EKONOMİ - 25 Ekim 2024 Cuma 10:53

Gaziantep’te çiftçiler nar hasadına hazırlanıyor

A
A
A
Gaziantep’te çiftçiler nar hasadına hazırlanıyor

Türkiye’nin önemli tarım kentlerinden Gaziantep’te çiftçiler, nar hasadı için son hazırlıklarını yaparak hasat dönemini dört gözle bekliyor.


Antep fıstığı ve zeytin üretimiyle öne çıkan Gaziantep’in Nizip ilçesinde sezonun ilk nar hasadı için son hazırlıklar tamamlandı.


Gaziantep’in Oğuzeli ilçesinin yanı sıra Nizip ilçesinde de çiftçiler, Kasım ayının ilk haftası başlayacak olan nar hasadını dört gözle bekliyor. Antep fıstığı ve zeytinin yanı sıra nar yetiştiriciliğinin de yapıldığı Nizip ilçesinde hasadın başlamasına sayılı günler kaldı. İlçenin Fırat Nehri’nin yanı başındaki kırsal Saray Mahallesi’nde Mehmet Turgay Akan’a ait 125 bin dekar alanda üretimi yapılan narda 800 ton ile bin ton arası rekolte bekleniyor. Nar üreticileri bu yıl hasattan iyi miktarda para kazanmayı umut ederken, hasat başlangıcı için son hazırlıklar tamamlandı. Hasat hazırlıklarının tamamlandığı ilçede Gaziantep Tarım ve Orman İl Müdürlüğü ile Nizip İlçe Tarım ve Orman Müdürlüğü ekipleri de nar bahçelerindeki son kontrollerini yaptı. Hasadın 10-15 güne kadar mevsim göre başlayacağını söyleyen üretici Levent Mazıcıoğlu, bu yıl rekoltenin yüksek olduğunu söyledi.


Fırat Nehri sayesinde sulu tarımın da yaygınlaştığı ilçede çiftçilerin nar yetiştiriciliğine olan ilgisinin de arttığını belirten Mazıcıoğlu, üretim alanı her geçen gün genişleyen narın rekoltesinde bu yıl yüzde 20 oranında artış beklendiğini ifade etti.


İlçede 10 yıldan beri 125 dekar alanda nar üretimi yaptıklarını ve bahçelerinde 5 bin 500 adet ağacın bulunduğunu bildiren Mazıcıoğlu, “Gaziantep’in Nizip ilçesinde akla ilk gelen tarımsal ürünler Antep fıstığı ve zeytindir. Fakat Antep fıstığı ve zeytinin yanı sıra nar üretimi de yapmaya başladık. Değeri unutulmuş ve bize unutturulmaya çalışılan nar üretimi yapıyoruz. İnşallah zaman içerisinde bize unutturulmaya çalışılan, doğamızın ve Rabbimizin bize hediyesi olan doğaya ve bu meyvelere sahip çıktığımız zaman geri dönüşümün ne kadar muazzam olduğunu da yaşayacağız” dedi.


Narın anti kanser bir ürün olduğunu belirten Mazıcıoğlu, narın birçok faydasının olduğunu ve insan sağlığı için çok faydalı olan bu meyvenin sadece ekşi ve sos yapılan meyve olarak görülmesinin de çok yanlış olduğunu ifade etti.


Narın şeker ve tansiyon için bire bir şifa kaynağı olduğunu belirten Mazıcıoğlu, nar meyvesinin faydalarını anlatarak, “Japonlar bizden nar kabuğunun kurutulmuşunu istediler. Nar kabuğunu biz yalnızca hayvanların bağırsaklarının sağlığı veya doğum yapmış hayvanlarda ishali önlemek için kullanıyoruz. Fakat Japonlar, nar meyvesinin iç sarı kabuğunu damak ve diş eti tedavisinde kullanıyorlar. Biz bunu bilmiyoruz ve farkında da değiliz” diye konuştu.



