ASAYİŞ - 18 Ekim 2023 Çarşamba 09:43

Gaziantep’te 134 kişinin öldüğü Ayşe-Mehmet Polat Sitesi ile ilgili bilirkişi raporu açıklandı

A
A
A
Gaziantep’te 134 kişinin öldüğü Ayşe-Mehmet Polat Sitesi ile ilgili bilirkişi raporu açıklandı

Kahramanmaraş merkezli depremlerde yıkılan ve 134 kişinin öldüğü Gaziantep’teki Ayşe-Mehmet Polat Sitesi ile ilgili yapılan soruşturma çerçevesinde hazırlanan bilirkişi raporu açıklandı. Bilirkişi raporunda sitenin statik projeden farklı olduğu vurgulanırken, raporu yorumlayan avukat Mehmet Aykut Başderici, "Düzenlenen bilirkişi raporunda birçok aksaklıktan bahsedilmekte, o yüzden biz olası kasıt olma ihtimaline binaen bir araştırma yapılması gerektiğini düşünüyoruz" dedi.


Kahramanmaraş merkezli asrın felaketinde Gaziantep’in Şehitkamil ilçesi Atatürk Mahallesi’nde bulunan Ayşe-Mehmet Polat sitesindeki 6 bloktan 4’ü de yıkıldı. Yıkılan sitede enkaz altında kalan 134 kişi hayatını kaybederken çok sayıda vatandaş da yaralandı. Olay sonrası Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından Ayşe-Mehmet Polat Sitesi ile ilgili soruşturma başlatıldı.



Tutuklu ve tutuksuz 2 sanık hakkında 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istendi


Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığı’nca yürütülen soruşturma tamamlandı. Tamamlanan soruşturmaya göre, projenin fenni mesulü, müteahhidi ve statik proje müellifi olan tutuklu sanık Mehmet Ertan A. ile tutuksuz sanık Altan B. hakkında "bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne ve yaralanmasına neden olma" suçundan 2 yıl 8’er aydan 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası istemiyle iddianame hazırlandı. Hazırlanan iddianame 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nce kabul edildi.



Bilirkişi Raporu: “Statik proje ile mimari proje arasında farklılıklar saptanmıştır”


Ayşe-Polat Sitesi ile ilgili yargılamaya ilişkin iddianame mahkeme tarafından kabul edilirken site ile ilgili bilirkişi raporu da açıklandı. Bilirkişi raporunda, "Mimari projedeki 8-B aksındaki kolonun ölçüleri statik projeden farklıdır. Harita mühendisi bilirkişinin yerinde yaptığı ölçümlerde ilgili akstaki kolonun her iki projeden farklı olarak daha küçük ebatta saptandığı görülmüştür. 7-C aksında statik proje ile mimari proje arasında bu aksta isimlendirmede farklılıklar da mevcuttur. Ayrıca bu aksta mimari projede 2 farklı kolon görülürken statik projede tek bir perde duvar görülmektedir. Perde duvar yapılması durumunda mimari projedeki asansör erişimi mümkün görülmemektedir. Yapı içine girilerek saptama yapılamadığından bu aksın uygulamadaki hali tespit edilememiştir. Mimari projede 2-D aksı olarak belirtilen ’L’ şeklindeki büyük kolon statik projede 2-3E aksında 2 parçalı kolon olarak görülmektedir. Uygulamada statik projedeki formlarda olmakla beraber harita mühendisi bilirkişinin yerinde yaptığı ölçümlerde ölçülerinin statik projeden farklı olduğu saptanmıştır. Statik Projede bulunan E ve F aksları Mimari projede tespit edilememiştir. Ayrıca mimari projede bu alanda akslarla ilişkilendirilmeyen dairesel formda yapı parçası olduğu görülmektedir. Hangi tarihin geçerli olduğu bilinmemekle beraber imar durumunu gösterir belgede yapının inşaat nizamı parselasyon ayrılmak ölçüleri de belirtilerek A3-A5, bina sahası emsal yüzde 35, inşaat sahası emsali 1.35-1.80 olarak belirtilmiştir. Tevhit evraklarında yeni imar durumu belirtilmediğinden mevcut imar durumu şartlarının devam ettiği öngörülerek arsada 1.35 ya da 1.80 olan emsalde arsa genelinde 1.80 uygulanmasına izin verildiği düşünülse dahi, yerinde bilirkişi heyetinin aldığı ölçülerde uygulanan haliyle ölçülerine göre yapılan hesaplarda KAKS 2.33 olarak hesaplanmıştır. Mimari projede zemin ve normal katlarda tip proje çizildiği görülmektedir. A1-A2-A3 Blok ve B1-B2-B3 Bloklar için tek bir kat planı teslim edilmiştir. Tüm katların aynı şekilde yapılması zorunluluğu öngörüldüğünden, harita mühendisi bilirkişi tarafından yerinde alınan A1 Blok tip kat hâlihazır ölçüleri dikkate alınmıştır. Proje üzerinde kontrol yapılarak ruhsat verildiği düşünüldüğünde proje verileri üzerinden yapılan hesapta KAKS’ın 1.89 olduğu görülmektedir. Projenin kontrolleri aşamasında imara uygun olmadığı ve yerinde yapılan uygulamada da projenin de dışında fazla alan inşa edildiği görülmektedir” ifadelerine yer verildi.



