POLİTİKA - 28 Mayıs 2014 Çarşamba 22:14

Bakan Zeybekci'den Gezi olayları ve 17 Aralık eleştirisi

A
A
A
Bakan Zeybekci'den Gezi olayları ve 17 Aralık eleştirisi

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonlarını eleştirdi.

Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, Gezi olayları ve 17 Aralık operasyonlarını eleştirerek, "İki operasyon, ikisi üst üste o kadar dramatik şekilde çalıştı ki, 30 Mart'ta millet Başbakanına, hükümetine öyle bir sahip çıktı ki, millet sandığa öyle bir destan yazdı ki, herkes anlar inşallah. Ama görüyoruz ki yine anlamamakta kararlılar" dedi.

Antalya'da bulunan Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci, AK Parti Antalya İl Başkanlığı’nı ziyaret etti. Burada konuşan Bakan Zeybekci, Antalya teşkilatını 30 Mart seçimlerinde gösterdiği başarıdan dolay tebrik ettiğini ifade etti. Antalya'nın yeniden AK belediyecilik hizmetleriyle tanışma imkanı yakaladığını belirten Bakan Zeybekci, "Biz belediye başkanımızla 2004 yılında devre arkadaşıyız. Biz Denizli Belediye Başkanlığı, o Antalya Büyükşehir Belediye Başkanlığı ile başladık. Biz devam ettik, Antalya bir ara verdi. Yeniden Türell'e Antalyamız yeni projelerle tanışacak. Antalya çok farklı bir noktaya geldi. Antalya nüfusu itibariyle Türkiye’nin beşinci büyük ili oldu. Bir ucundan diğer ucu büyükşehir sınırları haline geldi. Türkiye’de yerel yönetimlerin yeniden dizayn edildiği bir dönemde Antalya belediyecilikte Türkiye’yi örnek olacak şekilde görülecek, fark edilecek. Buna vesile olanlar teşkilattır. Teşkilat olmadan hiç kimse bir şey başaramaz" diye konuştu.

BAKAN ZEYBEKCİ'DEN ANTALYAYA ÖVGÜLER
Antalya'nın kendileri için önemli bir il olduğunu dile getiren Bakan Zeybekci, "Antalya cumhuriyetimizin 100. yılında hedeflerimize ulaşmada lokomotif illerimizden biri. Bundan 10 sene önceki Türkiye’nin toplam turist sayısını tek başına yapar hale gelmiştir bugün. 12 milyon turisti çeken, bizim 2023 hedeflerimizde 150 milyar dolarlık hizmet gelirlerimizde en önemli şehirlerden biri olacak. Antalya tarımda, teknik ve bilimsel tarımda örnek olacak. Antalya bir spor merkezidir ve ileride bir spor merkezi olacak. Antalya aynı zamanda bir sağlık, kültür merkezi haline gelecek, medeniyetlerin buluştuğu bir şehir haline gelecek. Antalya, Türkiye’nin dünyaya açılan penceresi, Akdeniz’in başkenti haline gelecektir. Antalya, Akdeniz’in başkenti olma noktasında en öne çıkan illerden biridir. Antalya bugün Türkiye’nin de ilerisine geçen şehir olarak nadir şehirlerdendir. Türkiye dendiği zaman İstanbul diye söylenen, ondan sonra Antalya diye söylenen bir şehirdir" dedi.
Bugün Türkiye'nin çok başka bir yere geldiğine vurgu yapan Bakan Zeybekci, "Türkiye’de bu ülkenin şehirleri, caddelerinde veyahutta köylerinde, sokaklarında 780 bin kilometresinde başı en dik, yüzü en ak, görevini yapmış olmanın gururunu yaşıyoruz. Biz verdiğimiz bütün sözleri tutmanın mutluluğu içindeyiz. 36 milyar dolardan 152 milyar dolar ihracata geldik. Ülkemiz geçen hafta satın alma paritesine göre dünyanın en büyük 15’inci ekonomisidir. 10’uncu büyük ekonomi olmaya ne kadar kararlı yürüdüğümüzün göstergesidir. Yani 2 milyon insanımız 2002 yılında günlük 2 dolarlık gelir seviyesinin altında yaşıyordu. Yine 2002’deki bu rakam son derece önemli Türkiye’de nüfusumuzun yüzde 30’u günlük 4.3 dolarlık gelir seviyesinin altında yaşıyordu. 2012 sonu itibariyle 1 dolar ve 2.15 dolar altında yaşayan hiçbir vatandaşımız kalmadı. Aynı zamanda Türkiye’de günlük 4.3 dolarlık gelir seviyesi ki 2002’de yüzde 30’du, 2012 sonu itibariyle bu rakam yüzde 30’dan yüzde 2’ye düştü. 2014 sonu itibariyle bunun sıfırlanmasını bekliyoruz. Türkiye, 2016 itibariyle dünyada en yüksek gelir grubundaki ülkeler grubuna geçecek, milli gelir ve ihracatımızdaki artışlarla" şeklinde konuştu.

