GÜNDEM - 21 Mayıs 2020 Perşembe 13:21

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi açıldı!

A
A
A
Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi açıldı!

2 bin 682 yataklı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla bugün açıldı.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi açılışında yaptığı konuşmada, Türkiye’nin sağlık turizminde büyük adımlar attığını vurgulayarak, “Artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi açılış törenine katıldı. Sosyal mesafe kurallarına büyük özen gösterilen törende oturma düzeninin de belirli aralıklarla planlandığı görüldü.

Törende konuşan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Geçtiğimiz dönemde Japon firmalarıyla Marmaray ve Osmangazi köprüsü gibi projelere imza attık. Bugün köklü Türk-Japon dostluğuna yeni bir halka daha ekliyoruz. Hastanemizin adını iki ülkenin işbirliğine yaraşır şekilde Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak belirledik. Yine ismi ile müsemma olması için hastanemiz çevresindeki 15 dönümlük alanı binden fazla çam ve sakura ağacı ile donattık. Özellikle dostluğumuzun kalıcı olmasını sembolize eden adımlar. Sadece estetik bakımdan değil teknolojik altyapısı, imkanları ile İstanbul’un gurur abidelerinden olacak bir eseri daha ülkemize kazandırdık. Türk ve Japon firmalarının müşterek olarak bu eseri inşa etmeleri Türk Japon işbirliğine ve dayanışmasının bir ifadesidir. Çevre ve enerji dostu hastanemiz kamu özel ortaklığının en güzel örneklerinden biridir. 456 yoğun bakım olmaz üzere toplam 2 bin 682 yatağı, 725 muayene odası ile bu eser bilhassa korona virüs ile mücadelemizde kritik bir rol oynayacaktır. Hastanemizde tam kapasiteye ulaşıldığı günlük 35 bin ayaktan hasta alınmasını, 500 özellikle ameliyat yapılmasını planlıyoruz” ifadelerini kullandı.

"Artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir"

Hastanenin yabancı misafirlere de hizmet vereceğini vurgulayan Erdoğan, “3 helikopter pisti de olan hastanemiz milletimiz ile birlikte İstanbul Havalimanı'na yakınlığı ile yabancı misafirlere de hizmet verecektir. Bu şu demektir. Artık İstanbul aynı zamanda uluslararası bir sağlık merkezi durumuna gelmiştir. Bunun özellikle başatı Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi diğer tarafta Yeşilköy Prof. Dr. Murat Dilmener Acil Durum Hastanesidir. Bir diğeri de korona sürecinde rahmetli olan Prof. Dr. Feriha Öz Hastanesi Sancaktepe’de. Bunlar geçici bir sahra hastanesi değildir. Bunları kalıcı özellikle inşa ettik. Bunlar gerçekten plan proje noktasında muhteşem hastaneler oldu. Yine bu süreçte bir de 100 yataklı Hadımköy’de Sultan Abdülhamit tarafından inşa edilmiş hastaneyi restore ederek muhteşem bir eser oldu. İnşallah onu da Yeşilköy acil hastanesi ile beraber aynı gün açacağız. Kaliteli ve kapsayıcı sağlık hizmetinin değerinin çok daha iyi anlaşıldığı dönemde burası sağlık turizminde Türkiye’nin marka eserlerinde biri olacaktır” şeklinde konuştu.

"Abe'ye şükran borcumuz var"

Korona virüs mücadelesinde bulduğu ilacı Türkiye ve ihtiyacı olan ülkelerle paylaşacağını söyleyen Japonya Başbakanı Şinzo Abe’ye teşekkür eden Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Korona virüs salgını insanlık olarak son bir asırda karşılaştığımız en büyük sağlık sorunudur. Sayın Başbakanın şu anda buldukları aşı noktasında ve ürettikleri ilaç noktasında adil bir paylaşımı tüm insanlıkla paylaşacaklarını ifade etmesi ve Türkiye’yi de bu kapsam içinde ifade etmeleri gerçekten bizim sayın Abe’ye ancak bir şükran borcumuzun olduğunun ifadesidir. Kendisine şahsım, milletim adına teşekkür ediyorum” diye konuştu.

