GÜNDEM - 23 Nisan 2025 Çarşamba 09:28

Gümüşhane’de anaokulu öğrencileri 23 Nisan’da aşçı oldu

A
A
A
Gümüşhane’de anaokulu öğrencileri 23 Nisan’da aşçı oldu

Gümüşhane’de anaokulu öğrencileri 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı kutlamaları kapsamında Gümüşhane Üniversitesi’nde mutfağa girdi ve kendi yaptıkları kurabiyeleri afiyetle yedi.


Gümüşhane Üniversitesi Turizm Fakültesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü’nün uygulama mutfağında gerçekleştirilen etkinlik renkli anlara sahne oldu. 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı ile Turizm Haftası’nın aynı haftaya denk gelmesi sebebiyle hazırlanan etkinliğe 22 anaokulu öğrencisi minik katıldı.


Uygulama mutfağına girerek önlüklerini giyen minik öğrenciler fakültenin akademisyenleri ve öğrencilerinin de yardımıyla kendi kek ve kurabiyelerini yaptı. Minik aşçıların hazırladıkları kek ve kurabiyeler daha sonra pişmesi için fırına verildi. Etkinliğin sonunda minikler kendi yaptıkları kek ve kurabiyeleri afiyetle yediler.


Anaokulu öğrencileriyle birlikte böyle bir etkinliği gerçekleştirmiş olmaktan dolayı çok mutluluk duyduğunu ifade eden Gümüşhane Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Handan Çam, "Anaokulu öğrencilerimizin Gümüşhane Üniversitesi’nde bizlerle birlikte bir etkinlikte olması bizleri çok mutlu etti. Turizm Fakültesi’nin gastronomi mutfağında birlikte yemek yaparak 23 Nisan ve Turizm Haftası olması sebebiyle de bir arada bulunmamız ayrıca çok önemli hale geldi. Küçüklerimizin bizim üniversitemizi şenlendirmesi bizimle ve hocalarımızla yemek yapması bizi çok mutlu etti. Hepsi konsantre bir şekilde yemek yaptılar, yapmış oldukları yiyecekleri de yiyecekler. Profesyonel bir mutfakta olmaları onları çok heyecanlandırdı. Etkileşimde olmaları, öğrencilerimizle bir arada bu etkinliği yapmış olmaları kendilerini de ayrıca motive etti diye düşünüyorum. Hepsi gülüyordu hepsi çok mutluydu ve eğleniyorlardı" dedi.



"Kurabiyeleri yemek için biraz soğumaları gerekti"


Kurabiyeleri yemek için sabrettiklerini söyleyen Yusuf Alparslan Fıçıcı (6), "Bugün buraya kurabiye yapmak için geldik. Kurabiyeleri yemek için biraz soğumaları gerekti ama sabır dediğiniz bir imtihandır. Sabrederseniz istediğiniz her şey olabilir. Sabır gerek, ilham gerek, beslenmek gerek. Beslenmek gerek ki sağlıklı olasın. Önce malzemeleri birer birer dizdik, sonra malzemeleri dökerek kaşıkla birazcık çırptık. Sonra onları yuvarlayıp yuvarlayıp hazırladık. Sonra tepsiyle fırına koyduk. Çok eğlendim" ifadelerini kullandı.


Asel Damla (6) ise, "İlk önce kurabiyeyi yapacağımız malzemeleri ekledik sonra da çikolata yaptık çok eğlendik" dedi.



