POLİTİKA - 21 Ocak 2022 Cuma 18:35

Bakan Soylu: 'Terörle mücadelede tünelin ucundaki ışığa yaklaştık'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Terörle mücadelede tünelin ucundaki ışığa yaklaştık'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin terörle mücadelesinin kararlılıkla devam ettiğini belirterek, “Terörle mücadelede tünelin ucundaki ışığa yaklaştık” dedi.

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Bakanlığın Eğitim Dairesi Başkanlığında gerçekleştirilen 110. Dönem Kaymakam Adayları Uyum Kursu’nun son gününde kaymakam adaylarıyla bir araya geldi. Bakan Soylu, Kaymakam adayları ile görüşmesinden önce Nüfus ve Vatandaşlık İşleri Genel Müdürlüğü'nün mobil tırını gezerek tır hakkında çeşitli bilgiler aldı. Tır içerisinde bir kişinin de ehliyetinin yenilenme işlemi gerçekleştirildi. Mobil tırı gezdikten sonra kaymakam adaylarıyla bir araya gelerek konuşma gerçekleştiren Bakan Soylu, 110'uncu Kaymakam Adayları arasında 16 kadın kaymakam adayının olduğunu söyledi.

“Batının toplamından fazla uyuşturucu madde yakalıyoruz”
Türkiye’nin birçok olayla karşı karşıya kaldığını, yine de olumsuzluğa ve kesintilere rağmen devlet geleneği sayesinde ayakta kaldığını dile getiren Bakan Soylu, “Cumhurbaşkanımızın birikimi, iyi yönetmesiyle, doğru kullanmasıyla ve milletimizin gücüyle, bu geleneğiyle milletin değerlerini inancını doğru bir şekilde harmanlamasıyla ve yıllardır ülkemizin başına musallat olan vesayeti söküp atmasıyla tarihi zirvemize çıkıyoruz. Bizim ihtiyacımız doğru bir istikamette ilerleyen bir lider ve o istikametten sapmayacak yürekli devlet adamları. Bu sayede bugün terörün belini kırdık. Terörden illallah etmiş şehirlerimizi marka şehirler haline getirmeye çalışan bir anlayışla buluşturmuştur. Genç nesillerimizi, emanetlerimizi zehirlemek isteyen batının toplamından fazla uyuşturucu madde yakalıyoruz. Bu sayede Türkiye’nin ilgi alanlarını etki alanları haline getiriyoruz. Bu sayede gerçekleştirmek istedikleri, helikopterlerle, uçaklarla milletimizin masum insanlarının üzerine hunharca ateş ettikleri, ele geçirmek istedikleri ülkemiz için 15 Temmuz darbesini alıp başlarına geçirdik” dedi.

“2023’te ülkemizin ve Cumhuriyetimizin ikinci asrının kodları çizilecek”
2023 ve sonrasının güçlü bir gelecek inşa etmek isteyenler arasında önemli bir tercih olacağını belirten Bakan Soylu, “2023’te ülkemizin ve Cumhuriyetimizin ikinci asrının kodları çizilecek. Burada sizin gayretinize ihtiyacımız var. Türkiye’nin 21. yüzyıla bakışını ve hedefini iyi anlamak, adımlarımızı buna göre atmak zorundayız. Türkiye dünyaya karşı, bu topraklarda oluşturulmak istenen vesayete karşı, zulme karşı insanlığın düşmanlarına karşı ülkemiz bir şey yapmaktadır. Türkiye, son 4 yıldır dünyanın en çok uluslararası yardım yapan ülkesidir. Önümüzdeki günlerde Türkiye’den Afganistan’a iyilik treni yola çıkacak. Milletimizin ve STK’ların da destekleriyle 700 ton üzerinde bütün desteğimizi ortaya koyabileceğimiz ve ardından da devam edecek bir iyilik treni. Derdimiz insanlıktır. Derdimiz vahşiliğin, emperyalizmin, kapitalizmin altında inlettirilmek istenen insanlara sahip çıkmaktır. Bizim medeniyetimizin de inancımızın derdi de insandır. Bizim inancımız her insanı bir alem olarak nitelendirmiştir” diye konuştu.

