GÜNDEM - 02 Nisan 2024 Salı 10:45

73 yaşındaki baba ayağındaki platine rağmen kızını metrelerce sırtında taşıyor

A
A
A

Eskişehir’de yüzde 90 zihinsel engelli 36 yaşındaki kızını ayağındaki platine rağmen her gün sırtına alıp metrelerce merdiven çıkıp inen 73 yaşındaki Nurettin Toprak çözüm beklerken, “Sokağa çıkacağımız zaman evin konumu bir tepenin üstü. Mecburen zorlanıyoruz. Bir ara ben düştüm. Çocuğumun kafasında yara izleri de var, benim de kaburgam kırıldı” dedi.

Eskişehir’in Orhangazi Mahallesi’nde yaşayan 73 yaşındaki Nurettin Toprak, 75 yaşındaki eşiyle birlikte, 36 yaşındaki yüzde 90 zihinsel engelli kızına adeta bir bebek gibi bakıp üzerine titriyor. Kızını çok seven Toprak, onu hafta içi her gün sırtına alarak oldukça dik merdivenlerden indirerek servise kadar taşıyor. Yoldan yaklaşık 5 metre yukarıda olan evinden her sabaha aşağıya, akşamları ise tekrar yukarı kızını sırtında taşıyan fedakâr babanın ayağındaki platine rağmen gösterdiği çaba takdir topluyor. Baba Toprak, yetkililerden merdivenlere çözüm bulmasını talep etti.

73 yaşındaki baba ayağındaki platine rağmen kızını metrelerce sırtında taşıyor

“Benden bir şey isteseydi de dünyada hiçbir şeyim olmasaydı”

Kızının durumundan bahseden Nurettin Toprak “Hacer Toprak, yüzde 90 zihinsel engelli benim kızım. Kızım 36 yaşında, 36 yıldır bakıyoruz ona. Kendisi konuşamıyor, keşke benden bir şey isteseydi de dünyada hiçbir şeyim olmasaydı. Altını bağlıyoruz. Annesi zaten kanser, öyle bir durumu var. Onun da her iki dizini ameliyat ettik, platin var. Geçip gidiyoruz. Ben her akşam kızımın ayak parmaklarını temizliyorum. Kızım bize Allah’ın verdiği bir yadigârdır. Bakın hanım da burada çoraplarını çıkardığım zaman ayak parmaklarını öperim her akşam. Kızımda bir gelişme yok ben diyorum ki, ‘Ya Rabbi, benim dünyada hiçbir şeyim olmasaydı ve kızım benden tek bir şey isteseydi. Napayım? Çaremiz bu işte” dedi.

73 yaşındaki baba ayağındaki platine rağmen kızını metrelerce sırtında taşıyor

“Ayağımda da platin var”

Ayağındaki platine rağmen kızını merdivenlerden sırtında indirip çıkardığını belirten 73 yaşındaki baba şöyle devam etti;

“Sırtıma alıp indiriyorum. Biraz önce merdivenlerde de gördünüz. Kızım, aktif olarak okuluna gidiyor. Yoksa gündüz akşam bizi bırakmıyor. Okula götürüp getiriyoruz, araba da aşağı da duruyor, mecbur indiriyoruz. Arabası alıp getirip götürüyor. Böyle geçinip gidiyoruz. Benim ayağımda da platin var, ameliyat oldum. Hanımın da her iki dizinde platin var. Eskişehir Şehir Hastanesi’nde 2 sene ameliyat oldu o da. Benim yaşım 73, hanım 75 yaşında. Gidip geliyoruz, başka çaremiz yok. Artık belediyenin bize yapacağı bir babalık yani başka bir şey değil.”

