SPOR - 09 Nisan 2022 Cumartesi 15:01

Altay Bayındır’dan derbi değerlendirmesi

A
A
A
Altay Bayındır’dan derbi değerlendirmesi

Galatasaray derbisini değerlendiren Fenerbahçe’nin tecrübeli file bekçisi Altay Bayındır, “Keyif dolu bir maç olacağını düşünüyorum. Bizi seven taraftarlarımızı mutlu etmenin ne kadar önemli olduğunun bilincinde sahada elimizden geleni yapacağız. Takım olarak da buna hazırız” dedi.

Spor Toto Süper Lig’in 32. haftasında Fenerbahçe, yarın Galatasaray’ı konuk edecek. Bu zorlu derbi öncesinde sarı-lacivertlilerin başarılı file bekçisi Altay Bayındır, Nesine TV'den Senih Yurga'nın konuğu oldu.

“Benim için güzel ama kötü bir tecrübe oldu”

Yaşadığı sakatlık döneminden bahsederek sözlerine başlayan Altay, “Zor bir süreçti. Zor bir sakatlık yaşadım, bir kalecinin yaşayabileceği belki de en kötü sakatlıklardan birisiydi. Ama sakatlık ve ameliyat sonrasında profesyonelce bir an önce dönmek için tedaviler, çalışmalar, beslenme de çok önemliydi bunda. Çünkü sakatlık döneminde, ufak bir örneklendirmek gerekirse, şeker tüketmemek gerekiyor. Vücudun toparlanmasının daha hızlı bir şekilde olması için. Ben de bunlara çok dikkat ettim. Kendime iyi baktım, çok çalıştım toparlanmak için, eskisinden daha iyi şekilde, bıraktığım yerden daha sağlıklı şekilde dönebilmek için. Sağlıklı bir şekilde çalışınca, mücadelesini verince vücut da sana bu reaksiyonu veriyor. Bu sayede çok çabuk bir vaziyette, sağlıklı bir şekilde dönmüş oldum. Benim için güzel ama kötü bir tecrübe oldu” ifadelerini kullandı.

“İyi bir iletişimimiz var”

Ayağını iyi kullanan bir kaleci olması ve Alanyaspor maçında Rossi’ye yaptığı asistin hatırlatılması üzere milli futbolcu, “İzlediğim herhangi bir video yok. Tabii ki de birçok maçta üst düzey liglerde görüyoruz, pozisyonlarla alakalı. Fakat biz özel olarak antrenmanlarda da birçok pozisyonda olduğu gibi bu pozisyonlara da çalışıyoruz. Maçtan önce de iletişim sağlıyoruz, oyuncu arkadaşlarımızla. İyi bir iletişimimiz var, o da sahaya yansıdığı zaman bu tarz şeyler olabiliyor. Ama bunun için özel çalışmalarımız da var diyebilirim” şeklinde konuştu.

“Edwin van der Sar’ı seviyordum”

Mevcut durumda örnek aldığı birinin olmadığını da belirten Altay Bayındır, “Çok küçük yaşlarda izlediğim bir isim vardı; Edwin van der Sar’ı seviyordum. Fiziğinden dolayı ve olgun bir duruşu vardı sahada. Başarılı da bir kaleci olduğunu düşünüyorum. Sadece o vardı, ondan sonra da zaten tabii ki olumlu-olumsuz şeylerin analizini yapma adına izliyorum ama daha çok kendime odaklı şekilde gidiyor çalışmalar” cümlelerine yer verdi.

