GÜNDEM - 14 Ocak 2025 Salı 16:43

Rektör Adıgüzel, Eskişehir basını ile bir araya geldi

A
A
A
Rektör Adıgüzel, Eskişehir basını ile bir araya geldi

Eskişehir Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, 10 Ocak Çalışan Gazeteciler günü çerçevesinde Eskişehir’de çalışan basın mensupları ile bir araya geldi.


Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, Eskişehir’de çalışan basın mensuplarıyla bir araya geldi. 10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü nedeniyle düzenlenen toplantıda Anadolu Üniversitesi Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Yusuf Özkay, Rektör Danışmanı Prof. Dr. Barış Kılınç, Genel Sekreter Süleyman Ekşi, Türkiye Gazeteciler Federasyonu Başkanı Yılmaz Karaca da yer aldı.



“Anadolu Üniversitesi ülkemiz yükseköğretimine birçok ilki kazandırdı”


Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi’nden 1995’de mezun olduğunu belirterek konuşmasına başlayan Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, “Gazetecilik mezunu olarak gazetecilerle birlikte olmayı dostlarımla, meslektaşlarımla, arkadaşlarımla bir buluşma olarak görüyorum. Bunun dışında bir de rektör olmak gibi gazeteciliğim dışındaki kimlik ve misyonumla karşınızdayım. Anadolu Üniversitesi ülkemizin en köklü eğitim kurumlarından bir tanesidir. Anadolu Üniversitesi olarak sosyal bilimler programlarının yoğunlukta olduğu bir üniversiteyiz. Eczacılık ve Sağlık Bilimleri dışındaki diğer akademik birimlerimiz daha çok sosyal bilimler yönüyle ön plana çıkıyor. Sizin de takip ettiğiniz gibi Anadolu Üniversitesi birçok alanda ülkemiz yükseköğretimine pek çok ilki kazandıran, öncülük yapmış olan bir üniversite. Türkiye’de ilk defa açılan ve Türkiye’nin ihtiyacı olan önemli sektörel ve toplumsal ihtiyaçlarını karşılayacak bölümler Anadolu Üniversitesinde açıldı. Üniversitemizin bu öncülüğü inşallah devam edecek” dedi.



“Uluslararası yayın evi kurmak için girişimlerimiz başladı”


Anadolu Üniversitesinin üç temel misyonu olduğuna dikkat çekerek konuşmasına devam eden Rektör Adıgüzel, “Bunlardan bir tanesi, Anadolu Üniversitesini tercih eden öğrencilerimize en yüksek kalitede eğitim veriyor olmak. Buradaki amacımız eğitim verirken sadece teorik eğitim değil, sektörün ihtiyaçlarını da karşılayacak pratik karşılığı olan çağın gereklerine uyan mezunlar yetiştirmek. Bu amacı ve misyonu gençlerimizin küresel ölçekte rekabet edeceği düzeyde yapmaya çalışacağız. Bunun yanında Üniversitemizin bir diğer misyonu ise, bilimsel yayın ve araştırmalara destek sağlamak. Bu konuda yine Anadolu Üniversitesi birçok alanda öncülük yaptığı gibi bilimsel araştırmalarda yaptığı çalışmalarda da öncü olmaya devam edecek. Yalnız bazı konularda bünyemizden ayrılıp başka üniversitelere giden bölümler ve akademisyen arkadaşlarımız olduğu için bir organizasyona ihtiyaç duyuyoruz. Özellikle önümüzdeki dönem çok iyi araştırma projelerine imza atacağımıza inanıyorum. Araştırma ve yayın performansı olarak Anadolu Üniversitesinin hak ettiği yerde olmadığını üzülerek söylemek durumundayız. Çünkü sosyal bilimlerde araştırma yapmak teknik bilimlerden biraz daha zordur. Ancak üniversite olarak akademisyenlerimizi destekleyerek onların yayın performanslarını artırmak için önemli adımlar atıyoruz. Anadolu Üniversitesi bilimsel yayınlar anlamında kitap yayıncılığını da önemsiyor. Uluslararası bir yayın evi kurmak için girişimlerimiz başladı. Üniversitemiz bünyesinde 12 tane önemli bilimsel dergi bulunmakta. Bu bilimsel dergilerimizin evrensel bilim dünyası tarafından takip edilen uluslararası endekslerde yer almasını hedefliyoruz. Bu alanda Bilimsel Dergiler Koordinatörlüğümüz çalışıyor ve uluslararası endekslerde daha iyi yerlere gelmek için büyük bir çaba gösteriyoruz” ifadelerini kullandı.