"Düzenlenen bilirkişi raporunda birçok aksaklıktan bahsedilmekte"


Bilirkişi raporu ile ilgili açıklama yapan avukat Mehmet Aykut Başderici, “Gaziantep’te 134 kişinin öldüğü Ayşe-Mehmet Polat Sitesi ile ilgili bir bilirkişi raporu hazırlandı. Bilirkişi raporunda hem üniversiteden çok akademisyen hem de birçok farklı alanında uzman bilirkişiler rapor düzenledi. Düzenlenen raporda birçok aksaklıktan bahsedilmekte. Yani 1996-1997 yıllarında yapılan bir binanın o dönemin şartlarına göre yapılmaması gereken birçok usulsüzlükle yapılarak binanın yıkımına sebebiyet verdiği açıkça yazılmış durumda. Bunların her birisi zaten bilirkişi raporunda detaylıca açıklanmış. Bununla ilgili bir tutuklu müteahhit var. Müteahhittin de tabii savunması, ’o dönemin şartlarına göre biz yapabildiğimizin en iyisini yaptık’ şeklinde. Tabii dosyada 134 vefat etmiş kişi var. Bunların her birinin ikişer üçer yakını var. Dosya kalabalık bir dosya, birçok müşteki ve katılan olacaktır. Onların her birinin beyanı alınacaktır. Dosyanın ilk duruşması yapıldı. İlk duruşması bittikten sonra kusur tespitine yönelik bir bilirkişi raporu düzenlendi. Burada müteahhittin, mimarın, şantiye şefinin ve bunun kamu boyutunun yani idare görevlilerinin kusur tespitleri yapılıp buna göre bir değerlendirme yapılacak" dedi.



"Kasıt olma ihtimaline binaen de bir araştırma yapılması gerektiğini düşünüyoruz"


Davanın yargılama sürecine yönelik de değerlendirmelerde bulunan avukat Başderici, "Düzenlenen iddianamelerde 2012 tarihli bir Yargıtay kararı mevcut. Bu Yargıtay kararında müteahhittin yüklenicinin ve diğer ilgililerin suç vasfının bilinçli taksir olduğuna yönelik biz düzenleme yapılmış. Emsal karar olarak fakat burada şöyle bir durum var. O emsal karar o dönemin olayına ilişkin bir karar. Yani o emsal kararı tüm somut olaylara uyarlamak bizce hukuka aykırı. Bununla ilgili olarak uluslararası hukukta ve 2005 öncesinde Türkiye’nin yüksek derece mahkemelerinin vermiş olduğu kararlar da var. kast ihtimali olduğuna dair. Şimdi kast nedir? Diyelim ki bir müteahhit birçok eksiği göz göre göre yapıyorsa ve ne olursa olsun şeklinde bir düşüncesi varsa burada kast ihtimali varlığından söz ederiz. Şu anda düzenlenen iddianamelerde 2 kişi de vefat etse bin kişide vefat etse suçun üst sınırı 22 yıl 6 ay hapis cezası çünkü kanun maddesi açık. Fakat olası kasıtlı olma durumunda 43. madde dediğimiz zincirleme suç hükümleri söz konusudur. Bu cezanın üst sınırı tahmin edemeyeceğimiz noktalara gelir ve daha caydırıcı olur. Şimdi tüm incelemeleri yaptıktan sonra suç vasfı, olası kast mıdır? Bilinçli taksir midir? Bir detaylandırmaya gitmek gerekir. Ancak düzenlenen iddianamelerde şunu görüyoruz kast ihtimalinin varlığından ziyade direkt olarak bilinçli taksirle birden fazla kişinin ölümüne sebebiyet verme suçu isnadıyla yargılamalar başlıyor. Biz bunun yargılama aşamasında en azından sanıklara ek savunma hakkı verilerek suçun olası kast olma ihtimaline binaen de bir araştırma yapılması gerektiğini düşünüyoruz. Bunun bu şekilde olması daha hukuka uygun olacak diye düşünüyoruz” diye konuştu.