“Konumumdan, yaptığım işten ve kaleci olduğumdan dolayı çok mutluyum”

Stoper mevkiinde futbola başladığını aktaran Altay, ilerleyen dönemlerde de santrfor olarak görev aldığını dile getirdi. 23 yaşındaki eldiven, “Gol atmayı da seviyordum o dönem. Çok güzel bir duygu, daha tatmak nasip olmadı ama. Önce işimizi yapalım, önemli olan o. Gol atmayı, forvet ağabeylerimiz, kardeşlerimiz yapsın. Ama futbola stoper olarak başladım, bunun da bana kattığı çok şey oldu. Çünkü sürekli oyundasın, ayaklarınla oynuyorsun. Zaten ben kendimi bildim bileli, çocukluk dönemlerimde de kaleye geçmezdim, oyundaydım hem aktif şekilde. Tabii o boyuttayken normal oluyor, bu boyutta kaleciliğin seviyesi, dozajı, enerjisi bambaşka oluyor. Konumumdan, yaptığım işten ve kaleci olduğumdan dolayı çok mutluyum” diye konuştu.

“Chelsea maçını unutamıyorum”

Fenerbahçe kariyerinde unutamadığı bir 90 dakika olup olmadığı yönünde gelen soruyu da cevaplandıran sarı-lacivertli oyuncu, “Chelsea maçı. Yanlış hatırlamıyorsam 2-1 yendiğimiz maç. O maç gerçekten birçok insanın da hafızalardan silemediği bir maçtı. Birçok maç var buna benzer ama yakın bir örnek vermem gerekirse o maçı söyleyebilirim. Benim için güzel ve heyecanlı bir maçtı” dedi.

“İnsanları mutlu etmek güzel duygu”

Sarı-lacivertli takıma geldiği ilk dönemde baskıya karşı kendini hazırladığından söz eden Altay, şöyle devam etti:

“Ben taraftarları çok seviyorum. Önemli olan iletişimin sağlıklı oluşu. O iletişimin sağlıklı olmasından doğan güzel enerjiyle de benim de çabam oldu. İnsanları mutlu etmek güzel duygu. Genç çocukların sabah okula mutlu gitmesi ya da severek izlemesi, örnek adlığı insanların sağlıklı birer örnek olması benim için çok önemli. Güzel bir ilişkimiz var. Önemli olan bunu devam ettirebilmek. Ben de bunun için elimden geleni yaparak çalışacağım.

“Arka planda çok daha fazla çalışma ve emek var”

Birçok futbolsever, televizyonu açıp 1.5 saatlik bir maç izliyor, oyuncular orada top oynuyor ve bitiyor. Basit görünen bir olay. İzlemesi basit olan ve her yaştan insanın fikir sahibi olduğu, fikirlerini söyleyebildiği bir iş” diyen Altay Bayındır, konuşmasını şu şekilde sürdürdü:

“Ama bunun arka planında çok yoğun bir çalışma, hazırlık geçiyor. Bizim hayatımız tamamen işimize adapte olmuş vaziyette ilerliyor. Her gün antrenman yapıyoruz, analizler, toplantılar. Her maçın atmosferi, rakibi farklı, farklı oyun sistemiyle oynuyor, onlara hazır olmak gerekiyor. Bireysel anlamda oyuncuları sağlıklı şekilde analiz etmek gerekiyor. Yani arka planda aslında o 1.5 saatlik görünen görüntünün çok daha fazla çalışma ve emek var.”

“Her şeyin ana fikri çalışmaktan, inanmaktan geçiyor”

Kaleci olmak isteyen genç futbolculara tavsiyelerde bulunan ay-yıldızlı oyuncu, “Öncelikle iyi birer birey, insan olmak gerekiyor. Topluma faydalı insanlar olmamız gerekiyor. Onun dışında da hayalleri ve hedefleri olan insanların, bunlar doğrultusunda çok fazla yoğun mesai harcayıp çalışması gerekiyor. Her şeyin ana fikri zaten çalışmaktan, inanmaktan geçiyor. Zor şeyler de yaşasak, sıkıntılı durumlarda da kalsak çalışmayı bırakmadan, en önemlisi inancı bırakmadan aynı inançla yola devam etmek gerekiyor” açıklamasını yaptı.

