EKONOMİ - 07 Temmuz 2021 Çarşamba 14:52

Akbank ne zaman düzelecek? Akbank mobil neden açılmıyor?

A
A
A
Akbank ne zaman düzelecek? Akbank mobil neden açılmıyor?

Akbank müşterileri 36 saattir ATM, pos cihazları, mobil ve internet bankacılığına ulaşamıyor. Banka müşterileri ise sorunun düzelip düzelmediğini merak ediyor. İşte konuya ilişkin son gelişmeler...

Akbank müşterileri 36 saattir ATM, pos cihazları, mobil ve internet bankacılığına ulaşamıyor. Vatandaşlar ise sorunun ne zaman düzeleceğini merak ediyor. Akbank'tan yaşanan sorun ile ilgili son dakika açıklaması geldi. 

SON DAKİKA AÇIKLAMASI YAPILDI!

Bankadan yapılan açıklamada, "Hizmetlerimizideki kesintileri gidermek için yoğun çalışmalarımızı teknoloji iş ortaklarımızla beraber aralıksız sürdürüyoruz. Sistemlerimizi önümüzdeki saatlerde kademeli olarak devreye almayı hedefliyoruz. Gelişmeleri sizlerle paylaşmaya devam edeceğiz. Süreçten etkilenen başta müşterilerimiz olmak üzere tüm paydaşlarımızdan özür dileriz" denildi.

Akbank ne zaman düzelecek? Akbank mobil neden açılmıyor?

ANA BİLGİSAYARDA MEYDANA GELEN TEKNİK ARIZA!

Banka, sabah saatlerinde web sitesinde yaptığı açıklamada sıkıntının merkez binalarındaki ana bilgisayardaki meydana gelen teknik arızadan kaynaklandığını bildirdi. Bu süre zarfında işlem yapamayan müşterilerin faiz ve kredi kartları ödemelerini bir gün ötelediğini duyuran banka, bu ertelemede faiz uygulanmayacağını açıkladı. Akbank'ta yaşanan sıkıntının siber saldırı konusunda müşterileri endişeye düşürmüştü. Bankanın mobil uygulamasında 'oturum kapandı' hatası görünürken internet sitesinde de 'bu siteye ulaşılamıyor' hatası kullanıcıları şaşırttı. 36 saattir hizmet alamayan kullanıcılar pos cihazları ve ATM'lerde de aynı sorunla karşılaştı.

Akbank ne zaman düzelecek? Akbank mobil neden açılmıyor?

Bankadan yapılan resmi açıklamada aksamaların merkezde bulunan ana bilgisayarda oluşan teknik sorundan kaynaklandığı belirtildi. Banka teknik sıkıntıdan kaynaklanan kesintiler ile ilgili olarak; ekstre ödemesi 6 Temmuz tarihinde olan kredi kartları ve faiz ödemesi olan müşterilerinin son ödeme tarihini bir gün ertelendiğini duyurdu. Ayrıca ticari krediler ve tüketici kredileri için o gün faiz işletilmeyeceğini, işleyen faizin geri ödeneceğini bildirdi. Müşterilere ekstre, kredi ve taksit ödemeleriyle ilgili herhangi bir gecikme faizi yansıtılmayacağı vurgulandı.

Bankanın açıklamasında şu ifadeler yer aldı: "6 Temmuz 2021 tarihinde başlayan ve devam eden bankamız ana bilgisayarındaki teknik sorundan kaynaklanan kesintiler ile ilgili olarak; Ekstre ödemesi 06.07.2021 tarihinde olan kredi kartları müşterilerimizin son ödeme tarihi bankamız tarafından bir gün ötelenmiştir. Kredi vadesi veya taksit tarihi 06.07.2021 olan ticari krediler ve tüketici kredileri için o gün faiz işletilmeyecektir/işleyen faiz geri ödenecektir. Müşterilerimize ekstre, kredi ve taksit ödemeleriyle ilgili herhangi bir gecikme faizi yansıtılmayacaktır. Müşterilerimizin ekstre ötelemeleri, kredi vadesi ve taksit ödemeleriyle ilgili ek bir işlem yapmasına gerek bulunmamaktadır. Gelişmelere paralel olarak ilave önlemler alınacaktır."

KAP'A BİLGİ VERİLDİ!

Akbank'tan KAP'a yapılan açıklamada, ''06.07.2021 tarihinde başlayan ve bankamız ana bilgisayarındaki teknik sorundan kaynaklanan kesintiler sürmektedir. Müşterilerimize hizmet verdiğimiz tüm kanallarımız bu sorundan etkilenmektedir. İlgili birimlerimiz ve teknoloji iş ortaklarımız çözüm için çalışmalarına devam etmektedir. Durumun siber saldırıdan kaynaklandığına dair internet ve sosyal medyada yapılan paylaşımlar gerçeği yansıtmamaktadır. Bankamız ve müşterilerimizin bilgi ve kayıtlarına ilişkin herhangi bir güvenlik problemi bulunmamaktadır, sorunun giderilmesini takiben işlemlerimiz devam edecektir'' denildi. 

