ASAYİŞ - 30 Kasım 2016 Çarşamba 12:10

15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananlar dakika dakika iddianamede

A
A
A
15 Temmuz darbe girişimi gecesi yaşananlar dakika dakika iddianamede

15 Temmuz darbe girişimine ilişkin askerlere yönelik İstanbul’da hazırlanan ilk iddianamede, 15 Temmuz gecesi yaşanan olaylara dakika dakika yer verildi. İddianamede, darbe girişimi gecesi Ankara’da savaş uçaklarının alçak uçuş yaptığı ilk dakikalardan, 16 Temmuz sabahı askerlerin teslim olduğu anlara kadar tüm detaylar ayrıntılı olarak anlatıldı.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından darbe girişimine katıldıkları iddia edilen 62 asker hakkında hazırlanan ilk iddianamede, Fethullahçı Terör Örgütü’nün son dönemlerde deşifre olması üzerine, üyelerini kamuya yerleştiremedikleri ve kamuda çalışan mevcut kadrolarını da korumakta zorlandığı belirtildi.
İddianamede, 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen Darbe kalkışmasının Yasadışı Silahlı FETÖ / PDY Terör Örgütü Tarafından planlandığı ve Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisine sızan örgüt yöneticileri ile örgüt üyeleri tarafından hayata geçirildiği belirtilerek, örgüt üyesi olup olmadıkları bilinmeyen bir kısım asker şahısların da kalkışmaya bilerek ve isteyerek iştirak ettiklerinin düşünüldüğü anlatıldı.

FETÖ’nün yaklaşık yarım asırdır Türkiye'nin sosyo - politik gündeminde sözde dini referanslar üzerinden kendisine toplumsal, kamusal bir varlık ve meşruiyet zemini inşa eden, sosyolojik bünyesi itibariyle dayanışma içerisinde hareket eden bir terör örgütü olarak nitelendiği iddianamede, FETÖ/PDY Silahlı Terör Örgütü son dönemlerde deşifre olması üzerine mensuplarını yeni ihdas edilen kadrolara yerleştirmek bir yana, mevcut kadroları korumakta zorlanmıştır“ denildi.

Son hamleleri T.C. Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs
İddianamede, “Devletin tüm kurumlarına yerleştirdiği örgüt üyeleri ile devlet teşkilatını kendisine hizmet eder hale getiren ve adeta devlet içinde ayrı bir devlet yapısı oluşturan örgüt, Devletin etkin mücadele kararı almasından sonra tasfiye sürecine girmiş, ekonomik -siyasi yönden hızla zayıflamış, 15/07/2016 tarihinde başta İstanbul ve Ankara olmak üzere ülkenin muhtelif yerlerinde, Türk Silahlı Kuvvetleri bünyesinde yuvalanan üyeleri ve yöneticileri aracılığıyla son bir hamle yaparak T.C. Hükümetini ortadan kaldırmaya teşebbüs etmiştir” ifadelerine yer verildi.

Stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldılar
FETÖ’nün 15 Temmuz 2016 tarihinde meydana gelen darbe kalkışması esnasında İstanbul ilinde öncelikle hava limanları, köprüler, TRT binası, Türk Telekom A.Ş. Genel Müdürlükleri, Belediye Binası, AKP İl Teşkilat Binası, Medya Kuruluşlarına ait binalar gibi stratejik öneme sahip kurum ve kuruluşları hedef aldığı belirtildi.

O gece yaşananlar saat saat iddianamede
İddianamede, darbe girişimi gecesinin başladığı ve bittiği ana kadar yaşanan olaylar anlatıldı. Ankara ve İstanbul’da saat saat yapılan girişimin detayları şöyle anlatıldı. “15 Temmuz 2016 günü gece 22:00 - 23:00 saatleri arasında sosyal medyada "Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) içerisindeki bir grubun darbe girişiminde bulunduğu, bu bağlamda İstanbul ilinde Boğaziçi ve Fatih Sultan Mehmet Köprülerinin asker kişiler tarafından geçişe kapatıldığı, İstanbul ve Ankara illerinde savaş uçaklarının alçaktan uçuş yapmaya başladıkları, Ankara ilinde bulunan Genelkurmay Başkanlığı Karargah binası çevresinde silah sesleri duyulduğu, İstanbul Atatürk Havalimanının tanklarla gelen askerler tarafından ele geçirildiği, bir grup asker kişinin zırhlı araçlarla Sabiha Gökçen Havalimanına doğru ilerledikleri" yolunda bir takım haberlerin yayıldığı görülmüş ve Cumhuriyet Başsavcılığımızca soruşturma başlatılmıştır”.

