KÜLTÜR SANAT - 21 Nisan 2025 Pazartesi 11:33

Giresun’da asırlık taş evler yeniden hayat buluyor

A
A
A
Giresun’da asırlık taş evler yeniden hayat buluyor

Giresun’un asırlık taş evleri, ustaların elleriyle yeniden hayat buluyor.


Giresun’da taş evlerin zamana meydan okuyan mimarisi, yerel ustaların titiz çalışmalarıyla yeniden gün yüzüne çıkıyor. 37 yaşındaki Osman Kavalcı, ahşap ve taş işleme sanatına ustasının önerisiyle adım attıktan sonra, bölgede unutulmaya yüz tutmuş geleneksel taş evlerin restorasyonuna odaklandı. Kavalcı, geçmişin izlerini taşıyan bu özel yapıların korunarak geleceğe aktarılmasının, hem kültürel miras açısından hem de mimari estetik bakımından büyük önem taşıdığını belirtti.


Kavalcı, taş evlerin yapımında tamamen doğal malzemeler kullanıldığını vurgulayarak "Bu evler kestane ağacı ve kesme taşlarla inşa ediliyor. Doğal malzemeler sayesinde hem sağlıklı hem de uzun ömürlü yapılar ortaya çıkıyor. Taş evler yaz aylarında serin, kış aylarında ise sıcak bir ortam sunuyor. Her detayı, halı dokur gibi ilmek ilmek işleniyor" dedi.


Taş evlerin beton yapılara göre daha uzun süre ayakta kaldığını anlatan taş ev sahibi Mecit Telli ise "85 yıldır evimiz sapa sağlam ayakta. Bölgemiz için çok önemli bir tarihi doku. Biz bunu korumaya çalışıyoruz. Keşke bölgemizde böyle evlerin sayısı daha fazla olsa. Evin restorasyonunu bitirip içerisinde yaşamak istiyoruz. Kendimizden ziyade bu tarihi dokuyu bilmeyen dışarıdan gelen insanların bu evi görmelerini, burada ağırlamak isteriz. Bu tarihi dokuya sahip çıkmamız gerekiyor. Bu mimari yapılarımızı korumamız gerekiyor, bir sonraki kuşaklara gösterebilmek adına bunları korumamız gerekiyor" diye konuştu.


Taş evlerin sadece estetik değil, aynı zamanda işlevsel olarak da zamana meydan okuduğunu belirten taş ev ustalarından Mustafa Kuzu da, geleneksel ısıtma sistemlerini modern dokunuşlarla geliştirdiklerini ifade etti. Kuzu, "Şöminede yanan ateşi evin merkezinde depolayıp, sıcak havayı özel borularla odalara eşit şekilde dağıtıyoruz. Bu sistem, taş evlerin kış aylarında da konforlu olmasını sağlıyor" ifadelerini kullandı.


Öte yandan doğayla bütünleşen mimarisi sayesinde taş evler, yılın her döneminde fotoğrafçılar ve doğa severler için de bir cazibe merkezi haline geldiği ifade edildi.



Giresun’da asırlık taş evler yeniden hayat buluyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.