ASAYİŞ - 22 Haziran 2023 Perşembe 18:58

Annesinin kafasını keserek sokağa atan genç hakim karşısına çıktı

A
A
A
Annesinin kafasını keserek sokağa atan genç hakim karşısına çıktı

Bağcılar'da 25 Eylül 2022'de annesi Havva Sayan'ın (58) kafasını keserek sokağa atan tutuklu sanık Ali Sayan'ın (27) yargılanmasına başlandı.

 Bağcılar'da annesinin kafasını keserek sokağa atan Ali Sayan'ın yargılandığı davanın görülmesine başlandı. Duruşmada savunma yapan tutuklu sanık Sayan olayı hatırlamadığını söylerken, sanığın babası ve abisi ise şikayetçi olmadıklarını dile getirdi. Öte yandan tanık olarak dinlenen Faydagül Sayan ise “Üstünde ve elindeki bıçakta kan vardı. İçeri baktım Havva'yı ölmüş halde gördüm. Öldüğünde elleri kafası yerindeydi. ‘Ali ne yaptın? Anneni mi öldürdün? dedim. Ağzından kan gelmişti, kan tavana sıçramıştı. ‘Komşular duymasın' dedi Ali. Gözleri dışarı çıkacak gibiydi” dedi. Mahkeme ara kararında sanığın tutukluluk halinin devamına karar verdi. Bağcılar'da 25 Eylül 2022'de annesi Havva Sayan'ın (58) kafasını keserek sokağa atan tutuklu sanık Ali Sayan'ın (27) yargılanmasına başlandı. Bakırköy 2. Ağır Ceza Mahkemesi'nde görülen duruşmada sanık Ali Sayan ile avukatı hazır bulundu. Duruşmaya Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı da katıldı. Duruşmaya ayrıca sanığın kardeşi Mustafa ve sanığın babası Feridun Sayan da katıldı.

“Eskiden beri hastalığım var saldırganlık yoktu ama içime atıyordum”

Sanık Ali Sayan savunmasında “Ben olayı hatırlamıyorum. Hastaneye gittiğimde haberlere falan çıkmış oradan öğrendim. Ben küçük yaştan beri antidepresan kullanıyorum. Eskiden beri hastalığım var saldırganlık yoktu ama içime atıyordum. Dönem dönem hastalığım oluyordu. Son zamanlarda yine hastalandım. Ama bu sefer farklıydım hastaneye falan kaldırdılar. Küfür etmişim hatırlamıyorum. Olayın nasıl olduğunu hatırlamıyorum. Uyuşturucu bağımlısıyım. Uyuşturucu olarak hemen hemen bütün uyuşturucuları kullanıyorum. Beraatimi, tahliyemi istiyorum” dedi. Sanık savunmasının devamında “Eskiden beri uyuşturucu kullanıyorum. Annemle para ile ilgili aramızda hiçbir tartışma olmadı” dedi. Öte yandan sanığın savunması esnasında sık sık terlediği ve gerginliği de gözlendi. Hakim sanığa duruşmada “Annenin kafasını kesmişsin ellerini kesmişsin baban da burada ama sormak zorundayım ölmeden önce mi öldükten sonra mı kestin?” şeklinde soru sordu. Sanık ise “hatırlamıyorum” dedi. Sanık hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararını da kabul ettiğini söyledi.

Mahkeme başkanı : “Sanığın pişmanlığını duymadık”

Sanık avukatı ise “Müvekkilin savunmalarına katılıyoruz. Olay sırasında kendinde değildir. Pişmanlığını da dile getirmiştir. Beraatine karar verilmesini talep ederim” dedi. Mahkeme başkanı ise “Sanığın pişmanlığını duymadık ama avukat hanım” dedi. Sanık avukatı ise cumhuriyet savcılığına verdiği savunmada sanığın pişman olduğunu söylediğini dile getirdi. Ardından sanığa kullandığı ilaçlar soruldu. Sanık kullandığı birçok ilaç adını söyledi.