“Keyif dolu bir maç olacağını düşünüyorum”

Galatasaray derbisi hakkında görüşlerini de bildiren Altay, “Biz gerekli hazırlıkları yaptık. Çok çalıştık, analizlerimizi yaptık. Keyif dolu bir maç olacağını düşünüyorum. Güzel bir maç olacak. Ülkemiz adına derbi her zaman önemi büyük olan bir maçtır. Profesyonel oyuncu olarak her maç birbirinden önemli, birbirinden zor. Tabii ki de derbinin havası, atmosferi farklıdır. Bütün insanların ekranlara oturup izlediği önemli bir maç. Biz de bunun bilincinde, bizi seven taraftarlarımızı mutlu etmenin ne kadar önemli olduğunun bilincinde sahada elimizden geleni yapacağız. Takım olarak da buna hazırız” değerlendirmesinde bulundu.

“Arkamızda bizi seven, destek olan ciddi anlamda bir taraftarımız var”

Son olarak sarı-lacivertli taraftarlardan da bahseden Altay Bayındır, “Çok güzel bir atmosfer sağlıyorlar bize. Yer yer sıkıntılı dönemlerden de geçtik. Güzel günler de gördük. Ama güzel günlerin ana kaynağı sağlıklı bir iletişim. Onlar bizi desteklediğinde, biz o enerjiyle sahada sonuna kadar vereceğimiz mücadeleyle maç sonucunda herkesin mutlu olabileceğini düşünüyorum. Zaten ellerinden geldiğince pozitif anlamda bize destek sağlıyorlar. Biz bunu hissediyoruz. Hafta sonu da çok büyük bir destek sağlayacaklarına eminim. Biz bu gücü de hissediyoruz. Arkamızda bizi seven, destek olan ciddi anlamda bir taraftarımız var, her ülkede. Onların bize verdiği enerjiyi kullanarak sahada biz de sonuna kadar mücadele edeceğiz. İnşallah güzel bir sonuçla sahadan ayrılırız” diyerek sözlerini tamamladı.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Dijital dünyada çocuk haklarına destek için Erzurum’da imza kampanyası Erzurum’da Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürlüğünce, "Dijital Dünyada Çocuk Hakları" temasıyla imza kampanyası kapsamında kamuoyu farkındalık ve bilgilendirme stantları açıldı. Vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği stantta, dijital ortamda çocukların haklarının korunmasına yönelik farkındalık oluşturuldu. Erzurum’da bir alışveriş merkezinde kurulan stantta, Dijital Dünyada Çocuk Hakları Sözleşmesi hakkında bilgilendirme yapılırken, vatandaşlar kampanyaya imza ve destek vererek çocukların dijital dünyada güvenli bir şekilde var olmasına katkı sundu. Ailelere ve ziyaretçilere güvenli internet kullanımı, çocuk mahremiyeti ve dijital riskler konusunda bilgilendirici materyaller de dağıtıldı. Stant alanını ziyaret eden Aile ve Sosyal Hizmetler İl Müdürü Hasan Aykut, çocuklarla birebir ilgilenerek dijital dünyadaki hakları konusunda bilinçlendirme çalışmalarına katıldı. Çocuklara çeşitli hediyeler veren Aykut, farkındalık çalışmalarının önemine dikkat çekti. Konuya ilişkin açıklamalarda bulunan İl Müdürü Hasan Aykut, "Dijitalleşen dünyada çocuklarımızın haklarının korunması her zamankinden daha büyük bir önem taşıyor. Amacımız, çocuklarımızın dijital ortamlarda karşılaşabileceği risklere karşı hem onları hem de ailelerini bilinçlendirmek. Bu imza kampanyasıyla çocuk hakları konusunda toplumsal farkındalığı artırmayı ve güçlü bir kamuoyu desteği oluşturmayı hedefliyoruz" dedi. Hafta sonu da devam edecek olan kampanyaya vatandaşların yoğun ilgi gösterdiği gözlemlenirken, imza kampanyasının farklı noktalarda da sürdürüleceği belirtildi.
