GENEL - 10 Temmuz 2020 Cuma 10:55

Patlayıcıların taşınması ve imhasıyla ilgili açıklama

A
A
A
Patlayıcıların taşınması ve imhasıyla ilgili açıklama

Sakarya’da imha edilmek için taşınan havai fişeklerin yüklü olduğu kamyonda patlama meydana gelmesinin ardından açıklamalarda bulunan Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır, "Havai fişek ve diğer tehlikeli kimyasal malzemelerin taşınması doğru değildir.

Sakarya’da imha edilmek için taşınan havai fişeklerin yüklü olduğu kamyonda patlama meydana gelmesinin ardından açıklamalarda bulunan Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır, "Havai fişek ve diğer tehlikeli kimyasal malzemelerin taşınması doğru değildir. Yerinde ya da yakın bir alanda küçük miktarlarda imha edilmesidir. Patlayıcıların taşınması zorunlu ise önlemler alınarak taşınmasına dikkat edilmesi gerekir" dedi.


Sakarya’nın Adapazarı ilçesine bağlı Taşkısığı mahallesinde havai fişeklerin boşaltılmak istenirken patlamasının ardından Kimya Mühendisleri Odası Eskişehir Bölge Temsilciliği Başkanı Kenan Çalışır bir açıklama yaptı.


"Küçük miktarlarda imha edilmeli"


Arta kalan patlayıcıların taşınmasının yanlış olduğunu ve yerinde ya da yakınında imha edilmesi gerektiğini belirten Başkan Çalışır, "Patlama ve yangın sonrası geride kalan havai fişek ve diğer tehlikeli kimyasal malzemelerin taşınması doğru değildir. Bu malzemeler yüksek sıcaklık ve ısıya maruz kaldıkları için güvensiz patlayıcı olarak değerlendirilirler. Yapılması gereken yerinde ya da çok yakın bir alanda küçük miktarlarda imha edilmesidir. Taşımak başlı başına bir yanlıştır. Bu tip taşıma işlemine muhakkak tehlikeli madde güvenlik danışmalığı sertifikasına sahip bu konuda uzmanlaşmış kimya mühendisi kişilerin nezaret etmesi gereklidir" diye konuştu.


"Önlemler alınarak taşınmasına dikkat edilmesi gerekir"