“Şikayetçi değilim ne yapayım”

Sanığın babası müşteki Feridun Sayan ise “Ben çalışıyordum geldim olay bitmişti. Oğlum uyuşturucu kullanıyordu. Mahkemeye dilekçe verdim kaç defa karakola götürdüm. Kendi kendine küfür ediyordu. Hastaneye götürdüm. 24 gün yattı Mazhar Osman'da. Uyuşturucuyu bıraksın diye hastaneye götürdüm. Ben böyle bir olay yapacağını öngördüm savcılığa dilekçe verdim ama kurtaramadım. Şikayetçi değilim. Ne yapayım?” şeklinde beyanda bulundu.

Abisi de şikayetçi olmadı

Sanığın abisi Mustafa Sayan ise “Kardeşimin madde kullandığını biliyordum. Aynı odada kalıyorduk. Olaydan önce kardeşimin telefonuna baktım birinden uyuşturucu madde istediğini gördüm. Kardeşim kendinde değildi olaydan önceki gece. Annem de uyuşturucu konusunda sinirlendi biraz saydırdı. Kahvaltı yaptım ben dişçiye gittim sonra. Beni aradılar ‘abi kardeşin anneni rehin aldı' dediler. Gittiğimde her şey bitmişti zaten” şeklinde beyanda bulunarak şikayetçi olmadığını söyledi. Mustafa Sayan ayrıca sanığın olaydan sonra çıkardığı yangın nedeniyle evde eşyaların büyük bir kısmının yandığını kalan eşyaların da itfaiye ekiplerinin söndürme çalışması nedeniyle su içinde kalarak hasar gördüğünü söyledi.

“Gözleri dışarı çıkacak gibiydi”

Tanık olarak dinlenen sanığın yengesi Faydagül Sayan ise “Olay günü eltim ile kahvaltı yaptım. Ali de evdeydi. Evden çıktım 15 dakika aradan geçmeden annesini öldürmüş. Öldürmeden önce evden sesler geldiği söylendi. Kapıya vurdum Ali açtı. Elinde bıçak vardı. Üstünde ve elindeki bıçakta kan vardı. İçeri baktım Havva'yı ölmüş halde gördüm. Öldüğünde elleri kafası yerindeydi. ‘Ali ne yaptın? Anneni mi öldürdün? dedim. Ağzından kan gelmişti, kan tavana sıçramıştı. ‘Komşular duymasın' dedi Ali. Gözleri dışarı çıkacak gibiydi. Ardından diğer eltimiz Fahriye ‘yardım edin' diye bağırdı” şeklinde beyanda bulundu. Öte yandan tanık, maktulün kafasının kendileri evden çıktıktan sonra kesildiğini söyledi.

Müşteki Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı avukatı ise “Sanıktan şikayetçiyiz davaya katılma talebimiz vardır. Cezalandırılmasını talep ediyoruz” dedi. Cumhuriyet savcısı sanığın tutukluluk halinin devamına karar verilmesini talep etti. Sanık avukatı ise sanığın Adli Tıp Kurumu'ndan sanığın cezai ehliyetine ilişkin rapor aldırılmasını istedi. Ara kararını açıklayan mahkeme heyeti, Adli Tıp Kurumu'na müzakere yazılarak maktul hakkında düzenlenen otopsi raporu dikkate alınarak maktulün başı, ayakları ve ellerinin ölmeden önce mi öldükten sonra mı kesildiği hususunda düzenlenecek raporun mahkemeye gönderilmesinin istenmesine hükmetti. Mahkeme Kocaeli Cezaevi'nden getirilen sanığın bir sonraki celse SEGBİS sistemi ile hazır edilmesine hükmederek tutukluluk halinin devamına karar verdi.