"2013 TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİYDİ"
Türkiye olarak çok önemli hedefleri olduklarına vurgu yapan Bakan Zeybekci, "Türkiye olarak çok önemli ihracatlarımız var. 2013 yılı Türkiye için çok önemli bir yıldı. 2013’ün Mayıs ayında yurtdışından gelenlere sorabilirsiniz. Dünyadaki faiz oranlarını sorun. Oradaki vatandaşlarımız yüzde 5/6/7 ile kredi kullanıyordu. Türkiye’de yüzde 5’in altına düşmüştü. Türkiye IMF’ye son borç taksitini de 2013 Mayıs ayında ödeyerek sıfırladı. Türkiye dünyanın en büyük havaalanı inşaatına başlamıştı, en uzun köprüsünü Marmara Denizi üzerine inşa etmeye başlamıştı. Türkiye tüp geçidin birini bitirmişti, ikinci tüp geçidin inşaatına başlamıştı. Merkez Bankası rezervleri 135 milyar doların üzerine çıkmıştır. THY dünyada en çok ülkeye uçan havayolu haline gelmiştir. THY, bu sene itibariyle Luffhansa’yı da geçerek Avrupa’da bir numara haline geldi. Türk müteahhitlerinin dünyada altığı toplam ihale sayısı 284 milyar dolar ile dünyada Çin’den sonra ikinci sıraya geldi. Türkiye turizmde dünyada 6. sıraya geldi. Birçok alanda Türkiye ilk üçlerde, beşlerde, onlarda yer almaya başladı. 2001/2002 yılında Türkiye’nin ne halde olduğunu, sözleri biliyorsunuz. Türkiye’de ekonomiyi kim yönetiyordu, Türk ekonomisini IMF masası şefi yönetiyordu. Marco Coterelli geldiği zaman Ankara’daki hükümet hizaya geçerdi. Gelirdi IMF’nin ev ödevlerine bakardı. Türkiye’de ekonomi yerle bir olurdu. IMF ile olmadı, bitmedi, Dünya Bankası'ndan bir ekonomi bakanı geldi. Dışarıdan geldi bu ekonomi bakanı, istemediği zaman dönemin bakanı Ecevit, Antalya’da acil bir hizmet için 3 milyon doların altına imza atamazdı. Türkiye bu hallerdeydi. Türkiye’nin ne seviyelerde olduğunun bilinmesi için söylüyorum. Onun için 2013 Türkiye için son derece önemliydi" dedi.

GEZİ ELEŞTİRİSİ
Bakan Zeybekci şöyle konuştu:
"2013’te bir anda o hakikaten zirve yaptığımız Mayıs ayında 12 tane ağacın yerinin değiştirilmesiyle, Taksim’in yayalaştırılmasıyla ilgili yer yerinden oynatılmaya, Türkiye karıştırılmaya çalışıldı. O günün Türkiye'sinde o Gezi olaylarında bir anda İstanbul’da sürpriz şeylerle karşılaştık. Bir anda tüm dünyaya yayın yapan uluslararası kuruluşlar, Türk güvenlik kuruluşlarının Türkiye’de onlarca yabancı ülke vatandaşlarının provakosyonların içinde olduğu vakalar, hatırlayın. Akşam saatlerinden sonra Taksim Platformu kapının önünde basın mensuplarına açıklama yaptı. Sordular ne görüştünüz, ne istediniz dediler. Hükümetten taleplerimizi söyledik dediler. Üçüncü havaalanının durdurulması, nükleer santrallerin durdurulması, tüp geçidin durdurulması, hayretler içinde seyrettik. Hani ağaçlardı, Taksim projesiydi. Ne alakası var? O gün gördük, o mübarek İstanbul’da, bütün dinlerin barış kenti olmuş olan İstanbul’da zulüm 1453’te başladı diye yazdılar. Onun için oynanan oyunun farkındayız. Türkiye ile ilgili oynanan oyunun farkındayız. Mayısta Başbakanımızın, hükümetimizin duruşuyla, halkımızın milli iradeye sahip çıkmasıyla, o müthiş mitinglerle olaylar kapandı" diye konuştu.