73 yaşındaki baba ayağındaki platine rağmen kızını metrelerce sırtında taşıyor

“Biz tekerlekli araba ile inip çıkarız”

Evinin girişindeki betonun kaldırılması yönünde çözüm isteyen baba Toprak, “Bir okuldan geliyor, bir okuldan gidiyor. Diyelim ki biz sokağa çıkacağız evin konumu bir tepenin üstü. Mecburen zorlanıyoruz. Bir ara ben düştüm. Çocuğumun kafasında yara izleri de var, benim de kaburgam kırıldı. Bizim isteğimiz girişteki betonun birini kaldırmaları. Onu kaldırsalar gerisini biz kendi gücümüzle yaparız yeter ki kaldırsınlar. Biz tekerlekli araba ile inip çıkarız. Şu anki merdivenden ne araba çıkıyor ne de başka bir şey. Bir çaremiz yok” ifadelerini kullandı. 

Bahadır Turgut - Suat Kaçar

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
Samsun Sağlam: “Tarla fareleri ile mücadele oldukça önemli” Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, tarla faresinin tarım alanlarındaki zararına dikkat çekerek, “İklim uygun olduğu sürece, kimyasal mücadele her zaman yapılabilir. Ancak en uygun zaman kıştan çıktıkları şubat, mart, nisan ayları ile kışa girişte sonbaharın ekim, kasım ve aralık aylarıdır” dedi. Tarım alanlarında, kültür bitkileri ile çayır-mera bitkilerinin yeşil aksam, tohum ve meyvelerini, ayrıca yiyecek bulamadığı durumlarda, meyvelik ve ormanlarda fidanların gövdelerini yemek, kemirmek, kesmek ve kirletmek suretiyle zarar yapan tarla fareleri ile mücadele oldukça önemli. Beslendikleri alandaki besin tükendiğinde başka alanlara da geçerek zararlarına devam eden tarla fareleri sıcak havalarda yeşil, serin havalarda ise kuru yemi fazla tüketebiliyor. Ergin bir tarla faresinin günde ortalama 15-17 gram yeşil, 10-13 gram kuru yem yediği, zarar derecelerinin ise popülasyon yoğunluğuna bağlı olarak yüzde 100’e kadar ulaşabildiği belirtildi. "İklim uygun olduğu sürece kimyasal mücadele yapılabilir" Samsun İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, tarla fareleri ile mücadelenin önemine değinerek, “Tarla fareleri, deniz seviyesinden 2 bin 500 metre yüksekliğe kadar bitki olan hemen her yere yayılmışlardır. İçinde bulunduğumuz aralık ayı, tarla faresi ile kimyasal mücadelede uygun zaman aralıklarından biridir. İklim uygun olduğu sürece, kimyasal mücadele her zaman yapılabilir. Ancak en uygun zaman kıştan çıktıkları şubat, mart, nisan ayları ile kışa girişte sonbaharın ekim, kasım ve aralık aylarıdır” diye konuştu. Kimyasal mücadelenin püf noktaları Ortalama ömürleri 3-4 yıl olan tarla farelerinin beslendiği alanda 3 farklı delik açtığını ve kimyasal mücadelede bu farelerin beslenme deliklerinin belirlenmesinin önemli olduğuna değinen Sağlam, “Tarla fareleri, 10-70 santimetre derinlikteki toprak altı galerilerinde yaşarlar. Gece ve gündüz aktif olmakla birlikte özellikle geceleri faaldirler. Yılda 4-6 doğum yaparlar ve her doğumda ortalama 5-6 yavru verirler. Doğan yavrulardan ortalama yüzde 40 kadarı çeşitli nedenlerle ölür. Yavrular doğumdan 15-20 gün sonra beslenmeye başlarlar. Ortalama ömürleri 3-4 yıldır. Tarla fareleri beslendiği alanda 3 çeşit delik açar. Bunlar beslenme deliği, hafriyat (toprak çıkarma) deliği