KÜLTÜR SANAT - 29 Eylül 2015 Salı 15:13

Aspendos Antik Tiyatrosu'nda mermer tartışması

A
A
A
Aspendos Antik Tiyatrosu'nda mermer tartışması

Antalya’nın en çok turist çeken tarihi mekanlarından olan Aspendos Antik tiyatrosunda 2013 yılında başlayan restorasyon çalışmalarının tamamlanması beraberinde eleştirileri de getirdi. Restorasyon çalışmaları çerçevesinde tarihi basamaklara döşenen beyaz mermerin görsel kirlilik oluşturduğu ve tarihi dokuyu bozduğu iddialarına bakanlıktan cevap geldi.

MS. 2. yy da Marcus Aurelius (161-180) döneminde inşa edilen ve Tanrılar ile devrin imparatorlarına adanan ve 19. yüzyılda başlayan arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılan Aspendos antik tiyatrosunda restorasyon çalışmaları sona erdi. Kültür ve Turizm Bakanlığı, Kültür Varlıkları ve Müzeler Genel Müdürlüğü tarafından 2010 yılında hazırlattırılan ve ocak 2013 yılında başlatılan tiyatronun restorasyon çalışmaları sebebiyle geçen yılın ilk dört ayında ziyaretçi alınmazken, mayıs ayından itibaren belirli bölümlerine ziyaretçi alınmaya başlamıştı.  Aspendos, 2013 yılında yıl elde ettiği yaklaşık 1.5 milyon lira ile turizmin darphanesi gibi çalışmıştı.

BAKANLIK AÇIKLAMASI
Eleştirilerin ardından Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aspendos Antik Tiyatrosu’nda yapılan çalışmalarının restorasyon projesine ve Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararlarına uygun olarak tamamlandığını bildirdi.

Kültür ve Turizm Bakanlığı, Aspendos Antik Tiyatrosu’nda yapılan restorasyon çalışmalarında tarihi yapının orijinal dokusuna uygun malzemeler kullanılmadığına yönelik medyada yer alan haberlere ilişkin yazılı açıklama yayımladı.

Antalya’nın Serik ilçesi sınırlarında bulunan Aspendos Antik Tiyatrosu’nun restorasyon çalışmalarının Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun kararı ile uygun bulunan rölöve, restorasyon, restitüsyon, statik ve elektrik projeleri doğrultusunda yapıldığını belirtildiği açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“Restorasyon projesi kapsamında, Aspendos Tiyatrosu’nun cavea basamaklarının eksik taşlarının tamamlanması uygun bulunmuştur. Bu doğrultuda tiyatronun orijinal basamaklarından numune alınmış ve çeşitli bölgelerdeki taş ocakları araştırılarak söz konusu numunelere uygun taş örnekleri toplanmıştır. Sonrasında orijinal taşın ve örnek alınan numunelerin analizleri yapılmak üzere laboratuvara gönderilmiştir. Laboratuvar sonuçları doğrultusunda ve Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu’nun yerinde yaptığı inceleme sonucu ‘eksik taşların yerine, laboratuvar testleri sonucu, renk, doku gibi fiziksel özelliklerinin yanında, basınç dayanımı, kütlece su emme, yoğunluk vs mekanik özellikleri ile de özgün taşlara en yakın özelliklere sahip, homojen yapıda, “Korkuteli Beji” rengindeki kireç taşının kullanılması’ kararı alınmıştır. Bu karar doğrultusunda eksik basamak taşlarının tamamlama uygulamaları Antalya Rölöve ve Anıtlar Müdürlüğü uzmanları denetiminde yapılmıştır.”

Ayrıca söz konusu tiyatronun orijinal taşlarının yaklaşık 2 bin yıllık olup, çevresel etmenlerle yıprandığının ve üzerlerinin grileştiğinin vurgulandığı açıklamada, restorasyonda kullanılan taşların renginin de iklim ve tabiat şartlarının etkisi ile zamanla değişerek, patina oluşturacağı ve orijinal taş malzemenin rengini alacağı kaydedildi.

Yapılan uygulamaların, bu kapsamda restorasyon projesine ve Antalya Kültür Varlıklarını Koruma Bölge Kurulu kararlarına uygun olarak tamamlandığı bildirildi.

