POLİTİKA - 01 Ekim 2024 Salı 12:29 | Son Güncelleme : 01 Ekim 2024 Salı 12:43

Bahçeli, Lübnan'a karadan giren İsrail'e meydan okudu: Şansını denemek isteyen varsa buyursun gelsin

A
A
A
Bahçeli, Lübnan'a karadan giren İsrail'e meydan okudu: Şansını denemek isteyen varsa buyursun gelsin

Bahçeli "Ortadoğu'da insanlık can çekişiyor, İsrail zorbalıklarına yenilerini ekliyor. Bölgesel gelişmelere teyakkuz içinde tavır almalıyız. Tüm dünya bilsin ki direncimiz müthiştir. Şansını denemek isteyen varsa buyursun gelsin. Bizimiz ölümüz şehit dirimiz yiğittir" dedi.

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, TBMM’nin 28’inci Dönem 3’üncü Yasama Yılı’nın ilk grup toplantısında konuştu. Türk milletinin büyük ve güçlü bir aile olduğunu ifade eden Bahçeli, “Birbiri ardına tuzaklanmış kör labirentlerden sıyrılabilmek, siyasi, stratejik, diplomatik ve ekonomik mahiyetli çok cepheli mücadeleden başarıyla çıkabilmek için öncelikle özümüze dönmemiz, öz değerlerimizle kenetlenmemiz, milli birlik ve kardeşliğimizi özgüvenle sahiplenmemiz ikamesi ve ihmali olamayacak netlikte ve nitelikte bir zorunluluktur” diye konuştu.

“İnsanlığın içine sıkıştığı zora ve silaha dayalı şiddet mengenesini gevşetme çabaları şimdiye kadar sonuçsuz kalmıştır”

Güncellenmiş barbarlık, güçlenmiş vahşet, yeni dünya düzeni adıyla formüle edilen küresel sömürgeciliğin yalnızca Türk-İslam alemine değil, beşeriyetin tamamına pusu kurduğunu söyleyen Bahçeli, “Bu pusuda zalimler insanlık vicdanını doğrudan hedef almışlardır. Olmaz denilen ne varsa olmaya başlamıştır. Zulüm taarruza geçmiş, insani, ekonomik, sosyal ve ahlaki zayiat tahammül sınırlarından taşmıştır. Küresel arenada emperyalist azgınlığın yapı taşlarını döşediği korku imparatorluğu seri cinayetlerinde devamlı el ve çıta yükseltmektedir. Sabrın limitleri dolmuş, akıl ve sağduyunun güvertesini sular basmıştır. İnsanlığın içine sıkıştığı zora ve silaha dayalı şiddet mengenesini gevşetme çabaları şimdiye kadar sonuçsuz kalmıştır” dedi.

İnsani krizlerin bir volkan ağzı gibi patlamakta olduğunu kaydeden Bahçeli, “Dünya bir yanda kendi yörüngesinde diğer yanda güneşin yörüngesinde dönerken, maalesef adalet, ahlak, anlayış, ortak anlam ve amaç yörüngesinden şiddetle kaymış, bu kayış dehşet verici hadiselerin sökün etmesine kapı aralamıştır. Beşeriyet temiz bir vizyona, adil ve cesur politikalara, yeni bir hikâyeye, yeni baştan adaletli, insaflı ve istikrarlı bir düzene aç ve muhtaçtır. Daha doğrusu, müşterek hayatın gayesine matuf berrak, haktanır, eşitlikçi, hukuki çerçevesi belirgin ve caydırıcı kurallarla ihata edilmiş ahlaklı bir düzenin tesis ve temini şarttır. Yerküreyi A’dan Z’ye huzursuzluğa ve umutsuzluğa sevk eden mevcut statükonun tamiri ve tadili değil, köklü tasfiyesi gerekmektedir. Çünkü maddi ve teknolojik gelişmeler beklenenin aksine, beşeriyeti ahlaki, psikolojik ve ruhsal iflasın eşiğine taşımış ve esasen mahvetmiştir” diye konuştu.

