- 21 Aralık 2022 Çarşamba 13:20

ESOGÜ’de Milli Teknoloji Hamlesi’nin Eskişehir Paneli düzenlendi

A
A
A
ESOGÜ’de Milli Teknoloji Hamlesi’nin Eskişehir Paneli düzenlendi

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yürütülen “Milli Teknoloji Hamlesi: Türkiye’nin Teknolojik Başarısını Anlamak” projesi çerçevesinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde (ESOGÜ) “Milli Teknoloji Hamlesi Eskişehir Paneli” gerçekleştirildi.

Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı tarafından desteklenen ve Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından yürütülen “Milli Teknoloji Hamlesi: Türkiye’nin Teknolojik Başarısını Anlamak” projesi çerçevesinde Eskişehir Osmangazi Üniversitesi’nde (ESOGÜ) “Milli Teknoloji Hamlesi Eskişehir Paneli” gerçekleştirildi.


Türkiye’nin milli teknoloji alanında attığı adımların konuşulduğu İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi (İİBF) Prof. Dr. Fazıl Tekin Konferans Salonu’ndaki panele Üniversite Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Ramazan Erdağ, SETA Vakfı Siyaset Araştırmaları Direktörü Doç. Dr. Nebi Miş, Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi öğretim üyesi ve SETA Dış Politika Direktörü Prof. Dr. Murat Yeşiltaş, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı İlknur İnam ile ESOGÜ İİİBF Dr. Öğretim Üyesi Emre Saygın, akademik ve idari personel ile öğrenciler katıldı.



"Ülkemizin pek çok kritik teknolojide yerlilik oranını yükseltmekte olması memnuniyet vericidir”


Panelin açış konuşmasını yapan Rektör Yardımcısı Erdağ, teknolojinin çok hızlı yenilendiği günümüzde ancak yüksek teknolojiyi yerli olarak geliştirebilen ve yenilik ortaya koyabilen ülkelerin rekabet gücüne sahip olabileceğini vurgulayarak “Yerli ve milli teknoloji hamlesini gerçekleştirmek, ülkemizin dünya ticaretinde söz sahibi olabilmesi ve gelişmiş ekonomiler arasına katılabilmesi için bir zorunluluktur. Bu anlayıştan hareketle bugün gelinen noktada ülkemizin pek çok kritik teknolojide yerlilik oranını yükseltmekte olması memnuniyet vericidir” diye konuştu. Eskişehir Osmangazi Üniversitesinin ülkemizin yerli ve milli teknoloji hamlesine tüm gayretiyle destek verdiğini belirterek ESOGÜ’nün her geçen gün artırdığı uygulama ve araştırma merkezleriyle; akıllı fabrika, robotik, tarım, akıllı şehirler, bilgi güvenliği, 5G gibi alanlarda faaliyetler yürütüp uluslararası arenada boy göstermeye başlamasıyla, yazılım ekosistemi ihtiyacını karşılamak amacıyla “TEKNOGÜ Teknoloji Geliştirme Bölgesi” kurup Eskişehir ve çevresinde ihtiyaç duyulan girişimcilik ekosistemine yeni bir halka ekleyecek olmasıyla Cumhuriyet’imizin ikinci yüzyılına yakışacak girişimlerde bulunmaya devam edeceğini söyledi.


Moderatörlüğü Doç. Dr. Nebi Miş tarafından yürütülen panelde konuşan Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Milli Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı İlknur İnam, Genel Müdürlük çatısı altında yürütülen projelerden bahsederek teknoloji girişimciliğinin önemini vurguladı. Türkiye genelindeki yüze yakın Teknopark ekosisteminde binlerce şirket ile on binlerce çalışanın yeni fikirler geliştirdiğini, ulusal laboratuvarlarda katma değeri yüksek çalışmaların yapıldığını, Teknofest fuarlarıyla başarıların desteklendiğini anlatan İnam, bunlara benzer yüzlerce projeyle gençlere yol göstericilik yaptıklarını belirterek gençleri milli teknoloji hamlesinin gönüllüleri olmaya davet etti.


