EKONOMİ - 24 Mart 2023 Cuma 14:33

Balıkçılardan uyarı: 'Balık yemek isteyen vatandaşlar son bir ayı iyi değerlendirsinler'

A
A
A
Balıkçılardan uyarı: 'Balık yemek isteyen vatandaşlar son bir ayı iyi değerlendirsinler'

Denizlerde av yasağı başlamasına az süre kala tezgahlarda balık miktarı azaldı. Balıkçılar, balık yemek isteyen vatandaşlara son bir ayı iyi değerlendirmeleri yönünde uyarılarda bulundu. Tezgahların en ucuz balığı ise kilosu 100 TL ile hamsi ve istavrit oldu.

Balık avı yasağının bitimine 1,5 ay kala tezgahlarda azalma başladı. Balık tezgahlarında azalmalar olsa da çeşidin çok olduğu görüldü. Balıkçılar vatandaşların önümüzde ki günleri iyi değerlendirmesini yönünde uyardı. Talebin en çok hamsi ve istavrit ve olduğunu söyleyen balıkçılar, bu balıkların kilosu 100 TL’den satıldığını belirtti.

Balıkçılardan uyarı: 'Balık yemek isteyen vatandaşlar son bir ayı iyi değerlendirsinler'

“Vatandaşlar balık yemek istiyorlarsa son bir ayı değerlendirsinler”

Balık sezonun bitmesine son bir ayın kaldığını ifade eden balıkçı Selim Albayrak, “Fiyatlar sezona göre normal seyrediyor. Sezonun bitmesine az bir süre kaldı olan balıklar sezonun son balıkları. Bu sene palamutçuluk oldu sezonu güzel kapatıyoruz. Vatandaşları bekliyoruz. Son bir ayı değerlendirsinler. Balık fiyatları borsa gibidir. O yüzden balık ne kadar çok gelirse otomatikman aşağı düşer. Şu anda talep normal. Ramazandan dolayı çok fazla talep olmuyor. Fiyatlar normal hamsinin kilosu 100 TL, istavrit 100 TL, çinakop 200 TL’den satıyoruz” şeklinde konuştu.

Balıkçılardan uyarı: 'Balık yemek isteyen vatandaşlar son bir ayı iyi değerlendirsinler'

“Balık tezgahlarında biraz azalma var”

Balık sezonunun sonuna geldiklerini belirten balıkçı Samet Balyemez, “Şu anda tezgahlarda biraz azalma var. Şu anda hamsi, istavrit, çinakop gibi balıklar tercih ediliyor. Vatandaş balık yemek istiyorsa balık yemenin tam zamanı. Tezgahın en ucuz balıkları hamsi, istavrit. Hamsi geçtiğimiz aylara göre büyüdü fiyatı normal. Hamsi ve istavritin kilosu 100 TL, çinakop, uskumru 200 TL, barbun 200 TL, çupra 120 TL’den satıyoruz. Sezon bittikten sonra hamsi, palamut gibi balıkları tezgahlarda göremeyeceğiz. Yasaktan kaynaklı büyük gemiler çıkamayacak ama olta balığı ve küçük tekneler çıkar. Yasaktan kaynaklı olta ve tekne balıklarında 40-50 TL zam gelebilir. İsmarit balığı almaya geldiğini ifade eden bir vatandaş, “Bu balığa çok talep yoktur fakat ben çok severim. Yaklaşık 7 kilo aldım. Bu balığın ızgarası çok güzel olur” diye konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Eray Yazgan: "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var" Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan, kulüpten kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi olmadığını, bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanına geldiğini belirterek, "Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık" dedi. Yazgan ayrıca tutuklu bulunan sarı-kırmızılı futbolcu Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktıklarıyla ilgili algı yapıldığını ifade ederek, "Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz" şeklinde konuştu. Galatasaray Başkanı Dursun Özbek, Kemerburgaz Metin Oktay Tesisleri’nde sarı-kırmızılıları takip eden muhabirlerle sohbet toplantısında bir araya geldi. Toplantıda Galatasaray Sportif AŞ Başkan Vekili Abdullah Kavukcu ve Galatasaray Genel Sekreteri Eray Yazgan da yer aldı. Galatasaray’ın daha önce sponsorluk sözleşmesi imzaladığı ve yasadışı bahisle ilişkilendirildiği için iptal ettiği sponsorluk konusuna açıklık getiren Eray Yazgan, "Bizim kulübümüzden kimsenin ’M.g.news’ ile direkt görüşmesi yok. Bir ajans vasıtasıyla bize geliyorlar. Benim veya bizden herhangi bir yöneticinin böyle bir görüşme yapması söz konusu değil. Söz konusu firmanın ismini ilk defa konu yönetime geldiği gün öğrendim. Bir ajans vasıtasıyla pazarlama departmanımıza gelmişler. Bu firma bizimle anlaşmadan önce firmanın boy boy başka statlarda reklamları dönüyordu. Başka kulüpler de bu firmayla anlaşma yapmış. Bunun bir haber sitesi olduğu söylendi. O dönemde Taksi vs. bir çok farklı mecraya reklam vermişler. Bu site, baktığınız zaman bir spor haber web sitesi. Fakat bu sitenin farklı bir siteye yönlendirme yaptığı söyleniyor. Bizi yönlendiren bir ajans var, buna onay veren bir federasyon var. Biz, çok dolaylı bir yoldan suçlandık. Ben sadece imza yetkilisi olduğum için suçlanıyorum. Bu sözleşmenin imzalandığı gün farklı bir imza yetkilisi arkadaşımız bunu imzalamış olsa idi, şu an o benim durumumda olacaktı. Dolayısıyla aldığımız bir yönetim kurulu kararı çerçevesinde yapılmış bir işlem var" ifadelerini kullandı. "Metehan’ın duruşmasına yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi" Bahis soruşturması kapsamında tutuklanan Galatasaraylı futbolcu Metehan Baltacı’yı bu süreçte yalnız bıraktıklarına yönelik algı yapıldığını söyleyen Yazgan, "Metehan Baltacı’yı yalnız bıraktığımıza dair yanlış bir algı var. Duruşmasına bizim yönetim kurulu üyemiz Can Natan ile kulüp avukatımız girdi. Kendi avukatı da orada hazır bulundu. Yönetici arkadaşlarımız, kendilerini ziyaret etti. Sportif direktörümüz de kendisini ziyaret etti. Bir yargı süreci var. Konuşmak çok doğru değil. Metehan’a itimadımız tam. 18 bin TL’lik bir tutardan bahsediyoruz. Kiralık oynadığı dönemdeki süreçle alakalı bir durum. Biz, sürecin sonunda Metehan’ın suçsuz çıkacağına eminiz. Dönem dönem tutukluluğa itiraz oluyor. O itirazı yaptık" şeklinde konuştu.
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."