Darbe girişimine katılan tüm askerlerin gözaltına alınması kararı
Aynı gece İstanbul İl Emniyet Müdürlüğüne yazı yazılarak darbe girişimine katılan tüm asker şahısların yakalanarak gözaltına alınmaları ve mevcutlu olarak Cumhuriyet Başsavcılığında hazır edilmelerinin istenildiği vurgulanan iddianamede, soruşturma için yazılan bu yazının gece saat 01:30 sıralarında İl Emniyet Müdürlüğü’ne faks yolu ile iletildiği kaydedildi.

Ankara’da saat 22.05’te savaş uçakları alçak uçuş yapmaya başladı
15 Temmuz 2016 tarihindeki kalkışma esnasında yurt genelinde meydana gelen olaylara da kısaca yer verilerek aynı gece saat 22.05 sıralarında Ankara’da savaş uçaklarının alçak uçuş yapmaya başladığı, bazı helikopterlerin havalanıp bazı kamu binalarına saldırı gerçekleştirdiği, savaş uçakları ve helikopterlerden kamu binalarına ateş açıldığına değinildi.

Saat 22.10’da asker-polis karşı karşıya geldi
Ankara’daki saldırıların ardından İstanbul’daki hareketliliğin başladığı anların da yer aldığı iddianamede, “ Bir grup askerin Boğaz Köprüsü’nü tek yönlü olarak trafiğe kapattığı, saat 22:10 sıralarında Türkiye genelinde birçok kamu binası önünde asker ve polisin karşı karşıya gelmeye başladığı, Ankara'da MİT binası ve Genelkurmay Başkanlığı Karargahına helikopterden ateş açıldığı, saat 22.35 sıralarında Atatürk Havalimanı’na askerlerin tankla geldikleri ve kontrol kulesine girdikleri, saat 23.10 sıralarında Başbakan Binali Yıldırım'ın olayları "kalkışma" olarak niteleyen açıklama yaptığı, Türk ordusu içerisindeki bir grubun darbe girişiminde bulunduğunu duyurduğu, Mecliste grubu bulunan tüm partilerin darbe girişimini kınadıkları” anlatıldı.

Tüm gazetecilere ‘kontrolün tam olarak ele alındığına’ dair mail gönderildi
İddianamede gece saat 23.25 sıralarında Facebook ve Twitter başta olmak üzere sosyal medyaya erişimin engellendiği ve erişim engelinin kısa bir süre sonra kaldırıldığı hatırlatılarak, “Saat 23.45 sıralarında Darbe girişimi yapan grubun TSK'nın akredite gazetecilerle iletişim için kullandığı e - posta hesabından ‘kontrolün tam olarak ele alındığına’ dair mesaj gönderdiği, saat 23.50 sıralarında TRT merkezi başta olmak üzere Ankara'nın dört bir yanından güçlü patlama sesleri geldiği, darbe girişimine tepki gösteren vatandaşların sokaklara dökülmeye başladığı, 16 Temmuz 2016 günü saat 00.15 sıralarında darbe girişiminde bulunan asker kişilerin TRT binasını basarak bir spikere açıklama okuttukları” belirtildi.

Cumhurbaşkanı televizyonda açıklama yaptı
TRT spikerine okutulan Yurtta Sulh Konseyi’nin metnine yer verilen iddianamede, Milli Savunma Bakanının bildiriyi ‘korsan bildiri’ olarak nitelendiren bir açıklama yaptığı ve saat 00.37 sıralarında Cumhurbaşkanının FaceTime üzerinden CNN Türk kanalına demeç verdiği, darbe girişimini ‘silahlı güçler içerisindeki küçük bir azınlığın kalkışması’ olarak nitelendirdiği, vatandaşlardan hükümete destek için sokağa çıkmalarını istediği hatırlatıldı.