17 ARALIK OPERASYONU
Gezi olaylarının ardından başka bir hareket başladığına değinen Bakan Zeybekci, "Yıllardan beri sen bu memlekette iddia ettiğin, olduğu şeyleri tespit edeceksin, iyi niyetliysen, bu ülkeyi seviyorsan niye suçüstü yapmadın, niye bekledin, niye biriktirdin. Madem öyle bir iddian vardı. Bu meselelerin hepsi AK Parti'ye, Tayyip Erdoğan'ı hedef alma değildi, Türkiye hedef alındı. 17 Aralık’ta başlayan süreçte bir gün bir mahkeme kararı gördüm. Binlerce sayfa iddianame, sadece iddianamenin başındaki özeti bin küsur sayfa. 15 dakika sonra mahkemeden karar geldi. Mahkeme kararı neydi, bu Mayıs olaylarında durdurulsun dediğimiz o ülkemizin yüz akı olmuş işleri yapan müteahhitlerimizin gerek şahsi, gerek şirketlerinin mal varlığının dondurulması, Türkiye’yi itibarsızlaştırma çabasıydı. İki operasyon, ikisi üst üste o kadar dramatik şekilde çalıştı ki, 30 Mart'ta millet Başbakanına, hükümetine öyle bir sahip çıktı ki, millet sandığa öyle bir destan yazdı, koydu ki, herkes anlar inşallah diyoruz ki, ama görüyoruz ki yine anlamamakta kararlılar" ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanlığı seçimine de değinen Bakan Zeybekci, "Bu Ağustos ayında millet mesajını çok daha anlaşılır şekilde verecektir. Durmak yok yola devam" dedi.

Bakan Zeybekci, daha sonra Antalya Serbest Bölge'yi gezip, fabrikalarda incelemelerde bulundu.

