Bağışıklık sistemi ile ilgili açıklamalarda bulunan Doç. Dr. Mustafa Kemal Başaralı, vücudun en büyük korumasının bağışıklık sistemi olduğunu söyledi. Güçlü bir bağışıklık sisteminin hastalıklara karşı bizi kalkan gibi koruduğunu belirten Başaralı, "Bağışıklık sisteminin zayıf olması mikropların vücuda rahatça girmesine neden olur. İyi çalışan bir bağışıklık sistemi sağlımızın temelidir. Zayıf bağışıklık sistemi yaygın bir durumdur, çeşitli enfeksiyonlara yakalanan insanların çokluğu da bunun bir göstergesidir. Vücudumuzu bakteriler, virüsler, mantarlar gibi zararlı mikroorganizmalara karşı koruyan bağışıklık sistemi güçsüzleştiğinde enfeksiyonlara karşı savunma kapasitemiz zayıflar. Yanlış beslenme, çevremizdeki toksinler, uykusuzluk, aşırı yorgunluk, stres ve ruhsal çatışmalar gibi birçok nedeni bulunmaktadır. Her normal insan enfeksiyona karşı doğuştan savunma mekanizmasına sahiptir. Bu mekanizmaların çoğu doğumdan itibaren iş başında olup, vücuda giren her saldırganı ilk olarak karşılar. Bağışıklık sisteminin merkezinde, kanda ve lenf bezlerindeki B ve T-lenfositleri bulunur. Bağışıklık sistemini etkileyen 3 ayrı faktör vardır. Genetik yatkınlık, çevre kirliliği ya da radyasyon gibi büyük şehirde yaşayanların ister istemez etkilendikleri önemli bir faktördür. Değiştirebileceğiniz yaşam tarzınızdır" ifadelerini kullandı.
BAĞIŞIKLIK SİSTEMİNİ GÜÇLENDİRMENİN 10 YOLU
Bağışıklık sistemini güçlendirmenin 10 yolunu da açıklayan Başaralı, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Sofranızda sebze ve meyve bol miktarda olsun. Sebze ve meyveler bol miktarda vitamin içeriyor. Mevsiminde yenilen bu yiyeceklerden antioksidan alıyoruz. Antioksidanlar da vücudu temizliyor ve bağışıklık sistemini kuvvetlendiriyor.
Balık tüketimini arttırın. Balık içeriğindeki omega 3 ve diğer faydalı yağlar sayesinde iyi huylu kolesterolün yükselmesini ve kötü kolesterolün düşmesini sağlar. Sağlıklı bir gelişim için özellikle çocukluk çağından itibaren balık yeme alışkanlığının edinilmesi gerekir.
Tek tip besin diyetlerinden uzak durun. Diyet yapmak uğruna tek tip beslenmeyi değil dengeli beslenmeyi tercih edin. Tüm besin gruplarından dengeli şekilde almalısınız. Denge bozulduğu takdirde metabolizmanız tek bir tarafa doğru kayar, bu durum da hastalıklara zemin hazırlar.
Uzun süre aç kalmayın. Güçlü bir bağışıklık sistemi için sağlıklı beslenme çok önemlidir. Güne mutlaka sağlıklı bir kahvaltıyla başlayın ve ana öğünleri atlamayın.
Çocuklarınıza paketlenmiş gıda yedirmeyin. Sağlıklı bir nesil için beslenme alışkanlığının küçük yaşlarda edinilmesi gerekir. Bu tip yiyeceklerin faydasından çok zararı vardır. Sağlıklı beslenmenin yanı sıra da mutlaka fiziksel aktivite yapması sağlanmalıdır.
Hayatınızdan hareketi eksik etmeyin. Haftada en az 3 gün, mümkünse her gün 45-60 dakika tempolu bir şekilde yürüyüş yapılmalıdır.
Hem kendinizin hem de çocuklarınızın aşılarını takip edin. Özellikle bebeklik döneminde yapılan aşılar çocuklarımızın bağışıklık sisteminin kuvvetlenmesini ve sağlıklı bir şekilde büyümesini sağlar, ömür boyu bizi hastalıklara karşı koruyabilir. Etkisi azalan aşılar ise doktorunuz tarafından belirlenen aralıklarla tekrarlanmalıdır.
Günde minimum 6 saat uyuyun. Sağlıklı bir bağışıklık sistemi için uyku sisteminizin de düzenli olması gerekir. Günde en az 6 saat uyumalısınız ve uyku saatlerinizin mutlaka gece olması gerekir. Çünkü gece, bazı hormonların salgılanması durur, bazıları ise salgılanmaya başlar. Gece karanlık ortamda uyurken büyüme hormonu salgılanır. İyi bir uykudan sonra sabah uyanıldığında salgılanan kortizol hormonu ise bizi gün içerisindeki stres, ani karar-hareket durumlarına karşı bizi hazır hale getirir.
Sık sık ellerinizi yıkayın. Mikropların hızla yayılmasının ve grip gibi enfeksiyon hastalıklarının oluşmasının en önemli nedenlerinden biri ellerin yeterli şekilde yıkanmamasıdır. Bu nedenle çocuklarımıza mutlaka sabunla el yıkama alışkanlığı kazandırılmalıdır, unutmamalıyız ki el yıkama alışkanlığı evde başlar ve okulda pekişir.
Vitamin içmek yerine sebze-meyve yemeliyiz. Unutmamalıyız, vitamin ilaç değil takviyedir. Dengeli beslenemeyen ve stresli bir hayat yaşayanlar doktorları tarafından önerilen dozda vitamin alabilirler. Ancak sebze-meyve yemek vitamin almaktan çok daha faydalıdır."
KORAY ÜNLÜ
MERSİN