Eskişehir Film Festivali kaldığı yerden devam edecek


Anadolu Üniversitesinin misyonlarından bir tanesinin de topluma katkı sağlamak olduğunun altını çizen Rektör Adıgüzel, kültür ve sanat anlamında önemli çalışmaları olduğunu belirtti. Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel, “Bu anlamda uzun süredir devam eden fakat birkaç yıldır kesintiye uğrayan Uluslararası Eskişehir Film Festivali’ni bu yıl tekrardan düzenleyeceğiz. Bilindiği üzere Anadolu Üniversitesinde hepimiz için büyük bir şans olan Senfoni Orkestramız var. Senfoni orkestramız bu yıl birçok yeni projeyle sizlerin karşısında olacak. Üniversite bünyesinde profesyonel olarak faaliyet yürüten Tiyatro Anadolu coğrafyamızın seçkin oyunlarını sahnelemek için çalışıyor. Bir süredir film gösterimi yapılamayan Sinema Anadolu’yu da aktif bir hale getireceğiz. Bu şekilde öğrencilerimize nitelikli filmleri öğrenci dostu bütçelerle izleyebilecekleri bir ortam sunmuş olacağız. Yaptığımız bu kültür ve sanat etkinlikleriyle toplumumuzun ve öğrencilerimizin kampüs içerisinde kendilerini çok yönlü olarak geliştirmelerine imkân sağlayacağız. Bu kapsamda öğrenci odaklı bir şekilde üniversitemizi ön plana çıkarmayı istiyoruz. Öğrencilerimizin kampüs içerisinde daha verimli vakit geçirmeleri için adımlar atacağız. Bunlardan bir tanesi ise Öğrenci Lokali olacak. Bu projemizi en kısa zamanda hayata geçirmek istiyoruz. Öğrencilerimizin ne ihtiyacı varsa şehrin diğer aktörleriyle bir araya gelerek hayata geçireceğiz” diye konuştu.



“Öğrencilerimizi sektöre hazırlıyoruz”


Şehirdeki sektörel anlamda öne çıkan tüm kurum ve kuruluşlarla iş birliği yapmak için çalışıldığını aktaran Anadolu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Yusuf Adıgüzel öğrencileri sektöre en iyi şekilde hazırlamaya amaçladıklarını belirtti. Rektör Adıgüzel, konuşmasının devamında şu ifadeleri kullandı:


“Sadece teorik eğitim alarak piyasaya çıkacak bir öğrenci profili değil, henüz öğrenciyken sektörle tanışmış yetkin öğrenciler yetiştirmek istiyoruz. Bu anlamda medya sektörü de bizim en önemli partnerlerimizden birisi olacak. Hem benim gazetecilik kökenli olmam hem de Eskişehir’in medya anlamında çok güçlü olması İletişim Bilimleri Fakültesiyle iş birliğini gerektiren çok önemli bir husustur. Dolayısıyla sektörün ihtiyaçlarına göre bizim de eğitimimizi güncellememiz gerekiyor. Sizlerden gelecek geri dönüşler bizler için çok kıymetli. Bir gazetecilik mezunu olarak bugün burada gazetecilerle bir araya gelmekten mutluluk duyduğumu ifade etmek isterim.”


Toplantının devamında Rektör Adıgüzel, Eskişehir’deki basın çalışanlarını Mayıs ayı içerisinde gerçekleştirilecek olan 22. Uluslararası Eskişehir Film Festivaline davet etti. Toplantı Rektör Adıgüzel’in basın çalışanlarının görüş ve önerilerini dinlemesi ve merak ettikleri konulardaki sorularını cevaplandırmasıyla sona erdi.



