GÜNDEM - 18 Ekim 2024 Cuma 13:53

Mandalinalar pazar tezgahlarındaki yerini aldı

A
A
A
Mandalinalar pazar tezgahlarındaki yerini aldı

Eskişehir’de pazar tezgahlarında yerini alan kış mevsiminin vazgeçilmez lezzetlerinden mandalinanın satışları başladı.


Ekim ayıyla birlikte soğuk havalar etkisini göstermeye başladı. Kış mevsimi de yaklaşırken, C vitamini deposu mandalina tezgahlardaki yerini aldı. Sağlığa birçok faydası olduğu bilinen mandalinanın etiketiyle ilgili konuşan pazarcı esnafı, bu yaz aylarında havaların aşırı sıcak olması nedeniyle meyvenin daldayken yandığını ve buna bağlı olarak verimin düşmesiyle fiyatların ortalama durumda olduğunu açıkladı. Bu sene narenciye türü meyvelerin az olduğunu söyleyen esnaf, vatandaşların mandalinaya ilgili olduğunu ifade etti.



"Bunlar şu an Hatay, Mersin ve Adana bölgesinden geliyor"


Pazarcı esnafı Abdil Albayrak, konuyla ilgili olarak, "Mandalina tezgahlara düştü. İlgi normal ama müşteriler etiketi biraz yüksek buluyorlar. Bunlar şu an Hatay, Mersin ve Adana bölgesinden geliyor. Pazara uğrayan herkes mandalina alıyor. Ancak fiyatlar böyle çünkü bu sene mallarda verim az. Mandalina şu an tezgahlarda 40-50 lira, dalında 20-25 lira. Üstelik işçilik hariç. Yazın meyveler çiçekteyken çok sıcaktan dolayı yandı. Elma tam toplanacağı zaman dolu yağışı yaşandı, 10 liralık mal 15-18 lira oldu. O yüzden bu sene narenciye bölümü az" dedi.