Gaziantep’te 134 kişinin öldüğü Ayşe-Mehmet Polat Sitesi ile ilgili bilirkişi raporu açıklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Erzincan Erzincan’da sürüler merada Erzincan’da kar yağışsız, kurak geçen Aralık ayında havalarında sıcak gitmesiyle birlikte küçükbaş hayvan üreticileri sürülerini meraya çıkardı. Güneşli havayı fırsata çeviren üreticiler, hayvanlarını doğal otlaklarda otlatarak yem masraflarını azaltıyor. 20 gün önce yağan kar yağışı nedeniyle hayvanlarını ahırlarda beslemek zorunda kalan üreticiler, havaların mevsim normallerinin üzerine çıkmasıyla sürülerini yeniden meralara saldı. Bu sayede küçükbaş hayvanlar doğal otlardan faydalanırken, üreticiler de artan yem fiyatları karşısında ekonomik avantaj sağlıyor. Üreticilerden Gökhan Topal, bir süre önce kar yağışı nedeniyle hayvanlarını içeride yemlemek zorunda kaldıklarını belirterek, "Havalar ısınınca koyunları otlağa çıkardık. Bu sıcak günleri fırsat bilerek hem hayvanları otlatıyoruz hem de yem masrafından tasarruf ediyoruz. Önceki yıllarda bu dönemlerde kar olurdu, bu yıl kurak geçecek gibi görünüyor" dedi. Bir diğer üretici Burhan Koyun ise yem fiyatlarının ciddi oranda arttığını ifade ederek, "Yaylalarda kar olduğu için koyunları köye indirmiştik. Yem pahalı olduğu için fırsat buldukça dışarı çıkarıyoruz. Ot olmasa bile geziyorlar, bu da yem masrafını azaltıyor. Yem adeta altınla yarışıyor" diye konuştu. Erzincan’da güneşli günlerin artmasıyla birlikte meralara çıkan küçükbaş sürüler, hem üreticilere ekonomik katkı sağlıyor hem de hayvanların doğal ortamda daha sağlıklı beslenmesine imkân tanıyor.
Ankara Uçağın düştüğü gören vatandaşlar, o anları anlattı Libya Genelkurmay Başkanı Al-Haddad’ı taşıyan uçağın düşmesin ardından vatandaşlar o anları anlattı. Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al-Haddad’ı taşıyan 9H-DFJ kuyruk numaralı Falcon 50 tipi uçağın Haymana ilçesi Kesikkavak köyü yakınlarında düşmesi sonrası köylüler gördüklerini anlattı. Evinde istirahat ettiği sırada bir patlama sesi geldiğini ifade eden vatandaş, "İkinci patlama sesi gelince herkes sokağa döküldü. Biri trafo patlamış dedi. Sonradan uçağın düştüğünü durduk. Zaten parçaları hep görünüyordu. Sonra Jandarma ekipleri gelince bizleri oradan çıkarttılar. Oradan sağ çıkma ihtimalleri yok, kötü bir patlama oldu. Herkese geçmiş olsun" dedi. Gazi Özgür’se saat 20.00-21.00 sıralarında yüksek bir patlama sesi duyduğunu ifade ederek, "Bir de yoğun bir sis ve hafif bir yağmur vardı. Patlamanın neticesini bilemediğimizden dolayı anlık haberler yayılmaya başladı. Haberler yayılmaya başlayınca arabaya bindim. Bölgede Jandarma ekipleri dronlarla arama yapıyorlardı. Deprem oluyor ve depremden önce gelen patlama sesi gibi bir ses geldi. Kalıntıları ilk gençler görünce Jandarmaya haber vermişler. Jandarma da olay yerine geldi ve herkesi uzaklaştırdı. Uçağın enkazı bulundu" diye konuştu. Olayı anlatan Gökhan Tekin ise, "Otelde teknik servis olarak çalışıyorum. Bir patlama sesi duydum. Otelde doğalgaz patlaması oldu diye bizim otelin ismini verdiler. Bizim otelde öyle bir patlama olmadı. Sonra uçak düştüğünü söylediler. Uçak parçaları vardı, ceset vardı jandarma sokmadı bizi oraya. Ses büyüktü, deprem oldu ya da bomba patladı sandık ama sonradan uçağın düştüğünü öğrendik" şeklinde konuştu.