Gaziantep’te çiftçiler nar hasadına hazırlanıyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Gaziantep GAÜN’DE 1. Uluslararası Diş Hekimliği kongresi başladı Gaziantep Üniversitesi (GAÜN) Diş Hekimliği Fakültesi tarafından düzenlenen 1.Uluslararası Diş Hekimliği Kongresi’nin açılışı yapıldı. GAÜN Mavera Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen etkinliğin açılış konuşmasını yapan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin, bilimsel faaliyetlerin önemine dikkat çekerek bu tür etkinlikleri desteklemeye devam edeceklerini belirtti. Sağlık alanında, özellikle tıp doktorluğu ve diş hekimliğinin toplum sağlığı açısından kritik bir yer tuttuğunu belirten Başkan Şahin, "İbn-i Sina gibi büyük tıp alimlerinin yetiştiği bu köklü coğrafyada yaşıyoruz. Bu da bizlere sağlık alanında daha fazla sorumluluk yüklüyor. Sağlık alanında yapılan her etkinlik, geleceğin hekimlerini yetiştirmek için atılan önemli bir adımdır" dedi. Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin Kahramankazan tesislerine yönelik terör saldırısını kınayarak konuşmasına başlayan GAÜN Rektörü Prof. Dr. Arif Özaydın GAÜN’de son dönemde artış gösteren bilimsel faaliyetlere değindi. Prof. Dr. Özaydın, üniversitede sağlık alanında yapılan çalışmalardan bahsederek, “Organ naklinde Türkiye’de birinci sıradayız. Göreve geldiğimizde bir hastanemiz vardı; bugün üniversitemiz beş hastaneye sahip. Üniversitemizi bir sağlık kampüsü haline getirdik” dedi. Daha fazla çalışarak GAÜN’ü bir araştırma üniversitesi yapmayı hedeflediklerini belirten Prof. Dr. Özaydın, “Üniversitemizi hak ettiği yere taşımak istiyoruz. Gaziantep Üniversitesi, son dönemde bilimsel faaliyetlerde önemli bir ivme kazandı. Daha çok çalışmaya, daha çok bilim üretmeye, daha çok araştırma yapmaya devam edeceğiz” şeklinde konuştu. Şehitkamil Belediye Başkanı Umut Yılmaz ise bundan sonra düzenlenecek kongreye destek sözü vererek diş hekimliğinin sağlık alanında çok önemli bir yere sahip olduğunu ifade etti. Başkanı Yılmaz, “Diş hekimlerimizle akademisyenlerimizin bir araya gelmesi, mesleki gelişim açısından son derece faydalı. Alanındaki yeniliklerin ve güncel bilgilerin paylaşılması, hem diş hekimlerimizin yetkinliğini arttıracak hem de halk sağlığına büyük katkı sağlayacak. Biz de bu süreçte üzerimize düşen sorumlulukları yerine getirmeye hazırız” ifadelerini kullandı. Kongrenin tohumlarının bir yıl önce bir senato toplantısında atıldığını belirten GAÜN Diş Hekimliği Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Uğur Aydın, “Gaziantep Üniversitesinde ilk kez düzenlediğimiz bu kongre ile diş hekimliği alanında birbirinden değerli akademisyenleri bir araya getirdik. Akademik eğitim, sadece okul veya fakülte çatısı altında kalmamalı; bu etkinliklerle geleceğin diş hekimlerine bu misyonu kazandırmayı amaçlıyoruz. Kongrenin düzenlenmesinde emeği geçen Doç. Dr. Derya Gürsel Sürmelioğluve ekibine, ayrıca üniversitemizde kongre düzenlenmesini her zaman destekleyen Rektörümüz Prof. Dr. Arif Özaydın’a teşekkür ediyorum” diye konuştu. Kongre 2. Başkanı ve GAÜN Diş