"Gerek vaka sayısı, gerek vefat sayısı, gerek sağlık sisteminin işleyişi bakımından iyi bir konumdayız"
Dünyada birçok insanın korona virüs salgını ile mücadelede büyük zorluklar çektiğini hatırlatan Erdoğan, “Biz şu ana kadar 80’i aşkın ülkeye her türlü ürünlerimizi gönderdik. Hala da göndermeye devam ediyoruz. Çünkü bu bizim insani bir görevimizdir. Sağlık sistemlerinin çöktüğü, kamu düzeninin yara aldığı dönemde Türkiye ile Japonya örnek bir başarı sergiliyor. Gerek vaka sayısı, gerek vefat sayısı, gerek sağlık sisteminin işleyişi bakımında iyi bir konumdayız. Dün itibariyle günlük vaka sayımızı binin altına düşürdük. Diğer tüm göstergelerde de olumlu yönde gelişme var. Normalleşme adımlarını atarken tedbirleri elden bırakmıyoruz. İlaç maske koruyucu malzemeler noktasında eksiğimiz bulunmuyor. Kendi ihtiyaçlarımızı karşılamanın yanında sağlık malzemesi sıkıntısı yaşayan dost ve kardeş ülkelere yardım göndermeye devam edeceğiz. Şu anda 82 ülkeye tıbbi malzeme ve maske gönderdik. Kaderimiz ve kederimiz ortaktır inancıyla elimizdeki imkanları salgına karşı tüm insanlık için seferber etmeyi sürdüreceğiz. Açılışını yaptığımız Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi bu mücadelemizde bize büyük katık sağlayacaktır. İnşallah sakuranın o farklı renklerdeki çiçeklerini göreceğimiz zamanlar var. Gerçi bizim erguvan gibidir sakura. 15-20 gün kalır ama yeşili muhafaza eder. Çam çok sağlıklı ve kalıcıdır. 4 mevsim diridir. Ağırlık olarak firmaya rica ettik ne kadar ladin bulursa bu ladinleri de buraya getir. Burası adeta çam ormanı haline dönüşsün. İnşallah kendileri şu anda nerede ladin varsa topluyorlar” dedi.

Konuşmaların ardında Cumhurbaşkanı Erdoğan hastane bölümlerine canlı bağlanarak çalışmalarla ilgili bilgi aldı. Ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan ve katılımcılar hastanenin açılış kurdelesini kesti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan kurdele kesimi sırasında yaptığı kısa konuşmasında ise hastanenin yollarının yapım sürecini hatırlatarak, "Buradaki altyapı ile ilgili önceki belediye başkanlarımızın üstlendiği bu süreçte ne yazık ki yeni belediye başkanının 'bizim imkanlarımız yok, yapamayız' diye çekildiği bu işi talimatımla Ulaştırma Bakanımıza verdik. Sağ olsun Ulaştırma Bakanımız büyük bir gayretle şu anda yoldu viyadüktü bunları tamamladı. Şimdi de metro kısmının inşallah bu hafta devrini alıp süratle metroyu 1 yıl 1.5 yıl içerisinde metroyu bitirmek suretiyle artık bütün vatandaşımız buraya metro ile gelebilme imkanına sahip olacak. Şu an bulunduğumuz noktaya metrodan çıkabilecekler. Ulaşım sorunu da böylece çözülmüş olacak" dedi.

Bakan Koca: 'Hastanelerimizde beklenen yoğunluk olmadan hastalık kontrol altında alınmıştır'

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin açılış töreninde konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, korona virüs salgınıyla ilgili, “Hastanelerimizde beklenen yoğunluk olmadan hastalık kontrol altında alınmıştır, Türkiye sadece kendi ülkesine değil tüm dünyaya sağlık hizmeti sunmaya adaydır” dedi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştiriliyor. Açılış törenine Japonya Başbakanı Şinzo Abe video konferans ile bağlanırken, sosyal mesafe kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen törende Sağlık Bakanı Fahrettin Koca da açıklamalarda bulundu. Koca, hastanelerde yoğunluk oluşmadan yeni tip korona virüs salgınının kontrol altına alındığına dikkat çekti.

