ÇEVRE - 21 Kasım 2021 Pazar 15:12

Arnavutköy sahili atıklar ve denizanalarıyla doldu

A
A
A
Arnavutköy sahili atıklar ve denizanalarıyla doldu

İstanbul Boğazı'nın Arnavutköy sahili atıklar ve denizanalarıyla doldu. Vatandaşlar kirliliğe sahilde bulunan teknelerin yol açtığını söylerken, tekne sahipleri ise kirliliğin yağmurla beraber dereler üzerinden çöplerinin denize gelmesinden oluştuğunu kaydetti.

İstanbul Boğazı’nın Arnavutköy sahili atıklar ve denizanalarıyla doldu. Sahile temiz hava almak ve yürüyüş yapmak için gelen vatandaşlar ise sahil şeridini kaplayan çöpler ve denizanaları karşısında şaşkınlarını gizleyemedi. Vatandaşlar kirliliğin sebebi olarak tekne sahiplerinden dert yanarken, denizde bulunan pek çok atığın oluşturduğu kirlilik yoğun bir biçimde görüntülendi.

Arnavutköy sahili atıklar ve denizanalarıyla doldu

“Turistlerin şaşkın bakışları beni çok üzüyor”

Sahile yürüyüş için gelen vatandaşlardan Nursen Doğan, “Bana kalırsa tekneler kirletiyor burayı. Çünkü ne zaman gelsem teknenin atıklarını burada görüyorum. Denizden bu kadar pislik gelmesine imkan yok. Ben buraya sürekli geliyorum ve burası sürekli böyle, inanılmaz. Şimdi söyleyemeyeceğim çirkin şeyler atılıyor buraya, kadın pedleri vesaire. Bunları işçiler görmüyor mu? Kesinlikle görüyorlar. Şu tarafta kırık camlar da var, onlar da çok iğrenç görünüyor. Turistlerin şaşkın bakışları beni çok üzüyor gerçekten. Burayı sözde temizliyorlar ama senelerdir bu durum böyle. Bu kirliliğin sebebi kesinlikle tekneler. Burası marina mı, deniz kenarı mı ne olduğunu anlamadık vallahi. Marinaysa ona göre davranılsın” diye konuştu.

“Geziye çıkıyorlar, pisliği buraya atıyorlar”

Kirliliğin tek sebebinin tekneler olduğunu belirten Kadim Vanlı adlı vatandaş da, “Bu insanların edepsizlik ve ahlaksızlığından kaynaklanan bir durum aslında. İnsanlar çevresini kirletiyor. Yapmamaları gerekiyor ama yapıyorlar. Usta bunlar sorumsuz insanlar. Teknelerin sahiplerine, bu insanlara söylemeleri lazım. Onları uyarmaları lazım ki sağı solu kirletmesinler. Sonuçta deniz hepimizin denizi, sadece şahıslara ait değil denizler. Ben 25 sene önce burada oturuyordum. Buradan taşındım gittim ama doğduğum büyüdüğüm yer olduğu için buralara gelip gidiyorum. Güzel yerler sonuçta. Galatasaray Adası eski verimliliğini kaybetmiş, yani buralar batmış. Durumun düzelmesi için insanların biraz daha duyarlı olmaları lazım. Sebebi tekneler tabii ki, millet başka ne atacak ki buraya. Bu pislik teknelerin pisliği, başka bir şey değil. Burada gezen insanlar denize çöp atmıyor sonuçta, teknelerden atılıyor. Geziye çıkıyorlar, bütün pisliği gelip buraya atıyorlar. Atmamaları lazım ama” dedi.

Arnavutköy sahili atıklar ve denizanalarıyla doldu

“İnsan hiç kendi yaşamını ilgilendiren bir şeyi kirletir mi”

Yaşanan kirliliğin sebebinin tekneler değil de yağmur suları olduğunu söyleyen tekne sahibi Hasan Özyıldız ise, “Şimdi öncelikle buradaki bütün teknelerin sahipleri denizden para kazanıyor. Ne kadar temiz, ne kadar bakımlıysa o kadar da yaşamını iyi sürdürür. Deniz kirliliğine gelince bakın şu an güneş var, denize bakarsınız şu an temiz. Bu kirliliğin ana sebebi araştırırsanız yağmur zamanı çevredeki ufak tefek derelerin ve su akıntılarının çöplerinin denize gelmesidir. Buraya bir de yağmur yağdıktan sonra gelip bakarsanız teknelerin bulunduğu yerin olduğu gibi komple denizin üzerinde çöp olduğunu görürsünüz. Yani denizdeki kirliliğin tek nedeni budur. Burada aslında tam tersi buraya çöp atanı engellerler. Burada bakarsanız denizdeki teknelerin bir tanesinin önünde çöp göremezsiniz. Ne yazık ki toplumumuzun gerçek anlamda bilinçsiz olmasından dolayı piknikçilerin dere kenarlarına attıkları çöplerin olduğu gibi gelip burada birikmesidir. Yukarıda Emirgan’ın orada küçük küçük dereler var. Oralara gidip bakarsanız yağmur yağdığı zaman akan bütün suyla gelen pisliğin burada olduğunu görürsünüz. Bunu gözünüzle görebilirsiniz. Biz kirletmiyoruz denizi. Biz burada yaşamımızı sürdürüyoruz. Bu sene bir müsilaj çıktı ve bizim gelirimizde yüzde 50 kayıp oluştu. Bu tekneler bir tane hizmet turuna gidemediler. Ana gelir kaynaklarımız buydu zaten. İnsan hiç kendi yaşamını ilgilendiren bir şeyi kirletir mi? Biz bu su olmazsa zaten yaşayamayız. Niye bunu kirletelim” diyerek tekne sahiplerini savundu.

