KÜLTÜR SANAT - 05 Kasım 2024 Salı 09:11

Hastane stresini fotoğraf hobisi ile aşıyor

A
A
A
Hastane stresini fotoğraf hobisi ile aşıyor

Giresun’da Devlet Hastanesi’nde anestezi teknisyeni olarak görev yapan Engin Ayyıldız, hobi olarak başladığı fotoğrafçılıkla uluslararası başarılar elde etti. Ameliyat ortamındaki stresli çalışma şartlarını aşmak için fotoğraf çekmeyi tercih eden Ayyıldız, "Fotoğrafçılık bana bu stresle baş etme gücü veriyor. Bu sayede hem mesleğimin dışında sosyalleşiyorum hem de kendimi hayatın içinde buluyorum" dedi.


Giresun Prof. Dr. A. İlhan Özdemir Devlet Hastanesinde anestezi teknisyeni olarak sürdürdüğü kariyerinin yanı sıra hobi olarak başladığı fotoğrafçılık serüveniyle uluslararası başarılar elde eden Engin Ayyıldız, çektiği etkileyici fotoğraflar Amerika Birleşik Devletleri’ndeki (ABD) ünlü Times Meydanı’nda sergilendi.


Fotoğrafçılık, anı ölümsüzleştirmenin ötesinde, duyguları, hikayeleri ve yaşamı yansıtan bir sanat dalı olarak öne çıktığını ifade eden Ayyıldız, “Fotoğrafçılığa 15 yıl önce hobi olarak başladım. Zamanla bu hobi bir tutkuya dönüştü. Fotoğrafla birlikte hayatın içerisinde olmak beni mutlu ediyor. Çalıştığım ameliyathane ortamında kapalı bir alanla sınırlı kalıyorum, ancak fotoğraf sayesinde boş zamanlarımda kendimi hayatın içerisinde buluyorum. Gördüğüm şeyleri fotoğraflamak ve bunu insanlarla paylaşmak beni mutlu ediyor. Aynı zamanda mesleğimin dışında hobi olarak yaptığım fotoğraf severlerle sosyalleşme imkanı buluyorum. Fotoğraf benim için ayrı bir dünya oluyor, rahatlıyorum ve kendim için bir şeyler yapmış oluyorum” dedi.



"Herkesin mesleği dışında bir hobisi olmalı"


Mesleğini bazen hobisi olan fotoğrafçılıkla birleştirdiğini de ifade eden Ayyıldız, “Bazen kurum içerisinde çekilmesi gereken fotoğraflarda da bana iş düşüyor. Doktorlarımız veya idare kurumla veya mesleki anlamda çekilecek fotoğraflarda ilk akla gelen isim oluyorum ve ben de seve seve bu görevleri de yapıyorum. Bu daha bir mutlu edici durum oluyor. Bir kişinin kendisi için yapabileceği en iyi şeylerden birisi bir hobi edinmesidir. Bulunduğu işyerindeki stresini atabileceği hobiler olmalıdır. Aslında bu tür meslekler de var. Çevremde tanıdıklarımdan bazıları mesleğinin dışında hobi olarak balıkçılık, marangozluk yapanlar var. Ben de merakım olan fotoğrafçılığı seçtim” dedi.


Pandemi sürecinde çektiği "Pandemide doğum anı" fotoğrafı, dünya çapında 200 kişi arasında yer alarak New York’ta sergilenmeye hak kazandı. Bu başarı, Ayyıldız’ın fotoğrafçılık kariyerindeki en dikkat çeken anlardan biri oldu. Ayyıldız, birçok fotoğraf yarışmasında da ödül sahibi olarak hem mesleki hem de sanatsal alanda adından söz ettiriyor.