“Bugün Terörle mücadelede tünelin ucundaki ışığa yaklaştık”
Büyük devlet olmanın sorumlulukları olduğunu vurgulayan Soylu, “Türkiye’nin devlet adamı sadece kendi coğrafyasını düşünmekle sorumlu değildir. Buna biz Avrupa ABD gibi sömürge anlayışıyla bakmayız” diyerek şunları söyledi:

“Etrafımızdaki başka bir ülkenin, başka bir komşumuzun yıllarca batının ambargosuna maruz kaldığı, etrafımızdaki diğer ülkelerin bir istikrarsızlıkla karşı karşıya kaldığı bir tabloda sürekli büyüyen, sürekli yenilenen, sürekli değişim içerisinde olan, sürekli devrim gözetleyen ve bunu sağlayan, gerçekleştiren, kendi kapasitesini geliştiren bir manzarayla karşı karşıya Türkiye. Bu mücadele güncel siyasetin çok üzerinde bir mücadeledir. Bu mücadele doğrudan sizlerin de sorumluluk sahasındadır. Bu geleneğe milletin ferasetine, doğrularına bağlanmak durumundayız. Bugün terörle mücadelede tünelin ucundaki ışığa yaklaştık. Bunun tamamlandığını görebilmemiz için sizlere ihtiyacımız var. Bugün afetlere anında müdahale edebiliyoruz ve vatandaşımızı açıkta bırakmıyoruz. Bugün iş öyle bir noktaya geldi ki LGBT derneklerine devasa bütçeler aktarıyorlar, bunlara propaganda ve iletişim derneği veriyorlar. Mücadelenin çetinliğini buradan anlayın.”

Bakan Soylu, “Bu milletin geleceğini korumak için sizlerin bilgisine ihtiyacımız var. Türkiye çok değişti ve bu değişim durmayacak. Bu değişimin lokomotiflerinden birisi de siz olacaksınız. Yaptığımız işlerin karşılığı vatandaşlardan Allah sizden razı olsun sözünü duymaktır. Bizim inancımız bize ümitsizliği vaaz etmemiştir. Ümitsizlik bizim kitabımızda yoktur” cümleleriyle kaymakamlara çeşitli öneriler, telkinler ve direktiflerde bulundu.

Huzeyfe Tarık Yaman - İbrahim Çakmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Osmaniye Bakan Kacır: "Türk milleti gökyüzüne imzasını attı" Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Bayraktar’la, Akıncı’yla, Aksungur’la, Anka’yla, Hürkuş’la, Hürjet’le, Atak’la, Kızılelma’yla, Kaan’la, Türk milleti gökyüzüne imzasını attı" dedi. Osmaniye Tosyalı Spor Merkezinde AK Parti Osmaniye 8. Olağan Kongresi düzenlendi. Kongreye Sanayi ve Teknoloji Bakanı Fatih Mehmet Kacır, AK Parti Sözcüsü Adana Milletvekili Ömer Çelik, Genel Başkan Yardımcısı AK Parti Tanıtım ve Medya Başkanı Hamza Dağ da katıldı. "Ürettiğimiz uçakların ne uçmasına ne yurt dışına ihraç edilmesine izin verilmedi" Kongrede konuşan Bakan Kacır, "Bu ülkede Devrim otomobili yolda bırakıldığı ama 60 yıllık aradan sonra Türk milletini otomobiliyle buluşturan AK Parti oldu. Hayalleri gerçeğe dönüştüren biziz. Bu ülkede 20. yüzyılda da helikopterler, uçaklar üretilmek istendi. Biz Türk gençliğiyle 2018’den bu yana Teknofest’ler düzenliyoruz. İstanbul Atatürk Havalimanı’nda düzenliyoruz. Biliyor musunuz? Bizden 60 yıl önce o havalimanında yine Teknofest düzenlenmişti, Nuri Demirağ tarafından. Nuri Demirağ, o yıllarda metal gövdeli uçaklar üretti. İstedik ki o uçakları birlikte geliştireceği, üreteceği teknisyenler, mühendisler, o uçakları uçuracak pilotlar yetişsin. Gök okulları açtı Sivas’ta, İstanbul’da. Gök şenlikleri düzenledi, bizim Teknofest düzenlediğimiz Atatürk Havalimanı’nda ama Nuri Demirağ’ın ürettiği uçakların ne uçmasına, ne yurt dışına ihraç edilmesine izin verildi. Önü öyle bir kesildi ki bizlerin dünya gözüyle Demirağ’ın ürettiği uçakları görmemize bile imkan tanınmadı. Adeta toprağa gömüldüler" ifadelerini kullandı. "Türk milleti gökyüzüne imzasını attı" Ankara’da Teknofest’i Etimesgut Havalimanı’nda düzenlediklerini, aynı yerde 1941 yılında uçak fabrikası kurulduğunu belirten Bakan Kacır, "Bu uçak fabrikası 9 yıl üretime devam etti. Bu fabrikada 1949 yılında 950 kişi çalıştı. Türkiye’ye dediler ki, ’Biz sana bu kaynakları sunuyoruz ama sen sakın bizim sözümüzden dışarı çıkmayacaksın. Sen sakın altından kalkamayacağın işleri yapmak için bu kaynakları heba etmeyeceksin.’ 