GÜNDEM - 29 Eylül 2024 Pazar 10:58

Antep savunmasının izlerini taşıyan müze ziyaretçilere geçmişe götürüyor

A
A
A
Antep savunmasının izlerini taşıyan müze ziyaretçilere geçmişe götürüyor

Kurtuluş Savaşı döneminde “Ölürsem şehit, kalırsam gazi olurum” düsturuyla sömürgeci Fransa ile dönemin işgalci güçlerine karşı direnen ve topraklarını işgalcilerden kurtaran Gazianteplilerin destansı mücadelesi Şahinbey Milli Mücadele Müzesinde anlatılıyor.


Kurtuluş Savaşı’nda Gazianteplilerin kahramanca yürüttüğü destansı mücadelenin gelecek nesillere aktarılması amacıyla Şahinbey Belediyesi tarafından restore edilerek müzeye dönüştürülen mağarada Gaziantep’in 11 ay boyunca işgalcilere karşı verdiği mücadele tüm ayrıntılarıyla ziyaretçilerine tekrar yaşatılıyor. Zor şartlar ve imkansızlıklara rağmen kadın, erkek, genç yaşlı 7’den 70’e Antep halkının mazlum milletler adına işgalci Fransızlara karşı kazandığı zaferin üzerinden bir asır geçse de Gaziantepliler, ecdadının verdiği destansı mücadeleyi unutmamak için çocuklarıyla birlikte Antep savunmasının anlatıldığı Şahinbey Milli Mücadele Müzesi’ni ziyaret ediyor. Gazianteplilerin, İngiliz ve Fransız işgaline karşı kahramanca yürüttüğü ve "Gazi" unvanını kazandığı destansı savunmaya dikkat çekilen müzeyi ziyaret eden vatandaşlar, müzeyi gezerken savaş dönemi yıllarına gidiyor.


Şahinbey ilçesinin Şehitler Caddesi’nde bulunan Şahinbey Milli Mücadele Müzesi’nde, halkın İngiliz ve Fransız işgaline karşı kahramanca yürüttüğü ve "Gazi" unvanını kazandığı destansı savunmayı bire bir yaşayan vatandaşlar, ziyaret esnasında Gaziantep’i işgal eden işgalci askerlerin yaptıkları zulümleri ve acımasızlıkları da şahitlik ediyor. Kurtuluş Savaşı’nda Fransızlara ve İngilizlere karşı tek yumruk olarak dünyaya örnek gösterilecek bir mücadele ortaya koyan Gazianteplilerin, örnek kurtuluş destanının anlatıldığı müzeyi ziyaret eden ziyaretçilere destansı mücadele, bal mumu heykeller, ses efektleri ve profesyonel rehberlerin anlatımıyla gelecek nesillere aktarılıyor.


O döneme ait yaşantının sergilendiği mağarada halkın kullandığı tabanca, tüfek, kılıç, kama, et satırı, kazma, kürek ve nacak gibi birçok tarihi eşya da müzede yer alıyor.


Gaziantep halkı başta olmak üzere kenti ziyarete gelen ziyaretçiler tarafından büyük bir ilgi gören ve ziyaretçileri hiç eksik olmayan Şahinbey Milli Mücadele Müzesi, hafta sonları yoğun ilgi görüyor.


Açıldığı günden beri ziyaretçi akınına uğrayan ve ziyaretçilerine Antep Savunmasında verilen destansı mücadeleyi tekrar yaşatan müze, Gaziantep halkının yanı sıra Türkiye’nin birçok ilinden kente gelen ziyaretçilerin de yoğun ilgisiyle karşılaşıyor.


“Gazzeliler de bizim yüz yıl önce yaşadığımız 70 yıldır yaşıyorlar ve mücadele ediyorlar”


Müzeyi ziyaret eden ziyaretçilerden Yusuf Çoban, “Müzeyi çok gerçekçi yapmışlar, mumdan yapılan heykelleri bile insan gerçek sanıyor. Müzeyi gezdikçe tarihe gidiyorsun, Antep Savunması her yönüyle güzel bir şekilde anlatılmış. İnsan buradaki manzarayı gördüğünde yüz yıl öncesine gidiyor. Antep Savunması döneminde ne zorluklar yaşandığını görebiliyoruz. Allah’a ne kadar şükür etsek azdır. Rabbim Gazze’deki kardeşlerimize de yardım eylesin. Gazzeliler de bizim yüz yıl önce yaşadığımız 70 yıldır yaşıyorlar ve mücadele ediyorlar” dedi.


