SAĞLIK - 09 Nisan 2017 Pazar 11:38

35 yıllık eşine yeniden hayat verdi

A
A
A
35 yıllık eşine yeniden hayat verdi

Yıllardır böbrek nakli bekleyen Türkan Top, tam umutlarını kaybederken 35 yıllık kocasının böbreği ile yeniden hayata tutundu. Eşine böbreğini veren Naim Top, “Bana lazım olsa kalıbını söker bana verir, buna da eminim. Böbreğimi verdim, çok mutluyuz” dedi.

Düzce’nin Akçakoca ilçesinde oturan 53 yaşındaki Türkan Top, 10 yıl önce yüksek tansiyon şikayeti ile hastaneye gitti. Yapılan kontroller sırasında böbrek yetmezliği olduğunu öğrenen Türkan Top, bu haberle yıkıldı. Doktorların tavsiyeleri ile tedaviye başlayan Türkan Top, bir süre sonra vücut değerlerinin daha da kötüye gitmesi üzerine diyalize girmeye başladı. Bu sırada eşi ve yakınları da Türkan Top’a böbrek bulmak için seferber oldu. Ancak Türkan Top’un yaşadığı bu süreç diyaliz makinasına bağlı olarak beş buçuk yıl sürdü. Böbrek nakli için birçok hastaneye başvuran Türkan Top, son olarak İstanbul Ataşehir’de özel bir hastaneye başvurdu. Doktorlar eşi Naim Top’dan da test için örnekler aldı ve aileyi evine gönderdi. Bu bekleyiş yaklaşık 3 gün sürerken, aileye mutlu haber telefonla verildi. Geçtiğimiz Pazartesi günü hastaneye yatan Naim Top, eşi Türkan Top’a böbreğini verdi. 

Yaşadığı süreci anlatan 4 çocuk annesi Türkan Top, ”Ben yıllardır bu sorunu yaşıyorum. Beş buçuk yıldır diyalize giriyordum. Eşimin böbreğinin uyduğunu bilmiyordum. Kendisi vermek istedi, ben de kabul ettim. Her şey 3 günün içinde oldu. 35 yıldır evliyim. Çok mutlu oldum. Allah razı olsun kendisinden. Yani yeni bir hayat verdi bana” şeklinde konuştu.

Eşine böbreğini veren Naim Top ise, “Eşim bundan 10 sene önce yüksek tansiyon şikayeti ile hastaneye gitti. Doktorun ilk muayenesinde böbrek yetmezliği olduğunu söyledi. Yaklaşık 3 yıl süren bir tedavi gördü. 3 yıl sonra vücuttaki bütün değerler yükselmeye başladı. Artık dayanamayacak hale geldi. Daha sonra da diyalize girmeye başladı. Tabi biz bu arada çare ararken, bir bekar kızım var. O böbreğini vermek istedi ama sen bekarsın dedi, ben senden almam dedi. Çünkü toplum yadırgar diye kabul etmedi. Diyaliz süreci devam ederken, çare aramaya devam ederken son aşamada buraya geldik. Buraya kadavraya başvurmak için geldik. Hocamızla konuşurken siz niye düşünmüyorsunuz dedi, bizim bildiğimiz kadarı ile değerlerimiz uymuyor dedik. Hayır sizin bildiğiniz gibi değil dedi ve bizim için 3 tane değer var, onlar uyarsa olur dedi. Bir test verin dedi, olmazsa olmaz. Biz de testi verdik” dedi. 

Daha sonra eve gittiklerini ve haber beklediklerini ifade eden Naim Top, “Evde yemek yiyorduk. Eşim Cuma günü diyalize girecekti. Ona dedim ki, bu cuma senin diyalizin son diyaliz olacak. Artık diyalize girmeyeceksin, güzel haber gelecek dedim. Eşime de diyalizdeyken haber verdim. Keşke 5 sene önce verseydik. 35 senelik evlilik hayatımızda bir gün kırılmamız, darılmamız olmamıştır. Eşim gerçekten çok anlayışlı bir insan. Belki çok büyük hatalar da yaptım ama hep anlayışla karşıladı. Ama bana lazım olsa kalıbını söker bana verir, buna da eminim. Böbreğimi verdim, çok mutluyuz” diye konuştu.

Organ bağışının önemine de dikkat çeken Naim Top, “Şu saatten sonra bilsem benim 3 tane böbreğim olacak. Geri kalan 2 tanesini de bağışlarım. Yani o kadar çok önemli. Buralara geldikçe, bu işler başına geldikçe daha iyi anlıyorsunuz. O yüzden tüm vatandaşlarımızı çekinmeden organ bağışında bulunmalarını tavsiye ediyorum” dedi.

Tedavi süreci hakkında bilgi veren Memorial Hastanesi İç Hastalıkları Nefroloji Uzmanı Prof. Dr. Murat Tuncer ise, “Türkan Hanım aslında bu konuda çok güzel örneklerden bir tanesi. Tedavi süreci son derece başarılı geçti. Eşi böbreğini verdi Türkan Hanıma. Yani canından bir parça verdi. Böylece uzun yıllardır diyalize giren ve aslında diyalize girmesi gerekmeyen eşinin uzun yaşaması konusunda bir adım atmış oldu. Diyaliz tabi ki kötü bir şey değil ama organ nakli diyalizden daha iyidir. Çünkü organ nakli olan hastalar diyalizdeki hastalara göre dört kat daha uzun yaşar. Bu bağlamda tüm vatandaşlarımızı yakınlarının ömürlerini kurtarmaya veya ömürlerini uzatmaya davet ediyoruz” ifadelerini kullandı. 