“Sağlıkta ülkemizin çağ atladığı bir dönemi yaşadık"

Açılışta konuşan Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, “Sağlıkta ülkemizin çağ atladığı bir dönemi yaşadık. Bu dönemi vatandaşımızın layık olduğu hizmete en üst seviyede kavuşmasını sağlayarak taçlandırmak istiyoruz. Açılışı yapılan bu kompleks sadece bir hastane değil, her biri alanında özelleşmiş 8 hastaneden oluşan bir hastane şehridir. 426 yoğun bakım yatağı toplam 2 bin 682 yatağa sahip. 725 hasta muayene odası var. Tam donanımlı 90 ameliyathaneye sahip. 28 doğum salonu, yatalı 16 yanık ünitesi bulunuyor. Bir günde 35 bin hastaya hizmet verecek kapasitede. 2 bin 800 sismik izolatör ile dünyanın en büyük sismik izolatör binası olma özelliğini taşıyor. Deprem anında bile ameliyatlar ve hizmetler kesintisiz devam edebilecektir” dedi.

“Hastanelerimizde beklenen yoğunluk olmadan hastalık kontrol altında alınmıştır"

Şehir hastanelerine yönelik bilgi veren Koca, “Son dönemde şehir hastaneleri kapasiteleri önemli bir yer tutmakta. 2016 yılından itibaren 10 şehir hastanemiz faaliyete geçmiştir. Başakşehir ile 11’inci şehir hastanesini devreye alıyoruz. 6 şehir hastanesi inşası devam etmekte. Şehir hastanelerimizi sadece günlük hizmet ihtiyacımızı karşılamakla kalmamış, tehlikelere çok önceden set çeken birer tedbir olmuştur. Salgın ile mücadelede yükü ağırlıklı olarak bu hastanelerimiz omuzlamıştır. Covid 19 salgını ile mücadele aşamasında bu yatırımları ne kadar isabetli olduğunu görmüş olduk. Birçok ülkede hastane yatağı ve yoğun bakım kapasitesi yetersiz olurken, ülkemizde sıkıntı yaşanmamıştır. Hastanelerimizde beklenen yoğunluk olmadan hastalık kontrol altında alınmıştır. Şehir hastaneleri sağlıkta gelinen son nokta olarak hedefliyoruz. Amacımız bu hastanelere başvuran her hastanın sağlıkla ilgili sorunlarının tamamını bir merkezde sonuçlandırmasıdır” diye konuştu.

“Sağlık turizminde önde olan her ülkeden daha iyi bir alt yapıya sahibiz"

Türkiye'nin sağlık noktasında iyi bir alt yapıya sahip olduğuna dikkat çeken Koca, “Şehir hastaneleri sadece kamu özel işbirliği ile yapılan hastaneler değil, yeni dönemde en ileri düzeyde sağlık hizmetinin verildiği, hastanın başka bir kuruma sevk edilmediği, eğitim araştırma faaliyetlerini yürütüldüğü müstesna birer üs olacaktır. Bu yolla kaliteli ve özellikle sağlık hizmetleri ile ülkemizi uluslararası sağlık turizminin önemli bir destinasyonu haline getirme yönünde önemli adımlar atıyoruz. Ülkemizin potansiyelini dünyaya açacak, sağlık turizminde önde olan her ülkeden daha iyi bir alt yapıya sahibiz. Sağlık olduğu sağlık tesisleri ve personeli ile Türkiye sadece kendi ülkesine değil tüm dünyaya sağlık hizmeti sunmaya adaydır. Şehir hastanelerimizi donatılan son model teknoloji ve konforu ile hastanecilik alanında ulaşılan en son merhaledir. Ancak bu cihazları ve binaları canlı kılan içinde hizmet verecek kaliteli sağlık personelimizdir. Bugüne kadar doktorundan hasta bakıcısına kadar zorlukları engel görmeyen, mesai sınırı tanımadan hizmet veren sağlık personelimiz bu yeni mekanlara yeni bir ruh verecektir. Bu düzeyde yaygın teknolojik alt yapıya ve bu düzeyde fedakar sağlık personeline dünyada çok az millet sahiptir. Toplumun her ferdini sağlık güvencesine alıp ayrım yapmadan bu hizmeti modern mekanları taşıyan belki de tek ülkeyiz. Sağlık sistemimiz 21. yüzyıl dünyasında Türkiye’nin adını sağlık ülkesi olarak yazdıracaktır” ifadelerini kullandı.

Japonya Başbakanı Abe: "Geliştirdiğimiz ilacı Türkiye'ye bağışlıyoruz"

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin açılış töreninde konuşan Japonya Başbakanı Şinzo Abe, yeni tip korona virüse karşı umut olabilecek bir ilaç geliştirdiklerini belirterek, "Arzu eden ülkelere bağışlayarak klinik çalışmaları geliştireceğiz. Bu çerçevede ilacı Türkiye’ye de bağışlıyoruz" dedi.

Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesinin açılışı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın katılımıyla gerçekleştirildi. Sağlık Bakanı Fahrettin Koca’nın da katıldığı açılış törenine Japonya Başbakanı Şinzo Abe de video konferans ile katıldı. Sosyal mesafe kurallarına uygun olarak gerçekleştirilen törene bağlanan Abe, Japonya’da geliştirilen yeni tip korona virüse karşı umut olabilecek bir ilacı Türkiye’ye de bağışlayacaklarını açıkladı. Abe, konuşmasını Türkçe teşekkür ederek sonlandırdı.

“Emeği geçen herkese minnetlerimi sunuyorum”

Japonya Başbakanı Şinzo Abe, “Sayın Erdoğan tarafından Başakşehir Çam Sakura Şehir Hastanesinin resmi açılış törenine davet edildim. Bana bundan 7 yıl önce İstanbul’u ziyaret edip Japon-Türk dostluğunun simgesi olan Marmara açılış törenini hatırlattı. Küresel sorun olan korona virüs sağlını nedeniyle maalesef bugün İstanbul’u ziyaretim mümkün olmadı fakat böylece Japonya’dan video aracılığıyla Türkiye’de düzenlen törene katılmaktan büyük mutluluk duyuyorum. Ne kadar uzakta olsa benim kalbim Erdoğan ve sevgili Türk halkı ile beraberdir. Öncelikle bu açılış vesilesiyle bu hayırlı girişimde emeği geçen herkese minnetlerimi sunuyorum. Bugün itibarıyla resmi olarak açılan hastane, bizim Japon firmamız ile Türk firması kamu özel sektör ortaklığı ile inşa ettiği son teknoloji ile donanmış, Türkiye’nin en büyük hastanelerinden biridir. Bu hastanenin aslında Haziran ayında faaliyete geçmesi öngörülürken, Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın talimatıyla korona virüs salgını ile mücadelede istifade edilmek üzere öngörülenden erken açılmasına karar verildiğini biliyorum” dedi.

“Sakura ismini bulunduran bu hastanenin sağlık ve esenlik getirmesini diliyorum”

Hastanenin korona virüsle mücadeleye katkı sunacağını belirten Abe, “Böylece bir Japon firmasının Türkiye’nin korona virüs salgını ile mücadelesine katkıda bulunmuş olmasını büyük sevinçle karşılıyorum. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan geçen gün bu hastaneyi Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi olarak adlandırmıştı. Sağlık ve enerjiyi çağrıştıran çam ile Japonya sembolü olan kiraz çiçeği sakura ismini bulunduran bu hastanenin İstanbul halkına sağlık ve esenlik getirmesini diliyorum. Günümüzde tüm dünya korona virüs salgını ile mücadele etmekte. Bu zor günlerde Türk hükümeti ve halkının tedavi yöntemlerinin geliştirilmesi gibi tıbbi çalışmalar başta olmak üzere çeşitli tedbirlerle seferber olmalarına gönülden saygı duyuyorum. Alınan tedbirlerin neticesi olarak Türkiye’de vaka sayısının oldukça azaldığı, vefat oranının düşük tutulmasından dolayı 4 Mayıs'ta normalleşme planının açıklandığını biliyorum. Yeni tip korona salgını ile mücadele etmek için uluslararası işbirliği çok önemli. Bizim öncelikle yapmamız gereken işbirliği, yeni bir ilaç ve aşının geliştirilmesi, bu ilaç ve aşıya adil şekilde ulaşımın sağlanması, gelişmekte olan ülkelere yardım elinin uzatılmasıdır” diye konuştu.

“İlacı Türkiye’ye de bağışlıyoruz”