İddianamede, olay gecesi yaşananlar diğer sırasıyla şöyle anlatıldı;
- Saat 01.10 sıralarında Sikorsky tipi askeri helikopterin TÜRKSAT uydu istasyonunu vurdu, saat 01.21 sıralarında İçişleri Bakanı Efkan Ala'nın Genelkurmay Başkanlığı, TSK ve polisin ülkedeki darbe girişimine müdahale ettiğini açıkladı ve darbe planlayıcılarını “çete” olarak tanımladı.

- Saat 01.40 sıralarında bazı asker kişilerin Boğaziçi Köprüsü’nü geçmeye çalışan protestocuların üzerine ateş açtı, Camilerden sela okundu ve halka darbe girişimine karşı sokaklara çıkma çağrısı yapıldı.

- Saat 02.21 sıralarında Ankara Emniyet Müdürlüğü'nü de vuran ve en az 17 polisin şehit olmasına neden olan askeri helikopterin Gölbaşı'nda düşürüldü.

- Saat 02.25 sıralarında Taksim Meydanı’nda mevzilenen bir grup asker kişinin giderek sayıları artan protestocuları dağıtmak için havaya ateş açtı.

- Saat 02.50 sıralarında F-16'lar ve askeri helikopterlerin TBMM binasını vurmaya başladı, Meclisin giriş kapıları yakınlarına sabaha kadar toplam 4 bomba atıldı, milletvekilleri ve basın mensupları sığınağa geçti.

- Saat 03.23 sıralarında Hürriyet Gazetesi otoparkına inen bir grup havaya ateş açmak ve güvenlik görevlilerini yere yatırmak suretiyle binaya girdi.

-Saat 04.07 sıralarında Cumhurbaşkanı Atatürk Havalimanı'nda kendisini karşılayan kalabalığa bir konuşma yaptı ve ‘Bu bir ayaklanma, ihanet, vatana ihanet hareketidir. Bunun bedelini çok ağır ödeyecekler’ şeklinde sözler söyledi.

- Saat 05.02 sıralarında Cumhurbaşkanlığı ‘Tehlike henüz geçmiş değil. Millet sokaklarda olduğu ve vatanına sahip çıktığı müddetçe darbeci hainler bu aziz millete diz çöktürmeyecek’ şeklinde açıklama yaptı.

- Saat 05.10 sıralarında Doğan Medya Center'ı basan askerler polis tarafından gözaltına alındı, hurriyet.com.tr, CNN Türk, Kanal D ve DHA çalışanlarının binaya dönmeye başladı.

- Saat 06.26 sıralarında Cumhurbaşkanlığı külliyesi çevresinden dumanlar yükseldi.

- Saat 06.42 sıralarında Boğaz Köprüsü'ndeki askerler teslim oldu.

- Saat 07.52 sıralarında Genelkurmay karargahından çıkan bir tanktan, barikat olarak bekleyen kamyonlara ateş açıldı, saat 08.04 sıralarında Harbiye Ordu Evi ve TRT Radyo binası polis tarafından kontrol altına alındı.

- Saat 08.11 sıralarında İstanbul'da uçak, metro ve vapur seferleri yeniden yapılmaya başlandı. Saat 08.16 sıralarında gece boyunca tanklarla kapatılan Boğaziçi Köprüsü askerlerin teslim olmasının ardından kısmen trafiğe açıldı.

- Saat 08.43 sıralarında Boğaziçi köprüsü, terk edilen tankların çekilmesi için çift yönlü, Fatih Sultan Mehmet Köprüsü ise Avrupa yakası istikametine trafiğe kapatıldı.

- Saat 08.55 sıralarında rehin alınan Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar ve Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri Fahri Kasırga kurtarıldı.

- Saat 09.33 sıralarında Kuleli Askeri Lisesi'nde 80 öğrenci gözaltına alındı. Saat 09.45 sıralarında Genelkurmay Karargahı’ndaki 200'e yakın silahsız er -erbaş teslim oldu.