Mustafa Esen

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Karabük Polisten kaçan alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı Karabük’te polisin "dur" ihtarına uymayıp otomobiliyle kaçan ehliyetsiz ve 1.85 promil alkollü sürücü kaza yapınca yakalandı. Hürriyet Mahallesi Melisa Caddesi’nde 78 ABL 583 plakalı otomobilin sürücüsü M.E.Y. (19), yolda zikzak çizince polis ekiplerin "dur" ihtarına uymayarak kaçtı. Buradan Karabük-Yenice kara yolu üzerinde devam eden kovalamaca sonucu sürücü, direksiyon hakimiyetini kaybederek önce kaldırıma ardından köprü ayağına çarptı. Çarpmanın etkisi ile otomobilin motoru yerinden fırlayarak koptu. Kazada sürücü M.E.Y ve yanındaki Z.C.K. (18) yaralanırken, kaza sonrası polise direnenince ekipler biber gazı sıkarak etkisiz hale getirdi. Bu sırada ihbar üzerine kaza yerine sağlık ve çok sayıda polis ekipleri sevk edildi. Olay yerinde ilk müdahaleleri yapılan yaralılardan otomobil sürücüsü M.E.Y, önce alkolmetreyi üflemek istemeyince ambulansa bindi. Bir süre sonra ambulanstan geri inen ve yüzüne yediği biber gazından dolayı zor anlar yaşayan sürücü polisle pazarlık yapmaya başladı. Trafik ekiplerin alkolmetreyi üflememesi durumunda cezaların katlanarak artacağı söylenen sürücü M.E.Y, 5 ay önce ehliyetini alkollü araç kullanmaktan dolayı alındığını belirterek, ’Alkolmetreyi üflersem mi daha çok yararıma" diye sormasının üzerine polisin üflemezsen cezan daha çok katlanır demesiyle alkometreyi üfledi. Yapılan ölçümde sürücünün 1.85 promil alkollü olduğu tespit edildi. Ambulanslarla Karabük Eğitim ve Araştırma Hastanesine kaldırılan yaralıların genel durumlarının ise iyi olduğu öğrenildi. 1,85 promil alkollü sürücüye, tarafik ekiplerince Karayolları Trafik Kanunu’nun "dur ikazına uymamak", "sürücü belgesiz araç kullanmak" ve "alkollü araç kullanmak" gibi 6 maddeden toplam 51 bin 948 lira idari para cezası kesildi. Sürücü hakkında ayrıca "trafik güvenliğini tehlikeye düşürmek" suçundan da adli işlem başlatıldı. Diğer yandan kazanın meydana geldiği yerde bulunan Soğuksu KYK kız yurdundaki öğrencilerde yurdun bolkonuna çıkarak yaşananları film gibi izledi.
Manisa Kaymakam Dalak’ı duygulandıran kara kalem portre Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği’nin Kaymakam Halil Dalak’a gerçekleştirdiği ziyarette hediye edilen kara kalem portre, duygu dolu anlara sahne olurken, Sarıgöl’ün kültürel mirası bir kez daha gündeme taşındı. Sarıgöl Kültür ve Tabiat Varlıklarını Koruma Derneği (SADER) Başkanı Salih Yapıcı ve yönetim kurulu üyeleri, Sarıgöl Kaymakamı Halil Dalak’ı makamında ziyaret etti. Ziyarette derneğin yürüttüğü kültürel ve tarihî çalışmalar hakkında bilgi verildi. Ziyaret sırasında, Sarıgöl İlçe Devlet Hastanesi’nde 30 yılı aşkın süre başhekim olarak görev yapan emekli Operatör Doktor Cengiz Başkaya tarafından çizilen Kaymakam Halil Dalak’a ait kara kalem portre, Dernek Başkanı Salih Yapıcı tarafından takdim edildi. Anlamlı hediye, ziyarette duygusal anların yaşanmasına neden oldu. Kaymakam Halil Dalak, kendisi için hazırlanan kara kalem portrenin makam odasında sürekli sergileneceğini belirterek, dernek yönetimine teşekkür etti. SADER Başkanı Salih Yapıcı ise yaptığı açıklamada, "Dernek olarak Sarıgöl ve çevresindeki tüm kültürel değerleri bağış yoluyla topluyor ve gelecek kuşaklara aktarıyoruz. Arşivimizde binlerce doküman bulunuyor ve bağışçılarımızın sayısı her geçen gün artıyor" dedi. Yapıcı, geçmişe ait binlerce eski fotoğrafın Sarıgöl Üzüm Festivali süresince etnografya müzesinde sergilendiğini belirterek, bu çalışmalarla geçmişten geleceğe ışık tutmanın mutluluğunu yaşadıklarını sözlerine ekledi.