ASPENDOS TİYATROSU
Aspendos tiyatrosu tüm dünyadaki en iyi korunmuş Roma tiyatrosu, hatta en iyi korunmuş antik tiyatrodur. İki tepe üzerine kurulu Aspendos'un tiyatrosu, küçük tepenin doğu yamacına yaslanmıştır.
MS. 2. yy. da Marcus Aurelius (161-180) döneminde inşa edilen antik tiyatro 19. yüzyılda başlayan arkeolojik çalışmalarla ortaya çıkarılmıştır. Ulu Önder Atatürk'ün 1930 yılında ziyaret edip "onarılıp yeniden kullanılması" için direktifler verdiği Aspendos Tiyatrosu Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın organizatörlüğünde, kendi adıyla anılan Opera ve Bale Festivali'ne her yılın yaz aylarında dünya milletlerine ev sahipliği yapıyor. 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Samsun Büyükşehir’den liman içine balık restoranı Samsun Büyükşehir Belediyesi, Liman ile Tütün İskelesi arasında kalan sahil bandında hayata geçirdiği balık restoranı projesiyle kente, deniz manzarası eşliğinde yeni bir sosyal yaşam alanı kazandırıyor. Samsun Büyükşehir Belediyesi, sahil alanlarını daha işlevsel hale getirme hedefi doğrultusunda İlkadım ilçesi Fuar Caddesi üzerinde yer alan Liman ile Tütün İskelesi arasındaki bölgede balık restoranı inşa ediyor. Yapımına başlanan proje, Samsun’un sahil kimliğini güçlendirecek şekilde tek katlı ve hareketli bir mimari anlayışla tasarlandı. Yelpaze formundaki yapı, denizle bütünleşen estetik görünümüyle dikkat çekerken, 615,80 metrekare kapalı alanın yanı sıra 141,67 metrekarelik üstü açılıp kapanabilen teras alanını da barındırıyor. Minimum 240 kişi kapasitesiyle hizmet vermesi planlanan restoran, yalnızca yeme-içme alanı olarak değil, her yaştan ziyaretçiye hitap eden bir yaşam alanı olarak projelendirildi. Tesis bünyesinde çocuk oyun alanı, mescit, bebek bakım odası ve modern bir mutfak bölümü de yer alacak. İnşaat çalışmaları sürüyor Projede mimari detaylara da özel önem verildi. Cephede kullanılacak pul desenli titanyum kaplama, gümüş tonlarının hâkim olduğu modern bir görünüm sunarken, ön cephedeki renk dokunuşlarıyla balık teması ön plana çıkarılacak. İç ve dış mekânlarda ise ferah, modern ve doğayla uyumlu bir dekorasyon anlayışıyla ziyaretçilere keyifli bir atmosfer sunulması hedefleniyor. İnşaat çalışmalarının aralıksız sürdüğü proje tamamlandığında, sahil bölgesine önemli bir değer katması bekleniyor. "Sahil kimliğimizi güçlendirecek" Samsun Büyükşehir Belediye Başkanı Halit Doğan, Samsun’un Karadeniz’in en güzel sahillerinden birine sahip özel bir şehir olduğunu vurgulayarak, sahil alanlarını hemşehrilerin yaşam kalitesini artıracak şekilde değerlendirmeyi amaçladıklarını söyledi. Balık restoranı projesiyle sahilin, ailelerin birlikte vakit geçirebileceği, kaliteli ve sağlıklı deniz ürünlerinin güvenle tüketilebileceği bir sosyal yaşam alanına dönüşeceğini ifade eden Doğan, bu alanın aynı zamanda kente gelen misafirler için Karadeniz kültürü ve lezzetlerinin tanıtılacağı önemli bir durak olacağını belirtti. Doğan, restoran tamamlandığında Samsun’un sahil kimliğini güçlendiren ve vatandaşların keyifle vakit geçirdiği bir mekân olarak şehre hizmet edeceğine inandığını sözlerine ekledi.