“Sosyal medya suikastlarına boyun eğecek bir fıtrat bizde hiç yoktur”

Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu ilkeleri ve kuruluş iradesi üzerinde tahribat ve oynamalara heves edilmemesi gerektiğini vurgulayan Bahçeli, “Paylaşamayacağımız bir şey yoktur. Sahte ve sanal gündemlere kaptırılacak yakamız yoktur. Küresel projelere boyun eğecek, tamam diyecek, saklanıp sinecek korkak bir meşrep bizde yoktur. Sosyal medya suikastlarına boyun eğecek bir fıtrat bizde hiç yoktur. Ne söylemişsek arkasındayız. Neyi diyorsak sözümüz olsun, yapacağız. Türkiye’mize sahip çıkacağız. Cumhur İttifakı’nı yaşatacağız” ifadelerini kullandı.

“Savaş çıkacağı kadar çıkmıştır”

Gazze’nin 360 gündür vurulduğunu dile getiren Bahçeli, “İmdat ve yardım çağrılarını duyacak Türkiye ve birkaç ülke dışında, müessir bir irade ne görülmüş, ne de ortaya çıkmıştır. Vahşetin kol gezdiği Orta Doğu’da insanlık can çekişirken, eşzamanlı olarak küresel vicdan da felçli ve fecaat verici sessizliğe gömülmüştür. İsrail Gazze ve Batı Şeria’da sistematik zorbalıklarına her gün bir yenisini ilave ederken, diğer yanda ve aynı zamanda Lübnan’a, Yemen’e ve Suriye’ye bomba yağdırmaktadır. Bölgesel savaşın çıkıp çıkmayacağını, savaşın yaygınlaşıp yaygınlaşmayacağını tartışıp havanda su dövenlere sormak gerekir ki, akıl heybelerinde bulunan savaşın olması ve yaşanması için daha neyin olması beklenmektedir? Savaş çıkacağı kadar çıkmıştır” dedi.

“İsrail, geri planda Türk ve İslam düşmanı küresel güçler Orta Doğu’ya ve yakın coğrafyalara darbe üstüne darbe indirmektedir”

Hizbullah lideri Nasrallah’ın öldürülmesi hakkında konuşan Bahçeli, “Geçtiğimiz haftanın Cuma günü, Hizbullah lideri Nasrallah’ın Beyrut’ta katli, ardından yine Hizbullah’ın ilk halkasını oluşturan diğer yöneticilerine karşı nokta operasyonlar başkaca bir yorum ve değerlendirme yapmamıza engeldir. Savaşın bir konsept dahilinde ve stratejik olarak yaygınlaştırılmasının sadece Orta Doğu’yla sınırlı kalacağını düşünenler yanılmakta ve yanlış hesap içindedir. ABD’nin Kasım ayındaki başkanlık seçimlerine varıncaya kadar devam edegelen sürek avı etki alanını ve şiddet enerjisini genişleterek neredeyse vatanımızın sınırlarına dayanacaktır. Kaldı ki, İsrail’in sabotaj ve saldırılarının aynı zamanda Türkiye’ye verilmiş bir mesaj olduğunu inkar etmek bize kalırsa söz konusu değildir. İran Cumhurbaşkanı Reisi’nin, Hamas Siyasi Büro Şefi İsmail Haniye’nin, Hizbullah lideri Nasrallah’ın sırayla ölümleri içi içe geçen, birbiriyle bağ ve bağlantılı olan vahim olaylardan bazılarıdır. Görünürde tetikçi İsrail, geri planda Türk ve İslam düşmanı küresel güçler Orta Doğu’ya ve yakın coğrafyalara darbe üstüne darbe indirmektedir” dedi.

“Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarının boykotu gündeme alınmalıdır”

Birleşmiş Milletler ve Güvenlik Konseyi yapısının yeni baştan ve derhal reform edilmesi gerektiğinin altını çizen Bahçeli, “Bu reform ihtiyacının gecikmesi çok ciddi ve sancılı gelişmelere sebep olacaktır. İsrail saldırıları karşısında üç maymunu oynayanların, soykırıma seyirci kalanların ne diyeceği, ne yapacağı, neyi önereceği önemsiz bir ayrıntıdır ve hükmünü kaybetmiştir. Geldiğimiz bu aşamada Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin fonksiyonel yapısı değişmeli, aksi halde Birleşmiş Milletler Genel Kurul toplantılarının boykotu gündeme alınmalıdır. Aynı zamanda, ülkelerin eşit katılım ve oy hakkını ihtiva eden alternatif dünya birliği konusunda çalışmalar hızlanmalı ve dünya beş ülkenin ağzına bakmaktan kurtulmalıdır. Birleşmiş Milletler Genel Kurul Kürsüsüne elinde haritalarla çıkıp asıl ve potansiyel hedeflerini açık eden Netenyahu ve temsil ettiği terör devleti karşısında İslam ülkeleri de Allah için sesini yükseltmelidir” açıklamasında bulundu.