Ankara İletişin Başkanı Duran’dan düşen uçakla ilgili açıklama İletişim Başkanı Burhanettin Duran, Libya Genelkurmay Başkanını taşıyan uçağın düşmesi ile ilgili sosyal medya hesabından açıklama yaptı. İletişim Başkanı Duran, sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, uçağın elektrik arızası nedeniyle acil durum bildirdiğini belirterek, "23 Aralık 2025 günü Libya Genelkurmay Başkanı Orgeneral Muhammed Ali Ahmed Al Haddad ve maiyetindeki dört kişi ile üç mürettabatı taşıyan bir özel jet, 20:17’de Esenboğa havalimanından kalktıktan sonra 20:33’te hava kontrol merkezine elektrik arızasından kaynaklı acil durum bildirmiş ve acil iniş talebinde bulunmuştur. Uçak hava kontrol merkezi tarafından tekrar Esenboğa havalimanına yönlendirilmiş ve havalimanında gerekli önlemler alınmaya başlamıştır. Acil iniş için alçalmaya başlayan uçak 20:36’da radar ekranından kaybolmuş ve sonrasında irtibat kurulamamıştır" ifadelerine yer verdi. Olay yerinde gerekli çalışmaların devam ettiğini ve sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar edilmesi gerektiğini vurgulayan Duran, "İçişleri Bakanlığımıza bağlı ekiplerce başlatılan arama faaliyetleri sonucunda düştüğü anlaşılan uçağa ait enkaza ulaşılmış olup, ilgili tüm kurumlarımızca gerekli çalışmalar titizlikle sürdürülmektedir. Bu süreçte başta basın-yayın kuruluşlarımız olmak üzere kamuoyumuzun sadece resmi makamlar tarafından yapılan açıklamalara itibar etmesi; bunun haricinde sosyal medyadaki teyitsiz bilgi, spekülasyon ve komplo teorilerini dikkate almaması, dezenformasyon girişimlerine prim verilmemesi adına oldukça önemlidir" ifadelerini kullandı.
Kars Masalsı yolculuğun son durağı: Turistik Doğu Ekspresi Kars’ta coşkuyla karşılandı Türkiye’nin en prestijli demiryolu rotalarından biri olan ve Ankara’dan yola çıkan Turistik Doğu Ekspresi, kış sezonunun en yoğun seferlerinden birini tamamlayarak son durağı olan Kars’a ulaştı. Yaklaşık bin 300 kilometrelik etkileyici bir parkuru geride bırakan tren, Kars Garı’nda büyük bir coşkuyla karşılandı. Yolcuları Kars Garı’nda karşılayan Vali Ziya Polat, yolculara hoş geldin dileklerini ileterek karanfil takdim etti. Kars’a Ankara’da geldiğini ifade eden İrem Büğrü, "Ankara’da Kars’a turistik tren ile geldik. Her şey çok güzeldi. Çok güzel karşılandık. Kars halkına teşekkür ediyorum" dedi. "Sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik" Turistik Doğu Ekspresi ile Kars’a gelen TCDD Taşımacılık Genel Müdür Yardımcısı Şems Çakıroğlu, "Biz Kars’a trenimizi dün Ankara’dan 13.55’de yola çıkardık. Yüzlerce kişiyle beraber inanılmaz keyifli, neşeli bir yolculukla buraya kadar geldik. Öncesinde Erzincan’a uğradık. Erzurum’a uğradık. Kars’a geldik, inanılmaz sevgi dolu sıcak bir karşılama ile bu ayazı hiç hissetmedik. Çok teşekkür ediyorum" diye konuştu. Kars’ın marka şehir olduğunu dikkat çeken Vali Ziya Polat, "Kars’ın soğuk gecesinde sıcak bir karşılama ile Turistik Doğu Ekspresi Kars’a, Kars’ta Turistik Doğu Ekspresi’ne kavuştu. Tabi Kars’ın en önemli turizm markalarından biri olan Turistik Doğu Ekspresi buraya yolcu edenlere teşekkür ediyoruz. Gazi Kars’ımız Ani, Çıldır, Sarıkamış, Şehitler diyarı Baltık mimarisi ile bu bölgenin, ülkemizin en önemli turizm destinasyonlarından biri artık, bu turizm merkezi olma yolunda tabi ki Turistik Doğu Ekspresi başlangıç noktası, buraya çok büyük bir marka kattığını hepimiz biliyoruz. Kars’a gelen misafirlerimize hoş geldiniz diyoruz" şeklinde konuştu. Daha sonra gar binasına geçen yolcuları burada aşıklar türküleriyle karşıladı. Yolcular son olarak çıkıştı ateşle yakılan Kars yazısıyla otellerine uğurlandı. Öte yandan, Turistik Doğu Ekspresi’nin şehre gelişiyle birlikte Kars’taki otellerde doluluk oranları yüzde 100 seviyesine ulaştı. Geceyi Kars’ta geçirecek olan yolcular sabahın ışıklarıyla sırasıyla UNESCO Dünya Miras Listesi’ndeki tarihi şehir Ani Ören Yerini gezecek. Donmuş Çıldır Gölü üzerinde atlı kızak keyfi yapacak. Kars Mutfağının olmazsa olmazı Kaz eti ve gibi yöresel lezzetlerin tadına bakacak.