Çağın en korkulan hastalıklarından biri olan Alzheimer ile Türkiye’de 600 binin üzerinde aile mücadele ediyor. Yapılan araştırmalara göre yaşlanan Türkiye nüfusu göz önüne alındığında 2050’li yıllarda bu rakamın katlanarak artacağı tahmin ediliyor. Kartal Kızılay Hastanesi Uzm. Dyt. Nurdan Çeliktaş, yaşlı nüfustaki artışın Alzheimer ve demans gibi hastalıkların görülme sıklığını da artırdığına dikkati çekti. Çeliktaş, “Alzheimer riski taşıyan veya teşhisi konulmuş kişilerde Akdeniz tipi beslenme uygundur. Bu rahatsızlıklarda damar ve beyin fonksiyonlarının korunması için folik asit, Omega 3 ve E vitamininden zengin beslenmeye özen gösterilmelidir. Folik asit, Omega 3 ve E vitamini koyu yeşil yapraklı sebzeler, brokoli, ıspanak, bürüksel lahanası, marul vb. sebzelerde, portakal, kayısı, çilek gibi meyvelerde, badem, fındık, ceviz gibi kuruyemiş grubunda, somon, ton balığı vb. yağlı balıklarda, zeytinyağı gibi sıvı yağlarda bulunur. Ayrıca salam, sosis gibi şarküteri gıdaları, cips, hazır çorbalar, şekerlemeler bellek sorunu oluşturduğu yapılan çalışmalarda tespit edildiği için tüketilmemesi gereklidir” dedi.
En önemli risk faktörü yaş
Alzheimer'a neden olan risk faktörlerine değinen Çeliktaş, “Alzheimer için en önemli risk faktörü yaş. 65'li yaşlarda hastalık riski yüzde 4 civarındayken, 90'lı yaşlarda yüzde 50'lere ulaşmakta. Yapılan çalışmalar Alzheimer'ın görülme sıklığının uzun yaşam süreleri ve hormonal değişikliklerin de etkisiyle kadınlarda daha fazla olduğunu gösteriyor. Hastalık sinsi bir şekilde ilerliyor. Yakın zamanda olayları ve konuşulanları unutmak, aynı soruları tekrar tekrar sormak, kişilik değişiklikleri, nesnelerin adını unutmak, yön duygusunu kaybetmek, öz bakım ve hijyene özen göstermemek, Alzheimer belirtileri arasındadır. Bu tip belirtilerle karşılaştığımızda mutlaka bir sağlık kuruluşuna başvurmalıyız” diye konuştu.