Hekimliği Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Derya Gürsel Sürmelioğlu da kongrenin, diş hekimliği alanında uluslararası işbirliklerini güçlendirmesi ve meslektaşlar arasında bilgi alışverişini artırmasını beklediğini belirterek, kongreye katkı sunan herkese teşekkür etti. Diş hekimliği alanındaki en son gelişmelerin, yenilikçi tedavi yöntemlerinin ve teknolojik ilerlemelerin ele alınacağı kongreye Türkiye’nin dört bir yanından çok sayıda diş hekimi, akademisyen ve öğrenci katıldı. Kongre, 27 Ekim 2024 tarihine kadar devam edecek.
Antalya Antalya Kitap Fuarı 14. kez kapılarını açtı Antalya Kitap Fuarı 14. kez kapılarını açtı. Cam Piramit Fuar ve Kongre Merkezinden düzenlenen fuarın açılışında konuşan Prof. Dr. İlber Ortaylı, "Burasını turizm merkezi olarak göremeyiz ve inşallah da bugünkü turizm anlayışından çıkar. Sadece çok paralı az sayıdaki turistlerin yeri olur" dedi. Antalya Büyükşehir Belediyesi tarafından bu yıl 14’üncüsü düzenlenen Antalya Kitap Fuarı, “İnsan Olmak” temasıyla kitapseverlerle buluştu. 25 Ekim-3 Kasım tarihleri arasında açık kalacak fuarın açılış törenine; Tarihçi, Akademisyen ve Yazar Prof. Dr. İlber Ortaylı, Antalya Valisi Hulusi Şahin, Antalya Emniyet Müdürü İlker Arslan, Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis ve Encümen üyesi Büşra Dirgen Özdemir, çok sayıda ilçe belediye başkanı ve davetliler katıldı. “Sahillerimiz bize bile yetmiyor” Fuarın açılış konuşmasını yapan Prof. Dr. İlber Ortaylı konuşmaya, geçtiğimiz yıllarda da kitap fuarına katıldığını hatırlatarak etkinliği Antalya için bir ilerleme olarak gördüğünü aynı ilgiyi tiyatro salonları, opera ve orkestra etkinliklerinde de görmek istediğini söyleyerek başladı. Antalya’nın birçok şehirden vatandaşın yerleşimiyle toplama bir şehir olduğunu belirten Ortaylı, “Türkiye’nin dört tarafından ama özellikle büyük şehirlerden emeklilik veya sağlık nedeniyle Antalya’ya yerleştiler. Burasını turizm merkezi olarak göremeyiz ve inşallah da bugünkü turizm anlayışından çıkar. Sadece çok paralı az sayıdaki turistlerin yeri olur. Zira vatanımızın, kitleli turistleri barındıracak kadar geniş ve imkanlı bir yer olmadığını unutmamamız lazım. Burası ne Yunanistan ne İtalya ne İspanya. Sahillerimiz bize bile yetmiyor. Ekilecek arazilere otel yapamayız, bu çok açık bir şey. Çünkü aynı zamanda da bereketli bir yurt, kendimizi beslememiz lazım” diye konuştu. “Bize bilinçli kitle lazım” Konuşmasına Antalya’nın coğrafi özelliklerine değinerek devam eden Prof. Dr. İlber Ortaylı, şöyle devam etti: “Hepinizin bir an bile unutmaması gereken şey; ne İspanya, Roma İmparatorluğunun kuzeyindeki büyük kıtaları, ne İtalya İmparatorluğu’nun merkezi, ne de Helenizmden beri Yunanistan, Türkiye’deki kadar asar-ı atikaya sahip. Bizim amfitiyatrolarımızın sayısı bile bu üç memleketinkinden daha fazla. Batınızda Demre’de yani eski Myra’da muhteşem bir tiyatro daha ayağa kalkıyor. İnşallah oralarda da orkestra konserleri dinleyeceğiz. Bu taraf dolu, Roma İmparatorluğu’nda görünmeyen çok istisnai bir şey, Romalılar ve Yunanlılar dağlarda oturmaz. Bir tek burada