İnam’ın ardından konuşan Prof. Dr. Yeşiltaş, savunma sanayinin Milli Teknoloji Hamlesine olan katkılarını anlatarak son dönemde gerçekleştirilen Bayraktar-Kızılelma, Anka-TUSAŞ ve TRG230-Roketsan projelerinden bahsetti. Bu projelerin Türkiye’nin teknolojik ana DNA kurgusunu oluşturduğunu, askeri doktirinini ortaya koyduğunu, küresel pazarda rekabet etme kabiliyeti ve gücünü artırdığını söyledi. TSK’nın caydırıcılığını artırmak zorunda olduğunu belirtirken iklim değişikliği gibi konvensiyonel olmayan risk faktörlerini de hatırlatan Yeşiltaş, insan kaynağına duyulan ihtiyacı; artık askeri buluşların değil, sivil buluşların öncü olmaya başladığını belirterek dile getirdi. “Sadece küresel savunma pazarında değil aynı zamanda teknoloji pazarında da Türkiye’nin bir oyuncuya dönüşmesi için Milli Teknoloji Hamlesi felsefesi üzerinden oluşan mimarinin daha da öteye taşınması gerekiyor” diye konuştu.


ESOGÜ İİBF Dr. Öğretim Üyesi Emre Saygın’ın, Milli Teknoloji Hamlesi’nin ekonomik boyutuna ilişkin bilgilendirmesiyle devam eden panel, soru-cevap bölümünün ardından katılımcılara plaket takdimiyle sona erdi.

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Siirt Uzmanından çocuklarda göz sağlığı uyarısı Siirt Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göz Hastalıkları Uzmanı Op. Dr. Burak Akkoyun, çocuklarda göz sağlığının erken dönemde önemsenmesi gerektiğini belirtti. Bebeklik döneminden itibaren her yaşta göz muayenesi yapılabileceğini belirten Op. Dr. Akkoyun, özellikle doğumdan sonraki ilk 6 ayda tüm çocukların göz doktoru tarafından muayene edilmesi gerektiğini ifade etti. Op. Dr. Akkoyun, bu sayede şaşılık, kırma kusurları, doğumsal katarakt ve retina gibi ciddi göz hastalıklarının erken dönemde tespit edilebileceğini söyledi. Ayrıca, erken doğan ve düşük doğum ağırlıklı bebeklerde, yoğun bakımda oksijen desteği almış bebeklerde retina hastalığı riskinin bulunduğunu belirten Op. Dr. Akkoyun, prematüre bebeklerin ilk haftalardan itibaren göz muayenesine tabi tutulması gerektiğini vurguladı. Op. Dr. Burak Akkoyun, ’’Şaşılık, gözlerin paralelliğini kaybetmesi durumudur. Çocuklarda sıklıkla görülen göz bozuklukları arasında yer alan şaşılık, genellikle genetik yatkınlık, hamilelik süreci, doğumdaki sorunlar ve geçirilen hastalıklar gibi faktörlerden kaynaklanabiliyor. Çocuklarda şaşılık görülme sıklığı yüzde 2-4 arasında değişiyor. Yalancı şaşılık gibi yanlış tespitler de yaygın ancak çocuğun gelişimiyle birlikte bu durum düzelebilir. Çocuklarda göz tembelliği özellikle 3-3.5 yaş civarında saptanıyor. Gözler arasındaki numara farkı artarsa göz tembelliği riski de artar. Gözlük tedavisi ve sağlıklı gözün kapatılmasıyla göz tembelliği tedavi edilebilir. Kapama tedavisi 3-8 yaş arasında daha etkilidir. 9-10 yaşından sonra görme iyileşmesi çok düşüktür. Şaşılık, çoğunluğunun göz tembelliği olan hastalarda oluşuyor. Çocukların göz sağlığını korumak için düzenli göz muayenelerinin yapılması gerekmektedir. Aileler çocuklarını 2 yaşına kadar elektronik cihazlardan uzak tutmalı, 7 yaşına kadar günlük ekran süresinin 1 saati geçmemesi gerekir. Çocuğun gözünde kayma tespiti durumunda, fotoğraf çekip doktoruna sunmakta fayda var’’ dedi. Damlalı muayene gerekliliği hakkında bilgi veren Op. Dr. Akkoyun, damlalı muayene öncesinde çocuğun sağlığının yerinde olduğundan emin olunması gerektiğini de sözlerine ekledi.