Türkiye ile Suriye’nin iş birliği ve uzlaşma zemininde daha fazla oyalanmadan buluşması ve İsrail ve destekçilerinin yaygın tehdidine karşı milli güvenlik unsurlarının tetikte ve teyakkuzda olması gerektiğini söyleyen Bahçeli, Türkiye içinde yuvalanmış, hücre hücre örgütlenmiş yabancı istihbarat uzantılarının deşifre edilmesi gerektiğini ifade etti.
Sivil ve demokratik bir anayasayı Türkiye’ye ve Türk milletine kazandırmanın yeni yüzyılın en büyük demokratik başarısı olacağını dile getiren Bahçeli, 12 Eylül darbe döneminin kalın iz ve tortularını taşıyan mevcut anayasayla Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nin doğası ve sistemsel mimarisinin çeliştiğini belirtti.

Yeni yasama yılında Meclis’in gündeminde yer alan kanun teklifleri hakkında konuşan Bahçeli, Öğretmenlik Meslek Kanunu teklifi ile dokuzuncu yargı paketinin kısa süre içinde yasalaşacağına inandığını söyledi.

“Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür”

Sinan Ateş Davası ve CHP lideri Özgür Özel hakkında konuşan Bahçeli, “Kendi ittifaklarına iyiler, bizim ittifakımıza da kötüler diyen provokatör CHP Genel Başkanı’nın mahkeme kapılarında bir avuç MHP düşmanıyla esip gürlemesi, batık gemiler gibi siyasi ahlaksızlığın meçhul sahillerine düşe kalka sürüklenmesi tek kelimeyle yüzsüzlüktür. Ne kadar Türkiye karşıtı, layüsel, laçka, lekeli ve icazetli sima varsa, hepsi bir olmuş, görülen bir cinayet davası münasebetiyle Milliyetçi Hareket Partisi’ni ve dava arkadaşlarımızı şerefsizce suçlamaya kalkışmışlardır. Eski veya yeni fark etmez, bazı partilerin genel başkanları, kifayetsiz muhabirler, ekranları fitne fesat yayan bir kısım karanlık televizyon kanalları ayak üstü mahkeme kurmuşlar, bilirkişi, hakim ve savcı rolüne soyunarak partimizi, dava arkadaşlarımızı namertliğe dahi taş çıkartan bir iştahla yargılamaya tevessül etmişlerdir. Milliyetçi Hareket Partisi Ankara 32. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen ve ikincisi dün başlayan malum davanın duruşmalarını dikkatle takip etmektedir. Çok söze gerek yoktur. Aslında buna değecek hiç kimse yoktur. Ben az söyleyeyim, muhatapları çok anlasın, bizim için yeterlidir. Özgür Özel sana diyorum, iddiaların aynen şahsın gibi çürüktür, bastığın yaş tahta, bindiğin patlak lastikli dolmuş, tutsağı olduğun tezvirat cambazlığı seni hiçbir yere götürmeyecektir” dedi.

