GÜNDEM - 17 Ağustos 2015 Pazartesi 09:14

17 Ağustos depreminin üzerinden 16 yıl geçti!

A
A
A
17 Ağustos depreminin üzerinden 16 yıl geçti!

17 Ağustos 1999’da meydana gelen 7.4 şiddetindeki Marmara Depremi’nin üzerinden tam 16 yıl geçti. Depremin vurduğu illerde yaşayanlar hayatını kaybedenleri dualar ve gözyaşlarıyla andı.

Depremin büyük yıkıma yol açtığı Gölcük Kavaklı sahilinde, depremin 16. yıl dönümü nedeniyle çeşitli etkinlikler düzenlendi. Anma törenlerine Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ve vatandaşlar katıldı. Sahili dolduran vatandaşlar, o gece yaşamını yitirenler için dualar etti. "Depremi bilerek yaşamamız lazım. O gün hava çok sıcaktı. Yakınlarımızdaki tüm evler yıkıldı. Kıyamet kopuyor zannettik. Birbirimizi tutamıyorduk. Her taraf ışıktı. 45 saniyede yerden yere vurulduk. Her yer Duman ve ateşti. Apartmanlar yerinde yoktu. Her yer cesetti. 16 yıl geçti ancak bizim için hep aynı acı. Sevdiklerimizi kaybettik çünkü" diyen depremzede vatandaşlar, o günü unutamadıklarını söyledi.

Törene katılan Gölcük Belediye Başkanı Mehmet Ellibeş ise, "17 Ağustos Depremini hep birlikte yaşadık. Depremin hemen hemen bütün yaralarını sardık. Sahilimiz eskisi ile kıyaslanmayacak bir sahil oldu. Gölcük’ü santim santim işledik. Yapamayacağımız tek şey deprem şehitlerimizi geri getirmektir. Onlar için yapabileceğimiz tek şey onları unutmayacağız. Deprem gerçeğini unutmayacağız. Deprem öldürmüyor. İnsanların vurdumduymazlığı ve hırsı öldürüyor. Deprem gecesi ve sonrasındaki dayanışmayı da unutmamalıyız. En zor zamanımızda birbirimize bu şekilde sarılmayı unutmayacağız. Ancak alınan dersler sayesinde en hızlı müdahale edilen deprem oldu" dedi.

VATANDAŞLAR DEPREM ANITI’NA AKIN ETTİ

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi’nin 16. yıldönümü nedeniyle Yalova’da anma töreni düzenlendi.

Vatandaşlar akşam saatlerinden itibaren depremde yıkılan binaların enkazı üzerine kurulan Deprem Anıtı’na akın etti. Depremde hayatını kaybeden kişilerin isimlerinin yazılı olduğu beton bloklara çiçek bırakan vatandaşlar, anıt içinde bulunan fotoğraf sergisini de gezdi.

Törende ayrıca Yalova İl Müftülüğü görevlileri tarafından dualar okundu, ilahiler söylendi. Törene Yalova Valisi Selim Cebiroğlu, Ak Parti Yalova Milletvekili Fikri Demirel, Yalova Belediye Başkanı Vefa Salman ve AK Parti İl Başkanı Yusuf Ziya Öztabak da katıldı. Saatler 03:02’yi gösterdiğinde ise hep birlikte ellerini açan vatandaşlar depremde hayatını kaybedenlerin ruhları için dualar ettiler.

17 Ağustos Marmara Depreminin Yalova Bilançosu

17 Ağustos depreminde Yalova bölgesinde resmi rakamlara göre 13 bin 939 ağır hasarlı konut tamamen yıkılırken, 15 bin 237 konut orta, 12 bin 878 konutta az hasar gördü. 13 bin 939 konutun tamamen yıkıldığı Yalova’da resmi rakamlara göre ölü sayısı 2 bin 508 olarak açıklandı. Ancak ölü sayısının daha yukarılarda olduğu tahmin ediliyor.

’’AKRABA GİBİYDİK’’

17 Ağustos 1999 Marmara Depremi 16. yılında 3 bin 891 kişinin hayatını kaybettiği Sakarya’da dualarla anıldı. Depremin olduğu saate kadar süren anma programında vatandaşlar gözyaşlarını tutamadı.

Resmi kayıtlara göre 17 bin 480 kişinin hayatını kaybettiği 23 bin 781 kişinin de yaralandığı 17 Ağustos 1999 yılında Kocaeli Gölcük merkezli gerçekleşen Marmara Depremi, 16. yılında Sakarya Kent Meydanı’nda dualarla anıldı. Sakarya Büyükşehir Belediyesi, Adapazarı Belediyesi, Hendek Belediyesi ve Sakarya İl Müftülüğü katkılarıyla Sakarya İmam Hatip Liseleri Mezunları ve Mensupları Derneği (SİMDER) tarafından Kent Meydanı’nda düzenlenen anma etkinliğine Sakaryalı milletvekilleri ve yaklaşık 300 vatandaş katıldı.

