KÜLTÜR SANAT - 10 Eylül 2022 Cumartesi 12:47

Ankara’nın Sümela'sı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya

A
A
A
Ankara’nın Sümela'sı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya

Sümela Manastırı'na benzerliğiyle dikkat çeken tarihi Alicin Manastırı, yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kaldı. Tarihi zenginlikleriyle ilgi çeken Trabzon’un Maçka ilçesinde bulunan Sümela Manastırı'ndan daha eski bir tarihe sahip olduğu düşünülen Alicin Manastırı, Başkent'in yanı başında turizme kazandırılmayı bekliyor.

Anadolu'nun keşfedilmemiş tarihi hazinelerinden biri olan Ankara Kızılcahamam'daki Alicin Manastırı, turizme kazandırılmayı bekliyor. Sümela Manastırı’ndan daha eski bir tarihi olan Alicin Manastırı, Ankara’nın gün yüzüne çıkarılmamış turizme kazandırılmayı bekleyen tarihi güzelliklerinden yalnızca bir tanesi. Bayındır Deresi Vadisi’nde yer alan manastırın turizme kazandırılması için geniş çaplı bir restorasyona ihtiyacı var. Dik bir yamaç üzerine inşa edilen Alicin Manastırı'nın geçmişi hakkında net bilgiler bulunmuyor olması, manastırı daha da gizemli kılıyor. Yöre halkının rivayetlerine göre eşkıyaların barındığı ve keşişlerin ibadetlerini gerçekleştirdiği Alicin Manastırı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya kaldı.

“Alicin Manastırı, Sümela Manastırı’ndan tarihi olarak daha eskidir”

Ankara tarihi, kültürü ve araştırmacısı ve şehir tarihçisi Abdülkerim Erdoğan, Alicin Manastırı hakkında yıllardır araştırmalar yaptığını belirterek, “Alicin Manastırı olarak bilinen yapının ismi bölge halkı tarafından verilmiştir. Yapı moloz, çakıl ve kısmende tuğla kullanılarak yapılmış. 3 sıra pencereli bir yapıdır. Alicin Manastırı, Sümela Manastırı’ndan tarihi olarak daha eskidir. Alicin Manastırı’nın bulunduğu bölgenin yakınında Asar Kalesi var. Meşhur Antik Roma Yolu’nun kuzeybatı güzergahı üzerinde yer alan Asar Kalesi, Kirmir Çayı Vadisi’ne ve bölgeye hakim bir noktaya inşa edilmiş. Surları kısmen durmakta ve 10 dönümlük bir araziyi kaplamaktadır. Böyle olunca Galatlar’dan itibaren Asar Kalesi kullanılmaya başlanmış. Kurumcu Dağı’nı takip ederek Köroğlu Dağları’na kadar olan bölgede Galatlar’a ve Frigler’e ait çok sayıda yapı var.

Ankara’nın Sümela'sı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya

Bugün Çamlıdere Barajı’nın olduğu alanda da çok sayıda Roma Dönemi yapıları var. Tabii bu yapıların bir kısmı sular altında kalıyor. Alicin Manastırı, volkanik patlamalar sonucu ortaya çıkan küllerin soğuması sonucunda oluşan bir kaya kütlesi üzerindedir. Manastır’ın yakınlarında Başköy, Güdül İnönü ve Çamlıdere Tatlak Mağaraları ile Sincan Kesiktaş Manastırı ve Zir Vadisi var. Zir Vadisi’ndeki gördüğümüz jeolojik yapı ile Alicin Manastırı’nın olduğu Bayındır Deresi Vadisi’ndeki jeolojik yapı aynı. Ama yapının hangi maksatla yapıldığı konusunda tereddütler var.

Savunma amaçlı mı, gözetleme amaçlı mı yoksa dini bir amaçla mı yapılmış bilinmiyor. Benim şahsi kanaatim çok yakınında savunma ve gözetleme amaçlı Avsar Kalesi olduğu için buranın bir manastır olduğu yönündedir. Diyorlar ki, ‘İç mekanda manastır yapısı özelliklerini göremiyoruz’. Bulunduğu yerde kar sularının tabana vurması sonucu o kısım oyuklaşmış. O oyuklaşma beşeri değil doğal bir oluşumdur. Volkanik taş parçalarının erimesi sonucu oluşan çok büyük bir oyuk. Zaten orada resim veya motifler varsa da zaman içerisinde erimiştir. Bu kaya kütlesinin çok yakınında mağara görünümlü bu tarz oluşumlar var. Aslında bunlar mağara değil. Zaman içerisinde deforme olan volkanik kütlelerin zayıflayıp erimesi sonucu meydana gelen deliklerdir” dedi.

