlarını kullanan bir çeteyle karşı karşıyayız. Bu olayla sınırlı kalmamak üzere, birçok işlem ve hatta yaralanma vakalarında dahi araya çeşitli aracılar sokularak; hastane çalışanlarından yedek parça satıcılarına kadar uzanan bir ağ üzerinden komisyonlar ödenmek suretiyle dolandırıcılık yapıldığı anlaşılmaktadır. Bu durumla alakalı bakanlığın şöyle bir düzenleme yapmasını bekliyoruz; IBAN hesabı mutlaka dava dosyasına konmalı. Kaybeden kişi avukata ulaşmadan ödeyebilmeli. Birçok kötü niyetli avukat vatandaşa IBAN’ını vermeyerek ve ertesi gün icra takibi yaparak iki tane vekâlet ücreti alıyor yani haksız bir kazanç elde ediyor. Bu duruma da maalesef kamu kurumları da alet edilmiş oluyor. Bir an önce sonlandırılması lazım ve bu durumun cezalandırılmasını bekliyorum" ifadelerini kullandı.
Sivas Mehmet Altıparmak: "Takviye yapmamız lazım" Özbelsan Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, devre arasında transfer yapmaları gerektiğini söyleyerek, "Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da transfer çalışmalarına başlayacağız" dedi. Trendyol 1. Lig’in ilk devresinin son maçında sahasında Bandırmaspor ile karşılaşacak olan Sivasspor, bu maçın hazırlıklarına devam etti. Sivasspor Teknik Direktörü Mehmet Altıparmak, antrenman öncesi basın mensuplarının sorularını yanıtladı. Deplasmanda Iğdır FK ile 1-1 berabere kaldıkları maçı değerlendirerek sözlerine başlayan Altıparmak, "Çok zorlu bir Iğdır deplasmanı vardı. Maçtan önce oyun planımızı zaten belirlemiştik. Bu maçta özellikle rakibin iç sahadaki nasıl oynayacağını bildiğimiz için topu rakibe bıraktığınız zaman da çok öne çıkacaklarını, önde oynayacaklarını biliyorduk. Bütün hazırlığımızı buna göre yapmıştık. Maçın büyük bölümünde de top belki onlardaydı ama biz istediğimiz oyunu oynadık. Çok net pozisyonlara girdik" dedi. "Devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz" Bandırmaspor maçına 3 puan için çıkacaklarını söyleyen Mehmet Altıparmak, "İnşallah Bandırma’yı da 3 puanla kapatıp devre arasına girmek istiyoruz. Iğdır deplasmanı çok zor bir deplasman ama biz oynadığımız oyunla 3 puanı hak etmiştik. Artık o maçı unuttuk. İlk yarının son maçı Bandırmaspor ile. Bandırma maçını inşallah kazanacağız. Bütün çalışmalarımızı bu yönde yapıyoruz. Kazanıp devre arasına 3 puanla girmek istiyoruz. Çünkü ikinci yarı lig çok daha zor olacak" ifadelerini kullandı. "Takviye yapmamız lazım" transfer çalışmalarına ilişkin de konuşan deneyimli teknik adam, "Biz ilk yarıyı şu andaki mevcut kadromuzla bitirmek zorundayız ama bütün oyuncularım elinden gelen her şeyi yapıyorlar. Bizim kadar çoğu takım pozisyona girmiyor ama maç kazanıyorlar. Biz özellikle öne geçtiğimiz maçlarda bir türlü bunu koruyamadık. İkinci yarı açıkçası futbolcu almamız lazım. Takviye yapmamız lazım. Transfer çalışmalarıyla alakalı görüşmelerimiz oluyor. Gidecek, kalacak oyuncular olacak. Bunlarla alakalı bir rapor sunacağız. Sonrasında da tabii ki transfer çalışmalarına başlayacağız. Muhakkak transfer çalışması yapmamız gerekiyor, bununla alakalı da yönetimimizle zaten görüştük. Transfer inşallah açılacak. Biz de transferlerimizi yapacağız" dedi. "Yeri dolmayacak oyuncu yok" Emirhan Başyiğit’in transfer teklifi gelmesiyle ilgili çıkan haberlerin hatırlatılması üzerine Mehmet Altıparmak, "Bu tür haberler iddia işte. Tabii ki biz bütün oyuncularımızın Süper Lig’de, Avrupa’da oynamasını istiyoruz. Emirhan da Süper Lig’i, büyük takımları yavaş yavaş hak eden oyunculardan biri. Bununla alakalı konular yönetimimizin tercihi. Bir oyuncunun değeri vardır. Bütün oyuncularımızı verebiliriz bununla alakalı şey yok. Yeri dolmayacak oyuncu yok ama Emirhan gibi bir oyuncuyu kaybetmek istemeyiz. Değerini de bulursa eğer Sivasspor için de parasal olarak gerçekten iyi bir getiri olacaksa neden olmasın" değerlendirmesinde bulundu. "Transfer açılacak dediler" 7 dosyadan kaynaklı transfer yasağıyla ilgili ise Altıparmak, "Ben bir şey söylemek istemem, bunu yönetim zaten biliyor. Yönetimle de konuştuk. Transfer açılacak dediklerine göre o 7 dosyayı da halledecekler demek ki" dedi. Çalışmalar devam ediyor Vali Lütfullah Bilgin Sivasspor Tesisleri’nde Teknik Direktör Mehmet Altıparmak ve yardımcıları yönetiminde gerçekleştirilen antrenman yaklaşık bir buçuk saat sürdü. Koşuyla başlayan antrenman, ısınma çalışmalarıyla devam etti. Daha sonra 5’e 2 top kapma çalışması yapan kırmızı-beyazlılar, yarım sahada çift kale maçla idmanını tamamladı.