950 kişinin çalıştığı Etimesgut Uçak Fabrikası, 1949’da bu ülkede kapatıldı. 2000’li yıllarda bir sağlam irade, güçlü lider, ’Bu ülkenin neye ihtiyacı varsa biz onu kendi evlatlarımızın alın teriyle geliştireceğiz, üreteceğiz’ dedi. Nihayetinde ne oldu? Bayraktar’la, Akıncı’yla, Aksungur’la, Anka’yla, Hürkuş’la, Hürjet’le, Atak’la, Kızılelma’yla, Kaan’la Türk milleti gökyüzüne imzasını attı" dedi. "Kurulmaya çalışılan terörist haritalarını da Allah’a hamdolsun biz parçaladık" Terörü topraklarımızdan kazıyıp attıklarını ifade eden Sanayi ve Teknoloji Bakanı Mehmet Fatih Kacır, "Şimdi artık harp paradigmalarını değiştiren Türkiye konuşuluyor dünyada, Karabağ’da Azerbaycan Türkü’yle omuz omuza verdik, 30 yıllık işgal son buldu. Libya’da oyunu biz bozduk. Orta Doğu’da birilerinin planlarını biz altüst ettik. Terörü topraklarımızdan kazıdık attık, sildik attık. Yetmedi sınırlarımızın ötesinde kurulmaya çalışılan terörist haritalarını da Allah’a hamdolsun biz parçaladık, biz parçalıyoruz. Bol yıldızlı bayrakları kabullenmemiş, şehidinin kanıyla boyanmış ay yıldızlı bayrağın gölgesinde ilelebet yaşamayı ant içmiş Türk milletini kim neye meşgul edebilir, neye mahkum edebilir? Bugün Afrika’dan Orta Doğu’ya, Avrupa’dan Uzak Asya’ya oyun kuran, denge kuran bir Türkiye var artık. Vakit, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde büyük ve güçlü Türkiye vaktidir" diye konuştu.
Zonguldak Tenis kortları Çaycuma’da hizmete girdi Zonguldak’ın Çaycuma ilçesinde yapımı tamamlanan ve ilçede hem ulusal hem de uluslar arası ev sahipliği yapacak 7 adet tenis kortlarının açılışı gerçekleştirildi. Düzenlenen açılışa; AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çalakoğlu, Çaycuma İlçe Kaymakamı Adem Kaya, Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı, Perşembe Belediye Başkanı Turhan Okumuş, Saltukova Belediye Başkanı Alim Genç, Nebioğlu Belediye Başkanı Ali Özdal, İlçe Jandarma Komutanı Binbaşı Samet Tonga, İlçe Milli Eğitim Müdürü Ayhan Alagöz, İlçe Gençlik ve Spor Müdürü Şendoğan Kaya, İlçe Özel İdare Müdürü Kemalettin Yaşar, Gökçebey İlçe Özel İdare Müdürü İzzet Turpcu, AK Parti İlçe Başkanı Birol Yiğit, CHP İlçe Başkanı Fahri Diler, MHP İlçe Başkanı Mustafa Kaplan, katkı veren esnaf ve işadamları ile açılış için düzenlenen turnuvaya katılan sporcular ile çok sayıda kalabalık topluluk katıldı. Açılış öncesinde saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı söylendi. Törende konuşma yapan Çaycuma İlçe Kaymakamı Adem Kaya; “Bu tesis 4 ay önce düşünce aşamasındaydı. Şuan içinde ulusal ve uluslar arası müsabakalara ev sahipliği yapacak niteliktedir. 