GÜNDEM - 20 Haziran 2024 Perşembe 10:13

Fındığın en ağır yükünü onlar çekiyor

A
A
A

Hasadı tamamlanıp pazara inmeye başladıktan sonra fındığın yükünü onlar çekiyor. Harmandan başlayıp, ihracata gidinceye kadar tonlarca fındık sırtlarından geçen fındık hamalları, en ağır işi yapıp en az para kazanmaktan yakınıyorlar.

Giresun’un Bulancak ilçesindeki fındık işçileri, yaklaşan yeni fındık sezonu öncesinde umutla çalışmaya devam ediyor.

İlçede 10 yılı aşkın fındık taşıyıcılığı yapan Hayrullah Getmez, insan gücüyle yapılan her işin zor olduğuna dikkat çekerek, “Bir mesleğim yok, meslek olmayınca başka iş bulmakta zor bu yüzden gücüm kuvvetim varken ben de bu işi yapıyorum. Sonuçta tek sermayen gücüm ve kuvvetim. Bu işler ancak insan gücüyle yapılıyor. Herkesin yapabileceği işler değil. Harmandan ihracata gidinceye kadar binlerce ton fındık sırtımızdan geçiyor. Yani fındığın en ağır yükü bizim omuzlarımızda” dedi.

-Günde en az 80 ton yük sırtlarından geçiyor

Çalıştıkları ağır işe göre emeklerinin karşılığını alamadıklarını ileri süren Erdoğan Yıldız ise “Fındıkta herkes kazanıyor. Kimi satarak, kimi alarak kazanıyor bizde sırtımızda taşıyarak kazanmak düşüyor. Yaptığımız işin ağırlığına göre emeğimizin karşılığını aldığımızı söylesek doğru olmaz. Yine de ailelerimizi bu işten kazandığımız parayla geçindiriyoruz. Kimileri çalıştıkları işte ne kadar az çalışırsa o kadar mutlu olurken, biz sırtımızdan ne kadar yük geçerse o zaman mutlu oluyoruz. 6 kişilik bir ekip olarak günlük sırtımızdan 80 ila 160 ton arasında yük geçiyor. Bu sezon artık bitti. Önümüzdeki fındık sezonunda daha fazla yük taşımak için umutluyuz. Çünkü bizim için ne kadar çok yük o kadar çok mutluluk oluyor” dedi.

Emrullah Sarıkaya ise “Eğer birisi fındıklı bir ürün yiyorsa emin olsunlar ki bizim sırtımızdan geçmiştir" sözleriyle, işçilerinin ne kadar büyük bir yük taşıdığını dile getirerek, tüccar ve fabrikacılardan daha fazla anlayış ve destek beklediklerini ifade etti.

Ahmet Bilge

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Iğdır Iğdır’da hava kirliliği alarm veriyor Hava kirliliği oranının hem yaz hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerinin üzerinde olduğu Iğdır’da hava kirliliği alarm vermeye devam ediyor. Hava kirliliğinde Avrupa’da birinci sırada yer alan Iğdır’da kış ayı ile birlikte artan hava kirliliği yeniden alarm veriyor. Iğdır’da hava kirliliğinde coğrafi konum, rüzgâr erozyonu, Ermenistan’daki Metzamor Nükleer Santrali, kalitesiz kömür tüketimi, egzoz salınımları kirliliğin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Ayrıca Iğdır’da ölümlerin başında yine kirli hava yer alıyor. Iğdırlı vatandaşlar şehir genelinde doğal gazın yaygınlaştırılmasını istiyor. Bazı vatandaşlar da hava kirliliğine neden olan kişilere para cezası, yeri geldiğinde hapis cezası verilmesini istiyor. Iğdır’da alınan verilere göre ölçülen parametrelerden PM10 (Partikül madde) değerlerinin hem yaz mevsiminde hem de kış mevsiminde ulusal sınır değerlerin üzerinde olduğu ortaya çıktı. Dünyada meme kanseri ile hava kirliliği arasındaki ilişkiye işaret eden bilim adamları araştırmaların sayısının giderek arttığına dikkat çekti. Iğdır’da esnaf olan Ekrem Eray şehirde zehirli bir hava soluduklarını belirterek, “Iğdır’da hava kirliliği sorununu biz Iğdırlılar hepimiz yaşıyoruz. Zaten son yıllarda da hastalıklar özellikle kanser çok arttı. Sobalarda çıkan kömür dumanlarına bir çözüm bulunmalı ki bu sorun bitsin.” dedi. Şehirdeki sis bulutları dron ile görüntülendi .