İddianameden

Bakırköy Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, annesi Havva Sayan'ı öldürdüğü suçlamasıyla yargılanan sanık Ali Sayan'dan olay sonrası alınan kan ve idrar örneğinde Adli Tıp Kurumu raporuna göre, madde bulunduğunun tespit edildiği aktarılmıştı. İddianamede maktul Havva Sayan'ın vücudunda Adli Tıp Kurumu raporuna göre, 13 kesici ve delici alet yaralaması tespit edildiği, bunlardan 8'inin öldürücü nitelikte olduğu belirtilmişti. Ali Sayan'ın ‘canavarca hisle veya eziyet çektirerek üstsoydan akrabayı kasten öldürme' ve ‘genel güvenliğin kasten tehlikeye sokulması' suçlarından ağırlaştırılmış müebbet ve 6 aydan 3 yıla kadar hapisle cezalandırılması istenmişti.

Melike İnal

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Bursa ÜÇEL Kauçuk, GES yatırımıyla karbon ayak izini azaltıyor Şirket, Ürgüp’teki güneş enerjisi yatırımı ve yenilenebilir enerji sertifikalarıyla emisyonlarını düşürürken, Ar-Ge ve üretim süreçlerini de sürdürülebilirlik ilkelerine göre yeniden şekillendiriyor. Bursa merkezli ÜÇEL Kauçuk, otomotiv yan sanayide artan enerji maliyetleri ve karbon regülasyonlarına uyum sağlamak için sürdürülebilirlik odaklı dönüşümünü hızlandırdı. Şirketin çalışmaları arasında Ürgüp’te devreye alınan 2 MWp kapasiteli Güneş Enerjisi Santrali (GES), yenilenebilir enerji sertifikaları ve çevre temelli üretim standartları öne çıkıyor. ÜÇEL Kauçuk Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı ve Genel Müdürü Hüseyin Oruç, "Nevşehir Ürgüp’te kurulan 2 MWp’lik GES sayesinde yıllık yaklaşık 2 bin ton CO emisyonunun dengelenmesi hedefleniyor. Bu miktar yaklaşık 91 bin ağacın yıllık karbon emilimine denk geliyor. GES’i yalnızca enerji projesi olarak değil, sanayide temiz enerji kullanımına örnek oluşturan bir adım olarak görüyoruz. ÜÇEL Kauçuk ayrıca, Bursa’daki tesisinde tüketilen elektriğe karşılık 2 bin 164 MWh yenilenebilir kaynaklı enerji için I-REC sertifikası aldı. Sertifikaların hidroelektrik üretiminden sağlanması, şirketin fosil kaynak kullanımını düşürme hedefini destekliyor. Bu çalışma, 2024 yılı için belirlenen Kapsam 2 emisyonlarını yenilenebilir elektrikle dengeleme hedefinin tamamlayıcı bir parçası oldu" dedi. Şirket, su tüketimi, karbon salımı ve ürün yaşam döngüsündeki çevresel etkileri ISO 14064, ISO 14067 ve ISO 14046 standartlarına uygun şekilde takip etiğini belirten Oruç, "Yönetim, sürdürülebilirliği ekonomik istikrar ve toplumsal sorumlulukla birlikte ele alıyor. Motor ve şanzıman takozları, süspansiyon bileşenleri ve kauçuk-metal birleşimi ürünlerde çalışan Ar-Ge birimi, yeni tasarımları ileri mühendislik araçlarıyla kurguluyor. Bu yaklaşım hem dayanıklılığı artırıyor hem de daha uzun ömürlü ürünlerle kaynak kullanımını azaltıyor. Ar-Ge’nin yalnızca ürün geliştirmede değil, üretimin çevresel etkisini azaltmada da stratejik rol taşıyor" ifadelerini kullandı. Hüseyin Oruç, otomotiv sanayinde rekabetin artık karbon ayak izi ve enerji verimliliği gibi kriterler üzerinden şekillendiğini belirterek, "GES yatırımımız, yenilenebilir enerji sertifikalarımız ve Ar-Ge odaklı üretim anlayışımız sürdürülebilir büyüme yaklaşımımızın somut karşılıklarıdır. ÜÇEL Kauçuk, önümüzdeki dönemde daha çevreci teknolojilere odaklanarak global pazarlardaki konumunu güçlendirmeyi hedefliyor" dedi.