Patlayıcıların taşınması mecburi hallerde önlemler alınması gerektiğinin altını çizen Başkan Çalışır, "Arta kalan patlayıcıların taşınması zorunlu ise bu konuda yayınlanmış yönetmelik ve tüzüklerdeki hükümler gereğince önlemler alınarak taşınmasına dikkat edilmesi gerekir. Bu konuda yayınlanmış önemli belge vardır. Bunların birincisi Tehlikeli Maddelerin Kara Yolu İle Taşınması Yönetmeliği diğeri ise 1987 yılında çıkarılmış olan Tekel Dışı Bırakılan Patlayıcı Maddelerle Av Malzemesi ve Benzerlerinin Üretimi, İthali, Taşınması, Saklanması, Depolanması, Satışı, Kullanılması, Yok Edilmesi, Denetlenmesi Usul ve Esaslarına İlişkin tüzüktür. Patlayıcı maddelerin yok edilme esaslarına dair yönetmelikte de patlayıcıların taşınma öncesi alınması gereken önlemleri anlatmaktadır. Örneğin kara barut taşınıyorsa taşıma öncesi en az yüzde 15 nemlendirilmesi gerektiği, taşıma için özel imal edilmiş taşıyıcı ile taşınması gerektiği, keza patlayıcıların tank ya da konteyner içerisinde taşınması gerektiği gibi" şeklinde konuştu.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Manisa Felce neden olan kalp deliği bir saatlik işlemle kapatıldı Manisa Şehir Hastanesinde ilk defa gerçekleştirilen operasyonla felce sebep olan kalp deliği bir saatlik işlemle kapatıldı. Manisa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Birimi önemli bir operasyona daha imza attı. Manisa’da yaşayan 60 yaşındaki Meryem Toprak geçirdiği dört atak sonrası Manisa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Birimine başvurdu. Burada yapılan tetkiklerde Meryem Toprak’ın kalbinde delik tespit edildi. Felce neden olan deliğin kapatılması için harekete geçen Manisa Şehir Hastanesi Kardiyoloji Birimi hekimlerinden Doç. Dr. İbrahim Halil Özdemir ve Doç. Dr. Ramazan Gündüz, Meryem Toprak’ı ameliyata aldı. Başarılı geçen operasyonla felce neden olabilen kalp deliği kapatıldı. Toprak’a uygulanan işlem hakkında bilgi veren Doç. Dr. İbrahim Halil Özdemir, “Bugün Manisa Şehir hastanesinde ilk defa yaptığımız bir vakayı sizlere sunmak istedik. Meryem Teyze bize dört kez stroke geçirme şikayetiyle geldi. Stroke, geçici iskemik atak yani halk arasında felç olarak bilinir. Nöroloji branşı tarafından tetkikleri yapılmış fakat herhangi bir felç için bir neden bulunamamış ve kardiyolojiye yönlendirilmiş. Hastaya yaptığımız, halk arasında yemek borusundan yapılan ultrason olarak da bilinen Transözofageal Eko (TEE) ile hastamızın kalbinde delik saptadık. Bunun üzerine bu deliği kapatmak için operasyon planladık. Benim görüntülemeci hekim, Doç. Dr. Ramazan Gündüz’ün işlemi yapan hekim olarak görev aldığı operasyon işlemi gayet başarılı bir şekilde gerçekleşti. 1 saat içerisinde işlemini sonlandırdık. Halk arasında şemsiye olarak bilinen yöntemle, kasık toplardamarından iğne ile girerek kalpteki delik kısmını kapattık. Hastalarımız genelde bayılma ya da baygınlık hissi, vücudunun belirli bölgelerini hareket ettirememe, hissizlik gibi şikayetlerle geliyor. Böyle olduğunda bir nöroloji hekimine yönlendirilirsiniz. Nöroloji hekimi arkadaşlarımızda kardiyolojiden de fikir almak isterler. Bize geldiğinde biz bu hastaların EKG’lerini ve kalp ultrasonlarını değerlendirerek ona göre yardımcı oluyoruz. Bu operasyon Manisa Şehir Hastanesi’nde ilk kez yaptığımız bir işlemdir. Aslında PFO (Patent Foramen Ovale) dediğimiz doğuştan kalpte olan bir delik . İnsanların çoğunda bu delik kapanıyor. Bazı hastalarda ise küçük bir açıklık kalabiliyor. Açık kaldığı