GÜNDEM - 17 Haziran 2021 Perşembe 18:54

Bakan Soylu: 'Bugün PKK'nın yurt içindeki terörist sayısı, tarihinde ilk defa 250'nin altına düşmüştür'

A
A
A
Bakan Soylu: 'Bugün PKK'nın yurt içindeki terörist sayısı, tarihinde ilk defa 250'nin altına düşmüştür'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, “Kapasitemizdeki artış ve operasyonlarımızdaki artış sayesinde bugün PKK'nın yurt içindeki terörist sayısı tarihinde ilk defa 250'nin altına düşmüştür. Kimse merak etmesin, onlar da farkındalar. Bu sayıyı da bir daha görecek değiller zaten. Terör örgütünün sözde üst düzey yöneticileri yalvarıyorlar, 'canımıza ot tıkadı' diyorlar" dedi.

Kaymakam adayları, 28 ay süren yetişme döneminin son aşamasını oluşturan kaymakamlık kursuna katılmadan önce valiler maiyetlerinde; İl Merkez Stajı, Kaymakam Refikliği Stajı, Kaymakam Vekilliği, görevinden oluşan çeşitli staj aşamaları başarıyla tamamladı. 15 Şubat’ta başlayan 107’nci Dönem Kaymakamlık Kursu kapsamında 97 kaymakam adayı eğitim aldı. Yaş ortalamaları 29 olan 97 kaymakam adayının 9’u ise kadınlardan oluşuyor.

Törende bir konuşma yapan İçişleri Bakanı Soylu, “Sizden öncekilerden belki zaman olarak farklı değil. Ama daha sorumluluğun, daha yükümlülüğün özellikle 15 Temmuz’un bize getirdiği bir mecburiyet sebebiyle bir sorumluluğu yüklendiniz. Ama bu eğitiminizin sizi çok daha yetiştirdiğine, sizi pişirdiğine, sizi mesleğiniz ile çok daha hemhal ettiğine inanıyorum. Bir eksiğimiz var, onu daha öncede söyledim, bir yurt dışı staj eksiğimiz var. Onu da tamamlayacağız. Belki bu bizim yapmamız gereken en temel sorumluluklardan birisidir. Çünkü hem ülkemizi, hem sorumluluklarımızı hem de dünyayı bir şekilde tekrar bu sorumluluklar çerçevesinde görmeniz ve o eğitimle donatılmanız bizim açımızdan önemlidir. Aynı zamanda bu kaymakamlık eğitiminin en önemli parçalarından bir tanesidir” ifadelerini kullandı.

“Zannediyorum ki 15 Temmuz’un bize vurduğu sekteyi de 110’uncu dönem ile tamamlamış olacağız ve normale döneceğiz inşallah”

15 Temmuz sürecinden sonra başlatılan program kapsamında kaymakamlık eğitimlerinin kararlılıkla sürdüğünü vurgulayan Bakan Soylu, “110’uncu dönemde inşallah 110 kaymakamla kaymakamlıklarımızı buluşturacağız. Zannediyorum ki 15 Temmuz’un bize vurduğu sekteyi de 110’uncu dönem ile tamamlamış olacağız ve normale döneceğiz inşallah. Bu arada bir bilgi daha, sadece kaymakam almadık, mülkiyet teftiş kurulumuzu da güçlendirmeye çalışıyoruz. Birçok meseleyi bir arada yönetmeyi, birçok eksiğimizi bir arada kapatmayı, görev edinen bunu da bu dönemde sağlayan anlayışla gerçekleştiriyoruz” şeklinde konuştu.

“Türkiye yaşadığı değişim sayesinde 15 Temmuz gecesi milli irade adına bir cevap üretmiştir”

17-25 Aralık sürecinin ve 15 Temmuz hain darbe girişiminin Türkiye’nin kaydettiği gelişim ve dönüşümü engellemeye yönelik olduğunu vurgulayan Bakan Soylu, “17-25 Aralık ve 15 Temmuz süreçleri değişim süreçleri değildir. Bu süreçler bizatihi değişimi engellemeye yönelik, değişimi durdurmaya yönelik, değişimi geriye döndürmeye yönelik süreçlerdir. 17-25 Aralık sonrası da 15 Temmuz sonrası da aslında bu ilerlemenin ortaya koyduğu ve milletin iradesinin ortaya koyulduğu, ondan sonra da hazırlanan adımların süratle atılmaya çalışıldığı süreçlerdir. 21’nci yüz yılın başından beri yaşadığımız zihniyet değişiminin esas itibariyle hep birlikte sonuç üretmesidir.

