SAĞLIK - 01 Ekim 2024 Salı 10:43

Genel Cerrahi Uzmanı, meme kanseri konusunda uyardı

A
A
A
Genel Cerrahi Uzmanı, meme kanseri konusunda uyardı

Sık görülen bir hastalık olduğu ve dünya kanser görülme oranlarında başı çektiği bilinen meme kanseriyle ilgili bilgi aktaran Genel Cerrahi Uzmanı Doç Dr. Hayrettin Dizen, sağlıklı beslenme, egzersiz ve emzirme gibi sağlıklı alışkanlıklar edinmenin bu hastalığın görülme oranını düşürdüğüne dikkat çekti.


Her 8 kadından birinin meme kanserine yakalanacağının öngörüldüğü araştırma sonuçlarına dikkat çeken Acıbadem Eskişehir Hastanesi Genel Cerrahi Uzmanı Doç. Dr. Hayrettin Dizen, ülkemizde son 25 yılda meme kanseri vakalarının 2.5 kat arttığını belirterek, “Gelişmiş ülkelerde meme kanserinden ölüm oranları azalırken, düşük ve orta gelirli ülkelerde hem meme kanseri vakaları hem de ölüm oranları artmaktadır” dedi.



"Toplumsal farkındalık çok önemli"


Nüfusun yaşlanması ver artmasının meme kanserinin artış nedenlerinden olduğunu belirten Doç. Dr. Dizen, “Artışın nedenlerinden bir diğeri farkındalık çalışmalarının yapılmasıdır. Pek çok ilgili kurum, kuruluş ve sivil toplum kuruluşları meme kanseri hakkında bilgi vererek, önemli uyarılarda bulunuyor. Dolayısıyla medya üzerinden bu bilgiler topluma ulaşıyor. Ayrıca meme taraması yaptırma imkanlarını artıyor. Mamografi çektirilmesi, erken teşhis olanağını da artıyor. Ancak yine de toplum sağlığına yönelik bu çalışmaların oranını artırmamız gerekiyor” diye konuştu.



"Yaşam alışkanlıklarınıza dikkat edin"


Meme kanseri riskini düşürmenin mümkün olduğunu söyleyen Doç. Dr. Dizen, şöyle devam etti:


“Günümüzde doğal yaşamdan giderek uzaklaşma sonucu yaşam alışkanlıklarımız da değişiyor. Artık yeterince hareket etmiyoruz. Daha fazla yemek yiyerek şişmanlıyoruz. Doğum yaşlarımızı 35 yaş sonrasına öteliyoruz. Bebeklerin emzirilme süresi düşüyor. Doğum kontrol amaçlı uzun yıllar hap kullanılıyor. Bunların yanı sıra erken yaşta regl görmek, menopoza geç girmek, menopoz tedavileri gibi nedenler, meme kanseri görülme oranını artıyor."



“Her 8 kadından biri risk altında”


Türkiye’de meme kanseri sıklığı artmasına rağmen, hastaların büyük bir kısmında tanının ancak metastaz olmuş durumdayken konulduğuna dikkat çeken Doç. Dr. Dizen, gelişmiş ülkelerde tarama sistemlerinin ve toplumun tarama sistemlerine uyumunun daha iyi olması nedeniyle meme kanserine erken evrede tanı konulduğunu vurguladı. Dünya Sağlık Örgütü istatistiklerine göre her 8 kadından birinin meme kanserine yakalandığını işaret eden Doç. Dr. Dizen, “Dünya çapında meme kanseri artış gösterirken, gelişmiş ülkelerde meme kanserinden ölüm oranları azalıyor düşük ve orta gelirli ülkelerde hem meme kanseri vakaları hem de ölüm oranları artmaya devam ediyor” ifadelerini kullandı.



“Meme kanseri en iyi tedavi edilebilen bir kanser türü”


Kadınların en sık görülen ve erken tanı ile en iyi tedavi edilebilen bu kanser türünden korunabileceğinin altını çizen Doç. Dr. Dizen, “Bunu 3 şekilde başarabiliriz. Meme kanseri risk faktörlerini azaltarak, memeleri ameliyatla boşaltarak (profilaktik mastektomi) ve koruyucu ilaçlar kullanarak. Çalışmalara göre obeziteden kaçınma, düzenli egzersiz, dengeli beslenme, 30 yaşından önce doğum yapmak, emzirme süresinin en az 1 yıl olması, alkol kullanmama ve uzun süre hormon replasman tedavisi uygulamamak gibi etkenler meme kanseri riskini azaltmaktadır. Ailesinde BRCA ½ patojen gen taşıyıcılığı bulunan kadınlarda, kanser görülme oranı yüksektir. Bu durumda bilateral porfilaktik mastektomi dediğimiz ameliyatla meme içi dokusu boşaltılır ve protez konulur. Toplumda risk düşürücü ameliyat olarak da bilinen bu ameliyat, meme kanseri görülme riskini yüzde 95’e kadar düşürür” kaydetti.



