EĞİTİM - 28 Nisan 2024 Pazar 13:35

TÜBİTAK 100’üncü yıl özel çağrısında Anadolu Üniveristesi akademisyenlerinden başarı

A
A
A
TÜBİTAK 100’üncü yıl özel çağrısında Anadolu Üniveristesi akademisyenlerinden başarı

TÜBİTAK’ın 100’üncü yıl özel çağrısında ‘1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı’ çerçevesinde açılan ‘Cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan 87 projeden biri de yürütücülüğünü Eskişehir Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken’in yaptığı ‘Cumhuriyetimizin 2’inci Yüzyılında 363 Özel Eğitim Anaokulu Personel Kapasitesi’nin Güçlendirilmesi Projesi’ adlı proje destek almaya hak kazandı.


Cumhuriyetin tarihi, kültürel, siyasal, toplumsal ve ekonomik dinamiklerini anlamayı ve gelecek vizyonuna yeni perspektifler sunmayı amaçlayan araştırma projelerini desteklemek üzere; Araştırma Destek Programları Başkanlığı (ARDEB) tarafından yürütülen 1001-Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Projelerini Destekleme Programı kapsamında açılan ‘cumhuriyetin 100’üncü Yılı Özel Çağrısı’na sunulan projelerin bilimsel değerlendirme süreci tamamlandı.


“Özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi hedefleniyor”


Anadolu Üniversitesi Engelliler Araştırma Enstitüsü Müdürü Prof. Dr. İbrahim Halil Diken projenin genel amacının, cumhuriyetin 2’inci yüzyılında ülke genelindeki 363 özel eğitim anaokulunda çalışan eğitimci personelin kapasitesinin güçlendirilmesi’ olduğunu, projenin alt amaçlarının ise özel eğitim anaokulunda yer alan özel eğitim, okulöncesi öğretmenliği mezunu eğitimcilere ve psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin problem davranışları ile baş etme olumlu davranış kazandırma, dil becerilerini destekleme, psikolojik danışman ve rehber öğretmenlerine yönelik öğrencilerin ebeveynlerinin psikolojik iyi oluşlarını destekleme yönünde ‘Özel Eğitim Anaokulu Çevrimiçi Mesleki Gelişim Programı (ANAÇEM)’ hazırlamak ve etkililiğini sınamak olduğunu ifade etti. Bu projenin sonunda üç temel ürünün elde edilmesini beklendiğini söyleyen Prof. Dr. Diken şunları söyledi:


“Kılavuz kitapçıklar, bilgilendirici videolar ve örnek vaka sunumları ve hazırlanan kitapçıklar ve videoları kapsayan modüler mesleki gelişim programına dönüştürülmüş çevrimiçi portal.”


“Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir”


Anadolu Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Diken ayrıca, “32 aylık bu proje özel eğitim anaokullarının yaygınlaştığı ülkemizde literatür ile ortaya konan temel bir soruna yaygın ve erişimi ücretsiz bir çözüm üreten ilk proje olması bakımından oldukça önemlidir. Proje, başarılı özel eğitim uygulamalarında en temel rolü oynayan öğretmenlerin temel ihtiyaçlarına doğrudan çözüm üreten ve mesleki gelişimlerine katkı sunacak yazılı, görsel ve teknoloji tabanlı içeriklere sahip ilk proje olması bakımından da değerlidir. Proje çıktıları diğer eğitim kademelerindeki uygulamalara da uyarlanabilmekte ve model olabilecek bir proje olarak literatüre geçmektedir. Son olarak projemiz eklektik bir yaklaşımla yazılı görsel ve teknoloji tabanlı bilgi sunma ve bilgilerin vaka sunumları ile desteklenmesine dayalı proje çıktılarına sahip olması bakımından da özgündür” ifadelerine yer verdi.


Prof. Dr. Diken Millî Eğitim Bakanlığı Özel Eğitim ve Rehberlik Hizmetleri Genel Müdürlüğü’nün de projeye resmi destek verdiğini ve proje çıktılarını kurumlarında kullanacağını ifade etti. Dr. Diken, proje ekibinin projeyi başarı ile yürütebilecek disiplinler arası bir ekip anlayışı ile oluşturulduğunu ve proje ekibinde Anadolu Üniversitesinden Prof. Dr. Özlem Diken, Prof. Dr. Ramazan Akdoğan, Doç. Dr. Seçil Çelik, Dr. Öğretim Üyesi Derya Atik Kara, Bursa Uludağ Üniversitesi’nden Doç. Dr. Özlem Toper, Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nden Dr. Öğretim Üyesi Gözde Tomris ve Trakya Üniversitesi’nden Prof. Dr. Cem Çuhadar’ın yer aldığını da belirtti.