- Saat 09.56 sıralarında Fatih Sultan Mehmet Köprüsü trafiğe açıldı, saat 10.07 sıralarında Genelkurmay Başkanlığından çıkan 700'e yakın silahsız er ve erbaş polise teslim oldu. Saat 11.01 sıralarında Genelkurmay Başkanı Vekili Orgeneral Ümit Dündar'ın "Cumhurbaşkanımız, başbakanımız, bakanlarımız ve TBMM, TSK ile tam bir dayanışma içinde demokrasinin ve hukukun yanında yer alarak bu darbe girişimini önlemiştir" şeklinde açıklama yaptı.

- Saat 12.10 sıralarında İstanbul'u da kapsayan Marmara Bölgesi üzerindeki hava sahasını görerek uçuş yapan tüm sivil hava araçları uçuşa kapatıldı.

- 15/07/2016 - 16/07/2016 tarihlerinde diğer bazı illerde de benzer askeri hareketlilikler yaşandığı anlaşılmıştır.

BAŞAK AKBULUT 

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muş Tersine göç: Metropolden köyüne döndü, kurduğu fabrika ile gençlerin istihdam umudu oldu Metropoldeki yaşamını bırakarak Muş’un Kırköy beldesine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, tarafından kurulan tekstil fabrikası, üç aydır sürdürdüğü üretimle başta gençler olmak üzere belde halkına istihdam umudu oldu. Metropollerden kırsala dönüşü ifade eden tersine göçün örneklerinden biri Muş’un Kırköy beldesinde hayata geçirildi. Büyükşehirdeki yaşamını geride bırakarak memleketine dönen genç girişimci İsmail Baçaru, Kırköy beldesinde kurduğu tekstil fabrikasıyla bölge gençlerine istihdam kapısı oldu. Belediyeye ait ek binada yaklaşık üç ay önce faaliyete başlayan tekstil fabrikasında, çeşitli markalar için üretim yapılıyor. Özellikle gençlerin ve kadınların istihdam edildiği tesiste, düzenli üretimle birlikte ekonomik hareketlilik de sağlanıyor. Fabrikanın faaliyete geçmesiyle birlikte beldede iş imkanlarının artmaya başlaması ile gençler, büyükşehirlere göç etmek yerine kendi memleketlerinde çalışma fırsatı buluyor. Bu tür yatırımların tersine göçü teşvik ederek kırsal bölgelerin kalkınmasına katkı sağlaması hedefleniyor. Beldede işsiz genç sayısının yüksek olduğunu belirten Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı, her gün atölyeye geldiklerinde makinelerin çalıştığını, gençlerin cıvıl cıvıl iş başında olduğunu ve işletme sahiplerinin de üretim alanında gençlerin başında durduğunu görmenin kendilerini gururlandırdığını söyledi. Başkan Yaktı, "Gençlerimizin her gün Muş merkeze gidip gelerek çalışmaları hem ulaşım açısından zor oluyor hem de özellikle genç kızlar için aileler tarafından pek tercih edilmiyor. Bu nedenle gençlerimizin kendi beldelerinde çalışma imkânına kavuşması çok daha iyi oldu. İşletmeci kardeşlerimiz ihtiyaç duydukları sürece binanın tüm katlarını kullanabiliyor. Şu anda birinci ve ikinci kat aktif olarak kullanılıyor, üçüncü kat da tamamen kendilerine tahsis edilmiş durumda. Amacımız; köydeki ve beldedeki gençlerimize, kız-erkek ayrımı olmadan iş imkânı sunmak ve aile ekonomilerine katkı sağlamaktır. Bugün burada 35 civarında gencimiz çalışıyor. Gençlerimiz hem iş sahibi oluyor, hem ailelerine destek oluyor hem de meslek öğreniyor. Overlokçu, makineci, usta olarak işe başlayan gençlerimiz zamanla kendilerini geliştirerek ileride devlet desteklerinden faydalanıp kendi iş yerlerini açabilecek seviyeye gelebilecekler. Belediye olarak, belediye