ve dışkılama deliğidir. Bunlara karşı yapılan kimyasal mücadelede bu deliklerin tanınması önemlidir. Çünkü beslenme delikleri dışındaki deliklere bırakılan zehirli yemi yemezler. Hafriyat deliklerinde toprak birikintileri, dışkılama deliğinde fare dışkıları, beslenme deliğinde ise yiyecek kalıntıları vardır” şeklinde konuştu. “Doğal dengenin bozulmadığı alanlarda, tarla fareleri büyük ölçüde baskı altında” “Tarla farelerinin başlıca doğal düşmanları kedi, köpek, tilki, gelincik, sansar, baykuş, leylek, kerkenez kuşu, atmaca, doğan, şahin, kartal ve yılan olduğundan doğal dengenin bozulmadığı alanlarda, bu doğal düşmanlar tarla farelerini büyük ölçüde baskı altında tutmaktadırlar” diyen İl Tarım ve Orman Müdürü İbrahim Sağlam, şu bilgileri paylaştı: “Derin toprak işlemesi, münavebe, tarla temizliği, gibi önlemlerle tarla farelerinin zararları bir dereceye kadar azaltılabilir. Sistemleri su ile doldurmak ve kapan kullanmak suretiyle fareler öldürülebilir. Tarla fareleriyle bulaşık alanlarda 25 metrekarede 5 işlek delik sayıldığında mücadeleye başlanmalıdır. İlaçlama öncesinde buradaki tüm delikler kapatılıp, 3 gün sonra açılan deliklere, zehirli yemler her deliğe 5 adet olacak şekilde, el değmeden delik içlerine bırakılarak bu delikler kapatılmalıdır. Zehirli yemlerin tarla farelerinin beslenme deliklerinin içine bırakılmasına özen gösterilmelidir. Uygulamanın tamamlanmasından sonra, ilaçlanan alan mutlaka kontrol edilerek, fare ölüleri toplanıp yakılmalı veya derince bir çukura gömülmelidir. Tarla faresi mücadelesinde toplu ve tarama mücadele esas olduğundan, zararlının bulunduğu alandaki bütün tarlalar ve tarla kenarları ile çevredeki sulama kanallarında bulunan işlek delikler ilaçlanmalıdır.”
Sakarya Feci kazada hayatını kaybeden 10 yaşındaki Safiye’den geriye fotoğrafı kaldı Sakarya’nın Adapazarı ilçesinde yaya geçidinden geçtiği esnada bir otomobilin çarpması sonucu hayatını kaybeden 10 yaşındaki kız, son yolculuğuna uğurlandı. Adapazarı-Karasu yolunda meydana gelen kazada, okula gitmek için yaya geçidinden geçen Safiye Seher Bozkurt’a (10) K.Ş. idaresindeki 34 EYL 272 plakalı otomobil çarptı. Bu esnada otomobilin arkasında bulunan iki araç da kazaya karıştı. İhbar üzerine bölgeye sağlık ve polis ekipleri sevk edildi. Kazada ağır yaralanan kız çocuğu, yapılan ilk müdahalenin ardından sevk edildiği hastanede tüm müdahalelere rağmen kurtarılamadı. Otomobil sürücüsü K.Ş. gözaltına alındı. Feci kaza kamerada Öte yandan, 10 yaşındaki kızı hayattan koparan kaza güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı. Görüntülerde yolun karşısına geçmek için yaya geçidine yönelen Safiye Seher Bozkurt’a otomobilin çarptığı ve küçük kızın metrelerce savrulduğu anlar yer aldı. Arkadan gelen diğer araçların da kazaya karıştığı görüldü. Son yolculuğuna uğurlandı Kazada hayatını kaybeden Safiye Seher Bozkurt’un cenazesi, hastane işlemleri sonrası ailesine teslim edildi. Bozkurt’un cenazesi, Adapazarı Güneşler Merkez Camii’nde kılınan cenaze namazının ardından Güneşler Merkez Kabristanlığı’nda defnedildi. 10 yaşındaki Safiye’den geriye ise fotoğrafı kaldı.