Rektör Adıgüzel, Eskişehir basını ile bir araya geldi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Kayseri Dağcılar hayatını kaybeden Fehmi Efe için tırmandı Kayseri’nin yeni dağcılık ve doğa sporları kulübü Mazaka Artıbir, 9 üyesi ile birlikte geçen hafta Antalya’nın Kızlar Sivrisi Dağı’nda geçirdiği kaza sonucu hayatını kaybeden dağcı Fehmi Efe için özel bir etkinlik düzenleyerek, Hasan Dağı’na tırmanış gerçekleştirdi. Mazaka Artıbir Dağcılık ve Spor Kulübü, Fehmi Efe’nin hatırasını yaşatmak ve onun dağlara olan sevgisini onurlandırmak amacıyla Anadolu’nun en güzel zirvelerinden biri olan Hasan Dağı’na anlamlı bir tırmanış gerçekleştirdi. Tırmanış sırasında Fehmi Efe’nin dağlara olan sevgisi ve zirvelere taşıdığı bayrakların önemi sık sık hatırlandı. Kulüp üyeleri, Efe’nin hatırasını yaşatmak için anlamlı tırmanışı gerçekleştirmeye karar verdiklerinde, onun dağlara bıraktığı izleri sürdürmek için bu sevgiyi paylaşmak istediler. Yapılan tırmanışta, Fehmi Efe’nin hayatta olduğu dönemde yaptığı dağcılık faaliyetleri ve doğa sevgisi üzerine konuşmalar yapıldı. Zirveye ulaşıldığında ise, Fehmi Efe’nin hatırası için anma töreni düzenlendi ve doğaya duyulan saygı bir kez daha vurgulandı. Yapılan tırmanışa kulüp sporcularından Ramazan Eroğlu, Süreyya Öztaş, Kemal Çimen, Tarık Konak, Muharrem Sezgin, Nihat Tuzlalı, Vedat İzci, Resül Çakır ve Sami Balıkçı katıldı. Mazaka Artıbir Dağcılık Kulübü sporcuları tarafından tırmanışın ardından yapılan açıklamada, "Fehmi Efe, dağlara olan tutkusuyla hepimiz için bir ilham kaynağıydı. Onun anısını yaşatmak ve dağ sevgisini, bayrak sevgisini nesilden nesile aktarmak için bu tırmanışı düzenledik. Bu tırmanış, doğanın gücünü ve bir dağcının ardında bıraktığı mirası anlamak için önemli bir fırsattı" ifadeleri kullanıldı.
Muğla Su ürünlerinde ihracat rekoru Türkiye’de su ürünleri ihracatında ilk sırada yer alan ve yüzde 60’lık bölümünün Muğla’dan karşılandığı su ürünleri ihracatı 2 milyar doları aştı. 2000’li yıllarda 59 milyon dolar seviyesinde seyreden Türkiye Su Ürünleri ihracatı 25 yılda 34 kat arttı. Türkiye Su Ürünleri ve Hayvansal Mamuller İhracatçı Birlikleri Sektör Kurulu Başkanı Sinan Kızıltan, 2024 yılı sonunda ihracat yaptıkları ülke sayısının 91’e, ihracat tutarlarının da yaklaşık 34 kat artışla 2 milyar 19 milyon dolara ulaştığını, 2025 yılı için 2,5 milyar dolar ihracat hedeflediklerini dile getirdi. Türkiye’nin su ürünleri üretiminin 1 milyon 8 bin tona ulaştığını aktaran Kızıltan, “Türkiye su ürünleri üretim ve ihracatı özellikle son yıllarda yapılan yatırımlarla büyük mesafe kat etti. Son 25 yıllık dönemde su ürünleri ve hayvansal mamuller sektöründe dünyanın en modern ve entegre tesislerini Türk girişimcilerimizin ülkemize kazandırması da ihracatı arttıran etkenlerden biri. Türkiye’de 553 bin ton su ürünleri yetiştiricilik yoluyla elde edildi. Yetiştiriciliğin payı toplamda yüzde 55’e ulaştı. 