Kayseri Melikgazi’de Kayseri’nin havacılık serüveninin dünü ve bugünü konuşuldu Yaptığı yatırım ve projelerle havacılık sektörüne her zaman destek olan Melikgazi Belediyesi, Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin’in konuşmacı olduğu Kayseri Tayyare Fabrikası konulu söyleşi programını gerçekleştirdi. Melikgazi Belediyesi Mehmet Altun Havacılık ve Uzay Teknolojileri Mesleki ve Teknik Anadolu Lisesi’ni hayata geçirerek Kayseri’de yarım kalan hikâyeyi yeniden yazacaklarını söyleyen Melikgazi Belediye Başkanı Doç. Dr. Mustafa Palancıoğlu programda bir konuşma yaparak, "Havacılık ve Uzay Teknolojileri Lisesi gibi güzide bir liseyi Melikgazi Belediyesi olarak Kayseri’ye kazandırdık. 100 yıl önce başlayan hikâyenin tekrar hayata geçmesi, Kayseri’nin ve ülkenin sanayisine yön verecek yeni nesillerin, gençlerin burada yetişmesini sağlamak bizim gurur kaynağımız. Bu kapsamda havacılıkla ilgili birçok çalışma yapmayı arzu ediyoruz ve yapıyoruz. Çok başarılı 50 öğrenci Havacılık Lisesine başladı. İngilizce hazırlık okuyorlar. Onları motive etmek üzere İstanbul’daki TEKNOFEST ile birçok ziyaretlere götürdük. Ankara’da TUSAŞ ve ASELSAN’ı ziyaret ettiler. Belki bir çoğumuzun görmediği Gök Bey helikopterine dokundular. Kaan uçağını, Hürkuş’u gördüler, onu üreten mühendisler ve teknik elemanlarla görüşme imkanları oldu. Buradan mezun olacak gençlerimiz de Selçuk Bayraktar gibi ülkemizin geleceğine yön verecek nesiller olacaktır inşallah. Çocukluğumda bir Tayyare Fabrikası ismi geçerdi. Burada uçak üretilmiş derlerdi ama hikaye mi gerçek mi bilmezdim. Kayseri’yi nasıl kalkındırırız ile ilgili fikir alışverişinde bulunurken bir baktık ki savunma sanayinde, havacılıkta Kayseri Türkiye’de ilk temel taş. Burada uçak üretimleri olmaya başlamış. Ama tabii 1949-50 yılında Marshall yardımlarıyla birlikte maalesef bu uçak üretimi durmuş ve Hava İkmal Bakım Onarım Merkezi olarak devam etmiş. Hedefimiz tekrar Kayseri’nin havacılıkta, uçak üretiminde ve uçak parçalarının üretiminde söz sahibi olması. Özellikle TOMTAŞ’ın, KAYTEK’in ve Kim Teknoloji gibi firmaların burada kurulmuş olması; havacılık ve savunma sanayi ile ilgili Kayseri’nin tekrar yatırım yapmaya başladığının ve birçok sanayici firmanın da bu işe destek vereceğinin göstergesi. Melikgazi Belediyesi olarak, pandemi döneminde Tayyare Fabrikası ile ilgili bir ‘Kayseri Tayyare Fabrikası’ adında kitap yayınladık. Hemen akabinde Erciyes Üniversitesi’nden hocalarımız Büyükşehir Belediyemizde ikinci bir kitabı yayınladı. İnşallah üçüncüsü, dördüncüsü de çıkar ve Kayseri’nin havacılık kültürüne hep birlikte sahip çıkarız. Prof. Dr. Mehmet Şahin hocama bu söyleşi ve paylaşımları için teşekkür ederim." dedi. Kayseri Tayyare Fabrikası ve Türk havacılık tarihi hakkında önemli bilgi ve tecrübelerini katılımcılar ile paylaşan Erciyes Üniversitesi Eski Rektörü Prof. Dr. Mehmet Şahin konuşmasında; Kayseri’de 1926 yılında faaliyete başlayan TOMTAŞ’ın kuruluş sürecini, Kayseri Çıraklık Okulunu, Tayyare Fabrikasının Kayseri’ye olan iktisadi ve kültürel etkilerini anlatarak, havacılık sektörüne vermiş olduğu destekler için Başkan Palancıoğlu’na teşekkür etti.