Bolu Bolu’da otel faciasında yaşamını yitiren 78 kişi için hatıra ormanı Bolu Kartalkaya Kayak Merkezi’nde bulunan Grand Kartal Otel’de çıkan yangın faciasında hayatını kaybeden 78 kişi için D-100 kara yolu kenarında oluşturulan hatıra ormanına fidan dikildi. Fidanlara, faciada yaşamını yitirenlerin isimlerinin yazılı olduğu kartlar asıldı. Kartalkaya Kayak Merkezi’ndeki Grand Kartal Otel’de 21 Ocak tarihinde meydana gelen ve 78 kişinin yaşamını yitirdiği yangın faciasının acısı tazeliğini korurken, hayatını kaybedenlerin anısını yaşatmak amacıyla anlamlı bir projeye imza atıldı. Bolu Orman Bölge Müdürlüğü ekipleri tarafından, D-100 kara yolu üzerindeki Yumrukaya köyü mevkisinde belirlenen özel alanda bir hatıra ormanı oluşturuldu. Düzenlenen fidan dikim törenine; Bolu Valisi Abdulaziz Aydın, Bolu Orman Bölge Müdürü Celal Kanbur, yangın faciasında ailelerini kaybeden Yüksel Gültekin ve Mehmet Güner ile hayatını kaybedenlerin yakınları katıldı. Orman Bölge Müdürlüğü ekiplerince önceden hazırlanan alanda, faciada vefat eden 78 kişi için ayrı ayrı fidanlar hazırlandı. Her bir fidana, yangında hayatını kaybeden vatandaşların isimlerinin yer aldığı kartlar asıldı. Törende duygu dolu anlar yaşanırken, kederli aileler yakınları adına dikilen fidanlara ilk can suyunu verdi. Vali Abdulaziz Aydın ve beraberindeki protokol üyeleri, ailelerin acısını paylaşarak fidan dikimini gerçekleştirdi. Oluşturulan hatıra ormanı ile 78 kişinin isminin Yumrukaya’da yeşerecek ağaçlarla geleceğe taşınması hedefleniyor.
İstanbul Topkapı Sarayı’nda bir ilk: Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi ziyarete açıldı Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, kapsamlı bir hazırlık sürecinin ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Burada yaklaşık ilk etapta 250 parça çiniyi sergiliyoruz" dedi. Topkapı Sarayı’nda saray içi güvenlik, mahremiyet ve protokol açısından özel bir işleve sahip olan Mabeyn Yolu, çalışmaların tamamlanmasının ardından Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi olarak ziyarete açıldı. Sergi, Milli Saraylar Başkanlığı tarafından ilk etapta basın mensuplarına tanıtıldı. Topkapı Sarayı’nın Harem bölümü ile Mabeyn’i birleştiren koridor, tarihi işlevine sadık kalınarak galeri düzeninde ele alındı. Tematik yerleşim sayesinde ziyaretçiler, saray mimarisindeki kullanım bağlamını ve çini üslubundaki değişimi adım adım takip edebilecek. Modern depolama, titiz tasnif ve belgelemeyle özenle düzenlendi Topkapı Sarayı çinilerinin önemli bir bölümü, 2018’e kadar Harem’de dağınık depolarda saklanıyordu. Milli Saraylar, 2 bini aşkın kasada muhafaza edilen çinileri, Aziziye yapılarında kurduğu iki depoya taşıyarak saklama alanını 700 metrekareye çıkardı. 2021’de kurulan Çini Restorasyon Atölyesi ile tasnif ve belgeleme çalışmaları başlatıldı. 