8 milyonluk Norveç su ürünleri ihracatından 13 milyar dolar döviz elde ediyor. Türkiye’de bu rakamlara ulaşabilecek potansiyeli barındırıyor” diye konuştu. Levrek zirvede yerini korudu Su ürünleri ihracatında levrek 570 milyon dolarla liderliğini sürdürdü. Levrek ihracatı 2023 yılına göre yüzde 10 artış gösterdi. Levrek ihracatında ilk üç ülke 126 milyon dolarla İngiltere, 85 milyon dolarla İtalya ve 84 milyon dolarla Hollanda oldu. Su ürünleri sektöründe Türkiye’nin en çok ihraç ettiği ikinci balık türü, ihracatını yüzde 22 artırarak 417 milyon dolardan 508 milyon dolara çıkaran çipura oldu. Çipura ihracatında İtalya 100 milyon dolarla ilk sırada yer alırken, İtalya’yı 75 milyon dolarda Yunanistan ve 72 milyon dolarla Hollanda izledi. Türk somonu ihracatı 500 milyon dolara dayandı 2023 yılında 350 milyon dolar Türk somonu ihracatı 2024 yılında yüzde 31’lik artışla 497 milyon dolara ulaştı. Rusya Federasyonu 356 milyon dolarla Türk somonu ihracatında açık ara liderliğini sürdürürken Almanya’ya 36 milyon dolarlık, Vietnam’a 26 milyon dolarlık Türk somonu gönderdik. Orkinos ihracatı 2024 yılında yüzde 153’lük rekor artışla 51 milyon dolardan 129 milyon dolara çıktı. Orkinos ihracatımızın 99 milyon dolarlık büyük dilimi Japonya’ya yapılırken, Güney Kore 29 milyon dolarlık orkinos talep etti. Alabalık ihracatı 117 milyon dolar olurken, kaya levreği ihracatından 25,5 milyon dolar döviz geliri elde edildi. Diğer su ürünleri ihracatımız yüzde 16’lık artışla 181 milyon dolardan 210 milyon dolara yükseldi. Almanya, 52 milyon dolarlık alabalık talebiyle birinci ülke olurken, Almanya’yı 18 milyon dolarla Rusya ve 9,5 milyon dolarla Hollanda takip etti.
Adana Uzman Psikolog Çapar: “Sosyal medya kıskançlığı tetikleyebilir” Sosyal medya paylaşımlarının çiftler arasında kıskançlık ve güven sorunlarını tetikleyebildiğine dikkat çeken Uzman Psikolog Tara Çapar, ilişkilerinin nasıl algılandığı düşüncesinin kaygıya yol açabileceğini belirterek bunun zamanla bir kişinin kendini baskı altında hissetmesine yol açacağına belirtti. Romantik ilişkinin flörtlerin, sevgililerin, nişanlıların ve evlilerin arasında iki kişinin özgür iradesiyle seçtiği “aşk, tutku ve bağlanma bütününde betimlenen birliktelik” olduğunu söyleyen Acıbadem Adana Hastanesi Uzman Psikolog Tara Çapar, “Romantik ilişkilerde kişiler birlikte zaman geçirmekten zevk aldığı, yakınlığın olduğu, sevginin, aitliğin, bağlılığın hissedildiği ve fiziksel çekimin barındırıldığı ilişkilerdir. Dahası romantik ilişkiler, karşılıklı yoğun duyguların hissedildiği, hayata dair benzer veya ayrı görüşlerin fark edildiği, bağlılığın olduğu bir süreçtir” dedi. “Çevrim içi profiller, yanıltıcı olabilir” Sosyal medya platformlarının partner bulmayı kolaylaştırdığını vurgulayan Psikolog Çapar, mesajlaşma ve görüntülü görüşme imkanlarıyla iletişimin hızlı ve rahat olduğunu, bunun da ilişkideki bağlılığı arttırıp iletişim engellerini aşmayı sağladığını, ulaşamayacakları kişilere ulaşmalarını sağladığını dile getirdi. Dijital imkanların gelişmesiyle birlikte romantik ilişkilerin online