Gaziantep MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Özdurdu’dan 25 Aralık mesajı MÜSİAD Gaziantep Şube Başkanı Furkan Özdurdu, 25 Aralık Gaziantep’in düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümü dolayısıyla mesaj yayımladı. Başkan Özdurdu, mesajında, Gaziantep’in 11 ay boyunca süren destansı direnişinin, milletin inançla yoğrulmuş azminin, sabrının ve bağımsızlık iradesinin en güçlü örneklerinden biri olduğunu ifade etti. 25 Aralık’ın yalnızca bir kurtuluş tarihi olmadığını vurgulayan Özdurdu, bu günün yokluklar içinde verilen büyük bir mücadelenin, fedakârlığın ve vatan sevgisinin simgesi olduğunu belirtti. Gaziantep’in işgal yıllarında hiçbir yerden yardım almadan, Şahinbeylerin, Karayılanların ve ismi bilinmeyen nice kahramanın öncülüğünde topyekûn bir direniş ortaya koyduğunu hatırlatan Özdurdu, bu mücadelenin bir şehir iradesiyle kazanıldığını kaydetti. Verilen bu büyük mücadelenin, gelecek nesillere bırakılmış en kıymetli emanetlerden biri olduğunu dile getirdi. Kurtuluş ruhunun sadece geçmişte yaşanmış bir hatıra olarak görülmemesi gerektiğine dikkat çeken Özdurdu, bu ruhun bugün çalışmakta, üretmekte ve şehre değer katmakta hayat bulduğunu ifade etti. Alın teriyle kazanılan her başarının, geçmişte verilen mücadelenin bugüne yansıması olduğunu vurguladı. Gaziantep’in sahip olduğu üretim gücü, istihdam kapasitesi ve girişimci yapısıyla ülkemize katkı sunmaya devam ettiğini belirten Özdurdu, bu kadim şehrin geçmişinden aldığı güçle bugün de birlik ve beraberlik içerisinde yoluna kararlılıkla devam ettiğini ifade etti. Başkan Özdurdu, "Bu vesileyle, Gazi şehrimizin düşman işgalinden kurtuluşunun 104’üncü yıl dönümünü kutluyor; vatan uğruna canlarını feda eden aziz şehitlerimizi rahmet, minnet ve şükranla yâd ediyorum" diye konuştu.
İzmir Aliağa, ihracatta Türkiye’nin ikinci büyük gümrüğü oldu İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şube Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını belirterek, Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. İMEAK Deniz Ticaret Odası (DTO) Aliağa Şubesi, 2025 yılının değerlendirildiği ve gelecek döneme ilişkin hedeflerin ele alındığı yılın son meclis toplantısını gerçekleştirdi. Aralık ayı meclis toplantısında oda faaliyetleri, Aliağa limanlarına ilişkin istatistikler ve bölgenin ekonomik performansı değerlendirildi. Toplantıda konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, 2025 yılı Ocak–Kasım dönemine ilişkin değerlendirmesinde Aliağa limanlarının Türkiye deniz ticaretindeki stratejik ve istikrarlı konumunu sürdürdüğünü belirtti. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarına uğrak yapan gemi sayısının 5 bin 701 olduğunu, geçen yıla göre yüzde 2,40 artış yaşandığını ve Aliağa’nın Kocaeli’nin ardından Türkiye genelinde ikinci sıradaki yerini koruduğunu ifade etti. Ege Bölgesi gemi trafiğine de değinen Şimşek, aynı dönemde İzmir Limanı’na bin 221, Dikili Limanı’na ise 295 geminin uğrak yaptığını, Dikili Limanı’nda yüzde 68 artış yaşanırken İzmir Limanı’nda yüzde 13,58 oranında düşüş gerçekleştiğini kaydetti. Aliağa elleçlemede liderliğini sürdürüyor Yük elleçleme verilerine ilişkin bilgi veren Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 80 milyon 