başkanı ve eğitimci kimliğimizle gençlere yönelik böyle bir projeyi uzun zamandır hayal ediyorduk. Bu yıl hayata geçirmek nasip oldu. Hayırlı, uğurlu olmasını diliyor; tüm gençlerimize başarılar temenni ediyoruz" şeklinde konuştu. İstanbul’dan göç ederek beldesine dönen İsmail Baçaru, teksil işini küçük yaşlarda öğrendiğini ve kendi evinde, tek bir makineyle pantolon ve gömlek dikerek işe koyulduğunu belirtti. Baçaru, "Kardeşlerimle birlikte kendi iş yerimizi Kırköy Belediyesinin ek binasında açarak iş başı yaptık. Kırköy Belediye Başkanı Rahmetullah Yaktı bize bu yeri tahsis edip bize destekte bulundu. Bu süreçte bizlere kolaylıklar nasip oldu. Yaklaşık 3 aydır burada üretim yapıyoruz. Şuanda 35 personelimizle faaliyet gösteriyoruz. Gençlerimiz işlerinin başında, çalışıyor ve ailelerine ekonomik olarak katkı sağlıyor. Biz de burada çalışmaktan son derece mutluyuz. Bu vesileyle tüm çalışma arkadaşlarıma teşekkür ediyorum. Hepsi işini severek, disiplinle yapan arkadaşlarımızdır. Burada çalışan gençlerimiz merkeze gitmek zorunda kalmıyor. Sabah-akşam yolda geçen birer saatlerini kazanmış oldular. İş yerimiz evlerine çok yakın, neredeyse kapılarının önünde. Özellikle kızlarımız güvenli bir ortamda çalışıyor, aileleri de bu durumdan memnun. Ben buradaki tüm gençlerimize şunu tavsiye ediyorum. Çalışın, çalışarak ve öğrenerek bir yerlere gelirsiniz. Buraya sadece zaman geçirmek için gelmeyin. Masanın başına her geçtiğinizde, yaptığınız işten bir güç alın. Zamanın ve emeğin değerini bilin. Çünkü bugün öğrendikleriniz, yarın size çok lazım olacak. Ben çocukluğumdan beri bu işi yaparak bugünlere geldim. Sizler de aynı azim ve emekle bu seviyelere gelebilirsiniz" dedi.
Eskişehir Eskişehir cezaevlerinde 5 bin 742 hükümlü ve tutuklu bulunuyor Adli Kolluk Değerlendirme Toplantısı’nda, 24 Aralık 2025 tarihi itibariyle Eskişehir Ceza İnfaz Kurumları’nda 5 bin 26 hükümlü ve 716 tutuklu olmak üzere toplam 5 bin 742 kişi bulunduğu bilgisi paylaşıldı. Eskişehir Adliyesi Yunus Emre Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantı, saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı’nın okunmasıyla başladı. "Güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır" Ardından, Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah tarafından açılış konuşması yapıldı. Karakülah, adli kolluğun, ceza adalet sisteminin temel unsurlarından biri olduğunu belirtti. Başsavcısı Üzeyir Karakülah, "Suçun aydınlatılması, delillerin hukuka uygun şekilde toplanması, mağdurun korunması ve şüphelinin haklarının gözetilmesi noktasında gösterilen her titiz çalışma, adaletin doğru ve zamanında tecellisine doğrudan katkı sağlamaktadır. Bu çerçevede, soruşturma ve kovuşturma aşamasında alınan kararlar, ancak sizlerin titizlikle yürüttüğünüz çalışmalar ile verilebilir. Unutulmamalıdır ki; güçlü bir adli kolluk yapısı, güçlü bir hukuk devleti anlayışının en önemli teminatlarındandır. Bu noktada, kurumlarımız arasındaki koordinasyonun artırılması, suçla mücadelede daha etkin olma yolunda büyük önem taşımaktadır. Adli kolluk ile Cumhuriyet Başsavcılığımız arasındaki koordinasyonun güçlenmesi, hem soruşturmaların hızını hem de hukuki güvenliği artırmaktadır. Elbette değerlendirme