GÜNDEM - 24 Nisan 2025 Perşembe 10:08

Ölüm kanalına yapılan korkulukların yetersizliği vatandaşı isyan ettirdi

A
A
A
Ölüm kanalına yapılan korkulukların yetersizliği vatandaşı isyan ettirdi

Eskişehir’in Yeşiltepe Mahallesi’nde birçok vatandaşın boğularak hayatını kaybettiği Devlet Su İşleri (DSİ) sorumluluğundaki sulama kanalın çevresine yapılan ve vidalarının elle gevşetilebildiği görülen demir korkulukların kalıcı bir çözüm olmadığını söyleyen mahalle sakinleri, kapalı sistem yapılmasını talep etti.


Önceki yıllarda kanala düşen ve suyun içerisinden çıkamayan birçok vatandaş hayatını kaybetti. Bölgedeki vatandaşlar çocuklarını suya düşmelerinden endişelendikleri için dışarıya çıkarmaya bile korkarken, muhtemel kazaların önüne geçmek amacıyla Devlet Su İşleri (DSİ) ekiplerince 17 Nisan 2025 tarihinde çalışma yapılmıştı. Bu çerçevede, kanal çevresine demir korkuluklar yerleştirilmeye başlandı. Yapımı devam eden korkuluklarla ilgili açıklamada bulunan mahalle sakinleri, üretilen çözümün kalıcı olmadığını dile getirerek duruma tepki gösterdi.



Korkulukların vidaları elle gevşetilebilecek durumda


Kanalın çevresine dikilmeye başlanan demir korkulukları yerinde inceleyen Yeşiltepe Mahalle Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz, kalıcı çözüm için kapalı sistem yapılması gerektiğine dikkat çekti. Geçtiğimiz aylarda kanalda eşini ve kocasını kaybeden 2 vatandaş, çocukların korkuluklara tırmanıp suya düşebileceklerini söyleyerek kalıcı çözüm üretilmesini talep etti. Bahse konu korkuluklar incelendiğinde sağlam olmadıkları ve bazı vidalarının elle gevşetilebildiği görüldü.



"Her gün burayla yüz yüzeyim, her gün acıyı tekrar yaşıyorum"


Geçtiğimiz aylarca kanalda eşini kaybeden Semra Tetikçi, "Kalıcı çözüm mü sizce bu? Ben eşimi bu kanalda yeni kaybettim, 8 ay oldu. Bu kalıcı çözüm değil. Biz burada ancak çamaşır kuruturuz, başka hiçbir şeye yaramaz. Hızlı bir araba girse, sizce tutabilir mi? Bence tutamaz. Kalıcı çözüm; bunun üstünü kapatmak, başka çaresi yok. En son ben burada eşimi kaybettim ama bu ne ilk ne de son. Çocukların daha çok iştahını kabartacak. Üzerine çıkıp tırmanmak isteyecekler. Bu, açılan davadan sonra gösterişten başka bir şey değil. Ben burada yaşıyorum, evim burada. Her gün burayla yüz yüzeyim, her gün acıyı tekrar yaşıyorum. Bunlar konulduğunda ağlamaya başladım. Biz bunun için uğraşmadık. Yapabiliyorlarsa kapatsınlar" dedi.



"Buradan bir can daha çıksın istemiyorum, zaten kaldıramam"


Yaklaşık 7 ay önce, kanalda boğulan bir çocuğu kurtarmaya çalışırken hayatını kaybeden vatandaşın kızı olan Cansu Kalay, şunları söyledi:


"Keşke baştan yapsalardı ama bu bir çözüm değil. Yarın çocuklar demirlerin üzerine çıkacak, tekrar can kaybı olacak. Ben bu mahallede doğup büyüdüm, evim burada. Çocuğumu dışarı çıkartamıyorum. Buradan bir can daha çıksın istemiyorum, zaten kaldıramam. Yani başka bir çözüm istiyoruz. Bu kanalın üstünü kapatsınlar, kimsenin hakkına girmesinler. Babam, çocuk kurtarırken vefat etti. Bu bir çözüm değil. Burada tekrar bir çocuk ölecek belki. Her yıl buradan 5 tane can çıkartıyoruz. Kimisi ölüyor, kimisi suya düşüyor, kimisi duyulmuyor. Babamınki ses verdi, duyuldu ama çok insanın ölüsü çıkıyor ve duyulmuyor."



"Baksanıza demirler sallanıyor, vidalar bile oynuyor"


Üretilen çözümün kalıcı olmadığına vurgu yapan bir mahalle sakini, "Nerede kalıcı çözüm? Baksanıza demirler sallanıyor, vidalar bile oynuyor. Beyaz demirlerin aşağısı sağlam değil. Güzel sıkarsan oynamaz. Alçak demirleri bile söküp sattılar, bunu da yaparlar. Üzeri kapanırsa, böyle olmaz" şeklinde konuştu.



