EĞİTİM - 21 Kasım 2024 Perşembe 16:37

Gaziantep’te 1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu başladı

A
A
A
Gaziantep’te 1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu başladı

Gaziantep’te düzenlenen 1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu başladı.


Gaziantep İslam Bilim ve Teknoloji Üniversitesi (GİBTÜ), Diyanet İşleri Başkanlığı ve Şahinbey Belediyesince Şahinbey Kongre ve Sanat Merkezi’nde düzenlenen 1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu başladı. Açılış programında konuşan Dünya İslam Alimleri Birliği Başkanı Ali Muhyiddin Karadaği, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Birleşmiş Milletlerin yetersizliğine dair sözlerine katıldığını belirtti. Müslümanların birlik ve beraberliğinin önemine değinen Karadaği, mezhepçilik ve ırkçılığın ayrılıklara neden olduğunu söyledi. Şark Forum Başkanı Wadah Khanfar da birlik olmanın gerekliliğine dikkat çekti.



GİBTÜ Rektörü Şehmus Demir, “Allah bu gezegeni ve tabiatı, insanların, huzur, barış, adalet ve eşitliğin hâkim olduğu bir sosyal yaşam tesis etmelerine uygun bir fıtratta oluşturdu. Canlılar dünyası, tabiat ve ekolojik sistem, müthiş bir uyum, şaşmayan bir süreklilik, heyecan veren bir yenilenme ve huzur bahşeden bir iyilik nizamıyla insanı karşılamaktadır ancak insanoğlu aç gözlülük, heva, cehalet ve zulüm gibi nitelikleriyle beşeri ilişkileri ve insani yaşam alanlarını cehenneme çevirdiği gibi gezegeni de yaşanmaz hale getirmiştir. Bugün, bütün insanlığın ve yarınların ortak mirası olan tabi çevre, insan eliyle yok edilmektedir. Ormanların tahrip edilmesi, nehirler ve denizlerdeki kirlilik, ovalardaki işgal, canlı türlerindeki azalma, tabi dengeyi bozan sanayileşme ve istihdam biçimi, tarihin hiçbir döneminde görülmeyen boyutlara ulaşmış durumda” dedi.



Dünya İslam Alimleri Birliği Başkanı Ali Muhyiddin Karadaği, Müslümanların birbirlerine saygı ve sevgi duyması gerektiğini aktararak, "Ruhun gıdası Kur’an’dır. Ruhumuz beslenirse ruhumuz onunla beraber yükselir. Bu birlik ve tek beden, maddi ve manevi gücü sağlar. İslam düşmanları, birliğimizi ve bedenimizi parçalamaya çalıştı. Bazı organlarımız meşgul olsun istediler. Bizi ayrıştırdılar ve tek Müslüman toplumu farklı toplumlar yaptılar. Aramızda bir ayrılık vardı ve sebebi de mezhepçilik, ırkçılık olması. Maalesef Osmanlı Devleti parçalandıktan sonra ne Araplar, ne Kürtler ne de Türkler faydalandı. Osmanlı Devleti’nden sonra ırkçılık çıktı. Yeni çıkan fikirler Osmanlı Devleti’nden sonra bizim üzerimizde uygulandı. Bizi 200 yıl önce insan haklarıyla, kadın haklarıyla, çocuk haklarıyla kandırdılar. Maalesef, bunların hepsi serap oldu. Cumhurbaşkanı Erdoğan, ’dünya 5’ten büyüktür’ demekle çok haklıdır. Birleşmiş Milletlerin bize hiçbir faydası yok. Yeni bir dünya sistemine geçmemiz lazım. Birleşmiş Milletler sadece barışı sağlamak için kurulan bir müessese, ama neredeler” ifadelerini kullandı.



Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Ali Erbaş ise, "İslam’ın insanlık için ortaya koyduğu ideal değerlerin hayat bulmasında en önemli vasıtalardan biri şüphesiz ilimdir. İslam düşünesinde ilimlerin amacı insanın kendisi, çevresi, eşya, tabiat, kâinat ve son raddede Cenâb-ı Hak’la olumlu ilişkiler kurmasını temin etmektir. Bu sebeple İslam âlimleri, ilmi söz konusu gaye ekseninde ele almış, onu sosyal gerçekliklerden koparmadan, insanın varoluşsal meselelerini ve yaşadıkları dönemin sorunlarını çözecek bir yaklaşımla kullanmışlardır. Dinin değişmez sabitelerinin rehberliğinde, içtihada açık alanları bilgi, feraset ve hikmetle ele almışlar ve hayatı İslam’ın ilkeleriyle inşa etmeye gayret etmişlerdir. Bu yaklaşımı günümüz dünyasının akademik, ekonomik, politik ve benzeri bütün alanlarına yeniden hâkim kılmak zorundayız. Çağın ve ümmetin meselelerine İslam’ın perspektifiyle makul ve uygulanabilir çözümler üretmeliyiz. Medeniyet tarihimizde olduğu gibi bugün de huzur, güven, refah gibi değerlerin egemen olduğu bir hayatın inşasına öncülük etmeliyiz" şeklinde konuştu.



Şark Forum Başkanı Wadah Khanfar da birlik ve beraberliğin önemine değinerek, "Bizi sürekli işgale savaşa sürüklemek istiyorlar. Dağınık olduğumuz için işgale maruz kaldık. Önceden sayı olarak daha fazlaydık. Buradaki asker sayısı daha yüksekti. Bütün savaş süreçlerinde buralara 25-30 bin askerle geldiler, bizim silahlarımız ve askerimiz daha iyiydi. Şam kılıcı dünyanın en iyi kılıçlarından biriydi. Neden mağlup olduk? Burada dağınıktık ve birlik değildik. İsrail’in projesinin herhangi bir değeri yoktur. Bizim dağınık olmamızdan dolayı ayırıyor. Buradaki dağıtma projesi geleceğimizi yok etme projesidir” diye konuştu.


9 ülkeden İslam aliminin katıldığı programda daha sonra Hür Dava Partisi (HÜDA PAR) Genel Başkanvekili ve Gaziantep Milletvekili Şahzade Demir, Karadaği’ye hediye takdim etti.