Akşam saatleri itibariyle başlayan anma etkinliklerinde İl Afet ve Koordinasyon Merkezi (AFAD) ile Sakarya Büyükşehir Belediyesi İtfaye Dairesi Başkanlığı çalışmaları ve araçları tanıtıldı. Ayrıca Kent Meydanı’na kurulan 25 metrelik tünelde depremi anlatan fotoğraflar sergilendi. Deprem şehitlerinin isimlerinin yer aldığı slayt gösteriminin ardından Orhan Cami İmam Hatibi Alaaddin Beşel, İhsaniye Camii İmam Hatibi Suat Tekeoğlu, Çerçiler Camii İmam Hatibi Tuğrul Ersoy ve Sarı Kışla Camii İmam Hatibi Ali Güzeldal Kur’an-ı Kerim Tilaveti yaptı. Ağa Camii İmam Hatibi Ali Ömürlü’nün Deprem Kasidesini okuduğu sırada ise gözyaşları sel oldu. Depremin olduğu 03.02’ye kadar süren anma programı, Sakarya İl Müftü Yardımcısı Yusuf Akkuş’un yaptığı hatim duası ile sona erdi.

Deprem Kasidesinin okunduğu sırada gözyaşlarını tutamayan Hülya Bayraktar isimli vatandaş, ‘akraba gibiydik’ dediği ve depremde kaybettiği komşuları aklına gelince çok duygulandığını söyledi. Hatim duasının yapıldığı sırada gözyaşlarına boğulan ve ayakta güçlükle durabilen Firdevs Akgül ise depremde 12 yaşındaki kızlarını kaybettiğini 16 yıl geçmesine rağmen sanki dün kaybetmiş gibi hissettiğini ifade etti. Depremde yaşadığı anları da anlatan Akgül, “Çocuklarıma deprem oluyor olduğunuz yerde kalın geçecek diye söylemiştim. Ama sonra apartman üzerimize gelip vurup geri gittiği zaman yerin dibine gidiyoruz gibi zannettim” dedi.