Hidayet Türkyılmaz

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya Türk Devletleri Ticaret Fuarı’nda ticaretin gücü konuşuldu Antalya Valiliği, Türk Devletleri Teşkilatı, Ticaret ve Sanayi Odaları Birliği, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası iş birliğiyle düzenlenen "Türk Devletlerinin Ekonomik Gücü ve Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar" konferansı büyük bir katılımla gerçekleşti. Konferansta konuşma yapan MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay, Türk devletleri arasındaki ticaretin önemine dikkat çekti. Türk Devletleri Teşkilatı (TDT), Antalya Valiliği ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) koordinesinde ’Türk Devletlerinin Ekonomik Gücü ve Türk Ticaret Fuarının Getireceği Fırsatlar’ konulu konferans düzenlendi. “Gençler üretimden uzaklaştırıldı” “Konferansta konuşma yapan MÜSİAD Antalya Başkanı Ali Akçay, derneğin 99 noktada şube ve temsilciliklerinin bulunduğunu belirterek, "Türk devletleriyle ticareti artırmak, stratejik önem taşıyor. Burada bulunan tüm Türk devletlerinde şube veya temsilcimiz var. Lojistik ve bilgi desteği isteyen tüm dostlarımıza yardımcı olmaktan memnuniyet duyarız" dedi. Başkan Akçay, konuşmasında gençlerin küresel düzeyde çeşitli etkenlerle ticaretten ve üretimden uzaklaştırıldığına da değinerek, gençlerin sosyal medya bağımlılığı, kripto para ve borsa gibi alanlarla meşgul edilerek üretimden uzaklaştırıldığını belirtti. Bu duruma karşılık MÜSİAD’ın "Yüksek Ahlak, Yüksek Teknoloji" ilkesi doğrultusunda, özellikle yazılım ve ağır sanayi sektörlerinde katma değeri yüksek üretim yapmanın önemini vurguladı. "Türk devletleriyle ticaretimiz, basit gibi görünen ancak derin anlamı olan ’Birimiz hepimiz, hepimiz birimiz için’ sloganıyla ilerlemelidir" diyen Akçay, Türk devletlerinin birbirlerine her zamankinden daha fazla destek olması gerektiğini belirtti. Türkiye’nin bölgesinde ve dünyada güçlü bir konumda yer almasının, soydaş devletlerle yapılan ticari ilişkilerin güçlenmesiyle mümkün olduğunu ifade eden Akçay, Filistin ve Gazze konusuna da dikkat çekerek, Filistin’de bir yılı aşkın süredir devam eden insanlık ayıbı ve İsrail zulmünün son bulması temennisinde bulundu.
Antalya Teleferik kazası davasında 5 sanığın tutukluluğuna devam kararı Antalya’da 1 kişinin öldüğü, 7 kişinin yaralandığı teleferik kazasına ilişkin 5’i tutuklu 12 sanığın yargılanmasına, 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Antalya’da yaşanan teleferik kazasına ilişkin görülen davanın duruşmasına 6. Ağır Ceza Mahkemesinde devam edildi. Sanıklar Suphi Kaplan, Serkan Yellice, Okan Erol, Ahmet Buğra Samsunlu, Serdar Tezcan ve tutuksuz sanıklar ile taraf avukatları duruşma salonunda hazır bulundu. Müşteki Ayşegül Koçer sanıklardan şikayetçi olduğunu belirterek, “En son kurtarılan 25’inci kabindeydik. Olayda yaralanmadım ancak kabinde 19 yaşında oğlum Adem Koçer de vardı. Kendisi diyabet hastasıdır. Kendisine bir gün boyunca iğnesini vuramadım. Şu an oğlum ve ben depresyon hastasıyız” dedi. Ayşegül Koçer’in eşi İsmail Koçer de sanıklardan şikayetçi olduğunu ifade ederek, “Kabinde eşim ve yaşları 19 ve 24 olan iki oğlum ile birlikte toplamda 7 kişiydik. Kabin içinde 20 saat kaldık” diye konuştu. Duruşma savcısı tutuklu sanıkların tutukluluğunun devamını talep ederken, Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz’ün yurt dışına çıkış yasağının devamını istedi. Tutuklu sanıklar ve avukatları ise savcının tutukluluk yönündeki mütalaasına katılmadıklarını ifade etti. Kepez Belediye Başkanı Mesut Kocagöz, görevi gereğince meclis toplantılarına katılmasından dolayı, avukatının duruşmalara zaruri olmadıkça katılmamayı bildiren talebine katıldığını söyledi. Mahkeme heyeti, verdiği kısa aranın ardından, bilirkişinin raporları hazırlaması için mahkemeden 45 günlük bir zaman talep ettiğini ifade ederek, gelecek raporların kusur oranlarını şekillendirmesi açısından önemli olduğuna dikkat çekip talebi kabul etti. Heyet ayrıca, tutuklu sanıkların tutukluluğuna devam, Mesut Kocagöz’ün ise duruşmalara katılmama talebini kabul ederek duruşmayı 27 Kasım tarihine erteledi.