Hastane stresini fotoğraf hobisi ile aşıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Çankırı Dünya KOAH Günü’nde yerin 150 metre altında şifa aradılar Çankırı’da hayata geçirilen ’Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, Dünya KOAH Günü’nde KOAH ve astım hastalarına umut oldu. Türkiye’nin dört bir yanından gelen KOAH ve astım hastaları, Hititler’den kalan ve yerin 150 metre altında bulunan tuz mağarasında sağlıklarına kavuştu. Çankırı’da, Çankırı Valiliği ile çeşitli kurumların işbirliği ile gerçekleştirilen ’Daha Güçlü Bir Nefes Projesi’, ‘Dünya KOAH Günü’nde KOAH ve astım hastalarına umut oldu. Hititler döneminden kalan ve "Yer Altı Tuz Şehri" olarak adlandırılan tuz mağarasında, KOAH ve astım hastalarına yönelik farklı sosyal, kültürel ve sağlık etkinlikleri gerçekleştirildi. Yerin 150 metre altındaki mağara içerisinde, hastaların 15 gün boyunca günde 6 saat tuz ortamındaki havaya maruz kalmaları sağlandı. Tuzla şifa bularak hayata tutunan hastalar tuz gastronomisiyle de Çankırı’nın yöresel yemeği olan tuzda kuzu ve tavuk yemeğini tattılar. Türkiye’nin dört bir yanından gelen hastalar, Dünya KOAH Günü’nde sağlık problemlerinin azaldığı ve rahat bir nefes aldıkları için çok mutlu olduklarını belirtti. “Buraya gelmeden önce 1’inci kata çıkamıyordum. Şimdi ise, 4’üncü kata çıkabiliyorum” Tedavisinin ardından kolaylıkla merdiven çıkabildiğini söyleyen Hasan Hüseyin Barışkan, “Projeye Ankara’dan katılıyorum. Buraya bir tavsiye üzerine geldim. Bugün tedavimin son günü. Buraya gelmeden önce 1’inci kata çıkamıyordum. Şimdi ise, 4’üncü kata çıkabiliyorum. Bu mağaranın faydasını gördüm. Dünya KOAH Günü’nde burada bulunduğum için mutluyum. KOAH hastalarına bu mağarayı tavsiye ediyorum” dedi. “Ben kurtuldum” Çareyi tuz mağarasında bulduğunu ifade eden Sedat Çetinkaya, “Projeye Kocaeli’nden katılıyorum. KOAH hastasıyım. Nefes darlığım var. Gitmediğim doktor kalmadı. En sonunda bu mağarayı duydum ve geldim. Tedavimin 7’inci gününde rahat nefes alamaya başladım. Rahatlıkla balgam çıkartabiliyorum, burnum ve genzim açıldı, artık tıkanmıyorum. Ben kurtuldum” diye konuştu. “Dünya KOAH Günü’nde burada tedavi olduğum için çok mutluyum” Tuz mağarasını KOAH ve astım hastalarına tavsiye eden Necati Bozkurt, “5-6 senedir bu KOAH hastalığını çekiyorum. Bu mağarada tedavi oldum ve iyileşme sürecimde ilerlemeler var. Bu mağaranın tüm hastalara faydalı olacağını düşünüyorum. Dünya KOAH Günü’nde burada tedavi olduğum için çok mutluyum” şeklinde konuştu. “Tuzun nasıl sağlıkta faydası varsa, tuzda kuzu ve tavuğunda faydası vardır” Çankırı tuzunun yemekte de sağlıklı olduğunu söyleyen yemek ustası Servet Sevindim, “Dünya KOAH Günü amacıyla yer altı tuz şehrine KOAH ve astım tedavisi için Türkiye’nin her yerinden gelen hastalarımıza Çankırı’nın yöresel lezzeti olan tuzda kuzu ve tuzda tavuk yaptık. Tuzun nasıl sağlıkta faydası varsa, tuzda kuzu ve tavuğunda faydası vardır. İnce ve kalın tuzla etin tamamını kapatarak 7 saatte yavaş yavaş pişiriyoruz. Hiçbir katkı yoktur. Burası tuzun başkenti, sağlıyla ve lezzetleriyle, tuza dair olan her şey Çankırı’da” ifadelerini kullandı.
