GÜNDEM - 20 Nisan 2024 Cumartesi 10:02

Gümüşhaneli ziraat mühendisi, 100 yıllık tohumlarla ‘Osmanlı domatesi’ fidesi üretiyor

A
A
A

Gümüşhane’de yaşayan 32 yaşındaki Ziraat Mühendisi Ahmet Şişman, yaklaşık 100 yıldır hiç bozulmadan ekimi yapılan tohumlarla yöreye özgü ‘Osmanlı domatesi’ fidesi üretimi yapıyor.

Kente bağlı Akçakale Mahallesi’nde kurduğu 300 metrekarelik serada fide üretimi yapan Ahmet Şişman, 100 yıllık tohumlarla saf ve organik domates fidesi üretimi yapıyor. 22 çeşit ve 250 bin fidenin yetiştirildiği serada yöreye özgü ‘Osmanlı domatesi’ olarak adlandırılan domates çeşidini de yetiştiren Şişman, ürünü tescil ettirmek için ise başvuruda bulundu. Türün tat, koku ve aromasıyla diğer domateslerden farklı olduğunu ve yaklaşık 100 yıl boyunca yapısının değişmeden korunduğunu söyleyen Ahmet Şişman, yetiştirdiği domatesleri yiyenlerin 100 yıl önceki tadı alabileceklerini ifade etti.

“100 yıl önce bu domates nasılsa şu anda da öyle”

Tohumların eski usullerle elde edilmiş tohumlar olduğunu belirten Ziraat Mühendisi Ahmet Şişman (32), “Standart sertifikalı tohumlarımızın yanı sıra kendi yöremizden eski usullerle elde edilmiş olan tohumları da burada fide haline getiriyoruz. Şu an en önemli gördüğümüz ürün tescili için de başvurduğumuz Osmanlı domatesleri, ‘katır kalbi’ ve ‘manda yüreği’ diye de adlandırılan domatesler. Bunlar bizim için çok çok önemli tadı, kokusu ve aroması itibariyle. Bu domates çeşitlerimiz yöre iklimine uygun, soğuğa dayanıklı ve birçok hastalığa karşı dayanıklı. Tohumlarımız yaklaşık 100 yıllık. Bozulmadan, herhangi bir genetik değişikliğe uğramadan bu güne gelmesi de eski usul ile yapılması ve çevresine yapısını bozacak çeşitte domates ekiminin yapılmaması nedeniyle karakterlerini koruyorlar. Bu şekilde bu tohumları orijinal yapısıyla geleceğe taşımak istiyoruz. Biz bu domatesleri Gümüşhane adına tescillemek istiyoruz, coğrafi işaretli ürünü olması için. Gümüşhane domatesi Türkiye çapında meşhur olacak. Bu domateslerin diğer domateslerden farkı daha dayanıklı olması, yöreye uygun olması ve adaptasyon sürecini tamamlamış olması. Müthiş bir koku, tat ve aromaya sahip. Yeşil olarak toplanıp evde olgunlaştırıldığında geç bir olgunlaşma süresine sahip olduğu için Kasım ayında topladığınız domatesleri Ocak ayında taze olarak yiyebilirsiniz. 100 yıl önce bu domates nasılsa şu anda da öyle” dedi.

Gümüşhaneli ziraat mühendisi, 100 yıllık tohumlarla ‘Osmanlı domatesi’ fidesi üretiyorUğur Aydın - Recep Ergin