durumlarda da felç gibi semptomlar ortaya çıkabiliyor, tekrarlayan stroke atakları oluyorsa, kalpteki deliği o zaman kapatmak gerekiyor. Her hastaya yapılmaz, bunun bir endikasyonu var, bu sebeple Nöroloji hekimiyle eşgüdümlü götürülmesi gereken bir süreç. Aynı zamanda bu operasyon tek başına yapılan bir işlem değil, büyük bir ekip işi. Nöroloji hekiminin, Kardiyoloji hekiminin, işlem yapılacaksa Anestezi hekiminin olduğu ve Post-op yoğun bakımın gerektiği önemli bir işlemi. Bizlere de bu operasyon sırasında Anestezi hekimimiz Uzm. Dr. Berkem Büyükakkuş eşlik etti. Vaka esnasında bizlere eşlik eden ve yoğun bakımda takibini yapan tüm hekim, hemşire, teknisyen ve tekniker çalışma arkadaşlarımıza teşekkür ediyoruz” dedi. Ölümden döndüğünü söyleyen hasta Meryem Toprak ise “Ben 3-4 kere ölümden döndüm. Oğlumun biri kayınpederini ziyarete Trabzon’a gitmişti. Oğlum yetiş dedim ben öleceğim, ameliyatıma yetişti. Allah sizden razı olsun. Allah benim gibi hastalara şifa versin. Tansiyonum, şekerim de normal şu anda çok iyiyim” diye konuştu.
Nevşehir Tarihi Çan Kulesi ve Damat İbrahim Paşa İlkokulu binası restore edilecek Nevşehir’de eski Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan ve 1930’lu yıllardan itibaren uzun yıllar ilkokul olarak hizmet veren tarihi bina ve avlusunda bulunan 19. Yüzyıl’dan kalma Çan Kulesi, Nevşehir Belediyesi tarafından restore edilerek turizme kazandırılacak. Belediye Başkanı Rasim Arı’nın ilk döneminde Nevşehir Kalesi altında bulunan ve dünyanın en büyük kaya oyma yamaç yerleşim merkezi olarak kabul edilen Kayaşehir ile birlikte Meryem Ana Kilisesi’ni turizme kazandıran Nevşehir Belediyesi; şehir merkezindeki turizm hareketliliği arttırmak için hamlelerini sürdürüyor. Kısa süre içerisinde, Türkiye’nin en önemli kültür ve turizm merkezlerinden biri olan Kapadokya Bölgesi’ni ziyaret eden yerli ve yabancı turistlerin büyük ilgi göstermeye başladıkları Kayaşehir ve Meryem Ana Kilisesi’nin ardından eski Damat İbrahim Paşa İlkokulu binası ve avlusunda bulunan Çan Kulesi’nin de restorasyonunun yapılması için çalışmalara başladı. Eski Cumhuriyet Mahallesi’nde bulunan ve 1930’lu yıllardan itibaren 1990’lı yılların sonuna kadar okul olarak hizmet veren Damat İbrahim Paşa İlkokulu binası ve avlusunda bulunan 19. Yüzyıl’dan kalma 4 katlı çan kulesi restore edilerek bölge ve Türk turizmine kazandırılacak. Nevşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü yetkilileri; bölgede yaşayan Rumlardan günümüze kalan ender yapılardan biri olan tarihi Çan Kulesi ve beraberinde Damat İbrahim Paşa İlkokulu binasında gerçekleştirilecek restorasyonu öncesinde proje çalışmalarında doğru yöntem ve yaklaşımlar belirlemek için, bölgede daha önce yaşayan vatandaşların da desteğini bekliyor. Yetkililer, Damat İbrahim Paşa İlkokulu’nun eski ve Cumhuriyet Mahallesi eski sakinlerinin Çan Kulesi ve Damat İbrahim Paşa İlkokulu binası ile ilgili ellerinde bulunan fotoğraf, video, belge, bilgi ve arşiv niteliğindeki benzeri envanterleri Tarık Kesekçi Parkı (Gülbahçe) yanında bulunan Nevşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü’ne şahsen gelerek veya kenttarihi@nevsehir.bel.tr adresine mail atarak kendileri ile paylaşmalarını istedi. Konu hakkında detaylı bilgi alarak arşiv niteliğindeki belgelerini Nevşehir Belediyesi Kentsel Dönüşüm Müdürlüğü yetkilileri ile paylaşmak isteyenler müdürlüğün 0384 2138605 nolu telefonu arayabilir.