Muş Varto da ‘geleceğe nefes insanlığa nefes’ etkinliği Muş’un Varto ilçesinde, ’Geleceğe nefes insanlığa nefes’ teması çerçevesinde Varto Devlet Hastanesi bahçesinde iyilik fidanlarını toprakla buluşturdu. Muş’un Varto ilçesinde Hacı Şemsettin Bingölbalı Yatılı Hafızlık Kız Kur’an Kursu’nda okuyan öğrenciler, milli ağaçlandırma etkinlikleri kapsamında ’Geleceğe nefes insanlığa nefes’ teması çerçevesinde Varto Devlet Hastanesi bahçesinde iyilik fidanlarını toprakla buluşturdu. 11 Kasım milli ağaçlandırma günü olumsuz hava şartları nedeniyle bugüne ertelendi. Etkinlikte bir konuşma yapan İlçe Müftüsü Fatih Arslan, "Peygamber Efendimizin ‘yarın kıyametin kopacağını bilseniz dahi elinde bir fidan olan kişi onu diksin’ buyurarak bizlere Allah’ın ayetlerinden bir ayet olan kâinata karşı bilinçli şuurlu bir hayat kazandırmayı aşılamıştır. Bizler bugün Varto’da ilk defa gerçekleştirilen ve hafızlarımızın elleri ile dikilen iyilik fidanlarımızın yarınlarımıza nefes olmasını Yüce Allah’tan niyaz ediyorum" dedi. Yeşil vatana dikilen her fidanın ‘Geleceğe nefes, insanlığa nefes’ olacağı bilinciyle gerçekleştirilen etkinliğe katılan Devlet Hastanesi Başhekimi Dr. Abdurrahim Kaplan, “Varto Anadolu İmam Hatip Lisesi Müdürü Sedat Binici ve müdür yardımcılarına, Diyanet Gençlik Koordinatörlüğüne, din görevlilerine ve hastane personeline özelliklede Kur’an kursu öğrencilerimize katkılarından dolayı teşekkür ediyoruz” dedi. Yatılı kız kuran kursu öğrencileri de ilk kez böyle bir etkinlik yaptıkları ve hastane bahçesinde ağaçlandırma yaptıklarıyla mutlu olduklarını dile getirdiler.
Erzurum ŞEHİRDER’den “Temiz Bir Erzurum İçin Çöp Atma” çağrısı ŞEHİRDER Başkanı Uğur Aksu, Erzurum Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanlığının başlattığı “Temiz Bir Erzurum İçin Çöp Atma” temalı görsellerle alakalı bir çağrıda bulundu. Aksu, büyükşehir belediyesinin hazırlamış olduğu görsellerin çok dikkat çekici ve önemli olduğunu belirtirken her bir canlının doğal bir çevreye ihtiyacının arttığı buna rağmen insan eliyle bu doğal çevrenin ne yazık ki hoyratça kullanıldığı bir dönemde hem maliyet açısından hem de şehrin tarihi estetiğine yakışır şekilde davranmamızın önemine dikkat çekti. Modern dünya 5 Haziran Çevre Gününe “ekosistem restorasyonu” temasıyla hazırlanırken her Erzurumlunun EBB’nin çağrısına kulak vermesinin önemine değinen Başkan Aksu, doğayı iyileştirmeyi; bunun için de önceden verilen hasarı durdurmayı ve nihayetinde tersine çevirmeyi amaçlarken buna kayıtsız kalınmasının anlamsız olacağına vurgu yaptı. Sözlerine nüfus arttıkça ihtiyaçlarımız çoğalıyor, doğal kaynaklar bu talebe yetişemezken bir yandan da insan eliyle oluşturulan kirliliğin çevreye verdiği zararın