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı Çalışmalar kapsamında 9 bin 486 fotoğrafla belgeleme yapıldı, 800 farklı desen envantere alındı. Çini galerisi seçkisi de bu çalışmaların sonucunda oluşturuldu. Restorasyon ihtiyaçları için depolarda eşleşen parçaların tespiti ise sürdürülüyor. Eserler, 3 farklı yüzyıla ait çinilerden oluşuyor Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi; 16. yüzyılın İznik merkezli klasik üslubundan 17. yüzyıldaki dönüşüm ve çeşitlenmeye, 18. yüzyılda Avrupa etkilerinin belirginleştiği Kütahya üretimine uzanan çizgiyi bir arada sunuyor. Lale, karanfil, sümbül, hatâî gibi motifler ile dönemsel manzara ve figüratif sahneler, estetik evrim ve kültürel etkileşim perspektifiyle izlenebiliyor. "Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası" Galeriyle ile ilgili bilgi veren Milli Saraylar Başkanı Dr. Yasin Yıldız, çini koleksiyonun Milli Saraylar Başkanlığının önemli parçası olduğunu söyleyerek, "Burası görmüş olduğunuz gibi Topkapı Sarayı’nın gizemli kalmış köşelerinden bir tanesi. Aslında sarayın tarihi içerisinde çok önemli bir yeri var. Burası Mabeyn Yolu olarak bilinen padişahın özel kullandığı dairelerle, haremi birbirine bağlayan çok önemli bir koridor. Ama daha sonraki yüzyıllarda kullanım dışında kalmış. Ve uzun yıllar unutulmuş bir mekandı. Mabeyn ile ilgili restorasyon projelerimiz çerçevesinde bu ara geçiş güzergahını da mekanda bulunan çinilere de atıfta bulunmak amacıyla bir çini galerisi olarak düzenledik. Çiniler gerçekten Topkapı Sarayı başta olmak üzere Milli Saraylar Koleksiyonunun çok önemli bir parçası. Buradaki çinilerden kastımız dekoratif olarak mekanlarda kullanılmış olan çinileri kapsıyor" dedi. "İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor" Topkapı Sarayı’nın oldukça zengin bir çini koleksiyonuna sahip olduğunu söyleyen Yıldız, "Bilhassa inşa edildiği dönemlerde ve 16. yüzyıldaki yeniden yapılanmasında Türk çini sanatının en zirve dönemi olduğu düşünülürse, bu çeşitlilik daha iyi anlaşılabilir. Bu noktada İznik çinileri zaten koleksiyonun çok önemli bir parçasını oluşturuyor. Bununla birlikte daha sonraki yüzyıllarda devreye giren Kütahya çiniciliğini çok özel örnekleri de var. Bunlarla ilgili tabi daha sonraki yüzyıllarda kullanım gereği bazı mekanlardan kaldırılmış çiniler, depolarımızda bulunuyordu. Bu çinileri ziyaretçilerin görme şansı pek fazla bulunmuyordu. Bu galeride bu çinileri bir bütün halinde bir seçki halinde ziyaretçiyle buluşturmayı hedefledik. Çünkü sarayın tarihinin ve koleksiyonlarının bu önemli parçası görülmeden bu saraya bir bütün olarak anlamak çok mümkün olmayacaktı" şeklinde konuştu. "Burada Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimlerinin olduğu çini eserleri var" Serginin galeri duvarlarında padişahların isimlerinin olduğu çinilerin olduğunu söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Yer olarak buranın seçilmesinin önemi de buradan kaynaklanıyor. Bu içinde bulunduğumuz Mabeyn Yolunda hemen kameraların arkasındaki duvarda görmüş olduğunuz uzun bir yazı dizisi var. Burada Osman Gazi’den Sultan İkinci Selim’e kadar yaşamış olan Osmanlı Sultanlarının isimleri bir bütün halinde dolayısıyla bir 16. yüzyıl çinisinde yazılmış olduğunu görüyoruz. Bütün bu boyutlarıyla ziyaretçilerimize özellikle harem bölümüyle mabeyni bir araya bağlayan bu önemli