GÜNDEM - 28 Nisan 2022 Perşembe 10:37

'50’den az çalışanı bulunan işyerleri de iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunda'

A
A
A
'50’den az çalışanı bulunan işyerleri de iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunda'

28 Nisan Dünya İş Sağlığı ve Güvenliği Günü’nde açıklamalarda bulunan İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Öğr. Görevlisi Mustafa Tatlıcan, “Kamu kuruluşları ile az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’den az çalışanı bulunan işyerleri 30 Haziran 2023 tarihi itibariyle iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunda” ifadelerini kullandı.

Türkiye’de iş sağlığı ve güvenliği kavramı öncesinde yapılmış olan bazı çalışmalar olsa da 20.06.2012 tarihinde yayımlanan 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunuyla hayatımıza girdi. 6331 sayılı iş sağlığı ve güvenliği kanunu işverenleri iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına yönelik gerekli tedbirlerin alınmasıyla ve sürdürülebilir hale getirilmesiyle yükümlü tutuyor.

“İstihdam edilmesi yasal zorunluluk”
“Kanun çerçevesinde neredeyse bütün işyerlerinde iş sağlığı ve güvenliği ile ilgili çalışmalar yapılması ve iş güvenliği uzmanı istihdam edilmesi yasal zorunluluk haline gelmiştir” diyen İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanı Mustafa Tatlıcan, “İş sağlığı ve güvenliği hizmeti alacak işyerleri az tehlikeli, tehlikeli ve çok tehlikeli olmak üzere 3 sınıfa ayrılmaktadır. Tehlike sınıfına bakılmaksızın 50’den fazla çalışanı olan tüm işyerleri, tehlikeli ve çok tehlikeli sınıfta yer alan ve en az 1 çalışanı olan tüm işyerleri iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almakla yükümlüdür. Ancak kamu kuruluşları ile az tehlikeli sınıfta yer alan ve 50’den az çalışanı bulunan işyerleri 30 Haziran 2023 tarihi itibariyle hizmet almak zorundadır. İş Sağlığı ve Güvenliği yükümlülüklerinin yerine getirilmesiyle işletmelerdeki iş kazaları, meslek hastalıkları, motivasyon düşüklüğü, çalışan verimsizliği vb. gibi durumların minimuma indirilmesi ve güvenli çalışma ortamı oluşturulması amaçlanmaktadır” şeklinde konuştu.

'50’den az çalışanı bulunan işyerleri de iş sağlığı ve güvenliği hizmeti almak zorunda'

“Türkiye 9’uncu sırada yer alıyor”
Sosyal Güvenlik Kurumu’nun en son yayınlamış olduğu verileri paylaşan Tatlıcan, “2020 yılında iş kazası sayısı 384 bin 262 ve meslek hastalığı sayısı 908 olarak görülmektedir. Uluslararası Çalışma Örgütü’nün (ILO) istatistik birimi ILOSTAT’ta yer alan tabloya göre 100 bin çalışan başına ölümlü iş kazalarının en çok yaşandığı ülkeler sıralamasında Türkiye 9’uncu sırada yer almaktadır. Türkiye’den önce en çok ölümlü iş kazasının yaşandığı ülkeler ise sırasıyla Filistin, Küba, Ermenistan, Mısır, Kosta Rica, Zimbabve, Özbekistan, Nikaragua Cumhuriyeti’dir. Türkiye’den sonra en çok ölümlü iş kazalarının yaşandığı ülkeler de Meksika, Brezilya, Moldova, Tayland, Belize, Ukrayna, Amerika, Rusya, Seyşeller, Moğolistan, Kazakistan, Litvanya, Kırgızistan olduğu görülmektedir” dedi.