Geliştirdikleri ilacı Türkiye’ye de bağışlayacaklarını ifade eden Abe, “Japonya’da geliştirilen ve korona virüs tedavisi için bir umut olabileceği düşünülen ilaçtan bahsedersem insani bakımdan biz bu ilacı arzu eden ülkelere bağışlayarak klinik çalışmaları geliştireceğiz. Bu çerçevede ilacı Türkiye’ye de bağışlıyoruz. Ayrıca Türkiye’nin duyduğu ihtiyaca binaen uluslararası örgütlerle işbirliği yaparak sağlık ve tıbbi alanda çalışanlara teknik destek ve malzeme bağışı sağlayacağız. Kendi ülkelerinde korona virüsle mücadele edilerek birçok ülkeye yardım eli uzatan Türkiye’ye saygı duyuyorum. Japonya da korona virüsten etkilenen gelişmekte olan ülkelere yardım için tıbbi gibi çeşitli yöntemlerle destek vermeye hazırdır. Çeşitli alanlarda Türkiye ile de işbirliği yapmak isteriz. Bundan sonra bir süre her iki ülke için korona virüs mücadelesi en önemli mesele olacaktır. Durum sakinleşince ikili ilişkilerimizi güçlendirme birlikte çalışacağız” dedi.
Abe, “İçinden bulunduğumuz 2020 yılı Japonya ile Türkiye arasında dostluğun temelinde yatan Ertuğrul faciasının 130. yıl dönümüdür. Düzenlenmesi planlanan anma töreni maalesef korona virüs nedeniyle ertelenmiş durumdadır. Ertuğrul faciası bizim dostluğumuz kaynağıdır. Anma töreninin kriz sona erdikten sonra gerçekleşmesini bekliyorum” ifadelerini kullandı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi (TOGÜ) öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık kiliminin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek, "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi.
Manisa Manisa’da aile yapısının güçlendirilmesi için toplantı yapıldı Manisa Valisi Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirilen Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısında toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Koordinasyon Kurulu Toplantısı Vali Vahdettin Özkan başkanlığında gerçekleştirildi. Toplantıda; toplumun temel yapı taşı olan ailenin korunması, güçlendirilmesi ve aile odaklı sosyal politikaların etkinliğinin artırılmasına yönelik çalışmalar ele alındı. 2025 yılının "Aile Yılı" ilan edilmesi kapsamında Manisa’da yürütülen faaliyetler ve projeler gözden geçirilerek, uygulamaların mevcut durumu ve geliştirilmesine yönelik hususlar değerlendirildi. Vali Vahdettin Özkan, güçlü aile yapısının güçlü bir toplumun temeli olduğunu belirterek, Manisa’da aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının daha etkin şekilde yürütülmesi amacıyla çalışmaların süreceğini ifade etti. Vali Özkan konuşmasının devamında "Aileyi ve insanı odağa almak, sağlıklı ve güçlü bir toplumun temelidir. İnsani değerlerin tabiatına uygun refleksler geliştirmek, toplumsal dayanışmayı güçlendirecektir. Valilik olarak kurumlarımız ve STK’larımız ile yürüttüğümüz çalışmalar, aileyi merkeze alan sosyal hizmet ve destek mekanizmalarının etkinliğini artırmayı amaçlamaktadır. Sosyal hizmet uzmanlarımızın tespitleri doğrultusunda, uygulamalarda iyileştirme yapılması gereken alanları belirleyip daha etkili adımlar atmak için çalışacağız" ifadelerini kullandı. Toplantıda, ayrıca 2025 Aile Yılı kapsamında elde edilen kazanımlar da dikkate alınarak, 2026 yılı çalışmalarının planlanmasına katkı sunmak amacıyla paydaş kurumların görüş ve önerileri alınarak; yeni dönem faaliyetlerinin daha etkili ve koordineli yürütülmesine yönelik istişarelerde bulunuldu.