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Ankara TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu: “Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte Karabağ bölgesinin gelişmesi için üzerimize düşenleri yapmaya hazırız” Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Türkiye-Azerbaycan İş Forumu’nda yaptığı konuşmada, “Karabağ’ın azatlık zaferiyle Kafkaslar’da kanayan bir yara kapanmış, bölgede kalıcı barış ve huzur için büyük bir fırsat doğmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte bölgenin gelişmesi, bölgede huzurun kökleşmesi için üzerimize düşenleri yapmaya hazırız” dedi. Türkiye-Azerbaycan Hükümetlerarası Karma Ekonomik Komisyonu (KEK) 11. Dönem Toplantısı nedeniyle TOBB ile DEİK işbirliğinde Türkiye-Azerbaycan İş Forumu düzenlendi. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Ali Esedov ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun katılımıyla TOBB’un ev sahipliğinde gerçekleşen programda iki ülke arasındaki ticaret ve ekonomik işbirliklerinin önemine dikkat çekildi. Forumun açılış konuşmasını yapan TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu, Azerbaycan ekonomisinin hızla geliştiğine vurgu yaparak, cazip iş ve yatırım imkânları sunulduğunu dile getirdi. Hisarcıklıoğlu, Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in belirlediği inkişaf konsepti ve politikalar sonucunda Bakü’nün dünyanın en güzel başkentlerinden biri haline geldiğini vurgulayarak, “Azerbaycan bölgenin ticaret ve kültür merkezine, turizm mekânına dönüştü. Türk dünyası olarak Azerbaycan’ın gösterdiği bu çarpıcı ilerlemeden gurur duyuyoruz. Şimdi sıra Karabağ’da. Karabağ’ın azatlık zaferiyle Kafkaslar’da kanayan bir yara kapanmış, bölgede kalıcı barış ve huzur için büyük bir fırsat doğmuştur. Azerbaycanlı kardeşlerimizle birlikte bölgenin gelişmesi, bölgede huzurun kökleşmesi için üzerimize düşenleri yapmaya hazırız” diye konuştu. “Nahçıvan’la Bakü’yü birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru, bölgemiz ticaretinin gelişmesine büyük katkılar sağlayacaktır” Karabağ’ı tarım, turizm, gıda, sanayi ve bilişim için bir çekim merkezi haline getirmeleri gerektiğini ifade eden Hisarcıklıoğlu, “Karabağ’ın kalkınmasını sağlayacak projelerin biz iş insanlarıyla paylaşılmasını çok önemsiyorum. Bu kapsamda Nahçıvan’la Bakü’yü birbirine bağlayacak Zengezur Koridoru, bölgemiz ticaretinin gelişmesine büyük katılar sağlayacaktır. Bu projenin hayata geçirilmesiyle doğudan batıya herkesin istifade edebileceği yeni bir orta koridor açılacaktır” açıklamasında bulundu. “Yatırımcıları ülkelerimize çekmek için uluslararası standartta bir ‘tahkim’ imkânı sağlayalım" Türk dünyasının 1,5 trilyon dolarlık ekonomik büyüklüğe, 1 trilyon dolara yaklaşan dış ticaret hacmine ve 185 milyonluk nüfusa sahip olduğuna dikkati çeken Hisarcıklıoğlu, var olan potansiyel gücü harekete geçirmek için iktisadi entegrasyonu artırmaları gerektiğini aktardı. Hisarcıklıoğlu, iktisadi entegrasyonu arttırmanın daha fazla ticaretle mümkün olacağını belirterek, “Son yıllarda karşılıklı ticaret hacmimiz artıyor. 15 milyar dolar hedefine doğru ilerliyor. Ancak, daha hızlı davranmalıyız. Ticaretimizin kapsamını genişletmeliyiz. Bu konuda gidilecek ciddi bir mesafe var. Bildiğiniz gibi ülkelerimiz arasındaki Tercihli Ticaret Anlaşması, 1 Mart 2021’de yürürlüğe girdi. İlk aşamada anlaşmanın kapsamını genişletmemiz lazım. Daha sonra da serbest ticaret anlaşmasını hedeflemeliyiz. Karşılıklı yatırımlarımız 30 milyar doların üzerindedir. Biz bu amaçla Türkiye-Azerbaycan Ticaret ve Sanayi Odası’nı kurduk. Öztürk Oran ve Vugar Abbaso bu odanın eş başkanlarıdır. Yatırımcıları ülkelerimize çekmek için uluslararası standartta bir ‘tahkim’ imkânı sağlayalım” ifadelerini kullandı. “Gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlemeli, süreçleri basit ve daha hızlı hale getirmeliyiz” İki ülke arasında iyileştirilmesi gereken diğer konunun gümrük prosedürleri olduğunu vurgulayan Hisarcıklıoğlu, “Bu konuda iyileşmeler olsa da gümrük işlemlerinde ortak standartlar belirlemeli, süreçleri basit ve daha hızlı hale getirmeliyiz. Hazar Denizi gibi çok önemli bir geçiş noktasını daha aktif ve daha az maliyetli şekilde kullanmalıyız. Öte yandan Trans-Hazar Doğalgaz Boru Hattı’nın inşasına bir an önce başlamamız gerekli” şeklinde konuştu. Hisarcıklıoğlu, iki ülkenin birbirine yönelik geçiş kotalarını da kaldırması gerektiğini söyleyerek, daha fazla ticaretin daha fazla girişimciyle ve daha güçlü özel sektörle sağlanacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, Azerbaycan Cumhuriyeti Başbakanı Ali Esedov ve TOBB Başkanı Rifat Hisarcıklıoğlu’nun yanı sıra iki ülkenin iş adamları ve sektör temsilcilerinin katıldığı program, diğer katılımcıların yaptığı konuşmalarla devam etti.