Demokrasimizin artık kırılgan olmadığının milli iradenin tam hakimiyetinin ve tüm vesayetleri bertaraf edebilecek kapasiteye ulaştığının göstergesi olan süreçlerdir. Birileri engellemeye çalıştı, millet tam da bu anlayışla beraber bunları bertaraf etti. Türkiye yaşadığı bu değişim sayesinde 15 Temmuz gecesi milli irade adına bir cevap üretmiştir. Yine bu değişim sayesinde Türkiye bugün küresel küresel göçü yönetebilecek kapasitede uluslararası arenada haklarını savunabilecek kapasitede, Doğu Akdeniz’de, Libya’da, güney sınırlarımızın ötesinde, Karabağ’da söz söyleyebilecek kapasitede bir ülke haline gelmiştir. Bunlar kolay atılabilecek adımlar değildir. Türkiye’yi kendi hakimiyetinde görenlere karşı elde edilen büyük başarılardır ve bunu Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan önderliğinde bu toprakların evlatları gerçekleştirmiştir” açıklamasında bulundu.

Bakan Soylu: 'Bugün PKK'nın yurt içindeki terörist sayısı, tarihinde ilk defa 250'nin altına düşmüştür'

“Bu Türkiye tarihinin en yüksek kokain yakalamasıdır”

21’inci yüzyılın güvenlik çalışmalarının yoğun geçtiği bir yüzyıl olduğunu söyleyen Bakan Soylu şunları kaydetti:

“Dün Mersin'de Gümrük Muhafaza ekiplerimiz, emniyetteki arkadaşlarımızın teknik desteği ile alınan bir ihbar var. 1 ton 300 kilo kokain ele geçirildi. Bu Türkiye tarihinin en yüksek kokain yakalamasıdır. Bu neyle sağlanıyor? Ortak bir duyguyla çalışmayla ve anlayışla sağlanıyor. Buradan arkadaşlarımızı tebrik ediyorum. Muhteşem bir başarının altına imza attılar. 2002 yılında Türkiye'de yakalanan kokain miktarı 2 kilo. 600 kiloluk, 650 kiloluk, 800 kiloluk yakalamalar yapıldı. Şimdi çıta bir üste daha çıkmış oldu. 2011'de uyuşturucu yakalamalarındaki toplam bedel 2 milyar 12. 2012'de uyuşturucu yakalamalarındaki toplam bedel 9 milyar, 2013'te 28 milyar, 2014'te 9 milyar, 2015'te 10 milyar, 2017'de 18 milyar, 2018'de 21 milyar, 2019'da 69 milyar, 2020'de 165 milyar.

Şimdi bir takım feveranların ne için oluştuğunu, ne için korktuğunu çok iyi biliyoruz. Akaryakıt kaçakçılığı 2016'da 2 milyon 238 bin litre, 2020'de 13 milyon 889 bin litre. Yani Türkiye bir yandan akaryakıt kaçakçılığı, bir yandan uyuşturucu, diğer taraftan sanal bahis, diğer taraftan organize suç geliri, tüm bunlarla ilgili çok güçlü adımlar attı.”

2015 yılında PKK terör örgütüne katılım sayısının 5 bin 558 olduğunu hatırlatan Bakan Soylu, "Geçen yıl örgüte katılım 53 kişi. Yılbaşından bugüne kadar da 20 kişi. Onun da 5'i Almanya, Yunanistan gibi yurt dışı ülkelerden. Yani 15 kişi. Muhtemelen bu yıl, geçen yılın altında kalacak" dedi. Bundan 5 yıl önce uyuşturucu bağlı ölüm sayısının da 941 olduğunu ifade eden Bakan Soylu, 2020 yılı itibariyle bu sayının da 314'e düştüğünü söyledi.