Mandalinalar pazar tezgahlarındaki yerini aldı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Balıkesir Annesi kenti güzelleştiriyor, kızı rekorlar kırıyor Kırdığı rekorlar ile ülkenin gururu olan milli atlet Gizem Akgöz’ün annesi Aynur Akgöz, Balıkesir’de on yıldır kent estetiği ve çevre temizliği konularında gösterdiği çabalarından dolayı Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve ATMA Derneği tarafından ödüle layık görüldü. Ödülün kendisini mutlu ettiğini söyleyen Akgöz, “Kızım ülkem için mücadele ediyor, ben de şehrim için mücadele ediyorum” dedi. Balıkesir Büyükşehir Belediyesi Kent Estetiği Daire Başkanlığı’nda 11 yıldır çalışan Aynur Akgöz’e, Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve ATMA Derneği’nce çevre temizliğine katkılarından dolayı ödül verildi. Yaz-kış demeden zorlu ve yorucu hava şartlarına rağmen sokakların, caddelerin temizlenmesinde ve güzelleştirilmesi için alın teri döken Akgöz, aynı zamanda kırdığı rekorlarla ülkenin gurur kaynağı olan milli atlet Gizem Akgöz’ün de annesi. Kent estetiğine kadının bakışının ayrı bir güzellik kattığını söyleyen Aynur Akgöz’ün neredeyse ayağının değmediği sokak yok. On yıldan fazla süredir kentin temiz kalmasında alın teri döken bir emekçi olarak vatandaşların çöplerini çöpe atmak yerine yere attığını söyleyen Akgöz, çevre temizliği konusunda halkın çok bilinçli olmadığını söyledi. Mesleklerin asla cinsiyetinin olmadığını söyleyen Akgöz, çim biçme makinesinden sırt motoruna kadar tüm aletleri kullanabiliyor. Kadın bakış açısı “Şehrimizi, kadın bakış açısıyla güzelleştiriyoruz” diyen Akgöz, şehirlerin dizaynında ve temiz kalmasında kadınların daha verimli olduğunu belirterek, “Kadınlar, güzelliğe önem verdiği için kent estetiğinde de ayrıntılı düşünüyor. O nedenle kadınlar, bu alanda daha verimli oluyor. Çiçek ve bitki ekiminde genellikle kadınlar çalışıyor. Erkeklerin yaptığı işleri kadın personel yapamaz diye bir şey yok. Ben traktör kullanıyorum. Çim motoru kullanıyorum. Sırt motoru bile kullanıyorum. Çevremizi de kadın bakış açısıyla güzelleştiriyoruz” dedi. "Mutlu oldum" Balıkesir Büyükşehir Belediyesi ve ATMA Derneği tarafından verilen ödülün kendisini çok mutlu ettiğini söyleyen Akgöz, “Ödül aldığımı duyduğumda çok şaşırdım. Bu ödüle layık görüldüğüm için çok mutlu oldum. Sadece çim biçmiyoruz. Çöpü de topluyoruz ve temizliğini de yapıyoruz” ifadelerini kullandı. "Yere değil çöpe atalım" Kentte başlatılan ATMA Hareketi’nin çok önemli bir adım olduğunu aktaran Akgöz, vatandaşların, ’zaten çöpçüler topluyor’ bakış açısıyla çoğu zaman çöplerini çöpe atmak yerine yere attığına şahit olduğunu, daha temiz bir çevre için bu konuda kent sakinlerinin daha duyarlı olması gerektiğini söyledi. Her gün çevreyi temizlediklerini ve temizlemeye devam edecekleri belirten Akgöz, “Çöp atma konusu çok önemli. Çöpçüler bu işi yapıyor diye insanlar çöplerini yere atıyor. Çikolata yedikten su içtikten sonra çöpler yere atılıyor. Özellikle sigara izmariti çok atılıyor. Daha duyarlı olmak lazım. Biz, her gün temizliyoruz. Temizlemeye de devam edeceğiz. Ama vatandaşlarımızdan isteğimiz çöplerini yere değil çöp konteynerlerine atmalarıdır” dedi. "Hem kendimle hem de kızımla gurur duyuyorum" İki çocuk annesi Akgöz, iş hayatındaki başarısının yanında kızının başarılarıyla da çok gurur duyduğunu söyledi. Kızı Gizem’in spor hayatının eşinin geçirdiği kaza sonrası başladığını ve 14 yaşında milli sporcu olduğunu aktaran Akgöz, “Kendisiyle çok gurur duyuyorum. Buralara gelinceye kadar çok badireler atlattık. Eşim ciddi bir kaza geçirmişti. Çocuklarımın psikolojisi bu durumdan bozulmasın, etkilenmesin diye onları spor hayatına yönlendirdim. Okudular, sporlarını yaptılar. Gizem, 14 yaşında milli sporcu oldu. Sonra kulüplere girmeye başladı. Türk tarihinde 14 metreyi geçen ikinci kadın unvanını aldı. O bana destek oluyor, ben de ona destek oluyorum. Gururunu yaşıyorum” şeklinde konuştu. “Kızım dünya çapında o ülkem için mücadele verirken ben şehrim için mücadele veriyorum” diyen Akgöz, kendi ayakları üzerinde duran bir kadın olarak imkânlar verildiğinde kadınların aşamayacağı engel olmadığını söyledi.
Sinop ’Karadeniz de küresel değişimlerden nasibini alıyor’ Sinop Üniversitesi Su Ürünleri Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Sabri Bilgin, “Deniz suyu sıcaklıklarının artması, ekosistemlerdeki dengeleri bozmakta ve birçok türün yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Karadeniz de bu küresel değişimlerden nasibini almaktadır" dedi. Sinop’ta, Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından ortaklaşa finanse edilen ve “Karadeniz’deki Deniz Koruma Alanları için Deniz Çayırlarının Haritalanması yoluyla İklim Değişikliğine Uyumun Güçlendirilmesi Projesi" toplantısı yapıldı. Sinop İl Özel İdaresi ve Sinop Üniversitesi organizesinde bir otelde düzenlenen toplantıda, deniz çayırlarının haritalanmasının önemi ve iklim değişikliğine uyum konuları ele alındı. Proje, deniz ekosistemlerinin korunması ve iklim değişikliğine karşı dirençli hale getirilmesi için önemli bir adım olarak değerlendiriliyor. Toplantıya, proje paydaşı kurum ve kuruluşların temsilcileri katılarak proje hakkında detaylı bilgiler paylaştı. Toplantıda ayrıca sinevizyon gösterimiyle projenin tüm detayları katılımcılara aktarıldı. Toplantıda konuşan Deniz