platformlarda kurulup sürdürüldüğüne dikkat çeken Çapar, dijital flörtte kişilerin genellikle, profillerini oluştururken dikkat çekici fotoğraflar ve ilgi çekici bir biyografi yazdıklarını ifade etti. Bu platformların kişiler arasındaki uzak mesafeyi ortadan kaldırarak kolayca iletişim kurma imkanı sağladığına değinen Çapar, “Kişiler kendilerini tanıtan bir profil oluşturarak partnerlerinde aradıkları kriterleri belirtebilir. Fakat bu platformları kullanan kişiler partnerlerini sadece çevrimiçi platformda gördükleri için yüz yüze geldiklerinde büyük farklılıklar yaşayabilirler. Dahası online iletişim, yüz yüze iletişimin psikolojik ve duygusal derinliğini sağlamayabilir ve bu da bazen ilişkilerde belirsizliklere neden olabilir” diye konuştu. “Çiftler birbirlerini kontrol etmeye başlayabilir” İlişkilerin online platformlarda paylaşılarak herkese açık bir hale geldiğini aktaran Psikolog Çapar, “Romantik ilişkilerini sosyal medyada paylaşan bireyler bir süre sonra kendilerini baskı altında hissedebilir. İlişkilerinin başkaları tarafından nasıl algılandığını düşünmeye başlayabilir. Bu da çiftlerin sorunlar yaşamasına yol açabilir. Bir diğer etkisi ise, kıskançlık hissinin tetiklenmesidir. Çiftler birbirlerinin sosyal medya platformlarını kontrol etmeye, incelemeye başlayabilir. Bunun sonucunda da birbirlerine olan güvensizlik ve kıskançlık duygusunun ortaya çıkmasına sebep olabilir. Dahası sosyal medya aracılığı ile partnerlerinin eski partnerlerini araştırabilir ve güvensizliklerinin artmasına neden olabilir” dedi. “Başkalarının ilişkisini idealize etmeye yol açar” Sosyal medya paylaşımlarının partnerler arasındaki kıskançlığı, güvensizliği arttırdığını vurgulayan Psikolog Çapar, “Sosyal medya kullanılarak partnerlerinin davranışlarını sürekli olarak izlemek ve yorumlamak anlayışsızlığa ve tartışmalara da neden olur. Başka insanların ilişkilerini idealize etmenize neden olabilir. Bazen sosyal medyada gezerken karşımıza mükemmel bir ilişkiye sahip görünen çiftler çıkar. Ancak sosyal medya sorunları ve gerçekliği maskelemede başarılı bir araçtır. Şunu unutmayalım ki ilişki yaşayan çiftler sosyal medya üzerinden yaşamlarını gerçeklikten farklı bir şekilde sunma eğiliminde de olabilir” şeklinde konuştu. “Kıskançlığın önüne geçmek için güven sağlayın” Kişilerin bazen de partnerlerinin eski ilişkilerini gereğinden fazla incelediklerini hatırlatan Psikolog Çapar, “Partnerinizin bir fotoğrafı beğenmesi veya yorum yapması başka bir kişiyle flört ettiği veya ilişkide sorunlar olduğu anlamına gelmemekle birlikte bu şekildeki düşünceler kıskançlığı ve kaygıyı arttırarak ilişkinizi zedeleyebilir” dedi. Psikolog Çapar, romantik ilişkilerde güven sağlanmasının sosyal medya üzerinden ortaya çıkabilecek kıskançlıkların önüne geçtiğinin altını çizdi. Çevrimiçi ilişkilerde sınırların korunmasının önemini vurgulayarak dijital iletişimi bilinçli şekilde kullanmanın sağlıklı ve sürdürülebilir romantik ilişkilerin temellerini oluşturduğunu sözlerine ekledi.