İSA AKAR-SABRİ ÇAĞLAR-RECEP ORHAN

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kütahya Tavşanlı’da Aralık ayı sonunda da Melki mantarı bereketi Kütahya’nın Tavşanlı ilçesinde halk arasında "Melki" olarak bilinen Kanlıca mantarı, Aralık ayının son günlerinde de tezgahları süslemeye devam ediyor. Fiyatı sezon başına göre hayli düşen mantara vatandaşlar yoğun ilgi gösteriyor. Kütahya’nın Tavşanlı ilçesi Durak Mahallesi’nde bulunan ve halk arasında "Kantar" olarak bilinen bölge, adeta bir mantar pazarına dönüştü. Eylül ayında başlayan mantar sezonu, kış mevsiminin ortasına gelinmesine rağmen tüm hızıyla sürüyor. Dağlardan büyük emeklerle toplanan Melki mantarının fiyatındaki düşüş ise dikkat çekiyor. Sezon başında kilogramı 400 TL’den satılan mantar, şimdilerde 100 ile 150 TL arasında alıcı buluyor. Uzun yıllardır mantar toplayıcılığı ve satıcılığı yapan Cemil Akdağ, sürecin zorluklarını ve mantarın rotasını anlattı. Akdağ, melkinin kar yağana kadar çıkmaya devam edeceğini belirterek şunları söyledi: "Melki satışları kar yağana kadar devam eder. Melkiler ilk çıktığında 400 lira idi, şimdi bollukla beraber 100-150 TL’ye kadar düştü. Eylül ayında çıkmaya başlayan melkiler, Aralık ayı sonuna kadar toplandı ve satışı sürdü. Ancak toplaması gerçekten çok zor, gün boyu dağ dağ geziyoruz. Son zamanlarda mantarlar özellikle Yaylacık ve Domaniç ilçesi Sarıot köyü ormanlarında yoğunlaşıyor." Havanın henüz karla kaplanmamış olmasını fırsat bilen satıcılar, ormanların derinliklerinden topladıkları bu doğal lezzeti "Kantar" bölgesinde kurdukları tezgahlarda vatandaşlara sunmaya devam ediyor.
Gaziantep Kubba’dan Gaziantep’in kurtuluşu ve Regaip Kandili mesajı Medical Point Gaziantep Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Kubba, 25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluşu ve Regaip Kandili dolayısıyla mesaj yayımladı. Medical Point Gaziantep Hastanesi Yönetim Kurulu Başkanı Hayrullah Kubba, 25 Aralık Gaziantep’in Kurtuluşu dolayısıyla yaptığı açıklamada, şehrin gösterdiği eşsiz direnişin bugün hala ilham kaynağı olduğunu vurguladı. Kubba, "Gaziantep, vatan sevgisinin, birlik ve beraberliğin en güçlü örneklerinden biridir. Bu topraklar, büyük fedakârlıklar ve kahramanlıklarla bizlere emanet edilmiştir" dedi. Aynı gün idrak edilen Regaip Kandili’nin taşıdığı manevi anlamlara da dikkat çeken Kubba, "Böylesine anlamlı bir günde, hem şehrimizin kurtuluşunu kutluyor hem de Regaip Kandili’nin huzurunu yaşıyoruz. Bu mübarek gecenin birlik, kardeşlik ve dayanışma duygularımızı pekiştirmesini temenni ediyorum" ifadelerini kullandı. Hayrullah Kubba, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere, Gaziantep’in kurtuluşunda canlarını feda eden tüm şehit ve gazileri rahmet, minnet ve şükranla andığını belirterek, Regaip Kandili’nin tüm İslam alemine sağlık, barış ve esenlik getirmesi temennisinde bulundu. Gaziantep, bugün hem tarihine sahip çıkmanın onurunu hem de manevi bir gecenin huzurunu bir arada yaşayarak, geçmişten geleceğe uzanan güçlü duruşunu bir kez daha ortaya koyuyor.
Kocaeli GOSB Teknopark’ta Ar-Ge ve inovasyonun başarıları ödüllendirildi GOSB Teknopark tarafından düzenlenen ödül töreninde, Ar-Ge, inovasyon ve ihracat alanlarında başarı gösteren firmalar 10 farklı kategoride ödüllendirildi. Gebze Organize Sanayi Bölgesi (GOSB) Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen törene, Kocaeli Vali Yardımcısı Ertuğ Şevket Aksoy, GOSB yönetimi, sanayiciler, akademisyenler ve iş dünyası temsilcileri katıldı. Programda konuşan GOSB Teknopark Genel Müdürü Prof. Dr. Murat Çemberci, gerçekleştirilen ekonomik etki analizinin sonuçlarını paylaştı. Teknopark firmalarının uluslararası rekabet gücüne değinen Çemberci, "GOSB Teknopark bünyesinde faaliyet gösteren firmaların son yıllardaki performanslarını ve bu süreçte sunulan teşviklerin etkilerini ekonomik, sosyal ve çevresel boyutlarıyla ele alan kapsamlı bir analiz gerçekleştirdik. Bu analizle birlikte GOSB Teknopark’ın bölge ve ülke ekonomisine sağladığı katma