Diyarbakır Yaşlılar unutulmadı Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi ekipleri, Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla 65 yaş ve üstü vatandaşları evlerinde ziyaret etti. Sosyal Hizmetler Dairesi Başkanlığı ekipleri, Dünya Yaşlılar Günü dolayısıyla 65 yaş ve üstü vatandaşları yalnız bırakmadı. Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürü İsmail Değirmenci’nin de aralarında bulunduğu ekipler, ev ziyaretlerinde yaşı ilerlemiş vatandaşlarla sohbet ederek taleplerini dinledi. Ekipler, konuk oldukları vatandaşlara hediye paketi verdi. "Onlarla hep bir arada olacağız" Çalışmalarına ilişkin bilgi veren Engelli ve Yaşlı Hizmetleri Şube Müdürü İsmail Değirmenci, yaşı ilerlemiş vatandaşları yalnız bırakmayacaklarını belirterek, “Bizler tüm varlık ve kimliklerin hayat bulacağı 2025-2029 Stratejik Plan çalışmalarını yaparken katılımcı, sosyal ve erişilebilir belediyecilik kavramlarıyla çalışmalarımızı somutlaştırmayı vaat etmiştik. Bugün 1 Ekim özelinde her ne kadar yaşlılarımızı ziyaret etsek de bundan öncesi ve sonrasındaki günlerde de hep beraber olduğumuzun mesajını kesinlikle paylaşıyoruz. Onlarla hep bir arada ve dayanışma içinde olacağız” dedi. Yaşlılara evde bakım hizmeti devam ediyor Sosyal Hizmetler Daire Başkanlığı bünyesinde çalışmalarını sürdüren yaşlı birimi, yalnız yaşayan, kendi ihtiyaçlarını karşılamakta zorlanan yaşlılara evde temizlik hizmeti vermeye devam ediyor. Yaşlı birimi ekipleri, tespit edilen yaşlıların evlerinde A’dan Z’ye temizliklerini yaparak daha temiz ve hijyenik bir ortamda vakit geçirmelerini sağlıyor.
Ankara Türkiye’nin en büyük şantiyesi: ’Adıyaman İndere’ Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı, Kahramanmaraş merkezli depremlerin ardından bölgede inşa sürecine hızla devam ediyor. Türkiye’nin en büyük şantiyesinin kurulduğu Adıyaman İndere’de deprem konutlarıyla birlikte yaşam alanları da inşa ediliyor. 16 bin 433 kalıcı konutun yapımı için 8 bin kişilik ekip gece gündüz çalışıyor. Depremin ağır yıkıma neden olduğu Adıyaman’da Emlak Konut tarafından 5 milyon metrekare alan üzerine Türkiye’nin en büyük şantiyesi kuruldu. Bölgede 8 bin işçi, 750 iş makinesi ile çalışmalar hızla sürüyor. Proje kapsamında, 16 bin 433 kalıcı konut/iş yeri yapılacak. Konutlar, yatay mimariye uygun zemin+4’ü geçmeyecek şekilde projelendirildi. 6 bin 830 konutun kuraları çekildi, hak sahipleri belirlendi. 9 bin 603 kalıcı konutun inşası sürüyor. Çevre, Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanı Murat Kurum, İndere’de devam eden inşaatların görüntülerini sosyal medya hesabı üzerinden paylaştı. Bakan Kurum, “11 ilimizde, 159 şantiyede, 153 bin işçimizle sahadayız. Burası 5 milyon metrekarelik alanla Türkiye’nin en büyük şantiyesi Adıyaman İndere. 7 bine yakın ailemizin yuvalarını belirledik, 9 bin 603 konut için gece gündüz çalışıyoruz” ifadelerini kullandı. “Sağlam zemin üzerine sağlam yapılar inşa ediyoruz" Emlak Konut Adıyaman Bölge Müdürü Mehmet Ersev Kuzdan da İndere bölgesinin kayalık zeminde olmasından dolayı tercih edildiğine dikkat çekti. Kuzdan, “Biz tünel kalıp sistemiyle imalatlarımızı yapıyoruz. Bu nedenle konutlarımız depreme dayanıklı. Vatandaşlarımızın içi rahat olsun. Sağlam zemin üzerine sağlam yapılar inşa ediyoruz” dedi. Otopark, oyun grupları ve yeşil alanlar yer alacak Proje kapsamında bir caminin de tamamlandığını belirten Kuzdan, “Parsellerin içinde, binaların önünde kapalı ve açık otoparklarımız, çocuk oyun gruplarımız ve yeşil alanlarımız mevcut. Sadece konut yapmıyoruz. Biz burada sağlam, güvenli ve modern bir şehir oluşturuyoruz” diye konuştu.