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Adana Baba, ağabey ve annenin ölümü iki gencin hayatını kararttı Adana’da önce babalarını, ardından ağabeylerini ve daha sonra da trafik kazasında annelerini kaybeden iki gencin hayatı karardı. Uyuşturucu bağımlısı olan kardeşlerden biri düştüğü bu bataktan kurtulmak istiyor. Hüseyin (45) ile Derya Oğuzeroğlu (52) çifti bundan 41 yıl önce evlendi. Bu evlilikten çiftin İsmail (40), Volkan (32) ve Gökhan (36) ismini verdikleri çocukları dünyaya geldi. Baba Hüseyin Oğuzeroğlu alkol nedeniyle 2007 yılında, ağabey İsmail Oğuzeroğlu da uyuşturucu nedeniyle 2018 yılında hayatını kaybetti. Anne Derya Oğuzeroğlu ise 2019 yılında otoyolda geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Yüzde 50 zihinsel engelli Gökhan ile Volkan bir başına kaldı. İki kardeşe teyzeleri Sevgi Oğuzeroğlu sahip çıktı. Kardeşler bir süre sonra memur oldu ancak Volkan Oğuzeroğlu uyuşturucu batağına düştüğü için memurluktan atıldı. Arkadaşları tarafından yüklü miktarda kredi çektirilen Volkan Oğuzeroğlu, memurluktan da atıldığı için zor günler geçiriyor. Oğuzeroğlu’nun tek istediği bağımlılıktan biran önce kurtulmak. "Annem, babam ve abimin ölümüne şahit oldum" En yakınlarını üst üste kaybetmenin kendisini çok etkilediğini söyleyen Oğuzeroğlu, annesini trafik kazasında, abisini uyuşturucu kullanımı kaynaklı, babasını ise alkol kullanımına bağlı olarak kaybettiğini belirerek, "Babam alkolikti, kangren oldu. Babamın ölümünü gördüm. Abim madde kullanıyordu, bağımlıydı. Cezaevinde büyüdü. Cinayet işledi. Abimden de ayrı büyüdüm. Abim cezaevinden çıktıktan sonra madde kullandığından dolayı evde kalp krizi geçirdi. Hastanede bilincini kaybederek yaşadı ve hastanede onun ölümünü gördüm. Ardından annem trafik kazası geçirdi. Annemi kaybettim. Annemin ölümünü kabullenemiyorum. Psikolojim daha çok bozuldu. Psikolojik sorunlarım daha çok arttı. Konuşamıyorum, kendimi zor ifade ediyorum" ifadelerini kullandı. Madde kullandığından dolayı kendisini hiçbir yere almadıklarını söyleyen Oğuzeroğlu, "Ben sigara içecek bir insan bile değilim. Ben bu duruma geldim, maddeye düştüm. Ben zaten engelsiz yaşam merkezine girseydim orada da yaşardım. Kuralları bilen bir insanım, orada madde kullanacak bir insan değilim. Şu an annem yanımda olsaydı her şey güzel olurdu zaten. Ben dünyamı kaybettim, kanadım kırıldı" dedi. Annesini çok özlediğinin altını çizen Oğuzeroğlu, "Annemi çok özledim. Kendimi ifade edemiyorum. Her gün özlüyorum, acı çekiyorum, özlem duyuyorum. Her gün acı çekiyorum, her gün özlüyorum. Sadece acı çekiyorum" dedi.
Adana Baba, ağabey ve annenin ölümü, iki gencin hayatını kararttı Adana’da önce babalarını, ardından ağabeylerini ve daha sonra da trafik kazasında annelerini kaybeden iki gencin hayatı karardı. Uyuşturucu bağımlısı olan kardeşlerden biri düştüğü bu bataktan kurtulmak istiyor. Hüseyin (45) ile Derya Oğuzeroğlu (52) çifti bundan 41 yıl önce evlendi. Bu evlilikten çiftin İsmail (40) Volkan (32) ve Gökhan (36) isimin verdikleri çocukları dünyaya geldi. Baba Hüseyin Oğuzeroğlu alkol nedeniyle 2007 yılında, ağabey İsmail Oğuzeroğlu da uyuşturucu nedeniyle 2018 yılında hayatını kaybetti. Anne Derya Oğuzeroğlu ise 2019 yılında otoyolda geçirdiği trafik kazası sonucu hayatını kaybetti. Yüzde 50 zihinsel engelli Gökhan ile Volkan bir başına kaldı. İki kardeşe teyzeleri Sevgi Oğuzeroğlu sahip çıktı. Kardeşler bir süre sonra memur oldu ancak Volkan Oğuzeroğlu uyuşturucu batağına düştüğü için memurluktan atıldı. Arkadaşları tarafından yüklü miktarda kredi çektirilen Volkan Oğuzeroğlu, memurluktan da atıldığı için zor günler geçiriyor. Oğuzeroğlu’nun tek istediği bağımlılıktan biran önce kurtulmak. "Annem, babam ve abimin ölümüne şahit oldum" En yakınlarını üst üste kaybetmenin kendisini çok etkilediğini söyleyen Oğuzeroğlu, annesini trafik kazasında, abisini uyuşturucu kullanımı kaynaklı, babasını ise alkol kullanımına bağlı olarak kaybettiğini belirerek, "Babam alkolikti, kangren oldu. Babamın ölümünü gördüm. Abim madde kullanıyordu, bağımlıydı. Cezaevinde büyüdü. Cinayet işledi. Abimden de ayrı büyüdüm. Abim cezaevinden çıktıktan sonra madde kullandığından dolayı evde kalp krizi geçirdi. Hastanede bilincini kaybederek yaşadı ve hastanede onun ölümünü gördüm. Ardından annem trafik kazası geçirdi. Annemi kaybettim. Annemin ölümünü kabullenemiyorum. Psikolojim daha çok bozuldu. Psikolojik sorunlarım daha çok arttı. Konuşamıyorum, kendimi zor ifade ediyorum" ifadelerini kullandı. Madde kullandığından dolayı kendisini hiçbir yere almadıklarını söyleyen Oğuzeroğlu, "Ben sigara içecek bir insan bile değilim. Ben bu duruma geldim, maddeye düştüm. Ben zaten engelsiz yaşam merkezine girseydim orada da yaşardım. Kuralları bilen bir insanım, orada madde kullanacak bir insan değilim. Şu an annem yanımda olsaydı her şey güzel olurdu zaten. Ben dünyamı kaybettim, kanadım kırıldı" dedi. Annesini çok özlediğinin altını çizen Oğuzeroğlu, "Annemi çok özledim. Kendimi ifade edemiyorum. Her gün özlüyorum, acı çekiyorum, özlem duyuyorum. Her gün acı çekiyorum, her gün özlüyorum. Sadece acı çekiyorum" dedi.