Gaziantep’te 1. Uluslararası Stratejik Müzakereler Forumu başladı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri SOKÜM Kayseri İl Tespit Komisyonu toplandı Somut Olmayan Kültürel Miras (SOKÜM) Kayseri İl Tespit Komisyonu toplandı. SOKÜM Kayseri İl Tespit Kurulu 2024 yılı Kasım ayı toplantısını gerçekleştirdi. Kayseri yöresine ait somut olmayan kültürel miras unsurlarının tespiti çalışmaları için Kayseri Valiliği Toplantı Salonunda İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun başkanlığında toplandı. Toplantının açılış konuşmasını yapan İl Kültür ve Turizm Müdürü Doç. Dr. Şükrü Dursun; “Somut Olmayan Kültürel Mirasın Korunması Sözleşmesi” UNESCO tarafından 2003 yılında kabul edilmiştir. Bize düşen görev hayatın kültürel uygulamalarını yaşatmak, becerileri tanıtmak, bozulmadan korunmasını sağlamak ve değişime uğramadan gelecek nesillere aktarılmasını sağlamaktır. İl Tespit Kurulu tarafından belirlenen toplantımızın konusuda Dorak Yoğurdu, Hacılar Bezi, Develi Cıvıklısı, Saya Gezme (sayılı gezme), Üzerlik Duvar Süsleri ile ilgili çalışmaların değerlendirilmesidir" dedi. SOKÜM Kayseri İl Tespit Komisyonu Üyeleri tarafından yapılan toplantıda Dorak Yoğurdu, Hacılar Bezi, Develi Cıvıklısı, sayılı gezme, Üzerlik Duvar Süsleri gibi kültürel mirasın birçok unsuru hakkında fikir alış verişi yapılarak yapılan çalışmalara ilişkin düzenlenecek tespit formlarının Kültür ve Turizm Bakanlığı Yaşayan Miras ve Kültürel Etkinlikler Genel Müdürlüğü’ne sunulmasına ve ileri bir tarihte tekrar toplanılmasına karar verildi.
Kayseri Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Kayseri Milletvekili Baki Ersoy: "Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz" dedi. MHP Kayseri Milletvekili Baki Ersoy, TBMM Plan ve Bütçe Komisyonunda Dışişleri Bakanlığı bütçe görüşmelerinde konuşma yaptı. "Ülkemizin, mevcut milli dış politikası, bir yandan bağımsızlığımızı korurken, diğer yandan “Yurtta Sulh, Cihanda Sulh” ilkesinden sapmadan küresel barışa katkı sağlamaktadır. Bu vizyonla, Türkiye; krizlerin değil, çözümlerin bir parçası haline gelmiştir" diyen Ersoy; "Milli ve Güçlü Türkiye hedefi doğrultusunda, her bir diplomatik adım, milletimizin alî menfaatlerini gözeterek atılmaktadır. Ülkemiz, diplomasideki güçlü vizyonu sayesinde, hem bölgesel bir denge unsuru olmuş hem de küresel meselelerde çözüm odaklı bir aktör haline gelmiştir. Türkiye Yüzyılı vizyonuyla, dış politikamızda artık pasif değil, aktif ve yönlendirici bir aktörüz. Azerbaycan’dan Libya’ya, Karadeniz’den Akdeniz’e kadar birçok kritik meselede Türkiye’nin güçlü iradesi sahadaki dengeleri değiştirmiştir. Milli Savunma Sanayimizin başarıları ve yerli teknolojilerimizle desteklenen bu politikalar, Türkiye’nin sadece bir diplomasi masasında değil, sahada da söz sahibi olmasını sağlamıştır. Çok Boyutlu Diplomasi ile Bakanlığımız, bir yandan geleneksel müttefiklik ilişkilerimizi geliştirmekte, diğer yandan yükselen güçlerle ilişkilerimizi çeşitlendirmektedir. Avrupa Birliği ile müzakerelerden, Türk Devletleri Teşkilatı’ndaki etkinliğimize, Orta Doğu’dan, Afrika’ya kadar geniş bir yelpazede aktif diplomasi yürütülmektedir" ifadelerini kullandı. Türkiye’nin insani diplomasi alanında dünyanın en fazla insani yardım sağlayan ülkekonumunda olduğunu kaydeden Baki Ersoy; "Bu, sadece mazlum milletlerin umudu olmakla kalmamakta, aynı zamanda Türkiye’nin vicdan diplomasisini tüm dünyaya göstermektedir. Diğer taraftan, Türkiye’nin sınır güvenliği ve terörle mücadele diplomasi alanında gösterdiği kararlı duruş hem bölgemizde barışı sağlamış hem de müttefiklerimize güven telkin etmiştir" dedi. Filistin meselesine değinen Ersoy; "Filistin meselesine gelecek olursak; bu mesele, Dışişleri Bakanlığımızın uluslararası arenada yürüttüğü adalet ve vicdan odaklı politikanın en güçlü örneklerinden biridir. Filistin halkının onurlu mücadelesine destek olmak ve uluslararası hukukun üstünlüğünü savunmak, sadece