Gülşah Kahveci - Batuhan Altınbaş
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Antalya ALKÜ’nün 4 ülke ile yürüttüğü "Kuraklığa Çözüm" projesi başladı Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) tarafından yürütülen İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan’da bulanan üniversitelerin ortak olduğu, toplamda 2 milyon 745 bin Euro bütçeli "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" başladı. Tüm dünyayı etkisi altına alan kuraklık ve küresel ısınma ile ilgili projeler üreten ALKÜ’de bu kapsamda sene başında önemli bir projeye imza atılmıştı. Türkiye ayağı ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Yüzde 90’ı Avrupa Birliği tarafından finanse edilen toplam bütçesi 2 milyon 745 bin 200 euro olan projede iklim değişikliği, kuraklık ve nüfus artışının neden olduğu su kıtlığı gibi Akdeniz bölgesinin en acil sorunlarından birini ele alıyor. ALKÜ Rafet Kayış Mühendislik Fakültesi Biyosistem Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Fırat Arslan tarafından yürütülen; İtalya, Tunus, Mısır, Yunanistan ve Türkiye’nin ortak olduğu tarım alanları için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirilmesinin planlandığı "Akdeniz Bölgelerinde Akıllı Tarım İçin Sürdürülebilir Su Yönetimi Projesi (SWAMED)" uygulanmaya başladı. Doç. Dr. Arslan hedefleri anlattı Katılımcı ve disiplinler arası yaklaşımıyla SWAMED projesinin su krizine karşı pratik çözümler sunmayı ve Akdeniz genelinde sürdürülebilir tarımsal kalkınmayı teşvik etmeyi amaçladığını söyleyen Doç. Dr. Fırat Arslan, "Sulanan tarım için yerel durumlara uyarlanabilir bir su izleme ve yönetim sistemi geliştirmenin temel hedef olarak belirlendiği SWAMED Projesi ile çok paydaşlı bir yaklaşımla birlikte tasarlanmasının ardından Tunus, Türkiye, Mısır ve Yunanistan’daki dört pilot bölgede test ediliyor. Proje süresince çiftçiler, su otoriteleri ve araştırma kurumları aktif olarak sürece dahil ediliyor. SWAMED kapsamında, Verimli sulama için Karar Destek Sistemi (DSS) geliştirilmesi, dört ülkede pilot uygulama ve testler, anketler, çalıştaylar ve odak grup toplantıları ile eğitim ve paydaş katılımı, tanıtım materyalleri ve videolar gibi iletişim çıktıları, sürdürülebilirlik ve yaygınlaştırma planı hazırlanması hedefleniyor" dedi. Akdeniz ortaklığı ile güçlenen proje Projenin koordinatörlüğünü İtalya’daki Campania Üniversitesinden Luigi Vanvitelli (İtalya) koordinatörlüğünde yürütülmektedir. Tunus’tan Kuzey Afrika Devletleri Bölgesel Uzaktan Algılama Merkezi (CRTEAN), Mısır’dan Mısır İngiliz Üniversitesi (BUE), Yunanistan’dan Aristoteles Üniversitesi (AUTH) ve Türkiye’den de Alanya Alaaddin Keykubat Üniversitesi (ALKÜ) ortak kurum olarak çalışıyor. Bunun yanında İlişkili ortaklar arasında ise Alanya İlçe Tarım Müdürlüğü ve Tunus Medjez El Bab Mühendislik Yüksekokulu bulunuyor. Daha akıllı ve sürdürülebilir bir tarıma doğru Proje koordinatörü Prof. Luigi Zeni, "SWAMED, daha dayanıklı ve sürdürülebilir bir Akdeniz tarımına yönelik somut bir adımdır. Gelişmiş teknolojiyi paydaş katılımıyla birleştirerek su yönetimini iyileştirebilir, israfı azaltabilir ve doğal kaynakları koruyabiliriz" dedi.