Çayırlarını Koruma proje personeli Endüstri Mühendisi Ümit Aydın, “Hepimizin bildiği ve çoğumuzun göz ardı ettiği ancak insanlığın ve dünyanın gelecekte kabusu haline gelecek olan, küresel ısınma ve çevre kirliliği ile mücadele için maalesef yeterince duyarlı hareket edilmemektedir. Ülkelerin içinde bulunduğu ekonomik krizler, artan uluslararası gerginlikler gibi unsurlar, devletlerin kaynaklarını bu alanlara yöneltmesine neden olmaktadır. Oysa ciddi önlemler alınmazsa iklim değişikliği ve çevre kirliliği nedeniyle yakın gelecekte dünyayı şu an hayal dahi edemeyeceğiz tehlikeler beklediği aşikardır. Işık hızıyla gelişen teknoloji ve dünya nüfus artışı kaynakların hızla tükenmesine ve türlerin yok olmasına neden olmaktadır. Tek hücreli canlıdan piramidin tepesindeki insana kadar olan zincirin tüm halkaları varoluşun devamı için bütünlük arz etmektedir. Bu halkalardan birinin kopması canlı yaşamının tümünün tehlikeye girmesine neden olmaktadır. Şu an için önlem alınsa dahi küresel ısınmanın oluşturduğu etkilerinin yok olmasının en erken 100 yıl süreceği bilim adamları tarafından söylenmektedir. Oysa bizler bırakın ciddi önlemler almayı, bunu felaketi ciddiye almamayı yeğliyoruz. Bunun en büyük nedeni de bu işlerle uğraşmak için gerekli ekonomik ve insan kaynaklarının yetersiz oluşudur. Önceden plastik atıklardan bahsederken, şimdi mikro plastiklerin karada ve denizde hızla yayılmasından, yiyecek kaynaklarını kirlettiğinden, vücuda alındığında toksik etkiler göstereceğinden bahsetmekteyiz. Artık yediğimiz balığın maalesef besin kaynaklarından biri de mikro plastiklerdir. Bunun anlamı böyle giderse yediğimiz her balıkla plastik de yemiş ve kansere davetiye çıkarmış olacağız” diye konuştu. Proje tanıtım toplantısında konuşan Prof. Dr. Sabri Bilgin, “Deniz suyu sıcaklıklarının artması, ekosistemlerdeki dengeleri bozmakta ve birçok türün yaşam alanlarını tehdit etmektedir. Karadeniz de bu küresel değişimlerden nasibini almaktadır. Özellikle, su sıcaklıklarının değişimi, oksijen seviyelerindeki azalmalar ve denizel ekosistemlerin daha hassas hale gelmesi, balıkçılıktan biyolojik çeşitliliğe kadar geniş bir yelpazede tehditler oluşturmaktadır. Ancak bu tehditler, aynı zamanda çözüm üretmek için de bir fırsat oluşturmaktadır. Bizim bu proje ile yapmak istediğimiz şey, Karadeniz’in doğal zenginliklerini koruyarak, bu ekosistemin gelecekte de sağlıklı bir şekilde varlığını sürdürebilmesini sağlamaktır” şeklinde konuştu. Proje paydaşlarından Sinop İl Özel İdaresi Genel Sekreteri Yahya Çınkıl da kısa bir konuşma yaptı.
İstanbul Eylül ayında kartlı ödemeler 1,45 trilyon TL’ye ulaştı Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Eylül ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79 artarak 1.449,4 milyar TL oldu. Bankalararası Kart Merkezi (BKM), Eylül ayına ilişkin kartlı ödeme verilerini açıkladı. Buna göre, Eylül ayı itibarıyla Türkiye’de kredi kartı sayısı 127,2 milyon, banka kartı sayısı 192,8 milyon ve ön ödemeli kart sayısı 103,1 milyon adet oldu. 2023 yılının Eylül ayı ile kıyaslandığında kredi kartı adedinde yüzde 13’lük, banka kartı adedinde yüzde 5’lik, ön ödemeli kart adedinde ise yüzde 22’lik artış yaşandı. Toplam kart sayısı ise 423,1 milyon adede ulaşarak geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artış gösterdi. Kartlı ödeme tutarı gelişimi Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Eylül ayında yapılan toplam ödeme tutarı bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 79 artarak 1.449,4 milyar TL oldu. Kartlı ödemelerin 1.220,3 milyar TL’si kredi kartları ile yapılırken 200,3 milyar TL’sinde banka kartları, 28,8 milyar TL’sinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Kredi kartı ile yapılan ödemelerde önceki yılın aynı ayına göre büyüme oranı yüzde 86, banka kartı ile yapılan ödemelerde yüzde 48 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödemelerde ise bu oran yüzde 104 oldu. Kartlı ödeme işlem adedi gelişimi Kredi kartları, banka kartları ve ön ödemeli kartlar ile Eylül ayında yapılan toplam ödeme adedi bir önceki yılın aynı ayına göre yüzde 13 artarak 1,58 milyar adet oldu. Kartlı ödemelerin 913,2 milyon adedi kredi kartları ile yapılırken 550,3 milyon adedinde banka kartları, 117,2 milyon adedinde ise ön ödemeli kartlar kullanıldı. Kredi kartları ile yapılan ödeme adetlerinde büyüme oranı geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16, banka kartları ile yapılan ödeme adetlerinde yüzde 4 olurken ön ödemeli kartlar ile yapılan ödeme adetlerinde ise bu oran yüzde 35 oldu. İnternetten kartlı ödeme tutarı gelişimi İnternetten kartlı ödemeler, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 88 artarak 428,5 milyar TL’ye yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 29 oldu. İnternetten kartlı ödeme adedi gelişimi İnternetten kartlı ödeme adedi, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 11 artarak 225,1 milyon adede yükseldi. İnternetten yapılan kartlı ödemelerin toplam içindeki payı ise yüzde 15. Temassız ödeme tutarı gelişimi Kartlarla yapılan temassız ödeme adedi geçen yılın aynı ayına göre yüzde 21 artarak 1.048,4 milyon adet oldu. Temassız ödeme tutarı ise geçen yılın aynı ayına göre yüzde 93 artarak 458,8 milyar TL oldu. Eylül ayında mağaza içi yapılan her 5 kartlı ödemeden yaklaşık 4’ü temassız gerçekleşti.