“Mamografideki radyasyon 1 paket sigaradan 40 kat daha az”


Meme kanseri tarama programının önemine değinen Doç. Dr. Dizen kadınlarda klinik bulgu ortaya çıkmadan hastalığı erken dönemde yani küçük boyutta ve lenf nodu negatif iken tespit ederek meme koruyucu cerrahinin artmasıyla vaka sayısının ve ölüm oranının azaltılabileceğini ifade etti. Meme kanserinin taranmasında en etkin görüntüleme yöntemi olan mamografinin yakınması olmayan kadınlarda meme kanserinin erkenden teşhis edebilmek için yapıldığını ve bu işlem sırasında alınan radyasyon dozunun günde 1 paket sigaradan 40 kat daha düşük olduğunu vurguladı. Tedavi başarısındaki artışın iki büyük nedenini “Tedavi yöntemlerinin etkinliğinin artması ve hastalığa erken evrelerde tanı konulması” olarak açıklayan Doç. Dr. Dizen multidisipliner yaklaşım ile tedavilere bağlı başarının arttığını, tanı konulan hasta sayısının ve ölüm oranlarının ise azaldığını belirtti.



“Erken teşhis ve tedavi başarı oranı artıyor”


Tedavi öncesi klinik olarak evrelendirme yapıldıktan sonra hastalığın evresine göre cerrahi tedavi, neo-adjuvan kemoterapi veya hormonal tedavi kararı verildiğini belirten Doç. Dr. Dizen, sözlerinin devamında şunları söyledi:


"Erken evredeki (Evre I ve IIA) hastaya tümör/meme oranı uygun ise, meme koruyucu cerrahi ve sentinel lenf nodülü biyopsisi ile tedaviye başlanabilir. Lokal ileri meme kanserinde (Evre IIB veya III) tedaviye sistemik tedavi ile başlanırsa kemoterapiye tümör cevabının ölçülmesi, muhtemel dolaşan tümör hücrelerinin yok edilmesi, tümörün evresini küçülterek meme koruyucu cerrahiye ve aksillanın korunmasına fırsat tanınması mümkün olabilir."


Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Sinop Sinop Boyabat’ta 8 milyon TL’lik enerji bakım çalışması YEDAŞ, Sinop’un Boyabat ilçesinde 8 milyon TL’lik bakım onarım çalışması başlattı. YEDAŞ, Sinop’un Boyabat ilçesinde başlattığı geniş çaplı bakım onarım çalışmaları ile elektrik direklerini yenileyerek enerji alt yapısını güçlendirmeyi hedefliyor. Bu kapsamda, bölgede, kaliteli ve sürdürülebilir enerji dağıtımı sağlanması amacıyla 120 adet alçak gerilim ağaç direk ve 85 adet yüksek gerilim ağaç direk, demir direklerle değiştirildi. Toplamda 10 bin kilometrelik alanda yapılan bu çalışma, 890 kullanıcının enerji ihtiyacını doğrudan etkiledi. Elektrik hatlarının yenilenmesi ile bölgedeki enerji dağıtımının daha verimli ve daha sürdürülebilir hale gelmesi sağlandı. Yapılan bakım onarım çalışması ile yoğun hava şartlarının meydana getirebileceği sorunlar da ön görülerek bölgede yaşayan insanların rahat bir kış geçirmesi için önlem alınmış oldu. 205 adet enerji nakil direğini kapsayan projede, bugüne kadar 1 milyon 760 bin TL harcanırken Boyabat’ta yapılan diğer geniş çaplı bakım onarım çalışmaları ile 2024 yılı içinde toplamda 8 milyon harcanmış oldu. 2024 yılı sonuna kadar ise yapılan yatırımların 13 milyon TL’yi bulması beklenirken bu yatırımlar sayesinde bölgedeki enerji altyapısının uzun yıllar boyunca sorunsuz hizmet vermesi hedefleniyor. Koray Keseroğlu: "Elektrik direklerini yenileyerek kesintisiz enerji sağlıyoruz" YEDAŞ Sinop Bölge Müdürü Koray Keseroğlu, projeyle ilgili yaptığı açıklamada şunları söyledi: “YEDAŞ olarak enerji sürekliliğini sağlamak amacıyla Boyabat bölgesinde kapsamlı bir direk yenileme çalışması yürütüyoruz. Eskiyen ağaç direkleri demir direklerle değiştirerek muhtemel enerji kesintilerinin de önüne geçiyoruz. Bu çalışmalar sayesinde, kullanıcılarımıza kesintisiz ve kaliteli enerji sağlamayı hedefliyoruz." Keseroğlu ayrıca, "Bu çalışma, bölgemizde enerji hatlarının daha dayanıklı olmasını sağlayarak, özellikle yoğun kış şartlarında yaşanabilecek sorunları minimuma indirecektir. Yaptığımız yatırımlar, sadece bugünü değil, aynı zamanda geleceği de güvence altına almayı amaçlıyor. Yıl sonuna kadar devam edecek olan bu çalışmalarla Boyabat’ta enerji hatlarının modernizasyonunu tamamlayacağız ve böylece bölgedeki hizmetimizi daha verimli hale getireceğiz” diye ekledi. YEDAŞ, Boyabat’taki direk yenileme çalışmalarıyla enerji dağıtımının kalitesini artırarak, bölge halkına kesintisiz ve güvenilir enerji sağlama misyonunu sürdürüyor.
Aydın Cevizin tarladan sofraya zorlu yolculuğu başladı Türkiye’nin en verimli arazilerine sahip Aydın’da incir hasadını tamamlayan çiftçiler ceviz hasadına başladı. Özellikle Büyük Menderes Nehri’nin kuzey kesimindeki dağlarda yoğun bir şekilde ceviz üretiminin yapıldığı yaylalarda tamamen geleneksel yöntemlerle hasat edilen cevizler ağaçlardan sırıkla çırpıldıktan sonra bahçeden yük hayvanları ile depolara taşınıyor. Aydın’ın Köşk, Nazilli, Sultanhisar, başta olmak üzere rakımı yüksek ve suyu bol olan yerlerde yetişen cevizler toplanmaya başladı. Ova kesiminde yetişen cevizler artık iş makineleri ile hasat edilirken yamaç arazilere sahip dağlardaki arazilerde ise ceviz hasadı halen geleneksel yöntemlerle devam ediyor. Köşk ilçesine bağlı Başçayır Köyü’nde ceviz üreticileri sabah saatlerinde ceviz bahçelerine gidip mesaiye başlıyor. Adeta zamanla yarışan çiftçiler iş bölümü yaparak ceviz hasadı yapıyor. Erkekler ağaçlardaki cevizleri sırık adını verdikleri ağaçtan yapılma uzun sopalarla düşürürken, kadınlar ise düşen cevizleri ayıklayıp çuvallıyor. Gençler ise bir çoğu engebeli olduğu için taşıt ulaşımının olmadığı ceviz bahçelerinden hasat edilen cevizleri yük hayvanları ile depolara taşıyor. Bu yıl mevsimin aşırı sıcak gitmesinden dolayı hasat sezonun yaklaşık 10 gün erken başladığını belirten bölgedeki çiftçilerden Süleyman Çapar, “Tarım işi özellikle sarp arazilerde zor bir uğraş. Geleneksel yöntemlerle hasat yapıyoruz. Bu yıl kalite ve rekolte iyi ancak fiyatlar çok düşük” diye konuştu. Arazinin sarp ve araç ulaşımın uygun olmamasından dolayı taşıma işlemlerini yük hayvanları ile yaptıklarını belirten Davut Çapar ise, “Ceviz hasadı başladı. Ancak doğal şartlar nedeniyle taşıma işlemlerini halen yük hayvanları ile yapıyoruz” diyerek dağlarda tarım işinin zorluğundan söz etti.
Bartın Bartın’da yağış nedeniyle üst düzey güvenlik tedbirleri Meteorolojinin sarı kodla sel, taşkın, su basması ve fırtına nedeniyle uyardığı Bartın’da sel, alınan güvenlik tedbirleri arttırıldı. Alanı gezen Vali Arslan, tehlikenin geçmediğini belirterek, vatandaşları ve kurumları uyardı. Meteoroolji’nin Bartın’ın merkezi, Amasra, Ulus, Kurucaşile ilçelerine metrekareye 100 kilogramın üzerinde yağış, saatte hızı 100 kilometreye ulaşan rüzgar beklendiği yönünde uyarısı üzerine bölgede güvenlik tedbirleri üst düzeye çıkarıldı. İl özel idaresi, belediyeler, AFAD, güvenlik güçleri, elektrik, doğalgaz gibi tüm ekipler, yaşanacak olaylara karşı alarma geçildi. Çevre illerden Bölgeye 15 AFAD görevlisi takviye gönderilirken, tüm kurumların ekip, ekipman ve iş makineleri de sahaya çekildi. Belediye ekipleri tarafından logar, kanal, kanalizasyonlar, tıkanma ve su basmalarına karşı temizlenerek, yol ve kanal çevrelerinde kum çuvalları ile setler oluşturuldu. AFAD, sahil güvenlik ve itfaiye ekipleri ise, güvenlik güçleri ile birlikte koordineli bir şekilde hareket ederek, araçlarda olumsuz durumlara karşı hazır bekliyor. Bartın Valisi Nurtaç Arslan, Amasra Belediye Başkanı Recai Çakır, Amasra Kaymakamı Kadir Perçi de liman ve ırmak bölgelerinde gezerek, alınan tedbirleri yerinde inceledi. Vali Nurtaç Arslan gazetecilere yaptığı açıklamada, tüm kurum ve ekiplerle birlikte gereken tedbirleri aldıklarını ve sahada alarm durumunda olduklarını belirtti. Çevre illerden 15 AFAD görevlisinin bölgeye takviye geldiğini hatırlatan Vali Arslan, tehlikenin geçmediğini belirterek, tüm vatandaşları ve kurum çalışanlarını uyardı. Öte yandan, Bartın Irmağı’nın taşma ihtimalinin bulunduğu ve henüz cam darabanın yapılamadığı bölgelerde de kum çuvalları ile set oluşturuldu.