İstanbul TMOK Türkiye Fair Play Ödülleri’nin töreni gerçekleştirildi Türkiye Milli Olimpiyat Komitesi (TMOK) tarafından düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri sahiplerini buldu. Ataköy’deki Olimpiyatevi’nde düzenlenen 2024 Türkiye Fair Play Ödülleri törenine TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, TMOK Fair Play Komisyonu Başkanı Haldun Domaç, ödül almaya hak kazananlar ve davetliler katıldı. Törende; Tanıtım, Kariyer, Davranış ve Toplumsal olmak üzere dört ana kategoride birçok kişi ve kuruma ödül verildi. Etkinlikte Dünya Fair Play Ödülleri ve Avrupa Fair Play Ödülleri de sahiplerini buldu. TMOK Anma ve Onurlandırma Komisyonu tarafından milli atıcı Yusuf Dikeç’e tören öncesi özel bir ödül verildi. Dikeç’e ödülünü TMOK Başkanı Ahmet Gülüm takdim etti. Milli sporcu Dikeç, ödül takdimi sonrası yaptığı açıklamada, "Uzun yıllardır devam eden bir ödül töreni geleneğinde ilk defa böyle bir plaketin bana verilmesinden çok mutluluk duydum. İnsanların onurlandırılması için ölmelerini beklememize gerek yok. Gençler, ’Biz de senin gibi şampiyon olacağız’ diyor. Böyle hatırlandığım için TMOK’a teşekkür ediyorum" ifadelerini kullandı. Ahmet Gülüm: "Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri" TMOK Başkanı Ahmet Gülüm, Yusuf Dikeç’in ülke için çok önemli bir sporcu olduğunu aktararak, "Olimpiyat oyunları, bir sporcunun hayatı boyunca ulaşmak istediği en önemli olgudur. Bu olguyu bir sporcu, bir kez yaşar. O bize bunu beş kez yaşattı. Her birinde de ayrı başarılara imza attı. Yusuf Dikeç, Türkiye’nin en değerli spor insanlarından biri. Onu Anma ve Onurlandırma Komisyonu olarak onurlandırmamız çok değerli. Esas önemli olan ise onun alacağı madalyalar. Kazandığı madalyalarla ülkeyi onurlandırması çok değerli. Bunu da yapabilecek güce, iradeye ve sporcu disiplinine sahip" dedi. "Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" ’Fair Play’ mirasını daha ileri taşımak zorunda olduklarını dile getiren Gülüm, "Bu olgunun içerisinde çok büyük bir yeri olan Erdoğan Arıpınar’a teşekkür ediyorum. Yeni bir döneme başladık. TMOK’un da Fair Play Komisyonu yeni kuruldu. Bir mirası daha ileri taşımak zorundayız. Ben, sporun içerisinde 53 yıldır yer alıyorum. Bir sporcu eskisiyim. Bu işlerin nasıl yapıldığını gördüğümde heyecan duyuyorum. Heyecan duyamadığım bir bölüm ise spor denilince insanların aklına sadece bir olgunun gelmesi. Bu düşünce de negatif bir şekilde geliyor. Bizim dünya çapında çok önemli sporcularımız var. Yusuf Dikeç, İbrahim Çolak, Mete Gazoz ve A Milli Kadın Voleybol Takımımız var. Bütün gücümüzle, sporun bu değerlerini ve değerli sporcuları toplumun gözünün önüne sokmalıyız. Futbol denilen o kargaşanın dışına çıkmalıyız. Bugün 3,5 milyar dolarlık bir endüstriden bahsediyoruz. Bu endüstrinin yüzde 85’i de yabancı transferine gidiyor. Bu yüzde 85’in yüzde 80’i de işe yaramaz sporculardan oluşuyor. Amacım, TMOK’un gücünü kullanıp ülkede sporun farklı değerleri olduğunu göstermek" diye konuştu. Haldun Doman: "Projelerle gençlere uzanmamız gerekiyor" Haldun Domaç ise Fair Play Komisyonu olarak çok önemli projeler ürettiklerini belirterek, "Geçen dönemden kalan ’Üniversiteler kervanı’ projesi vardı. Bu kervanın içerisinde yer almıştım. Bunun dışında 2 yeni proje başlattık. Bunlardan bir tanesi de ’Bir sporcu bir okul’ projesi. Yeni filizlenenlere uzanmamız gerekiyor. Bu projeyle ortaokul ve lise düzeyine indik. Bunun dışında ’Fair Play Buluşmaları’ düzenliyoruz. Bunların ikisini Muğla ve Kırklareli’nde yaptık. Orada da güzel işler yaptık. İstanbul’da Milli Eğitim Müdürlüğünün ’Spor şehri İstanbul’ projesi var. Bu projenin bir ayağında da biz varız" cümlelerine yer verdi. Törende ödüle layık görülen kişi ve kurumlar şu şekilde: Kariyer Dalı Büyük Ödül: Umut Ünlü (Paralimpik yüzücü) Şeref Diploması Ödülü: Recep Uçar (Çaykur Rizespor Teknik Direktörü), Gençlerbirliği Kadın Futbol Takımı, Öznur Cüre Girdi (Paralimpik okçu) Kutlama Mektubu: Ata Atakul (Beden eğitimi öğretmeni), Gülşah Sırakaya (Beden eğitimi öğretmeni), Kuzey Tunçelli (Milli yüzücü) Tanıtım Dalı Büyük Ödül: Yusuf Dikeç (Milli atıcı) Şeref Diploması Ödülü: Alperen Şengün (Milli basketbolcu), Toprak Razgatlıoğlu (Milli motosikletçi), Ejder Sözen (Okçuluk antrenörü) Kutlama Mektubu: Ragıp Vural Tandoğan (Yüzücü), Alp Pehlivan (Yorumcu) Davranış Dalı Büyük Ödül: Daniele Santarelli (A Milli Kadın Voleybol Takımı Başantrenörü) Şeref Diploması Ödülü: Denizli Çamlık FK, Sakine Küçükakyüz (Tekvando antrenörü), Melihşah Katman (Atletizm eğitmeni) Kutlama Mektubu: Sakarya Harmanlıkspor, Selçuk Erdoğan (17 Yaş Altı Milli Futbol Takımı Teknik Direktörü), Boyabat Eğitimspor Kadın Futbol Takımı Toplumsal Ferhunde Tuba Üstünkal (Beden eğitimi öğretmeni), Tekirdağ Yeniçiftlik Nizamettin Demirdöven İlkokulu Avrupa Fair Play Ödülleri Bursaspor Taraftarları, Nizip SK, Bahri Vreskala Dünya Fair Play Ödülleri Ebru Kavzan, Doç. Dr. Recep Cengiz
Ankara Bakan Fidan, Hamas heyetiyle Ankara’da görüştü Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle Ankara’da bir araya geldi. Dışişleri Bakanlığı kaynaklarından edinilen bilgiye göre, Bakan Fidan, Hamas Siyasi Büro Üyesi Halil Hayye başkanlığındaki Hamas heyetiyle bugün Ankara’da görüştü. Görüşmede Gazze’deki durum değerlendirildi ve Gazze barış planının ikinci aşamasıyla ilgili görüş alışverişinde bulunuldu. Bakan Fidan, Türkiye’nin Filistinlilerin haklarını her platformda en güçlü şekilde savunmaya devam ettiğini kaydetti; ayrıca Gazze’deki barınma ve insani yardım ihtiyacının giderilmesi için Türkiye’nin sürdürdüğü çalışmalar hakkında bilgi verdi. Hamas heyeti, ateşkesin şartlarını yerine getirdiklerini; buna rağmen İsrail’in Gazze’yi hedef almaya devam ettiğini ve bu tutumun barış planının ikinci aşamasına geçilmesini engellemeye yönelik olduğunu belirtti. Hamas heyeti ayrıca, Gazze’ye girişine izin verilen tırların yüzde 60’ının ticari mal taşıdığını, insani yardım miktarının ihtiyacı karşılayacak düzeyde olmadığını ifade etti; özellikle temel ihtiyaç maddeleri, ilaç, barınma malzemesi ve yakıt tedariki konusundaki eksikliklerin sürdüğünü aktardı. Görüşmede, Filistinli gruplar arası uzlaşı süreciyle ilgili gelişmeler ve Batı Şeria’daki durum da değerlendirildi. İsrail’in Batı Şeria’daki uygulamalarının kabul edilemez olduğu vurgulandı.