573 bin 424 ton net yük elleçlendiğini, geçen yılın aynı döneminde bu rakamın 77 milyon 992 bin 685 ton olduğunu ve yüzde 3,31’lik artışla net ton bazında liderliğin korunduğunu söyledi. Son 20 yılda Aliağa limanlarında net ton elleçleme miktarının yaklaşık üç kat artarak 2024 yılında 85,5 milyon tona ulaştığını belirten Şimşek, pandemi sonrası dönemde ise yaklaşık yüzde 30’luk büyüme yaşandığını ifade etti. Aynı dönemde 32 milyon 938 bin 440 ton yükleme gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu alanda yüzde 4,45’lik artışla Aliağa’nın lider konumda bulunduğunu dile getirdi. Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında 47 milyon 634 bin 984 ton boşaltma yapıldığını, bunun geçen yıla göre yüzde 2,53 artış anlamına geldiğini ve Aliağa’nın Türkiye genelinde en çok boşaltma elleçlemesi yapan ikinci liman konumunda olduğunu söyledi. Konteyner verilerine de değinen Şimşek, 2025 yılının ilk 11 ayında Aliağa limanlarında 1 milyon 577 bin 208 TEU konteyner elleçlendiğini, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 19,43’lük azalış yaşanmasına rağmen Aliağa’nın Türkiye genelinde 5’inci sıradaki yerini koruduğunu belirtti. Toplam groston bazında ise 106 milyon 234 bin 292 ton elleçleme yapıldığını ve Aliağa’nın bu alanda Kocaeli’nin ardından ikinci sırada bulunduğunu ifade etti. "Gümrük verileri Aliağa’nın stratejik gücünü ortaya koyuyor" Gümrüklere göre ihracat rakamlarını da değerlendiren Şimşek, Aliağa Gümrük Müdürlüğü’nün Türkiye genelinde ihracat hacmi bakımından ikinci en büyük gümrük noktası olma konumunu sürdürdüğünü belirtti. Aliağa’nın 2020 yılında 12,6 milyar dolar olan ihracat hacminin, 2025 yıl sonu tahminiyle 22 milyar dolar seviyesine çıkarılmasının hedeflendiğini ifade eden Şimşek, bu artışın beş yılda yaklaşık yüzde 74’lük bir büyümeye karşılık geldiğini söyledi. 2024 verilerine göre Aliağa limanlarında 34,2 milyon ton ihracat ve 51,2 milyon ton ithalat gerçekleştirildiğini aktaran Şimşek, bu tablonun Aliağa’nın ham maddeyi işleyerek katma değerli ürüne dönüştüren güçlü ve entegre bir endüstriyel yapıya sahip olduğunu gösterdiğini ifade etti. Şimşek, Aliağa’nın Türkiye’nin toplam ihracatında yüzde 8 bandında istikrarlı bir paya sahip olduğunu belirterek, 2025 yıl sonu itibarıyla Aliağa’nın yaklaşık 22 milyar dolarlık ihracatla Türkiye ihracatının yüzde 8,2’sini karşılamasının beklendiğini ifade etti. Aynı dönemde Aliağa’nın ithalattaki payının ise yüzde 3,8 seviyesinde olacağının öngörüldüğünü belirten Şimşek, bu verilerin Aliağa’nın ithal ettiğinden daha fazlasını ihraç eden, dış ticaret fazlası veren ve Türkiye ekonomisine pozitif katkı sağlayan net bir ihracat merkezi olduğunu ortaya koyduğunu kaydetti. Meclis Başkanı İsmail Önal başkanlığında düzenlenen toplantıya; İMEAK DTO Aliağa Şubesi Yönetim Kurulu Başkanı Adem Şimşek, Aliağa Bölge Liman Başkanı Günhur Şanlı, Aliağa Deniz Liman Şube Müdürü Kadir Sonocak, İMEAK Deniz Ticaret Odası Eğitim Komisyonu Yönetim Kurulu Üyesi İsmail Görgün, Genel Sekreter Yardımcısı Alper Keçeli, Meclis Üyeleri Burak Atasoy ,Teoman Mustafa Akyol ile Eğitim Müdürü Bahadır Küçük, Şimşekler Gemi Söküm Tersanesi Yönetim Kurulu Başkanı ve İMEAK Deniz Ticaret Odası Merkez Meclis Üyesi Orbay Şimşek ile şube meclis üyeleri katıldı.