Likya’da ve Pisidya’da dağda oturuyorlar. Etrafımızdaki Termessos, Sagalassos ve diğer başka Andriake gibi şehirler, limanlarımız öyle. Bunların korunması, bilinmesi için bize bilinçli kitle lazım. Gençlerimizi bu konuda eğitmek gerekiyor.” “Bu memleketin en büyük zenginliği turizm değildir” Cumhuriyet rejiminin kültür ve sanata katkılarının altını çizen Prof. Dr. İlber Ortaylı, konuşmasını şu şekilde tamamladı: “Osman Hamdi arkeologdur ama bu Antalyalara her yere kadar müze kuran Cumhuriyetin arkeolojisidir. Bu memleketin en büyük zenginliği turizm değildir. Önce tarihidir, arkadan coğrafyasıdır. Bunlara herhalde kitap bu şuuru verir. Talihliyiz, her zaman için bizi anlayan idareciler geçti buradan. Çok önemli bir coğrafya. Biraz etrafı gezerseniz görürsünüz.” “Ne olursanız olun, iyi bir okur olmanız lazım” “Türk Havacılık ve Uzay Sanayii Anonim Şirketi’nin (TUSAŞ) Ankara’nın Kahramankazan ilçesindeki tesislerine yönelik terör saldırısını kınayarak konuşmasına başlayan Antalya Valisi Hulusi Şahin, Türk milletinin çok sağlam temellere oturtulmuş bir ideolojiyle kurulmuş bir devletin sahibi olduğunu ifade ederek başladı. Fuar açılışı öncesinde, Ziya Gökalp’in vefatının yüzüncü yılı münasebetiyle Akdeniz Üniversitesi’nde düzenlenen bir etkinliğe katıldığını açıklayan Şahin, şöyle devam etti: “Ziya Gökalp’in millet tanımında ortak kültür, ortak gelecek tasavvuru, ortak ahlak ve ortak estetik anlayışı var. Atatürk de bu düşüncenin meyvesi olarak ’Ne mutlu Türk’üm diyene’ dedi, kuruluş formülünü açıkladı.” Prof. Dr. İlber Ortaylı’nın üniversite 3. ve 4. sınıfta dersine girdiğini dile getiren Vali Hulusi Şahin, “Konuğumuz İlber Ortaylı hocamız Türkiye’nin hocası ama benim gerçekten hocam. Mülkiye’de 3 ve 4. sınıfta dersini alma şerefine erdiğim hocamız, Türk İdare Tarihi dersine geliyordu. Bunu size anlatmam lazım, 35 sene öncesinde olan hadise bugün bile hatırımda. Vizeye gireceğiz, vize öncesinde Türk İdare Tarihi dersinde ’Böyle idarecilik olmaz, önce coğrafya bileceksiniz’ dedi ve sınavda harita sordu. İyi bir entelektüel, iyi bir idareci, iyi bir doktor, iyi bir mühendis, iyi bir öğretmen olur. Ne olursanız olun, iyi bir okur olmanız lazım. İşte bu kitap fuarı bu işe yarar” dedi. “’İnsan olmak’ temasıyla karşınıza çıkıyoruz” Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkanı Muhittin Böcek’in şehir dışında olması nedeniyle, Böcek’i temsil eden Antalya Büyükşehir Belediyesi Meclis Üyesi Büşra Dirgen Özdemir de konuşmasına geçtiğimiz günlerde gerçekleştirilen terör saldırını kınayarak başladı. Özdemir, “Gelişen teknoloji ile beraber her türlü bilgiye erişmek bu kadar kolaylaşmışken, kitap fuarımız sayesinde kitaplara olan ilginin artarak sürüyor olduğunu görmek ve fuarımızın her yıl bir önceki yıldan daha fazla ziyaretçi ağırlaması, on dört yıllık emeğin en güzel karşılığıdır. Geçen yıl 1 milyon 11 bin 176 ziyaretçi sayısıyla kapattığımız fuarımızda, bu yıl 271 yazar, 225 ulusal ve uluslararası yayıneviyle ev sahipliği yapacak olmanın mutluluğunu yaşıyoruz. Her yaştan kitap severin beğenisine hitap edecek söyleşilerin