İstanbul Arnavutköy‘de büyük istihdam seferberliği başlıyor Arnavutköy Belediyesi, Cuma ve Cumartesi günleri düzenleyeceği Kariyer ve İstihdam Fuarı ile iş arayan vatandaşları, 80’den fazla firmanın katılım sağlayacağı kapsamlı bir etkinlikle buluşturacak. Arnavutköy Belediyesi, gençlerin ve iş arayan vatandaşların kariyer hedeflerini desteklemek ve istihdam imkanlarını artırmak amacıyla 26-27 Aralık 2025, Cuma ve Cumartesi günlerinde Kariyer ve İstihdam Fuarı düzenliyor. Arnavutköy Şehir Parkı’nda gerçekleştirilecek olan fuar, 40 farklı sektörü temsilen 80’den fazla firmayı bir araya getirerek iş dünyası ile bireyler arasında güçlü bir köprü oluşturacak. Katılımcılar, firmalarla birebir iş görüşmeleri yapma imkanı bulurken, aynı zamanda atölye çalışmaları ve çeşitli etkinlikler aracılığıyla kariyer planlamalarına katkı sunacak bilgiler edinebilecek. Kariyer ve İstihdam Fuarı, iş dünyasına adım atmak isteyenler için önemli fırsatlar sunarken; profesyonel gelişimi destekleyen etkinliklerle katılımcıların bilgi ve deneyim kazanmalarına imkan tanıyacak. Arnavutköy Belediyesi’nin öncülüğünde gerçekleştirilen bu fuar, gençlerin kariyer yolculuklarına rehberlik etmeyi, iş arayan vatandaşların ise doğru istihdam fırsatlarına ulaşmasını sağlamayı hedefliyor. Öte yandan, İstanbul’un gelişen ilçesi Arnavutköy’de, özellikle Hadımköy bölgesinde artan sanayi kuruluşlarının nitelikli personel ihtiyacı her geçen gün yükselirken; Karaburun’un turizm potansiyeliyle birlikte hizmet ve turizm sektörlerinde de yeni istihdam alanları oluşuyor. İstanbul Havalimanı’na ev sahipliği yapan ilçe, havacılık, lojistik ve hizmet sektörlerinde ortaya çıkan yoğun personel talebiyle de dikkat çekiyor. Kariyer ve İstihdam Fuarı’nın, bu alanlarda oluşan iş gücü ihtiyacı ile iş arayanları aynı zeminde buluşturması hedefleniyor.
Tokat Tokat’ta Kızık kilimi özel ihtiyaçlı çocuklarla yeniden hayat buldu Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor, Kızık Kilimi" projesiyle özel ihtiyaçlı çocuklar Tokat’ın coğrafi işaretli kültürel mirasına dokunarak hem sosyal hayata katılıyor hem de geleneksel kilim dokuma geleneğini yaşatıyor. Tokat Gaziosmanpaşa Üniversitesi öncülüğünde hayata geçirilen "Özel Eğitimin Elinden Tarih Dokunuyor: Kızık Kilimi" projesinin açılışı gerçekleştirildi. Tokat’ın önemli kültürel değerlerinden biri olan Kızık Kilimi’nin yaşatılması ve gelecek nesillere aktarılmasını amaçlayan proje, özel eğitim öğrencilerinin aktif katılımıyla dikkat çekti. TOGÜ Eğitim Fakültesi, Özel Eğitim Uygulama ve Araştırma Merkezi, Toplumsal Katkı ve Sosyal İnovasyon Koordinatörlüğü, Sürekli Eğitim Araştırma ve Uygulama Merkezi ile Tokat Halk Eğitim Merkezi iş birliğinde hazırlanan projenin açılışı, TOGÜSEM Binası Taşlıçiftlik Kampüsü’nde düzenlendi. Proje kapsamında özel ihtiyaçlı bireyler, geleneksel el sanatlarından biri olan Kızık Kilimi dokuma sürecine dâhil edilerek hem mesleki hem de kültürel kazanımlar elde etti. Etkinlikte, kilim dokuma tezgâhlarında yapılan çalışmalar katılımcıların beğenisine sunuldu. "Özel ihtiyaçlı çocuklar kültürel mirasa dokunuyor" Projenin özel eğitim alanında farkındalık oluşturduğunu belirten TOGÜ Rektörü Prof. Dr. Fatih Yılmaz, Tokat’a özgü Kızık Kilimi geleneğinin yaşatılmasına önemli katkı sağladığını ifade ederek; "Biliyorsunuz coğrafi işaretli Tokat’ın kültürel mirası olan Kızık kilimini sosyal sorumluluk vizyonumuz özelinde birleştirerek Milli Eğitim Müdürlüğümüz ile iş birliği halinde bir projeye dönüştürdük. Burada başta unutulmaya yüz tutmuş somut olmayan kültürel mirasımız olan Kızık kilimini tekrar canlandırmak ve gün yüzüne çıkartmak amacıyla özel öğretim bölümü öğrencilerimizin de desteğiyle özel ihtiyaçlı çocuklarımıza burada eğitimler veriliyor. Kızık kilimi dokuma ustaları sınırlı. Bu alanda da bir ihtiyaç var. Geleneğimizin yaşatılması gerekiyor. Bunu daha önemli kılan özel ihtiyaçlı çocuklarımızın eliyle yapmaları oldu. Özel ihtiyaçlı çocuklarımız okullarını bitirdikten sonra sosyal yaşamdan uzaklaşıyorlar. Bunların sosyal yaşama katılmaları açısından bu projeyi çok kıymetli buluyorum" dedi. (YK-RM-