POLİTİKA - 01 Temmuz 2022 Cuma 13:16

Bakan Karaismailoğlu'ndan 'Kanal İstanbul' açıklaması

A
A
A
Bakan Karaismailoğlu'ndan 'Kanal İstanbul' açıklaması

Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul, Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız” dedi.

Kabotaj Bayramı kutlamaları çerçevesinde Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı desteği ile Beyoğlu’nda bulunan Tersane İstanbul’da düzenlenen “Türkiye Denizcilik Zirvesi” başladı. Zirveye Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Adil Karaismailoğlu, İstanbul Valisi Ali Yerlikaya, Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Tamer Kıran, Denizcilik Genel Müdürü Ünal Baylan ile sektör temsilleri katıldı.

Zirvede bir konuşma yapan Bakan Karaismailoğlu, “Kanal İstanbul, Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Tüm dünya denizciliğine mal edeceğimiz, deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresinde can ve mal güvenliğinin sağlaması ve boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifletecektir” dedi.

“Deniz taşımacılığı, şüphesiz ki dünya ekonomisinin merkezi, küresel ticaretin de belkemiğidir”

Denizcilik sektörünün küresel ticaretteki önemini vurgulayan Bakan Karaismailoğlu, “Dünya ticaretinin yüzde 90’ını üstlenen deniz taşımacılığı, şüphesiz ki dünya ekonomisinin merkezi, küresel ticaretin de belkemiğidir. Dünya genelinde taşınan yüklerin, değer olarak ise yüzde 70’i denizyoluyla taşınıyor. Düşük maliyet ve verimlilik avantajıyla deniz taşımacılığı sürdürülebilir ekonomik gelişim ve refah için olmazsa olmazdır. Denizyolu taşımacılığı; havayolu taşımacılığına göre 22 kat, karayolu taşımacılığına göre 7 kat, demiryolu taşımacılığına göre 3,5 kat daha ekonomiktir. Bu veriler bize ünlü Türk denizcisi ve devlet adamı Barbaros Hayrettin Paşa’nın 'Denizlere hakim olan cihana hakim olur' sözünü günümüzde de bize hatırlatıyor. Denizyolu ile yapılan yük hacminin son 50 yılda 20 kattan daha fazla büyüdüğü denizcilik sektörü, küresel ticarette en stratejik sektör konumunda. Ancak küreselleşmenin etkisini her geçen gün biraz daha fazla hissettiğimiz günümüzde dünyanın herhangi bir yerinde vuku bulan bir gelişme diğer ülkeleri direkt veya dolaylı olarak ziyadesiyle etkilemektedir” diye konuştu.

“38 trilyon dolar Gayrisafi Milli Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir pazarın tam ortasındayız”

Son 20 yılda Ulaştırma Bakanlığı olarak iletişim altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptıklarını dile getiren Karaismailoğu, “Türkiye’de 1,6 milyar insanın yaşadığı, 38 trilyon dolar Gayrisafi Milli Hasıla ve 7 trilyon dolarlık ticaret hacminin olduğu bir pazarın tam ortasındayız. Asya-Avrupa kıtaları arasında en kısa, güvenli ve ekonomik uluslararası ulaşım koridoru olan 'Orta Koridor'un anahtarı konumundaki ülkemizin uluslararası ticaretteki reddedilemez önemi her geçen gün artmaktadır. Kısa bir örnekle açıklayalım, Çin’den Avrupa’ya doğru yola çıkan bir tren Orta Koridor ve Türkiye’yi tercih ederse 7 bin kilometrelik mesafeyi 12 günde kat ediyor. Aynı tren Rusya Kuzey Ticaret Yolu’ndan giderse 10 bin kilometrelik yolu en az 20 günde geçebiliyor. Güney Koridoru’nu kullandığında ise gemi ile Süveyş Kanalı üzerinden 20 bin kilometrelik yolu ancak 60 günde aşabiliyor. İşte bu nedenle Orta Koridor, şu an Asya ile Avrupa arasındaki en güvenli, en istikrarlı küresel lojistik koridordur. Bu ortam ulaşımın her modunda yaptığımız dev yatırımların sonucudur. Ulaştırma ve Altyapı Bakanlığı olarak 2003 yılından bu yana uluslararası ulaşım koridorlarını sürekli geliştiren ve güçlendiren bir ulaşım politikası izledik. Son 20 yılda ülkemizin ulaşım ve iletişim altyapısına 183 milyar dolar yatırım yaptık. Türkiye’nin yıllardır süren altyapı problemini büyük ölçüde çözdük ve ülkemizi Asya, Avrupa, Kuzey Afrika, Ortadoğu ve Kafkaslar ve Kuzey Karadeniz ülkeleri arasında ulaşımın her modunda uluslararası bir koridora dönüştürdük” ifadelerini kullandı.