yanı sıra on binlerce kitabın okurlarıyla buluşmalarını beklediği fuarımıza tüm Antalyalıları davet ediyor, bizleri yalnız bırakmayan yazarlarımıza teşekkür ediyoruz. Bu yıl özellikle son dönemlerde yaşadığımız kadınlara, çocuklara, hayvanlara, doğaya, hatta yeni doğan bebeklere kadar uzanan kan dondurucu vahşetler nedeniyle kendimizi, insanlığımızı sorgulamak, insanlığa çare yapmak amacıyla ’insan olmak’ temasıyla karşınıza çıkıyoruz. Şehit haberleri almadığımız, kadınlara yönelik şiddetin son bulduğu, çocuklarımızın güvende olduğu, hayvanların vahşice katledilmediği, doğamıza el uzatılmadığı hele hele yeni doğan bebeklerimizin en temel hak olan yaşama hakkının elinden alınmadığı bir Türkiye’de yaşamak istiyoruz” ifadelerini kullandı. Eski Genelkurmay Başkanı İlker Başbuğ’un onur konuğu olacağı fuara, bu yıl 271 yazar ve 225 ulusal ve uluslararası yayınevi katılıyor. Antalyalı yerel yazarlar da açılacak stantta okurlarıyla bir araya gelecek. Fuarda; CHP Grup Başkan Vekili Ali Mahir Başarır, İlber Ortaylı, İsmail Küçükkaya, İclal Aydın, Ümit Özdağ, Gani Müjde, Tuna Kiremitci, Doktor Dilek Kaya İmamoğlu, Barış Terkoğlu, Timur Soykan, Saygı Öztürk, Hidayet Karakuş, Erol Mütercimler, İnci Aral, Kemal Varol, Enver Aysever, Ahmet Telli gibi birbirinden değerli yazarlar Antalyalı kitapseverler ile buluşacak. Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Muhittin Böcek’in de iki kitabını okurları için imzalayacağı fuar, sabah 10.00 akşam 20.00 saatleri arasında ziyaret edilebilir. İlçe belediyelerin de katkılarıyla 19 ilçeden öğrencilerin fuara gelmesi sağlanıyor.
Denizli Kızının geri dönmeyeceğini öğrenince kendisi yakan baba hayatını kaybetti Denizli’nin Kale ilçesinde, evden ayrılan kızının geri dönmek istemediğini söylemesi pazaryerindeki kalabalığın gözü önünde kendini yakan şahıs, tedavi gördüğü hastanede 7 gün sonra vefat etti. Olay, 19 Ekim Cumartesi günü Kale ilçe merkezinde bulunan Cumhuriyet Mahallesi’nde kurulan semt pazarında meydana geldi. Edinilen bilgilere göre; ilçede fırıncılık yaptığı öğrenilen, bir süredir ailevi sıkıntılar yaşadığı iddia edilen Halil Seliz (42), mahallede kurulan semt pazarında alışveriş yapan kalabalığın gözü önünde üzerine benzin döktü. Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine bölgeye polis, sağlık ve itfaiye ekipleri sevk edildi. Evden kaçan kızının geri getirilmesini isteyen Halil Seliz’i polis ekipleri ikna edemeyince eşi bölgeye çağrıldı. Eşinin ve polis ekiplerinin çabalarına rağmen ikna olmayan Halil Seliz, kızın eve geri dönmek istemediğini iletmesi üzerine bir kısmını içtiği ve üzerine döktüğü benzinle kendisini ateşe verdi. Olay yerindeki ilk müdahalenin ardından önce Kale Devlet Hastanesine kaldırılan Halil Seliz, daha sonra İzmir Bozyaka Eğitim ve Araştırma Hastanesi Yanık Ünitesine sevk edildi. Burada tedavi altına alınan Halil Seliz, doktorların tüm müdahalesine rağmen dün akşam saatlerinde hayatını kaybetti. Halil Seliz’in cenazesinin cuma namazı sonrasında mahalle camiinde kılınacak cenaze namazının ardından Kale Mezarlığında toprağa verileceği öğrenildi.