“Gaziantep’in kurtuluşunda verilen mücadelenin tarihi bir yansıması olmuş”


Müzeyi çok beğendiğini belirten Mustafa Mayda, “Müze gerçekten çok güzel olmuş. Gaziantep’in kurtuluşunda verilen mücadelenin tarihi bir yansıması olmuş. Müze bizi Gaziantep’in geçmiş kültürüne götürdü. Gaziantepli olarak gurur duydum. Bu müzeyi yapanlardan Allah razı olsun. Kurtuluş Savaşı’nda ecdadımız büyük mücadeleler vermiş. Gaziantep’in kolay kazanılmadığını bu müzede görebiliyoruz. Müzeyi gezdikçe duygulanıyoruz, geçmişe gidiyoruz ve ecdadımızı hatırlıyoruz” şeklinde konuştu.


“Müzeyi gezerken çok duygulandık”


Bartın’dan Gaziantep’i gezmeye geldiğini ve müzeyi çok beğendiğini ifade eden Metin Alaca, “Müzeyi gezerken çok duygulandık. İnsanların o dönem neler yaşadıklarını, neler çektiklerini ve ne şartlarda savaşın kazanıldığını bu tür yerleri gezdiğimizde daha iyi anlayabiliyoruz. Müzeyi gezerken çok geçmiş dönemlere gittik” diye konuştu.