boyutu da önüne geçilemez bir noktaya yaklaşıyor, diyen Aksu sözlerine şöyle devam etti: “Büyükşehir Belediyesinin çalışmasını ayakta alkışlamalı ve daha fazlasını beklemeliyiz. Bu konuya bütün sivil toplum örgülerinin ve çevreye duyarlı her bir Erzurumlunun destek vermesi gerekir. Erzurum Büyükşehir Belediyesi tarafından hazırlanan anlamlı içeriklerin bütün Erzurum’a yayılması açısından sosyal mecralarda paylaşılması, haberlere konu olması ve sivil toplumun inisiyatif alması çağrısında bulundu. 2025 EİT Turizm Başkenti Erzurum’un her şeyden önce temizliğiyle öne çıkması gerekir. Tüm vatandaşlarımızı EBB’nin çağrısına kulak vermeye davet ediyoruz.”
Bursa Bursa’da 10 yıl sonra ilk...24 saatte hiç hırsızlık olayı yaşanmadı Bursa’da yıllar sonra bir rekor kırıldı. Son yıllarda İl Emniyet Müdürlüğü ve Cumhuriyet Başsavcılığı koordinesinde yapılan operasyon ve ‘huzur’ uygulamaları sonucunu verdi. 3,5 milyona ulaşan nüfusuyla Türkiye’nin 4.büyük kenti olan Bursa’da 13 Kasım Çarşamba günü evden hırsızlık, otomobil ve motosiklet hırsızlığı olayı yaşanmadı. 14 Kasım günü ise bir adet hırsızlık olayı gerçekleşti. 2024 yılının 11 aylık döneminde de hırsızlık suçundan aranan ve kesinleşmiş hapis cezası bulunan 1400 kişi yakalanıp tutuklandı. Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri vatandaşın huzuru ve güvenliği için son yıllarda uygulama ve operasyonlarını arttırdı. Aranan kişilere yönelik nokta operasyonlar da meyvelerini verdi. Cumhuriyet Başsavcılığı koordinasyonunda planlı yapılan büyük huzur uygulamaları da mala karşı işlenen olayların neredeyse tamamen sona ermesine yol açtı. Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri hem motorize hem de güven timleri ile sokakta hırsız, yankesici, dolandırıcılık olaylarına izin vermiyor. Son dönemlerde yakalanan azılı hırsızların tutuklanması, araması olan kişilerin de birer birer yakalanıp cezaevini boylaması da olayların bitme noktasına gelmesine büyük etken oldu. Alınan önleyici tedbirler ve Cumhuriyet Başsavcılığı’nın suç dosyalarının takibindeki hassasiyeti sonrası Bursa’da 10 yıl sonra ilk kez 13 Kasım Çarşamba günü evden hırsızlık, motosiklet ve otomobil hırsızlığı olayı gerçekleşmedi. 14 Kasım Perşembe günü ise evden yapılan bir hırsızlık oldu. Suç oranlarının azalması ve sokaklarda güven ortamı oluşması nedeniyle vatandaşlar memnuniyetlerini dile getirdi. 2024 yılının 11 ayında geçen yılın aynı dönemine oranla evden hırsızlık olaylarında yüzde 68 düşüş yaşandı. Geçen yıl 11 ayda 2 bin 364 evden hırsızlık olayı yaşanırken 2024 yılında bu dönemdeki rakam 756’ya düştü. Mala karşı işlenen suçlarda aydınlatma oranı da yüzde 60’lardan yüzde 91’lere çıktı. 13 Kasım 2024 tarihine kadar 11 ayda Bursa genelinde aranan veya kesinleşmiş hapis cezası kararı bulunan 1400 hırsız tutuklanarak cezaevine gönderildi. Cumhuriyet Başsavcılığı ile Bursa Emniyet Müdürlüğü’nün bu koordinasyonu da olayların bitme noktasına gelmesinde etkili oldu. Bursa İl Emniyet Müdürlüğü yetkilileri, kentin ‘huzur’ ve güven ortamını sağlamak için çalışmaların hız kesmeden devam edeceğini bildirdi.
