GÜNDEM - 26 Ağustos 2021 Perşembe 14:12

Bahçeli: 'Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yıl sonra başlayan Büyük Taarruz vatanı kurtaran bir meydan okumadır'

A
A
A
Bahçeli: 'Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yıl sonra başlayan Büyük Taarruz vatanı kurtaran bir meydan okumadır'

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yıl sonra, yani 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz vatanı kurtaran bir meydan okuma, Sultan Alparslan’ın ve kahraman askerlerinin emanetini muhafazaya yeminli bir iradenin tecellisidir” dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin 950. yıl dönümü ve Büyük Taarruz’un 99. yıl dönümü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.

“Malazgirt Meydan Muharebesi’nin sonucunda kazanılan muhteşem zafer Türk milletinin Anadolu coğrafyasındaki hâkimiyet beratı, hükümranlık bedelidir” diyen Bahçeli, “Sadece Anadolu’nun değil tarihin ve talihin de yörüngesini değiştiren Malazgirt Zaferi, üzerinden 950 yıl geçmesine rağmen tesirleri ve tezahür ettirdiği neticeleri itibarıyla hala sıcaklığını korumaktadır. 26 Ağustos 1071 Cuma günü Malazgirt Ovası’nda yalnızca iki ordu karşı karşıya gelmemiş, en az bunun kadar ehemmiyet ihtiva eden medeniyetler, kültürler, inançlar, hedefler de karşılıklı olarak hizalanmıştır” ifadelerini kullandı.

Bizans’ın karanlığın, köhneliğin, çürümenin ve yozlaşmanın sembolü olduğunu ifade eden Bahçeli, Selçuklu Devleti’nin kudretinde tecessüm eden Türk milletinin ise adaletin, merhamet, cesaret ve hakkaniyetli bir yönetim sisteminin simgesi olarak sivrildiğini aktardı. MHP lideri Devlet Bahçeli, şunları kaydetti:
“950 yıl evvel Malazgirt kapılarına dayanan, asırlar boyunca özlemini çektiği vatan topraklarını fütuhat ruhu, gaza onuru, kahramanlık şuuruyla araya araya en sonunda bulan aziz ceddimiz destansı ve devasa bir muvaffakiyetle tarihe mühür vurmuştur. Malazgirt Zaferi sadece askeri bir başarıdan ziyade muazzam bir gönül seferberliğinin marifeti, vatan davasını var oluş meselesi gören serdengeçti bir atılganlığın stratejik muzafferliğidir. Türk milleti fetihlerle yolunu açmış, engin bir ferasetle engelleri aşmış, gönüller kazanarak Anadolu coğrafyasını yurt edinmiştir. Malazgirt’te atılan sağlam ve sarsılmaz adımlar Viyana’ya kadar giden ilerleyiş ve yükseliş dinamiklerini tetiklemiş, bununla birlikte cihanı kavrayan bir vizyon genişliğini temin etmiştir. Geçmişimizin hiçbir döneminde işgal veya istilaya rastlanmamış, böylesi bir sapma ve yanlışa heves edildiği de pek görülmemiştir. Çünkü Türk milleti fetih kültürüyle yoğrulmuş bir millettir. Halkın ve haklının rızası olmadan Hakk’ın rızasına layık olunamayacağına inanan beşeri bir cevherin, sıradan ve siparişle kurulan yağmacı topluluklarla benzeyen veya örtüşen hiçbir yanı yoktur.”

Malazgirt Zaferi’nin büyük bir millet şuurunun eseri olduğunu aktaran Bahçeli, Malazgirt Zaferi’nin ayrıca “Ölürsem şehit, kalırsam gazi” diyen bir inanmışlığının mükafatı olduğunu ifade etti. “Elleri öpülesi ceddimiz Sultan Alparslan’ın 26 Ağustos 1071’de üzerine giydiği beyaz elbiseyi kefeni görmesi; şehadeti de, şecaati de saadet kabul edişi bunun bir işaret ve ispatıdır” diyen Bahçeli, “Malazgirt Zaferi’nden tam 851 yıl sonra, yani 26 Ağustos 1922’de başlayan Büyük Taarruz vatanı kurtaran bir meydan okuma, Sultan Alparslan’ın ve kahraman askerlerinin emanetini muhafazaya yeminli bir iradenin tecellisidir. 950 yıl önce vatan yapılan kutlu topraklarımız, 99 yıl önce fetih anlayışıyla mündemiç taarruz hamlesiyle Bizans tortularından ayıklanmış, milli devletin temelleri kazılmıştır” ifadelerini kullandı.