“2053 yılına kadar 21.6 milyar dolar yatırım gerçekleştireceğiz”

Türkiye’nin 2053 vizyonu planlarına ilişkin de Bakan Karaismailoğlu, “Türkiye’mizin 2053 vizyonu ışığında ülkemizi ‘dünyanın ilk 10 ekonomisi’ içinde hak ettiği yere kavuşturacak, 30 yılık ulaştırma ve haberleşme yatırım planımızı tüm kamuoyu ile paylaştık. Bu plan kapsamında 30 yılda 198 milyar dolar yatırım öngördük. Denizcilik sektörümüze 2053 yılına kadar 21.6 milyar dolar yatırım gerçekleştireceğiz. Bu sayede 180 milyar dolar milli gelirimize katkı sunacağız. Üretime etkisi 320 milyar doları aşacak. 30 yıl boyunca istihdama katkısı ise 5 milyon kişi olacaktır. Kısaca '2053 Ulaştırma ve Lojistik Ana Planımız' da Mavi Vatan’ımızın temeli, ulaşımdaki entegrasyonumuzun kilit noktası deniz yollarına özel bir yer ayırdık” dedi.

“Kanal İstanbul deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek”

Kanal İstanbul’un tamamlanmasıyla boğaz trafiğinin hafifleyeceğini vurgulayan Karaismailoğlu, “Yalnızca ülkemizin değil, dünyanın da en önemli ulaşım projelerinden olan Kanal İstanbul, Türkiye’nin denizyolu taşımacılığındaki rolünü güçlendirecek. İstanbul Boğazı’nda seyir emniyetini arttıracağız, boğazdaki gemi trafiğini azaltacağız. Tüm dünya denizciliğine mal edeceğimiz, deniz taşımacılığına yeni bir soluk getirecek Kanal İstanbul, dünyada ve ülkemizde yaşanan teknolojik ve ekonomik gelişmeler, değişen iktisadi yönelimler ve ülkemizin ulaştırma altyapıları konusundaki artan ihtiyaçları doğrultusunda ortaya çıkan bir vizyon projesidir. Kanal İstanbul tamamlandığında başta İstanbul Boğazı ve çevresinde can ve mal güvenliğinin sağlanması ve boğazın tarihsel ve kültürel dokusunu korumasının yanı sıra boğaz giriş ve çıkışlarındaki günlerce süren beklemeleri azaltarak İstanbul Boğazı’nın trafik yükünü hafifletecektir. Mavi vatanımıza tüm gücümüzle sahip çıkıyor, Türk deniz ticareti filolarının büyümesi için bakanlık olarak her türlü kolaylığı sağlıyor, ilgili paydaşların bu sürece destekleri için girişimlerimize devam ediyoruz. Çünkü, ülke menfaatlerimiz için Türk denizciliğin gelişmesinin ne kadar önemli olduğunun farkındayız. Türkiye denizcilik alanındaki ağırlığını gelecekte daha fazla hissettirecek ve rekabet gücünü yükselterek denizcilik sektöründe dünyanın en önde gelen ülkelerinden biri olacaktır” diye konuştu.

Murat Horoz - Gülşah Kahveci
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.