DİNÇER AKBİR - KAAN KIZIL - MEDENİ TOPALOĞLU - NURİ DİNÇER AKÇAHARMAN
 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Mardin’in geleneksel tatları Sinop’ta tanıtıldı Güneydoğu Anadolu’nun köklü mutfak kültürü, Karadeniz’de lezzet dolu bir etkinlikle tanıtıldı. Sinop Üniversitesi Turizm Fakültesi ile Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği iş birliğinde düzenlenen uygulamalı workshopta, Mardin’e özgü geleneksel tatlar Sinoplu öğrenciler ve akademisyenlerle buluşturuldu. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü öğrencileri, alanında deneyimli şeflerin rehberliğinde Mardin mutfağının simge yemeklerinden lebeniye çorbası, etli bulgur pilavı ve zerde tatlısını uygulamalı olarak hazırladı. Etkinlik boyunca öğrenciler hem yöresel mutfak kültürü hakkında bilgi edindi hem de geleneksel pişirme tekniklerini birebir deneyimleme imkânı buldu. Yaklaşık bin kişilik hazırlanan Mardin yöresel yemekleri, Öğrenci Yaşam Merkezi’nde üniversite personeli ve öğrencilere ikram edildi. Yoğun ilgi gören programa Sinop Belediye Başkanı Metin Gürbüz, Sinop Üniversitesi Rektör Vekili Prof. Dr. Sabri Bilgin ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Rıza Bayrak da katıldı. Etkinlikte yapılan değerlendirmelerde, bu tür uygulamalı çalışmaların öğrencilerin mesleki yeterliliklerini artırdığına dikkat çekilerek, Türkiye’nin farklı yörelerine ait gastronomi mirasının yaşatılması ve tanıtılması açısından önemli katkılar sunduğu vurgulandı. Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölüm Başkanı Doç. Dr. Hasibe Yazıt’ın koordinasyonunda gerçekleştirilen etkinliğe, Sinop ve Sinoplular Gastronomi Derneği Başkanı Muzaffer Elik, Sinop Şube Başkanı Handan Yılmazer Turan, Dernek Genel Sekreteri Yüksel Kalyoncu ile Deniz Ürünleri İşletmecisi Deniz Akpınar da katıldı.
Muğla Muğla’da hokey sınırları aşıyor Muğla’nın hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında imzalanan tarihi protokol sayesinde, iki ülke arasında sporcu transferi ve ortak gelişim kamplarının yolu açıldı. Muğla, hokey sporunda uluslararası bir başarıya daha imza atarak spor diplomasisinde çıtayı yükseltti. Gürcistan’da düzenlenen Uluslararası Tiflis Kupası sırasında gerçekleşen görüşmeler neticesinde, Muğla’daki hokey kulüpleri ile Gürcistan Hokey Federasyonu arasında kapsamlı bir iş birliği protokolü imzalandı. Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Tiflis’te Gürcistan Hokey Federasyonu Başkanı Avtandil Tevdoradze ve Genel Sekreter Toko Tevdoradze ile bir araya gelerek anlaşmanın detaylarını karara bağladı. Protokol; Muğla’yı temsil eden Ege Yıldızları, Köyceğiz Göl, Bodrum Gündoğan, MY Bozüyük, Muğla Hokey Kulübü ve Yatağan Muğla Olimpik Spor Kulüpleri adına imzalandı. İmzalanan protokol sonrası açıklamalarda bulunan Muğla Hokey İl Temsilcisi Serkan Şen, Muğla’nın hokeydeki potansiyeline vurgu yaparak şunları söyledi: "Muğla ilimizin hokeydeki potansiyeli çok fazla. Daha önce İran ve Tayland ile hayata geçirdiğimiz başarılı iş birliklerine bir yenisini daha ekleyerek bu kez Gürcistan ile el sıkıştık. Bu iş birliği, ilerleyen aşamalarda her iki ülkenin kulüplerinin ve sporcularının performansını ciddi anlamda artıracaktır. Muğla hokeyini dünya standartlarına taşımaya kararlıyız" ifadelerini kullandı.
Eskişehir ESOGÜ‘de anlamlı sergi Eskişehir Osmangazi Üniversitesi (ESOGÜ) Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri Çocuk Hematolojisi ve Onkolojisi Servisinde tedavi gören çocuklara harcanacak olan ve 2 gün sürecek El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi geliri kanserli çocukların ihtiyaçlarında kullanılmak üzere Çocuk Hematoloji ve Onkolojisi Bilim Dalı’nın El İşi ve El Sanatları Sergisi’nin açılışı yapıldı. Açılışa Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Haluk Hüseyin Gürsoy, Başhekim yardımcısı Prof. Dr. Pınar Yıldız , Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, Hastane Yönetimi ve bölüm çalışanları ile hasta yakınları hastane öğretmenleri katıldı. Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sanat ve Tasarım Fakültesi öğrencileri, doktorlar, sağlık çalışanları ve gönüllü vatandaşların ürün verdiği sergi 24 ve 25 Aralık tarihlerinde sürecek. "Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi" Sergi ile ilgili Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sağlık Uygulama ve Araştırma Hastanesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Hematolojisi-Onkolojisi Bilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Zeynep Canan Özdemir, "Biz hastanede bir el sanatları atölyesi kurduk ve bu el sanatları atölyesinde ben de dahil olmak üzere tüm çalışan arkadaşlarım, hemşirelerimize, öğretmenlerimiz el emeğiyle ürünler ortaya çıkardık. Tabii bunun yanında annelerimizin de çok fazla desteği oldu. Dışarıdan destek olan başka insanlar da oldu. Profesyonel destek aldık bu amaçla. Hepimizin el emeğiyle ortaya çıkardığımız eserler bunlar. Bu yeni yıl sergisinin amacı şu; Yeni yılı umutla beklediğimiz bu günlerde umudu ve dayanışmayı çoğaltmak için bu sergiyi düzenledik. Tabii ki kanserli çocuklar yararına etkinlik bu. Gelirleri oraya gidecek. Hatta bir çocuğumuza bilgisayar sözü vermiştik. Bilgisayarı olmayan bir çocuğumuza. Sergiden elde ettiğimiz gelirle çocuğumuzun ihtiyacını karşılayacağız. Tabii burada gördüğünüz her eser her bir çocuğa umut ve ailelerine destek olmak onların yalnız olmadığını hissettirmek için hazırladık bu sergiyi. Ben çok mutluyum, gururluyum. Gerçekten çok büyük bir dayanışma sergiledi. Herkes bu serginin oluşumunda pay sahibi. İnşallah güzel de satışlar yaparız ve çocuklarımıza bir nebze olsun katkımız olur" dedi.