“Uygulamalar yetersiz”
İş sağlığı ve güvenliği uygulamalarının Türkiye’de yeterli olmadığını belirten Tatlıcan, “Bu durumda iş sağlığı ve güvenliği uygulamalarına dair yapılması gerekenler ise; işverenlerin ve çalışanların yükümlülüklerini en iyi şekilde yerine getirmeleri ve devletin de denetim mekanizmasını geliştirerek iş kazaları ve meslek hastalıkları minimum seviyeye indirilmesi için çalışmalar yapması gerekmektedir” diye konuştu.

“Güvenlik kültürü eksik”
İş sağlığı ve güvenliğinde en önemli eksiklerden bir tanesinin “Güvenlik Kültürü” olduğuna değinen İzmir Kavram Meslek Yüksekokulu İş Sağlığı ve Güvenliği Programı Öğr. Görevlisi Mustafa Tatlıcan, “Güvenlik kültürü kavramı ilk kez, 1986 yılında Çernobil’de meydana gelen nükleer kazadan sonra hazırlanan bir raporda kullanılmıştır. Hazırlanan bu rapor, Çernobil kazasında önemli tasarım eksikleri, örgütsel hatalar ve çalışanların ihlallerinin önemli bir rol oynadığına işaret etmektedir. İş sağlığı ve güvenliğine dair incelemeler yapıldığında genel olarak teknik önlemlerin alındığı ve düzenli aralıklarla çalışanlara eğitim verilerek iş kazaları ve meslek hastalıkları engellenmeye çalışıldığı görülmektedir. Ancak alınan bu önlemlerin yetersiz olduğu yayınlanan iş kazası ve meslek hastalıkları istatistiklerinde görülmektedir” diye konuştu.

Çalışanların risk, kaza, meslek hastalıkları ve güvenlik kültürü hakkında bilinçlendirilmesinin önemli olduğuna vurgu yapan Mustafa Tatlıcan şu ifadelerle sözlerini tamamladı:

“Güvenlik kültürünü geliştirebilmek için; yönetimin güvenlik kültürünü benimsemesi, iş güvenliğine dair değerler, tutumlar ve bağlılığın geliştirilmesi, yönetim ve çalışanlar arasında karşılıklı güven ve adil yaklaşımın sağlanması, işletmelerde risk değerlendirmesi, acil durum planı, sağlık gözetimi, saha gözetimi, düzenli aralıklara güvenli davranış eğitiminin yapılması ve işletmelerde meydana gelen iş kazaları, meslek hastalıkları ve ramak kala olayların rapor edilmesi ve gerekli mercilere iletilmesi gerekmektedir.”