toplantıları, yalnızca başarıların konuşulduğu değil; eksikliklerin, yaşanan sorunların ve geliştirilmesi gereken alanların da samimiyetle ele alındığı toplantılardır. Gerçekleştirdiğimiz bu toplantıyla da yargı hizmetlerinin daha etkili ve verimli bir şekilde yürütülmesini amaçlamaktayız" şeklinde konuştu. Adli kolluk birimlerinin bir yıl boyunca yürüttüğü çalışmalar hakkında istatistikler paylaşılması sonrası basına kapalı şekilde devam eden programda, karşılaşılan sorunlar ve gelecek döneme ilişkin hedeflerle ilgili değerlendirmeler yapıldı. Programa; Eskişehir Cumhuriyet Başsavcısı Üzeyir Karakülah’ın yanı sıra İl Jandarma Komutanı Tuğgeneral Erhan Demir, İl Emniyet Müdürü Tolga Yılmaz, Gümrük Müdürü Muhammet Uçar, Orman Bölge Müdürü İsmail Çetin, Uludağ Gümrük ve Dış Ticaret Bölge Müdürü Vekili Mustafa Aşıcı, Cumhuriyet Başsavcı Vekilleri, Cumhuriyet Savcıları ve kolluk amirleri katıldı.
Erzurum ETÜ’de "Erzurum’daki kütüphaneleri tanımak ve tanıtmak" söyleşisi düzenlendi Erzurum Teknik Üniversitesi (ETÜ) Merkez Kütüphanesi ev sahipliğinde "Erzurum’daki Kütüphaneleri Tanımak ve Tanıtmak" başlıklı söyleşi programı gerçekleştirildi. Erzurum’daki kütüphanelerin mevcut durumu, sundukları imkânlar ve kütüphanelerin kültürel hayattaki yerini konuşmak amacıyla düzenlenen programa ETÜ Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Naim Ürkmez, akademisyenler ve çok sayıda öğrenci katıldı. Moderatörlüğünü ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Süleyman Yıldız’ın üstlendiği programda, Atatürk Üniversitesi Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkan Vekili Murat Üstündağ, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Daire Başkanı Mustafa Keleş ile İsmail Saib Sencer İl Halk Kütüphanesi Müdür Vekili Hatice Doğulu konuşmacı olarak yer aldı. Konuşmacılar kendi kurumlarında yürütülen kütüphane hizmetleri, kullanıcı odaklı uygulamalar ve kütüphanelerin sosyal yaşam içindeki rolüne ilişkin görüş ve deneyimlerini paylaştı. Programda konuşan ETÜ Kütüphane ve Dokümantasyon Daire Başkanı Yıldız ise Erzurum’un tarih boyunca ilim ve irfanın önemli merkezlerinden biri olduğuna dikkat çekerek, kütüphanelerin yalnızca kitapların saklandığı mekânlar olmadığını, aynı zamanda geçmiş ile gelecek arasında köprü kuran, bireyin kendini ve dünyayı anlamasına katkı sağlayan canlı kültür merkezleri olduğunu vurguladı. 2025 Yılı YÖK Üniversite İzleme ve Değerlendirme Raporu’nda Erzurum Teknik Üniversitesi’nin, kütüphane hizmetlerinden duyulan memnuniyet oranında yüzde 80,86 ile Türkiye genelinde zirvede yer aldığını hatırlatan Yıldız, bu sonucun nitelikli hizmet anlayışı ve kullanıcı odaklı çalışmaların önemli bir göstergesi olduğunu ifade etti. Programı, kütüphanelerin dijital çağda nasıl daha etkin kullanılabileceği, gençlerin kütüphanelere ilgisinin artırılmasına yönelik çalışmalar ve kurumlar arası iş birliğinin önemi gibi konular çerçevesinde gerçekleştirilen değerlendirmelerin ardından soru cevap bölümü ile sona erdi.