Hem Sultan Alparslan’a hem de Gazi Mustafa Kemal Atatürk’e Türk milletinin rahmet niyazlarının yanı sıra şükran duygularının hiçbir zaman eksilmeyeceğini ifade eden Bahçeli, “Vatan kuran, vatan kurtaran muhterem büyüklerimize vefa borcumuzu emanetlerini, yani namus timsali gördüğümüz Türk vatanını koruyarak bir nebze de olsa ödemek mümkündür. Bizans artıkları faal olsa da, zalimlerin husumet kalemiyle yazılan zulüm fermanı coğrafyaları karışıklığa sevk edip kana bulasa da, Türk milleti mukavemet ve mücadelesiyle hiçbir namert eli vatanına değdirmeyecektir” değerlendirmesini yaptı.

Vatanın mukadderat olduğu kadar aynı zamanda mukaddesat hazine olduğuna dikkati çeken Bahçeli, “Hala aktif olan Bizans komplolarına karşı dikkatli ve uyanık olmak en başta gelen sorumluluğumuzdur. Malazgirt’in, Büyük Taarruz’un, Dumlupınar’ın rövanşını almak, tarihi hesaplaşmaları tekraren görmek için fırsat kollayan husumet ve hıyanet cephesine karşı asla taviz verilmeyecektir” ifadelerini kullandı.

Vatanın bir kez bulunduğunu ve asla kaybedilmeyeceğini belirten Bahçeli, “Bunun aksini düşünenler karşılarında yüz yıllar içinde Malazgirt’ten Kocatepe’ye uzanan kökleşmiş ve çelikleşmiş kahramanlık surunu bulacaklardır. Ne terör saldırıları, ne düzensiz göç akınları ne de küresel ve bölgesel menfur senaryolar Türk milletinin istikbalini karartamayacak, var oluş azmini kıramayacaktır” dedi.

MHP lideri Bahçeli, açıklamasına şöyle devam etti:
“İrademiz Sultan Alparslan’ın iradesidir. İlhamımız Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün istiklal davasıdır. Bu irade ve bu dava yaşadıkça hiçbir oyun, hiçbir tezgah, hiçbir tuzak Türk milletini durdurmaya kafi gelemeyecektir. Malazgirt Zaferi’ni derin manasına ve zamanları aşan güçlü mesajına uygun şekilde kutlanmasına her yıl önayak olan, bu hususta samimiyetle öncülük yapan Cumhurbaşkanımıza özellikle teşekkür ediyorum. Anadolu’nun kapılarını kardeşliğe, sevgiye, hürmete, birliğe ve dirliğe açan büyük zaferimizin 950’inci yıl dönümünde aziz ceddimiz Sultan Alparslan’ı, Büyük Taarruz’un 99’uncu yıl dönümünde Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ü, fedakârlıklarıyla zirveleşen kahraman neferlerimizi, muhterem şehitlerimizi rahmetle, saygıyla ve minnetle anıyorum. Malazgirt, hayranlık duyulan bir mazinin ihtişam yadigârı, yüksek hedeflerle billurlaşan milli bir geleceğin iftihar muştusudur. Niyazım odur ki Allah bizi vatanımızdan ayırmasın, onun bunun eline baktırmasın, muhannete muhtaç ettirmesin.”