Ankara’nın Sümela'sı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya

Manastırın isminin nereden geldiğine dair kesin bir bilgi olmadığının altını çizen Erdoğan, halk arasından gelen rivayetler kaynak olarak alındığında manastırın isminin bir eşkiyadan geldiğini belirterek şunları söyledi:
“Alicin Manastırı’nın yapı tekniği gösteriyor ki Roma ve Bizans Dönemi’ne kadar kullanılmış. Osmanlı Dönemi’nde kullanılıp kullanılmadığını bilmiyoruz ama bölge halkının sözlü rivayetlerinde Alicin adında bir eşkiyanın orada saklanıp barındığı söylenir o yüzden de manastırın adı Alicin Manastırı olarak bilinir. Ama benim Kızılcahamam Çamlıdere bölgesinde yaptığım araştırmalar sonucunda Osmanlı belgelerinde o dönemde bölgede eşkiyalık yapan kişilerin isimleri belli fakat Alicin adında bir şahıs yok. Dar bir bölgede Ali isminde bir şahısın olması mümkün. Cin tabiride hareketli, kolay saklanabilen, cevval anlamlarına gelen ‘cin gibi’ deyiminden geliyor olabilir.”

“Başşehir olmasına rağmen kültür varlıkları açısından Ankara’ya pek önem verilmiyor”

Ankara Gezi Rehberi adında iki ciltlik bir kitap yayınladığını ama Ankara’nın bin 100 köyünü gezmesine rağmen görmediği birçok yer olduğunu belirten Erdoğan, “Ankara’da sadece Alicin Manastırı değil, Ankara’nın doğal ve kültürel mirasları da bilinmiyor. Ankara’da bin 100 köy gezdim ama benim bile görmediğim yerler var. Ankara’nın çok güzel ve değerli kültür varlıkları var. Ankaralıların her şeyden önce Ankara’yı bilmesi gerekiyor ki Ankara’yı tanıtabilsin ve doğal kültür varlıklarını koruyabilsin. Ama maalesef bu konuda ilgili kurumlarda bir zafiyet söz konusu. Başşehir olmasına rağmen kültür varlıkları açısından Ankara’ya pek önem verilmiyor. Bu bilincin ilkokuldan itibaren geziler ve turlar ile verilmesi gerekiyor.

Alicin Manastırı’na toprak bir yol açıldı ama insanlar oraya gittiği zaman ihtiyaçlarını giderebileceği herhangi bir sosyal tesis ve dinlenme alanları yok. Bu tesislerin yapılması lazım. Alicin Manastırı’na yayan olarak çıkmak çok zor o yüzden oraya bir merdiven yapılması lazım ki insanlar oraya çıkabilsin ve gezebilsin. Sadece manastır için değil çok yakınında ki Avsar Kalesi’nin de restore edilip topluma kazandırılması gerekiyor. O bölge turizme çok elverişli bir bölge. Ankaralı tatil için devamlı şehir dışına çıkıyor. O bölgelerde yayla evleri yapılırsa doğa turizmi de canlanır. Ankara bu konuda çok muhtaç bir durumda” ifadelerini kullandı.

Ankara’nın Sümela'sı yok olma tehlikesi ile karşı karşıya

“Ankara’nın ilçelerinde çok fazla Alicin Manastırı gibi kültürel miras var fakat biz bunları tanıtamıyoruz”

Abdülkerim Erdoğan, Ankara’nın turizm açısından zenginleştirilmesi gerektiğinin altını çizerek, “Yeşiliyle, suyuyla, doğal gölleriyle çok zengin bir il olmasına rağmen biz Ankaralıları devamlı tatile şehir dışına gönderiyoruz. Abacı Peri Bacaları bu konuda örnek olabilir, çünkü oranın düzenlemesi çok güzel oldu. İnsanlar orada piknik yapabiliyorlar. Ankara’nın ilçelerinde çok fazla Alicin Manastırı gibi kültürel miras var fakat biz bunları tanıtamıyoruz” dedi.