Gümüşhane’de anaokulu öğrencileri 23 Nisan’da aşçı oldu

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde anıldı Azerbaycan’ın eski Cumhurbaşkanı Haydar Aliyev, vefatının 22. yılında Üsküdar Üniversitesi’nde düzenlenen programda anıldı. Etkinlikte, Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan kardeşliğine katkıları ele alındı. Üsküdar Üniversitesi Merkez Yerleşkesi Nermin Tarhan Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen "Türkiye-Azerbaycan kardeşliğinin mimarı: Ulu Önder Haydar Aliyev’i Anma Gecesi" programı, saygı duruşu ve Türkiye ile Azerbaycan milli marşlarının okunmasıyla başladı. Açılışın ardından düzenlenen panelde; Yıldız Teknik Üniversitesi Fen-Edebiyat Fakültesi Sosyoloji Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Süleyman Doğan, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Celal Erbay, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Kerem Karabulut ile Marmara Üniversitesi Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. Okan Yeşilot, Haydar Aliyev’in siyasi mirası ve Türkiye-Azerbaycan ilişkilerine katkılarına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Panelin ardından ses sanatçısı Süreyya Eyvazova, Azerbaycan’ın simge eserlerinden "Sarı Gelin" türküsünü seslendirdi. "Tarihimize baktığımızda biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de kader ortağıyız" Üsküdar Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Nazife Güngör, Haydar Aliyev’in Azerbaycan milleti için taşıdığı önemi vurgulayarak, gerçekleştirdiği anma konuşmasında şu ifadelere yer verdi: "İki liderimizden, iki ulu önderimizden birini bugün burada anıyoruz. Biri Atatürk, biri Haydar Aliyev. Her ikisi de bizim yolumuzu açtı. Biri Türkiye’nin, biri Azerbaycanlı Türklerin yolunu açtı. Azerbaycan bizim için can, Azerbaycanlı kardeşlerimiz de can kardeşlerimizdir. Uzakta olsak bile gönül bağıyla bağlıydık ve o kültürün, o toplumun içerisine girdikçe aslında ne kadar yakın olduğumuzu; benzerlik de değil ne kadar aynı olduğumuzu fark ettim. Aslında bizim bir olduğumuzu keşfettim. Ortak kültür, ortak dil ayrı bir dil değil, hepimiz aynı dili konuşuyoruz. Ama bir kan birliği kesinlikle var ve bu kan birliğinin, genetik birliğinin, genetik aynılığın ben artık kimyasına çok inanmaya başladım. Çünkü yabancı hissetmiyoruz orada, benim için başka bir ülke değil. Tarihimize baktığımızda aslında biz hem kardeşiz hem soydaşız hem de aslında kader ortağıyız; aynı mücadelelerden geçmişiz. Emperyalist güçler tarafından aynı acılar çektirilmiş, aynı mücadele süreçleri yaşanmış. Dolayısıyla Haydar Aliyev gibi, Mustafa Kemal Atatürk gibi ulu önderler eğer bu kadar güçlü biçimde bizlere ışık tutup bizim yollarımızı açtılar ise, bu üniversitenin çatısı altında da şunu söyleyebilirim ki bizler için en büyük güç bilgi olmalı. Çünkü biz emperyalist güçlerle ancak ve ancak bilgi ile başa çıkabiliriz. Bu iki ulu önderin özelliği, her iki önder de kahramanlık destanını kendi halklarıyla birlikte, kendi milletleriyle birlikte yazdılar. Destanı cephede, meydanlarda birlikte gerçekleştirdiler. Birlikte kahramanlık hikayeleri yazıldı ve tarihe birlikte geçildi; milletiyle bütünleşerek ve büyük millet sevgisiyle. İktidar hırsı değil, millet sevgisi, milleti kurtarmak, bağımsızlık ve özgürlük sevdasıyla gerçekleştirilen büyük bir güç, büyük bir enerji. Dolayısıyla onlara çok şey borçluyuz." "Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır" Prof. Dr. Güngör, bilginin iki millet arasındaki birleştirici gücü artıracağını ve güçlü bir Türk ittifakının bilgili insanlarla mümkün olabileceğini dile getirerek, "Bugün burada olmanız bizler için çok anlamlı. Ülker Hanım bize "’İyi ki kapılarınızı açtınız’ demişti. Ben de dedim ki; biz kapıları açmadık, kapılar zaten hep açıktı. Biz çünkü kapıları kapatamayız, kapılar hep açık çünkü biz kardeşiz, biz aynı milletiz. Biz birbirimize dayanırsak güçlü oluruz. Yoksa bir tarafta Amerika, bir tarafta Rusya, geleceğin belki emperyal gücü Çin; bunlar için biz hep başkası olacağız, biz hep öteki olacağız. Bizim öteki olmaktan kurtulmamızın tek bir yolu var: Birbirimizi tanımak, birbirimizin farkına varmak ve biz olabilmek. Onun için de bilgi ittifakı yapmalıyız. Biz zaten kardeş ittifakı yapıyoruz, bilgi ittifakı yapmalıyız. Üniversitelerimiz arasında bilgi alışverişi, etkileşimi hızlandırmalıyız. Bunu çok daha güçlü hale getirmeliyiz. Bilmek ve bilgi yolunda ittifak, her tür emperyal baskıdan kurtaracaktır. Dolayısıyla da farkında olmak, dolayısıyla da birbirinin yanında olmak, birbirinin içerisinde olmak, ittifakı güçlü bir Türk ittifakı oluşturabilmek, güçlü bir Türk bloku oluşturabilmek. Bunun yolu da aşkın insan yetiştirebilmek, bilinçli insan yetiştirebilmek ve bilgili insan. O nedenle de eğitim güçlerimizi birleştirmeliyiz. Bu tür topluluklarda da bunun farkını ve bunun farkındalığını sürekli güçlendirmeliyiz. Ben tekrar huzurunuzda Ulu Önderimiz Haydar Aliyev’i saygıyla, minnetle, sevgiyle anıyorum" ifadelerine yer verdi. Program, konuşmacılara ve katkı sunanlara plaket takdim edilmesiyle sona erdi.