7 adet kortla, sosyal tesisiyle, soyunma odalarıya, antrenör odasıyla, başhekim odasıyla tam donanımlı bir şekilde ortaya çok güzel bir eser çıktı” dedi. Kaymakam Kaya konuşmasında; “İnşallah bundan sonrada bu bizim ilk turnuvamız yine Zonguldak’ın 100. Kuruluş yılı amacıyla düzenliyoruz. Yalnız ilk turnuvamız son turnuvamız olmayacak. Yine her ay burada ulusal ve uluslar arası turnuvalar düzenleyeceğiz. Burada öncülük ettik ama çok emeği olanlar var. Başta Sayın bakanımıza çok teşekkür ediyorum. Yine aramızda Sayın milletvekilimiz burada, kendisini her aradığımda ne gerekiyorsa kendisi büyük destekler verdi. Telefonları 7/24 açık olduğu müddetçe kendisi bizlere büyük destekler verdi, teşekkür ediyorum. Belediye başkanımızda tenis kortlarıyla alakalı hem lojistik hem de diğer konularla alakalı kendisi de destekler verdi. Burada bulunan iş insanlarımız ve sayamadığımız, unuttuğumuz iş insanlarımızda, ben kendilerini arayıp destekte bulundular. Onlar buraya kendi işlerini öteleyerek destek oldular. Böyle bir tesisin 4 ay içinde çıkması çok zordu. Burayı yaparken kamu kurumundaki personellerde ellerine keseri, küreği aldı memurum demedi. Bundan sonraki organizasyonlarımız devam edecek. Buraları doldurmak ve yaşatmak antrenörlerimize düşüyor. Onlarda bizlerin desteğiyle güzel sporcular yetiştirecekler. Bizlerde her zaman yanlarında olacağız” dedi. Çaycuma Belediye Başkanı Bülent Kantarcı ise; “Bugün Çaycuma’da bir bayram havası hissediyorum. Gerçekten heyecanlıyım. Çocuklar, sporcular ve misafirlerimiz buradalar. Burada biz bizeyiz belki ama çok güzel ve anlamlı bir olayın içindeyiz. Artık bir spor kenti olma yolunda ilerleyen Çaycuma’da Ağustos ayında tayin edilen Kaymakamımız Adem Kaya sayesinde kısa sürede büyük bir ivme kazandırdık” dedi. AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’da törende yaptığı konuşmasında; “Çaycuma’da 5-6 ay önce tenis turnuvası düzenleyeceğiz desek böyle bir şey yetişmez, böyle bir şey olmaz. Burada bir gayret var. Burada bir hırs var. Biz bu fikri ilk kez duyduğumuzda heyecanlandık” dedi. Çolakoğlu; “Bütün STK’lar, işadamlarımız, belediyelerimiz, belediye başkanımız ve en önemlisi kaymakamımız ile birlikte yola çıktığımızda bizler o heyecanlar, o gözlerde gördüğümüz ışıltıyı gördüğümüzde inandık ve bugün onu başardık. Çaycumamıza hayırlı olsun. Bu bukadarla kalmayacak önümüzdeki yaz aylarında daha güzel ve geniş kapsamlı bir turnuvayı da hep beraber göreceğiz. Çaycuma Zonguldak’ın incisidir. Çaycuma hem coğrafi anlamda hemde fiziki anlamda birçok projeye açık ve elverişlidir. Ama en önemlisi Çaycuma insanı hiçbir zaman heyacanını kaybetmedi. Her zaman bir yatırım, her zaman bir işletme, katkı olduğu zaman taşın altına elini ve gövdesini koydu. Burada çok büyük emekler var. Özellikle Sayın bakanımıza,böyle bir projeyi önüne açtık ve sağolsun o da destek sağladı. Bunun yanında çevre düzenlemeleri konusunda da bizlere burada destekçi oldular. Onlarda Çaycuma’nın nereye gitmesi gerektiğini anlamında da bizlere yol gösterdiler. Bu tunuvada oynayacak sporcularımız var, şimdiden başarılar diliyorum. Bu turnuvamımız Çaycuma’ya yeni ufuklar açacak. Sadece spor alanında değil, Sizler bizlerin elçisi olacaksınız. Çaycuma bundan sonra emin adımlarla ilerleyecek” diye konuştu. Yapılan konuşmaların ardından 7 adet tenis kortu protokol tarafından gezildi ve devam eden turnuva maçları seyredildi. Protokol daha sonra tenis kortlarının bulunduğu alanda yapılan sosyal tesis, soyunma odaları ile antrenör ve hakemlerin bulundukları alanlarda incelendi. Çaycuma İlçe Kaymakamı Adem Kaya, AK Parti Zonguldak Milletvekili Ahmet Çolakoğlu’na kısa süre önce ilçede kurulan Çaycuma Kadın Kooperatifi’nin (ÇAY-KA) ürünlerinden oluşan bir hediye sepeti takdim edildi. Öte yandan tenis kortlarının yapımında ve inşaa aşamasında katkı ve destek veren birçok firmaların isimleri de tenis kortlarının bulunduğu alanda tabela olarak asıldı.