Antep savunmasının izlerini taşıyan müze ziyaretçilere geçmişe götürüyor

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Niğde ’Bizim Çocuklar’ dijital dünyadan uzak, doğada 3 gün geçirdi Çocuk ve Gençleri Sosyal Koruma ve Destek Programı (ÇOGEP) çerçevesinde Niğde Emniyet Müdürlüğü’nün 3 gün süren ’Bizim Çocuklar’ projesi Aladağlar’da gerçekleştirildi. Bizim Çocuklar projesi kapsamında İzcilik Kulübü üyesi 30 çocuk ilk gün Cımbar Boğazına yürüyüş gerçekleştirdi ve Cımbar Boğazı Eğitim alanında Jandarma Arama Kurtarma Ekibi (JAK) tarafından tahliye tatbikatına katıldı. İzcilik kampının 2. gününde ise çocuklar kent protokolü ile birlikte doğa yürüyüşü gerçekleştirdi. Sokulupınar mevkisine izci çocuklarla birlikte gerçekleştirilen doğa yürüyüşüne Niğde Valisi Cahit Çelik, İl Emniyet Müdürü Yılmaz Delen, İl Jandarma Alay Komutanı Albay Gürol Okyar, Cumhuriyet Başsavcısı Ufuk Mustafa Süren, Çamardı Belediye Başkanı Ali Pınar ile kurum müdürleri katıldı. İl Emniyet Müdürlüğü Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü organizasyonu ile dijital dünyadan uzak doğayla iç içe 3 gün geçiren 30 öğrenci yapılan etkinliklerle hem eğitim aldı hem de doğada eğlenceli vakit geçirdi. Düzenlenen programla ilgili bilgi veren Şube Müdür Vekili Komiser Muhittin Yılmaz; çocuklar ve gençleri koruma, destekleme programı kapsamında 30 öğrenci ile Aladağlar bölgesinde 3 gün geçirdiklerini söyledi. Amaçlarının gençleri dijitalden uzak bir doğayla iç içe güzel vakit geçirmesini sağlamak olduğunu söyleyen Yılmaz, şube olarak çocuklar ve gençler için çeşitli faaliyetler sürdürmeye devam edeceklerini ifade etti. İzcilik Federasyonu Niğde İl Temsilcisi Orhun Çelikbaş ise şunları söyledi; "Toplum Destekli Polislik Şube Müdürlüğü tarafından hazırlanan ÇOGEP projesi kapsamında Niğde Gençlik ve Spor İzcilik Kulübü izcileriyle birlikte hafta sonu kampı düzenlendi. Çocuklarımız Demirkazık Cımbar Vadisi’nde Jandarma Arama Kurtarma ekipleriyle birlikte tatbikatı gerçekleştirdi, oyunlar oynadılar, okçuluk gibi faaliyetler gerçekleştirdiler. Arından il protokolü ile birlikte Sokulupınar’a yürüyüş yaptık ve onlarla birlikte burada zaman geçirdik. Burada da çocuklarımızla birlikte oyunlar oynayacağız. Çocuklar doğayla iç içe bir iki gün geçirdi . Telefon yasaktı, dijitalden uzak 2 gün geçirdiler. Tamamen birbirleriyle oyun oynayarak, doğada faaliyetleri gerçekleştirdik. Emeği geçenlere teşekkür ederim."
Bolu Tahta parçalarına fısıldayan adam: Bulduğu tüm tahta parçalarına doğanın sanatını işliyor Bolu’da 42 yaşındaki doğasever Abdulkadir Yeniyapı, bulduğu tüm tahta parçalarına doğanın sanatını işliyor. Manzara ve vahşi hayvanları tahta parçalarına işleyerek sanata dönüştüren Yeniyapı, eserlerini bin ve 2 bin lira arasında isteyenlere satarak ekonomisine katkı sağlıyor. Bolu’nun Mengen ilçesinde yaşayan Abdulkadir Yeniyapı, çocukluktan bu yana merak sardığı resim yeteneğini tahta parçalarına işliyor. Abdulkadir Yeniyapı yaklaşık 6 yıl önce internette gördüğü ‘Woodart’ tekniğiyle tanıştı. Yeniyapı, Mengen ilçesinde bulunan 20 metrekarelik kamp malzemeleri sattığı dükkanında bu teknik ile sanat eserlerini ortaya çıkarıyor. Hafta sonu doğada gezerek, orada gördüğü manzara ve vahşi hayvanları beynine resmediyor. Dükkanında bulunan yakı aletleriyle bulduğu ağaç parçalarına sanatını işliyor. Yeniyapı, yaklaşık 5-6 günde yaptığı eserleri sosyal medya hesabından paylaşarak ev ekonomisine katkı sunuyor. Çoğunlukla ıhlamur ağacının parçalarından güzel eserlerin ortaya çıktığını belirten Yeniyapı, fiyatı bin-2 bin liradan sanat eserlerini alıcıyla buluşturuyor. “Hep doğanın içinde olduğum için bunları yaşadım” Doğaya yakın bir yerde büyüdüğünü ifade eden Abdulkadir Yeniyapı, “Ben doğaya yakın bir yerde büyüdüm. O yüzden hep doğanın içinde olduğum için bunları yaşadım. Gördüm yani. Herhangi bir ağaca sanat işlemeyi severek yapıyorum. Tahtayı bile güzel bir şekilde işleyerek sanata dönüştürebiliyorum yani. Bakarak çizdiklerim de var, bakmadan da çizebiliyorum. Daha önce kara kalem çalışmalarım falan oldu. Elimden geldiğince bir şeyler yapıyorum. Yani destekleyen de oluyor, alan da oluyor, elimdekilerin bir kısmını sattım. Hediye de ettiğim oldu. Benim özel yakı aletlerim var. Değişik uçlar var, ucuna taktığım onları değiştirip değiştirip değişik şekillerde çizim