Evren Doğru - Oğuzhan Halil Özbek - İbrahim Çakmak

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çanakkale AK Parti Gelibolu Kongresine telefonla bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan: Bu kongremizin Gelibolu’muz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum AK Parti Gelibolu 8’inci Olağan İlçe Kongresine telefonla bağlanan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu kongremizin Gelibolu’muz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Ben inanıyorum ki, Gelibolu’da bir ilki bizlere yaşattınız. Ve bundan sonra da Gelibolu’da inşallah çok daha farklı bir sürecin temelini atacaksınız. Çok teşekkür ediyorum. Bu duygularla sizleri selamlıyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi. Çanakkale’nin Gelibolu ilçesinde AK Parti 8’inci İlçe Kongresi, İlçe Milli Eğitim Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Kongreye AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin, AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider, AK Parti Çanakkale İl Başkanı Ömer Faruk Göktürk, AK Parti Çanakkale Merkez ilçe Başkanı Recep Ragıp Barış, Gelibolu Belediye Başkanı Ali Kamil Soyuak, Karabiga Belediye Başkanı Ahmet Elbi, ilçe başkanları, partililer ve çok sayıda vatandaş katıldı. Saygı duruşunda bulunuldu. İstiklal Marşı okundu. Yoklama ve açılışın ardından kongre divan seçimi yapıldı. Gündem ve kongreye gönderilen telgraf ve kutlama mesajları okundu. AK Parti Genel Başkanı, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın kongre kutlama mesajı okundu. Ardından protokol konuşmalarına geçildi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, "AK Partimizi milletimizle birlikte kurduk, milletimizle birlikte büyüttük, tüm icraatlarımızı aziz milletimizden aldığımız güç ve destekle gerçekleştirdik. Tüm saldırıları milletimizin desteğiyle duasıyla bertaraf ettik. Bugün eğer AK Parti bir dünya markası ise, bugün Recep Tayyip Erdoğan dünyanın dört bir tarafında bilinen, önemsenen, sözüne kulak verilen bir dünya lideri ise, bu sizin fedakarca çalışmalarınız sayesindedir. Bu topraklar Gelibolu, Çanakkale, Türkiye sizlere medyunu şükrandır değerli kardeşlerim. Bizler sahip olduğumuz milli, manevi ve ahlaki değerler üzerinden ülkemizi dünya milletler ailesi içerisinde hak ettiği yere taşımak üzere kurulmuş bir partiyiz. Bizler haksız güçlülere karşı haksız güçlülerin yanında yer almayı kendisine şiar edilmiş bir partiyiz. AK Parti dünyamızı bir güneş gibi aydınlatan medeniyetimizin günümüzdeki sancaktarlığına, bayraktarlığına talip bir partidir. AK Parti binlerce yıldır kesintisiz bir şekilde devam eden devlet silsilemizin günümüzdeki adı olan Türkiye Cumhuriyeti devletini ilelebet payidar kılmak için çalışan bir partidir” dedi. Biz Türkiye Partisiyiz diyerek sözlerine devam eden AK Parti Genel Başkan Yardımcısı ve AK Parti Genel Sekreteri Fatih Şahin’i konuşması sırasında AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan telefonla aradı. Kısa süren bir konuşma sonrası AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, “Sayın Cumhurbaşkanım tarihimizde ilk kez Gelibolu’muzu, Gelibolu Belediyemizi kazandırdık. Sesinizi mikrofona takdim ediyorum. Buyurun efendim. Sizleri dinliyoruz efendim’ diyerek, AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın telefondaki sesini mikrofona verdi. Salonda büyük bir coşku yaşandı. ‘Sizleri en kalbi duygularla selamlıyorum’ diyerek telefonda sözlerine başlayan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, “Bu kongremizin Gelibolu’muz için hayırlara vesile olmasını Allah’tan temenni ediyorum. Ben inanıyorum ki, Gelibolu’da bir ilki bizlere yaşattınız. Ve bundan sonra da Gelibolu’da inşallah çok daha farklı bir sürecin temelini atacaksınız. Çok teşekkür ediyorum. Bu duygularla sizleri selamlıyorum. Allah yar ve yardımcınız olsun” dedi. AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Fatih Şahin, “Sayın Cumhurbaşkanımıza hitaplarından