Muğla Cumhurbaşkanı Erdoğan: "CHP millilikten uzaklaşıyor" AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Muğla 8’inci İl Kongresine katıldı. Menteşe Spor Salonunda gerçekleştirilen AK Parti Muğla İl Kongresinde konuşan Erdoğan, konuşmasının ilk bölümünde CHP’yi eleştirerek, CHP’nin, Türkiye’nin uluslararası alanda etkin hale gelmesinden rahatsız olanların aparatı olduğunu söyledi. “Kazanımları korumak için gerektiğinde canımız ortaya koyduk” İstiklal harbinde Ege illeri arasında en fazla şehidi Muğla’nın verdiğini belirten Erdoğan, Erzurum Palandöken’de çığ düşmesi sonucu vefat eden milli sporcu Emre Yazgan için başsağlığı dileyerek, “Kardeşlerim, coğrafyamızdaki bin yıllık varlığımızın her anı, kesintisiz bir mücadeleyle geçmiştir. Nice medeniyetlerin doğduğu, yükseldiği ve battığı bu toprakları vatanımız kılmak için çok fedakârlık yaptık. Çok ter döktük, çok kan akıttık. Dişimizle tırnağımızla elde ettiğimiz kazanımları korumak için, gerektiğinde canımızı ortaya koymaktan çekinmedik. Tüm bu sureti içerisinde sadece dışarıdan gelen saldırıları göğüslemekle kalmadık. Aynı zamanda içerideki gaflet, dalalet, hatta ihanet odaklarıyla da uğraştık. Tarihe baktığımızda Osmanlı’nın Avrupa işlerine doğru sürdürdüğü ilerleyişinin hemen her safhasında önce geriye dönüp arkasını sağlama atma ihtiyacı duyduğunu görüyoruz. Osmanlı’nın son dönemde asırlarca bir arada yaşadığımız kimi kesimlerce nasıl kakla haline dönüştüğüne şahit olduk. Cumhuriyet döneminde kendi ülkesinin potansiyeline, kendi halkının değerlerine düşman olan mankurtların yol açtığı talimatların bedelini ödedik” ifadelerini kullandı. "Onların heybelerinde ülkenin ve milletin sorunlarıyla ilgili en küçük bir çözüm paketi yoktur" "Sırf kendi çıkarları uğruna, insanımızın öz güvenini kırmaya, buna küresel siyasi ve sosyal saldırılar karşısında savunmasız bırakmaya çalışanlar var" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Bakınız Rus yazar Dostoyevski ne diyor? ‘Hiç insan öldürmediği halde bir katilden daha cani insanları gördük. Umudumuzu öldürenleri gördük.’ Evet, en büyük caniler insanların umudunu öldürenler veya ona teşebbüs edenlerdir. Yaşadığımız geçici sıkıntıları sanki dünya yıkılmış, biz de altında kalmışız edasıyla anlatanların gayesi asla milletimizin derdiyle dertlenmek değildir. Onların heybelerinde ülkenin ve milletin sorunlarıyla ilgili en küçük bir çözüm paketi yoktur. Daha önemlisi, böyle bir niyetleri, gayretleri, hazırlıkları da bulunuyor. ‘Ver ki yiyem, öp ki yatam. Gözdeki canım çıkmasın’ zihniyetiyle yıllardır milletin umudunu, enerjisini tüketenlerin bu ülkede dikilmiş tek bir ağaçları olmadığını en iyi sizler biliyorsunuz. Hiçbir eser ve hizmet olmadığı halde kafaları karıştırmakta, kabadayılık taslamakta, kavga çıkarmakta maşallah pek mahirdirler. Halbuki siyaset sadece yıkmakla, sadece engellemekle, sadece içi boş nutuklarla, sadece kameralara şov yapmakla yürütülecek bir iş değildir. Ne diyor gönül sultanı? ‘Kamil insan odur ki koyan dünyada bir eser, eseri olmayanın yerinde yerler eser.’ Şöyle dönüp ülkemizin son bir asrına baktığımızda kimlerin eserleriyle gönüllerde yaşadığını, kimlerin yerinde yerler estiğini herkes görüyor” ifadelerine yer verdi. "Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada giderek etkin bir güç haline gelmesinden rahatsız olanların içerideki aparatı haline dönüştüler" AK Parti’nin eser ve hizmet siyasetiyle, demokrasi ve özgürlük reformlarıyla ülkemize nasıl çağ atlattığını söyleyen Erdoğan, "Hayata geçirdiğimiz projelere en çok karşı çıkanlar, en çok takoz koyanlar, şimdi bunlardan en fazla faydalananlardır. Mahalli İdare düzeyinde yıllardır yönettikleri yerleri, alt yapısı ve üst yapısıyla nasıl geri bıraktıklarını, buna karşılık imkânlarını nasıl yağmaladıklarını cümle alem biliyor. Üstelik son dönemde bu yağmaya bölücü terör örgütüyle irtibatını bir türlü kesmeyenleri de ortak ettiler. Kendi işlerindeki kavganın temelinde de işte bu rant kavgası var. Evet, kimden bahsediyorum? CHP’den bahsediyorum. Gerçi bu partiden söz açılınca insanın aklına ister istemez hangi CHP diyen bir soru geliyor. Çünkü karşımızda aynı amblem altında dört beş parçaya bölünmüş her biri diğerinin ayağını kaydırmakla, gözünü çıkarmakla meşgul bir yapı var. Her neyse kendi içlerinde ne yapacakları onları bileceği iş. Biz bu partinin genel duruşuyla ilgiliyiz. Esasen CHP, ilk parti faşizminden beri tarihinin her döneminde milletle kavgalı bir partiydi. Ama son dönemde işi artık ülkemize yönelik küresel projelerin taşeronluğunun işlenmeye kadar vardırdılar. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada giderek etkin bir güç haline gelmesinden rahatsız olanların içerideki aparatı haline dönüştüler. Her geçen gün dibe batmalarına rağmen maalesef bunlardan en küçük bir kendini düzeltme emaresi de göremiyoruz. Değerli Kardeşlerim, bu söylediklerimizin hiçbiri de izah değildir, ithaf değildir, iftira hiç değildir. Hepsi de apaçık hakikattir. CHP’nin tüm bünyesini saran bu gaflet haline her alanda şahit oluyoruz” dedi. "CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor" Türkiye’nin güney sınırlarının güvenliği için sınır ötesi harekatlar yaptığını belirten Erdoğan, "Karşısına kim çıkıyor? CHP. Türkiye Akdeniz’deki çıkarlarını korumak için Libya’da pozisyon alıyor. Karşısına kim çıkıyor. CHP. Türkiye Ukrayna Savaşı’ndan Filistin’de yaşanan trajediye kadar, bölgesindeki tüm çatışmalarda dünyanın takdirini kazanan tutumlar geliştiriyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Türkiye, Türk dünyasının siyasi, kültürel, sosyal, askeri, beşeri birliğini sağlayacak tarihi adımlar atıyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Türkiye, Afrika’dan Güney Amerika’ya kadar geniş bir alanda kazan kazan esasına dayalı açılımlara gelişiyor, karşısına yine CHP çıkıyor. Uluslararası hemen her konuda kendi ülkesi yerine başkalarının safında yer almayı alışkanlık haline getiren CHP, millilikten ve yerlilikten giderek daha fazla uzaklaşıyor. Bu savrulmanın en önemli delillerinden biri de FETÖ’den PKK, YPG’ye kadar farklı örgütlerle kurdukları alengirli ilişkilerdir. Küresel güçlerin soytarısı haline gelen CHP’ye gönül verenlerin önemli bir kısmının da bu tablodan rahatsız olduklarını biliyoruz, görüyoruz. Biz bu hakikatlerin vicdanları rahatsız, kafaları huzursuz ama aynı zamanda çaresiz aklıselim sahibi CHP’liler adına da dile getiriyoruz” şeklinde konuştu. “Özel’in kırdığı potları üst üste koysak Halep’e yol olur” “Eski genel başkanların gerçeklerden