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Uşak Uşak’a 22 yılda 12.9 milyar liralık 135 tesis kazandırıldı UŞAK (İHA) – Tarım ve Orman Bakanlığı tarafından son 22 yılda, Uşak’a 12.9 milyar liralık yatırımla 135 tesis vatandaşın hizmetine sunuldu. 2003 yılından bu yana 18 baraj, 15 gölet ve 1 yeraltı depolaması inşa edilen kentte toplam 26.4 milyon metreküp içme suyu kapasitesine ulaşıldı. Tarım ve Orman Bakanlığı, tarımda modern sulamayı yaygınlaştırmak, toplulaştırma çalışmalarıyla tarım arazilerinden en yüksek faydayı sağlamak, musluklara sağlıklı ve içilebilir su ulaştırmak ve yerleşim yerleri ile tarım arazilerini taşkın risklerine karşı korumak için tüm gücüyle çalışırken, sürdürülebilir su yönetimi anlayışıyla da suyun her damlasına sahip çıkıyor. Bu kapsamda Uşak ilinin ekonomisini hak ettiği yere taşımak için son 22 yılda 135 su tesis inşa edilirken, kente 12 milyar 947 milyon liralık yatırım yapıldı. Uşak’ta 18 baraj, 15 gölet ve 1 yeraltı depolamasını vatandaşın hizmetine sunuldu. 2023 yılından bu yana kent genelinde toplam 34 depolama tesisi inşa edildi. Bu tesislerde toplam 47.17 milyon metreküp su depolandı. İl sınırları içinde tamamlanan 1 adet yeraltı depolama tesisinde 900 bin metreküp yeraltı depolaması yapıldı. Uşak’ın içme suyu problemi kalmayacak Uşak’ın içme suyu problemini çözmek amacıyla da son 22 yılda kentte 2 içme suyu kazandırıldı. Bu tesislerle birlikte Uşak’ta yıllık 26.4 milyon metreküp içme suyu kapasitesine ulaşıldı. Uşak’ta 3 adet içme suyu ve arıtma tesisi projesinin de inşaat aşamasında olduğunu belirtildi. 113 bin dekar arazi modern sulamaya açıldı Uşak tarımına katkı sağlayabilmek amacıyla kent genelinde son 22 yılda 49 sulama tesisi hayata geçirildi. 2003’ten günümüze kadar Uşak’ta 113 bin 330 dekar arazi, borulu basınçlı modern sulama ile tanıştırıldı. Düşen sulama maliyetleri ve artan verim ile bölge ekonomisine yılda 963 milyon 330 bin liralık ilave katkı sağlandı. 75 yerleşim alanı taşkınlardan korundu Su baskını riskini azaltmak amacıyla Uşak genelindeki dere ıslah ve taşkın koruma çalışmalarının aralıksız devam ettiğini bildirildi. Bu kapsamda 49 adet proje tamamlanırken, 75 yerleşim yeri ve 19 bin 780 dekar arazide taşkın riskini minimize edildi. Arazi Toplulaştırma ve Tarla İçi Geliştirme Hizmetleri kapsamında Uşak’ta tamamlanan 1 proje dahilinde, 64 bin130 dekar alanda tescil çalışmaları bitirildi. Bu sayede bölge üreticisine yılda 38 milyon 478 bin lira ek katkı sağlandı.
Siirt Siirt’te ’ışık hadisesi’ne yağış engeli Siirt’in Tillo ilçesinde İbrahim Hakkı Hazretleri’nin yaptırdığı ışık düzeneğiyle, güneşin ilk ışınlarının hocası İsmail Fakirullah Hazretleri’nin baş ucunu aydınlatması hadisesi, yağmurlu hava nedeniyle izlenemedi. İlçede bir konferans salonunda sabah namazının ardından düzenlenen programa, ilk Türk astronot Alper Gezeravcı ve vatandaşlar katıldı. Programda konuşan Siirt Valisi Dr. Kemal Kızılkaya, "Bundan 300 yıl önce İbrahim Hakkı Hazretleri burada hem ilmi çalışmalarına hem de yaşantısına devam ederken şunu ifade ediyor. ’Ben uzayın yollarını Tillo’nun sokaklarından daha iyi biliyorum.’ Bu iddialı cümlesini eserlerinde ve ortaya koyduğu çalışmalarında bugün çok daha iyi görüyoruz ve anlıyoruz" ifadelerini kullandı. Astronot Alper Gezeravcı ise, "İbrahim Hakkı Hazretleri bu topraklarda yeni yılın ilk güneşinin hocasının baş ucuna düşmediğinde o güneşi neyleyim dediği yerde, bugün bu ana tekrardan ekinoks vesilesiyle şahitlik etmek üzere bir araya geldik. Bir tepenin başında inşa ettiği Kaletül Üstad’tan 40’a 50 santimetrelik bir pencereden yansıyan güneşin türbeyi tamamen gölgede bıraktığı bir anda o pencerenin içerisinden çıkan güneşin tarihin içerisinde güneşin varlığı ve diğer gezegenlerin hareketiyle ilgili insanoğlunun bilgisinin dahi olmadığı bir zamanda bir pencereden kırılmasını sağlayıp hocasının baş ucuna düşmesine vesile olan bir alimin evlatlarıyız" dedi. Program, hatıra fotoğrafı çekimiyle sona erdi. Öte yandan, yağmurlu hava nedeniyle ışık hadisesi izlenemedi.
Kastamonu Kastamonu’da kar yağışı etkisini sürdürüyor: Ilgaz Dağı’nda kar kalınlığı 50 santimetreye ulaştı Kastamonu-Çankırı sınırındaki Ilgaz Dağı Milli Parkı’nda kar yağışı devam ediyor. Dağdaki kayak merkezlerinde kar kalınlığı 50 santimetreye ulaştı. Kastamonu’nun yüksek kesimlerinde kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışıyla birlikte Kastamonu ve Çankırı sınırında bulunan, Kastamonu şehir merkezine 45 kilometre uzaklıkta yer alan Ilgaz Dağı’ndaki kayak pistleri de beyaza büründü. "Ilgaz, sen Anadolu’nun yüce bir dağısın" dizeleriyle adına türküler yazılan, Türkiye’nin önde gelen kayak ve kış turizmi merkezleri arasında yer alan Ilgaz Dağı’nda da kar yağışı etkisini sürdürüyor. Kastamonu-Çankırı sınırındaki Ilgaz Dağı Milli Parkı’nda kar yağışı yoğunlaştı. Kar yağışı ile birlikte etkili olan sis sebebiyle görüş mesafesi 60 metreye kadar düştü. Ayrıca Ilgaz Dağı’nda yer alan Yurduntepe Kayak Merkezi’nde pistlerde kar kalınlığı 50 santimetreye kadar ulaştı. Kar yağışı ile birlikte Batı Karadeniz Bölgesi’nin en uzun pist ve telesiyejine sahip Ilgaz Dağı Yurduntepe Kayak Merkezinde hafta sonu pistlerin açılması bekleniyor. Öte yandan, Ilgaz Dağı ile birlikte Kastamonu şehir merkezini, Çatalzeytin-Bozkurt-Abana ilçelerine bağlayan Yaralıgöz Dağı ile Küre-İnebolu-Doğanyurt ilçelerine bağlayan Masruf Geçidi ve Küre Dağlarında da kar yağışı etkili oluyor. Kar yağışının etkili olduğu Küre ilçesinde taşımalı eğitime, 1 gün süreyle ara verildi. "Kar yağışıyla birlikte Ilgaz Dağı’nda kar kalınlığının 50 santimetreyi geçmesini bekliyoruz" Kar yağışının Ilgaz Dağı’nda etkili olduğunu söyleyen Kastamonu İl Özel İdaresi Yurduntepe Kayak Merkezi’nde görevli Ramazan Abdiş, "Kar yağışı, Ilgaz Dağı’nda yoğun ve ağır bir şekilde devam ediyor. Mart sonunda kayak merkezinde bir kar yağışı bekliyorduk. Pistlerimiz elverdiği taktirde öğleden sonra kontrolleri yapıldıktan sonra açık olup olmayacağı kamuoyuna bilgilendirmesi yapılacak. Ilgaz Dağı’nda kar yağışı Şubat ve Mart aylarında daha güzel oluyor. Türkiye’de kristal kar dediğimiz kar taneleri mevcut Ilgaz Dağı’nda, aynı şekilde Türkiye’de sadece Sarıkamış’ta kristal kar yağar. Ilgaz Dağı’nda kayak merkezinde kristal kar şeklinde yağmaktadır. Kar kalitesi Mart ayının sonuna kadar iyi olup ortalama sezon da Nisan ayının ortalarına kadar devam etmektedir" dedi. Ilgaz Yurduntepe Kayak Merkezinde pistlerde kar kalınlığının 50 santimetreye ulaştığını belirten Abdiş, "Şu anda Ilgaz Yurduntepe Kayak Merkezinde bulunan pistlerde 40 santimetre civarında bir kar vardır. Fakat kar yağışı halen devam ediyor, bu yağışla birlikte Ilgaz Dağı’nda kar kalınlığı 50 santimetreyi geçmesini bekliyoruz" diye konuştu. (Vİ-MK-