Kocaeli Çerkeslerin kültürü sahneye taşındı Kocaeli Kafkas Kültür Derneği’nin 60. yıl dönümünde, Çerkeslerin tarihi ve kültürel mirası, dans gösterileri ve sürgün temalı performanslarla sahneye taşındı. Kutlama, Kocaeli Büyükşehir Belediyesi’nin desteğiyle Kongre Merkezi’nde düzenlenen geniş katılımlı bir programla gerçekleştirildi. Etkinlikte derneğin tarihi, dans gösterileri ve özel konuşmalarla anıldı. Gecede sırasıyla Çerkes kültürünü yansıyan danslar sahnelenirken, minik ekiplerin performansları seyircilerden büyük alkış aldı. Dans gösterilerinin ardından sahnede atmosfer değişti ve sürgün temalı bir video eşliğinde "Sürgün Dansı" gerçekleştirildi. Bu gösteri sırasında izleyiciler duygusal anlar yaşadı. "Derneğimiz, Kuzey Kafkasya’daki tüm halklarını kucaklayan bir çatı olmuştur" Kafkas Kültür Derneği Başkanı İbrahim Uygun, etkinlikte yaptığı konuşmada, derneğin 1964 yılında kurulduğunu ve köklü bir geçmişe sahip olduğunu belirtti. Uygun, "Merhum Galip Çağlın’ın öncülüğünde kurulan derneğimiz, zaman içinde büyük bir çınar ağacına dönüşmüştür. Derneğimizin kuruluşundan bugüne emeği geçen tüm büyüklerimizden ahirete göç edenleri saygı ve minnetle anıyoruz Allah’tan rahmet diliyoruz. Hayatta olanlara sağlık ve afiyet diliyor bu salonda olanlara emekleri için huzurlarınızda gönülden teşekkür ediyoruz. 1864’te yaşanan Büyük Kafkas Sürgünü sonucu Anadolu’ya gelen tüm Kuzey Kafkas halklarını kucaklamayı kendine görev edinen derneğimiz, kültürümüzü, dilimizi, gelenek ve göreneklerimizi gelecek nesillere aktarma misyonunu üstlenmiştir. Kültür, bir milletin hafızası, kimliği ve geleceğe taşıdığı en değerli mirasıdır. ’Biz büyük bir aileyiz’ diyen, dünlerini yarınlara taşımak için bir araya gelen sizlerle var olan Derneğimiz, kurulduğu günden bu yana, Kuzey Kafkasya’daki tüm halklarını kucaklayan bir çatı olmuştur. Bu birlik ve beraberlik, bizleri daha da güçlendirmektedir" dedi. "Bu gece sadece bir gösteri izlemiyoruz" Kültürlerini gelecek nesillere aktarmak amacıyla var güçleriyle çalıştıklarını ve çalışmaya devam edeceklerini vurgulayan Uygun, "Bu gece sadece bir gösteri izlemiyoruz. Aynı zamanda, köklerimize, kimliğimize ve birbirimize olan bağlılığımızı tazeliyoruz. Bu gece, büyüklerimizin bize öğrettiği değerleri hatırlayıp, gelecek nesillere aktaracağımız sözü veriyoruz. Bu gece yarınlarda kültürümüzle birlikte var olacağımızın izlerini taşıyan meşaleyi gençlerde görmenin mutluluğunu tadıyoruz. Bu gece, sadece kutlamak değil, aynı zamanda geçmişimize şükranlarımızı sunmak ve geleceğe dair umutlarımızı dile getirmek için bir araya geldik. İnanıyorum ki, birlik ve beraberlik içinde hareket ettiğimiz sürece, kültürümüzü yaşamaya, yaşatmaya ve gelecek nesillere aktarmaya devam edeceğiz" ifadelerini kullandı.