kopmuş bir şekilde eline FETÖ’cülerin tutuşturduğu argümanlarla 13 yıl güya siyaset yaptı. Şimdiki genel başkanları da yalan yalan bilgiler, içeride ve dışarıda karşılığı olmayan ve komplo teorileri üzerinde siyaset yapıyor" diyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Sayın Özel’in iç ve dış politikada kırdığı potları üst üste koysak, burada Halep’e yol olur. Hakkını vermek sözsüz. İlk başta milletimizi ve gençlerimizi eğlendiriyordu. Ama artık komik bile değil, Türkiye gibi güçlü bir ülkenin ana muhalefet liderinin kendini bu durumlara düşürmesi Türk siyaseti adına utandırıcıdır. Demokrasilerde iktidarın icraat gücüne en çok katkıyı yapan unsurlardan biri de muhalefetin tutarlılığı ve alternatif politika geliştirme kabiliyetidir. Bizdeki muhalefet ne tutarlı ne de politika geliştirme kabiliyetine sahiptir. Muhalefet temsilcileri tuğla üstüne tuğla koymak yerine, laf üstüne laf koymakla iş yaptıklarını sanıyorlar. Aslına bakılırsa, mevcut hallerinden gayet memnunlar. Aksi olsaydı, kendilerini şunca zamandır iktidardan uzak tutan bu yanlış üsluptan vazgeçip, milletin gönlünü kazanacak işlere yönetirlerdi. Demokratik siyasetin muhalefet vasıtasıyla kendini yenileme erdemini biz kendi kendimize gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu. “Ülkemizin dünü gibi yarınının da umudu, inşaatçısı, yol açıcısı yine AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır“ AK Partinin kurulduğu günden bugüne kadar kesintisiz bir değişim sürecini kendi içinde yaşatmayı başardığını söyleyen Erdoğan, "Parti yönetimimiz ve kabinelerimizle, vizyon belgelerimiz ve programlarımızla, eserlerimizle, hizmetlerimizle, reformlarımızla, milletimizle kurduğumuz temellerini güçlendirecek adımlarımızla. Velhasıl hayatın her alanına dokunan icraatlarımızla değişim bayrağını elden hiç bırakmadık. Bugün de ülkenin ihtiyacı olan her konuda, programı, projesi, vizyonu olan parti ve ittifak biziz. Milletimizin yaşadığı sıkıntıları çözme noktasında iradesi, çabası, reçetesi olan parti ve ittifak yine biziz. Bölgemizde ve dünyada yaşanan gelişmeleri en doğru şekilde okuyabilen parti ve ittifak biziz. Ülkemizin itibarını, devletimizin çıkarlarını, milletimizin olurunu korumak için gerektiğinde her türlü riski alarak tavır geliştirebilen parti ve ittifak biziz. Sadece günü kurtarmaya değil, asıl geleceği inşaya yönelik vizyona sahip parti ve ittifak biziz. Sözünü suya değil, milletin gönül defterine yazarak arkasında duran parti ve ittifak biziz. Saymaya kalksak, saatlerce sürecek vasıflarımızla ülkemizin dünü gibi yarının da umudu, inşaatçısı, yol açıcısı yine AK Parti ve Cumhur İttifakı’dır” dedi. "Muğla’ya 22 yılda 302 milyar lira tutarında yatırım yaptık” AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Muğla’ya 22 yılda yapılan yatırımlar hakkında da bilgi vererek yatırımları şu şekilde açıkladı: Adalet Bakanlığında 4 milyar, Eğitimde 23 milyar, Gençlik ve Sporda 5 milyar, Sosyal Yardımlarda 34 milyar, Sağlık alanında 8 milyar, Çevre ve Şehircilikte 36 milyar (8 milyar tutarındaki yatırımlar da devam ediyor), Ulaştırmada 57 milyar, Tarım ve Ormancılıkta 47 milyar, Enerji yatırımında 67 milyar, Kültür ve Turizmde 7 milyar, Çalışma ve Sosyal Güvenlikte 13 milyar liralık hizmet ve eser.