dolayı teşekkür ediyoruz. Kendisi sağ olsun, kırmadılar. Kongremize telefonla iştirak ettiler. Duygularını, düşüncelerini bizlerle paylaştılar. Evet, bizlere ne mutlu ki, sesini duymak istediğimizde çok rahat bir şekilde telefonla ulaşabilecek bir Genel Başkana, bir Cumhurbaşkanına sahibiz” dedi. Gazze’de devam eden İsrail saldırılarına da sert tepki gösteren Fatih Şahin, “Bizler ülkemizde huzur, sükun ve dayanışma içerisinde yaşarken, ülkemizin içerisinde yer aldığı coğrafyada ve dünyanın dört tarafında maalesef kanın, gözyaşının hakim olduğunu görüyoruz. Hemen yanı başımızda Gazze’de, Filistinli kardeşlerimizin son 13-14 aylık zarf içerisinde 44 binin zalim katil İsrail rejimi tarafından şehit edildiğine hep birlikte şahit olduk. Genel Başkanımız, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan her platformda Filistin’in haklı davasının savunuculuğunu yapıyor. Bütün itirazlara, bütün karşı koymaları rağmen Filistinli kardeşlerimizin sesi oluyor, vicdanları oluyor ve onların haklı davalarında onları yalnız bırakmıyor. Biz de tüm desteğimizle, duamızla Filistinli kardeşlerimizin yanında bugüne kadar olduğumuz gibi bundan sonra da yer almaya devam edeceğiz. Evet Uluslararası Ceza Mahkemesi İsrail Başbakanı Netenyahu ve Savunma Bakanı hakkında geçtiğimiz günlerde tutuklama kararı verdi. Bu umut verici gelişmenin bir an önce infaz edilmesini, bu eli kanlı katillerin bir an önce tutuklanmasını ve insanlık yönünde hesap vermesini diliyor ve bunun her platformda takipçisi olmaya devam edeceğimizi söylüyoruz. Evet, yıllardır devam eden ve son bir yıldır yoğunlaşan bu zulüm karşısında Filistinli kardeşlerimizin yanında yer aldık 85 bin TIR yardımı Filistinli kardeşlerimize ulaştırdık. İsrail’i ticaretimizi tamamen kestik” diye konuştu. Kendilerinin siyasete bir hizmet etme aracı, eser üretme aracı diye bakarken, birilerinin de maalesef sahip oldukları siyasi makamları terör örgütlerine destek için, terör örgütlerine kaynak aktarmak için kullandıklarını ifade eden Şahin, sözlerine şöyle devam etti: “Maalesef bu üzücü hadiseleri hep birlikte ibretle takip ediyoruz. Türk milleti adına hüküm verme yetkisine sahip olan bağımsız mahkemelerce PKK/KCK silahlı terör örgütüne üye olduğu hüküm altına alınmış bir kişinin millete hizmet makamı olan belediye başkanlığı koltuğunda oturması düşünülebilir mi. Böyle bir şey vicdan kabul eder mi, böyle bir şey mantığa, akla sığar mı. Bu hangi hukuk ilkesi ile açıklanabilir, bu demokrasinin hangi kriterine uygundur. Onun için de devletimiz gerekli tedbirleri alıyor. Bu sorumsuz kişileri, bu terör destekçilerini görevlerinden uzaklaştırıyor. Yerlerine Belediye Başkan Vekili atıyor. Bundan daha normal, daha doğal, demokrasimizi, hukukumuzu korumak için daha meşru bir adım olabilir mi. Hangi devlet altının oyulmasına müsaade eder ki, hangi devlet temellerine dinamit konulmasına müsamaha gösterir ki, işte biz bu hukuk ve demokrasi gereği adımları attığımızda da şehirleri ayağa kaldırıyorlar, ortalığı yakıyorlar, yıkıyorlar ve adeta Türk milletine, Türk devletine kafa tutuyorlar. Her alandaki mücadelemizi sürdürdüğümüz gibi terörle mücadelemiz de kesintisiz bir şekilde ülke içinde ve sınırlarımızın ötesinde sürdürmeye devam edeceğiz. Terörün belini kıracağız ve terör sorununu bu topraklardan ilelebet ortadan kaldırmak için askerimizle, polisimizle korucumuzla mücadelemizi sürdüreceğiz.” AK Parti Çanakkale Milletvekili Ayhan Gider ise, “Uzun yıllardır mücadelesini verdiğimiz, Sayın Cumhurbaşkanımızın Recep Tayyip Erdoğan’ın "Dünya beşten büyüktür" diye her yerde haykırdığı İsrail zulmüne Uluslararası Ceza Mahkemesinde İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu’ya verilen hapis cezasını ve bu hapis cezasını uygulayacağını bildiren ülkeleri de tebrik ediyor, kendilerine de teşekkür ediyorum” şeklinde konuştu. AK Parti Gelibolu 8’inci Olağan İlçe Kongresinde, tek aday Samet Ak AK Parti Gelibolu İlçe Başkanı seçildi.