noktada böyle bir gazeleyi kazandırmış olmaktan dolayı fevkalade mutluyuz" ifadelerini kullandı. "Çalışmalar, bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldı" Mabeyn Yolundaki restorasyon çalışmalarının 3 yılda yapıldığını söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Restorasyon çalışmaları oldukça uzun sürüyor. Mabeyndeki padişah daireleriyle ilgili çalışmalarımızda sona geldik. Padişahın kullanmış olduğu Aynalı Oda, Valide Sultan Dairesi bunların hepsi yakın zamanda ziyarete hazır hale gelecek. Burayı haremle bağlayan bu içinde bulunmuş olduğumuz galeri haline dönüştürdüğümüz koridor ise bugünden itibaren ziyaretçi tarafından gezilebilecek. Çalışmaların bir bütün olarak yaklaşık 3 yılımızı aldığını söyleyebilirim" dedi. Sergide ilk etapta 250 eser sergileniyor Açılışı gerçekleştirilen sergide 16. yüzyıldan 19. yüzyıla kadar ait eserlerden ilk etapta 250 eserin sergilendiğini söyleyen Başkan Yasin Yıldız, "Belki eser sayısından önce özellikle giriş bölümünde Nahvin’in yazmış olduğu ve 19. yüzyıl çinilerine işlenen çok önemli bir kaside var. Bu koleksiyonumuzun çok müstesna bir parçasıdır. Bir bütün halinde burada sergileyebiliyoruz, çok sayıda çiniden oluşuyor. Burada yaklaşık ilk etapta biz 250 parça çiniyi sergiliyoruz. Çiniler yaklaşık söylemiş olduğum gibi 16. yüzyıl ve 19. yüzyıl arasını kapsıyor. Dolayısıyla 19. yüzyıla varması nedeniyle bunların içinde bir miktar saraya ithal çinilerin geldiği dönemi de kapsadığını düşünürsek aslında Osmanlı sarayında kullanılmış olan bir bütün çini geleneğini burada yerli olsun yabancı olsun göstermiş oluyoruz" ifadelerini kullandı. "Hatıralar Yolu": Kitabeler ve Panolar Serginin galeri duvarlarında Osman Gazi’den Sultan 2. Selim’e uzanan padişah adlarının sıralandığı iri yazılı çiniler bulunuyor. "Mihrabiye" motifli üç pano arasında görülen "Soffa-i ali" ve "Hamam-ı âli" ifadeleri, bu panoların vaktiyle Hünkâr Sofası ve Hünkâr Hamamı’ndan taşındığını düşündürüyor. Böylece Mâbeyn Yolu, bir sergileme alanının ötesinde, saray hafızasını taşıyan bir "hatıra galerisi" işlevi de üstleniyor. "Kaside-İ Münferice" Çinileri de galeride yer alacak Ziyaretçiler, Mabeyn Yolu Çini Sanat Galerisi boyunca Kaside-i Münferice’den seçilmiş beyitlerin işlendiği çinileri de görebilecek. 11. yüzyılda Tunuslu şair İbnü’n Nahvi tarafından kaleme alınan kaside, her sıkıntının ardından bir ferahlığın geleceğini vurgulayan mesajıyla tanınıyor. Halk arasında "kurtuluş getiren" bir metin olarak ün kazanan kaside, yüzyıllar boyunca zor zamanlarda dua niyetiyle okunmuş. Osmanlı döneminde de sevilen kasidenin Türkçe tercümeleri arasında 18. yüzyıl şairi Ebubekir Kani’nin manzum çevirisi öne çıkıyor. Çini Sanat Galerisi, Topkapı Sarayı’nın kapalı olduğu salı hariç, haftanın her günü 09.00-17.00 saatleri arasında ziyaret edilebilecek. Ziyaretçiler, Harem bölümünde yer alan Mabeyn Taşlığı’ndan Mabeyn Yolu’na girdikten sonra Topkapı Sarayı çinilerini ve Tekfur Sarayı’ndan günümüze ulaşan bazı çini örneklerini; bir sonraki bölümde ise "Kaside-i Münferice" çinilerini görebilecek. Galeri, Harem bölümü bileti ile gezilebilecek, ilave ücret ödemek gerekmeyecek.