Isparta Eğirdir Gölü’nde 8 aydır süren av yasağı kalktı, kerevit bereketi yaşandı Türkiye’nin önemli kerevit (tatlı su ıstakozu) üretim havzalarından biri olan Eğirdir Gölü’nde av yasağının kalkmasıyla kerevit avcılığı başladı. Eğirdir Gölü’nde, av yasağının kalkmasıyla kerevit avlanmaya başlandı. Türkiye’nin 490 ton olan kerevit üretiminin yüzde 20’sini karşılayan Eğirdir Gölü’nde kalkan av yasağıyla balıkçılar kerevit avı için göle açıldı. Isparta Eğirdir Gölü’nde kerevit stoklarının güçlenmesi ve yeni av sezonunda daha bol ve karlı avcılık için Eğirdir Gölü’nde 8 ay süren kerevit avı yasağı 1 Temmuz’da sona erdi. Sabah saatlerinde Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi üyesi balıkçılar, kayıklarıyla açıldıkları gölde yanlarında getirdikleri kasaları kooperatif merkezine getiriyorlar. Burada 10,5 santimetre boyu üzerindeki kerevitler alınıp tekrar kasalara konularak ihraç yapacak olan fabrikalara gönderiliyor. Bu yıl kerevit bolluğu yaşandığını ifade eden S.S. Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ayhan Küçükköse, “2024 yılı kerevit sezonumuz 1 Temmuz tarihi itibariyle açılmıştır. Şu anda Eğirdir Gölü’nde kerevitimiz gayet güzel gözüküyor. 10,5 santimetre üzeri kerevit alıyoruz. Kooperatif üyelerimizden kerevitleri alıp önce burada bir seçme işlemi yapıyoruz daha sonra fabrikaya gönderiyoruz. Eğirdir Gölünde 450 tekne bulunmakta, 1000’e yakın aile geçimini kerevitten sağlamaktadır” dedi. “Kilosu 135 TL’den alınıyor” Küçükköse, “Bir avcımız yaklaşık 40-60 kilogram ağırlığında kerevit yakalıyor. Kilogram başına 135 TL’ ödüyoruz” dedi. Son yıllarda yaşanan iklim değişikliği nedeniyle Eğirdir Gölü’nün yaklaşık 4 metre çekildiğini ve göl üzerinde aşırı otlanma yaşandığını ifade eden Balıkçılar Kooperatifi Başkanı Küçükköse, “Eğirdir Gölü’nde son yıllarda iklimden dolayı bir kuraklık var. Yağışlarımız çok az. Bundan 6 yıl önce buralar hep suydu. Ama şu an 4 metre çekilmiş durumda. Suların çekilmesinden dolayı sığlaşınca göl üzerinde aşırı derecede otlanma mevcut. Avcılarımızda bu durumdan mağdur durumda. Çünkü kerevit pinterlerimiz oturmuyor ve teknelerimiz bazı bölgelerde yürümeyecek pozisyona girdi” diye konuştu. Kuzey Avrupa ülkelerine ihraç ediliyor Eğirdir Gölü’nden avlanan kerevitlerin Kuzey Avrupa Ülkelerine ihraç edildiğini de ifade eden Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkanı Ayhan Küçükköse, “Eğirdir Gölü’ndeki kerevitlerimiz özellikle Kuzey Avrupa ülkeleri, İsveç, Rusya, Fransa, Almanya, Amerika, İsrail, Çin’e kadar gidiyor. Döviz olarak katkıda bulunmak istiyoruz. Memleketimize ve balıkçılarımıza hayırlı uğurlu olsun. Sezonumuz kazasız, belasız geçer” şeklinde konuştu. “8 yaşından bu yana balıkçılık yapıyor” Eğirdir’in köklü ailelerinden biri olan ve 8 yaşından bu yana balıkçılıkla uğraştığını, ifade eden Ayşen Binatlı da, “Ben 8 yaşımdan beri babamla beraber balıkçılık yapıyordum. Şimdi ise eşimle beraber balıkçılık yapıyorum. Eşime hem destek oluyorum hem de birlikte kazanç sağlıyoruz” ifadelerine yer verdi. Eğirdir’de 35 yıldır balıkçılıkla uğraşan ve geçimini Eğirdir Gölü’nden karşılayan S.S. Eğirdir Merkez Su Ürünleri Kooperatifi Başkan Yardımcısı İbrahim Sayı, “Ürünümüz bol, bütün avcılarımız bereket içinde olsun” dedi. Sayı, “1 Temmuz itibariyle kerevit sezonumuz açılmıştır. Ürünümüz bol. Bütün avcılarımız bereket içinde olsun. Kerevitlerimiz 10,5 santimetre üzeri alınıyor, bunun altındaki kerevitler tekrar büyümesi için göle bırakılıyor. Güzel bir sezon olmasını diliyorum” dedi.