diplomatik bir mesele değil, aynı zamanda tarihî ve insani bir sorumluluktur. Sayın Bakanım; Filistin için yaptığınız yoğun diplomatik temaslar, Gazze’ye insani yardım ulaştırma çabaları ve uluslararası toplumu harekete geçirme konusundaki liderliğiniz, hepimiz için gurur vericidir. Bugün Gazze, Batı Şeria ve Doğu Kudüs’te yaşanan mezalim, sadece Filistin’in değil, tüm insanlığın vicdanını yaralamaktadır. İsrail’in uyguladığı soykırım ve saldırgan politikalarına karşı ülkemiz, her platformda "Bağımsız Filistin Devleti" çözümünü kararlılıkla savunmaktadır. Türkiye’nin bu yönde sergilediği güçlü duruş hem İslam İş birliği Teşkilatı hem de diğer uluslararası mekanizmalar nezdinde önemli sonuçlar doğurmuştur. “1967 sınırlarında, başkenti Doğu Kudüs olan bağımsız bir Filistin Devleti”, bu sorunun nihai çözümü için tek çıkış yoludur. Türkiye’nin liderliğinde oluşturulan garantörlük mekanizması önerisi ve uluslararası toplum üzerindeki diplomatik baskılar, bu hedefe yönelik somut ve tarihi adımlar olarak önümüzde durmaktadır" şeklinde konuştu. Rusya-Ukrayna savaşına dikkat çeken MHP’li Ersoy; "Üç yıldır devam eden bu savaş, yalnızca bölgesel değil, küresel ölçekte de etkilerini hissettiren bir krizdir. Böylesine karmaşık bir çatışma ortamında ülkemizin üstlendiği rol, Türkiye’nin barışçı ve adil dış politika anlayışının somut bir tezahürüdür. Sayın Bakanımızın belirttiği gibi, Karadeniz Tahıl Koridoru Girişimi, yalnızca bölge halklarını değil, dünyanın dört bir yanındaki milyonlarca insanı etkileyen küresel bir gıda krizinin önlenmesinde hayati bir rol oynamıştır. Türkiye’nin 33 milyon ton tahılın dünyaya ulaştırılmasına vesile olması, sadece insani bir başarı değil, aynı zamanda diplomatik bir zaferdir. Bu girişim, Türkiye’nin çözüm odaklı ve vicdani diplomasisinin dünya için ne kadar kıymetli olduğunu göstermiştir. Öte yandan, savaşın Karadeniz’e sıçramaması için ticari seyrüseferin emniyet altına alınması yönünde sürdürülen çalışmalar, ülkemizin bölgesel istikrar için ne denli stratejik bir vizyona sahip olduğunu ortaya koymaktadır. Türkiye hem Rusya hem de Ukrayna ile sürdürdüğü düzenli siyasi diyalog sayesinde, çatışmanın sona erdirilmesi ve kalıcı bir çözümün sağlanması adına tarafsız ve adil bir aracı olmayı başarmıştır. Türkiye’nin savaş ortamında bile Kırım Tatarları başta olmak üzere siyasi tutukluların, savaş esirlerinin ve sivillerin ailelerine kavuşmaları için gösterdiği çabalar, insani diplomasi anlayışımızın güçlü bir yansımasıdır. Bu girişimler, Türkiye’nin insan hakları ve özgürlükler konusundaki hassasiyetini uluslararası alanda açıkça ortaya koymaktadır" dedi. Ersoy, konuşmasını şu şekilde tamamladı; "Suriye politikalarımız ise terörle mücadele, Suriye’nin toprak bütünlüğünün korunması ve Suriyelilerin gönüllü dönüşü gibi ana unsurlar üzerinden şekillenirken, bu çerçevede sergilenen kararlı duruşunuzu takdirle karşılıyoruz. Astana Süreci kapsamında sağlanan kazanımların korunması ve bölgedeki çatışmaların yayılmasının önlenmesi hususunda sürdürülen çabalar, Türkiye’nin barışçıl ve çözüm odaklı yaklaşımını net bir şekilde ortaya koymaktadır. Irak’la geliştirilen yakın ilişkiler, hain terör örgütü PKK’nın “yasaklı örgüt” ilan edilmesi gibi kritik adımlarla daha da anlam kazanmıştır. Sayın Bakanımızın Afganistan, Pakistan ve İran gibi bölge ülkeleriyle ilgili değerlendirmeleri, Türkiye’nin bu coğrafyada barış ve istikrarı teşvik eden sorumlu bir aktör olduğunu bir kez daha teyit etmektedir. Güney Kafkasya’daki gelişmelere dair yapılan vurgular, kardeş Azerbaycan’la ilişkilerimizin örnek bir seviyede sürdüğünü ve bölgesel barış adına tüm aktörlerin teşvik edildiğini göstermektedir. Dışişleri Bakanlığımızın, savunma sanayiinden enerji projelerine, ticari iş birliklerinden insani yardımlara kadar birçok alanda Türkiye’nin öncülüğünü güçlendiren faaliyetlerini takdirle karşılıyor; bu vizyonun daha ileriye taşınacağına inancımı yineliyorum."