ASAYİŞ - 18 Ekim 2024 Cuma 22:10

3 milyon TL değerindeki altın ve dövizle yakalanan 3 dolandırıcı tutuklandı

A
A
A
3 milyon TL değerindeki altın ve dövizle yakalanan 3 dolandırıcı tutuklandı

Eskişehir’de kendilerini polis ve savcı olarak tanıtarak parmak izi incelemesi bahanesiyle 2 evden aldıkları 3 milyon TL değerindeki altın ve döviz ile Gaziantep’te yakalanan 3 şüpheli tutuklandı.


Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği ekipleri tarafından, kendisini polis ve savcı olarak tanıtma suretiyle dolandırıcılık yapan şahısların yakalanması amacıyla çalışma başlatıldı. Telefonda kendilerini polis ve savcı olarak tanıttıktan sonra Eskişehir’de bulunan 2 evden parmak izi incelemesi bahanesiyle altın ve döviz aldığı belirlenen şüphelilerin kullandığı aracı tespit eden ekipler, Plaka Tanıma Sistemleri (PTS) ile inceleme başlattı. Gaziantep’e gittiği belirlenen şüpheliler, Nurdağı ilçesi girişinde kolluk kuvvetleri tarafından yol kontrol noktasında yakalanarak gözaltına alındı. Cumhuriyet Savcılığı’ndan alınan izinlerin ardından araçta yapılan aramada, salça kovasının içine poşetlenerek saklanmış vaziyette çok miktarda altın ve döviz ele geçirildi. Mağdurlardan elde edildiği belirlenen altınların ve dövizlerin güncel değerinin yaklaşık 3 milyon 91 bin TL olduğu belirlendi.


Gaziantep’te yakalanarak gözaltına alınan Zekeriya T. (27), Gündeş T. (23) ve İ.A. (17), Eskişehir Emniyet Müdürlüğü personeli tarafından teslim alınarak Eskişehir’e getirildi. Eskişehir Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı Asayiş Şube Müdürlüğü Dolandırıcılık Büro Amirliği’nde işlemleri tamamlanan şüpheliler, Zekeriya T. ve eşi Gündeş T. adliyeye sevk edildi. Diğer şüpheli İ.A., yaşı küçük olduğu için Çocuk Şube Müdürlüğü’ndeki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi.


Cumhuriyet Savcılığı’na ifade veren şüpheliler, sevk edildikleri Sulh Ceza Hakimliği tarafından tutuklanarak cezaevine gönderildi.