"Dikenli tel yapılsa daha kalıcı olabilirdi"


Kalıcı çözüm istediklerini belirten bir başka mahalle sakini, "Buradan atladıkları için askeriyedeki gibi üzerine dikenli tel mi yapılsa diye düşünüyordum. Dün hastaneden gelirken gördüm, bir yere dikenli tel yapmışlar. O biraz daha kalıcı olabilirdi" ifadelerini kullandı.



"Kesinlikle kapalı sistem istiyorum, bu çözüm değil"


Yeşiltepe Mahalle Muhtarı Meryem Kuş Açıkgöz ise sürecin detaylarına da değinerek şunları aktardı:


"2 ay evvel vali beyin toplantısında bunu gündeme getirdim. DSİ yetkilileri oradaydı. ’Korkuluk koyacağız’ dediler. ’Asla kabul etmiyorum’ dedim. Geçici çözüm değil, kalıcı çözüm istiyorum. Az önce bir top gitti. Bu topu almak için yarın çocuklar atlayacak. Vatandaşın dediği gibi, burada anca halı, kilim kurur. 3 gün sonra imza atarım, bu korkulukların hiçbiri kalmayacak. Asla razı değilim. O gün vali beyin toplantısında da dile getirdim, bugün de söylüyorum: Kalıcı çözüm istiyorum. ’Ben yaptım oldu’ değil. Yarın vatandaşa hesap soracaklar, ’Biz önlemimizi aldık, siz çocuklarınıza niye bakmıyorsunuz?’ diyecekler. Hayır, burada çocuklar güdülmez, mümkün değil. Razı değilim, rızam yok. Allah muhafaza, yarın yaşanacak bir can olayında yine şikâyetçiyim. Kesinlikle kapalı sistem istiyorum. Mümkün değil, bu çözüm değil."



Ölüm kanalına yapılan korkulukların yetersizliği vatandaşı isyan ettirdi

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Muğla Muğla’da Hz. Mevlana 752. Vuslat Yıldönümünde anıldı Muğla’da Hz. Mevlana Celaleddin-i Rumi’nin vefatının 752. yıldönümü dolayısıyla ’Şeb-i Arus’ programı düzenlendi. Muğla’da faaliyet gösteren Konya Karamanlılar Derneği’nin organizasyonuyla Gazi Mustafa Kemal Atatürk Kültür Merkezi’nde gerçekleştirilen anma töreninde protokol üyeleri ve sayıda vatandaş bir araya geldi. Gecede, Mevlana’nın öğretileri ve insanlığa mirası üzerine önemli vurgular yapıldı. Programın açılış konuşmasını yapan Konya Karamanlılar Derneği Başkanı Erol Kütahyalı, Mevlana’nın sadece söz söyleyen değil, söylediklerini bizzat hayatına tatbik eden bir şahsiyet olduğunu vurguladı. Kütahyalı konuşmasında, "İnsan, bildiği için değil, bildiğini yaşadığı zaman insandır. Hz. Mevlana’nın asırlardır gönüllerde diri kalmasının asıl sebebi budur. O, sadece süslü sözler söyleyen biri değil, öğütlerini bizzat yaşayan bir kişi olduğu için hala aramızdadır. Geçmişte olduğu gibi, önümüzdeki asırlarda da hoşgörü timsali Hz. Mevlana’yı anmaya ve onun felsefesini içimizde yaşatmaya devam edeceğiz" dedi. Törene katılan Muğla Vali Yardımcısı İsmail Soykan ise Mevlana’nın evrensel değerlerine dikkat çekti. Soykan, Mevlana’nın 1207 yılında Belh şehrinde doğup 17 Aralık 1273’te Konya’da vuslata erdiğini hatırlatarak şunları söyledi: "Mevlana’nın insan anlayışının temelinde; nefsini arındırarak ilahi aşka ulaşmak vardır. Bu yolun temel taşları aşk, sabır, tevazu ve hoşgörüdür. Bu özellikler o dönemde olduğu gibi bugün de toplum olarak en çok ihtiyaç duyduğumuz değerlerdir. Bu felsefeyi ve Hz. Mevlana’nın ruhunu yaşatan bu güzel geceyi organize eden Konya Karamanlılar Derneği Başkanı’na ve üyelerine teşekkür ediyorum." Konuşmaların ardından programın finalinde gerçekleştirilen ve manevi atmosferin doruğa çıktığı semazen gösterisi, katılımcılar tarafından büyük bir ilgi ve beğeniyle izlendi.