AKBANK ATM PARA ÇEKME LİMİTİ NE KADAR DETAYLAR İÇİN TIKLAYINIZ

 
Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzurum Türkiye ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği: Bilim uyarıyor, tedbir hayat kurtarıyor Atatürk Üniversitesi Pasinler Meslek Yüksek Okulu Dr. Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı Ülkemiz ve Doğu Anadolu’da deprem gerçeği konulu seminer verdi. Türkiye, dünyanın en aktif deprem kuşaklarından biri üzerinde yer alıyor. Ülkemiz topraklarının yaklaşık yüzde 96’sı deprem riski altında bulunurken, nüfusun büyük bir bölümü yıkıcı depremlerin meydana gelebileceği alanlarda yaşamını sürdürüyor. Bu gerçek, depremle yaşamayı öğrenmenin bir tercih değil, zorunluluk olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Depremler neden oluyor? Depremler, Dünya’nın kabuğunu oluşturan levhaların hareketleri sonucu meydana geliyor. Bu hareketlerin temel nedenine bakıldığında yerin derinliklerindeki ısı kaynaklı konveksiyon akımlarının olduğu belirleniyor. Kıtaların geçmişte "Pangea" adı verilen tek bir kara parçası hâlinde olduğu ve zamanla ayrıldığı artık bilimsel olarak kabul ediliyor. Türkiye ise bu hareketli levha sınırlarının kesişim noktasında yer alıyor. Büyüklük ve şiddet arasındaki fark Bir depremin büyüklüğü, açığa çıkan enerjiyi ifade ederken; şiddeti, depremin yerleşim alanlarında oluşturduğu hasarla ilgilidir. Aynı büyüklükteki bir deprem, sağlam zemine sahip bir bölgede hafif hasarla atlatılabilirken, zayıf zeminlerde ağır yıkıma yol açabiliyor. Sismik boşluklar alarm veriyor Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı’nın dikkat çektiği en önemli konulardan biri de "sismik boşluklar". Bu terim, uzun süredir büyük deprem üretmemiş ancak enerji biriktirmeye devam eden fay segmentlerini tanımlıyor. Marmara’dan Doğu Anadolu’ya, Ege’den Akdeniz’e kadar birçok bölgede tespit edilen bu alanların, önümüzdeki yıllarda 6 ila 7 büyüklüğünde depremler üretme potansiyeline sahip olduğu ifade ediliyor. Doğu Anadolu’da acı tecrübe Doğu Anadolu Bölgesi, tarih boyunca Türkiye’nin en yıkıcı depremlerine sahne oldu. 1939 Erzincan, 1976 Çaldıran, 1983 Horasan-Narman, 2011 Van ve 2020 Elazığ depremleri; binlerce can kaybına ve büyük ekonomik yıkıma neden oldu. Bu depremler, bölgenin aktif fay sistemleri üzerinde yer aldığını açıkça gösteriyor. Erzurum ve Pasinler özelinde risk Erzurum Fay Zonu, Erzurum Fay Zonu; neotektonik dönemde aktif olan, doğrultu atımlı faylardan oluşan karmaşık bir sistemdir. Pasinler, Horasan ve Narman çevresinde tarihsel ve aletsel dönemlerde büyük depremler meydana gelmiştir. 1924, 1952 Pasinler Depremi ve 1983 Horasan-Narman Depremi bölgenin yüksek sismik riskini ortaya koymaktadır. Kuzey Anadolu Fayı üzerindeki Yedisu Fayı, Ardahan Kırığı, Çayırlı Aşkale Fayı, Van Gevaş Fayı ve Hakkari Yüksekova Faylarının deprem üretmesi durumunda bundan etkilenecek illerin arasında Erzurum ve Pasinler İlçelerinin olacağı görülmektedir. Bu sismik boşluklar bilimsel çalışmalara göre günümüzde de aktif olan bir yapı niteliği taşıyor. Erzurum , Pasinler ve çevresinde geçmişte yaşanan depremler, bölgenin gelecekte de sismik risk altında olduğunu ortaya koyuyor. Özellikle yerel ölçekte yapılacak mikro-bölgeleme çalışmalarının, olası depremlerde can ve mal kaybını azaltmada hayati öneme sahip olduğu her zaman vurgulanması gereken bir özellik olduğu görülüyor.. Çözüm: Bilim, Planlama ve Hazırlık Deprem zararlarını azaltmanın yolunin kadercilikten değil bilimden geçtiğini ifade eden Dr.Öğretim Üyesi Hamit Çakıcı; "Aktif fayların net biçimde belirlenmesini, riskli alanlarda yapılaşmanın sınırlandırılmasını, deprem master planlarının hazırlanmasını, İl Afet Risk Azaltma Planlarının (İRAP) etkin şekilde uygulanmasını öneriyor. Bireysel düzeyde ise depreme dayanıklı yapılaşma, ev içi eşya sabitlemeleri, acil durum çantası ve doğru davranış biçimleri (Çök-Kapan-Tutun) hayati önem taşıyor. Teknoloji de uyarıyor Günümüzde Android telefonlarda kullanılan erken uyarı sistemleri, deprem dalgalarını insanlardan saniyeler önce algılayarak kullanıcılara uyarı gönderebiliyor. Bu birkaç saniyelik kazanım bile, doğru davranışla birleştiğinde hayat kurtarabiliyor. Sonuç olarak deprem engellenemez ancak etkileri azaltılabilir. Türkiye’nin deprem gerçeğiyle yüzleşmesi, bilimi rehber edinmesi ve hazırlıklı olması gerekiyor. Bu konuda bizlerin ortak mesajı net: "Deprem değil, ihmal öldürür."