2015 yılında 2 bin 817 eylem yapan PKK'nın 2020 yılındaki eylem sayısının 331'e gerilediğini ve bunların 276'sının da sınır ötesinde gerçekleştiğini belirten Bakan Soylu, "Çünkü mağaralarından kafalarını çıkaramıyorlar. Zaten o mağaraları da başlarına geçiriyoruz. Kapasitemizdeki artış ve operasyonlarımızdaki artış sayesinde bugün PKK'nın yurt içindeki terörist sayısı tarihinde ilk defa 250'nin altına düşmüştür. Kimse merak etmesin, onlar da farkındalar. Bu sayıyı da bir daha görecek değiller zaten. Terör örgütünün sözde üst düzey yöneticileri yalvarıyorlar, 'canımıza ot tıkadı' diyorlar" ifadelerini kullandı.

Bakan Soylu ayrıca Türkiye'nin 15 Temmuz 2016'dan bugüne kadar toplam 696 operasyonla, 30'u ulusal, 13'ü bölgesel olmak üzere toplam 358 mafyatik tip organize suç örgütünü çökerttiğini ifade etti. 15 Temmuz darbe girişimi olduğunda Türkiye'de 1950 mülki idare amiri olduğunu dile getiren Bakan Soylu, "15 Temmuz'dan itibaren FETÖ iltisaklı olduğu gerekçesiyle haklarında işlem yapılanların toplam sayısı 651. Neredeyse yüzde 33-34 seviyesinde. 651 işlemin 470'i ihraç, 181'i de görevden uzaklaştırma. Bunlardan cüzi bir miktarda görevine iade oldu. Buna karşılık biz ne yaptık? 486 arkadaşımızı mesleğe dahil ettik. Halihazırda bakanlığımız bünyesinde 1789 mülki idare amirimiz aktif olarak görevinin başındadır. Bu kadar büyük bir travmayı atlatıp bu değişimi ortaya koyabilmekte bir güç ve irade meselesidir" diye konuştu.

Kurs kapsamında birinci olan Ferhat Altay, ikinci olan Şeyma Polat ve üçüncü olan Abdussamed Kılıç, İçişleri Bakanı Soylu’nun elinden plaketlerini aldı. Törene, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, İçişleri Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, İçişleri Bakan Yardımcısı Prof. Dr. Tayyip Sabri Erdil, Ankara Valisi Vasip Şahin, Jandarma Genel Komutanı Orgeneral Arif Çetin, Sahil Güvelik Komutanı Tuğamiral Ahmet Kendir ve kaymakam adayları katıldı.