3 milyon TL değerindeki altın ve dövizle yakalanan 3 dolandırıcı tutuklandı

Bunlar Da İlginizi Çekebilir
İstanbul “Saklı İstanbul” belgeselinin 2. sezonunun galası yapıldı İstanbul’un gizli tarihini ve yapay zeka destekli görsellerle zenginleştirilmiş keşiflerini gün yüzüne çıkaran “Saklı İstanbul" belgeselinin 2. sezonunun tanıtım galası yapıldı. Tarihçi Cem Akoğul’un hazırlayıp sunduğu, birçok uzman ismin katkılarıyla gerçekleşen ’Saklı İstanbul’ belgeseli, izleyicilerin İstanbul’un saklı güzellikleriyle buluşmasını hedefliyor. Belgesel insanlık tarihinin en kadim şehirlerinden biri olan İstanbul’un, saklı kalmış tarihi ve kültürel miraslarını gün yüzüne çıkarmaya çalışıyor. Daha önce kimsenin girmediği dehlizler, son keşifler ve katmanlar halinde incelenmeye değer klasik yapılar izleyici ile buluşuyor. Belgeselde kimi yapılar tesadüfen keşfedilmişken, bazılarının ise uzun ve meşakkatli süreçlerin sonunda ortaya çıkarıldığı gösteriliyor. Eserlerin tarihsel, mimari ve kültürel önemi irdeleniyor. Arşivlerden çıkan önemli parçalar ve yapay zekâ destekli görsel modellemeler, izleyicilere farklı bir İstanbul sunmayı hedefliyor. Belgesel galasında konuşan Tarihçi Cem Akoğul projenin 2. sezonu ile ilgili, "Bu sefer ilk sezondan farklı olarak 8 bölüm çektik. Bu 8 bölümde Anadolu yakası da var. 2 bölümü Anadolu yakası özelinde yaptık. Kız Kulesi, Haydarpaşa, Yoros Kalesi, Damatris Sarayı gibi” dedi. İlk bölümde Ayasofya Camii’nin işlendiğini söyleyen Akoğul, “Bazısı yeni keşif olan, bazısı bildiğimiz yerler, ama daha farklı açılardan göstermeye çalıştık. Bugün Ayasofya bölümünün gösterimi olacak. Tabi Ayasofya bir bölüme sığacak bir eser değil aslında. Hem sanat tarihi olarak, hem mimari olarak. Ziyaretçilerin giremediği kısımlara girdik. Hatta minaresine çıktık ve oradan Ayasofya’ya tekrar baktık. İlk sezonda da bir teknoloji kullanmıştık. 3 boyutlu taramalarla oluşturduğumuz grafikler vardı. Bu sezon ise yapay zekayla eskiden yapıların neye benzediğini bilimsel veriler ışığında yeniden oluşturmaya ve seyircinin aklında en azından bir ipucu oluşturmaya çalıştık" şeklinde konuştu. İstanbul’un tarih katmanlarını farklı eser ve dönemlerde göstermeye çalıştıklarını ifade eden Akoğul, "Yeni keşifler de var. Haydarpaşa kazıları, İstanbul tarihini daha da geçmişe götürdü. Bunun dışında Sultanahmet Meydanı’nda biraz da ilk sezona gönderme yaparcasına, ilk sezonda hipodrom kalıntılarını gösteriyorduk burada da, yeni keşif olan eski Tapu ve Kadastro binasının altındaki altyapıları seyirciye sunduk. Ne kadar görkemli olduğunu göstermeye çalıştık. Anemas Zindanları diye bahsettiğimiz, İstanbul’un sur yapılarının devamı olan ek duvarları gösterdik ve burada da seyircilerin normalde göremeyeceği yerleri göstermeye çalıştık. İstanbul’un tarih katmanlarını farklı eser ve dönemlerde göstermeye çalıştık. Umarım seyirciler de bundan faydalanıp beğenirler" diye konuştu. Gala gecesinde konuşan program danışmanlarından Olcay Aydemir ise, "Bizim için çok heyecan verici. Çünkü uzun süre emek verdik. Ben danışmanlarından biriyim. Hem de konuk oyuncusuyum. Çok heyecan verici. Biz de sizlerle ilk defa göreceğiz. Gerçekten de kolay ulaşılamayan, herkesin rahatlıkla giremediği, birçok kişinin ilk defa göreceği yapıları görecekler. Bence kaçırılmaması gereken, heyecan verici ve güzel bir belgesel oldu" dedi. Kokteyl sonrası gala gecesine gelen misafirler belgeselin ilk bölümünü seyretmek üzere salona geçti.
İstanbul Sultangazi’de Filistin’deki zulme dikkat çeken etkinliklerin açılışı yapıldı Sultangazi Belediyesi, Filistin’in simgesi haline gelen Hanzala’dan ilham alarak, 8 ay sürecek bir kültür ve sanat sezonuna başladı. Sultangazi Belediyesi, "Hanzala Kültür Sanat ve Özgürlük Sezonu” adı altında düzenleyeceği etkinlikler başladı. Etkinlik dizisinde, Filistin’de yaşanan zulme dikkat çekmeyi ve Hanzala’nın sessiz direnişini sanat aracılığıyla duyurmayı amaçlanıyor. Etkinliğe Sultangazi Belediye Başkanı Abdurrahman Dursun, "Bu dönem kültür sanat sezonumuza Hanzala ismini vermeyi uygun gördük, Filistin’de yaşananlara bir vurgu yapmak, unutmamak adına. Kültür sanat sezonu boyunca, yaklaşık 8 ay boyunca ‘Hanzala Kültür Sanat ve Özgürlük Sezonu’ adı altında bir sezon geçireceğiz. Bugün bir taraftan Filistin’i anacağız, diğer taraftan da Filistin’de yaşanan drama dikkat çekmek için elimizden gelen gayreti göstermiş olacağız. Elbette biz yaptığımız programlarla savaşa son vermeyeceğiz, acıları belki dindiremeyeceğiz, ölümleri önleyemeyeceğiz ama şuna inanıyoruz ki bir nebze de olsa orayı duyurmak, Hanzala’yla birlikte özgürlüğün farkına varabilmek, oradaki ölümün farkında olabilmek için başta Sultangazi olmak üzere İstanbul’un çeşitli yerlerinden Sultangazi’ye gelenlere, Hanzala’yla beraber Filistin’de yaşanan dramı, kadınların çektiği acıları, bebeklerin öldürüldüğü bir dönemi hatırlatmak için özel bir iş yapıyoruz. Yaklaşık 8 ay boyunca hem kültür sanat faaliyetlerimize devam edeceğiz, tiyatrolarımıza, söyleşilerimize, panellerimize devam edeceğiz ama aynı zamanda özgürlüğün ne olduğunu, özgür insanların nasıl olması gerektiğini hatırlatacağız. Filistin’i unutturmayacağız. Hanzala’yla birlikte de bütün dünyanın Filistin’e sırtını döndüğü bir yerde, 10 yaşındaki Hanzala’yla bunu her daim vurgulayacağız ve insanların, toplumların, devletlerin Hanzala’yla biraz daha Filistin’e dönmelerini sağlamak için küçük bir adım atacağız” ifadelerine yer verdi. Tiyatro oyunlarından sinema gösterimlerine, panellerden söyleşilere kadar uzanan geniş bir etkinlik yelpazesi ile sanatseverlere hitap edecek. Sezonun temel mesajı, sanatın özgürlük ve direnişi anlatmadaki gücünü ortaya koymak olacak. Dursun, "Sanat, karanlık zamanlarda bile ışığımızı söndürmeden bize ilham vermeye devam edecek" diyerek, sezon boyunca düzenlenecek etkinliklerin insanları sanat aracılığıyla buluşturmayı amaçladığını belirtti. Sultangazi Belediyesi, bu etkinliklerle Filistin’de yaşanan drama dikkat çekerken, aynı zamanda sanatın evrensel gücüyle toplumsal farkındalık oluşturmayı hedefliyor.