değeri, akademik dilin karmaşıklığından arındırarak iş dünyası ve kamu sektörü için anlaşılır, somut ve eyleme dönüştürülebilir verilerle ortaya koyduk" dedi. İhracatta yüzde 300’lük rekor artış Prof. Dr. Çemberci, sözlerini şöyle sürdürdü: "Bu rapor, GOSB Teknopark’ın sadece bir teknoloji ve inovasyon merkezi olmadığını; ekonomik büyümeyi destekleyen, nitelikli istihdamla beşeri sermayeyi güçlendiren, kamu kaynaklarını toplumsal değere dönüştüren ve tüm bunları yaparken çevresel ayak izini azaltmayı başaran entegre bir sürdürülebilirlik modeli olduğunu açıkça ortaya koymaktadır. İncelenen dönemde Teknopark firmalarımız yaklaşık 20 milyar TL gelir elde etti. Bu gelirin yaklaşık yüzde 60’ı doğrudan Ar-Ge faaliyetlerinden sağlandı. Aynı dönemde ihracat gelirlerimiz yüzde 300’ün üzerinde artış göstererek yaklaşık 600 milyon TL’ye ulaştı. Bu veriler, GOSB Teknopark firmalarının uluslararası pazarlardaki rekabet gücünü ve küresel talebi karşılama kapasitesini net biçimde ortaya koymaktadır." "Başarıları ödüllendirmek için bir aradayız" GOSB Yönetim Kurulu Başkanı Ercüment Sarıtaş ise sanayinin geleceğinin teknoloji ve bilgi paylaşımıyla şekillendiğini vurguladı. Teknoparkın sanayi, üniversite ve girişimcileri buluşturan yaşayan bir platform olduğunu belirten Sarıtaş, "Günümüz dünyasında sanayi artık yalnızca üretim kapasitesiyle değil; bilgi, teknoloji, Ar-Ge ve inovasyonla rekabet ediyor. GOSB Teknopark, sanayi ile teknolojiyi aynı hedefte buluşturan stratejik bir yapı olarak konumlanıyor. Biz GOSB olarak sanayinin geleceğinin; iş birliği kültürüne dayalı, bilgi paylaşımına açık, girişimciliği destekleyen ve sürdürülebilirliği merkeze alan ekosistemlerle mümkün olduğuna inanıyoruz. Teknoparkımızı aynı zamanda sanayi, üniversite ve girişimcilerin bir araya geldiği yaşayan bir iş birliği platformu olarak değerlendiriyoruz. Bu vesileyle başarılarıyla bizlere ilham veren tüm firmalarımızı tebrik ediyor, bu ekosistemin gelişmesine katkı sunan tüm paydaşlarımıza teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Tören, 10 farklı kategoride dereceye giren firma temsilcilerine ödüllerinin verilmesiyle sona erdi.
Balıkesir Balıkesir’de üniversiteliler sıfır atık projesi başlattı Burhaniye İlçesinde, Balıkesir Üniversitesine bağlı Uygulamalı Bilemler Fakültesi öğrencileri "Taşırken Dönüştür" adı altında sıfır atık projesi başlattı. Gastronomi bölümü 3. Sınıf öğrencilerinin başlattığı proje kapsamında öğrencilerin ürettiği reçel ve turşu kavanozları esnaflara dağılırken, sıfır atık hakkında bilgilendirme yapıldı. İlçenin Hürriyet Caddesinde bir araya gelen öğrenciler caddedeki esnafları ziyaret ederken, etkinliğe Uygulamayı Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmet Oğuzhan İlban ile Burhaniye Ticaret Odası Başkanı Hasan Varol da katıldı. Caddedeki esnafları ziyaret eden 5 öğrenci, üzerinde Taşırken Dönüştür yazan torbalar içinde turşu ve reçel dağıttı, sıfır atık konusunda bilgilendirme yaptı. Öğrenciler Hürriyet Caddesindeki 30 esnafı ziyaret etti. Projede görev alan öğrenciler mutluluklarını dile getirdi. Esnafları Bilinçlendirmek istediklerini kaydeden Ziynet Yayla "Biz Burhaniye Uygulamalı Bilimler Gastronomi 3.Sınıf öğrencisiyiz. Fakültemizde sosyal sorumluluk projesi kapsamında sıfır atık adına bir proje yürütüyoruz. Projemizin adı Taşırken Dönüştür. Projeni amacı sıfır atık bilincini yaygınlaştırmak. Bu konuda insanları bilgilendirmek. Bu projelerde insanları bilinçlendirmeyi amaçladık" dedi. Begüm Taslacı da, "Bu günkü projemizin adı Taşırken Dönüştür. Bu projede 5 kişi görev alıyoruz. Meyveleri sebzeleri atmak yerine bunların hepsini kullanarak turşu ve reçeller yapıyoruz. Fazlalarını atmıyoruz. Bu projemizin amacı atığı minimum seviyeye indirmek" dedi. Zeki Özkan ise, "Bu gün projemiz gereği halkımızı ve esnaflarımızı bilinçlendirmek için çanta dağıtımına çıktık. Atıklardan ürünler ürettik, tüketilebilir şekilde. Bu ürünlerle esnafı bilinçlendirmek en büyük hedefimiz bu proje de olduğum için mutluluk duyuyorum" diye konuştu.