Utku Şimşek

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara Diyanet İşleri Başkanı Erbaş: "Hutbelerimiz her hafta 22 milyon insana ulaşıyor" Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, hutbenin milyonlarca insana ulaşmanın en önemli vasıtası olduğunu belirterek, hutbelerin her hafta 22 milyon insana ulaştığını söyledi. Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü tarafından düzenlenen "Hutbe Hizmetleri Çalıştayı"na katıldı. "Hutbelerimiz her hafta 22 milyon insana ulaşıyor" Diyanet Akademisi Başkanlığı Konferans Salonu’nda gerçekleşen çalıştayın açılış konuşmasını yapan Erbaş, hutbenin milyonlarca insana ulaşmanın en önemli vasıtası olduğunu hutbelerin her hafta 22 milyon insana ulaştığını belirterek şöyle konuştu: "Evlerde Diyanet Televizyonu ve Diyanet radyoları vasıtasıyla evlerinde hutbemizi bekleyen binlerce ev hanımı var. Ayrıca hutbemizi bir gün öncesinden internet ortamına koyduğumuz için perşembe gününden acaba; ‘yarınki Cuma Hutbesi’nin konusu nedir?’ diye merak edenleri de saydığımız zaman çok daha fazla rakamlarla karşılaşıyoruz. Bu kadar önemli bir iletişim vasıtası, topluma dokunma vasıtası olan hutbe ile ilgili yapmış olduğumuz bu çalıştayın ben çok önemli olduğunu düşünüyorum." "İnsanları hayra çağırmanın en etkili yolu hutbedir" Kanunla Diyanet İşleri Başkanlığına toplumu din konusunda aydınlatma görevi verildiğine dikkati çeken Erbaş, "Bir de Kur’an’ın bize yüklediği bir görev tanımı var; ‘İçinizden hayra çağıran, iyiliği emreden, kötülükten men eden bir topluluk bulunsun. İşte felaha ulaşan onlardır.’ Biz insanları hayra nasıl çağıracağız, iyiliği neyle emredeceğiz, kötülükten nasıl men edeceğiz? Bunu çeşitli yolları var, bu yollar içerisinde en etkili olanı hutbedir" dedi. "Hutbelerimizi Kur’an ve sünnet çizgisinde hazırlıyoruz" Erbaş, Peygamber Efendimizin en etkili hutbesinin Veda Hutbesi olduğunu dile getirerek, "Veda Hutbesi’nde Allah Resulü Efendimizin bize bir vasiyeti var, ‘Size iki şeyi emanet bıraktım, bunlara sarıldığınız sürece yolunuzu şaşırmazsınız; Allah’ın Kitabı ve Resul’ünün sünneti’ buyuruyor. Bizde hutbelerimizde Allah’ın kitabını ve Resul’ünün sünnetini dikkate alarak olmazsa olmazımız olarak görüyor ve hutbelerimizi bu çizgide hazırlamaya gayret ediyoruz" diye konuştu. Çalıştaya, Diyanet İşleri Başkan Yardımcıları Doç. Dr. Burhan İşliyen, Prof. Dr. İbrahim Hilmi Karslı, Din Hizmetleri Genel Müdürü Dr. Şaban Kondi, Diyanet Akademisi Başkanı Doç. Dr. Enver Osman Kaan, Strateji Geliştirme Başkanı Mustafa Irmaklı ile Din İşleri Yüksek Kurulu Başkan Vekili Dr. Fatih Mehmet Aydın da katıldı.
Bolu Hamsinin olmayışı, vatandaşı istavrite yöneltti Bolu’da tezgahlarda hamsinin yokluğu vatandaşı istavrite yöneltti. Balık sezonunun bitmesine 2 ay kala balıkçı Emre Yıldız, soğuk hava şartlarının ardından hamsinin tekrar tezgahlarda olacağını söyledi. İhsaniye Mahallesi’ne her pazartesi kurulan pazarda istavrit bolluğu yaşanıyor. Pazar tezgahlarında hamsinin yokluğu vatandaşı istavrite yöneltti. Geçtiğimiz hafta cuma gününe kadar 200-250 lira arasında satışa sunulan hamsi, 2 gündür tezgâhta yerini almadı. Yıllardır balıkçılık yapan Emre Yıldız, hafta içi beklenen soğuk havaların ardından hamsinin tezgâhta yerini almasını beklediklerini ifade etti. Yıldız, "Hafta içi Karadeniz ve Bolu’ya çok sert bir hava geliyor, bu süreçte deniz biraz karışır. Bu havanın arkasından bir bolluk daha olur" dedi. "Vatandaş hamsi olmayınca istavriti tercih ediyor" Tezgâhta çeşitli balıkların olduğu bilgisini veren Yıldız, "2 gündür hamsi yok, istavrit, mezgit, sardalya, uskumru var onları satıyoruz. Vatandaş hamsi olmayınca istavriti tercih ediyor. İstavrit kilosu 150 lira, mezgit ve uskumru kilosu 200, büyük balıklar da var, onların fiyatı stabil, palamut ise tanesini 100 liradan satıyoruz" diye konuştu. "Hamsi gelmez diye bir şey yok illaki gelir" Hamsinin tekrar tezgahlardaki yerini alacağını belirten balıkçı Emre Yıldız, "Sezonun bitmesine 2 ay var, hamsi gelmez diye bir şey yok illaki gelir. Denizle pazarlık olmaz, biz bir bolluk daha bekliyoruz bu süreçte. Hamsi geliyor, hafta içi 200-250 fiyat aralığında sattık. Ama bizim bolluk dediğimiz 100-150 lira fiyatlarına düşmesi. 2 ay var daha sezonun bitmesine biz balıkçılar olarak bir bolluk daha bekliyoruz. Hafta içi Karadeniz ve Bolu’ya çok sert bir hava geliyor, bu süreçte deniz biraz karışır. Bu havanın arkasından bir bolluk daha olur. Hem vatandaş balık yemiş olur hem de biz satarız" ifadelerini kullandı.