yapabiliyorum” dedi. “Ben biriktirmek istiyorum” Eserlerini biriktirmek istediğini dile getiren Yeniyapı, “Ben biriktirmek istiyorum. Dükkanın bir köşesini biraz daha güzelleştirmeye çalışıyorum ama çok isteyen oluyor. Hediye et diyen de oluyor. Bazen daha çizme aşamasında, ‘abi ne olursun bunu bana ayır’ diyen de oluyor. Onlara hediye ediyoruz veya ücreti mukabilinde veriyoruz” ifadelerini kullandı. “Kötü çizimlerim oldu ama yılmadım” 5-6 yıllık süreçte çok iyi bir noktaya geldiğini belirten Yeniyapı, “5-6 senedir yapıyorum. Gayet severek yapıyorum. Doğadan bulduğum bir eski bir tahtayı mesela selde sürüklenip gelmiş bir çıra parçasına bile çizim yapabiliyorum. Ihlamur ağacına işliyorum genelde. Bir arkadaşım var, kereste fabrikasında ondan istiyorum. Kolay bulunan bir ahşap değil. İnternette gördüm, yabancıların çizdiği birkaç çalışmayı gördüm. Yani çok hoşuma gitti. Bende yapabilirim bunu dedim. Birkaç denemeden sonra böyle kötü çizimlerim oldu ama yılmadım. 5-6 senelik süreçte tecrübe ede ede çok iyi yerlere geldiğimi düşünüyorum şu an. Çizimlerimi beğenerek çiziyorum” diye konuştu. “Olayı yaşaman lazım” Ormanlık alanlara gezmeye çıktığını ve orada hayvanları incelediğini söyleyen Abdulkadir Yeniyapı, “Doğada kendim sırt çantamı alıp gezdiğim de oluyor böyle safari tarzında. Yürüyüş yapıyorum yani. Gördüğüm hayvanlar, zaten bu hayvanları ben görmesem yakından izlemesem bunları bu kadar güzel çizemem. Yani internette resimlerde gördüğün şekilde olmuyor. Yani buna bakmadan da çizdiğin oluyor. Olayı yaşaman lazım” dedi.
Sakarya 2025 Dağ Bisikleti Eliminator Dünya Şampiyonası Sakarya’da gerçekleşecek Sakarya Büyükşehir Belediyesi’nin bisiklet sporuna olan yatırımları ve düzenlediği başarılı organizasyonlar Sakarya’ya yeniden bir Dünya Şampiyonasına ev sahipliği yapma başarısı getirdi. İsviçre’de düzenlenen törende Sakarya’nın 2025 yılında Dağ Bisikleti Eliminator Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağı resmen onaylandı. Başkan Alemdar, “Bisiklet sporunda Sakarya dünyanın önemli bir merkezidir” dedi. İsviçre’nin Zürih şehrinde yapılan Uluslararası Bisiklet Birliği’nin 193. Kongresinde Sakarya’nın 2025 yılında Dağ Bisikleti Eliminator Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağı resmen onaylandı. 2020 yılında Dağ Bisikleti Maraton Dünya Şampiyonasına başarılı bir şekilde ev sahipliği yapan Büyükşehir Belediyesi, aradan geçen 5 yıl sonra yeniden bir Dünya Şampiyonası’na daha ev sahipliği yapacak. Zürih’te düzenlenen kongrede Sakarya adına Büyükşehir Belediyesi Gençlik ve Spor Hizmetleri Dairesi Başkanı Orhan Bayraktar ve Organizasyon Direktörü Aziz Sırnaç yer aldı. UCI Başkanı David Lappartient tarafından verilen şampiyona düzenleme yetki belgesiyle Sakarya’nın 20-21 Haziran 2025 tarihinde Türkiye’de ikinci kez Dünya Şampiyonasına ev sahipliği yapacağı dünya spor kamuoyuna duyuruldu. Ayrıca törende Dünya Şampiyonasının sembolik forması olan “Gökkuşağı” forması Sakaryalı yetkililere teslim edildi. Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Sakarya’da 4 yıldır aralıksız devam eden Bike Fest kapsamında Büyükşehir Belediyesi, ikinci kez bir Dünya Şampiyonasına ev sahipliği yapmış olacak. Şampiyona için dünyanın önde gelen bisiklet takımları ve pedalları Sakarya’ya gelecek. Dünya Şampiyonası ile Sakarya’nın adı bir kez daha dünya sahnesinde yer alacak. Dünyanın gözünün Sakarya’da olacağı organizasyonda şehrin tanıtımı yapılacak aynı zamanda turizme de önemli bir katkı sunacak. Bisiklette Sakarya’nın önemli bir merkez olduğunu ifade eden, ev sahipliği yapacakları Dünya Şampiyonası’nın hayırlı olmasını dileyen Başkan Alemdar, “İsviçre’nin Zürih şehrinde gerçekleştirilen Dünya Bisiklet Birliği’nin 193. Kongresi’nde Sakarya’mızın Dağ Bisikleti Eliminator Dünya Şampiyonası’na ev sahipliği yapacağı açıklandı. Şehrimizin adının yeniden dünya sahnesine çıkacağı bu organizasyonun şimdiden hayırlı olmasını temenni ediyorum. Bisiklette dünya şehri olan, başarılı organizasyonlarla dünya bisiklet kamuoyunun dikkatini çeken Sakarya, inşallah yine örnek bir şampiyonaya imza atacak. Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’a destek ve katkıları için teşekkür ediyorum. Haziran ayında kıyasıya rekabetin yaşanacağı, dünyanın en önemli takım ve pedallarının yarışacağı şampiyona şehrimize hayırlı olsun” ifadelerine yer verdi.