Denizli Denizli için kapsamlı turizm yol haritası belirlendi Denizli’nin 2026-2030 turizm vizyonu dijitalleşme, gastronomi, kültür, sürdürülebilirlik ve deneyim odaklı projelerle şekilleniyor. Denizli Turizm Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Serkan Bertan, kentin sahip olduğu güçlü turizm potansiyelini daha etkin ve sürdürülebilir biçimde değerlendirmek amacıyla Denizli Turizm Yol Haritası’nı kamuoyuyla paylaştı. 2026-2030 yıllarını kapsayan yol haritası; dijital turizm, gastronomi, kültürel miras, doğa turizmi ve ulaşım başlıkları altında çok sayıda somut öneri içeriyor. Prof. Dr. Bertan, Denizli’nin Pamukkale ve antik kentler başta olmak üzere önemli değerlere sahip olmasına rağmen, bu potansiyelin bütüncül bir planlama ile desteklenmesi gerektiğini vurguladı. Hazırlanan yol haritasının temel yaklaşımının sürdürülebilirlik, dijital entegrasyon ve deneyim odaklı turizm olduğu ifade edildi. Hop-On Hop-Off ve dijital rehber ön planda Yol haritasında, Denizli Sesli Rehber Mobil Uygulaması temel alınarak şehir merkezini ve ören yerlerini kapsayan Hop-on Hop-off tur sistemi önerildi. Pamukkale, Karahayıt, Hierapolis, Laodikya ve şehir merkezini kapsayan bu tur kapsamında DenizliCard ile müze, teleferik ve alışverişte indirimli kombine bilet uygulamaları öngörüldü. Turizm noktalarına 118 adet karekodlu dijital levha, antik kent girişlerine ve toplu taşıma alanlarına karekodlu bilgilendirme panoları yerleştirilmesi planlandı. Havalimanı, Pamukkale ve Hierapolis girişlerinde dijital tanıtım merkezleri kurulması da öneriler arasında yer aldı. Gastronomi, doğa ve kültür rotaları Denizli mutfağının turizmle daha güçlü entegrasyonu için Gastronomi Yolu, Yöresel Lezzetler Yolu, Coğrafi İşaretli Ürünler Yolu, Karanlık Gökyüzü Park Yolu ve Sakin Şehir Rotaları gibi tematik turizm yolları planlandı. Elmalı Köyü’nün Gastroköy olarak konumlandırılması, Karataş Mesireliği’nin Gastropark haline getirilmesi ve Yeryüzü Pazarları’nın yaygınlaştırılması hedeflendi. Ayrıca, Denizli mutfağının korunması ve tanıtımı amacıyla Gastronomi Müzesi/Evi kurulması, kadın kooperatifleri aracılığıyla yöresel yemeklerin sunulması ve unutulmaya yüz tutmuş lezzetlerin yeniden canlandırılması önerildi. Yaşayan müzeler, çarşılar ve deneyim alanları Yol haritasında; tarihi konakların ve yapıların deneyim odaklı yaşayan müzeler haline getirilmesi, el sanatları ve somut olmayan kültürel mirasın ziyaretçilerle buluşturulması da önemli yer tuttu. Kaleiçi Çarşısı, Peynirciler Çarşısı ve Babadağlılar Çarşısı’nın yaşayan kültür alanları olarak yeniden düzenlenmesi önerildi. Ulaşım, sürdürülebilirlik ve termal turizm Ulaşım başlığında; uluslararası uçuşların artırılması, charter seferler, hızlı tren hattı, şehir merkezi-Pamukkale arasında nostaljik tren projesi gibi öneriler yer aldı. Termal turizm için ise Termal Turizm Master Planı hazırlanması, "Termal Kent Denizli" markasının güçlendirilmesi ve wellness odaklı tesislerin desteklenmesi gerektiği belirtildi. Denizli için ortak turizm vizyonu Prof. Dr. Serkan Bertan tarafından hazırlanan Denizli Turizm Yol Haritası; kamu kurumları, yerel yönetimler, üniversiteler, sivil toplum kuruluşları ve özel sektörün ortak hareket etmesini hedefliyor. Yol haritasının hayata geçirilmesiyle Denizli’nin yalnızca günübirlik ziyaret edilen bir destinasyon olmaktan çıkarak, konaklama süresi uzun, marka değeri yüksek bir turizm kenti haline gelmesi amaçlanıyor.