Mustafa Cenik
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Hatay Mimar Sinan tarafından inşa edilen 450 yıllık camide ney dersleri veriliyor Hatay’da Mimar Sinan tarafından inşa edilen 450 yıllık 2. Selim Camii’nde çocuklara ney dersi veriliyor. Hatay’ın Payas ilçesinde 1574 yılında Mimar Sinan tarafından inşa edilen Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi’ndeki 2. Selim Camii’nde 450 yıldır vatandaşlar ibadet etmeye devam ediyor. Tarihi camide ney dersleri de veriliyor. 10 yıldır ney üfleyen ve 5 yıldır da kendi neyini yapan caminin 37 yaşındaki imam hatibi İbrahim Gülcü, camiye gelen çocuklara ücretsiz ney kursu veriyor. İmam hatip İbrahim Gülcü, “Yaklaşık 15 yıl önce bir arkadaşım vesilesiyle ney üflemeye merak saldım ve 10 yıldır da ney üflerim. Daha sonrasında üretime merak saldım. Kendi neyimi üretmeyle ilgili bir hayalim vardı. Sokullu Mehmet Paşa Külliyesi camimizin bahçesindeki imam odasında üretime başladım. Üretip üflediğim sırada yanıma gelen öğrencilerim merak ettiler ve onlara da ney yapımını ücretsiz olarak öğretiyorum. Cami cemaati, yerli ve yabancı turistler de merak ettiler. Cami cemaatindeki 15 çocuğa hem üfleme hem de açmayla ilgili dersler vermeye başladık. Onlar da kendi neylerini açabiliyorlar. Cami içerisinde vakit namazlarında mikrofon kullanmasak da çok doğal bir akustiği var ve neyi üflerken de bunu hissediyoruz. Camide ses her yere eşit şekilde yayılıyor. Üflediğimiz eserler ve ilahiler cemaatin hoşuna gidiyor. Yaklaşık 5 yıl önce kendi neylerimi üretmeye başladım. Herkesin hayali aslında kendi neyini açmaktır. Kendi hocalarım ve ustalarımla istişare ve gerekli malzemeleri de tedarik ederek neyin yolculuğuna biz de şahit olduk. Camimiz 1574 yılında ibadete hazır hale gelerek, Osmanlı’nın baş mimarı Mimar Sinan tarafından yapıldı” ifadelerini kullandı. "Neyin akustiği insanı farklı diyarlara götürüyor" 13 yaşındaki Kadir Efe Ocak, “Ney çok önemli bir sanat eseri ve İbrahim hocamız da bizlere en güzel şekilde öğretiyor. İbrahim hocamız bize ney açmayı ve üflemeyi öğretiyor. Neyin akustiği insanı farklı diyarlara götürüyor. Ney yapmak ve üflemek farklı bir duygu” dedi.
Ankara Ankara’da “TikTok” davasında görüntülere erişim yasağı getirildi Ankara’da iki sosyal medya fenomeninin canlı yayında kavga etmesine ilişkin soruşturmada, olaya dair görüntülere erişim yasağı getirildi. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yapılan yazılı açıklamada, “16.11.2024 günü saat 20.00 sıralarında Sincan ilçesi Plevne Mahallesi Bosna Caddesi üzerinde Ç.Y., C.Ş. ve M.H. isimli şahıslar arasında meydana gelen silahla yaralama olayı ile ilgili olarak Cumhuriyet Başsavcılığımızca başlatılan soruşturmada, şüpheliler C.Ş. ve M.H. Cumhuriyet Başsavcılığımızın talimatı ile 16.11.2024 tarihinde, şüpheli Ç.Y. ise hastaneden taburcu olmasına müteakip 17.11.2024 tarihinde gözaltına alınmıştır. Soruşturma aşamasında ’TikTok’ isimli sosyal paylaşım sitesinde yayımlanan şiddet içerikli görüntüler ve haberlerle ilgili olarak kamu düzeninin korunması ve suç işlenmesinin önlenmesi amacıyla Cumhuriyet Başsavcılığımızın talebi doğrultusunda Ankara Batı Nöbetçi Sulh Ceza Hâkimliği tarafından 5651 sayılı Kanun’un 8/A maddesi uyarınca bahse konu olay anına ilişkin internet ortamında yapılan yayınlara erişimin engellenmesi kararı verilmiştir. Soruşturma kapsamında gözaltına alınan şüphelilerden ifade ve sair adli işlemleri biten şüpheli C.Ş. sevk edildiği Ankara Batı Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliği tarafından kasten öldürmeye teşebbüs suçundan tutuklanmış, şüpheliler M.H. ve Ç.Y. hakkında ise konutunu terk etmemek ve yurt dışı çıkış yasağı adli kontrol tedbirlerine hükmedilmiştir. Olaya ilişkin soruşturmanın Cumhuriyet Başsavcılığımız tarafından titizlikle sürdürüldüğü kamuoyuna saygıyla duyurulur” denildi.