İstanbul Başakşehir’de 12. Living Lab inovasyon ödülleri sahiplerini buldu Başakşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Başakşehir Living Lab İnovasyon Yarışması’nda dereceye giren projelerin sahipleri ödüllerin kavuştu. Başakşehir Belediyesi tarafından bu yıl 12’ncisi düzenlenen Başakşehir Living Lab İnovasyon Yarışması’nda dereceye giren projelerin sahiplerine ödülleri verildi. Başakşehir Şehir Sanat Konferans Salonu’nda düzenlenen törene İstanbul Valisi Davut Gül, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, Başakşehir Kaymakamı Cemil Özgür Öney ve AK Parti Başakşehir İlçe Başkanı Fethi Ahmet Balin, öğrenciler ve yarışmacılar katıldı. Yarışmaya bu yıl Türkiye’nin dört bir yanından 60 şehirden bin 202 proje başvurdu. Ortaokul, lise, üniversite ve akademisyen/öğretmen kategorilerinde dereceye giren katılımcılar ödüllerini alırken, toplamda 2 milyon TL’nin üzerinde ödül desteği sağlandı. Tören kapsamında "En Başarılı Okul", "Başvurusu En Çok Kabul Edilen Okul" ve "En Başarılı Danışman" kategorilerinde de özel ödüller verildi. "Buradaki fikirler ülkemizin yerli ve milli projelerine dönüşecek" Törende konuşan Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu, yarışmanın artık ülke genelinde büyük bir marka haline geldiğini belirterek şunları söyledi, "Önce arkadaşlarımıza da teşekkür ediyorum. Bu yıl 12’ncisini düzenlediğimiz yarışmamız birazdan ödül törenimize geçeceğiz. Katılımcılarımız bizleri bekliyor. İnşallah çok güzel bir program olacak. 60 şehirden 1202 proje yarıştı ve ödül kazanan, hak eden arkadaşlarımıza bugün ödül töreninde ödüllerini takdim edeceğiz. Aynı zamanda bu sadece ödül töreni değil, burada yeteneklileriyle ön plana çıkan arkadaşlarımıza Başakşehir Belediye’mizin inovasyon ve teknoloji merkezinde kuluçka hizmeti veren bir start-up’ımız var. Orada da buradaki ödül alan arkadaşlarımıza her türlü lojistik desteği verme imkanı sunacağız. Bence en önemli kısmı da bu. Eğer başka şehirlerden bu işlerle ilgilenen, teknolojiyle ilgilenen arkadaşlarımız varsa, öğrencilerimiz varsa, akademisyenlerimiz varsa onları da her yıl yapılan bu yarışmaları bekliyoruz. Bugün dört kategorimiz var: ilkokul, ortaokul, lise ve akademi tarafı. Farklı farklı ödüllerimiz olacak ve bu ödüller içerisinde aynı zamanda burada katılan tüm yarışmacı arkadaşlarımıza da melek yatırımcı olabilecek kişileri de buluşturmuş ve onlarla tanıştırmış olacağız. Buradaki hedefimiz ve amacımız ülkemizin yerli ve milli teknolojiye ulaşması için gereken altyapıyı oluşturmak ve fikirlerin gün yüzüne çıkmasını sağlamak. Buradaki gün yüzüne çıkan fikirler de kuluçka merkezinde vücut bulacak, yatırımcılarla birlikte inşallah ülkemiz adına yeni projeler olarak ortaya çıkacak. İsteğimiz ve dileğimiz ülkemizin yerli ve milli projeler noktasında çok daha büyük adımlar atmasıdır" ifadelerini kullandı. "Kimseyi arkada bırakmadan hizmet eden bir belediyecilik anlayışı var" Törende konuşan İstanbul Valisi Davut Gül ise, Başakşehir Belediyesi’nin örnek projelere imza attığını belirterek şu ifadeleri kullandı, "Şunu da yapsak, keşke bu da olsun dediğimiz hemen hemen her şey Başakşehir’de daha önceden yapılmaya başlanmış ve en güzeli başlanmış. Çocuğu, gençleri, kadınları, yetişkinleri, yaşlıları, engellileri, özetle hiç kimseyi arkada bırakmadan, herkesin sorununu, herkesin beklentisini, herkesin ihtiyacını vatandaşın ihtiyacı olarak kabul edip buna politika geliştiren bir yapı var. Belediye başkanımızı ve çalışma arkadaşlarını tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. Ona destek veren, bu işleri koordine eden kaymakamımızı, kamu görevlilerini, daha da önemlisi Başakşehirlileri tebrik ediyorum, teşekkür ediyorum. İnşallah el birliğiyle daha iyisi olacak. Biraz önce belediye başkanımız da söyledi, aslında bu tür çalışmalar 5 yaşında, 3 yaşında, 10 yaşında yaşına bakmadan ama bir iklimin oluşması lazım. TEKNOFEST’te gördünüz. Çocuklarımız memleketin ihtiyacı neyse, kimi zaman terörle mücadelede şehit verdiğimiz askerlerimizin, polislerimizin derdine çare bulmak için bir şey icat etmeye çalışıyorlar" şeklinde konuştu. Törende dereceye giren öğrencilere ödülleri protokol üyeleri tarafından takdim edildi. Program sonunda finalist projelerin sergilendiği alanda öğrencilerle fotoğraf çekimi gerçekleştirildi.