Karadeniz mutfağının vejetaryen yemeklerinin başında gelen kara lahana çorbasının en kötü yemekler listesinde yer almasına yönelik tepkilerin Karadeniz fıkrasını aratmayan bir yanlış anlaşılmadan kaynaklandığını belirten Giresun Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Şen, "TasteAtlas sitesinin ’Dünyanın en kötü 100 yemeği’ listesinde 7. sırada yer alan yemeğin içeriği incelendiğinde hem yapılışı, hem de malzemeleri açısından kara lahana çorbası olmadığı görülecektir. Araştırılmadan yapılan eylemler, lahana çorbası dağıtımları Karadeniz fıkrası gibi bir durumu ortaya çıkardı" dedi.
TasteAtlas isimli bir web sitesi tarafından bir süre önce ’Dünyanın en kötü 100 yemeği’ belirlendi. Listede 7. sırada yer alan lahana çorbasını kendi yörelerine has kara lahana çorbası sanan Karadeniz insanı, duruma hem sosyal medya hesaplarından hem de farklı eylem ve etkinliklerle tepki gösterdi. Kara lahana çorbasının rüştünü ispat etmesi için çorba dağıtım etkinlikleri bile düzenlendi. Ancak gerçek Giresun Üniversitesi Gastronomi ve Mutfak Sanatları Bölümü Öğretim Üyesi Doç. Dr. Mehmet Akif Şen’in dikkati sayesinde ortaya çıktı. Doç. Dr. Mehmet Akif Şen, TasteAtlas sitesi tarafından en kötü 100 yemek arasında gösterilen lahana çorbasının site tarafından yayınlanan tarifinde çorbanın kara lahana çorbası değil beyaz lahana veya top lahana olarak bilinen lahanadan yapılan bir yemek olduğunu gördü. Şen, "İlgili site sayfadaki yemeğin tarifinde bileşen olarak bir lahana ismi geçiyor ve bir de görsel koymuş. Bu görsel Karadeniz’de yetişmeyen beyaz lahana veya top lahana ismiyle bilinen bir lahana çeşidi var. Yemeğin malzemeleri olarak yeşil mercimek var. Bunların dışında bir de tavuk suyu ve domates sos var. Öncelikle bu malzemelerin hiç birisi Karadeniz’deki kara lahana çorbasında yer almaz. Yemeğin yapılışına baktığımızda ise, soğanları zeytin yağı ile kavuruyor, daha sonra diğer malzemeleri üzerine koyuluyor. Yani sitede en kötü yemekler arasında gösterilen lahana çorbasının malzemeleri ve tarifi de verilmiş. Söz konusu lahana çorbası tarifine ve içeriğine bakıldığında Doğu Karadeniz’de yetişen ve yemeği yapılan kara lahana çorbasıyla alakası olmadığı ortaya çıkıyor” diye konuştu.
"Olay Karadeniz fıkrasına döndü"
Karadeniz kara lahana çorbasının yapılışı ve malzemelerini de anlatan Doç. Dr. Şen, “Karadeniz’de 2 bin yıldır kara lahana bitkisi var ve bu bitki yemek kültüründe yer alıyor. Yapılışına ve malzemelerine gelecek olursak içerisinde kara lahana, fasulye, mısır unu veya mısır ununun biraz daha kalın öğütülmüş hali olan yarma, kuyruk yağı veya iç yağ ile biber bulunur. Yapılışı ise öncelikle kara lahana ince ince doğranır ve suda yıkanır. Daha önce haşlanmamış veya akşamdan suda bırakılmamış kuru fasulye bir tencerenin içerisinde kaynatılarak şişirilir. Fasulye pişmesine yakın ince ince kıyılan ve temizlenen lahanalar tenceredeki fasulyenin içerisine bırakılır. Lahananın da pişmesine yakın mısır unu çırpılarak tencereye bırakılır. Bu esnada mısır ununun daha kalını olan yarma da çorbanın içerisine atılıyor. Ayrıca kara lahana çorbasında olmazsa olmazı kuyruk yağı veya iç yağıdır bu da çorbanın içerisine katılır. Yine yöre halkının kendi tarlasında yetiştirdiği acı biber de çorbanın içerisine koyulmaktadır. Lezzet farkı isteyenler tereyağı da çorbaya katılabilmektedir. Tüm malzemeler katıldıktan sonra 10 dakika kaynatılır ve yemeye hazır hale gelir. Doğu Karadeniz Bölgesi’nde kara lahana çorbası haftada en az iki defa yapılır ve yapıldığı zaman başka yemek dahi yenilmeyen bir çorbadır. Dolayısıyla eleştirilen veya en kötü yemekler listesinde yer aldı diye tepki gösterilen çorba bu çorba değildir. Olay biraz Karadeniz fıkrasına döndü. Tepki olsun diye çorbalar dağıtıldı ve bu da aslında vatandaşın işine yaradı diyebiliriz” şeklinde konuştu.
Kara lahana çorbasının aynı zamanda bir şifa deposu olduğunu da belirten Doç. Dr. Şen, “Öncelikle kara lahananın en lezzetli olduğu zaman kış mevsimidir. Üzerine kar yağan ve soğuklanan kara lahana daha lezzetli olur. Kara lahana antioksidan özelliğinden dolayı bağışıklık sistemine çok faydası vardır. Bol miktarda C vitamini içerir ve yeşil yapraklı olduğu için K vitamini de içermektedir. Yüksek oranda lif içerdiği için bağırsak ve kan şekeri hastalıklarına iyi geldiği de biliniyor” ifadelerini kullandı.
Ahmet Bilge - Barış Tüysüz